devlet anlay**lar*n*n kamu harcamalar*n*n

Download Report

Transcript devlet anlay**lar*n*n kamu harcamalar*n*n

DEVLET ANLAYIŞLARININ
KAMU HARCAMALARININ
BOYUTLARINA ETKISI
Maliye Sosyolojisi
DEVLET NEDIR?
• Devlet yüzyıllardan beri varolan sosyal bir olgudur. Devletin tanımı
noktasında siyasal bilimciler ve sosyal düşünürler sürekli ‘devlet nedir? ‘
sorusuna cevap aramışlardır.
• Devlet insanlık tarihinin belli aşamalarında ortaya çıkmış ve şekillenmiştir.
• Devletin tanımında farklılıklar olması da devlete yüklenen görev ve
fonksiyonlardaki değişmelerden meydana gelmektedir.
• Çağın özellikleri, siyasi ve idari yapılar, ideolojik yaklaşımlar.
• Günümüzde devletin temel amacı, insanların toplum yaşamında
başvurdukları bir örgütlenme biçimi ve siyasal bir organizasyon olarak
tanımlanmakta ve ulusal sınırlar içerisinde yaşayan insanların ortak
birliktelikteki gereksinimlerini karşılamaktır.Devlet kendinden beklenen
görevleri gerçekleştirebilmek için belirli mali kaynaklara ihtiyaç duyacaktır.
• Kamu hizmetlerinin finansmanı için ihtiyaç duyduğu gelirleri; tarihsel gelişim
sürecinde önceleri mal ve hizmet şeklinde ayni olarak, günümüzde ise
parasal olarak vergilendirme yetkisine dayanarak vergiler, harçlar,
şerefiyeler, resimler vb. ile özel iktisadi faaliyetler, borçlanma, emisyon gibi
yollardan sağlamaktadır.
• En önemlisi ise vergilerdir ve vergiler ilgi konusu olmuş tarihsel gelişim içinde
niteliğinde, amaç ve fonksiyonlarında yeni koşullara yön verme
zorunluluğundan kaynaklanan değişimlere uğramıştır.
• Ancak devletin ekonomik hayata her gün yeni yeni konularda müdahale
etmesi için gerekli masrafları devlet bütçesine yüklemesi, hem bütçe
açıklarına hem de açıkların giderek artan oranda çoğalmasına ve ekonomi
yönetimine yerleşmesine neden olmuştur.
• Bütçe açıklarının bir sonucu olarak hızla artan devlet borçları, yükselen faiz
hadleri, milli paranın değer kaybı, artan enflasyon, kronikleşen dış ticaret
açıkları vb. birçok ekonomik istikrarsızlığın ortaya çıktığı görülmüştür.
• Keynezyen iktisatçılar denk bütçe yerine “telafi edici bütçe” prensibini kabul
ederek, politikacılara “vergilemeden harcama yapma” imkanı sağlamıştır.
• Klasik iktisatçıların ‘görünmez el’ anlayışı, 1929’daki ekonomik buhrana
çözüm önerileri getirememiş, bu kriz karşısında çaresiz kalmıştır.
• Kriz dönemini yaşayan ve dönemin şartlarını iyi teşhis eden J.M. Keynes,
sorunlara yeni çözüm önerileri getirmiştir. Keynes, klasiklerin aksine devletin
ekonomiye müdahale etmesini savunmuş ve devletin ekonomide düzenleyici
bir rol üstlenmesi gerektiğini belirtmiştir. Keynes’in ortaya attığı fikirle
devletlerin ekonomiye müdahalesi hızla genişlemiştir.
• Para ve maliye politikaları başta olmak üzere devletin ekonomiyi düzenlemek
ve belli amaçlara ulaşmak için kullandığı bütün araçlar Keynezyen Makro
Teori kaynaklıdır
• Kamu harcamalarının vergileme ile birlikte emisyon ve borçlanma ile
finansmanı keynezyen iktisadın bıraktığı bir mirastır. Bir başka deyişle kamu
sektörünün büyümesinden sadece politikacılar değil, Keynezyenler de
sorumludur.
• 1970'li yıllarda başlayan ekonomik krizle birlikte Keynes'çi politikalar, kamu
müdahaleciliği ve kamu girişimciliği ciddi bir biçimde sorgulanmaya
başlanmıştır. 1970‘li yılların sorunlarına çözüm üretememesi Keynezyen
iktisada alternatif iktisadi düşünceleri gündeme getirmiştir.
• Moneterizm, Rasyonel Beklentiler Okulu, Kamu Tercihi Teorisi ve buna dayalı
olarak oluşturulan Anayasal İktisat, Arz Yönlü İktisat bu teorilerdendir
KAMU HARCAMALARININ ÖZELLIKLERI
• Kamu harcamaları karşılığında para ödenir.
• Kamu harcamaları belirli bir kamusal ihtiyacı karşılar
• Kamu harcamaları artma eğilimi gösterir.
• Kamu harcamaları yetkili şahıslarca yapılır.
KAMU HARCAMALARININ ARTIŞI VE WAGNER
KANUNU
• Kamu harcamalarının devamlı olarak arttığını ifade edenlerin başında
ADOLPH WAGNER gelmektedir.
• Wagner’e göre belli bir dönemde her ülkede kamu harcamaları artmakta ve
çeşitlenmektedir. Yaşanan gelişmelerle birlikte hem daha önce sunulan mal
ve hizmet miktarı artmakta hemde yeni mal ve hizmet türlerinin sunumu
devlet tarafından üstlenilmektedir.
• Wagner Kanunu,“Devlet Faaliyetlerinin Artısı Kanunu” şeklinde de
isimlendirilmektedir.
• Wagner’e göre kamu harcamalarındaki nispi artısı milli gelirdeki nispi artıştan
fazla olacaktır.
• Kamu harcamalarındaki artış oranı, milli gelirdeki artış oranına
kıyaslandığında 1’den büyük olacaktır.
SIÇRAMA TEZI
sürmektedirler.
• H.C.Adams’a göre devlet harcamalarındaki devamlı artışlar bir kanun niteliği
taşır.
• A.Wagner, sosyal ilerlemenin sonucu olarak devlet tarafından ifa edilen
hizmetlerdeki ortaya çıkan artışın bütçelere yansıması sonucu masrafların
arttığını savunurken H.C.Adams, harcamalardaki artışlara uluslar arası
ilişkilerdeki gerginlikler neden olmustur.
• Simon Kuznets’e göre özellikle sanayileşmiş batı ülkelerinde kamu tüketim
harcamalarının milli gelirdeki payı sürekli artmaktadır.
• Kuznets’e göre bu artışın nedeni olarak toplumsal refah harcamalarındaki ve
savunma harcamalarındaki artıstır.
KAMU TERCİHİ TEORİSİ
• Kamu tercihi teorisi kamu ekonomi teorisindeki araç ve metotları alıp politik
süreç ve kamu kesimine uygulamaktadır.
• Kamu tercihi kamusal karar almada yer alan aktörlerin (seçmenler,
politikacılar, bürokratlar) davranışlarının gözlenmesi ve analizini içermektedir.
Kamu tercihinin 3 temel ilkesi söz konusudur.
• 1.Metodolojik bireyselcilik ilkesi
• 2. Rasyonalite ve Maximand ilkesi
• 3.Politik mübadele ilkesi
1.METODOLOJIK BIREYSELCILIK ILKESI
• Bu ilkeye göre toplumda alınan kararların temelinde birey yer almaktadır.
• Buna göre kamu kurumlarında alınan kararların orijininde birey tercihleri yer
alacaktır.
• Çünkü siyasal karar alma sürecinin tarafları fayda maksimizasyonu
hedeflemektedir.
• Süreçteki tüm aktörler kendi çıkarını düşünmektedir.
2. RASYONALITE VE MAXIMAND ILKESI
• Rasyonalite ve Maximand ilkesine göre kamu ekonomisinin temel amacı
olarak kabul edilen kamusal faydanın maksimizasyonu reddedilmektedir.
Çünkü bireylerin kararları rasyonel ve tutarlıdır.
• Rasyonel ve tutarlı hareket eden birey faydasını arttıracak tercihlerde
bulunur.
• Hem kamusal hem de özel karar alma süreçlerinde bireyler her zaman çıkar
maksimizasyonunu sağlamaya çalışmaktadır.
• Kamusal karar alma süreci gerçekleşirken seçmenler kendilerine en fazla
kamusal hizmet sunmayı taahhüt eden siyasi partileri seçerken, siyasi
partilerde en fazla oyu sağlayacak ve yeniden seçilmeyi sağlayacak
ekonomik ve mali programları tercih etmektedir.
• Kamusal hizmet sunumunun en önemli aktörleri arasında yer alan bürokratlar
ise hizmet bürosunun bütçesini büyütmek arzusundadırlar.
• Bu sayede maddi olanaklarını genişleterek mevcut konumlarını koruyacak ve
geliştireceklerdir.
• Baskı ve çıkar grupları da karar alma sürecinde lobicilik yaparak kararların
kendi menfaatleri doğrultusunda çıkmalarını sağlayacaktır.
• Görüldüğü gibi seçmeler fayda, partiler oy, bürokrasi bütçe maksimizasyonu,
çıkar ve baskı grupları da rant maksimizasyonunu sağlamaya çalışmaktadır.
3. POLITIK MÜBADELE
• Siyasal karar alma süreci, sürecin tarafları arasında yer alan bir politik
mübadeledir.
• Kamu ekonomisinde toplumsal tercihlerin belirlenmesinde bir politik
mübadele mevcuttur.
• Bu mübadele seçmenlerle seçilenler arasında bir çıkar sağlama ticaretine
neden olmaktadır.
• En önemli temsilcileri; Kenneth Arrow, Duncan Black, Anthony Downs,
Mancur Olson, James M.Buchanan ve Gordon Tullock tur.
KAMU HARCAMALARININ MUTLAK VE GÖRELİ
ARTIŞI
• Mutlak artıs kamu harcamalarının belirli bir zaman aralığında parasal olarak
artması, göreli artıs ise kamu harcamalarının ilgili diğer ekonomik
büyüklüklere göre artmasıdır.
• Mutlak artışlar ekonomideki diğer büyüklüklerden soyutlanmıştır. Dolayısıyla
sahip olduğu anlam kısmen sınırlıdır.
• Kamu kesiminin ekonomideki yeri ve önemini ortaya koymak açısından
göreli(nispi) artışlar çok daha anlamlıdır.
• Bu oranlar içerisinde en önemlisi Toplam Kamu Harcamalarının gayri safi
milli hasıla içerisindeki payıdır. Bu oran yoluyla gelişmis ve gelişmekte olan
ülkelerde kamu harcamalarının karşılaştırmasını yapmak ve gelişim seyrini
ortaya koymak mümkündür.
KAMU HARCAMALARININ ARTIŞ NEDENLERİ
• Görünüşteki artış nedenleri;
• 1. Para değerinin düşmesi
• 2. Bütçe yöntem ve tekniğindeki değişmeler
• 3. Kamu hizmetlerinin yerine getirilmesinde ayni usulün terk edilmesi
• 4. Ülke sınırlarının ve nüfusunun değişmesi
• Gerçek artış nedenleri;
• 1. Savaşlar
• 2. Devlet anlayışındaki değişmeler
• 3. Kamu hizmetinin yaygınlaşması ve yoğunlaşması
• 4. Vatandaşların hayat standardının yükseltilmesi
• 5. Bilimsel ve teknik gelişmeler.
2012-2013 MALİYE SOSYOLOJİSİ
Dr.Ahmet ÖZEN
2009466122 Serhat Sıla DAĞKIRAN