BÖLÜM 16 : Özel Gereksinimli Çocuklar

Download Report

Transcript BÖLÜM 16 : Özel Gereksinimli Çocuklar

16. BÖLÜM
ÖZEL GEREKSİNİMLİ
ÇOCUKLAR
Yrd. Doç. Dr. Mehmet PALANCI
1

Zedelenme
Bireyin dogum öncesi, dogum anı ve dogum sonrası
olusan çesitli etmenlerle, organlarının islevlerini yerine
getirmede ve görevlerini yapmada etkili olan zorlanım
durumudur.

Yetersizlik
Zihinsel, fiziksel, davranıssal ya da duyu organlarının
Zedelenmeye baglı olarak tüm ya da kısmen islevlerinde
gözlenen kayıpların ortaya çıkardıgı durumudur.
2

Engel
Yetersizligi ya da özrü bulunan bireyin çevreyle
etkilesiminde karsılastıgı problemliligi tanımlamaktadır.
3
ZİHİN ENGELLİLER


Çoğumuzun zihin engellilik durumu hakkında az çok bir
bilgisi vardır. Ancak bu bilgimiz eksik olduğu kadar bir çok
yanlışı da içermektedir.
Geçmişten günümüze zihin engelliğin pek çok tanımı
yapılmıştır. Konuyla başlangıçta tıpçıların ilgilenmesi
nedeniyle yapılan ilk tanımlar tıbbi ağırlıklı olmuştur.
Tanım



Yapılan zihin engellilik tanımları içerisinde en yaygın olarak
benimsenen ve kullanılan tanım, AAMR olarak bilinen komitenin
1992 yılında yaptığı tanımdır. Buna göre:
Zihinsel engel,
göstermektedir.
halihazırdaki
işlevlerde
önemli
sınırlılıkları
Bu, zihinsel işlevlerde önemli derecede normal altı, bunun yanı
sıra zihinsel işlevlerle ilişkili uyumsal beceri alanlarından (İletişim,
özbakım, ev yaşamı, sosyal beceriler, toplumsal yararlılık, kendini
yönetme, sağlık ve güvenlik, işlevsel akademik beceriler, boş
zaman ve iş) iki ya da daha fazlasında sınırlılıklar gösterme
durumudur. Zihinsel engel 18 yaşından önce ortaya çıkmaktadır.

Psikolojik sınıflandırma
sınıflandırma
Eğitsel

Hafif Derecede Zihinsel Engelliler
Eğitilebilir Zihinsel Engelliler

Orta Derecede Zihinsel Engelliler
Öğretilebilir Zihinsel Engelliler
Ağır Derecede Zihinsel Engelliler
Zih.Eng.
Ağır ve Çok Ağır Derecede


İleri Derecede Ağır Zihinsel Engelliler
Nedenler


Bugün zihin engelliliğin bilebildiğimiz 250'den fazla nedeni
vardır. Ancak çoğu zihin engellilik durumunda kesin neden
ya da nedenler bilinmemektedir.
A.B.D. Yapılan bir çalışmaya göre hafif derecede zihin
engellilerin yarısında, ağır derecede zihin engellilerin %
30'unda neden bilinmemektedir
Devam.




Nedenleri bilmenin iki önemli yararı var.
Birincisi nedenleri bilirsek en azından bir bölümünü
önleyebiliriz,
toplumu
koruyucu
önlemler
konusunda aydınlatabiliriz.
İkincisi, neden ya da nedenlerin bilinmesi bize
eğitim konusunda bazı ipuçları verebilir.
Örneğin Down Hastalığı olan çocukların bazı ortak
özelliklerinden söz edilebilmektedir
Organik Nedenler


Organik
nedenler
biyolojik
ve
tıbbi
nedenleri
kapsamaktadır. Ancak konu uzun bir nedenler listesi
oluşturmaktan çok daha karmaşıktır.
Oluşturulan bu tür listelerdeki nedenler sıklıkla zihin
engellilik durumu ile çağrışmakla birlikte, bunların varlığı
mutlaka zihin engellilik durumunu ortaya çıkarmayabilir ya
da ortaya çok daha ağır bir tablo çıkabilir.
Çevresel Nedenler





Zihin engellilerin % 80-85'ini hafif derecede geri olanlar
oluşturmaktadır.
Bunların çoğunluğunda herhangi bir organik nedene
rastlanamamaktadır.
Bu gibi durumlarda neden olarak psikososyal dezavantaj
gösterilmektedir.
Psikososyal dezavantaj
genellikle erken çocukluk
döneminde yaşanılan yoksul sosyal ve kültürel çevreyi
tanımlamaktadır.
Bu konuda kesin kanıtlar olmamakla birlikte günümüzde
hafif derecede zihin engellilik durumunda psikososyal
dezavantajların önemli rol oynadığına inanılmaktadır.
Zekâ bölümlerine göre
zekâ sınıflandırılması











Dünya Sağlık Örgütü (WHO):
Derin zihinsel engel ………………….Zekâ bölümü 20 ve altında
Ağır derecede zihinsel engel…….. Zeka bölümü 21-35
Orta derecede zihinsel engel …….Zeka bölümü 36-50
Hafif derecede zihinsel engel ……Zeka bölümü 51-70
Sınırda zekâ ………………………………Zekâ bölümü 71-79
Donuk zekâ ………………………………Zekâ bölümü 80-89
Normal zekâ ……………………………..Zekâ bölümü 90-109
Parlak zekâ ……………………………….Zekâ bölümü 110-119
Üstün zekâ ……………………………….Zekâ bölümü 120-129
Çok üstün zekâ …………………………Zekâ bölümü 130 ve üstü
İŞİTME YETERSİZLİĞİ
MEB ÖEHY (2006) İşitme yetersizliği,
İşitme duyarlılığının kısmen ya da
tamamen kaybından dolayı konuşmayı
edinememe, dili kullanma ve iletişimde
yaşanan güçlükler nedeniyle özel eğitim ve
destek hizmetlerine ihtiyacı olan birey
şeklinde tanımlanmıştır.
Nasıl İşitiriz?
Ses dalgaları dış kulak
tarafından toplanır.
İç kulaktaki
salyangozdaki titreşim
basınca dönüşür ve
ilgili sinir liflerinin
elektrik akımlarıyla
beyne bir elektrik itici
güç gönderilir
Artık ses işitilmiştir.
İşitme yetersizliğinin
sınıflandırılması
İşitme yetersizliği,
işitme kaybının derecesine,
İşitme kaybının oluştuğu yaşa
ve kaybın oluştuğu yere göre
sınıflandırılmaktadır.
İşitme kaybının dereceleri
İşitme kaybının
düzeyi
Tanım
İşitme kaybının dil
ve konuşmaya
etkisi
16-26 dB
En az düzeyde
Ünlü sesleri açık bir
duyabilir
26-40 dB
hafif
Konuşma seslerinin
bazılarında işitme güçlüğü
vardır
41-55 dB
Orta
1-2 metre uzaktaki
konuşmaları anlayabilir
56-70 dB
Ortadan ileri dereceye
Gecikmiş dil, normal
karşılıklı konuşmada güçlük
71-90 dB
İleri derecede
Normal karşılıklı konuşma
seslerini işitemez
91 dB
Çok ileri derece
Konuşma seslerini ve
diğerlerini işitemez
İşitme yetersizliğinin nedenleri
Doğum öncesi
nedenler
Doğum
anındaki
nedenler
Doğum sonrası
nedenler
- kan uyuşmazlığı
-Anoksi
- beyin,kalp, göz gibi
cytomegalovirus -herpes
virüslerinden biri-
-Prematüre doğum
-Çocukluk dön.
hastalıkları (kızamık,
kabakulak, suçiçeği,
grip)
-Rubella virüsü gibi
annenin viral hastalık
geçirmesi
- menenjit
-Çeşitli kazalar
KONUŞMA ENGELLİLER

Konusma engeli, konusma esnasında hos
olmayan, kisinin yasına uymayan ve
anlasılmayan seslerin kullanılması ile
olusur.
Sınıflandırılması

Gecikmis Konusma: Çocugun konusması
kendi yasından beklenenden çok geri veya
konusma gelisimi yasıtlarından çok daha
yavastır. Konusmaları dikkate alındıgında
belirtileri hiç konusmamaktan, çok zor
anlasılır birkaç kelime söylemeye kadar
degisiklik gösterir.

Ses Bozuklugu: Ses bozuklugu yapısal,
sinirsel ya da ses telleri üzerinde olusan
hasarlar sonucunda ortaya çıkar. Çocuk
konusurken, sesi net ve gür olabilir fakat
cümlesi bitene kadar sesi güçsüzlesebilir,
kısılabilir.

Artikülasyon Bozuklugu: Kisinin
konusma seslerini çıkarmada, söyleyisinde
sesleri atlaması, yer degistirmesi,
eklemleme ve çarpıtmalar yapmasına
verilen addır. Kisilerde artikülasyon
bozuklugu, yapısal (agız, dil, dudak gibi
konusma organlarının yol açtıgı nedenler),
görevsel ve psikolojik nedenler ile olusabilir.

Kekemelik: Konusmanın akıcılıgı ve ritmi
ile ilgili bir konusma bozuklugudur. Kisi
konusma esnasında, sözcükler arasında
uygun olmayan duraklamalar, akıcılıkta
bozukluklar, tekrarlar, vurgu ve tonlamada
aksaklıklar yasar.
DİKKAT EKSİKLİĞİ VE
HİPERAKTİVİTE
BOZUKLUĞU



Dikkat eksikliği
Hiperaktivite
Dürtüsellik
Dikkat Eksikliği
1. Çogu zaman detaylara fazla önem vermez veya okulda, iste
veya baska aktivitelerde dikkat hataları yapar.
2. Çogu zaman dikkatini çalısmasına veya oyuna tam olarak
veremez.
3. Çogu zaman kendisiyle konusulurken dinlemiyor gibi
görünür.
4. Çogu zaman aktiviteleri organize etmekte basarısızdır.
5. Çogu zaman yönergeleri takip edemez ve akademik
çalısmaları, is yerindeki görevleri ya da ev isleri sırasında
basladıgı isi tamamlamada sorunlar yasar.
6. Çogu zaman uzun süreli zihinsel aktiviteler gerektiren isleri
sevmez, istemez ya da kaçınır (okul faaliyetleri ya da ev
ödevleri gibi).
7. Çogu zaman çalısmalar ve aktiviteler için gerekli seyleri
kaybeder (oyuncaklar, kalemler, kitaplar gibi).
8. Çogu zaman kolayca dikkati dagılır.
9. Çogu zaman günlük islerde unutkandır.
Hiperaktivite
1. Çogu zaman rahat oturamaz, elleriyle ayaklarıyla oynar
veya oturdugu yerde kıpırdanır.
2. Çogu zaman oturdugu yerden beklenenden önce kalkar.
3. Çogu zaman uygun olmayan yer ve zamanlarda saga sola
kosusturur ve buldugu yere tırmanır (Ergenler ve yetiskinler
ise kendilerini yorgun hissederler).
4. Çogu zaman oynarken veya bos zaman aktivitelerinde
basarısızlıga ugrar.
5. Çogu zaman hareket halinde veya sürekli motorla
çalısıyormus gibi davranır.
Dürtüsellik
1. Çogu zaman soru bitmeden cevabını söyler.
2. Çogu zaman kendi sırasını bekleyemez.
3. Çogu zaman baskalarının sözlerini böler veya onlar da
izinsiz hareket eder (Konusmaları veya oyunu böler.).
ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ
Ögrenme güçlügü, okuma, yazma, bilgileri isleme,
konusma dili, yazı dili veya düsünme becerileri gibi
akademik becerilerde güçlükler yasayan, buna karsın
ortalama veya ortalamanın üzerinde zekâya sahip
olan bireyler grubunu gösteren bir terim olarak
kullanılmaktadır.
OTİZM
Otizm (Yaygın Gelisimsel Bozukluk) bir spektrum bozuklugu
olarak oldukça farklı tablolarda gözlenebilecek bozukluklardan
biridir. Otizm 1950’li yıllarda LeoKanner tarafından ilk kez
tanılanmıstır. Kanner’e göre otizm gecikmis dil ve konusma
özellikleri, dili iletisim aracı olarak kullanım yetersizligi,
duraganlık ve iç dünyasında yasama ile sterotipik (özellikle
tekrarlayıcı) hareketlerin varlıgı ile belirgin bir sorundur.
GÖRME ENGELLİLER
Bütün düzeltmeler yapıldıktan sonra iyi gören gözdeki
görme keskinligi normal bireylerin onda biri kadar
olan bireylere görme engelli denir.
FİZİKSEL ENGELLİLER
Fiziksel engellilik öncelikle ortopedik engel kapsamında
ele alınır. Çesitli hastalıklar, kazalar, travmalar ya da dogum
öncesi gelisim anormallikleri, gelisim sürecinde olusan ve
bireylerin fiziksel hareketlerini tek baslarına
gerçeklestirmelerine engel olan her türlü sınırlılık bu kapsamda
degerlendirilebilir.
SÜREĞEN HASTALIĞI
OLAN ÇOCUKLAR
Kanser, genetik problemler, AIDS, böbrek yetmezligi
vb. hastalıklar nedeni ile yasamlarının önemli bir kısmını
hastalıkları ile ya da hastane ortamında geçiren bireyleri içerir.
Bu çocuklara özel egitim, uyum, sanat ve psikososyal
(basaçıkma, yılmazlık) destek programları hastanede
verilmektedir.
ÜSTÜN ZEKALI VE
YETENEKLİ ÇOCUKLAR
Sınıflandırıcı bir anlatımla normal dagılım egrisinin iki sapma
üstünde bulunan bireyler üstün zekâlı olarak
degerlendirilebilirler. Bu kapsamda net olarak kime üstün
yetenekli denecegi ile ilgili farklı görüsler bulunmaktadır.
Üstün Yetenekli Çocukların
Özellikleri
33
Üstün Yetenekli Çocukların
Özellikleri
34