Siyasette-Evrensellik - Prof. Dr. Necdet Tekin

Download Report

Transcript Siyasette-Evrensellik - Prof. Dr. Necdet Tekin

Prof.Dr.Necdet TEKİN
Milli Eğitim Eski Bakanı
SİYASETTE
EVRENSELLİK
Dünyamız son yıllarda
bilimde, teknolojide, değer yargılarında, eğitimde,
haberleşmede, zenginlik kavramlarında ve
etkileşimde süratle değişmiştir.
Bu değişimler sonucunda dünyada, pek çok
kavram değişmiştir. Öncelikler değişmiştir.
Yeni yöntemler, fikirler ortaya çıkmıştır. Bu
duruma bağlı olarak siyaset de,yönetim
kavramları da,olaylara çözüm arayışları da
temelinden değişikliğe uğramıştır.
Bu evrensel değişmeye karşılık ,Türk Siyasi
yaşamında da , siyaset etmede de bazı
değişiklikler olmak zorundadır . Bunun için
“siyaset etme” , “siyaset oluşturma” ve siyasi
yaşam” kavramlarını iyi tanımak ve tanımlamak
zorunluluğu ortaya çıkmıştır.
Değişen dünya pek çok kavramı hem
tanımsal, hem içerik olarak eskitmiş ve
değiştirmiştir. Siyaset yaparken bu
değişiklikleri anlayamaz isek, hem
insanımızı hem siyaseti çağ dışına
sürüklemiş oluruz.
Örneğin; dünya tarımının,hayvancılığının, süt
teknolojisinin ve bitkisel ve hayvansal genetiğin
nereye gittiğini bilmeden Türk tarımını,
hayvancılığını yönlendiremezsiniz.Tarımda
dönüşüm politikalarını oluşturamazsınız.
Oluşturursanız bu günkü gibi toplumsal kaos
oluşur.
Tarım kesiminde mutsuz bir kitle ile
karşılaşırsınız.
Dünyanın ne tür eğitilmiş insan istediğini
bilmeden de eğitiminizin temel yapısını
belirleyemezsiniz.
Gelişen dünyada emek kavramının değiştiğini,
emeğin değişen işlevinin farklılaştığını
anlayıp, tedbirler alamaz iseniz; sendikal
hareketinizi güçlendiremezsiniz hatta ayakta
bile tutamazsınız.
Değişen dünyada Mahalli Yönetimlerde olan biteni
anlamadan , dünyanın kent insanına neler sunmayı
amaçladığını görmeden,kent,kentlilik ve kültür
oluşturma konusundaki evrensel fikirleri
uygulamadan , kentleri yönetmeye çalışırsanız;
başarı şansınız olamaz.Bir müddet sonra kent yerine
dev bir köy yönettiğinizi anlarsınız.
Örneğin,günümüzün pek çok kenti böyle değil mi?,
Açıkçası ister makro (ülke genelinde) ister mikro
politika yapın , önce yerleşim birimlerine
yabancılaşırsınız ,sonra , hem gelecekten hem de
halktan koparsınız.Günümüzdeki hızlı iletişim
araçları sizi ve politikalarınızı çok kısa
zamanda işlevsiz hale getirir.
Giderek,tarımda tıkanırsınız. (üreten ,
üretmeye çalışan çiftçilere çözüm yerine
sorun üretir hale gelirsiniz.)
Eğitimde tıkanırsınız.
Eğitim de hurafelere sarılıp,çağdaş ve laik
eğitimi küçümser, reddeder, devletin eğitim
işlevini farklı kurum ve kuruluşlara
devretmenin politkalarını oluşturmaya
çalışırsanız şimdi farkında olmazsınız ama
küresel ve rekabetçi dünyada insanınız iş ve
aş bulamaz noktaya gelirsiniz.
Avrupa insan hakları mahkemesinin evrensel
değerlerini anlayamaz iseniz ,gönlünüzdeki
hukuku uygulamak için evrensel hukuk değerlerini
zorlarsanız ve evrensel hukukun değişimini
insanınıza çok görürseniz toplumda adli kaosa yol
açarsınız.
Hukukta da tıkanırsınız.
Terör, Açılım, Dış politika, Kıbrıs, AB, Nato ve
Güvenlik Kalkanı gibi konularda değişen
konseptleri doğru analiz etmek zorundasınız.
Aksi halde politika oluşturmada da
tıkanırsınız.
Hem kendi insanınıza hem de dünyaya farklı
mesajlar vermeye başlarsınız .
Bu mantıkla üretilen politikalar ne
politikacıları nede o politikacıların yönettiği
toplumu bir yere götürür.
Günümüzde siyasetin “Mekansal Tanımı “,
“Aktörselliği “ ve sonuçta da «Demokrasi
Kavramları « da değişti.
Siyasetin “Mekansal Tanımı “ değişti.
Artık siyaset için mekan ;sadece meydanlar, parti
binaları, örgütler, medya, VEYA tüm iletişim
araçları değil, bunların tümünün bileşkesi olan;
etkileşim,iletişim, çevre, özgürlükler ,insanca
yaşam ama tüm dünya ile uyumlu ,canlı ve
yaşayan insani değerlerin tümü haline geldi.
Diğer yandan;
Ülkenin her problemi,dünya ile bu problemin
etkileşimi, bu problemlerin insana yansıması ve
etkisinin derecesini oluşturan her olay,
yer,düzey, ve zaman artık siyasetin mekanını
oluşturmaktadır.
Siyasetin “Aktörselliği “ kavramı da giderek
değişime uğramaktadır.
Siyaset sadece siyasi partileri
(yönetimlerini)değil, ülke içinde ve ülke dışında
var olan ve oluşacak sivil toplum kuruluşlarını,
çalışan ve çalıştıran kuruluşlarını, ekonomik ve
çevresel oluşumları, dernekleri, dini ve din dışı
kurum ve vakıfları,vatandaşlık inisiyatiflerini,
reaksiyon guruplarını anlamayı onlara çözümler
üretmeyi gerektiriyor.
Bu nedenle;
Küreselleşen/Globalleşen dünyada Siyasetin
Aktörleri siyaseti belirlemede son derece
değişik ,değişken ve oldukça da dinamik roller
oynamaktadır.
“Aktörsellik “ evrensel değerleri olduğu gibi,
bölgesel değerleri de gözetmek, bu iki olguyu
birbirini güçlendirecek şekilde kullanmayı da
gerektiriyor.
Ayni zamanda “ Aktörsellik”; Günümüzde
Yönetim Biçimlerini de Paylaşımı da
değişmeye zorlamaktadır.
Sonuç olarak;
A- Yönetim erkinin (Demokrasinin)bileşenleri
sadece ulusal düzeyde değil,daha etkili bir
biçimde küresel ve bölgesel kriterler tarafından
belirlenmek durumunda kalınmıştır.
B- Adalet, İnsan Hakları, Sermaye , İşgücü,
Eğitim, Devlet , Güvenlik gibi olmaz ise olmaz
kavramlar , evrensel olduğu kadar , bunların bir
anlamda bileşkesi olan Demokrasi de evrensel
olmak zorundadır.
C- Siyaset yapacaklar bilmelidir ki; ulusal, ve
toplumsal sorunlara , insani taleplere çözüm
bulmak için geliştirilen politikalar, sadece
ulusal ölçekli değil, ayni zamanda küresel,
bölgesel, yerel etkileşimlerin bir bileşkesi
olmak durumundadır.
D- Türk siyasetçilerinin tümü politika yapar ve
üretirken, değişen demokrasi kavramlarını
özümsemelidir. Her şeyin insanın mutluluğunu
sağlaması gerektiğini bilmeli açık ve hesap
verebilir olmalıdır. Çözümlerinin çağdaş ve
dünya insanı normlarına uygun olmak zorunda
olduğunu bilmek durumundadır. Günümüzde
siyasetin sadece iç kaynakların değil, dış
kaynakların da paylaşımı olduğu bilinmelidir.
Siyaset; hem ülke hem dünya kaynaklarından
hakça paylaşımda kendi insanını koruyabilme
sanatıdır..
E- Siyaset ve siyasetçi ; Çözümlerinin çağdaş ve
dünya insanı normlarına uygun olmak zorunda
olduğunu bilmelidir. Artık siyaset ; sadece iç
kaynakların değil dış kaynakların da paylaşımı
olduğunu unutmamalıdır. Hem ülke hem dünya
kaynaklarından hakça paylaşımda insanını
koruyabilmelidir.
Çünkü günümüzde siyaset evrensel değişimler
ve değerlerin bileşkesinde yapılmak zorundadır.