Transcript Bölüm 3
Bölüm 3
Organik Tepkimelere Giriş: Asit ve
Bazlar
Tepkimeler ve Mekanizmaları
Tüm Organik Tepkimeler 4 Sınıfta İncelenir
Yer değiştirme tepkimesi
Katılma tepkimesi
Ayrılma tepkimesi
Bölüm 3
2
Çevrilme
Kovalent Bağların Homolizi ve Heterolizi
Homoliz
Heteroliz
Bölüm 3
3
Heteroliz Zıt Yüklü İyonların Ayrılmasını Gerektirir
Yeni bağın oluşumu heteroliz için gerekli enrjinin bir kısmını
sağlar
Bölüm 3
4
Asit Baz Tepkimeleri
Brønsted-Lowry Asit Baz Tanımı
Asit: Proton verebilen bir madde
Baz: Proton alabilen bir madede
Örnekler
Hidrojen klorür:hidrojen klorür protonunu suya aktarır su bir baz olarak davranır
protonu alır
Bölüm 3
5
Örnekler
Hidrojen klorür ve sodyum hidroksit reaksiyonu
Reaksiyon hidronyum ve hidroksit iyonları arasındadır
Bölüm 3
6
Lewis Asit Baz Tanımı
Lewis Asidi: Elektron çifti alıcıları
Lewis Bazı: Elektron çifti vericileri
Amonyağın elektron çifti verişini göstermek için eğri oklar
kullanılır
Bölüm 3
7
Zıt Yüklerin Çekimi
BF3 ve NH3 Elektron Yoğunluğuna Dayanan Reaksiyon
Gösterirler
BF3, bor atomu üzerinde yoğunlaşmış pozitif yüke sahiptir
Negatif yük, NH3’ün bağ yapmamış elektron çifti bölgesine yerleşir
Bölüm 3
8
Bağların Karbona Heterolizi: Karbokatyonlar ve
Karbanyonlar
Karbon Atomu Üzerinde Bir Pozitif Yük Bulunan İyona,
Karbokatyon Denir
Karbon Atomu Üzerinde Bir Negatif Yük Bulunan İyona,
Karbanyon Denir
Bölüm 3
9
Karbanyonlarda, 8 Valens Elektronu ve Bir Eksi Yük
Bulunur
Organik Kimyada lewis Asitleri ve Bazları
Elektrofiller: Tepkimelerinde kendilerine kararlı değerlik elektron
kabuğu sağlayacak olan ilave elektron arayan reaktiflerdir
Proton dahil bütün lewis asitleri elektrofildir
Nükleofil:Proton veya birbaşka pozitif merkez arayan reaktiflere
denir
Karbanyonlar örnek verilebilir
Bölüm 3
10
Tepkimelerin Gösterilmesinde Reaksiyoon
Oklarının Kullanımı
Eğri ok, kovalent bağdan yada ortaklaşılmamış elektron çiftinden
başlar ve elektron eksikliği olan tarafa yönlendirir
Eğri oklar, elektronlardan bu elektronları alan atomlara doğru
yönlendirilirler
Örnek: HCl ve su
Bölüm 3
11
Asit ve Bazların Kuvvetleri
Ka ve pKa
O.1m asetikasit çözeltisinde 25 santigrat derecede asetikasit
moleküllerinin sadece 1%’inin su moleküllerini protonlarına
aktararak iyonlaşır
Asetik asitin denge sabiti:
Bölüm 3
12
Aslında seyreltik sulu çözeltiler için suyun derişimi sabittir ( 55.5
M). Bu yüzden denge sabiti ifadesini, asitlik sabiti adı verilen yeni
bir ifadeyle yazabiliriz (Ka)
Ka Asetik asitin asitlik sabiti: 1.76 X 10-5
Suda çözünmüş zayıf asitler için (HA) benzer ifadeler yazılabilir
Daha güçlü asitler için Ka
Bölüm 3
13
Asitlik ve pKa
pKa asitlik sabitinin negatif logaritmasına eşitti
Asetik asit için pKa 4.75
pKa değeri ne kadar büyükse, asit o kadar zayıftır
Bölüm 3
14
Bölüm 3
15
Bazların Kuvvetlerinin Öngörülmesi
Asit Ne Kadar Kuvvetli İse, Onun Konjuge Bazı, O Kadar
Zayıftır
Bir bazın kuvvetinin onun konjuge asidinin pKa ile
ilişkilendirebiliriz
Hidroksit en kuvvetli bazdır, çünkü onun konjuge asidi olan su, en
zayıf asittir
Bölüm 3
16
Metilamin Amonyaktan Daha Kuvvetli Bazdır
Metilaminin konjuge asidi,amonyağın konjuge asidinden daha
zayıf bir asittir
Bölüm 3
17
Asit ve Baz Tepkimelerinin Sonucunu Öngörme
Asit ve Baz Tepkimeleri Daima Daha Zayıf Asit ve Daha
Zayıf Bazın Oluşumu Yönünde Gelişir
Zayıf asit ve zayıf baz kuvvetli asit ve kuvvetli bazdan daha
kararlıdır
Örnekler
Asetik asit ve sodyum hidroksit tepkimesi
Bölüm 3
18
Suda Çözünen Sodyum Tuzları
5 karbondan az karbon içeren karboksilik asitler suda çözünür
Asitilklerinden dolayı suda çözünmeyen karboksilik asitler, sulu
sodyum hidroksitte çözünürler
Suda çözünmeyen aminler, hidroklorik asitte asit-baz tepkimleri
sonucu çözünebilen tuzlara dönüştüklerinden kolayca çözünürler
Bölüm 3
19
Yapı ve Asitlik Arasındaki İlişki
Bir asitin kuvveti,ondan bir protonun ayrılmasına ve bir baza
aktarılabilmesine bağlıdır
Periyodik cetvelin düşey sütunundaki elemetlerin bileşiklerini
karşılaştırdığımızda, protonla yaptıkları bağın kuvetinin belirleyici
olduğunu görürüz
Bölüm 3
20
Periyodik çizelgenin, aynı yatay sırasındaki elementlerin asitlikleri,
soldan sağa dogru gidildikçe artar
Asitlikte , hidrojene bağlı atomun elektronegatifliği belirleyici
faktördür
Bölüm 3
21
Periyodik Çizelgenin Birinci Sırasında Soldan Sağa
Doğru Olan Elemetler Arasında Artan Elektronegatifliğin
Etkisi, Metan, Amonyak, Su ve Hidrojenflorür İçin Olan
Bu Elektrostatik Potansiyel Haritalarında Açıkca
Görülmektedir
Bölüm 3
22
Melezleşmenin Etkisi
Etinin Protonları Eteninkinden Daha Asidik,
Eteninkilerde Etanınkilerden Daha Asidiktir
Çünkü 2s oribitallerinin elektronları, 2p orbitallerinin
elektronlarından daha düşük enerjilidir
Melez orbitallerin daha fazla s karakterine sahip olması, anyon
elektronlarının ortalama olarak daha düşük enerjili olacağı ve
anyonun daha kararlı olacağı anlamına gelir
Bölüm 3
23
İndüktif Etkiler
Uzayda molekülün bağları boyunca çekilmesine
denir
Etil florürde bağın flora yakın olan ucu diğer
ucundan daha pozitiftir
Karbon-karbon bağının bu polarlanması flor
atomunun doğal elektron çekme yeteneğinden
kaynaklanır
İndüktif etki, sübstitüentten olan mesafe arttıkça
azalır
Bölüm 3
24
Enerji Değişimleri
Kinetik enerji, bir nesnenin hareketinden
kaynaklanan enerjidir
Potansiyel enerji, depolanmış enerjidir
Nesneler arası itme ve çekme kuvveti
olduğundan vardır
Potansiyel enerji kinetik enerjiye dönüştürülebilir
Kararlılık ve bağıl kararlılık:Bir sistemin bağıl
kararlılığı onun potansiyel enerjisiyle ters orantılıdır.
Daha fazla potansiyel enerjiye sahip olan nesne az
kararlıdır
Bölüm 3
25
Potansiyel Enerji ve Kovalent Bağlar
Kimyasal reaksiyonlarda ısı salıverilmesi, potansiyel
enerjinin kinetik enerjiye dönüşmesinin sonucudur
Entalpi değişimi DHo reaktantların ve ürünlerin bağıl
entalpilerindeki farka entalpi değişimi denir
Ekzotermik reaksiyonlar için
DHo’ın işareti negatiftir
Ürün atomları, reaktantlarda olduklarından daha
düşük enerjiye sahiptir
Endotermik reaksiyonlar için
DHo’ın işareti pozitiftir
Ürün atomları, reaktantlarda olduklarından daha
yüksek enerjiye sahiptir
Bölüm 3
26
Örnek: Hidrojen Atomları ve Hidrojen Molekülü
Ekzotermik bir tepkimedir
Kovalent bağ oluştuğunda atomların potansiyel
enerjileri, 435 kJ mol eksilmiştir
Bölüm 3
27
Denge Sabiti ve Standart Serbest Enerji Değişimi
Arasındaki İlişki DGo
Bir tepkimede DGo Standart Serbest Enerji Değişimidir
Bu bir tepkimenin kapsamlı enerji değişimidir
Doğrudan bir tepkimenin denge sabitiyle ilişkilidir
R gaz sabitidir ve 8.314 J K-1 mol-1’e eşittir.T ise kelvin
(K) olarak mutlak sıcaklıktır
DGo negatif olursa, denge sabiti 1 den büyüktür
DGo pozitif olursa, denge sabiti 1 den küçüktür
DGo 0 olursa, denge sabitide 0’a eşittir
Bölüm 3
28
Serbest enerji değişimi DGo ;entalpi değişimi (DHo) entropi
değişimi (DSo )’den oluşur.
DHo bağ değişimlerindeki enerjilerle ilgilidir
DHo’ın negatifliği DGo’nin negatif olmasına katkıda
bulunur
Entropi değişimleri DSo, bir sistemin bağıl düzenindeki
değişikliklere etki eder
Sistem ne kadar büyükse entropiside okadar büyüktür
Pozitif entropi değişimi DSo,düzenli sistemden az
düzenli sisteme geçişe eşlik eder
Negatif entropi değişimi DSo , ters sürece eşlik eder
Bölüm 3
29
Karboksilik Asitlerin Asitliği
Karboksilik Asitler ve Alkollerin Her İkiside Zayıf Asitlerdir
Asetik asit ve etanol, aynı molekül kısımlarına sahip ve farklı
asitliklerdeki iki bileşiktir
Bölüm 3
30
Rezonans Etkilere Dayanan Açıklama
Asetat, asetik asitten daha büyük rezonans kararlılığına
sahiptir
Çünkü, anyonun rezonans yapıları eşdeğer olduğundan ve yapıda zıt
yükler olmadığından
Ne etanol, nede onun anyonunun rezonans kararlılığı vardır
Bir alkolün iyonlaşmasının pozitif serbest enerji değişimi rezonans
kararlılığıyla azaltılmaz
Bölüm 3
31
İndüktif Etkiye Dayanan Açıklama
Karboksilik asitlerin asitliğinden sorumlu en önemli faktör,
karboksilik asidin karbonil grubunun indüktif etkisidir
Karbonil grubunun elektron çeken indüktif etkisi, asetik asitten
oluşan asetat iyonunuda kararlı kılar ve bunedenle asetat iyonu
etoksi iyonundan daha zayıf bazdır
Bölüm 3
32
Diğer Grupların İndüktif Etkileri
Kloro asetikasitin büyük asitliği, elektronegatif klor atomunun
ilave elektron çeken indüktif etkisine bağlanabilir
Kloro asetikasit protonu, asetik asitten daha pozitiftir
Asidin konjuge bazını kararlı kılan her etken,asidin kuvvetini artırır
Bölüm 3
33
Çözücünün Asitlik Üzerine Etkisi
Gaz evredeki asitin değeri genellikle küçüktür
Çözücüsüz ortamda ürün iyonlarını ayırmak çok zordur
Gaz fazındaki asetikasitin pKa değeri, yaklaşık olarak
130 bulunmuştur
Protik çözücü, oksijen ve azot gibi kuvvetlice
elektronegatif bir elemente bağlı bir hidrojen atomuna
sahip olandır
Asetikasitin sudaki iyonlaşmasında su molekülleri hidrojen
bağları oluşturarak hem ayrışmamış asetikasit
moleküllerini hemde onun iyonunu sarar
Ayrılma gaz fazında olduğunda daha kolay sağlanır
Bölüm 3
34
Bazlar Olarak Organik Bileşikler
Bir organik bileşik ortaklaşılmamış elektron çifti taşıyan
atom içeriyorsa, o potansiyel bir bazdır
Bölüm 3
35
Sadece bazlık kazandıran ortaklanmamış elektron
çifti değildir.Alkenlerin P bağıda aynı görevi görebilir
Bu tepkimede alkenin p bağının elektron çifti,
alkenin bir karbonuyla kuvvetli asidin verdiği
proton arasında bağ oluşturmak için kurulmuştur
Bölüm 3
36
Bir Organik Tepkimenin Mekanizması
Yer Değiştirme Reaksiyonu; Ter-Bütil Alkol
Tüm bu basamaklar asit-baz tepkimesi içerir
Birinci basamak, bronsted asit baz tepkimesidir
İkinci basamak, lewis asit-baz tepkimesinin
tersidir
Üçüncü basamak, ürün oluşturmak için klorür
iyonunun karbokatyonla tepkimeye girdiği bir
lewis asit-baz tepkimesidir
Bölüm 3
37
Bölüm 3
38
Bölüm 3
39
Susuz Çözeltilerde Asitler ve Bazlar
Suya çok güçlü asit ve baz ilave edilince aşağıdaki
reaksiyon gerçekleşir
Hidroksiten daha kuvvetli olan bazları, ancak sudan daha
zayıf asit olan çözücülerde kullanabiliriz
Etini sıvı amonyak içerisinde sodyum amit ile
etkinleştirerek bir karbanyon olan konjuge bazına
dönüştürebiliriz
Bölüm 3
40
Alkilityumlar;alkanların konjuge bazı olan alkanür
iyonları en kuvvetli bazlardır
Alkiltyumlar, alkilbromürlerin lityum metali ile bir
eter çözücü içindeki tepkimelerden hazırlanır
Bölüm 3
41
Asit-Baz Tepkimeleri ve Döteryum ve Trityum Etiketli
Bileşiklerin Sentezi
Döteryum (2H) ve trityum (3H) hidrojen izotoplarıdır
Tüm kimyasal amaçlarda bu döteryum ve trityum atomları
hidrojen gibi davranır
Kimyacılar, döteryum ve trityum ile yerdeğiştirilmiş olan
bileşikleri, etiketleme ve özel hidrojen atomlarını tanıma
yöntemi olarak kullanırlar
Bölüm 3
42