10-Uluslararas Teknoloji Ak mları

Download Report

Transcript 10-Uluslararas Teknoloji Ak mları

ULUSLARARASI
TEKNOLOJİ AKIMLARI
1
ULUSLARARASI TEKNOLOJİ AKIMLARI
İçerik

TEKNOLOJİK GELİŞME VE DIŞ TİCARET
TEKNOLOJİNİN "İÇSEL" YA DA "DIŞSAL" KULLANIMI
TEKNOLOJİ TRANSFERİ KANALLARI
Sermaye malları ithaliyle sağlanan teknoloji
Doğrudan yabancı sermaye yatırımları
Yalın biçimde teknoloji ithali
Bilimsel konferanslar, teknik bültenler ve yabancı bilim adamı
değişimi programları
Teknik yardım programları

TEKNOLOJİ TRANSFERİ POLİTİKALARI







2
ULUSLARARASI TEKNOLOJİ AKIMLARI

Teknoloji, yeni bir mal ortaya çıkaran ya
da mevcut malların daha ucuz ve kaliteli
biçimde üretimine olanak veren her türlü
bilgi, beceri ve süreçlerdir; mal ve
hizmet üretiminin yanında yönetim,
pazarlama ve benzeri hizmet ve bilgi
konularıyla da ilgili olabilir.
3
ULUSLARARASI TEKNOLOJİ AKIMLARI


Teknolojik gelişme ve yenilikler,
araştırmaya ve bilimsel bilgi birikimine
bağlıdır.
Bu nedenle de, "araştırma ve geliştirme"
(AR-GE) faaliyetleri, dolayısıyla da
üniversiteler ve araştırma kurumları,
teknolojik gelişme bakımından büyük
önem taşır.
4
ULUSLARARASI TEKNOLOJİ AKIMLARI

Günümüzde yeni teknolojiler elde etmek
amacıyla, gerek özel işletmeler, gerekse
kamu kuruluşları araştırma ve geliştirme
faaliyetlerine oldukça büyük fonlar ayırırlar.

Gelişmiş ülkeleride bu amaçla en fazla
kaynak ayrılan alanların başında elektrikelektronik ve bilgisayar gibi iletişim kesimi
ile makine ve uzay teknolojisi gelmektedir.
5
ULUSLARARASI TEKNOLOJİ AKIMLARI
Halen araştırma ve geliştirme
faaliyetlerine ayrılan kaynakların
GSYİH içindeki payları; Japonya'da %
3, ABD'de % 2.8, AB Ülkelerinde ise
% 2 dolayındadır.
 Türkiye'de bu pay yalnızca % 0.5'tir.

6
ULUSLARARASI TEKNOLOJİ AKIMLARI



Bu konuda bir başka ölçüt de, ekonomik
açıdan faal her 10.000 kişi başına düşen tam
zamanlı AR-GE personeli sayısıdır.
Bu sayı Japonya'da 90, ABD'de 80 ve AB
ülkelerinde 40 iken Türkiye'de 7,5'tur.
Söz konusu rakamlar sanayileşmiş ülkelerde
bilim ve teknoloji üretimine verilen ağırlığı
gösterirken Türkiye'nin bu alandaki nispi
geriliğini de göstermektedir.
7
ULUSLARARASI TEKNOLOJİ AKIMLARI

Bilgi ve teknoloji üretmeye yönelik harcamalar
bir tür sermaye girdisi olarak kabul edilebilir ve
buna maddi olmayan ya da soyut (intangible)
sermaye adı verilebilir.

Maddi olmayan sermayenin kapsamına eğitim,
Öğretimle birlikte AR-GE harcamaları ve
benzerleri girer.

Yapılan araştırmalar, ABD'de maddi olmayan
sermayenin 1970'lerin ortalarında fiziki
sermaye stokuna eşitlendiğini ve 1990'da ise
fiziki sermaye stokunu % 15 oranında geçtiğini
göstermektedir
8
ULUSLARARASI TEKNOLOJİ AKIMLARI



Sanayi teknolojisi üretiminde çok uluslu
şirketler adeta tekelci bir durumdadır.
Bu şirketler araştırma ve geliştirme
faaliyetlerini, genellikle ana merkezlerinin
bulunduğu yerlerde toplarlar ve bu
konuda büyük harcamalar yaparlar.
Yenilikler üzerindeki mülkiyet hakları
"patent yasaları" ile korunur.
9
ULUSLARARASI TEKNOLOJİ AKIMLARI


O bakımdan her yeni buluş, onu icat eden
kişi veya kuruluşun onayı olmadan
başkaları tarafından kullanılamaz ya da
taklit edilemez.
Az gelişmiş ülkelerin de çok uluslu
şirketlerce üretilen teknolojilere
ulaşabilmeleri ancak "teknoloji transferi"
yoluyla olabilmektedir.
10
TEKNOLOJİK GELİŞME VE DIŞ TİCARET
Teknoloji, 2 yönden uluslararası ticarete konu
olabilir:
 Birincisi mal ticaretini geliştirici etkisidir.
Teknoloji yeni malların bulunmasına ya da
mevcut olanların daha ucuz ve kaliteli
biçimde üretilmesine olanak vererek dış
ticaret akımlarını geliştirici sonuçlar doğurur.
 İkincisi de doğrudan doğruya teknolojinin
kendisi uluslararası ticarete konu olabilir.
11
TEKNOLOJİK GELİŞME VE DIŞ TİCARET



Teknoloji, dar anlamda maddi varlığı olan bir
faktör değildir.
Bir işin nasıl yapılacağıyla ilgili bilgi, beceri ya da
“know how”lardan oluşur.
Bu anlamda teknoloji, bir yabancı firmadan
örneğin patent satın almak ya da lisans anlaşması
yapmak yoluyla ithal edilebilir.
12
TEKNOLOJİK GELİŞME VE DIŞ TİCARET
 Bazı
durumlarda ise teknoloji,
üretiminde kullanıldığı mallara
dönüşmüş durumdadır.
 Yenilikler içeren bu gibi mallara
örnek olarak makine, donatım ya
da genel olarak sermaye malları
gösterilebilir.
13
TEKNOLOJİK GELİŞME VE DIŞ TİCARET


Bu durumda bir firmanın yeni
teknolojilere ulaşabileceği yollardan
birincisi; yeniliklerin doğrudan doğruya o
firmanın kendisi tarafından icat
edilmesidir.
İkinci yol ise başkalan tarafından
geliştirilen teknolojilerin elde edilip
kullanılması ya da taklidinin yapılmasıdır.
14


Yeni teknoloji icadı, ülkeler (ve firmalar) arası
teknoloji açığını büyütür, birinden
diğerlerine yayılması (difusion) ise bu açığı
kapayıcı yönde etki yapar.
Teknoloji transferi, ülkeler arasındaki
asırlık "teknoloji açığı“nın (technological gap)
kısa bir süre içinde kapanmasına olanak
sağlar.
15
TEKNOLOJİK GELİŞME VE DIŞ TİCARET



Daha çok gelişmekte olan ülkeleri
ilgilendirmekle birlikte, teknoloji transferi
yalnızca bu ülkelere özgü bir özellik değildir.
Aynı ülke içindeki firmalar ya da gelişmiş
ülkeler arasında da teknoloji alışverişi
yapılır.
Bu konuda en önemli noktalardan birisi,
ülkelerin (firmaların) en uygun teknolojileri
seçebilmeleri ve bunları kendi özel
koşullarına uygulayabilmeleridir (teknoloji
adaptasyonu).
16


Bu amaçla, satıcı firmaların sunduğu
teknolojiyi bir bütün olarak satın almak
yerine, "teknoloji paketini” açıp yalnızca
kendilerinin yapamadıklarını almaları,
diğerlerini ise yerel kaynaklardan
sağlamaları daha akılcı bir davranıştır.
Günümüzde teknolojik gelişme "otonom"
olmaktan çok "uyarılmış" bir süreç
durumundadır.
17
TEKNOLOJİK GELİŞME VE DIŞ TİCARET



Yani, yeniliklerin ortaya çıkışı piyasa
gelişmelerine bir tepki niteliği taşır.
Teknolojik gelişmeyi uyaran piyasa
etkenleri arasında ise göreceli girdi ve
ürün fiyatları ile talep yapısının özel bir
yeri vardır.
Sanayileşmiş ülkeler genelde aşırı
sermaye bolluğuna karşılık, işgücü
kıtlığı çeken ülkelerdir.
18
TEKNOLOJİK GELİŞME VE DIŞ TİCARET



Bu ülkelerde işgücünün reel fiyatı
sermayeye oranla daha yüksektir.
Bu özellik, teknolojik gelişmenin yönünü
belirleyen temel bir etken rolü oynar.
Şöyle ki, bilimsel ve teknolojik
çalışmaların amacı, ucuz olan sermaye
faktörünü, göreceli bakımdan pahalı olan
işgücünün yerine kullanmaktır
19
TEKNOLOJİNİN "İÇSEL" YA DA "DIŞSAL" KULLANIMI

Belirli malların üretiminde teknolojik bir yenilik elde
eden firmalar, bu yenilikleri kullanarak piyasada
rakipleri karşısında üstünlük elde ederler.

Eğer yurtdışında üretim maliyetleri yönünden bazı
üstünlükler sağlıyorsa (örneğin ucuz işgücü, taşıma
giderlerinden tasarruf, ithalâtçı ülkenin dış ticaret
kısıtlamalarından kurtulması, vs. gibi nedenler dolayısıyla),
bu teknolojik bilgiler üretim tesisleri ile birlikte
yurtdışına taşınır (yatay bütünleşme) ve böylece firma
çok uluslulaşma sürecine girmiş olur.
20
TEKNOLOJİNİN "İÇSEL" ya da "DIŞSAL" KULLANIMI



Burada yanıt verilmesi gereken önemli bir
soru vardır.
Bir teknolojik yenilik icat eden firma, bu
yeniliği hangi koşullar altında, lisans
anlaşması gibi yollarla yabancı üreticilere
kiralamalı, hangi koşullar altında da bu
teknolojiyi kendi üretiminde kullanarak elde
edeceği ürünü dış piyasalara ihraç etmelidir?
Yenilikçi firma açısından bunlardan birincisi
teknolojinin dışsal, ikincisi de içsel kullanımı
olarak bilinir.
21
TEKNOLOJİNİN "İÇSEL" ya da "DIŞSAL" KULLANIMI
Firmanın bu konuda alacağı kararlan etkileyen bir dizi koşul
vardır. Örneğin aşağıdaki durumlarda firmanın yabancılarla lisans
anlaşması daha uygun olabilir:
(1) Yabancı piyasa konusunda yeterli bilgiye sahip
olunmaması, dolayısıyla bu piyasalara doğrudan
yatırım yapma riskinin yüksekliği,
(2) Yabancı ülke piyasasının göreceli olarak önemsiz bir
yer tutması,
(3) Firmanın aynı anda birçok ülkede birden üretimi
yürütecek bir kapasiteye sahip olmaması ve
(4) Halen başkalarının da bu teknolojiyi elde etmiş ya da
teknolojinin başkaları tarafından kolaylıkla taklit
edilebilir olması.
22
TEKNOLOJİ TRANSFERİ KANALLARI



Teknoloji; ya sermaye mallarına dönüşmüş ya da yalın
olarak ithal edilebilir.
Buna göre başlıca teknoloji transferi kanalları aşağıdaki
gibi belirtilebilir:
Sermaye malları ithaliyle sağlanan teknoloji: Makine
ve donatım ithali yaygın bir teknoloji transferi yoludur.
Bu gibi malları üreten bir ülke bunlara aynı zamanda
kendi tekniklerini de katmış olur.
23
Az gelişmiş ülkeler bu mallan ithal etmekle
söz konusu ileri teknikler adı geçen
ülkelere girmiş olur.
Ancak, farklı ülkelerin teknik özellikleri de
farklı olduğu için, bir malın çeşitli
kaynaklardan ithali, teknoloji uyuşmazlığı
gibi bazı sorunlar doğurabilir.
24
TEKNOLOJİ TRANSFERİ KANALLARI

Doğrudan yabancı sermaye yatırımları: Çokuluslu
şirketler sınır ötesi bir ülkeye yatırım yaparken
genellikle üretim teknolojisini de birlikte getirirler.
Dolayısıyla bu tür yatırımların, ülkenin ihtiyaç duyduğu
alanlara yapılması ve tercihen yerli özel veya kamu
işletmeleriyle ortak girişim şeklinde (joint venture) olması,
ülkenin teknolojik düzeyinin yükselmesine katkı
sağlayabilir.
25

Ancak, yabancı sermayedarın
getirdiği teknolojiler, bazan ülkenin
ekonomik koşullarıyla
bağdaşmayabilir ve bu durumda
ülkeyi teknolojik bakımdan dışa
bağımlı kılmak gibi önemli sakıncalar
ortaya çıkabilir.
26
TEKNOLOJİ TRANSFERİ KANALLARI


Yalın biçimde teknoloji ithali: Henüz bir
sermaye malına dönüşmüş olmayan
(disembodied) teknolojinin ithal edilmesi bu gruba
girer.
Örneğin yabancı teknolojinin patentini satın
almak, lisans anlaşmaları ile teknoloji
kiralamak ya da ücretli danışmanlık
hizmetlerinden yararlanmak gibi yollar bu
gruba girer
27
TEKNOLOJİ TRANSFERİ KANALLARI



Patent satın alınması ile, mülkiyetin icatçıdan
kullanıcıya geçmesi söz konusudur.
Lisans anlaşmaları durumunda ise mülkiyet
devredilmez, onun yerine bir kiralama işlemi
yapılır.
Dolayısıyla bunlar, belirli sürelerle sınırlıdır.
28
Bu süreler içerisinde teknolojiyi
kullanacak olan tarafın (licencee),
teknolojinin mülkiyetine sahip olan
tarafa (licencor), satış hacmi veya
işletme kârı üzerinden düzenli
biçimde ödeme yapması gerekir.
 Böylece yapılan ödemelere "royalty"
adı verilir.

29
TEKNOLOJİ TRANSFERİ KANALLARI



Daha Önce de incelendiği gibi, bağlı ticaret yoluyla
teknoloji transferinin en açık şekli "geri satın alım"
(buy-back) anlaşmalarıdır.
Bu yönteme göre; ülke kendi teknolojisini
kullanarak yabancı ülkede bir sanayi tesisi
(örneğin anahtar teslimi bir fabrika) kurar ve bunun
bedelini ev sahibi ülkeden, o tesisin ürünlerini
satın alarak tahsil eder.
Finansal kiralama ise ileri teknoloji yabancı içeren
sermaye mallarının taksit öder gibi bir yöntemle
ülkeye girişine olanak sağlamaktadır.
30
TEKNOLOJİ TRANSFERİ KANALLARI


Bilimsel konferanslar, teknik bültenler ve
yabancı bilim adamı değişimi programları:
Üniversite ve çeşitli araştırma kurumlarının
yayınlan ile uluslararası sempozyumlar ve
ülkelerarası bilim adamı alışverişi, ülkelerin
akademik bilgi düzeylerini yükseltme ve
dünyadaki yeni gelişmeleri izleme bakımından
çok önemlidir.
Teknik bilgi düzeyinin yükselmesi ise
yeniliklerin hızlanmasına ve ülkenin kurulu
teknolojik kapasitesinin daha iyi kullanılmasına
yardımcı olur.
31
TEKNOLOJİ TRANSFERİ KANALLARI
Teknik yardım programları: Önceki
bölümlerde de incelendiği gibi, az
gelişmiş ülkelere verilen yardımların
bir bölümünü teknik yardımlar (technical
assistance) oluşturur.
Bu tür yardımlar hibe şeklinde
olabileceği gibi, düşük bir ücret
karşılığında da sağlanabilirler.

32
Teknik yardım, az gelişmiş ülke
teknik personelinin eğitimi, belirli
projelerin hazırlanmasında,
uygulanmasında ve
koordinasyonunda danışmanlık
hizmetleri sağlama ve benzeri
işlemleri kapsar.
33
TEKNOLOJİ TRANSFERİ KANALLARI
Zamanla teknoloji transfer kanallarında önemli bir
çeşitlilik ortaya çıkmıştır.
Bu konudaki uygulamalardan bazıları:
 Yönetim sözleşmeleri,
 Üretim imtiyazı (franchising),
 Uluslararası taşeronluk (international subcontracting),
 Finansal kiralama (leasing)
 Faktöring ve
 Bağlı ticaret (counter-trade) düzenlemeleri’dir
34
TEKNOLOJİ TRANSFERİ POLİTİKALARI


Özellikle 1960’lı yıllardan itibaren Asya, Afrika ve Latin
Amerika'daki az gelişmiş ülkeler, sanayileşmiş ülkelerin
doğrudan uluslararası yatırım politikaları ile teknoloji transferi
politikalarını eleştirmeye başladılar.
Teknoloji transferi konusunda örneğin, royalty ve yabancı
teknikleri kullanma karşılığı yapılan diğer ödemelerin çok
yüksek olduğunu, firmalar arasında patent devirlerinin
yabancı şirketleri monopolleştirdiğini, teknoloji transferi
üzerine konulan kısıtlamalarla az gelişmiş ülkelerin en uygun
teknolojilere ulaşmalarının engellendiğini vb, öne sürdüler.
35


Ayrıca, az gelişmiş ülkelerin teknolojik
gelişmeden haberdar olmalarını ve en
uygun teknikleri seçmelerini kolaylaştırmak
için bir uluslararası teknoloji bankasının
kurulmasını önerdiler.
1964 yılında UNCTAD‘ın (BM Ticaret ve
Kalkınma Örgütü) kurulmasından sonra, az
gelişmiş ülkeler diğer konularda olduğu
gibi, teknoloji transferi konusunda da
görüşlerini bu örgüt aracılığıyla savunma
olanağını elde ettiler.
36
TEKNOLOJİ TRANSFERİ POLİTİKALARI


Nitekim UNCTAD‘ın çabaları sonucunda az
gelişmiş ülkelere teknoloji transferiyle ilgili bir
"davranış kodu" (Code of Conduct) belirlemek
için çalışmalara girişilmiştir.
Bu girişimin amaçları; teknoloji transferi
konusunda ilgili tarafların ve hükümetlerin
uymaları gereken genel ve eşit standartlar
koymak ve az gelişmiş ülkelerin kalkınma
ihtiyaçlarına özel yer vermek şeklinde
özetlenebilir.
37
TEKNOLOJİ TRANSFERİ POLİTİKALARI



Geçen zaman içinde, özellikle 1980 başlarından sonra
az gelişmiş ülkelerin hem doğrudan yabancı sermaye,
hem de teknoloji transferi alanında, önceki dönemlere
göre daha liberal politikalar izlemeye başlamışlardır.
Böylece yasalardaki kısıtlayıcı hükümler kaldırılmış ve
yeni özendirici önlemler getirilmiştir.
Böyle bir gelişme, ithalâtçı durumdaki az gelişmiş
ülkelerin yeterli bir deneyim kazanarak pazarlık
güçlerini artırmalanrının ve dış ödeme güçlükleri
nedeniyle daha fazla yabancı sermaye yatırımını
ülkeye çekme isteklerinin sonucu olarak
değerlendirilebilir.
38
TEKNOLOJİ TRANSFERİ POLİTİKALARI



Bazı Kuzey Avrupa ülkeleri ile Japonya
dışındaki sanayileşmiş ülkeler, teknoloji
transferini, genellikle sözleşme serbestisi
ya da serbest piyasa mekanizması
çerçevesinde bir işlem olarak
yürütmüşlerdir.
Ulusal güvenlik ve savaş endüstrileriyle
ilgili olmadığı sürece, bu ülkelerde
hükümetler, ilke olarak teknoloji ithal ve
ihracına karışmaktan kaçınmışlardır.
Batılı ülke hükümetlerini daha çok
ilgilendiren konu, sınai ve fikri mülkiyet
haklarının korunması olmuştur.
39



Nitekim GATT'ın Uruguay toplantılarında
bu konuda bazı önemli kararlar alındığına
daha önce işaret etmiştik.
Türkiye de, bir yandan yerli teknolojinin
geliştirilmesine ağırlık verirken, diğer
yandan kalkınmanın gerektirdiği
teknolojilerin yurt dışından ithaline
dayanan politikalar izlemiştir.
Bu arada, ülkeye giren yabancı
sermayenin ileri teknolojiler getirici nitelikte
olmasına özellikle dikkat edilmektedir
40
TEKNOLOJİ TRANSFERİ POLİTİKALARI



.
1995 yılı içinde çıkartılan Patent Yasası ile teknik
yeniliklerin özendirilmesi amaçlanmıştır.
Ancak, araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) harcamaları
ve araştırmacı insan gücü sayısının düşüklüğü
nedeniyle, ülkenin bilim-teknoloji alt yapısı henüz
istenen düzeye gelmemiştir.
41
SONUÇ


Teknoloji genellikle çok uluslu şirketler tarafından
üretilir ve iki yönüyle uluslararası ticarete konu olur.
Birisi yeni malların ya da mevcut olanların daha
etkin yöntemlerle üretimine olanak vererek dış
ticaret hacmini etkilemesi, diğeri de yalın halde
ticarete konu olmasıdır.
42


Teknolojiyi içeren sermaye malları ithali,
dolaysız yabancı sermaye yatırımları,
lisans ve patent anlaşmalarıyla yalın halde
teknoloji ithali ve teknik yardım
programları, vs. teknoloji ithalinin
geleneksel yollarıdır.
Son yıllarda bunlara yönetim sözleşmeleri,
üretim imtiyazı anlaşmaları, uluslararası
taşeronluk ve bağlı ticaret uygulamaları
gibi yenileri eklenmiştir.
43
SONUÇ



Günümüzde uluslararası rekabet üstünlüğünü
belirleyen temel faktör teknolojidir. Sanayileşmiş
ülkeler yeni teknolojiler geliştirmek üzere AR-GE
faaliyetlerine büyük fonlar ayırırlar.
Az gelişmiş ülkeler gelişmiş ülkelerden teknoloji
ithal ederek asırlık teknoloji açığını kapamaya
çalışırlar.
Ancak, ithal edilen teknolojileri az gelişmiş
ekonomilerin koşullarına uydurmak için bu
ülkelerin ithal teknolojilere kendi çabalarını da
katmaları gerekir.
44