Transcript HAYVANLAR

HAYVANLAR
Kendi aralarında iskelet yapılarına göre ikiye
ayrılırlar.
1.İskeletleri kemik ve kıkırdak oluşanlara
omurgalılar denir.
2.Bu yapıda iskelete sahip olmayanlara ise
omurgasızlar denir.
Omurgasız hayvanlar
 İskelet
olarak omurgaları yoktur.fakat
böceklerdeki kitin tabakası ve midyedeki
evcik(kavkı)denilen yapılar dış iskelet
görevi yaparlar.karada ve suda
yaşayabilirler.suda yaşayan omurgasız
hayvanlar deri solungacı yaparlar.karada
yaşayan omurgasız hayvanlar trake
solunumu yaparlar.bu canlılarda bazı
özelliklerine göre kendi aralarında gruplara
ayrılırlar.
 Süngerler
 Sölenterler
 Solucanlar
 Eklem
bacaklılar
 Yumuşakcalar
 Derisi dikenliler
süngerler
 Sıcak
denizlerde koloniler halinde
yaşarlar.
sölenterler
 Örneğin
mercanlar;koloniler halinde
yaşarlar.vücutlarında kalkerden yapılmış
iskeletleri vardır.mercan adalarını
oluştururlar.
solucanlar


Çok hücreli hayvanlardan solumlu hayvanların ilk şubesi.
Vücutları yumuşak, yassı ya da yuvarlak hayvanlardır.
Bir bölümü bütün halinde parçasız bir bölümü parçalı ya
da halkadır. Hayvanlarda iki taraflı simetri vardır. Bu
şube, vücut yapılarının gelişmelerine göre, üç sınıfa
ayrılır : a - Yassı solucanlar, b - Yuvarlak solucanlar, c ?
Halkalı solucanlar. Yassı solucanlar sınıfı içinde çoklukla
asalak halde yaşıyan Tremetodlar, (koyunlarda kelebek
hastalığı yaparlar), Sestodlar (barsaklarda yaşayan
asalaklardır) yer alır. Yuvarlak solucanlar sınıfında
bulunanlar da asalak halde yaşarlar ve çoklukla birer
barsak solucanı halindedirler. Halkalı solucanlar sınıfı
da, vücutları halkalardan yapılmış solucanları içine alır.
Çoklukla ıslak ve yumuşak topraklarda sık sık görülen
yer solucanları, bu sınıftandırlar
Eklem bacaklılar


Eklembacaklıların dış iskeletleri çoğu zaman sorun
oluşturur. Örneğin bu canlılar büyüdükçe kabuk
büyümez ve gövdeyi bir bütün olarak örter. Bu durumda
tek çare zaman zaman kabuğu dökmektir. Kabuk dökme
zamanı yaklaştıkça hayvan kabuğundaki mineralleri
kanına çekerek bünyesine alır. Kabuğun altında yeni,
yumuşak ve kırışık bir deri oluşturur. Sonra, dıştaki zırh
çatlar ve hayvan iskeletini bir hayalet gibi geride
bırakarak içinden çıkar. Derisi yumuşak olduğu için
gizlenmesi gereklidir. Bu arada deri kırışıklıklarını
düzelterek yeni bir kabuk oluşturmaya başlamıştır.
Kabuğu sertleşip eski halini alınca hayvan gizlendiği
yerden çıkar.
yumuşakçalar
 Salyangoz,midye,istiridye,mürekkeb
balığı,ve sümüklü böcek bu gruba girer.
 Bu gruptan olan ahtopot ve mürekkeb
balığı kafadan bacaklılar grubuna girer.
Derisi dikenliler
 Vucutları
sert ve dikensiz çıkıntılarla
kapılıdır.
 Deniz kestanesi ve deniz yıldızı bu gruba
girer.
Omurgalı hayvanlar
5
grupta incelenir.
 1.balıklar
 2.kurbağalar
 3.sürüngenler
 4.kuşlar
 5.memeliler
balıklar
 Suda
yaşarlar
 Hareketlerini yüzgeçler sağlar
 Üremeleri yumurta ile olur
 Vucutları pullarla kaplıdır
kurbağalar
 Nemli
yerlerde yaşarlar
 Kış uykusuna yatarlar
 Üremeleri yumurta ile olur
 Gelişme sırasında başkalaşım geçirirler
 Arka ayakları yüzmeyi sağlayan perdeler
vardır.
sürüngenler

Sürüngenler, Omurgalı hayvanların geniş bir sınıfı. Bu sınıf
kertenkele, yılan, kaplumbağa ve timsahları içine alır. Nesilleri
tükenmiş olan dinazorlar, ihtiyozorlar da bu sınıfta incelenir. Bugün
yeryüzünde yaşayan 7000 kadar türü bilinmektedir. Yılanlar,
kertenkeleler, kaplumbağalar, timsahlar ve Tuataradan meydana
gelen hayvanlar sınıfı.
Vücutları pul veya kemiksi plaklarla örtülüdür. Sürüngenlerin pulları
üst derinin kornea tabakasının kalınlaşmasından meydana gelir.
Aralarında bulunan yumuşak deri sâyesinde gövdeleri rahatça eğilip
bükülebilir. Karın pullarıysa çoğunlukla birbirinin üstüne biner. Bu
durum yılanlarda sürünmeye yardımcıdır. Kaplumbağa ve
timsahların vücutlarını örten kemiksi plakların yapısına alt deri de
katılır. Kaplumbağaların baasını meydana getiren plaklar birbirine
kaynamıştır. Timsahlarda ise birbirinden ayrıdır. Kertenkele ve
yılanlarda pullu deri, büyümeye mâni olduğundan zaman zaman
atılarak yenilenir. Bu duruma gömlek değiştirme denir. Cansız pul ve
levhalardan hâsıl olan deri, terlemeye mânidir. Vücut sıvılarının
buharlaşmasını önler. Sürüngenlerde ter bezi bulunmadığından
kurak ve sıcak bölgelerde rahatça yaşayabilirler.

Değişken vücut ısılı (soğukkanlı - heterotermi) omurgalılardan olan
sürüngenler, evrimsel olarak Amfibyumlarla sabit vücut ısılı (sıcakkanlı homeotermi) hayvanlar arasındaki geçiş sürecini, denizden karaya, kalıcı
geçişi temsil ederler. Vücutlarının pul ya da benzer levhalarla kaplı olması
nem kaybını enaz düzeyde tutmalarını sağlar, bu sayede kurak ortamlara
oldukça iyi uyum sağlarlar.
Vücut ısılarını sabit tutacak metabolizmik mekanizmalara sahip olmadıkları
için, vücut ısıları dış ortamın ısısına bağlı olarak değişkendir. Bu yüzden
sürüngen türlerinin çok büyük bir kısmı dünyanın ılıman iklim kuşaklarında
yaşamlarını sürdürür.
Tümü akciğerleriyle solunum yapan sürüngenlerin yumurtlayarak ürerler.
Bazı türlerde yavruların yumurtadan çıkması, dişinin içinde gerçekleşir.
En eski sürüngen fosillerine Karbonifer Döneme tarihlenen kayaçlarda
rastlanır. Karbonifer Dönemi izleyen Permiyen Dönem ve tüm Mezozoik
Zaman boyunca, tür çeşitliliği yaygınlık yönünden hızlı bir evrimleşme
göstermişler, Mezozoik Zaman'da karalardaki hakim türleri oluşturmuşlardır.
Kretase Dönemi nin sonunda gerçekleşen (65 milyon yıl önce) K/T Olayı
sonunda sürüngen türlerinin büyük bir bölümü yok olmuşsa da bugün
gezegenimizde altıbin kadar alt türü yaşamaktadır.

Dünya üzerinde yaklaşık 4500 memeli türü bulunur. Bunların 200 kadarı
Avrupa’da görülebilir, Türkiye ise tek başına yaklaşık 170 memeli türü
barındırmaktadır. Çift ve karmaşık dolaşım sistemine sahip, sabit vücut
sıcaklıklı hayvanlardır. Vücutları genellikle kıllarla örtülüdür. Genç bireyler
anne sütü ile beslenirler. Genellikle bacak şeklinde oluşmuş dört üyeleri
vardır. Solunumda diyafram kullanırlar. Alt çeneleri bir çift kemikten
oluşmuştur; orta kulaktaki kemikler üç parçalı olup kulak zarı ve iç kulakla
bağıntılıdır. Hemen hepsinde yedi boyun omuru vardır.

Memeliler, sıcak kanlı yaratıklardır. Yani vücut sıcaklıkları genel olarak
çevre koşullarından bağımsızdır. Bu ısı yalıtkanlığını sağlamak için ise
toplam ürettikleri enerjinin % 80'ini harcarlar. Vücutları tüylerle kaplıdır ki, bu
doku bazı türlerde dikenli bir hal alabilir (örneğin kirpi) ya da azalıp
neredeyse pürüzsüz hale gelebilir; insan, yunus ve balinalarda olduğu gibi.
Doğurarak çoğalırlar.

Yavru memeliler, genel olarak belirli bir gelişim evresini tamamlayıncaya
kadar annelerinin karnında taşınır. Doğum sırasında yavrunun gelişmişliği
memeli türüne göre değişkenlik gösterir. Kör (ve genelde çıplak) doğan ve
bazen yıllarca annesi tarafından yetiştirilen memeli türleri olduğu gibi,
doğumun ardından kısa süre içinde koşmaya ya da yüzmeye başlayan
memeli türleri de vardır. Ancak genel olarak memelilerde, yavruların belirli
bir süre anne tarafından bakımı zorunludur. Dişi memeli, yavrusunu bebeğin
gelişimi için gerekli bileşenleri içeren zengin içerikli sütü ile besler.


Memelilerin vücut büyüklükleri değişkendir. En küçük memeli, bir
böcekçil olan Yabanarısı yarasası (Craseonycteris thonglongyai ortalama 3 cm, 1 gr); en büyük memeli ise Mavi balina'dır
(Balaenoptera musculus - ortalama 35 m, 120 ton). Memeli vücudu,
sıcak veya soğuk iklim koşulları ile mücadele için de farklı özelliklere
sahiptir. Karasal memeliler için kalın bir kış kürkü, deniz memelileri
için deri altında kalın bir yağ tabakası veya yağlanmış bir kürk bu
mücadelenin silahlarıdır. Bazı memeliler de kış uykusuna yatarak,
bu dönemi enerjiden tasarruf ederek geçirir. Yiyeceğin bol olduğu
dönemde vücudunda depoladığı fazladan kalorileri, yiyeceğin kıt
olduğu bu dönemde ‘uyku’ durumunda iken yakar. (Sincaplar, ayılar
ve porsuklarda olduğu gibi.) Bu durum gerçek bir kış uykusu halini
de alabilir (yediuyurlar ya da yarasalarda olduğu gibi) yani bu süre
içinde canlılar, yaşamsal faaliyetlerini ve vücut sıcaklıklarını
minimuma indirirler.
Bazı memeli türleri insanlar tarafından evcilleştirilmiştir ve yabani
türleri ortadan kalkmış ya da çok az kalmıştır. (İnek, at, koyun gibi
SEVGİLERİMLE
 Hazırlayan:habibe
 Sınıf,no:A9\E
680
zemheri