Transcript Slayt 1
BAĞIMLILIK VE TEDAVİSİ
PROF. DR SEDAT ÖZKAN
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
- Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi Bilim Dalı Kurucusu ve Başkanı
- Onkoloji Enstitüsü Psikososyal Onkoloji Bilim Dalı Başkanı
- Avrupa Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi ve Psikosomatik Birliği Yönetim Kurulu Üyesi
- Dünya Psikoonkoloji Birliği Türkiye Temsilcisi
- Türk Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi ve Psikosomatik Tıp Derneği Kurucusu ve Başkanı
- Psikososyal Onkoloji Derneği Kurucusu ve Başkanı
- Ulusal Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi ve Psikosomatik Tıp Kongresi Başkanı
- Ulusal Psiko-Onkoloji Kongresi Başkanı
- Ulusal Kanser Danışma Kurulu üyesi
- 13. Dünya Psikoonkoloji Kongresi Başkanı
KIBRIS
2012
BAĞIMLILIK;
Tıbbi bir hastalıktır,
Zararlı sonuçlarına rağmen kompulsif madde kullanımı
söz konusudur,
Kullanım üzerinde kontrol kaybı ile karakterizedir,
Durmadan kullanmak değil, kullanmaya başlayınca
duramamaktır.
Ailevi, toplumsal, yasal, ruhsal problemler eşlik eder,
Kronik ve ilerleyici bir hastalıktır.
Tekrar başlama oranı yüksektir.
BAĞIMLILIK ÇEŞİTLERİ
MADDESEL BAĞIMLILIKLAR
OLGUSAL BAĞIMLILIKLAR
ALKOL BAĞIMLILIĞI
İNSAN / İLİŞKİ BAĞIMLILIĞI
OPİYAT BAĞIMLILIĞI
KUMAR BAĞIMLILIĞI
ESRAR BAĞIMLILIĞI
YEME BAĞIMLILIĞI
KOKAİN BAĞIMLILIĞI
SEKS BAĞIMLILIĞI
EXTACY BAĞIMLILIĞI
SPOR BAĞIMLILIĞI
UÇUCU MADDE BAĞIMLILIĞI
İNTERNET / SANAL ORTAM
BAĞIMLILIĞI
KAFEİN VE NİKOTİN BAĞIMLILIĞI
İLAÇ BAĞIMLILIĞI
DİĞER BAĞIMLILIKLAR (BONZAİ… VS)
Yaygınlık (Epidemiyoloji)
Türkiye’de bağımlılığı epidemiyolojisini
tespit etmeye yönelik yapılmış ulusal
düzeyde çalışma yoktur.
2010 yılında yatarak tedavi gören hasta
sayısı, 2009 yılına oranla %11,79 artmış,
Ayaktan tedavi başvuru sayısı ise 2009
yılına göre %26,57 artmıştır.(TUBİM 2010)
Yaygınlık (Epidemiyoloji)
Ömür Boyu, Halen ve Son Zamanlarda Madde Kullanımı (%)
(Türkiye Uyuşturucu Raporu 2010)
Yaygınlık (Epidemiyoloji)
Erkeklerde alkolizm kadınlara göre 5-6 kat daha
fazladır.
Dünya nüfusunun
280 Milyon Esrar,
6 Milyon Extacy,
16 Milyon Eroin,
14 Milyon Kokain kullanıldığını tahmin edilmektedir.
Kıbrıs’ta Yaygınlık (Epidemiyoloji)
Ulusal boyutta çalışma bulunmamaktadır.
KKTC liselerinde 487 öğrenci ile yapılan çalışmaya göre;
% 74.4’lük oranla alkol,
% 6.2’lik oranla Bonzai,
edildi.
kullanımı tespit
YAYGINLIĞI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Din
Kültür
Yasalar
Ulaşılabilirlilik
Sağlık Politikaları
Biyolojik Tolerans
BAĞIMLILIĞIN NÖROBİYOLOJİSİ
Ödül Yolu (Reward Pathway)
Yaşamamız ve neslimizin devamı için
gerekli temel işlevleri yapmamız için
dürtü-motivasyon verir.
Doğal Ödüller
Yiyecek
Su
Seks
Bunları istediğimiz, zevk aldığımız için
yaparız…
Bağımlılık yapıcı maddelerin
bu sistemle ilgisi ne?
Bütün maddeler beyindeki bu merkezi doğrudan ya
da dolaylı uyarır.
Böylece hayatın devamı için gerekli olan
pekiştirmeyi kullanırlar
Ör: Eroin ve kokain kullanıcıları intoksikasyonu
cinsel orgazma benzetirler
Ör: Kokain bağımlısı kobaylar onu yiyecek ve suya
tercih ederler
Bağımlılığın nedenleri???
Biyolojik nedenler
Sosyo-ekonomik
Bireysel faktörler
BİYOLOJİK NEDENLER
Genetik yatkınlık:
Bağımlılıkta en büyük risk faktörü ebeveynlerden
birinin ya da ikisinin bağımlı olmasıdır.
Örneğin; Alkol bağımlılarının çocuklarında da alkol
bağımlılığı görülme riski 4-5 kat daha fazladır.
BİYOLOJİK
NEDENLER
Bağımlılık yapan
maddenin farmakokinetik
ve
farmakodinamik özelliklerini oluşturan enzim, reseptör
ve diğer fonksiyonel proteinleri kodlayan genlerdeki
polimorfizm kişinin madde bağımlılığına olan genetik
yatkınlığını belirler.
Farmakokinetik etkileşmeye örnek verecek olursak, etil
alkolün metaboliti olan asetaldehiti yıkan aldehid
dehidrojenaz enziminin düşük etkinlikli ALDH2
mutantını taşıyan kişilerde, alkol alındığında, kanda
asetaldehit birikmesine bağlı olarak kişide rahatsız edici
semptomlar oluşur.
Bu kişilerin alkol kullanma oranları düşüktür
BİYOLOJİK NEDENLER
Dopaminerjik Sistem:
Limbik sistem, temel duyguları ve davranışları
kontrol etmekte ve haz algısına temel
oluşturmaktadır Bağımlılık yapan maddelerin etki
mekanizmaları farklı olmasına rağmen beynin
derinliklerindeki tek bir yolu doğrudan ya da
dolaylı da olsa aynı şekilde etkiledikleri
gösterilmiştir. Bu yolak mezolimbik ödül
sistemidir.
BİYOLOJİK
NEDENLER
Maddenin Pozitif
Pekiştirici Etkisi:
Bir maddenin ruhsal durumda ve davranışta
yaptığı farmakolojik etki, kişiyi onu tekrar
tekrar kullanma ve onsuz yapamama
davranışına
yönlendiriyorsa
o
madde
pekiştiricidir. Maddenin oluşturduğu keyif
artması pozitif pekiştiri olarak adlandırılır.
Pozitif pekiştiri ilaç arayışı davranışına katkıda
bulunan en önemli ve karmaşık özelliktir.
BİYOLOJİK NEDENLER
Tolerans Gelişimi:
Bağımlılık yapıcı maddenin, başlangıçta alınan
dozlarda alınmasına rağmen keyif arttırıcı
etkinliğinin giderek azalmasına ve etki süresinin
kısalmasına tolerans denir. Toleransı önlemek için
kullanıcılar giderek artan dozlarda madde almaya
başlarlar.
BİYOLOJİK NEDENLER
Bağımlılık Yapan Maddeyi Kullanmak İçin
Duyulan Arzu (Craving):
Dürtüler
organizmadan
köken
alan
gerçekleşmek için sürekli baskı uygulayarak
derhal
tatmin
isteyen
gereksinimlerdir.
Bağımlılık yapan maddeyi kullanmak için
duyulan şiddetli arzu da bu tanıma eşdeğer
özellikler taşır; dürtüler gibi, madde bağımlılığı
olan kimseye hemen doyum sağlamak için
sürekli baskı uygular.
SOSYO-EKONOMİK NEDENLER
Kaotik ve stresli aile yapısı
Arkadaş çevresi
Bağımlı ile aynı ortamda yaşamak
Sosyal değerlere yabancılık
Tutarsız ve ya disiplinli olmayan aile
Alkol veya maddenin sosyal ilişkileri kolaylaştırdığı
algısı,
İlk kullanımda bağımlılık yapmayacağı beklentisi,
Yetersiz bilgilendirme ve eğitim
BİREYSEL
Öz değerlilik FAKTÖRLER
Kişilik yapısı
Davranış bozukluğu
Bireysel başetmede yetersizlik
Sosyal ve kültürel değerlere yabancılık
Yasalara karşı koymak
Heyecan arayışı
Toplum dışına itilmek
DSM-IV Bağımlılık Tanı Kriterleri
(7 maddeden en az 3’ü)
1.
2.
3.
4.
Niyetlendiğinden daha fazla miktar ve süre
kullanmak
Sürekli bırakma isteği ya da başarısız bırakma
girişimleri
Temin etmek, kullanmak ve etkilerinden kurtulmak
için fazla vakit harcamak
Sosyal faaliyetleri, hobileri, başka zevk verici
aktiviteleri azaltmak ya da terk etmek
Tanı
Kriterleri
5. Maddeye
bağlı ya(Devam)
da madde kullanımıyla artan
fiziksel (örneğin alkolle ilişkili karaciğer hastalığı,
yüksek tansiyon, gastrit vb), ya da psikolojik
(depresyon, anksiyete, uyku bozukluğu vb)
problemler yaşamasına rağmen kullanmaya
devam etmek.
6. Tolerans
7. Yoksunluk
ötüye Kullanım
n az biri son bir yıl içinde tekrarlıyorsa)
1.
2.
3.
4.
İşte, okulda ya da evde üstüne düşen görevleri
tekrarlayıcı bir biçimde aksatma
Fiziksel olarak tehlikeli durumlarda (ör: araç)
yineleyici biçimde kullanım
Madde ile ilişkili ortaya çıkan yasal sorunlar
Maddenin neden olduğu ya da alevlendirdiği sürekli
ya da tekrarlayıcı insanlar arası sorunlar.
Sağlıklı İçme Sınırları
1 standart içki
= 1 “tek” sert içki (votka, viski, rakı) 40 ml %40’lık
= 1 kadeh şarap (150 ml)
= 1 şişe bira (350 ml)
= ~ 10 gr. (8-15 gr) etil alkol
Ne kadar alkol almak
zararsızdır?
Haftada erkekler için 14, kadınlar için 7 içki
Günlük maksimum erkekler için 4, kadınlar için 3
içki
(Kaynak: NIAA)
DOKTORUM GÜNDE BİR KADEH İÇMEME İZİN VERDİ!!!
Trafikte Yasal
“Kan Alkol Düzeyi”
50 mg/dl (0.50 promil, %0.05)
Trafik kazası yapma riski,
kan alkol düzeyi 50 mg/dl iken 2 kat, 150 mg/dl
iken 25 kat artar.
Emniyetli kan alkol düzeyi
sadece sıfırdır!!!
Kan Alkol Konsantrasyonu
Alınan alkol miktarı
Alkolün alınma hızı
Cinsiyet
Vücut ağırlığına bağlıdır
Alkolün Metabolizması
Mide ve barsaklar boşsa emilim daha hızlı
Alkolün karaciğerde yıkım hızı sabittir (saatte
yaklaşık bir birim içki). Bu nedenle alınan alkol
miktarı ile kan alkol konsantrasyonu doğrudan
artar
Çay, kahve içmek soğuk duş ya da egzersiz alkolün
etkilerini azaltmaz.
Erkeklerde kan alkol seviyesi
(mg/dl)
(farklı vücut ağırlıklarında)
(-15 mg/dl/sa)
içki
55 kg
65 kg
70 kg
80 kg
90 kg
1
30
30
20
20
20
2
60
50
50
40
40
3
90
80
70
60
60
4
120
110
90
80
80
5
160
130
120
110
90
Kadınlarda kan alkol seviyesi (mg/dl)
(farklı vücut ağırlıklarında)
(-15 mg/dl/sa)
içki
45 kg
55 kg
65 kg
70 kg
80 kg
1
50
40
30
30
30
2
90
80
70
60
50
3
140
110
100
90
80
4
180
150
130
110
100
5
230
190
160
140
130
Farklı kan düzeylerinde alkolün
etkisi
20 mg/dl: duygular yumuşar, vücutta hafif sıcaklık hissedilir,
inhibisyon azalmaya başlar.
50 mg/dl: belirgin gevşeme vardır, atiklik azalır, koordinasyon
bozukluğu başlar.
60 mg/dl: mantık yürütme bozulmaya başlar. Sağlıklı karar verme
zorlaşır.
80: koordinasyon ve karar vermede belirgin bozulma vardır
100 mg/dl: reaksiyon zamanı azalır, duygudurum dalgalanmaları ve
muhtemelen utanç verici hareketler olur.
150 mg/dl: denge ve hareketler bozulmuştur.Belirgin sarhoşluk vardır.
300 mg/dl: bilinç kaybı görülebilir.
400 mg/dl: koma
500 mg/dl: solunum durması ve ölüm olur.
RİSK FAKTÖRLERİ
Cinsiyet
Psikopatoloji
Aile öyküsü
Aile ve sosyal çevre
Bireysel öz geçmiş
Kültür
Cinsiyet (Risk Faktörü 1)
Genelde erkeklerde kadınlardan daha sık
Reçete edilen ilaçlara bağımlılık kadınlarda daha sık
Kişilik (Risk Faktörü 2)
Özellikler
- Dışa dönük olma
- İçe dönük olma
- Risk alma
Bozukluklar
- ASKB (antisosyal kişilik b)
- Sınırda KB
Aile Öyküsü (Risk Faktörü 3)
MI, DM ve HT’dakine benzer genetik geçiş
Erkek alkol bağımlılığında en belirgin
Genetik kalıtım çevresel kullanımdan daha etkili
Psikopatoloji (Risk Faktörü 4)
Bipolar bozukluk ve depresyon
Şizofreni
Sosyal fobi
Panik bozukluk
Travma sonrası stres bozukluğu
Sosyal çevre (Risk Faktörü 5)
Deprivasyon
Alternatif pekiştiriciler
Maddeye ulaşabilirlik
Maliyet
Bireysel öz geçmiş (Risk Faktörü 6)
Diğer maddelere bağımlılık
Madde kullanımının pozitif pekiştirici etkisi
Çocukluk çağı travmaları
Riski azaltan ailesel faktörler
Babanın evde olması
Ebeveynin ilgili olması
Dindarlık (Müslüman, Musevi, Hıristiyan)
BAĞIMLILIK TEDAVİSİ
BAĞIMLILIK İYİLEŞTİRİLEBİLİR
BİR HASTALIK OLMASA DA
TEDAVİSİ İŞE YARAR
Bağımlılığı diğer hastalıklardan ayıran en önemli
özellik, bağımlığın doyum
(ve bazıları için keyif) vermesidir…
BAĞIMLILIK İKİLEMİ
ZARAR
ZEVK
BİR ZEVKTEN NEDEN VAZ GEÇERİZ
ZARARLARI ARTIK ÇOK FAZLA OLDUĞU İÇİN
HALEN VAR OLAN ZARARLARI FARKETTİĞİMİZ
İÇİN (Motivasyonel Görüşme)
Tedavi için
en uygun zaman!!!
Zararın ortaya çıktığı ya da fark edildiği
zamandır (DİBE VURMA)
DEĞİŞİM EVRELERİ
(Proceska ve De Climente)
FARKINDALIK
ÖNCESİ
FARKINDALIK
SÜRDÜRÜM
AKSİYON
Bağımlılık Tedavi Süreci
İntoksikasyon tedavisi
Detoksifikasyon
İdame tedavi (6-12 ay)
Psikoterapiler (bireysel, grup)
Danışmanlık
Eğitim
Aile görüşmeleri-terapileri
Sosyal Tedaviler
İlaç desteği
Kendine yardım grupları (AA, NA, Al-Anon, Alateen,
Rasyonel İyileşme-RR)
Tek başına DETOKSİFİKASYON (Yoksunluk
belirtilerinin giderilmesi) BAĞIMLILIK TEDAVİSİ
DEĞİLDİR
Bağımlılığın asıl tedavisi detoks’tan sonra başlar ve
kullanıma yeniden başlamayı engellemeyi
hedefler…
Madde kötüye kullanımının neden olduğu
ekonomik, sosyal, tıbbi ve yasal sonuçlar tüm
toplumu etkiler
Tedavi, masrafına değer (cost effective)
Bağımlılıkta Kullanılan
Psikoterapiler
Davranışçı-bilişsel terapiler
Motivasyonel terapiler
12 basamak yönelimli terapi
Aile terapileri
Relaps önleme terapileri
Network terapisi
Dinamik terapinin bağımlılık tedavisinde yeri yoktur
Tedavi Seçenekleri
Ayaktan (idrarda madde taraması ile)
Gündüz hastanesi
Yatarak
Rehabilitasyon merkezleri
Tedavi toplulukları (therapeutic community)
Yatarak tedavi gerekçeleri
Ayaktan tedavilerin başarısız olması
Şiddetli tıbbi ya da psikiyatrik sorunlar
Psikososyal desteğin olmaması
Şiddetli ve uzun süreli bağımlılık
Tedavinin Hedefleri
Madde kullanımının bırakılması (abstinans, ayıklık)
Kullanımı azaltma (moderate use): Nadiren mümkün. Uzun
vadede alkol bağımlılarının ancak %5’i sosyal içici kalabilmekte.
Kalanların yarısı aşırı kullanıyor ve diğer yarısı ayık.
Hastanın fiziksel, psikiyatrik ve psikososyal yönlerden
iyileşmesi
Destek gruplarının oluşturulması ve güçlendirilmesi
Tedaviye girme ve sürdürme
için motivasyon
Etkin bir tedavi gönüllü olmak zorunda DEĞİL
Aile, işveren, hukuk sisteminin zorlaması tedaviye
başlama ve devamı arttırır
Yasal zorlama altında ve gönüllü tedaviye girenlerin
tedaviye yanıtları benzerdir
Alkol Yoksunluğu
Titreme
Otonomik hiperaktivite (terleme, nabız 100’ün
üstünde, yüksek tansiyon, ateş)
Anksiyete
Psikomotor ajitasyon
Uykusuzluk
Bulantı ve kusma
Geçici hallusinasyon ve ilizyonlar
Grand mal konvülzyonlar
Alkol yoksunluğu tedavisi
(Alkol Detoksifikasyonu)
Bol sıvı (IV ya da ağızdan)
Tiamin 100 mg 4x1 IM ya da PO,
Folat 1mg 4x1 PO,
Multivitamin kompleksi başlanır.
Tiamin ve folat 4-5 gün sürdürülür.
Diazem 40-100 mg PO ya da IV
Opiyat yoksunluğu belirtileri
(En az 3 tanesi bulunmalı)
1. Disforik mood
2. Bulantı ya da kusma
3. Pupiller dilatasyon, piloereksiyon, terleme
4. Göz yaşarması, burun akması
5. Kas ağrıları
6. Diyare
7. Esneme
8. Ateş
9. İnsomni
Opiyat yoksunluğu tedavisi
Buprenorfin/nalokson
Metadon (Türkiye’de yok)
Antipiretik ve analjezikler (kas ağrıları ve ateş için)
Kas gevşeticiler
Benzodiazepinler: özellikle uyku için, alternatif
olarak amitriptilin (Laroxyl) vb sedatif ilaçlar
verilebilir.
Klonidin: Noradrenerjik deşarjı azaltmak için
kullanılır. Türkiye’de kullanılmıyor
BAĞIMLILIĞIN SÜRDÜRÜM TEDAVİSİNDE
KULLANILAN İLAÇLAR
Alkole dönüşü engellemek için
Disulfiram: (Antabus)
Asetaldehit dehidrogenaz inh
Etkisi birkaç günde başlar.
Bırakıldıktan sonra 1-2 hafta
devam eder
BAĞIMLILIĞIN SÜRDÜRÜM
TEDAVİSİNDE KULLANILAN İLAÇLAR
Antidipsojenikler (içme isteğini azaltanlar)
•Naltrekson (Ethylex)
•Acomprasate (Campral)
BAĞIMLILIĞIN SÜRDÜRÜM
TEDAVİSİNDE KULLANILAN İLAÇLAR
Nikotin bağımlılığı için
Bupropion (Zyban): 150-300 mg/gün
Nikotin bantı, sakızı, inhalanı
Kokain kötüye kullanımı için
KOKAİN KÖTÜYE KULLANIMINDA ETKİNLİĞİ
KANITLANMIŞ HİÇBİR FARMAKOLOJİK TEDAVİ
YOKTUR
Opiyat bağımlılığında yerine
koyma (replasman) tedavisi
Agonistler:
Metadon
L-asetil metadol(LAAM)
Karışık agonist-antagonistler:
Buprenorfin
Diğer olgusal bağımlılıklar
Patolojik kumar oynama
İnsan bağımlılığı
Cinsel sapkınlıklar
Kanabis (esrar, marijuana)
Kenevir bitkisi Cannabis
Sativa’nın çiçek ve
yapraklarının kurutulup
doğranır
Argoda “ot” denir. Plaka
haline “kubar” denir
Genellikle sigara olarak
(cigaralık, joint) ya da
pipo, çubuk içinde içilir.
Esrar ve esrarlı sigara (cigaralık, joint)
Akut Etkileri
Öfori, gevşeme, şakacılık
Zaman algısında subjektif yavaşlama
Sersemlik, boşlukta yüzme hissi
Depersonalizasyon
Analjezi
Anksiyete, huzursuzluk, paranoya
Bellek ve problem çözmede bozulma
Denge bozukluğu
Gözlerde kızarma
Salivasyonda azalma, sık idrara çıkma, kalp hızında artış
Sistolik hipertansiyon
Postural hipotansiyon
İştah ve susuzlukta artış, intraokular basınçta azalma,
İllüzyon, hallusinasyon, psikotik eksitasyon, depresyon, panik
Kanabis intoksikasyonu tedavisi
Panik durumu ve toksik psikoz sakin bir şekilde
konuşup ikna edilerek geçirilebilir.
Benzodiyazepinler ve Haloperidol şiddetli belirtileri
kaldırır.
Kanabis yoksunluğu
Tipik bir fiziksel yoksunluk tablosu yoktur.
Kronik kullanıcılar bırakınca emosyonel labilite,
anksiyete, huzursuzluk, uykusuzluk, anoreksi,
bulantı, kusma, ishal, tremor, hiperrefleksi,
terleme, salivasyon yaşayabilir.
En belirgini Aş erme (craving) yani yeniden esrar
kullanmak için ani ve çok güçlü bir arzudur.
Koka bitkisi
Kokain
Kokain, Güney Amerika’da yetişen Eritroksilon
Koka bitkisinden elde edilen bir alkaloiddir
Beyaz bir toz şeklindedir
Krek Kokain (TAŞ)
Serbest baz (Crack), kokainin en güçlü formudur.
Dumanı içe çekilerek kullanılır. Rock (taş) da
denilen kullanıma hazır formda satılır.
1-2 kullanım bile aş erme duygusu yapabilir.
Saldırganlık yapabilir.
Kokain kullanımının fiziksel
belirtileri (en az 2 tanesi)
- Taşikardi
- Pupiller dilatasyon
- Kan basıncında yükselme
- Terleme ya da titreme
- Bulantı ya da kusma
- Kilo kaybı
- Psikomotor ajitasyon
- Kas zayıflığı, solunumun baskılanması, göğüs
ağrısı ya da aritmi
- Konfüzyon, epileptik nöbet, disknezi, distoni ya da
koma.
- Algı bozukluğu (varsanı) eşlik edebilir.
Kokain Yoksunluğu (DSM-IV)
Kokain kullanımının bırakılması ya da
azaltılmasından sonra, birkaç saatten birkaç
güne dek değişen zaman içinde gelişen disforik
duygudurum ve aşağıdaki fizyolojik
değişikliklerden en az 2’sinin bulunması
1. Yorgunluk
2. Canlı, hoş olmayan rüyalar
3. Uykusuzluk ya da aşırı uyku
4. İştah artması
5. Psikomotor retardasyon ya da ajitasyon
UYARICILAR
(AMFETAMİN VE AMFETAMİN BENZERİ
MADDELER)
Dextroamfetamin (Dexedrin)
Metamfetamin (Desoxyn)
Metilfenidat (Ritalin)
Sokak isimleri: speed, kristal, ice
Amfetamin benzeri maddeler
Efedrin (nasal dekonjestan), metkatinon (argoda krenk
denilir)
Propranolamin (nasal dekonjestan ve iştah kesici)
Designer amfetaminler (Halusinojen grubu)
- MDMA: 3,4-metilendioksiamfetamin (ekstazi, Adem, XTC)
- MDEA: N-etil-3,4- metilendioksiamfetamin (Havva, Eve)
- MMDA: 5-metoksi-3,4-metilendioksiamfetamin
- DOM: 2,5-dimetksi-4-metilamfetamin
- Kat
Etki Mekanizması
Amfetaminler dopaminerjik sistem üstünde etkilidir
(aktive eder)
Designer droglar hem dopaminerjik, hem serotonerjik
etkili (serotonerjik etkinlik nedeniyle halusinojen etki
de gösterirler).
BONZAİ
Dream (Rüya), Bombey Blue (Bombey Mavisi)
İlk kez 2002’de Almanya, İspanya, Rusya ve
Avustralya gibi ülkelerde rastlanıldı.
Bir çok kimyasal madde ihtiva ediyor fakat şu
ana kadar iki maddesi tespit edilebilmiştir.
JWH-018 adlı madde esrar etkisi yapmakta,
HU-210 isimli madde ise esrar etkisini 5-10 kat
artırmaktadır.
BONZAİ (devam)
Maddenin içeriğindeki etken madde,
benzerlerinden çok daha güçlü ve hızlı bağımlılık
yaratıyor.
Kullanıcıları, “büyük aptallaşmaya ve bazen ölüm
korkusuna” neden olduğunu söylüyor.
İçeriğinde ; Amerika ve Afrika’da yetişen bitkiler ve
en önemli etken madde olan sentetik kannabinoid
bulunmaktadır.
BONZAİ (devam)
Bonzai içeren maddelerle yapılan deneylerde ;
kalp atışlarında şiddetli hızlanma,
kalp krizi hissi,
paranoya,
aşırı terleme,
endişe/kaygı düzeyinde ciddi artışa neden olduğu
saptanmış.
BONZAİ (devam)
2008’de Avusturya, Estonya,
2009’da Almanya, Fransa, Polonya, Rusya, İsveç,
İsviçre, İngiltere
10 Şubat 2010’da Kıbrıs Rum Kesimi
29 Mart 2010’da KKTC
13 Şubat 2011 tarihinde Türkiye’de yasaklandı
GÜN
HASTANESİ
MODELİ
Yapılan çalışmalar,
ayaktan (office
based) sürdürülen
tedavilerin hastaneye yatırılarak yapılan tedaviler kadar
başarılı olabildiği hatta bir grup hastaya daha çok
avantaj sağladığı saptanmıştır.
Ayaktan arındırma tedavisinde hastalar, tedavi ekibi ile
işbirliği içerisinde olup, tedavilerini sürdürdükleri gibi
sosyal hayatlarından izole edilmemektedirler.
Aynı zamanda hospitalizasyonun yol açabileceği
stigmatizasyondan çekinen kişiler için ayaktan tedavi
yöntemi daha uygun olabilmektedir.
GÜN HASTANESİ MODELİ
Hastaların tedavisi bağımlılık alanında uzmanlaşmış
doktor, psikolog ve hemşire tarafından yürütülmelidir.
Detoksifikasyon döneminde hastalar mümkün
olduğunca kısa süre gözlemde tutulur. Böylece hastalar
sosyal hayatlarından izole edilmemiş olur.
Detoksifikasyon tedavisinden sonra ikinci ve en
önemli aşamaya geçilir.
GÜN HASTANESİ MODELİ
Yapılan çalışmalarda bağımlılık tedavisine ilaç
tedavisinin tek başına yeterli olmayabileceği,
psikososyal destek sağlanan hastaların tedavi
süresince, bağımlı oldukları maddeden daha uzun süre
uzak kaldıkları, yasa dışı madde kullanma sıklığının
azaldığı saptanmıştır.
Çalışmalar, bağımlılık tedavisinin bireye özgü olarak
planlanması gerektiğini göstermiştir.
GÜN HASTANESİ MODELİ
Tek yönlü ve sabit bir tedavi programının, tüm
hastalara uygulanması başarısız olmaktadır.
Bu nedenle kliniğimizde, hastanın kişilik özellikleri, iş
hayatı, yaşam biçimi, sosyal çevresi göz önünde
bulundurularak, hasta ve yakınları ile iş birliği içinde
her hasta ayrı ayrı değerlendirilir ve kişiye özel tedavi
programı planlanır.
HASTALIK DEĞİL BİREY ODAKLI TEDAVİ!!!