AFETLER ve TOKSİKOLOJİ Prof.Dr.Gönül Şahin Toksikoloji Anabilim Dalı Eczacılık Fakültesi Hacettepe Üniversitesi HAMER Eğitim Semineri 1 Ekim 2009 AFET Türk Dil Kurumu Sözlüğü, 1988 Doğanın sebep olduğu yıkım, felaket. Oxford.

Download Report

Transcript AFETLER ve TOKSİKOLOJİ Prof.Dr.Gönül Şahin Toksikoloji Anabilim Dalı Eczacılık Fakültesi Hacettepe Üniversitesi HAMER Eğitim Semineri 1 Ekim 2009 AFET Türk Dil Kurumu Sözlüğü, 1988 Doğanın sebep olduğu yıkım, felaket. Oxford.

AFETLER ve TOKSİKOLOJİ
Prof.Dr.Gönül Şahin
Toksikoloji Anabilim Dalı
Eczacılık Fakültesi
Hacettepe Üniversitesi
HAMER Eğitim Semineri
1 Ekim 2009
1
AFET
Türk Dil Kurumu Sözlüğü, 1988
Doğanın sebep olduğu yıkım, felaket.
Oxford Sözlük, 1990
Zaman zaman meydana gelen, ani ve büyük talihsizlik, felaket.
DSÖ
Dışarıdan bir yardım ve destek gerektirecek büyüklükte,
etkin, ani ekolojik bir olaydır.
2
AFET
insanlar için fiziksel, ekonomik ve sosyal
kayıplar doğuran,
normal yaşamı ve insan faaliyetlerini
durdurarak veya kesintiye uğratarak
toplulukları etkileyen,
yol açtığı zararın azaltılabilmesi için yardım
personeli gerektiren durumlar olarak ifade
edilebilir.
3
Ülkemizin yakın geçmişte yaşadığı acı tecrübeler
göz önüne alındığında,
benzeri olaylarla karşılaşıldığında organizasyonda
olduğu kadar acil korunma,
teşhis ve tedavi yaklaşımı konularında da eğitim ile
bilinçlenmenin önemi, yenilerde daha iyi
anlaşılmaya başlanmıştır.
4
Afetlerde riski en az düzeye çekebilme bilincinin
toplumlara kazandırabilmesi için sivil savunma
örgütleri, askeri, kurumlar, kamu ve özel sektöre
düşen görevlerin yanı sıra eğitim kurumlarının da
çeşitli eğitim programlarında yer alarak yapacağı
katkı büyük önem taşımaktadır.
Toplumun her kesimini ilgilendiren bu eksikliklerin
giderilmesi için farklı disiplinlerin birlikte çalışması
gerekmektedir.
5
TOKSİKOLOJİ
İlaç dahil tüm ksenobiyotiklerin canlı
organizmalar/sistemler üzerindeki ters
etkilerinin incelenmesi, bu istenmeyen etkilerin
meydana gelme olasılıklarının öngörülmesi ve
bu zararlı, olumsuz etkilerden yararlı canlıların
korunması ile ilgilenen multidispliner bir bilim
dalıdır.
6
Toksikolojinin amacı
Kimyasal maddelerin canlı sistemler
üzerindeki ters etkilerinin doğasını incelemek,
Bu ters etkilerin meydana gelme, ortaya
çıkma olasılıklarını öngörebilmek,
Yarar/zarar oranını belirlemek ve risk
değerlendirmesi yapmaktır.
7
TOKSİKOLOJİ
FARMAKOLOJİ
BİYOKİMYA ve
MOLEKÜLER BİYOLOJİ
TIP
KİMYA:
İNORGANİK, ORGANİK, FİZİKSEL
VETERİNER
HEKİMLİK
ANALİTİK
KİMYA
FİZYOLOJİ
FARMASÖTİK
BİLİMLER
PATOLOJİ
EPİDEMİYOLOJİ
8
TOKSİKOLOJİ
Profesyonel anlamda
TANIMLAYICI
(Descriptive)
TOKSİKOLOJİ:
DÜZENLEYİCİ
(Regulatory)
TOKSİKOLOJİ
Tanımlayıcı, ayırıcı
toksisite testleri
MEKANİSTİK
(Mechanistic)
TOKSİKOLOJİ:
Mekanizmaları aydınlatıcı
9
Mekanistik Toksikoloji
Canlı organizmalarda toksik etkilere neden olan
kimyasalların tanımlanması için hücresel,
biyokimyasal ve moleküler mekanizmaların
anlaşılmasıyla uğraşır.
Mekanistik uygulamaların çalışma sonuçları
toksikolojinin pek çok alanında önemlidir.
Mekanistik veriler daha güvenilir alternatif
kimyasal dizaynı ve üretimi için gereklidir.
10
Tanımlayıcı Toksikoloji
Direkt olarak toksisite testleri ile ilgilenir.
Güvenirlilik değerlendirmesi ve düzenlemeler için
bilgi sağlar.
Deney hayvanlarında yapılan toksisite testlerinin
dizaynı ile insanda risk değerlendirmesine olanak
verir.
İnsanda istenmeyen etkileri sınırlar. Mekanistik
toksikolojinin geliştirdiği hipotezlere katkıda
bulunur.
Mekanistik ve tanımlayıcı toksikolojinin
düzenleyici toksikolojide anahtar rolleri vardır.
11
Düzenleyici Toksikoloji
Tanımlayıcı ve mekanistik toksikolojiye dayalı
verileri kullanarak ilaç veya diğer kimyasallar
için yasal düzenlemeler yapar.
İşyerlerinde güvenli
olmasını sağlar.
ve
sağlıklı
şartların
12
Mekanistik Toksikoloji
Risk
Düzenleyici Toksikoloji
Tanımlayıcı Toksikoloji
13
RİSK
“ Bir olaydaki istenmeyen sonuçların gerçekleşme
olasılığı”
“Bir maddenin belirli koşullarda veya
belirli ortamlarda hasar yapma olasılığı”
14
RİSK DEĞERLENDİRMESİ
Mevcut toksisite verilerinden hareketle,
bir maddenin öngörülen miktarda ve
şekilde kullanımı ile kişilerde, toplumda ve
çevrede ortaya çıkabilecek muhtemel
zararlı etkilerinin değerlendirilmesi –
öngörülmesidir.
15
Başka bir deyişle;
Geçmişteki maruziyetlerin analizini yapmak,
olumsuz sağlık etkilerinin tipi ve
miktarını tayin etmek
ve
sonraki maruziyetlerden ortaya çıkacak sonuçları
tahmin etmek işlemidir.
16
RİSK DEĞERLENDİRMESİNİN AMAÇLARI
I.
Risk ve yararları dengelemek
II.
Kabul edilebilir risk düzeylerini belirlemek
III.
Yasal kurumlar, üreticiler, çevre ve tüketici
organizasyonlarının yapacağı aktiviteler için
önem önceliklerini belirlemek
IV.
Rezidüel riskleri belirlemek ve riskleri azaltmada
kullanılan yöntemlerden sonra riskin ne kadar
azaldığını tespit etmek
17
Kabul Edilebilir Risk Düzeyi
 Maddenin kullanımı ile elde edilecek yararın ortaya
çıkacak risk ile karşılaştırılmasıdır
 Her madde ve her koşul için farklıdır
 İlaçlar gibi hayati önem taşıyan maddeler için
yüksek risk kabul edilir
18
Kabul edilir risk düzeyinin belirlenmesinde;






Maddenin kullanımının sağlayacağı yararlar
Alternatif maddelerin olup olmaması- özellikleri
Toplumda söz konusu maddenin kullanım derecesi
Üretim ile ilgili koşullar- ekonomik yönü
Çevre kalitesine etkisi
Doğa kaynaklarının korunması
gözönünde bulundurulacak faktörlerdir.
19
YARAR/ ZARAR
(BENEFIT/ RISK)
• Özellikle ilaç dahil ksenobiyotikler için kullanılır
• Ksenobiyotiğin kullanımı ile sağlanacak yarar,
toksik etkilerinin meydana getireceği zarardan
fazla ise o ksenobiyotik kullanılmalıdır
Örn; kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar,
pestisitler.
20
RİSK DEĞERLENDİRME İŞLEMİ NASIL YAPILIR?
Zararlı etkilerin belirlenmesi
Doz- cevap ilişkisinin saptanması
Maruziyetin belirlenmesi
Riskin özelliğinin belirlenmesi
21
Zararlı Etkinin Belirlenmesi
İncelenen kimyasal bileşik insan ve çevre
sağlığında bir hasara neden olur mu?
Bu sorunun yanıtı
 Deney hayvanlarında yapılan toksisite çalışmaları
 in vitro çalışmalar
 yapı-aktivite çalışmaları
 eko sistemdeki toksisite çalışmaları
 insanlar üzerindeki etkilere ilişkin çalışmaların
sonuçlarından elde edilir.
22
Riskin Özelliğinin Belirlenmesi
“Riskin karakterizasyonu”
Çeşitli koşullarda insanın maruz kalması
halinde ortaya çıkacak ters sağlık
etkilerinin görülme sıklığının
hesaplanması işlemi
23
Risk Değerlendirme İşlemindeki
Basamaklar
ve
Risk Yönetimi ile İlişkisi
24
Risk Değerlendirmesi
Risk Yönetimi
Doz-cevap ilişkisinin
belirlenmesi
Zararlı etkinin
belirlenmesi
Maruziyetin
belirlenmesi
Yasal
düzenlemeler
Riskin
Özelliğinin
belirlenmesi
Kontrol
seçenekleri
Risk dışı
analiz
Ekonomik
Sosyal
Politik
Kanuni ve Hukuki
görüşler25
 GÖZLEMLENEMEZ RİSKLER
 GÖZLEMLENEBİLİR RİSKLER
 KONTROL EDİLEMEZ RİSKLER
 KONTROL EDİLEBİLİR RİSKLER
26
GÖZLEMLENEMEZ RİSKLER
Kimyasal
Riskler Uzayı
Maruz kalanlar biliniyor
Gecikmiş (kronik) etki
Bilimsel veri yeterli değil
PAH
KONTROL EDİLEBİLİR
Pb
RİSKLER
Dioksin
Dünya ölçeğinde felaket
Nitrit
yaratıcı sonuçları yok
Kitle ölümlerine neden
olmuyor
Kullanımı yasalara uygun
Risk azaltılabilir
Gelecek kuşaklara risk taşımıyor
Salisilat
Asetaminofen
AF
PCB
KONTROL EDİLEMEZ
RİSKLER
Dünya çapında felaket yaratıcı
sonuçları var
Kitle ölümlerine neden oluyor
Kimyasal Kullanımı yasalara uygun
değil
silah
kazaları Risk kolayca azaltılamıyor
Gelecek kuşaklar için çok riskli
GÖZLEMLENEBİLİR RİSKLER
Maruz kalanlar biliyor
Ani (akut) etki
Yeterli bilimsel veri var
27
TEHLİKE (Hazard)
Canlıya önemli ölçüde zarar verebilecek yada
önemli sayıda canlıya zarar verebilecek
bir tehdit veya zarar potansiyeli
28
Referans Doz
Nonkarsinojenik etkiler yani eşik etkili bileşikler
için Referans Doz (RfD) kullanılır.
RfD; ‘toplumdaki çocuk, yaşlı gibi en hassas alt
popülasyonlar dahil insanların yaşamları
süresince alındığında herhangi bir toksik etki
göstermeyeceği varsayılan günlük doz’ dur.
EPA, RfD terimini ‘kabul edilebilir’, ‘güvenli’ gibi
önyargılı terimlerin kullanımın önlemek için ortaya
koymuştur.
29
% cevap
Doz (mg/kg/gün)
Eşiksiz (karsinojen)
Eşik (non-karsinojen)
RfD hesaplanırken 2. Basamakta elde edilen NOAEL ve
LOAEL gibi kimyasal bileşiğin toksisite verileri kullanılır.
NOAEL (ya da LOAEL) belirsizlik faktörü (UF) ve bazen de
modifiye faktör (MF)’e bölünmek suretiyle Referans doz elde edilir.
NOAEL (veya LOAEL)
RfD =
(mg/kg/gün)
UFxMF (100x1)
30
RfD hesaplanmasında belirsizlik faktörü olarak
genelde 100, modifiye faktör olarak 1 kullanılır.
Risk karekterizasyonunda diğer bir yaklaşım da
Tehlike indeksi’nin (HI) kullanılmasıdır.
Tehlike indeksi=EED/RfD şeklinde hesap edilir.
HI <1 ise ters (advers) sağlık etki oluşma riski
minimumdur.
RfD’nin hesaplanmasında belirsizlik faktörlerinin
kullanılması nedeniyle HI>1 ise de otomatik olarak
ters sağlık etkisinin oluşacağını göstermez.
RfD esas alınarak daha ileri analizlerin yapılmasına
gerek olduğunu gösterir.
31
Meydana geliş hızlarına göre
AFETLER
• Ani gelişen
– Depremler, su baskınları, çığ düşmeleri,
fırtına
ve
tayfunlar,
çamur
kaymaları,
nükleer veya kimyasal kazalar gibi
• Yavaş gelişen
– Kuraklık, açlık, erozyon, çölleşme, küresel
ısınma, salgın hastalıklar gibi.
32
AFETLER
• Depremler,
heyelanlar,
kaya
düşmeleri
ve
volkanlar gibi doğal olarak meydana gelenler aynı
zamanda jeolojik kökenli afetlere örnek olarak
verilebilir.
• Su baskınları, kuraklık, fırtına ve çölleşme ise
meteorolojik kökenli afetlerdir.
• Nükleer ve kimyasal kazalar ile büyük yangınlar,
çevre kirlenmeleri, terör olayları veya savaşlar
teknolojik ve insan kökenli afetler olarak da
sınıflanabilir.
33
Afetlerin Etkileri
 Doğrudan etkiler
 Can kayıpları, yaralanmalar, alt yapı hasarları ile eşya ve malzeme
kayıpları, tarım ürünlerinin ve hayvanların kayıpları, kültür mirasının
kaybı, kurtarma ve ilk yardım çalışma giderleri ile barınma
çalışmaları giderleri, haberleşme ve ulaşım tesislerindeki hasarlar,
hasarlı yapı onarım masrafları.
 Dolaylı etkiler
 Üretim kayıpları, sağlık, eğitim ve diğer kamu hizmetlerinin aksaması
veya kesilmesi nedeni ile görülen hizmet kayıpları, işletme kayıpları
ile bağlantılı gelir kaybı, sosyal maliyetler.
34
Afetlerin ortak özellikleri
• İnsan topluluklarında fiziksel, ekonomik ve
sosyal kayıplar meydana getirmesi
• toplumsal
yaşantıda
uzun
süre
giderilemeyen
veya
hiçbir
zaman
düzeltilemeyen etkilere neden olması
35
Doğal Afetler
• Genellikle fiziksel etkiler veya enfeksiyona bağlı
hastalıklar nedeniyle hasar oluştururlar.
• Bu tip hasarda toksik maddelerin rolü nadiren
gözlenir.
• Sekonder etkiler söz konusudur.
Örneğin suların kontaminasyonu.
36
Temmuz ve İstanbul 2009 Rize ve İstanbul Felaketleri
37
Bununla birlikte doğal afetlere,
• volkanik patlamalar ve göllerden gaz salınımı olayları
bu durumun dışında istinai örnekler olarak verilebilir.
Volkanik patlamalarda
• gözlenen etkilerin önemli bir bölümü sıcak kül salınımı
ve gaz çıkışına bağlanmaktadır
• Volkanlardan yayılan gazlar,
– karbondioksit, karbon monoksit, hidrojen sülfür,
sülfür dioksit, hidrojen klorür
• Normalde atmosferde dilüe olarak yayılır ve rüzgar ile
yerleşim bölgelerine taşınır.
38

Kül ürünleri önemli düzeyde silika içeren solunabilir
partiküller taşımaktadır.

solunum bölgesi ve gözleri önemli ölçüde etkileyebilir

Ciddi trakeal hasar, pulmoner
obstrüksiyon meydana gelebilir.

Üst ve alt solunum yollarında irritasyon ve inflamasyon
oluşabilir.
ödem
ve
bronşial
39
• Batı Afrika’da Kamerun Nyos gölünden gaz
salınımına bağlı olarak gelişen ölümler ilginç
bir örnektir.
40
Coğrafik konum ve jeolojik yapının yanı sıra,
• fakirlik ve az gelişmişlik,
• hızlı nüfus artışı,
• tehlikeli bölgelerdeki hızlı ve denetimsiz
sanayileşme,
• ormanların ve çevrenin tahribi veya yanlış
kullanımı,
• bilgisizlik ve eğitim eksikliği
gibi ana faktörler afet büyüklüğünü
belirleyen etkenler olarak sıralanabilir.
41
İnsan kaynaklı afetler
• Günümüzde bu doğal afetlerin yanı sıra,
her geçen gün yaşantımıza artan sayıda
giren kimyasal maddelerin ve gelişen
teknolojinin neden olduğu
“insan kaynaklı afet”
olarak tanımlanabilen etkenlerin her biri
afet riskini artırmaktadır.
42
İnsan kaynaklı afetler
• Afetler bilgisizlik, eğitimsizlik ve yeterli
önlem alınmaması gibi nedenlerle
kaza sonucunda bilinçsiz olarak meydana
gelebileceği gibi
kasti olarak da ortaya çıkabilir.
43
Bir kimyasal madde fabrikasının patlaması gibi
teknolojik kazalar,
büyük transport kazaları sonucu kimyasal
maddelerin çevreye saçılması,
terörist saldırılar ya da sabotajlar sonucu son
derece toksik kimyasal maddelere maruziyet
insan kaynaklı afetler başlığı altında sıralanabilir.
44
 1984 yılında Hindistan’ın Bhopal kentinde
yaşanan olay en önemli örnekler arasında
sayılabilir.
45
CH3-N=C=O
Metil
izosiyanat
Gazın yayılması ile birlikte
ekzotermik reaksiyon nedeniyle ısı
artışı basıncın artmasına yol açmış
ve 2-3 saatlik bir periyotta 30-35 ton
metil izosiyanat atmosfere yayılmıştır.
BHOPAL
46
• Ukrayna’da, Kiev’in 80 km kuzeyinde yer alan
Çernobil’de bulunan bir nükleer santralde
gelişen kaza sonucu çevreye önemli ölçüde
radyoaktif serpinti gerçeklemiştir.
47
Ülkemize komşu bölgelerde mevcut nükleer reaktörlerin
varlığı dikkate alındığında benzer kazai durumlar
yönünden her zaman bir riskin söz konusu olduğu
görülmektedir.
48
Yangınlar
 Yangınlar, insan kaynaklı afetler grubunda yer alan
bir diğer önemli örnek olarak sayılabilir.
 Yangınlarda termal hasar ve fiziksel travma belirgin
problemlerdir.
 Bununla birlikte, yangın istatistikleri dumana bağlı
ölümlerin en genel ölüm tipi olduğunu göstermektedir.
49
 Duman, materyalin yanma ve pirolizi sonucu oluşan
ürünleri içerir.
 Yangında mevcut maddelerin tam oksidasyonu
karbondioksit, su, azot dioksit, sülfür dioksit ve klor gibi
ürünlerle sonuçlanır.
 Toksik tehlikeler sebebiyle afet potansiyeli olan
alanlardan biri uçak kazaları ve buna bağlı yangınlardır.
50

1973, Paris; 119 yolcu. Neden:Uçak
tuvaletinde bırakılan yanan sigara ile
başlayan yangından kaynaklı siyanür
solunması.

1980 Ağustos, Riad, Suudi Arabistan; 303
yolcu. Neden: Uçakta çay hazırlaması
sırasında çıkan yangından kaynaklanan ve
plastik malzemenin yanmasına bağlı ortaya
çıkan HCN solunması.
51
• Gıdalar veya içeceklerin
kontaminasyonuna bağlı olarak gözlenen
kitle zehirlenmeleri de
afet olarak kabul edilmektedir.
52
• Bu tip zehirlenmeler genellikle kurbanlar
tarafından tüketilen gıdaların bakteriyel ya da
fungal kontaminasyonunun sonucu olabildiği
gibi, kimyasal bir toksik maddenin doğrudan
veya gıda zinciri yoluyla gıdaya girmesi
sebebiyle de olabilir.
• Kontaminasyonun dolaylı bir yol ile meydana
gelebilmesi, sebep-etki ilişkinin tanımlanmasını
güçleştirmektedir.
53
Toksik Yağ Sendromu
• 1981 yılının Mayıs ayında İspanya
Madrid’de gözlenen ve “Toksik Yağ
Sendromu” olarak adlandırılan epidemik
olay bu tip olaylara bir örnek olarak
verilebilir.
54

Hastalarda akut fazda antibiyotik tedavisine yanıt
vermeyen plevra-pnömoni gözlenmiş, kronik fazda ise
periferal nöropatiler, sklerodermal deri değişiklikleri
belirlenmiştir.

Tüketilen yağın anilin ile denatüre edilmiş kolza tohumu
yağı olduğu anlaşılmış olmakla birlikte toksik yağ
sendromuna neden olan toksik kimyasal maddenin yapısı
tam olarak aydınlatılamamıştır.
55
Bir çevresel kirleticinin
gıda zincirine girmesi
sonucu olarak dolaylı yoldan meydana gelen
bir kontaminasyona bağlı olarak da önemli
afetlerin gerçekleşmesi söz konusu
olabilmektedir
56
Minimata-Civa Olayı
• 1953-1960 yılları arasında Minamata körfezinde
vinil klorür üreten bir fabrikada katalizör olarak
kullanılan civa körfeze atılmış;
• takiben sedimentlerde mikroorganizmalar
tarafından metil civaya dönüşümü sağlanmış,
biyobirikim ve besin zinciri yoluyla insanlara
ulaşımı mümkün olmuştur.
57
Irak-Civa Olayı
 Civa kontaminasyonuna bağlı bir diğer çarpıcı
örnek 1971-1972 yıllarında Irak’ta
yaşanmıştır.
58
Hekzaklorobenzen

Benzer bir örnek 1955-1959 yılları arasında
ülkemizde de yaşanmıştır.
• Güneydoğu Anadolu’ da hekzaklorobenzen
(HCB) ile ilaçlanmış buğdaydan yapılmış
ekmekleri tüketen kişilerde “Karayara Hastalığı”
(Porfiria kuten tarda) görülmüştür.
59
Endosülfan
 2006- Niğde, Borda meydana gelen,
organoklorlu insektisitlerden endosülfan ile
kontamine yiyeceklerin yenmesi ile 3 ölüm ve
125 kişinin zehirlenmesi ile sonuçlanmıştır.
60
Kimyasal ve Biyolojik Savaş Ajanları
• Diğer taraftan, gerek savaş sırasında gerekse
çeşitli terörist saldırılarda kullanılmış olan
• kimyasal ve biyolojik savaş ajanlarının son
derece toksik bileşikler olduğu bilinmektedir
• kullanımlarına bağlı çok sayıda insanın ölümü
ve/veya ciddi hasarların oluşması ile afet
kapsamında değerlendirilmektedir.
61
Afetler,
• yeterli önlemlerin alınmaması veya eğitim
eksikliği gibi nedenlerle kaza sonucunda
meydana gelebileceği gibi
• bilinçli olarak da oluşabilir.
62
Agent Orange
 Herbisit olarak kullanılan bir maddedir
 Vietnam Savaşı
63
Diğer örnekler
• 1957 ve 1958; Münih’de yaşayan 2 Ukraynalının
Rus bir ajan tarafından siyanür ile zehirlenmesi
• 1978; Guyana, Güney Amerika’da dinsel bir
ayinde cemaat üyelerinin 912’sinin (CN) portakal
suyu ile intihar etmesi
• 1982; Chicago’da Tylenol kapsülleri içerisine
KCN yerleştirilmesi sonucu 7 kişinin ölümü
• 1989; ABD, üzüm içine siyanür enjeksiyonu
64
Geçmiş afetlerin tanımlanması ve anlaşılması
• gelecekte
karşılaşılabilecek
afetlerin etkilerinin
potansiyel
– önlenmesi ve/veya
– oluşacak etkilerin düzeltilebilmesi
için son derece önemlidir.
65
Afet oluşturma riski taşıyan etkenin
tanımlanması
afet sırasında
gerekli önlemlerin alınması
açısından büyük önem taşımaktadır
66

Afetlere neden olabilecek etkenler tamamen ortadan
kaldırılamayacağına

doğaya hükmedilemiyeceğine

ülkelerin coğrafik konumları değiştirilemeyeceğine
göre
karşılaşılabilecek afet olarak tanımlanan olaylara karşı
gerekli ve önemli bilimsel ve akılcı yaklaşımların ele
alınması gereklidir
67
Toksikoloji biliminin
• gerek afet öncesinde,
• gerekse afet sırasında veya sonrasında
ortaya çıkabilecek
riskin öngörülebilmesi ve
gerekli önlemlerin alınmasında
yönlendirici rolü bulunmaktadır.
68
EAT 694
TOKSİKOLOJİ VE AFETLER
202
Hacettepe Üniversitesi
Sağlık Bilimleri Enstitüsü
69
70
Afet Toksikolojisi
Görev ve amaçları
 gerek doğal gerekse insan kaynaklı afet koşullarının öngörülmesi,
 afet etkenlerinin çevre, insan sağlığı üzerindeki etkilerinin temas edilen
doz veya temas derecesi ve temas grubu da göz önüne alınarak
toksikolojik açıdan değerlendirilmesi,
 tedavi yaklaşımlarının ve biyogöstergelerin kullanımı,
 teşhis amaçlı kalitatif ve kantitatif analizlerin yapılması
71
Toksikologlar
Uzmanlık alanlarına göre bu ekibin içinde görevlendirilmelidir
 Kimyasal tehlikeyi teknik bakış açısından analiz etmeleri,
 durumu öngörmeleri,
 olası önlemleri ve sınırlayıcı faktörlerin analizi,
 operasyon personeli ve kurbanların korunması ile
ilgilenmeleri
görev alanları içinde sıralanabilir.
72
Kaynaklar
•
Aldridge WN, Mechanisms and Concepts in Toxicology, Taylor &
Francis, London, 1996.
•
Ballantyne B, Marrs TC, Syversen T, General and Applied
Toxicology, Macmillan Reference Ltd., London, 2000.
•
Klaassen, C.D., Cassarett&Doull’s Toxicology, The Basic Science of
Poisons, McGraw Hill, New York, 2001.
•
Pope AM, Rall DP, Environmental Medicine, Integrating a Missing
Element into Medical Education, National Academy Press,
Washington, 2005.
•
Weger NP, Treatment of cyanide poisoning with 4dimethylaminophenol (DMAP)- Experimental and clinical overview.
Fundamental and Applied Toxicology, 3, 387–396, 1983.
73
Doç.Dr.Terken Baydar,
Doç.Dr.Belma Giray,
Doç.Dr.Aylin Gürbay’a teşekkürlerimle…
74