eğitim-öğretimde plan

Download Report

Transcript eğitim-öğretimde plan

DİL ÖĞRETİMİ



1982 Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na göre
Türkçe ile ilgili maddeler:
Madde 3: “Türkiye Devletinin dili Türkçedir.”
Madde 42: “…Türkçeden başka hiçbir dil,
eğitim ve öğretim kurumlarında Türk
vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz
ve öğretilemez.”



İletişim dilimizi doğru kullanabilme
becerimizle doğru orantılı olarak
gelişmektedir.
İletişimin bir yönü anlatma, diğer yönü anlama
faaliyetini kapsamaktadır.
Genel olarak ülkelerin eğitim sistemi içinde ana
dili öğretiminin amacı bireylerin düşünme ve
iletişim becerilerini geliştirmektir.



“Öğrencilere Türk dilini sevdirmek, Türk
dilinin kurallarını sezdirmek, gelişim süreci
içinde Türkçeyi bilinçle, özenle ve güvenle
kullanmaya yöneltmektir.
Türkçenin temel kurallarının öğretilmesi.
Türlü etkinliklerle öğrencilerin sözcük
dağarcığını zenginleştirmek.



“Ana dil dersleri bilim değil, sanat gibi
öğretilmelidir.” Doğan Aksan.
Ana dil öğretiminin bilim gibi aktarılan bilgiler
değil, sanatta olduğu gibi çıraklık ustalık
ilişkisine dayanan, becerinin geliştirilmesi
amacıyla uygulayarak öğretilmesi gerekir.
Dil bilgisi konularının öğretimi uygulama
yöntemiyle yapılmalıdır.







Dilbilim dili kendine konu edinir. Dille ilgili
olarak özellikle şu sorulara cevap arar:
Dil nasıl bir anlaşma aracıdır?
Dille anlaşma nasıl gerçekleşir?
Sözcükler nasıl anlam kazanır?
Cümle nasıl oluşur ve anlamı nasıl taşır?
Dil nasıl ve neden değişir?
Dilbilim bu soruların cevaplarını toplumbilim,
ruhbilim ve felsefe gibi ilim dallarından
faydalanarak açıklamaya çalışmaktadır.



Türkçenin ister ana dil olarak isterse yabancı
dil olarak öğretiminde dilbilimin sunduğu
modern yöntem ve çözümlerden
faydalanılmalıdır.
Dilbilim dilin daha çok iletişim işlevi üzerinde
durması her dilin dizimsel ve dizisel işleyişi
olduğunu göstermiştir.
Dilbilimin sözdizimi ve söylem düzeyinde
çağdaş verilerinden yararlanarak dil bilgisi
öğretilmelidir.



Dil bilgisi doğru düşünme, doğru konuşma ve
yazmaya yardımcı olan bir çalışma alanıdır.
Ana dili çocuklara uygulamalarla anlama,
anlatma, doğru söyleyiş, sözcük bilgisi, doğru
cümle kurma, yazım ve noktalama gibi
becerilerini geliştirecek etkinlikler kullanılarak
öğretilmelidir.
Türkçe, bireyin okuma, anlama ve anlatma
gücünü ana dil bakış açısıyla geliştirecek bir
ders olarak değerlendirilmelidir.




Dilin öğretimi dört temel beceriyi desteklemeli
ve geliştirmelidir: okuma, dinleme, anlama ve
anlatma.
Dil öğretiminde yukarıda sayılan becerilerin
bir arada düşünülmesi, bunların birbirinden
bağımsız düşünülmemesi gerekir.
Dil ve dil bilgisi öğretimi bir bütünlük
içerisinde yapılmalıdır.
Bu konuda başka dillerin öğretimi
tekniklerinden faydalanılabilir.




Dilde ses, yapı, anlam, sözdizimi iç içedir.
Dil öğretimi bir bütünlük içinde verilmeli
öğeler arasındaki ilişki kavratılmalıdır.
Örnek: Güzellerin, güzel insanlarla görüşmesi
güzel oldu.
Ana dili öğretiminde dil bilgisi bağlamıyla
verilmeli, bağımsız unsurlar gibi
düşünülmemelidir.



Öğretmenin insan psikolojisinden anlaması,
insanın öğrenme süreçlerini bilmesi, yaratıcı
olması ve araç gereçlerden etkin bir şekilde
yararlanması gerekir.
İnsanı sosyalleştiren onun dilidir. Öğretimde
dilin bu yönü dikkate alınmalıdır.
Dil öğretiminde hedef kitlenin geldiği sosyal
çevre iyi etüt edilmelidir.
Öğretme Stratejileri
Strateji:Dersin hedeflerine ulaşmayı sağlayan,
oldukça genel yöntem seçme yaklaşımıdır.
1.Sunuş Yoluyla Öğretim Stratejisi.
2.Buluş Yoluyla Öğretim Stratejisi.
3. Araştırma-İnceleme Yoluyla Öğretim Stratejisi.
4. Tam Öğrenme Yoluyla Öğretme Stratejisi.
5. İşbirliğine Dayalı Öğretim Stratejisi




Bilgi doğrudan aktarılır. Kavram, ilke ve
kurallar örneklerle sıralanır. Bilgiler düzenli bir
şekilde aktarılırken zaman zaman detaylarda
verilir.
Daha çok teorik bilgilerin verildiği bir öğretim
yaklaşımıdır.
Bu yaklaşımı David Ausebel “Anlamlı
Öğrenme” adıyla ortaya atmıştır.
Ausubel bu yaklaşımda bilginin genelden özele
hiyrarşik bir biçimde verilmesini salık verir.




Bir sorunla ilgili olarak bilgi toplayarak analiz
yapmak ve genellemelere varmayı sağlayan,
öğrenci etkinliğine dayanan güdüleyici bir
yaklaşımdır.
Bruner tarafından geliştirilmiştir.
Tümevarım yaklaşımına dayanır.
Bilişsel alanın kavrama, analiz, değerlendirme
ile duyuşsal alanın tepkide bulunma, değer
verme basamaklarında davranış değişikliği
gerçekleştirmeyi hedefler.






John Dewey tarafından geliştirilen bu yöntemin
temelinde öğrencilerin araştırma inceleme
çalışmalarına yönlendirilmeleri gözetilmiştir.
Öğrenciler aktiftir.
Problem çözme yöntemine dayanır.
Öğrencilerde üst düzey öğrenme gerçekleşir.
Bilimsel problem çözme basamaklarını öğrenir.
Not: Bu üç strateji Buyan Doğan’ın Öğretim
Yöntem ve Teknikleri kitabından sayfa 30-41
arasına çalışılacak.





Gönümüzde öne çıkan öğrenme yaklaşımıdır.
Tam öğrenme yöntemini Amerikalı Bloom ortaya
koymuştur.
Öğrenci başarısı %100’lere çıkabilir.
Günümüzde en etkili model olarak kabul
edilmektedir.
Jacobsen’e göre yanıtlanması gereken temel
sorular vardır:amaçlar nelerdir? Planlama, ihtiyaç
duyulan kaynaklar nelerdir? tamamlama ,
amaçlara hangi düzeyde ulaşılmıştır?
değerlendirme.(Türkçe Dilbilgisi Öğretimi :81-89)


Öğrencilerin, sınıf ortamında küçük karma
kümeler oluşturarak, ortak bir amaç
doğrultusunda, bir konuda birbirlerinin
öğrenmelerine yardımcı oldukları, küme
başarısının öğrencilerce belirlendiği ve değişik
yollarla ödüllendirildiği bir öğrenme yaklaşımıdır.
Bu yöntemin en belirgin özelliği, öğretim
çalışmalarında öğrencileri etkin kılması, onları ön
plana çıkarmasıdır. Böylece öğrenciler sınıf içi ders
etkinliklerinin düzenlenmesi ve yürütülmesinde
önemli ödevler ve sorumluluklar yüklenir.








Bu yöntemde bazı ilkelere dikkat edilmesi
gerekmektedir:
Ortak amaç ilkesi,
Sorumluluk yükleme,
İşbirliği ve destek,
Kaynaşma ve uyum,
İşleyiş değerlendirmesi
Karma küme,
Eşit fırsat.
Yöntem:Hedeflere ulaşmak için seçilen en kısa ve düzenli
yoldur.
A.İlk Okuma-Yazma Öğretiminde Kullanılan Yöntemler
1.Bireşim (Sentez-Harf) Yöntemi
2.Karışık Yöntem
3.Çözümleme Yöntemi
B. Türkçe Öğretiminde Yaygın Olarak Kullanılan
Yöntemler
1.Anlatma Yöntemi
2. Gösterip Yaptırma
3.Tartışma Yöntemi
3.Örnek Olay inceleme Yöntemi,
4.Bireysel ve Bağımsız Çalışma Yöntemi




Bu yöntem birbiriyle ilişkisi bulunan öğelerin,
nesnelerin, görüşlerin, olayların genel bir
sonuca, düşünceye ya da bütüne varmak için
birleştirilmesi işlemidir.
Dil bilgisi öğretiminde parçadan bütüne bir
öğretim süreci hakimdir.
Özellikle ilköğretimde harf-hece-sözcük-cümle
sıralamasıyla öğretimdir.
Gözlem ve deneye dayandığı için ezberci
yaklaşımdan uzaklaştırır.


Bu yöntem bütünü algılamadan bir öğretim
yöntemi olduğu için psikologlar tarafından
şiddetle eleştirilmektedir.
Eski dönemlerde Türkiye’de de bu yöntem ilk
okuma- yazma öğretiminde yaygın olarak
kullanılırdı.





Cümle ve sözcüklerin birlikte iç içe öğretilmeye
çalışıldığı bir yöntemdir.
İlk okuma-yazma öğretiminde kullanılan bir
yöntemdir.
Bu yöntemde önce cümle ve sözcükler öğrencilere
verilir, ardından hemen öğrencilere sözcük, hece
ve harf tanıtılır. Böylece öğrenci her şeyi birlikte
öğrenmiş olur.
Bu yöntem aile ortamında kısmen okuma- yazma
öğrenmiş öğrencilere uygulanabilecek bir
yöntemdir.
Öğretimin hızlı planlandığı durumlarda özellikle
kullanılır.



Bütün içinde parçaların birbiriyle ilişkilerini
belli etme, gerçek kanıtlara dayanarak genel
yargılara ulaşma yolu olarak
tanımlanmaktadır.
Çözümleme, bir bütünü oluşturan parçaları
amaçlı olarak birbirinden ayırma işidir.
Çözümleme zihinsel ve fiziksel olarak
yapılabilir.
Ülkemizde ilk okuma- yazma bu yöntemle
öğretilmektedir.


Bu yöntem kolaydan zora ilkesine ters düştüğü
için eleştirilmektedir.
Dil bilgisi öğretiminde tanımlar, açıklayıcı
bilgiler bu yöntemle verilebilir.





Geleneksel bir öğretme yöntemidir.
Öğretmenin konuyla ilgili anlatımda
bulunduğu sunuş yoluyla öğretme
yaklaşımının uygulaması biçiminde
gerçekleşir.
Öğretmen merkezli bir yöntem olduğundan
yoğun bir aktarma faaliyetidir.
Alt yapısı olan öğrenci gruplarına uygulanması
faydalı olarak görülür.
Öğretimde öğrenciyi pasifleştirdiği için çok
fazla eleştiri almaktadır.




Bilgilerin beceriye dönüştürülmesi için
kullanılan bir yöntemdir.
Bilginin uygulamaya dönük kısmı başkaları
önünde yapılır.
Duyulara hitap eden gösterip yaptırma
yöntemi öğretimin özellikle ilk kademesinde
sonra da bütün evrelerinde etkin olarak
kullanılmalıdır.
Araç-gereçlerden yararlanmak öğretimin
yüzdesini artıracaktır. Dil derslerinde resimler,
ses bantları, kasetler vb yararlanılmalıdır.




Öğrencilerin daha etkin olduğu bir yöntemdir.
Öğrencileri düşünmeye sevk edecektir.
Bu yöntem daha çok konunun kavranması
aşamasında karşılıklı olarak görüşler ortaya
konurken, bir problemin çözüm yollarını
ararken ve değerlendirme çalışmaları yaparken
bu yöntem kullanılır.
Buluş yoluyla öğretim yaklaşımında bu yola
başvurulur.



Örnek olay incelemesi, gerçek yaşam
durumlarında karşılaşılan sorun niteliğinde, ilgi
uyandıran belirli olgu ya da birbiriyle ilişkili bir
dizi olgunun, sınıf ortamında öğrencilerin
katılımda bulunarak çözüm yolları bulmaya
çalıştıkları ve böylece olgunun doğasını daha iyi
anladıkları, o konuda neler yapılabileceğine ilişkin
analizler yaptıkları bir yöntemdir.
Örnek olay incelemesi etkili yöntemlerden biridir.
Buluş yoluyla öğretme yaklaşımında etkin olarak
kullanılmaktadır.




Olaylar durum ve olgu kişiselleştirilmeden
genel bir hava içerisinde problem merkezli
incelenmelidir.
Örnek olaylar neden, nasıl ve sonuç ilişkisi
dikkate alınarak çözümlenmektedir.
Bu yöntem yeterli olgunluğa ulaşmamış
sınıflarda uygulanmamalıdır.
Bu yöntem ilgi çekici ve güdüleyici bir
yöntemdir.



Bireysel çalışma, bir öğrencinin yaparak,
yaşayarak öğrenmesidir. Bu yöntem öğrenci kendi
başına çalışmak istediğinde kullanılmaktadır.
Öğrencilere bu yöntemle uygulanacak faaliyetler,
rapor hazırlama, okuma, kompozisyon yazma,
sözcük tekrarlamalarıdır.
Bağımsız çalışmanın üç temel amacı
bulunmaktadır: Uygulama ve tekrar yapmak,
öğrenmeyi ve öğrenme becerilerini desteklemek,
öğrencileri meşgul ederek öğretmenin başka
vazifeleri görmesini sağlamak.











Teknik:Seçilen yöntemi uygulamaya koyma
biçimidir.
1. Soru-cevap Tekniği,
2.Rol yapma tekniği,
3.Gösteri(Dramatizasyon) Tekniği,
4. Benzetim Tekniği,
5.Küme ya da grup çalışması,
6. İnşat
7. Açıklama,
8. Yazdırma,
9.Buluş ve sezdirme tekniği,
10.Beyin Fırtınası






Önceden hazırlanmış sorulara cevap bulunması
tekniğidir.
Dil öğretiminde sıklıkla başvurulur.
Öğrencileri düşünmeye sevk eden ve onları
güdüleyen bir tekniktir.
Bu yöntem, Türkçe dersinin iki temel etkinliği olan
anlama ve anlatma çalışmalarına doğrudan katkı
yapar.
Bu teknik öğrenmeyi pekiştirir ve öğrencinin
medeni cesaretini artırır.
İyi ve amaca uygun olmayan sorular bu tekniğin
sağlıklı işlemesini engeller.



Bu teknik öğrencilere, insan ilişkileri
konusunda daha çok bilgi, beceri ve anlayış
kazandırmayı öngören ve oyun tekniklerinden
faydalanma
temeline dayalı bir eğitim
tekniğidir.
Öğrenci ve öğretmenin rol yapabilmesi için
buluş stratejisini kullanması gerekir.
Öğrencinin duygu ve düşüncelerini başka
kişiliğe bürünerek anlatmasıdır.




Bir dilbilgisi konusunu oyunlaştırarak sunma
tekniğidir.
Öğrenciler bu teknikle hangi durumlarda nasıl
davranmaları gerektiğini yaşayarak öğrenirler.
Bu teknik öğrencilerin problem çözme ve
iletişim kurma kabiliyetlerini geliştirir.
En yaygın ve en eski tekniklerden biridir.


Öğrenmeyi desteklemek üzere gerçeğe uygun
olarak geliştirilen bir model üzerinde
uygulanan bir tekniktir.
Sınıf içinde öğrencilerin gerçekleştiğini var
saydıkları bir olay üzerinden eğitici ve öğretici
çalışmalar yaptıkları bir öğretim tekniğidir.



Bir önderin rehberliğinde grup olarak ortak
amaçlar doğrultusunda çalışıp hedeflere
ulaşma tekniğidir.
Bu çalışma tekniğinde özgür bir ortamda
paylaşmayı sağlamaktır.
Öğretmen grup çalışmalarını iyi koordine
etmelidir.


Edebi bir parçayı, özellikle şiir ve manzumeyi
yüksek sesle ve anlamına yakışır biçimde
okuma tekniğidir.

Bir konuyu daha iyi anlaşılacak biçimde
açıklayarak sunma, öğretme tekniğidir.

Bir bilgiyi, bir konuyu yazdırarak öğretme
tekniğidir.




Bilinenden bilinmeyene bir seyir izlediğinden
bir bakıma tümevarım anlayışına dayanır.
Dil bilgisi, tür bilgileri, yazım ve noktalama
öğretiminde etkin bir yöntemdir.
Öğrenciyi motive eden ve onu ders katan bir
yöntemdir.
Buluş var olan ancak, bilinmeyen bir durumu
ortaya çıkarmaktır.



Bir grup bir problemi çözmek için çok sayıda
fikri kısa sürede üretir ve daha sonra üretilen
bu fikirler problemin çözümü yolunda
değerlendirilir.
Beyin fırtınası öğretimi ilginç hale getiren,
öğrenci katılımını artıran, hızlı düşünce
üretimini sağlayan etkin bir tekniktir.
Bu teknik öğretmen tarafından iyi
yönetilmelidir.





Öğretim nedir?
Öğretim: Belirli amaçlar doğrultusunda
öğrenmenin başlatılması, yönlendirilmesi,
kolaylaştırılması ve gerçekleştirilmesi sürecidir.
Bu süreç dört aşamada gerçekleşir: amaç,
içerik, eğitim durumları ve değerlendirme.
Öğretim şu sorulara cevap hazırlama sürecidir:
Niçin, ne, neyi, nerede, nasıl, ne kadar, ne
kadar zamanda öğretelim?
Öğretim ilkeleri, eğitim öğretim sürecinin her
aşamasında öğretim elemanlarına yol gösterir.



1.Düzeye uygunluk ve bireyselcilik:Öğretim
etkinlikleri öğrencinin fiziksel ve ruhsal
gelişimine uygun düzeyde olmalıdır. Öğretim
etkinlikleri bireyler dikkate alınarak
hazırlanmalı ve yürütülmelidir.
2.Amaca yönelik olma:Belirlenen amaçlar
doğrultusunda bireylere istendik davranışlar
kazandırılmalıdır.
3.Hayatı yansıtma: Öğretim süreci bireylere
hayatın kendisini öğretmelidir. Hayatı bizzat
her öğrenci yaşamalıdır.



4. Etkin katılım ilkesi:Öğretim etkinliklerinin aktif
öğrenci katılımına göre düzenlenmesini öngören
ilkedir. Öğrenci yaparak ve yaşayarak
öğrenecektir.
5.Somuttan soyuta ilkesi: Öğretim etkinliklerinin
planlanırken duyularla algılanabilen olgulardan
duygularla algılanabilen olgulara doğru bir sıranın
izlenmesidir.
6.Bilinenden bilinmeyene ilkesi: Öğrencinin yeni
öğrendiklerinin bildikleri üzerine bina edildiği
öğretim ilkesidir.



7.Yakından uzağa ilkesi: Öğretim etkinliklerinin
zaman ve çevre açısından öğrencinin yakınından
başlaması başarıyı artıracaktır.
8.Ekonomik tasarruf ilkesi: Günümüzde her
alanda olduğu gibi öğretimde de en az zamanda,
en az emek ve enerjiyle maksimum verimin elde
edilmesidir.
9.Öğretimde açıklık ilkesi: Öğretim etkinliklerinin
planlanmasından işlenişine ve değerlendirmesine
kadarki süreçte kullanılan dilin açık, net, anlaşılır
ve anlamlı olmasıdır.



10. Öğretimde güncellik ilkesi: Öğretim
faaliyetlerinin planlanmasında ve işlenişinde
güncel konu ve örnekler üzerinden gidilmesidir.
11.Kolaydan zora ilkesi: Öğretim etkinliklerinin
planlanması ve yürütülmesinde özellikle
içeriğin(ünite ve konular) basitten karmaşığa
doğru bir seyir izlemesi öğrenmeyi kolaylaştırarak
öğrenmede kalıcılığı artıracaktır.
12.Öğretimde bireyin hem fiziksel hem de ruhsal
bakımdan bir bütün olarak ele alınmasını ve bu
şekilde dengeli eğitilmesi isteyen öğretim ilkesidir.


13.Sosyallik: Öğretim sürecinde bireyin,
toplumun bir ferdi olarak hem toplumsal
yasalara uymayı öğrenmesi hem de özgür
kararlar verebilmesini öngören öğretim
ilkesidir.
14.Bilgi ve becerilerin güvence altına alınması
ilkesi: Değişmeyen nesnel bilgi ve becerilerin
gelecek nesillere aktarılmasını savunan öğretim
ilkesidir.






Farklı öğretim modellerinden(bilişsel, duyuşsal,
davranışçı) yararlanmak;
Öğretimde somutlaştırmaya önem vermek;
Öğrencinin çeşitli duyu organlarını harekete
geçirmek;
Öğretim anını etkileyen içsel(konu, ünite) ve
dışsal(öğrenci etkisi) faktörleri dikkate almak;
Öğrencilerin bireysel farklılıklarını göz önünde
bulundurmak;
Öğrencilerin uyarılma düzeylerini, dikkatlerini,
güdülenmelerini, motivasyonlarını ve seçici
algılarını doğru sınama durumlarıyla kontrol
etmek, harekete geçirmek;





Öğrencilerin istendik davranışlarını
tekrarlayarak öğrencilerin aktif katılımını
sağlamak ve öğretimi pekiştirmek;
Öğrenilen olumlu davranışları pekiştirmek;
Öğretimin mutlaka dönüt(değerlendirme)ünü
almak;
Öğretimde öğrencilerin transfer ve
genellemeler yapmalarına imkan sağlayacak
etkinliklere yer vermek;
Sınıf içinde etkin iletişim kurmak ve uygun
iletişim ortamı hazırlamak.



İletişim:Bireyde davranış değişikliği
oluşturmak için bilgi, duygu, tutum, düşünce
ve becerilerin paylaşılması sürecidir.
Öğretimde iletişimi başlatmak ve sürdürmek
için öğrencinin öğrenmeye ihtiyaç duyması
sağlanmalıdır.
İhtiyaçlar dürtüleri, dürtüler güdülenmeyi,
güdülenme davranışı doğuracaktır.





1.Kaynak:İletişim sürecini başlatan, öğretmen;
2.Mesaj:Bireylerin bilişsel, duyuşsal ve psikomotor
davranışlarında değişiklik yapmaya yönelik
olarak düzenlenen işaretler örüntüsü (hareket, jest,
mimik,ses, söz, ritm, çizim, resim, heykel, formül,
ders kitabı program içeriği vb.) dür.
Kanal:Mesajları taşıyan ortam(araç-gereç), yöntem
ve tekniklerdir.
Alıcı:Kaynağın mesajının muhatabı, öğrenciler.
Dönüt: Alıcıdan kaynağa mesajın algılama
düzeyini ortaya koyan tepkilerdir.







Öğretmen öğrencilerin özeline girmemelidir.
Öğretmen derste jest ve mimikleriyle(beden dili)
mesajı desteklemelidir.
Öğretmen öğrencileriyle göz teması kurmalıdır.
Öğretmen ses tonunu monotonlaşmayacak şekilde
ayarlamalıdır.
Öğretmen açık, anlaşılır ve öğrenci seviyesine
uygun bir dil kullanmalıdır.
Öğretmen sabırlı, hoşgörülü ve sevecen olmalıdır.
Öğretmen sınıf içerisinde ilkeli ve prensipli
davranmalı ve bunu geliştirmelidir.








Genel Bilgiler:
Eğitim: Bireyin davranışlarında , kendi yaşantısı
yoluyla , kasıtlı olarak , istendik değişiklikler
oluşturma sürecidir.
Eğitim- öğretim düzenli(formal) ve
düzensiz(informal) olmak üzere ikiye ayrılır.
Düzenli eğitimin özellikleri:
1.Örgün ve yaygın diye ikiye ayrılır.
2.Örgün Eğitim planlı ve programlıdır.
3.Özel bir ortamda gerçekleşir, kurumsaldır.
4.Profesyonel kişiler tarafından verilir.






5. Ön hazırlık ve materyal gerektirir.
6. Olumlu davranış kazandırmak esastır.
7. Zaman ve mekan bellidir.
8. Ciddi bir kontrol vardır.
Örgün eğitim: Devlet okullarında yapılan
düzenli ve programlı eğitim.
Yaygın eğitim: Meslek edindirmeye yönelik
yaş,zaman,mekan sınırlaması olmayan
“Çıraklık Eğitim Merkezleri” , “Halk Eğitim
Kursları” gibi kurumların eğitimidir.


Plan: Belirli eğitim amaçlarına ve program
hedeflerine ulaşmak için öğretim etkinliklerinden
hangilerinin seçileceğini, bunların öğrencilere niçin
ve nasıl yaptırılacağını, ne gibi yardımcı ve
tamamlayıcı kaynak ve araçların kullanılacağını,
elde edilen başarının nasıl değerlendirileceğini
önceden tasarlayıp kağıt üzerinde saptamaktır.
Planlama: belli bir gelecekte erişilmek istenen
amaçları , kullanılacak araçları ve
gerçekleştirilecek sonuçları önceden ve ayrıntılı
olarak saptayan bir programlama işidir.








Öğretimde Planlamanın Getirileri:
1.Zamanı etkili kullanma;
2.Derste kazandırılacak davranış, bilgi, beceri ve
tutumları ayrıntılı olarak belirleme;
3.Geliştirilecek davranış özelliklerine uygun öğretim
materyallerinin ve yönteminin seçimi;
4.Zaman ve fiziksel imkanları belirleme;
5.Ölçülecek davranışlara uygun ölçme aracı geliştirme;
6.Ölçme sonucunda öğrencinin ölçülen özelliklerinin
istendik ve yeterli özellikler olup olmadığına karar
verme;
7.Öğrencilerin eksikliklerini belirleyerek gereken
önlemleri alma.







Eğitim-Öğretimde Plan Çeşitleri:
1.Yıllık Plan;
2.Günlük Planlar;
3.Gezi-Gözlem Planı;
4.Deney Planı.
Dil öğretiminde günlük planlar hazırlanırken şu
sorulara cevap aranmalıdır:
Hangi konuyu işleyeceğim, ne kadar sürede
işleyeceğim, hangi araçları kullanacağım, hangi
yaklaşımla hangi yöntemleri uygulayacağım, bilgi
olarak hazır mıyım, öğrencilere hangi bilgi, beceri
ve alışkanlıkları kazandıracağım?




Eğitim Durumlarını Etkileyen Değişkenler:
1.Pekiştirme:İstenilen davranışın gelecekte
yapılma olasılığını arttıran uygulamalar, takdir,
ceza, ödül gibi olgulara başvurmaktır.
2.Dönüt: amaç , hedeflerin, hedef davranışların,
öğretim çıktılarının sağlanıp sağlanmadığını
kontrol etme, değerlendirme ve elde edilen
sonuçların öğrencilere duyurulmasıdır.
3.Düzeltme:Dönütte ortaya çıkan eksiklik ve
hataların düzeltilmesi, ek dersler, konu tekrarları
vb.



İpucu:Öğrenme sürecinde öğrenciye neyi
öğreneceğini, nasıl öğreneceğini anlatmak için
kullanılan iletiler.
Öğrenci Katılımı:Öğrencinin derse katılımı
önemlidir.Öğrencinin derse katılımını öğretmenin
kişiliği ve tutumları, araç-gereç seçimi, kullanılan
yöntem ve teknikler, fiziksel koşullar, öğrencinin
hazır bulunuşluk düzeyi ve çevre koşulları
etkilemektedir.
Zaman:Öğrencilere hedef davranışların
kazandırılması için ayrılan süredir. Bu zaman
öğrenci düzeyine göre ayarlanmalıdır.




Araç-Gereçlerin Seçimi ve Kullanımı: Birden fazla
duyuya yönelik araç-gereçler seçilmelidir. İşitsel ve
görsel araç- gereçler kullanmak öğretimi kalıcı hale
getirir, öğrenciyi motive eder ve derse katar.
Öğretmen Nitelikleri: Öğretmende üç nitelik aranır. a)
özel alan bilgisine(branş) sahip olmalı. b)meslek
bilgisine(formasyon) sahip olmalı. c) genel kültürü
olmalı.
Sınıfın Fiziksel Özellikleri:Isı, ışık, oturma düzeni,
akustik düzen eğitim durumunu etkilediği için
mutlaka dikkate alınmalıdır.
Öğretim Yöntem ve Teknikleri: Eğitim durumlarını
etkileyen önemli etkenlerdendir.







Öğretim Aracı Nedir?
Üzerinde gözlem ve araştırma yapmada kullanılan
her türlü öğretme ve öğrenmeye yardımcı olan
somut nesnelere eğitim- öğretim aracı denir.
Öğretimde araç-gereç kullanmanın faydaları
nelerdir?
1.Öğrenme yüzdesini artırır;
2.Öğretimi somutlaştırır, kolaylaştırır;
3.İlgi uyandırarak öğrenmeyi ve öğrenciyi motive
eder;
4.Zamandan ve enerjiden tasarruf sağlar;






5.Olay ve olguların güvenli, kolay ve öğrenmeyi
hızlandırıcı bir biçimde gözlemlenmesine yardımcı
olur.
6.Dersler ve konular arasındaki öğrenmeleri
eşitler.
7.Öğrencilerin bireysel ilgilerine hitap ettiği için
öğrenci katılımına katkı sağlar;
8. Araç-gereçsiz öğrenmenin mümkün olmadığı
durumlarda öğrenmeyi kolaylaştırır;
9.Öğrenmede duyu organlarının etkisini artırır;
10.Öğrenmelerin kalıcı olmasını sağlar.






Öğretimde öğrenci ne kadar çok duyu organını
kullanırsa öğrenme o denli yüksek düzeyde ve kalıcı
olur.
Edgar Dale duyu organlarının öğrenmedeki etkisini
bir “Yaşantı Konisi”yle anlatmıştır.
Öğretmene araç-gereç seçiminde bu yaşantı konisi
öğretmene yardımcı olur. Bu koni üç temel sonuca bizi
ulaştırır.
1.Öğrenme işlemine katılan duyu sayısıyla orantılı
olarak öğrenme düzeyi ve kalıcılığı artar.
2. En iyi öğrendiğimiz şeyler yaparak ve yaşayarak
öğrendiklerimizdir.
3.En iyi öğretim somuttan soyuta, basitten
karmaşığadır.


Araç-gereçler hazırlanırken konuya uygunluk,
öğrencinin seviyesine uygunluk, amaca
uygunluk, ekonomiye uygunluk ilkelerine göre
seçilmelidir.
Materyal hazırlarken : “Anlamlılık, bilinenden
başlama, çok örnek, görelilik olmaması,
seçicilik, tamamlama, fonun anlamlılığı,
kapalılık, birleştiricilik, değişmezlik, derinlik,
yenilik, basitlik, hedef ve davranışa uygunluk,
öğrenciye uygunluk” gibi öğrenimde algılama
ilkelerine uyulmalıdır.









Öğretimin hedefleri;
Öğretim yöntemleri;
Öğrencilerin ilgi, ihtiyaç ve beklentileri;
Öğretim ortamı, fiziki elverişlilik;
Maliyet;
Zaman;
Araç-gereçlerin özellikleri;
Öğretmen tutumları;
Araca ulaşma zorluğu







Kullanımı kolay olmalı;
Sık kullanmaya elverişli olmalı;
Ekonomik olmalı;
Yenilenebilir olmalı;
Birden fazla duyuya hitap etmeli.
Derslerde araç-gereç kullanmanın amacı
öğrenmeyi etkili kılmak ve öğrenimi kalıcı hale
getirmektir.
Araç-gereç kullanmak birçok öğretim ilkesini
aynı zamanda gerçekleştirmektir.





Davranış: Bireyin iç ve dış uyaranlara vermiş
olduğu tepkilerin tümüdür. Bilişsel, duyuşsal
ve devinişsel olmak üzere üç sınıfta incelenir.
Bilişsel: Zihinsel öğrenmelerle ilgilidir.
Örnek:ezberleme, konuşma, tartışma vb.
(Ahmet’in okuduğu bir kitabı eleştirmesi.)
Duyuşsal: Sevgi, korku, aşk gibi konularla
ilgili davranışlardır.
Örnek:Karanlıktan çok korkan Recep ışığı açık
bırakarak uyuyor.


Devinişsel:Kas faaliyetleri ile vücut
organlarının birbiriyle uyumlu bir şekilde bir
fiili icra etmesi ile ilgili davranışlardır.
Örnek: Hakan Şükür’ün bir voleyle gol atması.
AŞAMALAR
DAVRANIŞLAR
BİLİŞSEL
DUYUŞSAL
DEVİNİŞSEL
BAŞLANGIÇ
Bilgi, Kavrama
Alma, Tepkide
bulunma
Algılama,
Kurulma,
Kılavuzla
yapma
UYGULAMA
Uygulama,
Analiz, Sentez
Değerlendirme,
Örgütleme
Mekanikleşme,
Beceri Haline
Getirme
SONUÇ
Değerlendirme
Kişilik Haline
Getirme
Duruma Uyum
Gösterme







Soru cevap Yöntemi:
Sorular bilişsel alanla ilgili olmalıdır.
Sorular eski bilgilerin tekrarını içermelidir.
Sorular amaçlar doğrultusunda
hazırlanmalıdır.
Sorularda öğrenciler açısından kasıt
bulunmamalıdır.
Sorular kolaydan zora doğru bir seyir
izlemelidir.
Sorular bütün öğrenci düzeyini kapsamalıdır.









Soru-cevap yöntemi bilişsel öğrenmeyle ilgili
değerlendirme niteliğindedir.
Aşamalar
Öğretmen soruları hazırlar
Öğrencilerin düzeyine göre soruları yöneltir.
15-20 saniye bekler.
Öğrenciden cevabı ister.
Cevabı değerlendirir.
Not:Duruma göre soru ya umuma veya doğrudan
bir bireye yöneltilebilir.
Sıfat tamlamaları ve cümlenin öğeleriyle ilgili
sorular hazırlayalım.







Rol Yapma Tekniği: Öğrencinin duygu ve
düşüncelerini bir başka kişiliğe bürünerek ifade
etme tekniğidir. Birey dünyaya başka birisinin
penceresinden bakar.
Teknikle öğrencinin kendini ifade etme kabiliyetini
geliştirmek,
Empati yeteneğinin gelişmesine katkıda bulunmak
Kalıcı öğrenmeler sağlamak,
Öğrencinin sosyalleşmesine katkıda bulunmak,
Eğlence ile ilgi ve motivasyonu artırmak,
Öğrencilerin kabiliyetlerini tanımak
amaçlanmaktadır.











İki türlü yapılabilir:
1.Doğaçlama yoluyla bir metne bağlı kalmadan,
2. Bir metne bağlı kalınarak düzenli ve planlı
olarak sahnelenen şekli.
Aşamaları:
Oyun ya da durum öğrencilere açıklanır.
Roller tasvir edilir.
Roller gönüllülük esasına göre dağıtılır.
Uygun zaman diliminde hazırlanma süresi verilir.
Sahne düzenlenir.
Metin yada doğaçlama sergilenir.
Gerçek yaşamla ilişki kurulur.

Kelime öğretimi, ünlü uyumu, belirtili isim
tamlamaları konularından biriyle ilgili olarak
rol yapma tekniğiyle uygulama hazırlayın,
planlayın.