Katılım Bankalarının Ekonomiye Katkıları

Download Report

Transcript Katılım Bankalarının Ekonomiye Katkıları

Katılım Bankacılığının Ekonomiye Katkıları

Derya Gürerk Genel Müdür Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş.

1

Türkiye’de Faizsiz Bankacılık Sektörün Gelişimi

1980 − − − Türkiye faizsiz bankacılıkla ilk olarak 1984 yılında Özel Finans Kurumları’nın (ÖFK) kurulmasıyla tanıştı.

1985 yılında Faisal Finans ve Albaraka Türk kuruldu. 1989 yılında Kuveyt Türk kuruldu.

1990 − − − 1991 yılında Anadolu Finans, 1995’te İhlas Finans ve 1996’da Asya Finans kuruldu.

2000 − − − − 2001 yılında Faisal Finans Türk ortaklar tarafından satın alınarak unvanı Family Finans olarak değiştirildi.

Özel Finans Kurumları 2005 tarih ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu ile Katılım Bankaları olarak anılmaya başlandı.

2005 yılında Anadolu Finans ve Family Finans kurumları “Türkiye Finans Katılım Bankası” adı altında birleşti.

Türkiye’de 4 Katılım Bankası bulunmaktadır.

 Murabaha  Mudaraba

Ürün Gelişimi

1980 Sonrası Geleneksel Ürünler 2000’ler Yapılandırılmış Ürünler  Sendikasyon  İstisna  Sukuk  Leasing Gelecek Dönem Çok Yönlü Sofistike Ürünler  Sermaye Piyasaları 2

Katılım Bankalarının Ekonomiye Katkıları

Son 10 yılda toplanan fonlardaki %33,3’lük yıllık ortalama bileşik büyüme, Katılım Bankalarının ülkemizin sosyo ekonomik yapısında önemli bir yer edindiği ve hızla yükseldiğinin göstergesidir.  Katılım Bankaları 2010 yılında toplamda 16.3 Milyar $ hacminde ithalat+ihracat işlemine aracılık etmişlerdir.

İthalat ve ihracatın finansmanı Faizli finansal sektöre girmeyen fonları sisteme kazandırmak  Katılım bankaları dini hassasiyetleri nedeniyle fonlarını konvansiyonel bankalarda değerlendirmeyen fon sahiplerinin birikimlerini yastık altından ekonomiye kazandırmaktadır.

Yabancı kaynak transferi  Yabancı kaynak transferi; özkaynak, toplanan fonlar, sendikasyon ve menkul kıymet ihracı gibi yollardan yapılmaktadır. 2011 Eylül itibarıyla; - Özkaynak: 2.63 Milyar TL - Sendikasyon: 950 Milyon $ - Sukuk: 450 Milyon $

Katkılar

 Doğrudan istihdam edilen personel ve reel sektörün desteklenmesi yoluyla istihdama katkı sağlamaktadır (# ‘000)

Katılım Bankaları Personel Sayısı

20

+20% +7% +7% +6% +29%

12.7

13.5

11.0

11.8

9.2

7.1

İstihdam artışı Kayıt dışı ekonomiyi azaltmak Reel sektöre kaynak aktarmak  Reel sektörün fonlanması yoluyla ekonomik büyümeye katkı sağlar. Kullandrılan fonlar içerisinde ticarinin payının %80’lerin üzerinde olması bunun yansımasıdır. 0 2006 2007 2008 2009 2010 2011 Eylül  Katılım bankaları alım satıma konu olan her malı gerçek değeri üzerinden finanse etmekte böylece her işlemi kayıt altına alınmaktadır. Bu da kayıtlı ekonominin büyümesini sağlayarak vergi gelirlerini arttırır.

3

Katılım bankaları reel ekonomiye fon sağlayarak büyümeye katkı sağlamaktadır

Toplanan fonların kullandırıma dönüşüm oranı ve fon kullandırımlarının aktifler içerisindeki payı

Fon Kullandırımı/Toplanan Fonlar Fon Kullandırımı/Aktif

120 104 106 107 95 98 100 94 99 80 82 73 60 2006 2007 84 78 87 2008 2009 2010 2011 Eylül Mevduat Bankaları 90 75 76 79 60 46 45 52 30 2006 2007 78 53 2008 Katılım Bankaları 75 49 2009 75 55 74 57 2010 2011 Eylül Faiz/Karpayı gelirleri kırılımı (Milyon TL), Dönem: 2011/9

Mevduat Bankaları Katılım Bankaları

18.405

40.200

2.546

128 58.605

Diğer Tüketici KK Ticari 2.674

Fon Kullandırımı Menkul Kıymetler Toplam

Kaynak: BDDK, TFKB analizi

Fon Kullandırımı Menkul Kıymetler Toplam

Katılım bankaları topladıkları fonları reel sektöre kullandırdıkları için toplanan fonların kullandırıma dönüşme oranı daha yüksektir. Aktifler içerisinde kullandırılan fonların payı sektöre göre oldukça yüksek bir seviyededir. Mevduat bankaları faiz gelirlerinin %31’ini menkul kıymetlerden sağlarken katılım bankaları karpayı gelirlerinin sadece %4,8’ini menkul kıymetlerden elde etmektedirler. 4

Kullandırılan fonların kırılımı

*

Katılım bankaları kullandırdıkları fonlar içerisindeki ticarinin ağırlığı ile mevduat bankalarından ayrışmaktadır. Bireyseldeki ağırlığın artmasının getiri ve kanuni takip noktasında yansımaları da olmaktadır.

2010

17% 16% 15% 14% 13% 12% 11% 10% 9% 8% 7% 6% 30% Finansbank 40% HSBC YP kredi portföyü yüksek olan bankalar.

50% Yüksek getirili kredi kartı payı yüksek olan bankalar Ziraat YapıKredi Denizbank TEB Kuveyt İşbank Halkbank Vakıfbank Akbank Garanti 60% 70% Ticari kredilerin payı 80% Şekerbank Bank Asya TFKB Albaraka 90% 100% 5 *Kaynak: Oliver Wyman

Katılım bankaları KOBİ segmentinde önemli bir Pazar payına sahiptir

Nakdi Fon Kullandırımı Gayri Nakdi Fon Kullandırımı

Katılım Bankaları

42 40 38 36 34 32 30 28 26 37.8

36.3

29.0

29.8

26.5

26.9

31.3

29.5

0 2006 2007 2008 2009 37.6

37.2

40.9

38.7

2010 2011 Eylül

Mevduat Bankaları

30 28 26.3

26 28.2

26.3

24 22 20 19.8

22.5

23.7

22.6

21.2

0 2006 2007 2008 2009 22.9

22.9

23.0

19.6

2010 2011 Eylül 

Katılım bankalarında KOBİ segmenti nakdi ve gayrı nakdi fon kullandırımlarında ciddi bir ağırlığa sahiptir. Nakdi kullandırımlarda 2008 yılındaki %26’lik pay 2011 Eylül verilerine göre % 39’lara gelmiştir.

Katılım bankalarının KOBİ’lere sağlanan nakdi fon kullandırımı pazar payı 2006 yılında %6.4 iken 2011 Eylül ayında bu oran %9.5’a ulaşmıştır.

Kaynak: BDDK, TFKB analizi 6

Büyüme potansiyeli

 Bankacılık sektörü penetrasyon oranları (Toplam sektör aktifleri/GSYH) dikkate alındığında sektörün bütün olarak ciddi bir büyüme potansiyeline sahip olduğu görülmektedir. World Economic Forum tarafından hazırlanan Finansal Gelişmişlik Endeksi’ndeki yerimiz de (42. sıra) dikkate alındığında kat etmemiz gereken önemli bir mesafenin olduğu anlaşılmaktadır.  Şubeleşme ve yeni ürünlerle birlikte desteklenerek son 6-7 yıllık büyüme oranları sürdürülebilirse bir sonraki on yılın başında %10 pazar payı seviyelerine ulaşmış olacağız.

Finansal gelişmişlik ve bankacılık penetrasyonu*

Faizsiz Aktifler/GSYH 2010 40 35 30 25 20 15 10 5 0 0 5 10 Malezya 15 20 BAE 25 Suudi Arabistan 30 Mısır 35 Türkiye 40 45 Endonezya 50 Finansal gelişmişlik endeksi (düşük rakam daha iyi) 55

Bankacılık penetrasyonu vs. 2010 GSYH*

250% 200% 150% 100% 50% 0% Endonezya Suudi Krediler Türkiye Mısır Faizsiz Krediler Katar BAE Aktifler Malezya  Şube pazar payımızla aktif ve kullandırılan fonlar pazar paylarımız kıyaslandığında şube verimlilik artışı noktasında da bir potansiyelin olduğu göze çarpmaktadır.

Katılım bankaları pazar payları 2011/9 Kullandırılan Fonlar Aktifler Şube

%5,8 %4.4

%6,3 7 *Kaynak:Deutsche Bank, Global Islamic Banking-No more unconventional, November 2011

Yükselen faizler toplanan fonlar üzerindeki baskıyı artıracağından kısa vadede büyüme hızını yavaşlatabilir

A

% 30 26,52 20 10 0 % 80 Mar05 60 40 20 0

45,6 55,2

15,40

B

20,80 May06 Kas06

4,3 11,7 C 19,6 43,4

15,92 Şub08

D 20,2 22,4

22,37 Kas08

38,4 E

Commercial loans int. rates

77,4

8,25% Oca11

F

11,82% Eyl11

11,2 10,8

Mevduat % değişim

MB KB

Değerlendirmeler:

- C ve E dönemleri: Faizler düşüyor, katılım bankalarının (KB) topladıkları fonlar, mevduat bankalarının (MB) mevduatından 2 kat daha hızlı büyüyor.

-D ve F dönemleri: Faizler yükseliyor, KB toplanan fonlar büyümesi (bu dönemdeki iki kat şubeleşme hızına rağmen) MB ile aynı düzeydedir.

-B ve A dönemleri: B döneminde faizler %35 artıyor, KB mevduat büyümesi 2.72 kat fazla. KB’ının 4 katı şubeleşme hızı ve faizlere karşı daha az duyarlı oluşu etkili. A döneminde faizler % 42 düşmesine rağmen KB mevduatı büyümesi sadece 1.21 kat daha hızlı. Bu iki dönemde toplanan fonlardaki seyrin faizlere daha az duyarlı olduğu yorumu yapılabilir.

Sonuç:

- 2007 yılından itibaren KB mevduat seyrinin piyasalardaki faiz değişimlerine hassasiyetinin arttığı görülmektedir. Kullandırılan fonların tamamen yeniden fiyatlanıp portföyün getirisi piyasa oranlarına yaklaşıncaya kadar mevduat artış hızlarında yavaşlama olacaktır.

8 Kaynak: TCMB, BDDK, TFKB analizi

Bundan sonrası için katılım bankalarının özellikle odaklanması gereken alanlar

Büyüme Operasyonel Verimlilik

– 2006-2010 yılları arasında katılım bankaları yıllık ortalama bileşik büyümesi %33 olarak gerçekleşirken mevduat bankaları için bu oran %19’dur. Uluslararası alanda da benzer bir seyir göze çarpmaktadır (%24’e karşılık %15). – Şubeleşme, yeni ürünlerle de destekleyerek bu büyüme oranlarının bundan sonra da sürdürülmesi önemlidir.

– Süreçlerin etkinliğini arttırmak – Müşteri merkezli operasyonel model – Giderleri azaltırken aynı zamanda performansı arttırmaya yönelik çalışmalar yapmak

Risk Yönetimi

– Etkin risk yönetimi politikaları oluşturup uygulamak.

İnovasyon

– – Yeni teknolojilerin uygulanması Organizasyon ve iş süreçlerinin yenilenmesi 9

TEŞEKKÜRLER

10