Evrim - Akademik Platform

Download Report

Transcript Evrim - Akademik Platform

BİLİMDE BİR SAPMA ÖRNEĞİ
EVRİM
Prof. Dr. Âdem Tatlı
İnsanlığı en çok meşgul eden sorular:
1-Kâinat nasıl ortaya çıktı?
2-Hayat nasıl başladı?
3-İnsan nasıl teşekkül etti?
Bilim âleminde, yaklaşık iki yüz
yıldır bu sorulara pozitivist
felsefenin öncülüğünde ateist bir
yaklaşımla cevap verilmektedir.
Bir yaratıcı devreden
çıkarılmakta, her şey tesadüf ve
tabiatla açıklanmaya çalışılmakta,
bu da yaygın kullanımıyla evrimle
ifade edilmektedir.
Bu ateizm görüşünün alternatifi
düşünceler ise, bilim dışı olduğu
gerekçesiyle dikkate
alınmamaktadır.
Evrim terimine bilim âleminde başta;
biyoloji, kimya, fizik, antropoloji, tıp,
jeoloji, sosyoloji, psikoloji ve tarih
olmak üzere, hemen her sahada yer
verilmektedir. Bu evrim terimine, aynı
bilim alanında bile, birbirinden çok
farklı manalar yüklenmekte, bu da
kavram kargaşasına yol açmaktadır.
Ateistler evrime bir din gibi
inanmaktadırlar. Bunlar evrim
kargaşasını körüklemekte,
böylece bir doğrunun
yanında, ateizme dayalı
ideolojik fikirleri bilimsel bilgi
gibi takdim edilmektedir.
Bu bakımdan evrimin gayet
açık şekilde ortaya konma
zarureti vardır.
EVRİM TERMİNOLOJİSİ (KAVRAMI)
















EVRİM
TEKÂMÜL,
İSTİHALE,
TATAVVUR,
TAHAVVÜL,
TEBDİL,
TEBEDDÜL,
TAĞYİR,
TEGAYYÜR,
TERAKKİ,
SUDUR,
ZUHUR,
TECHİD,
ONTOJENİ
FİLOJENİ
EVOLÜSYON
Tekâmül
Tekâmül, kemale erme, kademeli
olarak, yani yavaş yavaş
mükemmel hale gelme manasında
kullanılır.
Kâinatın
başlangıcı
Gezegenlerin
Galaksilerin
teşekkülü
teşekkülü
Elma
çekirdeği
Zigot
Filiz
Bebek
Fidan
Çocuk
Meyveli ağaç
Yetişkin





Tahavvül
Hal değiştirme, bir halden bir başka
hale geçme.
Elementlerin hal değiştirmesi,
tahavvülat-ı zerrat olarak ifade edilir.
+
Tahavvülat-ı zerrat
Fe++
BESİNLER
Karbonhidratlar,
Şekerler,
Proteinler,
Yağlar
Sindirim CO , H O,
2
2
C, H, O, N,
Solunum P, Fe
 EVRİMİ TARTIŞMALI HALE GETİREN BU SOY AĞACINDA
OLDUĞU GİBİ, EVOLUSYON KARŞILIĞI KULLANIMIDIR.
Tek hücre

Harvard
üniversitesi’nden evrimci
Gould, evrim soy ağacı ile
ilgili şunu söyler:
“Kitaplarımızda yer alan
evrim soy ağaçları, fosil
kayıtlarına değil, bizim
tasarımlarımıza dayalıdır”
 (Gould, S., J. Evrimin Düzensiz Adımları.
Naturel History. s.13, 1977).
Netice
“Evrim” kelimesi, değişme,
başkalaşma, farklılaşma ve
ilerleme gibi tabirlerin yerine
kullanılmanın yanında, bir türden
bir başka türün ve dolayısıyla bu
yolla bütün canlıların tesadüfen
ortaya çıktığı iddiasını da içine
alan “evolüsyon” karşılığı olarak
da kullanılmaktadır.
Eğer “tekâmül” manasında
“evrim” kullanılıyorsa, bu
manadaki evrim, bir kanundur.
Aynı şekilde, “evrim” terimiyle,
tahavvül-ü zerrat, yani
atomların hâl değiştirmesi
kastediliyorsa, o da teori değil,
bütün kâinatta cereyan eden
umumi bir kanundur.
Netice olarak, Gerek cansızlar
ve gerekse canlılar âleminde
meydana gelen bir değişikliği
ifade etmek için evrim değil;
başkalaşma, farklılaşma,
değişme, gelişme manasındaki
kelimeler kullanılmalıdır. Nitekim
Risale-i Nur külliyatında bu
manaları ifade için hiçbir zaman
evrim kelimesine yer
verilmemiştir.
Bu evrim tâbiri, evolüsyon
manasıyla dolayısıyla
Darwin teorisiyle
özdeşleşmiştir. Bu
kargaşanın önüne geçmek,
doğru ile yanlışı
birbirinden ayırmak için,
evrim sadece evolüsyon
karşılığı kullanılmalıdır.
Evrim Teorisi’nin, bilimsel
değeri nedir?
Evrim Teorisi, bilimsel
kıstasları taşımayan, yani
laboratuarda denenemeyen,
çoğunlukla metafiziğe dayalı
görüşleri bünyesinde
barındıran felsefi bir düşünce
tarzıdır.
Ünlü felsefeci Bernard Russell
evrimle ilgili olarak şöyle der:
“Evrimcilik, şu ya da bu biçim
altında çağımızın ağır basan bir
inanç şeklidir. Evrimcilik, gerek
metoduyla ve gerekse ele aldığı
problemlerle, gerçek bir bilim
değildir” (Russell, B. Dünya Üzerine
Bildiğimiz. Terc. Vehbi Hacıkadiroğlu. Alaz
Yayınları. İstanbul, 1980, s. 24-25).
Ateizmin bilime hâkimiyeti
Orta Çağ’da Hıristiyan
dünyası, bütün bilim sahasındaki
gelişmelere, İsevilik dini adına,
karşı durmuştur.
1789 Fransız İhtilalı bir
bakıma bu duruşa ve onun
arkasındaki Hıristiyanlık dinine
baş kaldırmadır.
Fransız İhtilalı ile dünyaya hakim olan
pozitivist felsefeye dayalı ateist eğitim,
1850’li yıllarda Darwinizm, Freudizm ve
Marksizimle sistemleşmiştir.
Bundan sonra bütün bilimsel çalışmalar
ateist bir düşünce ile takdim edile
gelmiştir.
1840’lı yıllardan itibaren Avrupa’ya
tahsil için gönderdiğimiz gençler,
materyalist eğitimin getirdiği tereddüt
ve şüphelerle yurda döndüler.
İnsanlığın; kader,
öldükten sonra
diriliş, Allah’ın
varlığı ve yaratılış
hakkında felsefî
sorularla âlemi alt
üst olmuştu. Bu
sorulara Hıristiyanlık
cevap veremiyordu.
Osmanlı
medreseleri
de onlara
kapılarını
kapatmıştı.
Bilimi ateizmin nüfuzundan kim kurtaracak?
Bu materyalist eğitim
sisteminde insanın bütün
gayesi ve hedefi, bu dünyada
maddî arzuların tatmin etmek
ve sıkıntısız bir hayat
geçirmektir.
Böyle bir eğitim sistemi
insanın yaratılışına terstir.
Bütün dünyada insanlığın
refah ve saadeti, barış ve
huzuru, bilimin ateizmin
nüfuzundan kurtarılmasına
bağlıdır.
Bunu, Kur’an adına bu
asırda Müslümanlar
yapacaktır.
Eğitimde hedef ne olmalıdır?
Eğitimde hedef; imanlı, ilim ve irfan sahibi,
ulvi kalpli, yüksek seciyeli, umumun
menfaatini kendi menfaatinden üstün
tutan, örf, adet ve geleneklerine bağlı,
Allah’tan korkan, dünya sahasında marifet
sahibi, aile bağları kuvvetli, dinine hâkim,
tarih şuuruna sahip nesilleri yetiştirecek
tarzda olmalıdır.
Yeni bir eğitim modeli: Mana-yı harfi
Bir şeyin varlığı ve özellikleriyle Allah’ı
tanıtması ve bildirmesine Mana-yı harfi
denmektedir. Bu telakki ile, kâinattaki
varlıklara Allah’ın eseri olarak bakılır.
Dünya ve ahiret
saadeti ve kemalatının
merkezi
marifetullahtadır. Yani,
Allah’ı bilmektir. O
marifette hissesi
bulunmayan bir ilim
faydasızdır.
“O’nun marifetiyle elemler
lezzetlere inkılap eder. Evet, O’nun
marifeti olmazsa, ulûm evhama
tahavvül eder. Hikmetler illet ve
belâlara tebeddül eder” (Mesnevî).
Demek ki, ilim ve fennin hakiki kemali
ve netice vermeleri marifetullaha vesile
olmalarıyla mümkündür.
Aksi halde kıymetli hakikatler hayal ve
evhamdan ibaret hale gelmektedirler.
 Fenlerin gençlere, marifet-i ilahiyeye
vesile olacak şekilde verilmesi çok
önemlidir.
Günümüzde bütün dünyadaki
eğitim sistemlerinde hâkim olan
felsefe, eşyayı mana-yı ismi ile
niteliyor.
Yani, mevcudatı sebeplere ve
tabiata veriyor. Yaratıcıyı devreden
çıkarıyor. Her şeyi tesadüfe ve
gelişigüzelliğe yüklüyor.
Bilime mana-yı harfi bakış açısını
kazandırmak için metot ne olmalıdır?
1-Din derslerinin, kâinat kitabını okumayı,
yani evrene Allah adına bakmayı öğretecek
şekilde hazırlanması gerekir.
Böylece vahdaniyet, haşir ve yaratılış gibi
meseleleri, okudukları veya okuyacakları
fen kitaplarından anlayabilmenin metodu
verilmiş olacaktır.
2-Ateizme dayalı materyalist
felsefenin insanın ve diğer
varlıkların yaratılışıyla ilgili
günümüzde bilim adına takdim
ettiği, tesadüf ve tabiata dayalı
evrim görüşünün irdelenmesine ve
vahdaniyete dayalı düşüncenin
takdimine ihtiyaç vardır.
3-Bütün fen ve teknik
kitapların ve konuların
manayı harfiyle
işlenmesi ve bu tip
müracaat
kaynaklarının
hazırlanması gerekir.
Günümüz eğitim
sistemi,“Ne güzel
yapılmış“ a bedel, "Ne
güzeldir" der,
çirkinleştirir. Bununla
kâinatı tahkir edip
kendisinden şikayetçi
eder.
Sonuç
İnsanlık yaklaşık 200 yıldır, pozitivist
felsefeye bağlı ateizme dayalı materyalist bir
eğitime tâbi tutulmuştur.
Sonuçta uyuşturucu kullanımının
yaygınlaşması, cinsel tecavüzler ile
intiharların artışı ve sefahat, toplumların
geleceğini tehdit etmeye başlamıştır.
Her türlü maddi imkâna sahip olanlar da
dâhil, toplumlar manevî bir bunalım içerisine
Toplumları bu tehlikeli gidişten
kurtaracak, onlara hem dünyevî ve hem
de uhrevî saadeti sağlayacak, maddî ve
manevî yapısına uygun bir eğitimin
verilmesiyle mümkün olabilecektir.
Bunu da, fen ve bilimin hâkim olduğu
günümüzde, bütün hükümlerini akla
tespit ettiren Kur’an ve onun ışığında
hazırlanacak kitaplar sağlayacaktır.
Hepinize
teşekkür
ederim.