EDEBİ SANATLAR sunum tesbih

Download Report

Transcript EDEBİ SANATLAR sunum tesbih

EDEBİ SANATLAR

• • • • 1.Mecazlar

2.Mana ile ilgili sanatlar 3.Lafızla ilgili sanatlar 4.Harf ve yazıya bağlı sanatlar

1.Mecazlar

• • 1.Mecaz- ı Mürsel:Kelime söylendiğinde ilk akla gelen mana gerçek manadır.Gerçek anlamın dışındaki manalar ise mecazları meydana getirir.

Sobayı yakmak,lambayı yakmak,ayağı çıkarmak gibi...(mecazlar)

• • • • Bir sözün mecaz sayılabilmesi için şu iki niteliği taşıması gerekir.

1.Hakiki anlamı dışında kullanılmalıdır.

2.Sözün hakiki anlamını düşünmemize engel bir şey bulunmalıdır.

Mecazi manada kullanılan kelimenin mecaz-ı mürsel sayılabilmesi için benzetme maksadıyla kullanılmaması gerekir.

• • Çeşitli şekillerde mecaz ilişkisi kurulabilir: 1.Parça- bütün ilişkisi: -Parçayı söyleyerek bütünü kasdetmek: Başın sağ olsun!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal -Bütünü söyleyerek parçayı kasdetme: Bu sınıf çalışmıyor.

Uyandır çeşm-i canı hab-ı gafletden seher-hiz ol Çemen bülbülleriyle subh-dem zikreyle Mevlayı Baki

• 2.Durum –yer ilişkisi: • -Durum söylenerek yer kastedilir.

Namaza gidiyorum.

Namazdan çıktılar seyre gittiler Zavallı zahidler gör ne ettiler -Yer söylenerek durum kastedilir: Hani bende ol el,hani o yürek(Abdülhak Hamid) Evet oğlum ,Hoca sevmezdi bilirdim Saray’ı Ama söylemezdi de hoşlanmadığından dolayı(M.A)

• • • • • • 3.Sebep-Müsebbib: -Sebep söylenerek müsebbib: Rahmet yağıyor.

Mehmed alnının teriyle sınıfını geçmiştir.

Hayli para kazandı bu dükkan Müşterisi idi bütün ihvan (Süleymen Bey)

• • • • - Müsebbib söylenerek sebep kastedilir : Ateş basdı Bu kış yolculuk var diyorsa için Beni de bereber al anneciğim Örnekler: Teşne canım kan yutar laline karşı eylemez Gamzen okundan hazer benzer susadı kanına

• • Elini koy sine-i billura rahm et aşıka zira Beyaz üzre bizim de pençe bir fermanımız vardır (Nedim)

TEŞBİH

• • • • • Anlama güç katmak için ,aralarında gerçek ya da mecaz ,çeşitli yönlerden ilgi ,benzerlik bulunan iki varlıktan zayıf olanı nitelikli olana benzetme sanatıdır.Teşbihte dört unsur bulunur: 1.Benzeyen

2.Kendisine benzetilen 3.Benzetme yönü 4.Benzetme edatı(benzer,gibi,sanki,meğer,nitekim)

• • • 1.Ayrıntılı teşbih:Benzetmenin dört unsuru da bulunur.

Zebanım şem-veş tutuşdu gamdan Zeban-ı bi-zebanı sen bilirsin(Ahmed Paşa) • • Heman ağlayı geldim aleme ağlayı gittim ben San ol nilüferim kim suda bittim suda yittim ben(Rehayi)

• • • • • • • • • 2.Mücmel Teşbih:Benzetme yönü yoktur.

Ali aslan gibidir.

Gam günü etme dil-i bimardan tiğın diriğ Hayrdur vermek karanu gecede bimara su(F.) 3.Pekiştirilmiş(Müekked) Teşbih:Benzetme edatı bulunmaz.

Gam günü etme dil-i bimardan tiğın diriğ Hayrdur vermek karanu gecede bimara su(F.

) Bir çöl çoraklığında hayalin susuzluğu Hem uyku ihtiyaçları ,hem uykusuzluğu(Y.Kemal)

• • • • Teşbih-i beliğ:Yalnız benzetilen ve benzetmelik ögeleriyle yapılan ,benzetme yönü ve edatı söylenmeyen benzetme .Dört ögenin de söylenmesiyle yapılan benzetmeye göre daha çok beğenilir.

Türk askeri arslan gibi kuvvetlidir.(Ayrıntılı teşbih) Türk askeri arslan gibidir.(Kısaltılmış teşbih) Türk askeri arslandır.(Beliğ)

• • • • • • • Sırma kakül sim gerden zülf tel tel ince bel Gül yanaklı gülgüli kerrakeli mor hareli (Nedim) Gülgüli:gül renkli Kerrakeli:İnce softan hafif ve dar üstlük elbise Mukavves kaşların yayı atar kirpik okun her dem Ne kim ol gamzeden gelse bana sehm-i saadettir(Şeyhi) Sehm-i saadet:Mutluluk hissesi

• • • • • • • • • • Gül ateş,gülbün ateş,gülşen ateş,cuybar ateş Semender tıynetan-ı aşka besdir lalezar ateş Şeyh Galip Semender:Ateşte yaşadığına inanılan veya ateşten etkilenmeyen bir hayvan Beri gel ey huri-manzar Ey saçı Tuba yanağı gülzar Ey ağzı sadef ,dişi gevher Ey lebleri bal,sözleri şeker Ey kipriği ok, kaşı hançer Ey hublar içinde şah-ı server (Kaygusuz Abdal)

İSTİARE

• İstiare (eğretileme):Sözlüklerde birinden eğreti birşey isteyip alma ,ödünç alma anlamlarına gelmektedir.Edebiyat terimi olarak bir kelimenin anlamını geçici olarak başka bir kelime yerine kullnmak demektir.Bir yönüyle mecaza bir yönüyle teşbihe benzer.Bir kelimenin başka bir anlamda kullanılması için kelime ile anla arasında bir ilişkinin olması gerekir.Bu ilişki benzerlik ilişkisi ise istiare olur.Benzerlik dışında başka bir ilişki söz konusuysa mecaz-ı mürsel olur.

• • • • • • Bir istiarede şu özelliklerin bulunması gerekir: 1.Bir kelimenin gerçek anlamı dışında başka bir varlık veya kavrama ad olması , 2.Kelimenin gerçek anlamında kullanılamaması 3.Kelime ile kullanıldığı varlık veya kavram arasında bir benzerlik ilgisinin bulunması İstiare iki türlü olur: A)Açık istiare:Benzetmenin temel ögelerinden kendisine benzetilenle yapılır.Bir insana ‘arslanım’ dendiğinde açık istiare yapılmış olur.Kayığın burnu,boğaz,dirsek gibi vücudun parçaları cansız varlıklara aktarılır.Ya da tabiatla ilgili kavramlar insanlara aktarılır.Kurnaz tilki,inatçı keçi...

• • Taşradan geldi çemen sahnına bi-çaredürür Devr-i gül sohbetine laleyi iletmediler-Necati • • Ah eylediğüm serv-i hıramanun içündür Kan ağladığum gonca-i handanun içündür Fuzuli-

• • • • • • Kapalı istiare:Benzetme ögelerinden benzeyenin söylenmesiyle yapılan istiaredir.

Eşcar-ı bağ hırka-i tecride girdiler Bad-ı hazan çemende el aldı çenardan-Baki Benzeyen :ağaçlar Kendisine benzetilen :dervişler Temsili İstiare:Benzetme ögelerinden biriyle çok sayıda benzerlikleri sıralayarak yapılan istiare çeşididir.(Faruk Nafiz Çamlıbel’in şiiri)

KİNAYE

• • • • Bir sözü gerçek anlamının da kastedilmiş olması mümkün olmakla birlikte ,esas anlamı dışında kullanılmaktır.Kinayeli söz grubunda bir gerçek bir de mecaz anlam bulunmalıdır.Ancak kinaye sanatının meydana gelebilmesi için mecazi anlamın kastedilmiş olması gerekir.

Ben toprak oldum yoluna sen aşurı gözetirsin Şu karşıma göğüs geren taş bağırlı dağlar mısın (Sevgilinin ,ilgisizliği karşısında )

• • • • Ayağı yer mi basar zülfüne berdar olanın Zevk u şevk ile verir can u seri döne döne Necati Ger kara taşı kızıl kan ile rengin itsen Rengi tağyir bolur la’l-i Bedehşan olmaz(Fuzuli

TEŞHİS VE İNTAK

• İnsan dışındaki canlı varlıkları veya eşyayı ,duyan ,düşünen,hareket eden insan kişiliğinde göstermek ,ona kişilik vvermek teşhis sanatıdır.Kendisine kişilik verilen canlı varlık veya eşya ayrıca konuşturulmuş ise ‘intak’ sanatı yapılmış olur.Fabllar ve masallar ,teşhis ve intak sanatının sık görüldüğü yazı türleridir.

• • Gül hasretinle yollara tutsun kulağını Nergis gibi kıyamete dek çeksin intizar • • • • Der kopardılar kamışlıktan beni Nalişim zar eyledi merd ü zeni Şerha şerha eylesin bağrım firak Eyleyim ta şerh-i derd-i iştiyak

TA’RİZ

• Sözlük anlamı dokunaklı söz söylemek,sataşmak,ilişmektir.Edebiyat terimi olarak ise ‘bir ciheti gösterip de diğer ciheti kastetmektir’şeklinde tarif edilmektedir.Sözün ,muhatabı cevap imkanından mahrum bırakacak şekilde hakiki ve mecaz manaları dışında kullanılmasıdır.Ta’rizin güzel olması söyelyişindeki inceliğe bağlıdır.

• • Ta’rizde söylenen sözle ,ifade edilmek istenen gerçek arasında tam bir zıddiyet vardır.Söylenen sözü hakiki manasıyla almak mümkün değildir.Kinayeden daha gizlidir.Kinaye tek kelimeyle yaplabildiği halde tariz birden çok kelime ile yapılabilir.

Bir sözün tariz olup olmadığı zaman,mekan,söyleniş tarzı ,konu ve muhatab göz önüne alınarak anlaşılır.

• • Vefalı yadına benden hezar şükran ki Bırakmıyor beni tenha şeb-i melalimde • • • • • • • • • • • -Usta bu ne Kıpkızıl bir boya çektin odanın her yerine!

-Bu resim askeri basmakta iken Firavunun Bahr-i Ahmer yarılıp geçmesidir Musa’nın -Hani Musa be adam -Çıkmış efendim karaya -Firavun nerede -Boğulmuş -Ya bu kan rengi boya -Bahr-i Ahmer a efendim ,yeşil olmaz ya bu da!

-Çok güzel levha imiş !Doğrusu şenlendi oda!

MANA İLE İLGİLİ SANATLAR

• • • • MÜBALAĞA:Sözün etkisini artırmak amacıyla ve çoğu kez heyecan sebebiyle bir durumun ,olayın ya da varlığın olduğundan büyük ya da küçük gösterilmesi ,abartılmasıdır.Sözlük anlamı ;aşırı gitme ,aşırıya vardırma demek olan mübalağanın sanat değeri taşıması için zarif olması gerekir.Mübalağa söyleyişteki aşırılığa göre çeşitlere ayrılır: 1)Tebliğ Derecesinde Mübalağa:Akla uygun ve gerçekelşebilir nitelikte olan mübalağadır.

Memleket meşşate-i adliyle ziynet-yab olur Saltanat ,piraye-i hulkiyle hüsn ü an bulur(Nef’i)

• • • • • • 2)İğrak derecesinde mübalağa:Akla uygun gibi görünen ama gerçekleşmesi neredeyse imkansız olan mübalağadır.

Adli bir gayetde kim devrinde kebk ü şahbaz Birbirini aşiyanında gelir ,mihman bulur(Nef’i) 3)Gulüvv Derecesinde Mübalağa :Akla uygun olmayan gerçekleşmesi imkansız olan mübalağalardır.

Öyle zaif kıl tenimi firkatinde kim Vaslına mümkün ola yetürmek saba beni(Fuzuli)