Tendon-Ligament

Download Report

Transcript Tendon-Ligament

TENDON, LİGAMENT VE
KARTİLAJ (KIKIRDAK)
BİYOMEKANİĞİ
BURAK GENÇ (2903010027)
SERHAN GENÇOĞLU (3003010033)
TENDON
Tendon, kasları kemiklere bağlayan beyaz bir bağdır.
Kaslar kemikleri çekerek tendonları hareket ettirir.
Tendon, birleştirici dokulardan oluşan bir bağdır.
Bazı tendonlar yuvarlak, bazıları da uzun ve yassıdır.
Tendonun bir ucu kasın ucundan çıkar; diğer ucuysa
kemiğe girer.
Bir tendon aynı, bir kolun, bir ceket kolunun içindeki
hareketi gibi, lifli dokulardan oluşan bir zırhın içinde
yukarı ve aşağı doğru kayarak hareket eder.
Tendonlar yoğun kollajen demetleri içeren, kas ile kemik
arası halkayı tamamlayan hareket sisteminin temel
dokularından biridir.
*
Bone: Kemik
Collagen Fibril: Kollajen Lifçiği
Muscle: Kas
Collagen Fibre: Kollajen Lifi
Blood Vessel: Kan Damarı
Fascicle: Demet
Tertiary Fibre Bundle: Üçüncül Lif Demeti
Kollajen, hareket sisteminin yapı taşlarını,
özellikle kemik, kıkırdak, lif ve eklemleri oluşturan protein
dir.
Tendonların beslenmesi
kanla ve oksijenle
olmaktadır.
Kemik ve kaslar tendonların
%25 ini kan gereksinimini
sağlarken geri kalan %75
lik kısım kılıf veya
paratendonlarla sağlanır.
* Paratendon: 6-8 tabakalık bağ dokusundan oluşan kayıcı bir örtü.
Tendonların 4 önemli kan kaynağı vardır:
 Kaslar
 Kemikler
 Synovial kılıf(eğer varsa difüzyonla beslenme olur)
 Paratendon (eğer kılıf yoksa)
Tendonlar sadece kasılmış kasların yarattığı gücü
kemiklere iletmekle kalmaz, aynı zamanda deforme
olup, daha sonra tekrar orjinal uzunluklarına
dönebilirler.
TENDON MİKROANATOMİSİ
Kollajen : Protein
Mikrofibril: Elastik liflerin yapısına katılan ipliksi fibriller
Subfibril: Dairesel düzendeki mikrotübüller
Fibril: Bağ dokuyu oluşturan lifçikler
Fasikül: Tendonu oluşturan bağ dokular
Crimp: Düşük yüklerde doğrusal olmayan davranış
Endotenon: Gevşek bağ dokusu kılıfı
Epitenon : Tendonu saran bağ doku
TENDONUN ÖZELLİKLERİ
Kasta oluşan gücü kemiğe aktarma (Kasla birlikte bir
ünitedir. Ancak tendonsuz kaslar da vardır)
Birden fazla kasın gücünü tek tendonda birleşme
veya bir kasın gücünü birden fazla noktaya dağıtma
görevi yapar. (Aşil tendonu)
Geçtiği eklemlere hareket verir
 Kasın bulunduğu alandan daha uzak bir noktaya
etki etmesini sağlar

TENDONLARIN MEKANİK FONKSİYONU
Tendonlar doğrusal olmayan anizotropik davranış
gösterirler.
0 – 1 : crimp zamanı
1 – 3 : doğrusal sıkılaşma zamanı
X : yetmezlik anı
Tendonun gerici kuvvetlere karşı ilk cevabı liflerinin
düzleşmesidir. Bu durum temel olarak kollajenin
elastik özelliklerine bağlıdır ve kuvvet-deformasyon
eğrisinin başlangıcını oluşturur.
Aşil Tendonu
Aşil tendonu vücuttaki en
kalın ve en sağlam
tendondur.
Yaklaşık olarak 1 ton çekme
gücündeki kuvvete
dayanıklıdır. Bu kadar güçlü
olduğu
bilinmesine rağmen,
literatürde en sık hasarlanan
tendon olarak bildirilmiştir.
MITOLOJI
Aşil (Grekçe; Achilleus, Fransızca; Achille), eski Yunan
şairlerinden Homeros’un, Truva Savaşı’nı anlatan İlyada
adlı eserinde (yaklaşık olarak M.Ö. 800) yazıldığı üzere,
ölümlü bir baba olan Peleus ile bir tanrıça olan Thetis’in
oğlu olan yarı tanrı bir karakterdir. Annesi Thetis oğlunu
ölümsüzlük nehri olarak bilinen Styx’de yıkarken elini
suya değdirmemesi öğütlendiği için, onu sol topuğundan
tutup suya batırmıştır. Aşil’in yıkanırken topukları suya
değmediği için yalnızca oradan vurulursa öleceğine
inanılmaktadır. Pek çok farklı efsane anlatılsa da, en çok
söylenene göre Aşil, Truva savaşında Truvalı prens Paris
tarafından sol topuğundan zehirli okla vurularak
öldürülmüştür. Bu yüzden ayak topuğunda yer alan
tendona “Aşil tendonu” adı verilir.
Sağlıklı kişilerde aşil tendonu’nu meydana getiren kollajen
liflerin %95’i tip I kollajendir. Bu yapı sayesinde tendon orijinal
uzunluğunun %4’ü kadar esneyip uzayabilir. Ancak uzunluğunun
%8’inden fazla gerilecek olursa kopabilir.
Dik duruş sırasında, Aşil tendonu’ndaki kas
geriliminin vücut ağırlığının yaklaşık %250’si kadar
olduğu belirtilmektedir.
Koşma sırasında bu yük, 6-8 kat kadar daha
artmaktadır. Bu, neredeyse tendonun kaldırabileceği
tüm güç kadardır.
LİGAMENT
Ligament, eklemde bir kemikle diğer kemiği bağlayan
güçlü bağlardır. Eklem hareketine izin verirler ancak
eklem normal aralığı dışına çıkarsa hareketini
durdurmak için yeterince güçlü bağlardır.
Ligamentler kompozisyon olarak tendonlara benzerler.
Ligamentler kemik ya da kıkırdak dokuyu bağlayan
fibröz tabiatlı bantlardır.
* Fibröz : Lif dokusu
Ligamentler, Tendonlar gibi harekete yardımcı
olmazlar. Ligamentler vücut ağırlığını kaldırmak
için eklemlerde yeterince güçlü bir bağlantı
kurarlar.
Belli pozisyonlarda ve aşırı yüke maruz kaldıklarında
zorlanır ve bütünlüklerinde bozulmalar olur. Bir
ligament sınırlarının üzerinde gerilmeye zorlandığında
burkulma oluşur. Şiddetli bir burkulma elastik liflerin
yırtılmasına sebep olur.
Dizlerde en çok zedelenmeye yatkın iki bağ bulunur.
Ön çapraz bağ denilen bağ, dizin ortasında yer alır.
Genellikle bir dönüş hareketi sırasında zedelenir.
İç yan bağ adı verilen bağ ise, dizin iç tarafında yer
alır. Yandan gelen bir darbeyle zedelenebilir.
KARTİLAJ (KIKIRDAK)
Kıkırdak, kemiklerin uçlarını kaplayan yumuşak dokudan
oluşan bir maddedir. Bu bir amortisör görevi yapar ve
kemik yüzeylerindeki sürtünmeyi azaltır.
Kıkırdak, eklemlerin sürtünme yüzeylerinde
bulunur ve sürtünmeyi azaltır. Bozulan kıkırdak
dokusu, bir daha eski haline gelemez.
Kireçlenme de eklem yüzlerindeki kıkırdağın
bozulması sonucu ortaya çıkar.
Kıkırdak hücreleri 15-20 mikron büyüklüğündedir.
Kondrosit adı verilen bu hücreler kıkırdağın ara
maddesi kondrin içine kondroplast denilen
kapsüllerle yerleşir.
İlkel yapılı omurgalıların ve üstün yapılı
omurgalılarda embriyoların (ceninlerin) bütün
iskeleti, erişkinlerde ise iskeletin bazı kısımları
kıkırdaktandır.
Kemik dokudan daha yumuşak ve esnek bir matrise
sahip olan kıkırdak dokuda damar bulunmaz, kıkırdak
hücreleri bu matristen difüzyon yoluyla madde alış
verişi yaparlar.
Kıkırdak eklemlerde, göğüs kafesinde, kulakta,
burunda, boğazda ve omurlararası disklerde bulunur.
Üç ana kıkırdak tipi mevcuttur:
 hiyalin kıkırdak
 elastik kıkırdak
 fibröz kıkırdak
Hiyalin Kıkırdak
En sık rastlanan kıkırdak tipidir. Hiyalin sözcüğü
Yunanca hyalos yani "cam" sözcüğünden türemiştir.
Yarısaydam (ışığı hafif olarak geçiren) matrisi
nedeniyle bu ismi almıştır.
Hiyalin kıkırdak, hareketli eklemlerde bulunur.
 Ayrıca kemiklerin içinde kemikleşme merkezi olarak
çalışacak şekilde ve burun, gırtlak, nefes borusu gibi
büyük solunum yolları duvarlarında bulunur.

Elastik Kıkırdak



Elastik kıkırdak (sarı kıkırdak) kulak kepçesinde ve
çeşitli borularda (örneğin: gırtlak, östaki borusu)
bulunur.
Bu borulardaki kıkırdak, boruların sürekli olarak açık
kalmasını sağlar.
Elastik kıkırdak hiyalin kıkırdağa benzerdir fakat
hiyalin kıkırdaktan farklı olarak sert ama elastik lifler
içerir.
Fibröz Kıkırdak (Fibrokartilaj)
Fibröz Kıkırdak özel tip kıkırdaktır ve sert destek
veya yüksek gerilme direnci gereken yerlerde
bulunur.
 Omurgalar arası disklerde, kalça ve pelvis
kemiklerinin arasında, tendon veya ligamentlerin
kemiklere birleşme noktalarında bulunur.
 Fibröz kıkırdağın yoğun kıkırdak doku ile hiyalin
kıkırdak doku arasında bir karakteri vardır.

TEŞEKKÜRLER