Transcript Piretrinler

TOKSİKOLOJİ,
sistemler
ve
istenmeyen
kimyasal
yararlı
zararlı
maddelerin
organizmalar
etkilerini
ve
bu
canlı
üzerindeki
etkilerin
meydana gelme olasılıklarını inceleyen bir bilim
dalıdır.
Kimyasal
maddelerin
güvenliklerinin
saptanması ile uğraşır.
Düzenleyici, mekanistik ve tanımlayıcı olarak işlev
görür.
Kimyasal maddelerin güvenli kullanımları için yasal
düzenlemeler yapılmasına yardımcıdır.
Canlı organizmalarda toksik etkilere neden olan
kimyasal maddelerin tanımlanması için hücresel,
biyokimyasal ve moleküler mekanizmaların açığa
çıkmasına neden olur.
Deney hayvanlarında yapılan toksisite testlerin
düzenlenmesi ile insanda risk değerlendirilmesine
olanak sağlar.
Toksikolojinin pekçok alt grubu vardır; klinik
toksikoloji, mesleki toksikoloji, gıda toksikolojisi,
çevresel
toksikolojisi,
afet
toksikolojisi
,adli
toksikoloji gibi...
Mesleki
toksikoloji
çalışma
ortamında
kişinin
maruz kaldığı zararlı maddelerin etkisinden kişiyi
korumak ve çalışma ortamını sağlık açısından daha
güvenli kılmak amacındadır
Çevresel
toksikoloji
çevredeki
tüm
insanlara
yararlı
ve
organizmalara
ekolojik
zararlı
etkileri olan çevresel kirlenme etkilerini, besin,
su, hava, toprak
kirleticilerini ve bunların
ekosistemdeki etkilerini inceler.
Klinik toksikoloji ilaçlar ve kimyasal maddelerle
meydana gelen zehirlenmelerin tedavisi ve yeni
tedavi yaklaşımlarının geliştirilmesi ile uğraşır.
Her
yıl
milyonlarca
üretilmektedir.
ton
Sağlığımızı
kimyasal
korumak
madde
yada
düzeltmek, Besinlerimizi saklamak,
Tarımsal verimi artırmak
için kimyasal maddeleri
kullanmak zorundayız.
Kullanılan
tüm
kimyasal
maddelerin
toksisite
potansiyeli vardır.
TOKSİK ETKİ OLUŞTURMAYAN HİÇBİR MADDE
YOKTUR:
Kimyasal maddeleri zarar görmeden kullanmak
için yabancı maddelerin ortamımıza girişlerini
denetlemek,
zararlı
düzeyde
teması
önlemek
kullandığımız
pekçok
gerekir.
Günlük
yaşantımızda
kimyasal uygunsuz, rastgele ve amaç dışında
kullanıldığında toksisiteye neden olabilir.
Toksisite oluşmasında; DOZ, MADDE ile TEMAS
YOLU, TEMAS SÜRESİ ve TEMAS SIKLIĞI
önemlidir.
Her kimyasal madde uygun yolla ve uygun dozda
canlı
organizmaya
verildiğinde
zararlı
etki
meydana getirme kapasitesine sahiptir.Toksisite
kimyasal
maddelerin
organizmadaki
etkileri ve zarar verme kapasitesidir.
olumsuz
Toksik maddelerin vücuda ana giriş yolları mide
barsak
kanalı,
akciğerler
(inhalasyon),
deri
(topikal veya dermal) ve parenteral yollardır.
Toksik maddeler en hızlı etkiyi ve en hızlı cevabı
intravenöz yol ile doğrudan vücuda alındıklarında
meydana
getirirler.
Maddenin
toksisitesine
taşıyıcı ve formülasyon faktörleri de etki eder,
Toksik etki kalıcı veya geçici olabilir.
Toksik etki akut, subakut, subkronik veya kronik
olabilir.
Akut temas, bir kimyasal maddeye 24 saatden
daha kısa sürede herhangi bir yolla tek bir
temasdır.
Subakut temas,kimyasal maddeye 1 ay veya daha
kısa sürede tekrarlanan şekilde temasdır,subakut
testlerde
uygulanır.
14
veya
28
günlük
temas
testleri
Subkronik temas, kimyasal maddeye 1-3 ay süreli
tekrarlanan temasdır. 90 günlük testler uygulanır.
Kronik temas, 3 aydan uzun süreli tekrarlanan
temasdır.
Maddelerin
tek
bir
temasının
etkisi
ile
tekrarlanan temas sonucunda gösterdiği etkileri
farklıdır.(benzen akut temasda SSS depresyonuna
tekrarlanan
temasda
hematopoietik
sistemi
etkileyerek lösemi riskinde artışa neden olur)
Kimyasal
madde
biyolojik
sistemde
birikiyorsa,
tersinmez(irreversibl) toksik etki oluşturuyorsa, temas
süresince sistemin iyileşmesi için yeterli zaman yoksa
kronik toksik etkiler meydana gelir.
Hızlı absorplanan maddelere akut temas ani toksik
etkiler
oluştururken
bazı
maddelere
akut
temas
geçikmiş etkilere neden olabilir.
Toksisite
testlerinin
amacı
kimyasal
maddelerin
biyolojik sistemlerde meydana getirdiği zararlı etkileri
saptamak, doz-cevap ilişkisini ve toksisite meydan
getirdiği koşuları belirlemektir.
Toksikolojide doz ve cevap önemlidir. Toksisite
testleri arasındaki temel fark doz ve kimyasal
maddeye
maruz
kalma
süresidir.Kimyasal
maddeye organizmanın verdiği her cevap önemli
olabilir.
Bir
biyokimyasal,
toksik
cevabın
patolojik
belirti,
farmakolojik
cevap
göstergesi
kimyasal,
ve
değişim
olabilir.Letal
dozu
bilmek her zaman önemli olmayabilir.
Toksisitenin hangi dozda oluşabileceği önemlidir.
Bir maddenin ne kadar toksik olduğunu ifade
etmek için akut toksisite birimi olan LD50 ifadesi
kullanılır.
LD50 = medyan letal doz
Solunum yolu dışında tüm yollarla organizmaya
girerek etki gösteren katı ve sıvı haldeki kimyasal
maddelerin
belirli
koşullarda
birkaç
kez
verildiğinde hayvanların % 50’sini öldüren dozdur.
LD50 maddelerin toksikolojik karşılastırmalarını
sağlar (mg/kg)
Medyan letal konsantrasyon= LC50
Solunum
yolu
ile
organizmaya
girerek
etki
gösteren gaz halindeki kimyasal bileşiklerin akut
toksisitesi ölçüsüdür (ppm ,mg/m3)
RİSK DEĞERLENDİRİLMESİ
RİSK; Bir maddenin belirli koşullarda veya belirli
ortamlarda
hasar
yapma
olasılığıdır.
tehlikenin gerçekleşme olasılığıdır.
Bir
TEHLİKE;
Canlıya
önemli
ölçüde
zarar
verebilecek veya önemli sayıda canlıya zarar
verecek bir tehdit veya zarar potansiyelidir.
GÜVENLİK; Bir maddenin belirli koşullarda hasar
yapmama olasılığıdır.
Günümüzde çok sayıda kimyasal madde tüketime
girmektedir.
Bireyler
kimyasal
maddeler
hakkında
bazen
abartıya kaçan kuşku ve korku duymaktadırlar.
Risk
Değerlendirilmesi;
verilerinden
miktarda
hareketle
ve
şekilde
bir
mevcut
toksisite
maddenin
öngörülen
kullanımı
ile
kişilerde,
toplumda ve çevrede ortaya çıkabilecek muhtemel
zararlı etkilerin değerlendirilmesidir. Geçmişteki
maruziyetlerin
analizini
yapmak,
olumsuz
sağlık
etkilerinin tipi ve miktarını tayin etmek ve sonraki
maruziyetlerden ortaya çıkacak sonuçları tahmin
etmektir.
Risk değerlendirilmesinde
tehlikenin tanımlanması,
takiben temas düzey ve sıklığının tespiti,
maddenin dağılım,
doz- cevap ilişkisi ortaya konur.
Risk Değerlendirilmesinin Amaçları;
*Kabul edilebilir risk düzeylerini belirlemek
*Yasal kurumlar, üreticiler, çevre ve tüketici
organizasyonlarının
yapacağı
aktiviteler
için
önem önceliklerini belirlemek
*Rezidüel riskleri belirlemek
*Riskleri
azaltmada
kullanılan
yöntemlerden
sonra riskin ne kadar azaldığını tespit etmek
*Risk ve yararları dengelemektir.
Kabul Edilebilir Risk Düzeyi; maddenin kullanımı ile
elde edilecek yararın, ortaya çıkacak risk ile
karşılaştırılmasıdır ve her madde, her koşul için
farklıdır. Hayati öneme sahip ilaçlar yüksek risk
taşısalar
da
kabul
edilir.
Kabul
edilir
risk
düzeyinin belirlenmesinde; maddenin kullanımının
sağlayacağı yararlar, alternatif maddelerin olup
olmaması, toplumda maddenin kullanım derecesi,
üretim ile ilgili koşullar, çevreye etkisi ve doğal
kaynakların korunması göz önünde bulundurulur.
RİSK DEĞERLENDİRME İŞLEMİ,
*zararlı etkilerin belirlenmesi,
*doz-cevap ilişkisinin saptanması
*maruziyetin belirlenmesi
*risk özelliklerinin belirlenmesi ile yapılır.
Zararlı etkinin belirlenmesinde incelenen kimyasal
bileşik insan ve çevre sağlığında bir hasara neden
oluyor mu sorusunun yanıtları aranır.
Bu
nedenle
in
vivo
deney
hayvanlarında
yapılan
toksisite çalışmaları, yapı-altivite ve ekotoksikolojik
çalışmalar ve insan çalışmaları değerlendirilir.
Sinerjist olarak piperonil butoksit, asarinin ve
sesamin gibi bileşiklerin antioksidan etkilerinden
istifade
edilerek
birlikte
kullanılır.
Değişik
preparatlar insektisit olarak sineklere, pireye,
hamam
kullanılır.
böceğine
ve
diğer
böceklere
karşı
Fitofarmasötik olarak piretrinlerin kullanımı ışığa
karşı dayanıklı olmamaları ve çabuk metabolize
olmalarından dolayı sınırlıdır.
Risk
özelliklerinin
belirlenmesi
yani
risk
karakterizasyonu çeşitli koşullarda insanın maruz
kalması halinde ortaya çıkabilecek advers sağlık
etkilerinin görülme sıklığının hesaplanma işlemidir
Risk özellikleri belirlendikten sonra risk yönetimi
için yasal düzenlemeler yapılır.
Doz-cevap ilişkisi verilen yada alınan kimyasal
bileşiğin dozu ile temas eden popülasyonda advers
etki sıklığının gösterilmesi ile ortaya çıkar.
Maruziyet belirlenmesi, çevrede bulunan kimyasal
maddeye
temasın
yoğunluğunun,
sıklığının
ve
süresinin ölçülmesi yada hesaplanması işlemidir.
Çevreye yeni bileşiklerin salıverilmesinden sonra
ortaya
çıkabilecek
hesaplanması işlemidir.
hipotetik
temasların
Tüm
değerlendirmeler
sonucu
ADI;
NOEL,
ADI,MAK, TLV gibi tanımlar ortaya çıkar.
Kabul Edilebilir Günlük Alım Düzeyi;
(Acceptable Daily Intake,ADI)
Bir
kimyasal
görünür
bir
maddenin
risk
tüm
yaratmadan
yaşam
süresince
besinler
alınabileceği günlük dozu, mg/kg/gün
içinde
Hiç Toksik Etki Göstermeyen Düzey
( No Observed Effect Level , NOEL)
Deney
hayvanlarındq
kullanılabilen
zıt
maksimum
bir
doz
etki
düzeyi,toksik
oluşturmaksızın alınan en yüksek doz
ADI=NOEL/güvenlik faktörü
yapmaksızın
etki
Güvenlik
Faktörü
türler
arası
ve
tüt
içi
farklılıkları hesaba katmak için kullanılan bir
faktördür. Bireyler arası değişkenliği yansıtır.
Madde hakkında insana ilişkin kronik maruziyet
verisi varsa güvenlik faktörü 10 olarak ele alınır.
İnsan datası yok ancak kronik hayvan verileri
varsa güvenlik faktörü 100 olarak ele alınır
(İnsanlarası
duyarlık
farkı
10,
türler
arası
duyarlık farkı 10 ).
İnsan ve hayvan verisi yoksa faktör 1000 alınır.
Maksimum Müsaade Edilir Konsantrasyon; çevresel
yada
endüstriyel
bulunmasına
meydana
izin
havada
verilen
getirmeyen
kimyasal
ve
zararlı
maksimum
maddenin
bir
etki
konsantrasyon
(ppm,mg/L)
Eşik Limit Değer (Threshold Limit Value, TLV)
Günde 7-8 saat haftada 40 saat çalışma saatleri
dikkate alınarak hesaplanan bir kimyasal maddenin
havada bulunmasına izin verilen ve zararlı bir
etkisi
olmayan
(ppm, mg/L)
günlük
ortalama
konsantrasyon