İdiyopatik Granülomatöz Mastit

Download Report

Transcript İdiyopatik Granülomatöz Mastit

Murat Akın, Harun Karabacak, Osman Kurukahvecioğlu, Arzu
Alkan, Ramazan Kozan, Ercüment Tekin
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı,
Ankara
 Granülomatöz lobüler mastit veya granülomatöz lobülit
adı verilen granülomatöz mastit (GM), memenin nadir
görülen, kronik, inflamatuar ve tanısı ancak
histopatolojik olarak konan hastalığıdır
 Spesifik tanı ilk kez Kessler ve Walloch tarafından
1972 yılında tanımlanmıştır
 İdiyopatik
ve
tanımlanmıştır
 Spesifik
spesifik
GM
şeklinde
iki
tipi
GM,
sarkoidoz,
tüberküloz,
mikotik
enfeksiyon, paraziter enfeksiyon sırasında görülebilir.
Bu GM daha çok asya ve afrika ülkelerinde görülür.
 En sık karşılaştığımız tipi idiyopatik GM ise, daha
çok reproduktif çağda, 2–4 dekatlarda ve
genellikle doğumdan sonraki 2 ay–15 yıl arası
dönemde ortaya çıkar
 Hastaların %20’si laktasyon döneminde %5-10’u da
gebedir
 Hastaların
üçte birinde daha önce
kontraseptif kullanım öyküsü mevcuttur
 Çoğunlukla tek taraflı (%70–80) ortaya çıkar
oral
 Başlangıç döneminde (inflamasyon) MDAIDS ile
çok benzerdir
 İleri dönemde ise memede;
 fistül/sinüs,
 kitle,
 Apse
 kronik akıntı
 Tek taraflı, ağrısız, düzensiz sınırlı kitle
 Ülserasyon, endurasyon, eritem, akıntı
 Meme kanserini taklit eder
 Kitle varlığında İİAB/tru-cut biyopsi
 Apse varlığında
 kültür yapılmalı ve steril olduğunun gösterilmeli
 Histopatolojide;
 Kazeöz nekroz içermeyen granülomlar
 Dev epiteloid hücreler
 Makrofajlar
 Abse
 Yaş
37.6 (23-66)
 Kitle
32
13
7
 Abse-Akıntı
 Fistülizasyon
 Tru-cut biopsi
 Eksizyonel biopsi
 İnsizyonel biopsi
32
8
7
 Hastalarda görüntüleme
 USG
 MG
 MR
 Kitle çapı
47
23
6
3.8 cm (1-6 cm)
 *Radyoloji sonrası 13 hastada meme ca ön tanısı
 İnsizyonel biopsi- drenaj:
 Geniş eksizyon:
 Takip
 Medikal tedavi (steroid)
 Takip
 Steroid alan 2 hastada nüks
7
12
6
22
34 ay (2-66)
 1 tanesi geniş eksizyon, diğeri 2 ay tekrar steroid
 4/19 girişim yapılan hastada nüks
 2 hastaya da geniş eksizyon
 2 hastaya steroid tedavisi
 Klinik ve radyolojik olarak meme karsinomu ile
idiyopatik GM karışabilir
 Ciltte retraksiyon, fistülüzasyon ve ülserasyona
neden olabilir
 Memede, sert düzenli veya düzensiz kitle şeklinde
görülür
 Hastaların %15' inde aksiller lenfadenopati izlenir
 Genellikle, subareolar bölge dışında tüm
kadranlara lokalize olabilir
 Klinik ve radyolojik olarak meme karsinomu ile
idiyopatik GM karışabilir
 Ciltte retraksiyon, fistülüzasyon ve ülserasyona
neden olabilir
 Memede, sert düzenli veya düzensiz kitle şeklinde
görülür
 Hastaların %15' inde aksiller lenfadenopati izlenir
 Genellikle, subareolar bölge dışında tüm
kadranlara lokalize olabilir
 Nonhomejen, fokal,
posterior gölgelenme
izlenen, genelde
düzensiz, hipoekoik
lezyon veya
 Çok sayıda, iyi sınırlı
tübüler konfigurasyonlu,
hipoekoik lezyonlar
şeklinde USG'de tespit
edilir.
 MG bulguları tamamen
normal olabileceği gibi,
farklı boyutlarda kitle,
fokal asimetrik dansite
artışı, yapısal
distorsiyon gibi
malignite yönünden
şüpheli lezyonlar da
tespit edilebilir
 MR incelemede,
çevresel kontrastlanma
gösteren bir veya
birkaç lezyondan,
sınırları iyi seçilemeyen
heterojen hipertens
lezyonlara kadar
değişen görünümler
tespit edilmiştir
 Histopatolojik olarak, meme
lobüllerinde nonkazeifiye
granülomlar görülür
 Bu granülomlarda, epiteloid
histiyositler, langhans tipi
dev hücreler, eozinofiller,
polimorfonükleer lökositler
ve plazma hücrelerinden
oluşan enflamatuar
infiltrasyon vardır
 İdiyopatik GM'de tedavi tartışmalıdır
 Cerrahi rezeksiyon ve drenaj genelde seçilen
tedavi yöntemi iken rezeksiyonun büyüklüğü de
tartışmalıdır
 Sadece insizyon ve drenaj öneren yayınların
yanında geniş eksiyonun daha faydalı olduğunu
belirten yayınlarda vardır
 Önemli bir sorunda cerrahi sonrası oluşan nüksler
ve meme derisine oluşan fistüllerdir
 Hastaların %20-30’unda fistül görülmektedir
 İdiopatik GM'in
 Eritema nodozum, poliarteritis nodasa, wegener
granülomatozu, giant-cellarteritis ve lenfositik
alveolit gibi otoimmün hastalıklarda görülebildiği
belirtilmiştir
 Otoimmunitenin etiyolojide yer aldığını düşünerek ve
de cerrahi eksizyon sonrası nükslerin görüldüğü
vakalarda immunsüpresif tedavi önerilmiştir
 Günümüzde farklı rejimler olsa da en sık prednizolon
2*30 mg/gün en az üç-altı hafta veya remisyon
sağlayıncaya kadar kullanıp azaltarak kesilme
şeklindeki protokol sık kullanılmaktadır
 İmmunsüpresif olarak ve steroid dozunu azaltmak
amaçlı düşük doz (10–15 mg/hafta) metotoraksat ile
nüks vakaların başarı ile tedavi edildiğini bildiren
yayınlarda vardır
 İdiyopatik GM
 Klinik ve radyolojik olarak meme karsinomu ile
karışabilen, genellikle genç yaştaki reproduktif
çağdaki kadınları etkiyen bir hastalıktır
 Histopatolojik inceleme, tanının doğrulanmasında
ve tedavinin planlanmasında çok önemlidir
 Hasta ile doğru iletişim kurularak, özellikle meme
kanseri olmadığı anlatılmalıdır.
 Ayrıca nükslerin olabileceği konusunda
bilgilendirme yapıldıktan sonra tedaviye
başlanılmalıdır
Bland & Copeland, The Breast,
Chapter 6B