mimar sinan`ın eserleri süleymaniye camii slayt

Download Report

Transcript mimar sinan`ın eserleri süleymaniye camii slayt

Benim bu konuyu alma sebebim bu
konunun ilköğretim beşinci sınıf
8.ünite(Hepimizin Dünyası), 4.
kazanım(Çeşitli ülkelerde bulunan
ortak miras öğelerine örnekler
verir),etkinlik olarak da Mimar
Sinan’ın eserlerinden birinin veya
birkaçının tanıtılmasıdır.Bende
öğrencilerimi oraya götürdüğümü
düşünerek bu slaytı hazırlayıp ona
uygun sorular hazırladım.
• Camide dikkatinizi
çeken bir şey var mı?
• Sizce bu caminin niye
dört minaresi var?
• Sizce niye iki minarede
üç şerefe diğer iki
minarede iki şerefe var
sebebini biliyor
musunuz?
• Sizce burada ne
yazıyor?
Süleymaniye Camii
Avlusu
• Süleymaniye camii
1551_1558 yılları
arasında yedi yıl
sürmüştür. Sizce çok
uzun mu sürmüştür,
siz Mimar Sinan'ın
yerinde olsaydınız
kaç yılda
tamamlardınız?
Camiinin İçine Giriş Kapısı
• Mimar Sinan'ın
bu kadar renk
kullanmasının
dönemin gücüyle
bir ilgisi var
mıdır?
• Tavanda ne
yazıyor olabilir?
• Tavanda gördüğünüz
o muhteşem kalem
işleri, yazılar,
süslemeler de
kullanılan mürekkep
nereden sağlanıyor
olabilir?
• Bu mezar kimin
olabilir ?
• Tavanda kullanılan
ışıklandırmanın
sebebi ne olabilir?
• Burada Mimar başı ile Kanuni
arasında geçen tartışmayı
anlatırım. O an birkaç öğrenci
seçer bu tartışmayı
canlandırmalarını isterim. Birisi
Kanuni olur kulağına gelen
dedikodulardan sonra Mimar
Sinan'ı kontrol etmek ister halkın
dediği gibi Mimar Sinan
çalışmıyor nargilesini içiyor.
Kanuni sinirlenir ve yüksek bir
sesle “Bu ne biçim iştir Mimar
Başı” diye bağırır. Diğer
öğrencide Mimar Başı olarak
açıklamasını yapar.Hocanın
sesinin her yere ulaşması için ses
ayarı yaptığını nargilenin içinde
su oluğunu söyler.Kanuni bunu
duyunca Mimar Başını hemen
affeder.
• Bu oda niçin
yapılmıştır? Buradan
esinlenerek bir hikaye
yazınız.
Bu sukunette karıştıkca karanlıkla ışık
Yürüyor, durmadan, insan ve hayalet
karışık;
Kimi gökten, kimi yerden üşüşüp her
kapıya,
Giriyor, birbiri ardınca, ilahi yapıya.
Tanrının mabedi her bir tarafından doluyor,
Bu saatlerde Süleymaniye tarih oluyor.
Ordu-milletlerin en çok döğüşen, en sarpı
Adamış sevdiği Allah'ına bir böyle
yapı.
En güzel mabedi olsun diye en son
dinin
Budur öz şekli hayal ettiği mimarının.
Görebilsin diye sonsuzluğu her
yerden iyi,
Seçmiş İstanbul'un ufkunda bu kudsi
tepeyi;
Taşımış harcını gazileri, serdarıyle,
Taşı yenmiş nice bin işcisi, mimarıyle
Hür ve engin vatanın hem gece, hem gündüzüne,
Uhrevi bir kapı açmış buradan gökyüzüne,
Taa ki geçsin ezeli rahmete ruh orduları..
Bir neferdir bu zafer mabedinin mimari.
Ulu mabed! Seni ancak bu sabah anlıyorum;
Ben de bir varisin olmakla bugün mağrurum;
Bir zaman hendeseden abide zannettimdi;
Kubben altında bu cumhura bakarken şimdi,
Senelerden beri rüyada görüp özlediğim
Cedlerin mağfiret iklimine girmiş gibiyim.
Dili bir, gönlü bir, imanı bir insan yığını
Görüyor varlığının bir yere toplandığını;
Taa Malazgirt ovasından yürüyen Türkoğlu
Bu nefer miydi? Derin gözleri yaşlarla
dolu,
Yüzü dünyada yiğit yüzlerinin en güzeli,
Çok büyük bir iş görmekle yorulmuş belli;
Hem büyük yurdu kuran hem koruyan
kudretimiz
Her zaman varlığımız, hem kanımız hem
etimiz;
Vatanın hem yaşayan varisi hem sahibi o,
Görünür halka bu günlerde teselli gibi o,
Hem bu toprakta bugün, bizde kalan her
yerde,
Hem de çoktan beri kaybettiğimiz
yerlerde.
Üsküdar'dan mı? Hisar'dan mı?
Kavaklardan mı?
Bursa'dan, Konya'dan, İzmir'den, uzaktan
uzağa,
Çarpıyor birbiri ardınca o dağdan bu dağa;
Şimdi her merhaleden, taa Beyazıd'dan,
Van'dan,
Aynı top sesleri bir bir geliyor her yandan.
Ne kadar duygulu, engin ve mübarek bu
seher!
Kadın erkek ve çocuk, gönlü dolanlar, yer
yer
Dinliyor hepsi büyük hatıralar rüzgarını,
Çaldıran topları ardınca Mohaç toplarını.
Gökte top sesleri, bir bir, nerelerden
geliyor?
Mutlaka her biri bir başka zaferden
geliyor:
Kosava'dan, Niğbolu’dan, Varna'dan,
İstanbul'dan..
Anıyor her biri bir vak'ayı heybetle bu an;
Belgrad'dan mı? Budin, Eğri ve Uyvar'dan
mı?
Son hudutlarda yücelmiş sıra-dağlardan
mı?
Deniz ufkunda bu top sesleri nerden
geliyor?
Barbaros, belki, donanmayla seferden
geliyor!..
Adalar'dan mı? Tunus'dan mı, Cezayir'den
mi?
Hür ufuklarda donanmış iki yüz pare gemi
Yeni doğmuş aya baktıkları yerden geliyor;
O mübarek gemiler hangi seherden
geliyor?
Ulu mabedde karıştım vatanın birliğine.
Çok sükür Tanrıya, gördüm, bu saatlerde
yine
Yaşayanlarla beraber bulunan ervahı.
Doludur gönlüm ışıklarla bu bayram sabahı
YAHYA KEMAL BEYATLI
Bu şiiri Süleymaniye Camiine gitmeden
önce bir öğrencime okuması için
görevlendirir orada okumasını isterdim.
Öğrencilerime sorular hazırlar şiir
okunduktan sonra sorardım.
SORULAR
1)Bu şiirde kullanılan tarihsel kişilikler ve
önemli şahsiyetler kimlerdir?
a)Mimar Sinan bu şiirde neden kullanılmış
olabilir?
b)Barborosun adı bu şiirde neden
geçmiştir?
2)Şiirde Mimar Sinan Süleymaniye Camiinin
yapıldığı yeri seçerken neye dikkat
etmiş.Yahya Kemal bunu hangi
cümleleriyle nasıl ifade etmiştir?
3)Bu şiirde geçen tarihi olaylar hangileridir?
4)Şair Malazgirt Savaşını niye kullanmış
olabilir,bu savaşın Türk tarihi acısından
önemi nedir?
5)Varna savaşının geçmesinin sebebi nedir,
bu şiirde hep başarılı olduğumuz
savaşların söylenmesinin camii ile ne gibi
bir ilgisi vardir?
6)Son olarak şiirden çıkardığınız mesaj, ana
fikir nedir?