Kredi Kartı - Türkiye Katılım Bankaları Birliği

Download Report

Transcript Kredi Kartı - Türkiye Katılım Bankaları Birliği

FAİZSİZ BANKACILIK İLKELERİ
ve
KATILIM BANKACILIĞI
Eğitmen :
Doç. Dr. İshak Emin AKTEPE
.
17-18 Kasım 2012
Kahramanmaraş
Eğitim No : 2012 / 2013 – 02
www.tkbb.org.tr
1
KATILIM BANKACILIĞI
DOÇ. DR.
İSHAK EMİN AKTEPE
 İÇİNDEKİLER
 Giriş
 Temel Kavramlar ve İlkeler
 Faizsiz Finansman Yolları
 Bankacılıkta Fon Toplama ve Değerlendirmenin Temel
Yolları
 Faizli Banka X Faizsiz Banka
 Kredi Kartı
 Vadesinde Ödenmeyen Borçlar
 Borsa – Sigorta – Forward – Forex – Sukuk
Giriş
 Algı:
 Katılım bankaları faizsiz olduğuna göre verdikleri paraya faiz
almamalı yani verdikleri para kadarını geri almalıdırlar.
 Gerçek:
 Katılım bankaları borç vermeyip ticaret yaparlar. Faizle borç
vermek dinen meşru olmasa da ticaretle kâr sağlamak meşrudur.
Katılım bankaları vakıf değillerdir. Bu bankalara para yatıranlar kâr
beklentisi içindedirler. Dolayısıyla katılım bankalarının ticaret
yapması için kendisine emanet edilmiş paraları karz-ı hasen olarak
vermesi dinen uygun değildir.
 Algı:
 Katılım bankaları hile yapmaktadırlar.
 Gerçek:
 Katılım bankaları İslâm hukûku çerçevesinde çalışırlar. Bu
itibarla bünyelerinde danışma kurulları ya da danışmanlar
bulundururlar. İslâm hukûkunun kendine özgü kuralları vardır.
Bu kurallar çerçevesinde meşrû finansman yöntemleri
kullanılarak ticâret yapmaktadırlar. Fâiz hilelerine
girmemektedirler.
 Algı:
 Katılım bankaları faizli bankaların yaptığı her işlemi yaparlar.
 Gerçek:
 Faizli bankalar faiz enstrümanıyla çalışırlar. Faiz, en fonksiyonel
finansal araçtır. Ancak İslâm hukûkunda kabul edilmemektedir.
Bu sebeple katılım bankaları danışma kurullarının faizli
olduğunu ifade ettiği hiçbir uygulamaya girmezler. Bu durum
onların milyarlarca liralık işlemleri reddetmesi anlamına
gelmektedir.
 Algı:
 Katılım bankacılığı da faizli bankalarla aynı şartlara sahiptir.
 Gerçek:
 Katılım bankalarının pek çok handikapları bulunmaktadır. Öncelikle
Türkiye’de ve dünyada henüz yenidirler ve piyasanın hakim
oyuncuları faizli kuruluşlardır. İkinci olarak kendilerine özgü
kanunları bulunmamaktadır. Üçüncü olarak Türkiye’de dönem
dönem bu bankalara olumsuz yaklaşımlar olmuştur. Dördüncü
olarak katılım bankacılığı hakkında yetişmiş insan gücü azdır.
Beşinci olarak müşterilerin alışkanlıkları ve talepleri bu bankaların
prensiplerine her zaman uygun düşmemektedir.
Birinci Bölüm
Temel Kavramlar ve İlkeler
Temel Kavramlar
Katılım Bankacılığı
I.
Türkiye’de Katılım Bankası diye isimlendirilen kuruluşlar
dünyada Islamic Bank ya da el-Benkü’l-İslâmî adıyla anılırlar.
II.
Bu bankalar öncelikle bütün faaliyetlerinde İslâm hukûku
kurallarına uymayı taahhüt etmektedirler. Bu bankalar
bulundukları ülke kanunları müsaade etse dahi İslâm hukûku
ilkeleriyle çelişen işlemleri yapamazlar.
III.
Türkiye’de katılım bankaları 5411 nolu bankacılık kanununa tabi
olup kanunda mevduat ve yatırım bankaları yanında üçüncü tür
bir bankacılık faaliyeti olarak yer almışlardır. Dolayısıyla böyle
bir bankacılık faaliyetinin varlığı ve diğer bankalardan farklılığı
kanunen de tescil edilmiştir.
Katılım Bankacılığının Tarihi
 1900’lü yılların ilk yarısında İslâm dünyası, sanayi devrimiyle büyük gelişim
katetmiş batı karşısında yenik durumdadır. Pek çok İslâm ülkesi batılı ülkelerin
sömürgesi olmuştur. Bu durum karşısında İslâm ülkelerinin geliştirilmesini
arzulayan düşünürler bir yandan batının teknik altyapısını incelerken diğer
taraftan finansal kuruluşlarını da tetkik etmişlerdir. Neticede 1940’lı yıllarda
Hindistan bölgesinde fâizsiz bankacılık fikri doğmuş ve bu konuda yazılar
yayınlanmıştır. Ancak ilk fâizsiz banka 1963 yılında Ahmed en-Neccâr tarafından
Mısır’ın Mit-Ghamr şehrinde kurulmuştur.
 Türkiye'de 16.12.1983 gün ve 83/7506 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile Özel
Finans Kurumları'nın (ÖFK) kurulmasına izin verilmiştir. 1985 yılında Albaraka Türk
ve Faisal Finans Kurumları faaliyete başlamıştır. 1999 yılında Bankacılık
Kanunu’nda yapılan değişiklikle özel finans kurumları, bankacılık kanununa tabi
kılınmıştır. 2001 yılında güvence fonuna kavuşmuşlardır. Özel finans kurumları,
2005 yılında yapılan kanun değişikliğiyle katılım bankasına dönüştürülmüştür.
Fâiz – Kâr – Kira
 Fâiz : Borçtan elde edilen menfaat. 100.000 TL borç verip 12 ay vadede
110.000 TL istenirse 10.000 TL fâiz isteniyor demektir.
 Kâr : Mal ve hak alım satımlarında maliyet ile fiyat arasındaki farka kâr
denilir. 100.000 TL’ye alınan bir ev 12 ay vadede 110.000 TL’ye satılırsa 10.000
TL kâr edilmektedir. Ev, arsa, araba, makine, giysi, mobilya maldır. Patent,
telif, ruhsat, plaka haktır.
 Kira : Menkul ya da gayr-ı menkul bir malın belli bir süre kullanım hakkının
devri ya da belli bir süre emek taahhüdü karşılığında alınan bedele kira
denilmektedir. Ev, araba, arsa, makine, otel odası, sağlık hizmeti, güvenlik
hizmeti, nakliye hizmeti, eğitim hizmeti, saklama hizmeti kiralanabilir.
Fâiz – Kâr – Kira
vade
100 TL Borç verme
110 TL iade
vade
1 kg. buğday ödünç verme
1,5 kg. buğday iade
Fâiz – Kâr – Kira
Peşin Satış – Vadeli Satış – Vade Farkı
 Peşin Satış : Üretilen ya da satın alınan bir malın peşin bedelle
satılmasıdır. Örneğin 1000 TL maliyeti olan bir malın peşin 1500 TL’ye
satılmasıdır.
 Vadeli Satış : Üretilen ya da satın alınan bir malın vadeli bedelle
satılmasıdır. Örneğin 1000 TL maliyeti olan bir malın 2000 TL’ye 6 ay
vadeyle satılmasıdır.
 Vade Farkı : Satılan bir değerin peşin bedeli ile vadeli bedeli arasındaki
farktır. Örneğin 1500 TL’ye peşin satılan bir malın 6 ay vadede 2000
TL’ye satılması halinde 500 TL vade farkı uygulanmaktadır.
 Vade farkı almak İslamiyet’te yasaklanmamıştır.
İlkeler
I. İlke:
“Başkalarının malını haksız yollarla almayın!”
Bu ilke Kur’ân’da Nisâ suresinin 29. âyetinde açıkça ifade
edilmekle birlikte pek çok âyette de vurgulanmıştır. İslâm
ekonomisinin temelini bu ilkenin oluşturduğunu söylemek
yanlış olmaz. İslâm ekonomisinin birçok hükmü bu temel
ilkeden kaynaklanmaktadır. Hırsızlık, gasp, rüşvet, kumar, hileli
alım satımlar, tefecilik, fahiş kâr, aldatma (tağrir) ve belirsizlik
(garar) yasakları tamamen bu esasa dayanmaktadır.
II. İlke:
“Ticâret helaldir”
Başkalarına haksızlık yapmadan, haram kılınmış
yöntemleri kullanmadan ve yasak ürünler satmadan
karşılıklı rızaya dayanan alım satım ve ticârî faaliyetlerde
bulunmak helaldir. Kur’ân ve Sünnet’te meşrû yollarla
yapılan ticâret helal kılınmış, tavsiye edilmiş ve
övülmüştür.
III. İlke:
“Tefecilik yasaktır”
Tefecilik İslâm’ın en sert ifadelerle reddettiği bir kazanç
yöntemidir. Kur’ân’ın açık ifadesiyle zulümdür. Kur’ân’da
bakara suresinin 275-280 âyetleri arasında tefecilik
konusuna yer verilmiş; tefecilerin kazanma hırsıyla gözü
dönmüş bir şekilde davrandıkları ve “Ha alışveriş ha
tefecilik; sonuçta ikiside kazanç kapısı!” dedikleri beyan
edildikten sonra “Oysa Allah alışverişi helal, tefeciliği
haram kılmıştır” buyrulmuştur.
IV. İlke:
“Aldatmak yasaktır”
İslâm, başkalarına zarar vermeyen insanlar yetiştirmek
ister. “Bizi aldatan bizden değildir” ilkesini öğretir.
“Müslüman başkalarının elinden ve dilinden emin olduğu
kimsedir” der. Ticâretin dürüstçe yapılmasını ister.
Mutaffifîn suresinin hemen başında açıkça şu tehdide yer
verir: “Yazıklar olsun, ölçüde ve tartıda hile yapanlara!”
Aynı surenin 6. âyetinde ise bunu yapanların ahiret
hesabına inanmadıklarını beyan eder.
V. İlke:
“Kumar yasaktır”
Kumar başkalarını sömürmenin bir aracıdır. Pek çok insan
kumar masalarında tüm mallarını, haysiyetlerini ve hatta
hayatlarını bırakmıştır. Nice aileler bu illet yüzünden dağılmıştır.
Kazanç sağlamayı âdil standartlara oturtmak isteyen İslâm dini
başkalarının zaaflarını istismar ederek onların mallarını almanın
bir yolu olan kumarı kesin bir şekilde yasaklamıştır: “Ey
müminler! Sarhoş edici her türlü içki, kumar ve şans oyunu, putlar
ve fal-kısmet okları şeytan kaynaklı birer pisliktir” (Mâide suresi,
90. âyet).
VI. İlke:
“Belirsizlik (garar) yasaktır”
Herhangi bir ticârî işlemin temel unsurlarından birisindeki
aşırı belirsizlik işlemi geçersiz kılar. Yapılan bir alışveriş
işleminde alınan mal, malın bedeli, vadesi ve türü
anlaşmazlığa yol açmayacak derecede bilinmelidir. Hz.
Peygamber aşırı belirsizlik (garar) içeren alım satımları
kesin olarak yasakladığı için bu tür işlemler
yapılmamalıdır.
VII. İlke:
“Piyasaya müdahale etmemek asıldır”
Piyasaya müdahale satıcı ya da alıcıya haksızlık
doğurabilir. Aldatma ya da karaborsacılık yoksa fiyatların
serbest piyasada oluşmasını sağlamak gerekir. Hz.
Peygamber’in fiyat artışından yakınan sahâbîlerine
“Fiyatları indirip yükselten Allah Teâlâ’dır” buyurduğu
rivayet edilmiştir. Bununla birlikte devlet idaresi gerekli
gördüğü sektörlerde ve zamanlarda müdahale hakkına
her zaman sahiptir.
FİYAT VE KÂR SEVİYESİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
ma liyet
satış yeri
cirosal hacim
stok devir
hısı/ stok
ma liyeti
serma yenin
durumu ve
beklentiler
fiyat ve
kâr
seviyesi
sa tış yersatış
yeriigenel
piya sa ka r
ha dleri
alıcıların
beklentileri
piyasa
durumu
kurlar
enfla syon
riskler
VIII. İlke:
“Yasaklanmamışlar serbesttir”
İbadetlerde haramlık, diğer hukûkî ilişkilerde mubahlık
esastır. Buna göre hiç kimse kendi aklına göre ibadet
oluşturamaz. Yine hiç kimse delili olmadıkça yasak
koyamaz. İslâm dininde açıkça yasaklanmamış ve diğer
yasakların da açıkça ilgasına sebep olmayan hukûkî ve
ticârî tasarruflar yasak kabul edilemez. Klasik fıkıhta bu
“Eşyada aslolan mubahlıktır” diye ifade edilir.
IX. İlke:
“Yasak, zaruret ve ihtiyaç hallerinde kısmen düşer”
İslâm insanların yararını gözetir ve zaruret hallerinde yasakları
zaruretin oranına göre kaldırıp emirleri yumuşatır. İslâm pek
çok konuda bu ilkeyi geçerli kılmıştır: Su yoksa teyemmümü,
sefer halinde namazları kısaltmayı ve cem etmeyi, oruç
tutamayanlara fidye vermeyi ya da orucu ertelemeyi, hacca
gidemeyenlere vekil göndermeyi, baskı altında Allah’ı inkâr
etmeyi, açlık halinde haramlardan yemeyi ve ihtiyaç var diye
selem sözleşmelerini mubah kılması bunun açık göstergeleridir.
Bununla birlikte bu ilke, “Zaruretler başkasının hakkını ortadan
kaldırmaz” ve “Zaruretler miktarınca takdir olunur” ilkeleriyle
birlikte değerlendirilmelidir.
X. İlke:
“Kolaylaştırmak esastır”
Açıkça haram kılınmamış ticârî işlemlerde mümkün
olduğunca kolaylaştırıcı yorumlar yapmak gerekir. Bu
nebevî bir metottur. Rivayete göre Hz. Peygamber iki şey
arasında seçim yapma durumunda kalınca kolay olanı
tercih ederdi. Bununla birlikte kolaylaştırma dinin temel
ilkelerini yozlaştırma ve işlevsiz kılma amacı
taşımamalıdır.
XI. İlke:
“Hüküm, amaca tâbidir”
İslâm dininde niyet oldukça önemlidir. İnsanların
tasarrufları da bir amaca matuftur. Buradan hareketle
İslâm âlimleri “Bir işten maksat ne ise hüküm ona
göredir” ve “Sözleşmelerde lafızlara değil maksada itibar
edilir” ilkelerini belirlemişlerdir. Ayrıca “Tarafların
zihninde var olan şartlar sözleşme metninde yazılmış
sayılır” ve “Örfen malum olan sözleşmede şart gibidir”
kaideleri de söz konusu ilkeyle doğrudan ilişkilidir.
İkinci Bölüm
Faizsiz Finansman Yolları
Fâizsiz Finansman Yolları
Karz-ı hasen:
100 TL borç verip 1 ay sonra 100 TL geri almak fâizsiz bir borç işlemidir. Ayrıca
borcun verildiği tarih ile geri ödendiği tarih arasındaki enflasyon farkının fâiz
olmadığı değerlendirilmektedir. Buna göre 100 TL borç verip 1 yıl sonra borcun
ödendiği tarihte, bir yıllık enflasyon hesabı yaparak 100 TL + enflasyon kadar fark
almak da fâizsiz bir işlem sayılmaktadır. Borcun, borç verilen günün kurundan
dolar, euro veya altına endekslenmesi mümkündür. Borç verilirken yapılacak
işlem karşılığında ücret alınabilir. Borç için yapılan masraflar borçluya aittir. Faiz
sözleşmesi olmadan alınan borcu daha iyisiyle ödemek mümkündür ve tavsiye
edilmiştir.
Âriyet:
Menkul ya da gayr-ı menkul mallarımızı kira almaksızın başkalarına ödünç vermek
de fâizsiz bir finansman sağlama yöntemidir. Örneğin 1 aylığına araba ihtiyacı olan
bir kişiye arabamızı ödünç vermemiz fâizsiz ödünç sayılmaktadır.
Fâizsiz Finansman Yolları
Ortaklık:
Ortaklık
Çeşitleri
İbâha
Mülk
Akit
Mudarabe
Emvâl
İş
İtibar
Müsâkât
Müzâraa
Fâizsiz Finansman Yolları
Mudârabe:
Sermaye sahibiyle işletme kabiliyetine sahip tarafın bir taraftan
sermaye diğer taraftan işgücü olmak üzere ortaklık kurmasıdır.
Bu ortaklıktan doğacak kâr tarafların aralarında yaptıkları
sözleşmeye göre paylaşılır. Zarar ise işletmecinin kasıt, kusur ve
sözleşme şartına aykırı davranışı yoksa sermayeden karşılanır.
Örneğin 1000 TL sermayeyle mudârabe ortaklığı kurulduğunu
düşünelim. Kâr % 80 sermaye sahibine % 20 işletmeciye verilmek
üzere anlaşılmıştır. Bu sermaye ile mal alınıp satılsın. Neticede
100 TL kâr sağlansın. Bu 100 TL kârın 80 TL’si 1000 TL sermaye ile
birlikte sermayedara aittir. İşletmeci ise 20 TL kâr alacaktır.
Taraflar ortaklığı devam ettirme konusunda anlaşabilirler.
Fâizsiz Finansman Yolları
Fâizsiz Finansman Yolları
Müşâreke:
Tek başına işletme açma gücüne sahip olmayan iki ya da daha
fazla tarafın sermaye katarak kurdukları ortaklıktır. Kâr
tarafların yaptıkları anlaşmaya göre paylaşılacaktır. Zarar ise
tarafların sermayedeki payına göre yansıtılacaktır. Örneğin
beş kişinin sermayeye % 20’şer oranla katılarak arsa almaları
ve bu arsayı satıp kâr edince kârı paylaşmaları mümkündür.
Fâizsiz Finansman Yolları
Fâizsiz Finansman Yolları
Taksitli satım:
Peşin bedelle alınamayan bir mal ya da hak taksitli
bedelle alınabilir. Örneğin peşin fiyatı 100.000 TL
olan bir arsa 36 ay vadeyle 120.000 TL’ye alınabilir.
Peşin bedelle vadeli bedel arasındaki fark, fâiz
değil; arsanın satımından doğan ticârî kârdır ve
meşrudur.
Fâizsiz Finansman Yolları
Fâizsiz Finansman Yolları
Murâbaha:
Vadeli olarak alınmak istenen bir malı ya da hakkı istediğimiz
vadeyle satacak bir kişi ya da kuruluşa sipariş vermektir. Söz
konusu kişi ya da kuruluş malı, peşin ya da vadeli bedelle alır
ve bize istediğimiz vadeyle satar. Örneğin 100.000 TL peşin
bedelle satılan bir evi almak istediğimizi ancak sadece 40.000
TL’ye sahip olduğumuzu düşünelim. Evin sahibi bize
taksitlendirme yapmıyor ise söz konusu evi bize taksitle
satabileceğini bildiğimiz A şahsına sipariş yoluyla alabiliriz. A
şahsı evin peşin bedelini satıcıya öder ve evin sahibi olur.
Daha sonra evi bize istediğimiz vadeyle satar. 40.000 TL peşin
Fâizsiz Finansman Yolları
satıcı
3
•(3) Banka,
•sipariş formunu
satıcıya geçer.
•(1)Alıcı, satıcı ile
pazarlık yapar.
5
4
(4)Satıcı,
malı
alıcıya
teslim
eder.
(5) Banka,
satıcıya peşin
ödeme yapar.
(2) Alıcı, malı
Bankadan
sipariş eder.
1
banka
6
2
alıcı
•(6) Banka, malı
alıcıya taksitli
satar.
Fâizsiz Finansman Yolları
Teverruk:
Kişi ya da şirketlerin nakit sıkıntısına girmesi muhtemeldir.
Bu durumda ellerindeki malların bir bölümünü peşin satarak
nakit sıkıntısını aşabilirler. Bu meşrûdur. Nakit sıkıntısı
yaşayanların piyasadan taksitli bedelle aldıkları bir malı spot
piyasada peşin satarak nakde ulaşmaları da mümkündür.
Burada fâizden değil; gerçek bir alım satım ile nakde ulaşmak
söz konusudur. Örneğin acil bir ameliyat için 20.000 TL
paraya ihtiyacımız olduğunu düşünelim. Mevcut arabamızı
20.000 TL’ye satarak nakit temin edebiliriz. Bunun yerine
piyasadan 24.000 TL’ye 16 taksitle aldığımız bir arabayı spot
piyasada (ilk satıcısından başkasına) 20.000 TL peşin bedelle
Fâizsiz Finansman Yolları
Selem:
Nakit ihtiyacı duyan bir firmanın ya da şahsın henüz
üretmediği standart bir malı (hububat, bakliyat, un, kağıt,
demir, çimento vs.) ileri bir vadede teslim etmek üzere peşin
bedelle satmasıdır. Örneğin nakit sıkıntısı yaşayan bir çiftçi
hasat zamanı eline geçecek çayı hasat zamanı gelmeden
evvel fabrikaya satarak sıkıntısını aşabilir.
İstisna:
Nakit ihtiyacı duyan bir firmanın henüz yapmadığı örneğin
konutları peşin ya da vadeli bedelle satmasıdır. Böylece firma
henüz ortada olmayan konutları maket üzerinden satarak
Fâizsiz Finansman Yolları
Fâizsiz Finansman Yolları
Kira:
İhtiyaç duyduğumuz menkul ya da gayr-ı menkul bir takım malları
satın alamadığımız takdirde kiralayarak da ihtiyacımızı
giderebilmekteyiz. Böylece aslında mal sahipleri bir nevi
kiracılarının finansman ihtiyaçlarına cevap vermiş olmaktadırlar.
Hizmet sözleşmesi:
İnsanların önemli bir bölümü finansman ihtiyaçlarını başkalarıyla
yaptığı hizmet sözleşmeleri çerçevesinde çalışarak karşılamaktadır.
Örneğin bir mobilya fabrikasında çalışan işçi aslında emeğini fabrika
sahibine kiralamış demektir. Çalıştığı sürece fabrika sahibinden
ücretini alır ve finansman ihtiyacını giderir.
Fâizsiz Finansman Yolları
Finansal kiralama:
Peşin bedelle alınamayan bir malın leasing yöntemiyle
kiralanması ve ödenen kiraların malın bedelini kapsayacak
kadar olduğunda malın mülkiyetinin kiracıya devredilmesidir.
Örneğin peşin bedeli 300.000 TL olan bir iş makinesinin aylık
30.000 TL bedelle kiralanması ve ödenen kiraların örneğin 12
ay sonunda 360.000 TL’yi bulması halinde iş makinesinin
mülkiyetinin kiracıya devredilmesidir.
Fâizsiz Finansman Yolları
üretici
(satıcı)
3
•(3)Leasing
şirketi
üreticiden malı
satın alır
•(4)Leasing
leasing
şirketi
(2)Yatırımcı
leasing
talep eder.
2
şirketi malı
yatırımcıya
kiralar
4
yatırımcı
(kiracı)
1
•(1)Yatırımcı,
üretici ile
pazarlık
yapar.
Üçüncü Bölüm
Bankacılıkta Fon Toplama ve
Değerlendirmenin Temel Yolları
Fâizli Bankalar Mevduat Toplama
Fâizli bankalar pek çok amaçla müşterilerinden mevduat
toplarlar. Kullandıkları en yaygın mevduat toplama usulleri ise
vadesiz ve vadeli hesaplardır. Bir fâizli banka vadesiz hesap
açtığı müşterisinden “faizsiz borç” alıyor demektir. Zira bu
hesaplar açılırken fâiz ödenmesi konusunda anlaşma yapılmaz
ve dolayısıyla hesaplara fâiz ödemesi de gerçekleşmez. Fâizli
bir banka vadeli hesap açtığı müşterisinden ise “faizli borç”
alıyor demektir. Zira hesap açılırken hangi vadede ne kadar
fâiz alınacağı belirlenmekte ve vade sonunda fâiz ödemesi
mutlaka gerçekleşmektedir.
Fâizli Bankalar Mevduat Değerlendirme
 Fâizli bankalar topladıkları mevduatları büyük oranda iki yolla değerlendirirler. Bu
mevduatlarla ya tahvil ve bono alırlar ya da topladıkları mevduatı fâizli kredi olarak piyasada
işletirler.
 Tahvil şöyle tanımlanır: “Devletin 1 yıl, anonim ortaklıkların ise en az 2 yıl ve daha uzun
vadeyle, ödünç para bulmak amacıyla, itibari değerleri eşit ve ibareleri aynı olmak üzere
çıkardıkları borç senetleridir”. Bono ise “Vadesi 1 yıldan kısa olan, iskontolu satılan ve çıkaran
kurum tarafından öngörülen vade sonunda nominal bedelin ödenmesinin taahhüt edildiği
menkul kıymetlerdir” diye tanımlanır. Fâizli banka, tahvil ve bono alarak bunları ihraç
edenlere “fâizli borç” vermektedir. Şöyle ki finansal sıkıntı içine girmiş bir devlet ya da
anonim şirket ileri vadede daha fazla ödemek üzere tahvil ihracı yoluyla borçlanabilmektedir.
Tahvil uzun vadeli borç senedi iken bono kısa vadeli borç senedidir.
 Fâizli krediler ise fâizli bankalardan alınan borçlardır. Fâizli bankalar her ne sebeple olursa
olsun müşterilerine borç verip belli bir vadede daha fazlasını alarak para kazanırlar. Fâizli
bankaların amacı ve temel işlevi düşük fâizle borçlanıp yüksek fâizle borç vermektir.
Fâizli Bankalar Mevduat Değerlendirme
Katılım Bankacılığında Fon Toplama
 Katılım bankaları temel ilkeleriyle kesin olarak
çeliştiği için fâizli işlemler yaparak fon toplayamazlar.
Buna göre ortada herhangi bir mücbir sebep yokken
her ne miktarda olursa olsun fâiz karşılığı
borçlanmak katılım bankacılığında mümkün değildir.
 Katılım bankaları özel câri hesap açarak hesap
sahiplerinden “fâizsiz borç” alırlar. Bu hesaplar
karşılığında hesap sahibine fâiz niteliği taşıyacak
hiçbir avantaj sağlamazlar.
Kıymetli Maden Depo Hesabı
 Tasarruf sahipleri fonlarını farklı para ve mallara yatırarak
değerlendirmek isteyebilirler.
 Bu amaçla katılım bankalarında dolar ya da avro hesabı açabilecekleri
gibi altın ve gümüş hesabı da açabilirler.
 Katılım bankası satın aldığı altın ve gümüşü şube ya da internet
aracılığıyla müşterilerine satabilir.
 Satılan altınları müşteriye elden teslim zorunluluğu yoktur. Banka
hesaplarına kayıt elden teslim anlamına gelmektedir (hükmi teslim).
Önemli olan satılan altının bankanın hesabında varolmasıdır.
Katılım Bankacılığında Fon Toplama
 Katılım bankalarının ikinci fon toplama yöntemi ise
katılma hesabı açmaktır. Bu hesaplar yoluyla katılım
bankası hesap sahipleriyle kâr ve zarara ortaklık
yapar. Topladığı fonu fâizsiz işlemlerde değerlendirip
kâr ederse kârı ve kanun öyle emrettiği için zarar
oluşursa zararı paylaşmak üzere anlaşma yapar. Bu
işlemin teknik adı mudârabedir (emek sermaye
Katılma Hesabı X Vadeli Hesap
 Klasik bankalar hem mevduat toplarken hem de topladığı mevduatı
değerlendirirken “para borcu / karz” sözleşmesi yapar. Vadesiz hesap yoluyla
topladıkları mevduata faiz ödemezler. Yani faizsiz borç almış olurlar. Vadeli
hesapları ise “faizli borç” sözleşmesine dayanır. Banka mevduat sahibine hangi
vadede ne kadar faiz ödeyeceğini en baştan deklare eder.
 Buna göre klasik bankalara vadeli hesap açıldığında
 Bankaya borç verilmiş olunur.
 Mevduat bankanın mülkiyetine geçmiştir.
 Bankanın mevduatı istediği gibi (faizli faizsiz enstrümanlarla) değerlendirme
özgürlüğü vardır.
 Banka hesap sahiplerine kâr payı dağıtımı için belli dönemlerde kâr zarar
hesabı yapmak zorunda değildir.
 Vadeli hesaplarda vade sonunda fazlalık alınacağı hesap açılırken kesindir.
 Alınacak fazlalığın miktarı hesap açılırken bellidir.
Katılma Hesabı X Vadeli Hesap
 Katılım bankalarında ise fon toplanırken câri ya da katılma hesabı açılır. Câri
hesaba yatırılan fonlar da “faizsiz borç” hükmündedir. Katılma hesapları ise
mudârabe / emek sermaye ortaklığı sözleşmesine dayanır. Katılma hesabı sahibi
“sermayedar”, katılım bankası “mudarip” sıfatını taşır. Kâr ve zarara ortaktırlar.
 Buna göre bankamıza katılma hesabı açıldığında
 Bankaya borç değil sermaye verilmiş olur. Banka bu sermayeyi işletecektir.
 Fon bankanın mülkiyetine geçmez; bankaya emanet bırakılmış sayılır.
 Banka fonu istediği gibi kullanamaz; meşru ve faizsiz alanlarda kullanmak
zorundadır.
 Banka kâr zarar dağıtımı için sürekli hesap yapmak zorundadır.
 Katılma hesaplarında vade sonunda fazlalık alınacağı kesin değildir. Zarar
ihtimali vardır.
 Dolayısıyla alınacak fazlalığın miktarı da hesap açılırken belli değildir.
 Alınacak fazlalık bankanın dönem içindeki kârına bağlıdır.
Güvence Fonu
 Katılma hesaplarına yatırılan meblağın 50.000 TL’sinin
TMSF tarafından garanti edilmesi ortaklığa zarar
vermez. Öncelikle garantiyi veren banka değil devlettir.
Devlet şirketlerden zorunlu olarak prim alıp söz konusu
şirketleri sigortalayabileceği gibi vergi alıp zora düşen
şirketlere fon da aktarabilir.
Bu durum katılma
hesaplarının faizsizlik yönüne zarar vermez.
Güvence Fonu
Kâr Oranlarının Fâiz Oranlarına Yakınlığı
 Türkiye’de faiz oranlarını belirleyen temel kuruluş Merkez Bankası’dır.
 Türk bankacılık sisteminin % 95’i faizli bankaların elindedir.
 Bankalar Merkez Bankası’nın açıkladığı faiz oranlarını baz alıp kendi faiz oranlarını
belirlerler.
 Katılım bankaları da bankacılık piyasasında yer aldıklarından piyasadaki faiz
oranlarını baz alıp kendi kar oranlarını tespit ederler.
 Katılım bankaları bir yandan katılma hesabı sahiplerinin diğer yandan banka
sahiplerinin ve son olarak da kredi müşterilerinin mutmain olacağı bir oranı
belirleme amacındadırlar.
 Piyasa koşulları gereği yapılan işlemlerden doğan kâr başta anlaşılan oranlarla
paylaşıldığında faizli banka faiz oranlarına yakın bir miktar ortaya çıkmaktadır.
 Oranların yakınlığı kâr payını faize çevirmez.
Kâr Oranlarının Fâiz Oranlarına Yakınlığı
Katılma Hesapları Neden Zarar Dağıtmıyor
 Katılım bankaları profesyonel kuruluşlardır.
 Katılım bankaları faizsiz bankacılık ilkeleri gereği toksit ürünler kullanmazlar.
Dolayısıyla aşırı riskli ürünlerden uzak dururlar.
 Katılım bankaları satın aldıkları her malı piyasa koşullarına göre kar ile satarlar.
 Katılım bankaları yaptıkları satışların ödemeleri için her zaman teminat alırlar.
 Katılım bankası müşterilerinin önemli bir kısmı nispeten borçlarına hassas
insanlardan oluşur.
 Buna rağmen katılım bankaları da yaptıkları satışların bir kısmında tahsilat sorunu
yaşarlar. Ancak bu durum toplamda bankayı zarara sürüklemez.
Katılma Hesaplarına Dağıtılan Karın
Kaynağı
 Katılma hesaplarına alınan paralar, birimine ve vadesine göre ayrılır.
 Her para birimi kendi havuzuna katılır.
 Hesap sahibi yalnızca söz konusu havuza gelen karlara ortaktır. Bankanın
diğer havuzlarına ve öz sermayesine ortak değildir.
 Bankanın kredi kartları, bankacılık hizmetleri, teminat mektupları gibi
enstrümanlarından gelen karları tamamen öz sermayeye aittir. Çünkü
bunları ödeme yükümlülüğü öz sermayeye aittir.
 Yani yükümlülük kime ait ise kar da ona aittir.
Havuz Sistemi
Katılım Bankacılığında Fon Değerlendirme
 Katılım bankaları esasen ortaklık yöntemiyle topladıkları fonu yine
ortaklık yöntemiyle değerlendirme amacı taşımaktaydılar. Bu usule
göre finansman talebinde bulunan taraflarla üretim ortaklığı yapılacak
ve üretilen mal satıldığında taraflar anlaşmaya göre kârdan paylarını
alacak idiler. Temel para kazanma usulü bu olmak kaydıyla diğer fâizsiz
finansman yöntemleri de kullanılacak idi.
 Ancak piyasanın güven vermemesi ve fon sahiplerinin kısa vadede
getiri sağlama arzusu sebebiyle para kazanmak için ortaklık sistemi
kullanılamadı. Bunun üzerine katılım bankaları bir başka meşru ticâret
yöntemi olan “murâbaha” yani “peşin alınan malın taksitle satılması”
bir başka deyişle “mal siparişi alma” işlemine yönelmiştir.
Vurgulanması gerekir ki murâbaha insanların paraya ulaşması için değil
istedikleri emtiaya ya da hakka taksitle ulaşmaları için yapılır. Yine
Katılım Bankacılığında Fon Değerlendirme
Murabaha
 Müşteri malı bulur. Pazarlığını yapar. Ancak malın mülkiyetini
devralmasına sebep olacak işlemler yapmaz. Sözleşme
imzalamaz, peşinat vermez, fatura kestirmez vs.
 Katılım bankasına malı banka aracılığıyla almak istediğini
bildirir. Bir anlamda malı sipariş eder. Mal talep formunu
imzalar.
 Banka mal ve müşteriyi inceler. Mal ile ilgili evrakları ve
müşterinin ödeme kabiliyetini araştırır. Söz konusu malı alıp
satmaya karar verdiğinde müşterisine vekâlet verir. Müşterisi
bu vekâlete istinaden malı satıcıdan banka adına alır. Resmi
evraklar müşteri adına düzenlense bile mal banka adına
alınmaktadır.
Murabaha
 Müşteriye satılacak bir mal ya da hak var
mı?
 Bu mal ya da hak satılabilir mi?
 Bu mal ya da hak taksitli satılabilir mi?
 Satıcı ile müşteri anlaşmayı tamamlamış
mı?
 Alım satım sahte mi?
Murabaha
 Katılım bankaları şu talepler için murabaha yapamaz:
 Mali cezalar, kesinleşmiş borçlar, vergiler, devlet okul harçları,
noter masrafları, inşaat ruhsat bedelleri, iskan bedelleri, şerefiye
bedelleri, faizli tahvil ve bonolar, dinen alım satımı meşru olmayan
hisse senetleri, içkiler, kumar malzemeleri, müstehcen yayınlar ve
bunları yapan şirketler, sigara, külçe altın, çeyrek yarım tam altın,
gram altın, dolar, avro, abonmanlığa dayalı elektrik, su, telefon ve
doğalgaz faturaları, faturası kesilmiş mallar, satış sözleşmesi
imzalanmış mallar, peşinat ödemesi yapılmış mallar, tapusu ve
ruhsatı devrolmuş mallar, gerçek bir alım satıma konu olmayan
mallar…
Murabaha – Kar Payı Oranları




Katılım bankaları bankacılık sektörü içindedirler.
Türk bankacılığının % 95’i faizli bankaların elindedir.
Ticaret piyasa koşulları dikkate alınarak yapılır.
Katılım bankaları murabaha yaparken piyasanın ana aktörlerinin
oluşturduğu piyasadan ayrılamamaktadır.
 Piyasanın faizli bankalarca oluşturulması katılım bankalarının
kazancını faize çevirmez. Örneğin ev sahibi, alacağı kira bedelini,
evin değerini bankaya yatırdığında alacağı faiz miktarına göre
belirlese yine de kiracının ödediği meblağ faiz olmaz kira olur.
Murabaha – Dosya Masrafı
 Murabaha bir vadeli satımdır.
 Vadeli satımda mal bedeli tek fiyat olarak söylenebileceği gibi
birkaç kalem alt alta yazılarak da ifade edilebilir.
 Murabaha dosya masrafı da bankadan alınan malın bedelinin bir
parçasıdır.
 Dosya masrafının bankaya kalması katılma hesabı sahiplerinin
bankanın hiçbir masrafına katılmamaları sebebiyledir. Zira bir
ortaklıkta masraflar da ortaktır. Katılma hesabı sahipleri bankanın
hiçbir masrafına ortak olmadığı için banka murabaha yaparken bu
masraflara mahsuben dosya masrafı alabilir.
Dördüncü Bölüm
Faizli Banka X Faizsiz Banka
Vâdeli Hesap
 “Yatırımlarını Türk Parasında ya da Dövizde
değerlendiren müşterilerimiz Bankamızda vadeli TL
hesabı
açtırarak,
piyasa
koşullarına
göre
belirlenmiş faiz oranından getiri
elde ederler. Bankamızda 1 ay, 3 ay, 6 ay, 1 yıl, 2 yıl ve 3
yıl vadede ya da istediğiniz gün sayısını vade olarak
belirleyerek dilediğiniz tutarda vadeli hesap
açtırabilirsiniz”.
Repo
 “Repo sabit getirili herhangi bir menkul kıymetin, belli bir süre sonunda
önceden tespit edilmiş şartlarla geri alma taahhüdünde bulunarak
satımıdır. Menkul kıymeti geri satmak üzere alan taraf da reverse (ters)
repo yapmış olur. Esas itibariyle Repo, bankaların kısa vadeli fon toplamak,
gerçek kişilerin nakit fazlalıklarını değerlendirmek, tüzel kişilerin de
sermaye maliyetini minimize etmek amacıyla kullandıkları bir yatırım
aracıdır. Ters Repo, işlemi borç veren açısından tanımlamaktadır”.
 “Paranıza, piyasa koşullarına göre değişen faiz oranları üzerinden, günlük
ya da sizin belirleyeceğiniz vadede para kazandıran bir yatırım aracıdır.
Repo ile birikimlerinizi yüksek getiri ile kısa vadede değerlendirir, kesintisiz
ve net kazanç elde edersiniz. Belirlediğiniz vade dolmadan paranızı
kullanmanız gerekirse anaparanız kayba uğramaz.”
VOB
(Vadeli İşlem (Futures) ve Opsiyon Borsası)
 Dünyada yatırım ve risk yönetim ihtiyacını karşılayan etkin bir piyasa olan
Vadeli İşlemler Piyasası, ülkemizde 4 Şubat 2005 itibariyle faaliyet
göstermeye başlamıştır. Bu borsa; vadesi, miktarı ve işlem koşulları
önceden belirlenmiş olan emtia ve finansal ürünlerde işlemler yapılan bir
Türev Araçlar Piyasasıdır. Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası (VOB), dünyada
kurulmuş olan birçok vadeli işlemler borsası gibi risk yönetiminde etkin rol
oynamak amacıyla kurulmuştur. Ayrıca ileri tarihte ürünlerin oluşabilecek
fiyatları hakkında da fikir vermektedir.
 VOB’ da; Endeks (İMKB 100 / İMKB 30) ■ Faiz (DİBS 365 /DİBS 91/GÖSTERGE
DİBS) ■ Döviz (Dolar/Euro) ■ Altın ■ Buğday ■ Pamuk Vadeli İşlem
Sözleşmeleri işlem görmektedir.
 Vadeli İşlem Sözleşmeleri etkin risk yönetimi, yatırım (spekülasyon) ve
arbitraj amaçlı yatırımcılar tarafından kullanılır. Yatırımcılar, spot piyasaya
oranla daha düşük bir maliyetle bu piyasalarda işlem yapabilirler.
Eurobond
 “Eurobond, devlet ya da şirketlerin, kendi ülkeleri dışında kaynak
sağlamak amacıyla, uluslararası piyasalarda yabancı para birimleri
üzerinden satışa sundukları, genellikle uzun vadeli borçlanma
aracıdır. Türkiye Cumhuriyeti Hazinesi tarafından uluslararası
piyasalarda genellikle USD veya EURO cinsinden Eurobond ihraç
edilmektedir. Birikimlerini yabancı para cinsinden yatırım
araçlarında değerlendirmeyi tercih eden ve uzun vadeli (genelde 530 yıl) yatırım yapmayı düşünen kişi ve kuruluşlara yönelik
enstrümandır. Eurobond fiyatları, hem ihraç eden ülke veya
kuruluşun mali ve ekonomik performanslarından, hem de
uluslararası finansal piyasalardaki gelişmelerden etkilenmektedir.
Mevcut kıymetlerinizi vadesinden önce satmak istediğiniz takdirde,
gün içerisinde ilan edilen alış fiyatlarımızla kıymetinizi kolayca
nakde çevirebilirsiniz”.
Hazine Bonosu ve Devlet Tahvili
 “Getirilerinizi devlet garantisi altına almak
istiyorsanız Hazine Bonosu veya Devlet Tahvili'ni
tercih edebilirsiniz. Hazine Müsteşarlığı tarafından
ihraç edilen Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS),
vade sonuna kadar elde tutulduklarında belirli bir
getiriyi garanti ederler. Vadesi 1 yıldan az olan
DİBS'ler Hazine Bonosu, vadesi 1 yıl ya da daha uzun
olanlar Devlet Tahvili olarak tanımlanır”.
Özel Sektör Tahvili
 “Özel Sektör Tahvili, anonim şirketler tarafından
çıkarılan borçlanma senetleri olup, vadeleri en az iki
yıl olmak üzere serbestçe belirlenebilmektedir. Sabit
veya değişken faizli olarak ihraç edilebilen söz
konusu tahvillerin kupon ödemeleri yılda 1, 2 ya da 4
defa olabilmektedir. Söz konusu kıymetler, devlet iç
borçlanma senedi olmayıp, aksi izahnamede
belirtilmedikçe herhangi bir kurum ya da devlet
garantisi taşımamaktadır”.
Yatırım Fonu
 “Yatırım fonu, yatırımcıların birikimlerinin sermaye
piyasası araçlarında değerlendirilmek üzere bir havuz
içerisinde toplanması ve profesyonel yöneticiler
tarafından yönetilmesi esasına dayalı kolektif bir
yatırım aracıdır. Portföyünün en az % 25'i devamlı
olarak hisse senetlerinden oluşan yatırım fonlarına A
Tipi Yatırım Fonları, bunların dışındakilere ise B Tipi
Yatırım Fonları denir”.
Yatırım Fonu
Yatırım fonları, yatırım stratejileri açısından,
 Likit Fon,
 Tahvil-Bono Fonu,
 Değişken Fon,
 Hisse Senedi Fonu,
 Yabancı Menkul Kıymetler Fonu,
 Sektör Fonu,
 Endeks Fon,
 Karma Fon,
 Korumalı Fon,
 Garantili Fon
gibi türlere ayrılmaktadır.
Hisse Senetleri
 “Hisse
senetleri;
Anonim
ortaklıklar
tarafından
çıkarılmaktadır. Anonim ortaklığın sermayesine belirli bir
katılma payını temsil etmekle beraber kıymetli evrak niteliği
taşımaktadır. Hisse senedinin üzerinde yazılı miktara
senedin "nominal" veya "itibari" değer, piyasada alınıp
satıldığı değer ise "rayiç" fiyatı denilmektedir”.
 Faizli bankalar piyasadaki her türlü hisse senedinin alım
satımını yapar, bunların alım satımına aracılık yapar ve
teminat mektubu vererek alım satımını garanti altına alır.
Hisse Senetleri
Bireysel Emeklilik
 Bireysel emeklilik sistemi, kişilerin çalıştıkları dönemdeki hayat
standartlarını emeklilik dönemlerinde de koruyabilmeleri için
bugünden düzenli birikim yapma imkânı sağlayan, vergi
avantajıyla da desteklenmiş, bir tasarruf ve yatırım sistemidir.
Sosyal güvenlik sistemini tamamlayıcı nitelikte olan sistemde
yatırımlar emeklilik yatırım fonlarında değerlendirilir. Emeklilik
yatırım fonları kişilerin tercihleri doğrultusunda profesyonel
fon yönetim şirketleri tarafından yönetilir. Böylece kişiler hem
düzenli tasarrufta bulunma, hem de fon yönetim şirketlerinden
profesyonel hizmet alma imkânına kavuşmuş olurlar.
Bireysel Emeklilik
 Katkı payları, emeklilik şirketleri tarafından kurulacak emeklilik fonlarında
değerlendirilecektir. Bu fonlar, yerel ya da yabancı hisse senedi, repo,
hazine bonosu, devlet tahvili, mevduat gibi değişik para ve sermaye
piyasası araçlarına yatırım yapabilmektedir. Emeklilik şirketi en az 3 tane,
değişik risk ve getiri yapısına sahip fon kurmak zorundadır. Bu fonların her
birisi en az %80 oranında belirli bir para ya da sermaye piyasası aracını
portföyünde bulundurmak ve fonun adını bunu yansıtacak şekilde
belirlemek zorundadır.
 Örneğin; emeklilik şirketi "Kamu Borçlanma Araçları Fonu" kurarsa bu fon
portföyünün en az %80'i ters repo dahil devlet iç borçlanma senetlerine
yatırılacaktır. "Hisse Senedi Fonu" kurarsa; fon portföyünün en az %80'i
borsada işlem gören şirketlerin hisse senetlerine yatırılacaktır. Katılımcı,
risk üstlenmeyi ve buna bağlı olarak yüksek getiri elde etmeyi seven bir kişi
ise, katkı paylarını ağırlıklı olarak hisse senedi fonuna, riskten kaçınan ve
dengeli bir gelir elde etmeyi tercih eden bir kişi ise, katkı paylarını devlet iç
borçlanma senetlerinin olduğu bir fona yönlendirecektir.
Bireysel Emeklilik
Kredi
 Faizli bankalar kanuni her yolu kullanarak faizli kredi
verirler. Varlık nedenleri ve en temel işleri budur!
 Faizli bankalardan alınan bütün krediler faizli borç
anlaşması yapılarak alınır. Bu yüzden faizli banka
kredilerinde borçlu ile banka, faiz oranı üzerinde
anlaşır.
BCH (Borçlu Cari Hesap) Krediler
 “İşletmelerin kısa süreli nakit ihtiyaçlarını
karşılayabilmek amacıyla,belirlenen vade ve limit
içinde serbestçe kullanıp geri ödeyebildikleri
(rotatif), faizi üçer aylık dönemlerde (Mart, Haziran,
Eylül, Aralık) tahsil edilen ve piyasada gerçekleşen
faiz oranı değişikliklerine duyarlı kredilerimizdir”.
Kredili Ticari Mevduat Hesabı
 “Firmanızın vadesiz ticari mevduat hesabında yeterli
bakiye olmaması halinde devreye giren, çeklerin
karşılanabilmesine; fatura, vergi, SSK primi gibi
ödemelerin
yapılabilmesine
veya
nakit
çekilebilmesine olanak veren ve faizleri günlük
olarak hesaplanıp ay sonlarında tahakkuk eden kredi;
hesap açık kaldığı müddetçe belirlenen limit
dahilinde, dilenen zamanda ve tutarda kullanılabilen
bir kredidir”.
İskonto İştira Kredisi
 “Ticari işlemlerden doğmuş olan ve henüz vadesi
gelmemiş ticari senetlerin nakde dönüşmesine
olanak tanıyan kredi türüdür. Kredi, ticari senedin
bankaya verilişinden vade sonuna kadar geçecek süre
için senet tutarı üzerinden hesaplanacak faiz,
komisyon
ve
BSMV
düşüldükten
sonra
ödenmektedir”.
Factoring

“Faktoring, her türlü mal ve hizmet satışlarından doğan, fatura veya fatura yerine
geçen belgelere dayalı, vadeli alacakların Faktoring şirketine temlik edilmesi
karşılığında finansman ve tahsilat
hizmetlerinin
sunulmasıdır. Bu
anlamda faktoring, vadeli satış yapan firmaların, bu satışlardan doğan alacak
haklarının faktoring şirketleri tarafından satın alınması esasına dayanan bir
finansman yöntemidir. Faktoring sistemi, vadeli alacakları hareket ve likidite
kazandıran ve bir işletmenin en büyük gereksinimlerinden olan "nakit" girişini
sağlayan en önemli yöntemlerden biridir. Faktoring kuruluşları ile yapılan
sözleşmeler ile alacaklarınız güvenli ve etkili bir tahsilat ve nakit akışı
yöntemine kavuşur. Basitçe ifade etmek gerekirse Faktoring işlemleri, hızlı
finansman yükümlülüklerinizi yerine getirmeniz ve işletmenizi başarılı bir biçimde
büyütmeniz için fonlama sağlar. Eğer nakit sıkışıklığı varsa işi büyütmek zordur.
Faktoring satışlarınızı nakde dönüştürür, size sağlıklı büyüme imkanı sağlar.
Faktoring hizmetleri bu noktada, ekonomik büyüme evresindeki tüm irili ufaklı
Factoring
borçlu
•(3)Altı (6) ay
sonra tahsilat
3
faktoring
şirketi
1
•(1)Altı (6) ay
vadeli borç
(2) İskontolu
borç devri
(Faiz)
2
alacaklı
Forfaiting
 Uluslararası ticari işlemlerden doğan vadeli alacakların
Bankamızca devir alınması suretiyle, ihracatçıya
vadeden önce finansman sağlayan bir kredi türüdür.
Forfaiting konusu yapabileceğimiz işlemler: Kabul
kredili dış ticaret işlemlerinden doğan vadeli alacakları
temsil eden, üzerinde bir bankanın kabulünü veya
avalini taşıyan poliçeler,
 Dönülemez vadeli akreditifler,
 Yabancı bir banka tarafından dönülemez bir teminat
mektubu ile bedeli garanti edilmiş mal mukabili
ihracat.
Çek İskonto İştira Kredisi
 İş Bankası'na temlik cirosu ile vereceğiniz muhatap
istihbaratları olumlu, gerçek satış çekleri karşılığında;
söz konusu çeklerinizin ağırlıklı ortalama vadelerinin
hesaplanması ve bu vadeye uygun olarak belirlenecek
faiz oranından toplu olarak iskonto işlemine tabi
tutulmaları suretiyle kısa süreli nakit ihtiyaçlarınızın
finansmanı amacıyla faydalanabileceğiniz kredilerdir.
TL Çek İskontosu/İştirası kredisi ile bir defada birden
fazla çekinizi iskontoya tabi tutabilirsiniz.
Hızlı Kredi
 Cep telefonunuzdan XXXX’ye NAKIT TCKİMLİK NO
KREDİ TUTARI AYLIK GELİR bilgilerinizi aralarında
boşluk bırakıp SMS göndererek (Ör: NAKIT
12345678901 10000 1500) Hızlı Kredi başvurunuzu
yapın, başvurunuzun yanıtı hemen cebinize gelsin. Ön
onaylı krediniz için gerekli belgelerle istediğiniz
Şubemize giderek kredi başvurunuzu yapabilirsiniz.
Altın Kredisi
 Altın üretimi veya ticareti ile iştigal ediyorsanız (altın
işleyen veya altın üzerinden işçilik geliri elde eden
üretici firmalar, altın ticareti yapan firmalar,
kuyumcular vb.); İşletme sermayesi ihtiyaçlarınızın
finansmanını teminen, “Altın İşletme Kredisi”,
 İhracatlarınızın finansmanını teminen “Altın İhracat
Kredisi”
 ürünlerimizden
uygun
vade
seçenekleri
ile
yararlanabilirsiniz.
Kredi Kartından Nakit Avans
 Maximum Kart'ınızla İhtiyacınıza Göre Nakit Avans Çekin,
Eşit Taksitler Halinde Ödeyin!
 Maximum Kart'ınızdan nakit ihtiyaçlarınız için yeni bir
hizmet daha. Artık nakit ihtiyaçlarınız için Maximum
Kart'ınızdan nakit avans çekip, 2-12 ay arası vadelerle
ödeyebilirsiniz. 50 TL'nin üzerindeki nakit ihtiyaçlarınız için
taksitli nakit avans hizmetimizden yararlanabilir, dilerseniz
kullanacağınız nakit avansı dilediğiniz bir hesaba
gönderebilirsiniz. Kredi kartı nakit çekme limitiniz dahilinde
yararlanacağınız taksitli nakit avans hizmetimiz için
Şubelerimizi, Bankamatiklerimizi ve Internet Şubemizi
kullanabilirsiniz.
POS Kaynaklı Kredi
 Faizli banka kredi kartı nakit amaçlı POS’tan
geçirilerek üye işyerinden para alınabilir. Bazı banka
POS’ları bu tür işlemler için çokça kullanılmaktadır.
Faizsiz banka kredi kartlarının ve POS’larının ise bu
amaçla kullanılması engellenir.
Sabit Borç Kredisi
 Faizli bankalar faizli borç verdikleri için müşterileri her
ihtiyaç duyduklarında kendilerine faizli kredi
verebilmektedirler. Örneğin A faizli bankasından
krediyle aldığınız bir evin borcu devam ederken faiz
oranları düşünce B faizli bankasından kredi çekerek A
bankasına olan borcunuzu kapatabilirsiniz.
Sabit Borç Kredisi
 Tapusu devrolmuş gayri menkuller, ruhsatı alıcıya
geçmiş araçlar, faturası kesilmiş mallar, noter satışı
yapılmış ürünler ve peşinat ödemesi yapılmış mallar
için faizli bankalardan kredi alınabilirken bu
durumlarda alıcı ile satıcı arasında işlem bittiğinden
faizsiz bankalar murabaha yapamamaktadırlar.
Vergi Kredisi
 Faizli bankadan SSK primi, gecikmiş SSK primi, taşıt
vergisi, emlak vergisi, gelir vergisi, damga vergisi, ÇTV
ve KDV gibi onlarca türde vergi ve harç için kredi
alınabilir. Fakat katılım bankaları bu sayılanlar alımsatıma konu olamayacağı için bunlara finansman
temin etmezler.
Harç Kredisi
 Noter harcı, devlet okul harcı, pasaport harçları, silah
ruhsat harçları, inşaat ruhsat ve iskan harçları, yargı
harçları ve vize ücretleri gibi her türlü harç için faizli
bankalardan kredi alınabilir. Halbuki buralarda bir
alım-satım
olmayacağından
katılım
bankaları
murabaha yapamazlar.
Mali Ceza Kredisi
 Trafik cezaları, vergi cezaları, belediyelerin kestiği
usulsüzlük cezaları ve tazminatlar gibi her türlü ceza
için faizli bankadan kredi alınabilirken katılım bankaları
bunlar için finansman sağlayamaz.
Zararlı Ürün Kredisi
 İçki, sigara, domuz eti, leş, müstehcen yayın,
televizyon müzik kanalı, meşru yayın yapmayan tv ve
radyo kanalları, şarap fabrikasına alkol, sigara
fabrikasına tütün, faizle iştigal eden müesseselerin
hisse senetleri, batıl din sembolleri, fal ve büyü
materyalleri ve kumar malzemeleri gibi mallar için
faizli bankadan kredi alınabilirken katılım bankaları
bunları murabaha yoluyla satamazlar.
Zararlı Ürün Kredisi
 Faizli banka kredi kartları sınırlama olmaksızın her
yerde geçerlidir. Faizsiz banka kredi kartları ise alımsatımı meşru görülmeyen mallar ve hizmetler sunan
yerlerde geçmez.
Zararlı Faaliyet Kredisi
 İçkili, şarkılı ve dansözlü eğlence tertipleri için faizli
bankalardan kredi alınabilir. Faizsiz bankalar ise böyle
bir organizasyon yapamazlar ve bunun için finansman
temin edemezler.
Fatura Gider Kredisi
 Abonmanlık yoluyla alınan doğalgaz, su, elektrik,
telefon, ADSL gibi hizmet ve ürünlerin fatura
ödemeleri için faizli bankalardan kredi alınabilir.
Halbuki faizsiz bankalar bu ürünlerin satımının
satıcıdan alıcıya doğrudan yapıldığı yorumuna
dayanarak burada murabaha yapamamaktadırlar.
Sahte İşlem Kredisi
 Sahte alım satımlar (yani gerçekte alım satım yokken
sadece evrak üzerinde yapılan alım-satımlar) ile faizli
bankalardan kredi alınabilir. Fakat katılım bankaları
mutlaka gerçek alım-satımlara aracılık yapmaları
gerektiğinden sahte işlemlere fon sağlayamazlar.
Beşinci Bölüm
Kredi Kartı
Kredi Kartı - İşleyişi
Kredi kartı sisteminin işleyişi:
Kart hamili doğrudan kart bankasının ATM’sinden nakit çekim
yaparsa aralarında borçlu alacaklı ilişkisi doğar. Borç faizli ise faizli
kredi, borç faizsiz ise karz-ı hasen işlemi gerçekleşmiş olur.
Kart hamili bir başka bankanın ATM’sinden nakit çekim yaparsa
borçlandığı bankayı kart bankasına havale ediyor demektir. Kart
bankası kefil sıfatıyla bu borcu öder ve borçlusu kart hamilinden
faizli ya da faizsiz tahsil eder.
Kredi Kartı - İşleyişi
Kart hamili kredi kartıyla alışveriş yapınca POS cihazı vasıtasıyla önce POS
bankasına sonra onun aracılığıyla kart bankasına ulaşılır ve limit müsait ise
işleme izin verilir. POS bankası diğer banka kartlarıyla yapılan işlemleri
BKM’ye gün sonunda iletir. BKM, bütün bankalardan gelen verileri işler ve
takaslaşmayı gerçekleştirir ve kart bankalarını bilgilendirir. Kart bankası
gelen raporlara göre müşterilerinin hesaplarına borç yansıtır. Borçlu banka
ile alacaklı bankanın para takası ise TCMB tarafından yapılır. POS bankası
hesabına geçen parayı üye işyerine komisyonu düştükten sonra ya da
anlaşılan bir gün kadar blokede tuttuktan sonra öder. Kart bankası ise
hesap kesim tarihi itibariyle kart hamilinin borcunu belirler ve ekstre ile
ona bildirir. Son ödeme tarihinde ya da vadeli satışa göre vadesinde
ödemeyi bekler.
Kredi Kartı - İşleyişi
110
Kredi Kartı - Faydaları
Kredi Kartını faydaları:
Kredi kartı kart hamiline, üye işyerine, kart bankasına,
POS bankasına ve devlete faydaları olan bir ödeme
aracıdır.
Kart hamilinin para taşımadan alışveriş yapmasına,
ortalama yirmi günlük faizsiz finansman elde etmesine,
taksitle alışveriş yapabilmesine, internetten alışveriş
yapabilmesine, yurtdışında alışveriş yapabilmesine ve
kampanyalardan istifade etmesine imkan sağlar.
Kredi Kartı - Faydaları
Kredi kartıyla alışveriş yaptıran işyerlerinin müşteri sayısı artar ve
satış hacmi genişler. Sorunlu müşterilerle uğraşmak zorunda
kalmaz. Nakit alımından kaynaklanan sorunlarla karşılaşmaz.
Hesapları düzgün bir şekilde kaydedilir.
Kart bankasına kart hamilinin hesabını elinde tutma, komisyon
alma, vade farkından kâr sağlama, çapraz satış yapma ve reklam
yapma gibi faydalar sunar.
POS bankası da üye işyerinin hesabını elinde tuttuğu için, komisyon
aldığı ya da blokede para tuttuğu için gelir elde etmektedir.
Kredi kartının devlete faydası ise alışverişlerin kayıtlı hale
gelmesidir.
Kredi Kartı – Tarafların Durumu
Kredi kartında taraflar arasındaki ilişki:
Kredi kartı nakit çekimlerde ve alışverişlerde kullanılır.
Faizli bankacılıkta kredi kartı üzerinden yüksek faizle nakit kredi verilmektedir. Bu
durumda banka ile kart hamili arasında borçlu alacaklı ilişkisi doğmaktadır. Katılım
bankaları kredi kartı üzerinden nakit faizli kredi vermezler. Karz-ı hasen verebilirler.
Ancak verdikleri karz karşılığında vade farkı ya da komisyon talep edemezler.
Faizli banka kredi kartları tamamen borç ve kefalet üzerine kuruludur. Kart hamili
alışveriş yapar, kart bankası onun adına ödemeyi yaparak müşterisine borç verir,
kart hamili son ödeme tarihinde borcunu ödemez ise borca faiz yansır.
Katılım bankaları ise kredi kartı sistemiyle alım satımlara iki şekilde dahil olabilir:
(a) Kefalet yöntemiyle
(b) Murabaha yöntemiyle
Kredi Kartı – Tarafların Durumu
(a) Kefalet Yöntemi: Katılım bankası kart hamiline kefil olur. Kart hamili mal alır.
Parasını ona kefaleten katılım bankası öder. Son ödeme tarihinde borcu aynıyla
tahsil eder. Bu kartta taksitlendirme olmaz. Borç ödenmezse İslam hukukçularının
gösterdiği yollardan biri uygulanabilir: Enflasyon farkı alınabilir, borç dövize ya da
altına endekslenebilir, mahrum kalınan kar payı alınabilir, gecikme cezası alınıp hayır
işlerine harcanabilir.
(b) Murabaha Yöntemi: Kart hamili, katılım bankasının vekilidir. Kredi kartıyla aldığı
bütün mallar katılım bankası adına alınır. Kredi kartı POS cihazına takılıp izin
talebinde bulununca katılım bankası kendi adına mal alımına izin verir. Alınan mallar
katılım bankasından da akdi kâr oranı üzerinden liste fiyatla kart hamiline satılır. Bu
işlem saniyeler içinde gerçekleşir. İslam hukukunda bu mümkündür. Buna göre kart
hamili aldığı bütün malları katılım bankası adına almakta ve katılım bankasından da
vadeli liste fiyat üzerinden satın almaktadır. Son ödeme tarihinde ödeme yaparsa
vade farkı sıfırdır. Ödeme yapmaz, vade devam etsin isterse; ödeme yapacağı
vadeye kadar vade farkı yansır. Mal satışından doğan vade farkı faiz değil meşru
kardır.
Kredi Kartı – Komisyonlar
Bankaların aldığı ücretler:
Kart bankası, kart hamiline sunduğu hizmet ve imkanlar
sebebiyle komisyon alma hakkına sahiptir.
POS bankası üye işyerine sunduğu hizmet ve imkanlar
sebebiyle komisyon alma hakkına sahiptir. Blokeli
sistemle
paranın
hesapta
tutulup
komisyon
ödenmemesi de mümkündür.
Altıncı Bölüm
Vadesinde Ödenmeyen Borçlar
Vadesinde Ödenmeyen Borçlar
 Borcun vadesinde ödenmemesi ticari hayatta bir suçtur.
 Satın alınan bir malın bedelini ödememek ile o malı çalmak
arasında çok büyük bir fark yoktur.
 Katılım bankaları hesap sahiplerinin kendilerine emanet ettiği
sermaye ile tamamen vadeli satış yaptıkları için alacaklarını
vadesinde tahsil etmeleri önemlidir.
 Teklifler: Enflasyon farkını almak, borcu dolar ya da avroya
endekslemek, mahrum kalınan kar payını almak, ceza alıp sosyal
projelere harcamak, satış sözleşmesini liste fiyat üzerine yapmak.
Liste Fiyat
 Prof. Dr. Hayreddin Karaman para borcunun vadelendirilerek fazlalık
alınmasının fâiz, malların vadeli satımında alınan bedelin meşru kâr
olmasına dayanarak satılan bir mal için vadenin belirsiz kâr oranının belirli
olmasını yeterli görmüştür. Vadenin belirsizliğini sözleşmeyi geçersiz
kılacak derecede aşırı belirsizlik hali olarak görmemiştir. Katılım
bankalarınca müşterilere verilen hesap planını ise “tahmini” hesap planı
saymıştır. Böylece müşteri tahmini hesap planındaki vadede ödeme
yaparsa tahminine uymuş; ödeme yapmazsa tahminine uymamış ve
sözleşmede kabul ettiği kâr oranının tahmini hesap planında ödemeyi
taahhüt ettiği taksitine eklenmesini kabul etmiş olur. Müşteri her ne zaman
bütün borcunu ödeyip bitirirse malın asıl bedeli o zaman kesinleşmiş olur.
Karaman bu görüşünü sözleşmeyi liste fiyat üzerinden yapmak olarak
niteler.
Yedinci Bölüm
Borsa – Sigorta – Forward – Forex - Sukuk
Borsa – Menkul Kıymet Borsaları
 Ortaklık veya alacaklılık sağlayan, belli bir meblağı
temsil eden, yatırım aracı olarak kullanılan, dönemsel
gelir getiren, misli nitelikte, seri halinde çıkarılan,
ibareleri aynı olan ve şartları SPK’ca belirlenen kıymetli
evraklara menkul kıymet denilir. Hisse senetleri, tahvil
ve hazine bonoları menkul kıymetler arasındadır.
Menkul kıymetlerin arz ve talebinin karşılandığı
organize pazarlara ise menkul kıymet borsası adı verilir.
Borsa – Hisse Senetleri
 Hisse senetleri ise ait oldukları şirkete ortaklık sonucu
verdiklerinden alım satımları ilkesel olarak meşrudur.
Ancak ortak olunacak şirketlerin faaliyet ve gelirlerine
göre hüküm değişmektedir. Meşru olmayan faaliyetler
için kurulmuş şirketlerin hisse senedi alınamaz. Faaliyet
alanı meşru olan ve hiçbir gayr-ı meşru geliri
bulunmayan şirketlerin hisse senedi alınabilir.
Borsa – Hisse Senetleri
 Şirket ana sözleşmesinde sayılan faaliyet alanları tamamen meşru
olmakla birlikte kısmen gayr-ı meşru faaliyetleri ve gelirleri de olan
şirketlerin hisse senetlerinin alım satımında görüş ayrılığı vardır.
Kabul edilen görüşe göre şirketin toplam aldığı faizli kredi toplam
hisse senetlerinin piyasa değerinin % 30’unu geçmiyorsa, şirketin
faizli bankalardaki mevduatının toplamı hisse senetlerinin piyasa
değerinin % 30’unu geçmiyorsa ve şirketin gayr-ı meşru kârı o yılki
karının % 5’ini geçmiyorsa böylesi şirketlerin hisse senedi alınabilir.
Temettü alındığında gayr-ı meşru gelirler toplam gelirin içinden
çıkarılıp ihtiyaç sahiplerine aktarılır. Türkiye’de Katılım Endeks’i
böylesi bir incelemenin ürünüdür.
Borsa – Emtia Borsaları
 Emtialar (tarımsal ve hayvansal ürünler, orman ürünleri, ağır
metaller, değerli madenler, enerji ürünleri, petrol ve türevleri,
kimyasal ürünler vs.) tarih boyunca ticaretin ana konusu
olmuşlardır. Dolayısıyla bunların satıldığı borsaların kurulması da
hem mümkün hem gereklidir. Ancak mevcut emtia borsalarında
işlemlerin yalnızca ticari amaçlarla yapılmadığı görülmektedir.
Emtia borsalarında yapılan işlemlerin vadeli işlemler olabilmesi,
vade sonunda tarafların çoğunlukla (% 90’dan fazla)
mahsuplaşması, bazı borsalarda emtiaların fiziken tesliminin
yapılmaması, altın üzerine yapılan alım satımlarda vadeli işlemlere
izin verilmesi ve alım satımların ters işlemlerle kapatılması bu
borsalardaki işlemlerin İslâm hukûkuna göre dikkatle
değerlendirilmesini gerektirmektedir.
Borsa – Emtia Borsaları
 Özetle söylemek gerekirse fiziken teslimatın
yapılmadığı borsalarda yani yalnızca emtia fiyatlarının
alınıp satıldığı piyasalarda işlem yapılamaz. Fiziken
teslimatın olduğu borsalarda ise bedellerin her ikisinin
de vadeli olduğu spekülatif işlemler ile altın üzerine
vadeli işlemler yapılamaz. Zira böylesi işlemler bir
anlamda kumar özelliği taşır. Gerçekten emtia alımı
niyetiyle vadeli işlem yapılması ise meşru sayılabilir.
Sigorta Çeşitleri
1- Sosyal sigorta: Devletin kurduğu bir sistem ile yaşlılık, hastalık, tabii
afetler vb. durumlar için vatandaşlarından vergi (prim) toplaması ve
sigortaya konu riskin gerçekleşmesiyle de onlara yardımda
bulunmasıdır.
2- Karşılıklı üyelik sigortası: Sigortalıların sigorta şirketine ortak
oldukları, ödedikleri primin bir kısmıyla gerçekleşen risklerin
karşılandığı diğer kısmının yatırıma dönüştürülüp kâr sağlanmaya
çalışıldığı sigorta çeşididir. Günümüzde uygulanmaya çalışılan İslâmî
sigortacılık bu sisteme dayanmaktadır. İslâmî sigortacılıkta primler
meşru alanlarda değerlendirilir.
3- Ücretli ferdi sigorta: Sigorta şirketinin belli bir prim karşılığı, belli bir
dönem için, belli riskler karşılığında, belli bir tutarı ödemeyi taahhüt
Forward
 Cins, nitelik, miktar, fiyat, teslim yeri ve zamanı gibi unsurlarının taraflar arasında
serbestçe belirlendiği herhangi bir iktisadî değerin, başlangıçta anlaşılan fiyattan
teslimini öngören, mebi‘ ve semenin vadeli olduğu sözleşmelere forward
sözleşmeler adı verilir. Forward sözleşmesi hem finansal varlıklar hem de emtialar
üzerinde gerçekleştirilir. Vade sonunda oluşan spot fiyat, forward anlaşmada
belirtilen fiyattan yüksek ise alıcı kâr eder. Eğer vade sonundaki spot fiyat vadeli
olarak anlaşılan fiyattan düşük ise –malını önceden pahalıya satmış olacağındansatıcı kâr eder. Bu işlemin meşruiyetini çoğunluk reddederken akitleşme değil
vaadleşme yoluyla yapılabileceğini ifade edenler de olmuştur. Spekülasyon (kumar)
ve arbitraj amacıyla yapılan işlemler meşru görülemez. Ancak ithalatçıların ve
ihracatçıların hedging (kur riskinden korunma) amaçlı işlemlerine izin verilebileceği
de değerlendirilmektedir.
Forex
Forex işlemde iki temel unsur söz konusudur:
1- Müşteri bankaya belli bir miktar para yatırmakta ve bu paranın çok üstünde bir
meblağ üzerinden işlem yapma imkanı bulmaktadır. Müşteri aslında kendisine ait
olmayan, kendisine de açıkça teslim edilmeyen ve dolayısıyla karşılığında gerçekten
para olup olmadığı meçhul bir tutar üzerinden spot döviz alım satım işlemleri
yapmaktadır. Alım satımlar neticesinde kâr ediyorsa hesabına yalnızca kâr yansıyor,
zarar ediyorsa başlangıçta yatırdığı tutar kadar zararına izin veriliyor. Yani banka
kendisinin işlem yapmaya imkan tanıdığı tutara zarar yaptırmıyor. Burada aslında
borç verilen bir tutar yoktur. Yalnızca yatırılan teminata göre spot kur üzerinden
kumar oynamaya izin verilmektedir.
2- Banka yaptırdığı forex işlemler karşılığında komisyon almaktadır. Bu da aslında
vermediği ama vermiş gibi yapıp kumar oynattığı tutar üzerinden gelir sağlamaktır.
Hakiki borçtan bile gelir sağlamak caiz değilken fiktif bir borçtan gelir sağlamak
öncelikle caiz olmaz.
Sukuk
Sukuk ticari bir varlığın menkul kıymetleştirilerek sertifikalar
aracılığıyla satımıdır. Bu sertifikalardan alanlar söz konusu
varlığa ellerindeki sertifikalar oranında ortak olurlar. Dolayısıyla
söz konusu varlığın geliri de onlara ait olur. En basit şekliyle
böyle izah edebileceğimiz sukuk işlemlerinin farklı sözleşmeler
(ortaklık, kira, murabaha, selem, istisna) için farklı usullerle
kullanılabileceğini de ifade etmeliyiz. Uygulamada en fazla icare
sukukuyla karşılaşılmaktadır.
İcare Sukuku
•Varlık kiralama şirketi, sukuk ihraç eder.
•Yatırımcılar parayı öder ve sukuk alırlar.
•Kaynak kuruluş varlıklarını varlık kiralama şirketine satar.
•Satış bedelini varlık kiralama şirketinden alır.
•Varlık kiralama şirketi, kaynak kuruluştan aldığı varlıkları yine kaynak
kuruluşa kiralar.
•Dönemsel olarak kira alır.
•Aldığı kirayı sukuk sahiplerine varlıktaki ortaklıklarına göre dağıtır.
•Varlık kiralama şirketi, satın aldığı varlıkları, başlangıçta anlaşılan vadede
kaynak kuruluşa geri satar.
•Varlıkların satış bedelini alır.
•Aldığı tutarı sukuk sahiplerine dağıtır.
Yatırım Vekaleti Sukuku
TEŞEKKÜR - TEMENNİ
BENİ DİNLEME NEZAKETİNDE BULUNDUĞUNUZ İÇİN
ŞÜKRANLARIMI SUNAR, HAYAT BOYU BAŞARILAR
DİLERİM.
Doç. Dr. İshak Emin AKTEPE