Ticaret Hukuku Slaytı

Download Report

Transcript Ticaret Hukuku Slaytı

TİCARET HUKUKU BİLGİSİ

ÇEK B

Çekin Ödenmek Üzere İbraz Edilmesi

• Bir kıymetli evrak olarak çek ibraz senedidir ve ibraz mecburiyeti söz konusudur. Bundan dolayı hamil ödeme için senedi mutlaka ibraz etmeli; muhatap da senedin kendisine verilmesini (ibrazını) istemeli ve esasen buna mecburdur (TTK md. 818, f. 1, h bendi; md. 709). Muhatap banka çeki ödedikten sonra onu iade etmez ve alıkoyar.

İbraz Yeri

• Çek “ödeme yerinde” muhataba ibraz edilir (TTK md. 780). Temel kural budur. Ödeme yeri çekte gösterilmemişse, muhatap bankanın ticaret unvanı yanında gösterilen yerde senedin ibrazı mümkündür (TTK md. 781, f. 2). Muhatabın adı yanında birden fazla yer gösterildiği takdirde ise, çek, ilk gösterilen yerde ibraz olunur. Böyle bir açıklık ve başka bir kayıt da yer almıyorsa, çek muhatabın iş merkezinin bulunduğu yerde ibraz edilir.

İbraz Yeri

• Çekin muhatap bankaya ibrazı iki şekilden biriyle olabilir. Çek, ya düzenleyenin hesabının bulunduğu şubeye yahut da muhatabın başka bir şubesine ibraz edilir. Çekin, düzenleyenin hesabının bulunduğu şubeye ibrazı halinde, bedelinin nakden tahsil edilmesiyle veya hamilin bu şubede bir hesabı varsa bedelin bu hesaba şartsız olarak alacak kaydıyla ödeme gerçekleşir. Çekin, muhatap bankanın, düzenleyenin hesabının tutulduğu şubesinden başka bir şubesine ibraz halinde de, Çek Kanunu md. 3, f. 1’e göre geçerli bir ibraz vardır, diğer bir ifadeyle, ödeme için yapılan bir ibrazın bütün hukuksal sonuçları doğar. Muhatap bankanın, çek hesabının bulunduğu şubesi dışında herhangi bir şubesine ibraz edilen çek, o şube tarafından, hesabın bulunduğu şubeden karşılığı sorulmak suretiyle (provizyon istenerek) ödenir (Çek Kanunu, md. 3, f. 1 c. 2).

İbraz Yeri

• • Çek Kanunu’nda, ödeme sırasında muhatap bankadan, hamilin varsa vergi kimlik numarasını tespit etmesi de istenmektedir (md. 3, f. 1 c. 2).

Çek bir takas odasına da ibraz olunabilir. Çekin takas odasına ibrazı, ödeme için ibraz yerine geçer (TTK md. 798).

İbraz Yeri

• • Çek, muhatap bankaya değil de, başka bir bankaya tevdii, kanunen ibraz değildir ve hiçbir şekilde ibrazın sonuçlarını doğurmaz. Muhatap banka dışındaki bankalar, çek ilgilileri dışında kalan kişiler durumundadırlar. Çek bu bankalara bedeli tahsil etmek için verilmiş olabilir.

Çek bankaya iskonto edilmek üzere verilmiş de olabilir. Bu durumda çekin satın alınması söz konusudur. Çeki satanın genel hükümlere göre tekeffülden doğan sorumluluğu vardır; çekin şeklen geçerliliğinden ve imzaların geçerli olmamasından dolayı sorumlu olur.

İbraz Süreleri

• • Çekin, düzenlenmesinden itibarın, belli bir süre içinde ödenmek üzere muhatap bankaya ibrazı gerekir. Bu süreye ibraz süresi (müddeti) adı verilir. İbraza bağlanan hukuksal sonuçlar, gerekli işlemlerin bu süre geçmeden yapılmış olmasına bağlıdır. İbrazın süresinde yapılmış olup olmadığı çekin arkasına muhatap bankaca ibraz tarihinin yazılmış olmasıyla saptanır.

TTK md. 796’da çekin düzenleme ve ödeme yerlerine göre üç farklı ibraz süresi belirlenmiştir:

İbraz Süreleri

•  Bir çek düzenlendiği yerde ödenecekse 10 günlük ibraz süresi vardır (TTK md. 796, f. 1 c. 1). Örneğin, düzenleme yeri Adana olan ve ödeme yeri Adana olarak gösterilen bir çekin ibraz süresi bu şekildedir. TTK md. 796, f. 1 c.1’de geçen “düzenlendiği yer” ibaresinde “yer”den anlaşılması gereken ilçedir. Bir başka deyişle, ibraz sürelerinin belirlenmesi bakımından ilçeler dikkate alınacaktır. Öte yandan, büyükşehir belediyesi bulunan yerlerde bu belediyenin sınırları içinde kalan ilçeler de il merkezi (merkez ilçe) ile birlikte “aynı yer” kavramı içinde kalan yerler sayılacaktır. Örneğin düzenleme yeri Seyhan, ödeme yeri Yüreğir ilçeleri ise, bu ilçeler Adana Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde kaldığından, çek, aynı yerde ödenecek çek sayılacak ve 10 günlük ibraz süresine tabi tutulacaktır. Buna karşılık, düzenleme yeri Seyhan, ödeme yeri ise Kozan ise ibraz süresi 10 gün değil bir aydır.

İbraz Süreleri

•  Çek düzenlendiği yerden başka bir yerde ödenecekse ibraz müddeti bir aydır (TTK md. 796, f. 1 c. 2). Örneğin Adana’da düzenlenen bir çek, Balıkesir’de ödenecek ise ibraz süresi bir ay olacaktır. Bir aylık ibraz süresi, düzenleme ve ödeme yerlerinin farklı memleketlerde, fakat aynı kıtada bulunması halinde de uygulanır. Örneğin Paris’te düzenlenen bir çek, İstanbul’da ödenecekse ibraz süresi bir aydır (TTK md. 796, f. 2; md. 822, f. 1, b bendi).

İbraz Süreleri

•  Ödeneceği yerden başka bir memlekette düzenlenen bir çek düzenleme yeri ile ödeme yeri ayrı kıtalarda ise, üç ay içinde muhataba ibraz edilmelidir (TTK md. 796, f. 2). Örneğin New York’ta düzenlenen bir çek, Adana’da ödenecek ise, üç aylık süreye tabidir. Diğer yandan, bir Avrupa memleketinde düzenlenip de, Akdeniz’de sahili bulunan bir memlekette ödenecek olan (veya tersine) çekler, aynı kıtada düzenlenmiş ve ödenmesi şart kılınmış sayılır (TTK md. 796, f. 3); yani bunlar da bir aylık süreye tabidir.

İbraz Süreleri

• • • İbraz süreleri iş günü olarak değil, normal gün olarak hesap edilir ve çekte gösterilen düzenleme tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlar. Eski kanun döneminde bu husus tartışmalıydı. Tartışmanın sebebi sürenin başlangıcının TTK (1957) md. 708’de açıkça belirtilmemiş olmasıydı. Bu aksaklık yeni düzenlemede ortadan kaldırılmış ve yeni eklenen TK md. 796, f. 3 ile, sürelerin başlangıcının “Birinci ve ikinci fıkralarda yazılı süreler, çekte yazılı olan düzenlenme tarihinin ertesi günü” olduğu açıkça belirtilmiştir.

Çek yalnızca iş günlerinde ibraz edilebilir. İbraz müddetinin son günü tatile rastlarsa ibraz müddeti takip eden ilk iş gününe kadar uzar. Aradaki tatil günleri sürenin hesabında dikkate alınır (TTK md. 816, md. 817).

İbraz Süreleri

• İbraz süreleri hak düşürücü sürelerdir. Mahkemelerce kendiliğinden göz önüne alınır. Taraflar anlaşarak ibraz müddetlerini değiştiremezler. Ancak düzenleme tarihini geçmiş ya da ileri bir tarih olarak belirlemek suretiyle ibraz sürelerini uzatabilir ya da kısaltabilirler.

İbraz Süreleri

• Süresinde ödeme için ibraz edilmeyen çekin hamili, düzenleyen ve cirantalara karşı başvuru haklarını yitirir. İbraz süresi geçen çekleri banka ödemek zorunda değildir. Düzenleyen de ibraz müddeti geçtikten sonra çekten cayabilir. Ayrıca, ibraz müddeti içinde ibraz edilmeyen çekin düzenleyeni hakkında karşılıksız çek düzenlenmesi suçuna ilişkin yaptırımlar uygulanmaz.

İbraz Süreleri

• İbraz süreleri zamanaşımı, protesto ve çekten cayma bakımından da önemlidir. Çekte zamanaşımı ibraz süresinin dolmasından itibaren işlemeye başlamaktadır (TTK md. 814). Protesto ya da çekin ödenmediğine ilişkin diğer tespitler ibraz süresi içinde, eğer son gün ibraz edilmiş ise takip eden iş gününde yapılmalıdır (TTK md. 810). Düzenleyen ancak ibraz müddeti geçtikten sonra çekten cayabilir (TTK md. 799, f. 1). İbraz müddeti geçtikten sonra, karşılığı bulunsa dahi muhatap çeki ödemek zorunda değildir.

İleri Tarihli Çek (Postdate Çek) Uygulaması

• • Düzenleme tarihi, çekin zorunlu unsurlarından birisidir. Ancak bu tarihin gerçeği yansıtması mecburi değildir. Düzenleyen ve lehtar ileri bir tarihin düzenleme tarihi olarak yazılması konusunda anlaşabilir. Özellikle, çek için geçerli olan kısa ibraz sürelerini uzatmak ve ödeme aracı olan çekten kredi aracı olarak yararlanmak amacıyla, uygulamada çok sık ileri tarihli çek (postdate çek, vadeli çek) kullanılmaktadır.

İleri tarihli çekler hukuken geçerlidir (TTK md. 795, f. 2; Çek Kanunu md. 3, f. 8). Bu çeklerin, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce ibraz edilmesi halinde ödenmesi icap eder (TTK md. 795, f. 2). Ancak, karşılığının ödenmemiş olması hâlinde, bu çekle ilgili olarak hukukî takip yapılamaz. Bu tür çeklere karşı hukukî takip yapılabilmesi için, çekin üzerindeki düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde bankaya ibraz edilmesi ve şayet ödenmezse ancak ondan sonra karşılıksızdır işlemine tabi tutulması mümkündür (Çek Kanunu md. 3, f. 8).

İleri Tarihli Çek (Postdate Çek) Uygulaması

• • İleri tarihli çeklerde ibraz süreleri, çekte yazılı düzenleme tarihinden itibaren hesaplanır. Böyle bir çekin düzenleyeni, çeke yazılmış olan tarihin gelmesinden önce ölür, fiil ehliyetini yitirir ya da iflasına karar verilirse, çek yine de geçerli olmaya devam eder (TTK md. 800). Zira söz konusu hallerin ortaya çıkmasından önce çekin tedavüle çıkarıldığı kesindir.

Düzenleme tarihi olarak gösterilen günden önce ödenmek için ibraz edilen çek ibraz tarihinde ödenmelidir (TTK md. 795, f. 2). Uygulamada ileri tarihli çeklerin üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce bankaya ibrazını engellemek amacıyla “gününde geçerlidir” anlamında kayıtlar düşülmektedir. Emredici nitelikteki TTK md. 795 hükmü karşısında, söz konusu kayıtlar muteber değildir. Çünkü anılan bu hükme göre, çek görüldüğünde ödenir; buna aykırı kayıtlar ise geçerli değildir.

Çekin Ödenmesi

• • TTK md. 795, f. 1’e göre çek görüldüğünde ödenir. Kural olarak, çekin ibraz süresi içinde ödenmek üzere ibrazı gerektiğine göre, ödenmesi de yine bu süre içinde gerçekleşmektedir. Çekin, düzenleme tarihinden işlemeye başlayan ibraz süresi içerisinde görüldüğünde ödeneceğinin iki istisnası vardır.

Bunlardan ilki, çekten cayılmamışsa, muhatap, ibraz süresinin geçmiş olmasına rağmen hamil tarafından çekin ibrazı halinde çeki ödeyebilecektir; ancak, muhatabın bu konuda herhangi bir mecburiyeti yoktur (TTK md. 799. Düzenleyen, çekten caydığını bildirmedikçe, hamilin yasal zamanaşımı süresi (TBK md. 146) içinde muhataptan çek bedelini istemeye hakkı vardır.

Çekin Ödenmesi

• • Muhatap ödemeyi kabul etmezse hamilin, düzenleyene karşı sebepsiz zenginleşme (TT md. 818, f. 1, m bendi; md. 732) nedeniyle istemde bulunması mümkündür.

Normal olarak ibraz süresi içinde ödeme kuralının ikinci istisnası ise, çekin, henüz bu süre işlemeye başlamadan önce ibraz edilmesidir (İleri tarihli çeklerdeki durum). Bu konuda TTK md. 795, f. 2, ibraz süresi işlemeye başlamadan önce ibraz olunan çeklerin çek olma niteliğini koruyacağına işaret etmektedir. Dolayısıyla bu tür çekler, düzenleme tarihi olarak ileri bir günü taşısalar da, belirtilen gün gelmeden önce ödeme için ibrazı halinde çek ödenecektir.

Çekin Ödenmesi

• Çekin TL ya da yabancı para birimi (döviz) üzerinden düzenlenmesi mümkündür. TL bedelli çeklerin ödenmesinin bir özelliği bulunmamaktadır. Döviz üzerinden düzenlenen çeklerde ise aynen ödeme şartı yoksa, ibraz tarihinde döviz cinsinden ya da bu tarihteki kur üzerinden TL olarak ödenebilir. İbraz tarihinde ödenmeyen dövizli çekler, hamilin tercihine göre ibraz tarihindeki ya da fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödenmelidir. Aynen ödeme kaydı bulunan çekler ise mutlaka o para birimi üzerinden ödenmelidir (TTK md. 802, f. 1, 3). Eğer çekin karşılığı aynı yabancı para cinsinden mevcut değilse, çek “karşılıksız” işlemine tabi tutulur.

Çekin Ödenmesi

• Çekte muhatap banka ile lehtar (hamil) arasında hukuki bir ilişki yoktur. Bu nedenle TTK’na göre muhatap, hamile karşı, çek bedelini ödeme hususunda bir borç altına girmemektedir. Öyle ki, ödenebilir bir çek ibraz edilmekte olsa ve muhatap banka nezdinde düzenleyenin yeterli provizyonu bulunsa bile bu esas değişmez. Nitekim TTK’nun “karşılık” konusunu düzenleyen md. 783 hükmü dikkatle incelenirse, bankanın sorumluluğunun düzenleyene karşı olduğu kolaylıkla görülür. Ancak bir bankanın hamile karşı herhangi bir sorumluluğunun olmayacağına dayanarak karşılığı bulunduğu halde bir çeki sebepsiz yere ödemekten kaçınmasının gerçekleşmesi zayıf bir ihtimaldir.

Çekin Ödenmesi

• • TTK’nun yaklaşım tarzı bu olmakla birlikte Çek Kanunu’nda farklı bir esas benimsenmiştir. Çek Kanunu md. 3, f. 1 ve 7 ila md. 7, f. 5’te, ibraz süresi içinde muhatap bankaya ibraz halinde, karşılığı bulunan çekler için ödeme mecburiyeti öngörülmüştür. “Karşılığı bulunan çek, hesabın bulunduğu muhatap bankanın herhangi bir şubesine ibraz edildiğinde hamilin varsa vergi kimlik numarası saptandıktan sonra ödenir. Ancak çek, hesabın bulunduğu şubeden başka bir şubeye ibraz edildiğinde, o şubece karşılığı sorulmak suretiyle ödenir” (Çek Kanunu md. 3, f. 1).

Çekin Ödenmesi

• • • • “Banka; a) Çekin karşılığının hesapta bulunmasına rağmen hamiline ödenmesinin geciktirilmesi, b) Kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarın hamile ödenmesinin geciktirilmesi, hâllerinde, çek hamiline, her geçen gün için binde üç gecikme cezası öder. Bu hâllerde 4/12/1984 tarihli ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümleri uygulanmaz” (Çek Kanunu md. 3, f. 1).

Çekin Ödenmesi

• • “Karşılığı tahsil edilmek üzere bankaya ibraz edilen çekin karşılığının hesapta mevcut olmasına rağmen, hamile ödemede bulunmayan ya da bankanın kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarı hamile ödemeyen banka görevlisi, şikâyet üzerine bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” (Çek Kanunu md. 7, f. 5). Şu halde muhatap banka, Çek Kanunu’na göre, hamil karşısında kanundan dolayı borçlu konumundadır ve süresinde ibraz edilen çekin bedelini ödeme zorunluluğu altındadır. Hamilin muhatap bankayı kambiyo senetlerine ilişkin özel takip yoluyla takibine ise imkan yoktur.

Çekle İşleyen Hesabın Bulunduğu Şubeye İbraz Üzerine Ödeme

• Çekle işleyen hesabın bulunduğu şubeye ibrazı üzerine, karşılığı varsa ödenmesi icap eder (Çek Kanunu md. 3, f. 1). İbraz üzerine, bankanın bazı hususları araştırması yasal bir zorunluluktur. Zira bankalar, kendilerine verilen görev ve mükellefiyetleri yerine getirirken, bu işlemlerin gerektirdiği basiret ve itinayı göstermeye mecburdurlar (Çek Kanunu md. 2, f. 1). Buna göre, banka, ödemeden önce, çeki ibraz eden hamilin kimliğini ve bu bağlamda vergi kimlik numarasını, çekin geçerli olabilmesi yönünden gerekli zorunlu biçimsel koşulları taşıyıp taşımadığını, ibraz müddeti içinde ibraz edilip edilmediğini, üzerindeki imzanın düzenleyene ait olup olmadığını, vekile kambiyo senedi düzenleyebilme konusunda özel yetki verilip verilmediğini, ciro zincirinin düzenli olup olmadığını, ödeme isteminde bulunan kişinin hak sahibi olarak teşhis edilip edilemediğini özellikle araştırmalıdır.

Çekle İşleyen Hesabın Bulunduğu Şubeden Başka Bir Şubeye İbraz Üzerine Provizyon Alarak Ödeme

• “…Çek, hesabın bulunduğu şubeden başka bir şubeye ibraz edildiğinde, o şubece karşılığı sorulmak suretiyle ödenir (Çek Kanunu md. 3, f. 1 c. 2).

Çekle İşleyen Hesabın Bulunduğu Şubeden Başka Bir Şubeye İbraz Üzerine Provizyon Almadan Ödeme

• Muhatap tarafından, hesabın işlediği şubeden başka bir şubesine ibraz edilen çekin, provizyon alınmadan ödenmesi mümkündür. Bu durum tamamen çekin ibraz edildiği banka şubesinin kararına bağlı bir konudur. Esasen uygulamada da bankalar itibarlı müşterilerinin çeklerini provizyon almadan ödemektedirler.

Kısmen Ödeme

• • • • • • Kısmi karşılığı bulunan çekin de ödenmesi gerekir. Karşılığın kısmen varlığı halinde, bu miktar ödenir (TTK md. 783, f. 2; Çek Kanunu md. 3, f. 3). Aksine davranış halinde, muhatap bankanın görevlisine karşı, şikayet üzerine cezai müeyyideler tatbik edilir (Çek Kanunu md. 7, f. 5).

Kısmi ödemeye ilişkin md. 3, f. 3 hükmü şöyledir: “Muhatap banka, ibraz eden düzenleyici dışındaki hamile, süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için;

a) Karşılığının hiç bulunmaması hâlinde,

1) Çek bedeli bin kırk beş (27.01.2013 tarihinden itibarın geçerli miktar) Türk Lirası veya üzerinde ise bin kırk beş Türk Lirası, 2) Çek bedeli bin kırk beş Türk Lirasının altında ise çek bedelini,

Kısmen Ödeme

• • • •

b) Karşılığının kısmen bulunması hâlinde,

1) Çek bedeli bin kırk beş Türk Lirası veya altında ise, çek bedelini aşmamak koşuluyla, kısmî karşılığı bin kırk beş Türk Lirasına tamamlayacak bir miktarı, 2) Çek bedeli bin kırk beş Türk Lirasının üzerinde ise, çek bedelini aşmamak koşuluyla, kısmî karşılığa ilave olarak bin kırk beş Türk Lirasını, ödemekle yükümlüdür. Bu husus, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdî kredi sözleşmesi hükmündedir.

Kısmen Ödeme

• • Bu fıkradaki miktar, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan fiyat endekslerindeki yıllık değişmeler göz önünde tutularak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından her yıl Ocak ayında belirlenir ve Resmî Gazete’de yayımlanır”. Kısmi ödemeyi almayı reddeden alacaklı hamil, temerrüde düşer (TTK md. 818, f. 1, h bendi) ve reddettiği miktar nispetinde başvuru hakkını yitirir. Kısmi ödemeyi kabul etmemiş olmak ibrazı geçersiz kılmaz.

Karşılığı Bulunmayan Çekin Ödenmesi

• • • Karşılığı bulunmadığı halde, bir çeki, muhatap banka isterse ödeyebilir. Bu ödeme geçerli bir ödemedir. Bundan dolayı da düzenleyen yönünden karşılıksız çek düzenlemesine ilişkin hükümlerin uygulanmasına imkan kalmaz.

Banka karşılığı bulunmadığı halde bir çeki, örneğin aşağıdaki nedenlerle ödeyebilir: – Ödeme, Çek Kanunu md. 3, f. 3’le muhatap bankaya yüklenen ödeme mecburiyeti dolayısıyla yapılmış olabilir.

– Ödeme, düzenleyenin hesabında para bulunduğu veya yeterli para bulunduğu düşüncesiyle yapılmış olabilir.

– Ödeme, vekaletsiz işgörme esasları (yetkisiz temsil) çerçevesinde yapılmış olabilir.

– Ödeme, bankanın düzenleyen lehine kredi açması suretiyle yapılabilir.

Karşılıksız çeki ödeyen banka zararının karşılanması için düzenleyene başvurabilir. Bu başvuru genel hükümlere dayanılarak yapılır.

Muhatabın Çeki Ödemesinin Sonuçları

• • Muhatabın çekte yazılı meblağı ibraz müddeti içinde ödemesiyle bütün borçlular itibariyle kambiyo ilişkisi sona erer. Bu noktadan itibaren artık cirantalar, avalistler ve düzenleyen için herhangi bir ödeme borcu söz konusu olmaz.

Bedeli ödenen çek bankada makbuz olarak alıkonulur. Bunun düzenleyene geri verilmesi söz konusu değildir. Dışarıdan (banka olmadan) ödeme halinde ise çekin, ödeyen borçluda kalacağı doğaldır.

Muhatabın Çeki Ödemesinin Sonuçları

• • Karşılığı olan bir çekin ödenmesi halinde, banka, çek anlaşmasına dayanarak, çekle çalışan hesaptan, çekteki meblağ kadar bir miktarı düşer.

Çek tutarını ödeyen muhatap banka, elindeki çeke dayanarak, kambiyo senetlerine özgü takip yoluna gidemez; ancak, düzenleyenle arasındaki hukuksal ilişkiye dayanarak takip imkanı vardır. Bu hukuksal ilişki, karşılığın bulunmadığı hallerde yapılan ödemeler dolayısıyla büyük önem gösterir.

ÇEKİN ÖDENMEMESİ (KARŞILIKSIZ ÇEK)

• Bir çekin çok çeşitli nedenlerle ödenmediği görülebilecektir. Örneğin; – Çek üzerindeki imzanın düzenleyene ait olmadığının anlaşılması – Çekin sahte veya tahrif edilmiş olduğunun ortaya çıkması – Çek hamilinin hak sahibi olmadığının veya yetkili hamil olmadığının anlaşılması – İbraz edilen çekin TTK’da öngörülen şekil şartlarını ihtiva etmediğinin anlaşılması – Çek anlaşmasının olmadığının anlaşılması

ÇEKİN ÖDENMEMESİ (KARŞILIKSIZ ÇEK)

– İbraz müddetinin dolmasından itibaren hüküm ifade etmek üzere düzenleyenin çekten caymış olması – Çekin ibraz müddetinin geçirilmiş olması – Döviz üzerinden düzenlenen bir çekte “aynen ödeme” kaydı da varsa, ya o döviz cinsinin hiç bulunmaması ya da düzenleyenin hesabının döviz hesabı olmaması

ÇEKİN ÖDENMEMESİ (KARŞILIKSIZ ÇEK)

– Çekle işleyen hesap üzerinde rehin bulunması, haciz konulması – Mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararına istinaden getirilen ödeme yasağı – Çek hamilinin çeke dayalı alacak hakkı üzerinde haciz konulması – Çekin, çekle işleyen hesabın bulunduğu şubeden başka bir şubeye ibrazında imza kontrolünün yapılamaması.

Çekin Ödenmemesi Halinde Muhatap Banka Tarafından Yapılacak İşlem

• • • Bir çek hangi nedenle olursa olsun ödenmediği takdirde, muhatap bankanın uyması gereken bir takım kurallar ve yerine getirmek zorunda olduğu bazı işler vardır. Bütün bu ödememe halleri içinde çekin kısmen ya da tamamen karşılıksız çıkma sebebiyle ödenmemesinde, bankaya düşen bu yükümlülük özellikle ehemmiyet arzetmekte; özel bazı düzenlemelere konu olmaktadır.

İbraz edilen çek, herhangi bir nedenle ödenmediği takdirde, muhatap banka, üzerine “ödenmemiştir” kaydını koyarak çeki hamiline iade eder (TTK md. 808). Çek Kanunu ile bu konuya daha da açıklık getirilmiştir:

Çekin Ödenmemesi Halinde Muhatap Banka TarafındanYapılacak İşlem

• “Hamilin talepte bulunması hâlinde, karşılıksızdır işlemi; çekin arka yüzüne tahsil için bankaya ibraz edildiği tarih, hesap durumu, bankanın yükümlülüğü çerçevesinde ödediği miktar ve ibraz eden gerçek kişinin adı ve soyadı yazılmak, bu kişinin tüzel kişi adına bedeli tahsil etmesi hâlinde bu husus belirtilmek ve bu kişi ile birlikte banka yetkilisi tarafından imzalanmak suretiyle yapılır. Banka tarafından ödenen miktar düşüldükten sonra karşılıksız kalan tutar açıkça belirtilir. Hamilin imzalamaktan kaçınması hâlinde, karşılıksızdır işlemi yapılmaz” (Çek Kanunu md. 3, f. 4).

Çekin Ödenmemesi Halinde Muhatap Banka Tarafından Yapılacak İşlem

• “Muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu tutar dahil, kısmî ödemenin hamil tarafından kabul edilmemesi hâlinde, ikinci fıkra hükmüne göre karşılıksızdır işlemi yapılır; ibraz tarihi ile ödememe nedeni çekin üzerine yazılır ve çek, üzerine imzası alınarak hamiline geri verilir; ön ve arka yüzünün fotokopisi banka tarafından saklanır. Çek hesabında hiç karşılığın bulunmaması ve hamilin sadece muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu tutarın ödenmesini talep etmesi hâlinde de bu fıkra hükmüne göre işlem yapılır” (Çek Kanunu md. 3, f. 5).

Çekin Ödenmemesi Halinde Muhatap Banka Tarafından Yapılacak İşlem

• “Muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu tutar dahil kısmî ödeme hâlinde, çekin ön ve arka yüzünün onaylı fotokopisi ücretsiz olarak hamile verilir. Çek hamili, bu fotokopiyle başvuru borçlularına veya kambiyo senetleri hakkındaki takip usullerine başvurabileceği gibi, Cumhuriyet başsavcılığına talepte bulunurken dilekçesine bu fotokopiyi ekleyebilir ve bunu icra daireleri ile mahkemelerde ispat aracı olarak kullanabilir. Mahkeme veya icra dairesinin istemi hâlinde çekin aslı bu mercilere gönderilir” Çek Kanunu md. 3, f. 6).

Karşılıksız Çek

• Karşılıksız çek düzenlenmesi halinde, birçok ülkede olduğu gibi Türk hukukunda da bir takım müeyyidelerin uygulanması söz konusu olur. Müeyyideler üç türlü öngörülmüştür. Bunlar idari, cezai ve hukukidir. İdari müeyyide Çek Kanunu’nda, cezai müeyyide Türk Ceza Kanununda ve hukuki müeyyide türü ise TTK’da yer almaktadır.

Çek Kanununa Göre Karşılıksız Çek

• • Karşılıksız çek düzenlenmesi halinde Çek Kanunu’nda aşağıdaki idari müeyyideler uygulanır: Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılması hâlinde, altı ay içinde hamilin talepte bulunması üzerine, çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişi hakkında, çekin tahsil için bankaya ibraz edildiği veya çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer ya da çek hesabı sahibinin yahut talepte bulunanın yerleşim yeri Cumhuriyet savcısı tarafından, her bir çekle ilgili olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilir (Çek Kanunu md. 5 f. 1).

Çek Kanununa Göre Karşılıksız Çek

• • Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi, elindeki bütün çek yapraklarını ait olduğu bankalara iade etmekle yükümlüdür. Bu kişi adına yeni bir çek hesabı açılamaz (Çek Kanunu md. 5 f. 6) Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi, kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren on gün içinde, düzenlemiş bulunduğu ve henüz karşılığı tahsil edilmemiş olan çekleri, düzenleme tarihlerini, miktarlarını ve varsa lehtarlarını da göstermek suretiyle, muhatap bankaya liste hâlinde vermekle yükümlüdür (Çek Kanunu md. 5 f. 7).

Çek Kanununa Göre Karşılıksız Çek

• • Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararına ilişkin bilgiler, güvenli elektronik imza ile imzalandıktan sonra, Adalet Bakanlığı Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına elektronik ortamda bildirilir. Bu bildirimler ile bankalara yapılacak duyurulara ilişkin esas ve usuller, Adalet Bakanlığının uygun görüşü alınarak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından belirlenir (Çek Kanunu md. 5 f. 8).

Diğer yandan, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına ilişkin kayıt, kaydın girildiği tarihten itibaren her hâlde on yıl geçmesiyle Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından resen silinir ve bu işlem ilân olunur (Çek Kanunu md. 4 f. 3).

Ceza Kanuna Göre Karşılıksız Çek

• Karşılıksız çek düzenlenmesi Türk Ceza Kanunu’na göre “dolandırıcılık” suçu olarak nitelendirilecektir (TCK md. 157). Ancak bu suç nitelemesi kapsamında karşılıksız çek düzenleyenin cezalandırılabilmesi için dolandırıcılık suçunun bütün maddi ve manevi unsurlarının gerçekleşmiş olması aranacaktır.

Ticaret Kanununa Göre Karşılıksız Çek

• Bir çekin karşılıksız çıkması TTK açısından da bazı sonuçları husule getirir (hukuki müeyyideler). TTK md. 783, f. 3’te hamil lehine özel bir müeyyide öngörülmüştür: “Muhatap nezdinde karşılığı kısmen veya tamamen bulunmayan bir çek düzenleyen kişi, çekin karşılıksız kalan bedelinin yüzde onunu ödemekle yükümlü olduktan başka, hamilin bu yüzden uğradığı zararı da tazmin eder”. Bu müeyyide hamile kalan başvuru hakkının (TTK md. 810) dışında kalan bir husustur.

Şikayet

• • Çek hamili Çek Kanunu’na göre Cumhuriyet savcılığına talep hakkını kullanıp kullanmamada serbesttir. Savcılığa yönelteceği talep hakkını kullanmasa dahi düzenleyenden çok bedelinin karşılıksız kalan kısmını, bunun % 10’u oranında tazminatını (TTK md. 783, f. 3), faizini, masraflarını ve çek bedelinin % 03’ünü aşmamak üzere komisyon ücretini de talep edebilir (TTK md. 810).

ÇEK HAMİLİNİN BAŞVURU HAKKI

• • Çekin, birçok ödenmeme sebebi içinden, karşılıksızlık dolayısıyla ödenmemesinin hukuki (TTK md. 783, f. 3), idari (Çek Kanunu md. 5 7) ve cezai sonuçları yukarıda incelendi. Diğer yandan, ister karşılıksızlıktan isterse de karşılıksızlık dışında kalan başka bir sebepten kaynaklansın, ödenmeme hallerinde hamile başvuru hakkını kullanma imkanı verilmiştir (TTK md. 808 vd.). Bu imkan karşılıksızlık hallerindekinden farklı olarak sadece düzenleyene karşı değil, düzenleyen de dahil, tüm başvuru borçlularına karşı kullanılabilir.

Çek hamilinin çekten kaynaklanan başvuru haklarını kullanmasına ilişkin koşullar TTK md. 808’de düzenlenmiştir. Bunlar yalnızca ispat aracı olmayıp aynı zamanda maddi koşul niteliği de taşır. Bu nedenle var olup olmadığının kendiliğinden araştırılması gerekir; yoklukları talebin ileri sürülememesine yol açar.

Başvuru Hakkının Kullanılabilmesinin Şartları

• Başvuru hakkının kullanılabilmesi için bir takım maddi ve şekli şartların bir araya gelmesi gerekir.

Maddi Şartlar

• • Başvuru hakkının kullanılmasının maddi şartı, çek ibraz müddeti içinde ibraz olunduğu halde ödenmemesidir (TTK md. 808). Mahsup çeklerinde ise normal çeklerden farklı olarak, şu durumlarda maddi şart gerçekleşmiştir: Hesaba geçirilmek üzere düzenlenen bir çekte, muhatap, iflas etmiş veya ödemelerini tatil etmiş yahut hakkında yapılan herhangi bir icra takibi sonuçsuz kalmışsa, hamil tarafından, çek bedelinin nakten ödenmesi istendiğinde, bu ödemenin yapılmamış olması (TTK md. 806).

Maddi Şartlar

• • Hesaba geçirilmek üzere düzenlenen bir çekte, muhatabın, çek bedelini kayıtsız ve şartsız olarak hesaba geçirmekten kaçınması (TTK md. 807) Hesaba geçirilmek üzere düzenlenen çekin ibraz edildiği, ödeme yerindeki takas odasının, bu çekin, hamilinin borçlarına mahsup kabiliyetini taşımadığını beyan etmiş olması (TTK md. 807).

Şekli Şartlar

• • Başvuru hakkının kullanılabilmesi için, maddi koşulun doğmuş olması tek başına yeterli değildir. Bu durumun TTK md. 808’de gösterilen şekillerden biriyle belgelendirilmesi icap eder.

Çekte hamilin şekli şartı yerine getirebilmesi için elinde üç tür imkan vardır. Çekte hamil protesto düzenletme yoluna gidebileceği gibi, buna eşit diğer tespit ve belgelendirme yöntemlerinden de yararlanabilir. Bunlar muhatabın veya takas odasının beyanı ile tespittir. Bu üç yoldan birisinin seçimi hamile aittir.

Şekli Şartlar

• • Protesto veya buna eşdeğer tespitlerin, ibraz süresinin geçmesinden önce yapılması gerekir. İbraz müddetin son gününde vaki olursa, protesto veya eşdeğer tespit takip eden iş gününde de yapılabilir (TTK md. 809). Protesto veya eşdeğer tespitlerin yapılabileceği sürenin son günü bir resmi tatil gününe rastlarsa, bu işlemler tatili takip eden ilk iş gününün sonuna kadar tamamlanabilir (TTK md. 752, f. 2, md. 816, f. 2). Aradaki tatil günleri hesaba katılır (TTK md. 816, f. 2, c. 2). Bu işlemlerin mücbir sebeple yapılamaması hali için poliçedekine paralel kurallar konulmuştur (TTK md. 811).

Şekli Şartlar

• • Hamilin başvuru borçlularına başvurabilmek için yaptırdığı bu tespitleri, borçlulara tebliğ ettirmesi şart değildir. İhbar mecburiyetine riayetsizlik, başvuru hakkının yitirilmesine yol açmaz (TTK md. 818, f. 1, j bendi); ancak ihmalden doğan zarar ve zıyanın giderilmesini gerektirir. Bu zarar ve zıyan hiçbir zaman çek bedelini aşamaz (TTK md. 723, f. 7).

Çeke de protestodan muafiyet kaydı konulabilir. Bu durumda protesto veya eşdeğer tespitlere gerek kalmaz (TTK md. 818, f. 2).

Durumun Protesto Çekilmesi Yoluyla Tespiti

• Esasen en güvenli tespit şekli bu olmakla birlikte uygulamada sık rastlanmaz. Çekin protestosu konusunda poliçeye ilişkin md. 715-717ve 719-721 hükümleri uygulanır (TT md. 818, f. 1, ı bendi).

Durumun Muhatap Bankanın Beyanı İle Tespiti

• • Çekin ödenmediği muhatap bankanın beyanıyla da sağlanabilir. Muhatabın bu beyanı protesto ile aynı sonucu doğurur. Uygulamada en çok bu yol tercih edilir. Ancak, bankanın beyanının hukuken protestosuyla aynı nitelikte olduğunu çıkarmamak gerekir. Bankanın beyanı resmi bir belge değil, burada sadece bir tespit sözkonusudur.

Muhatap bankanın beyanı, çekin ibraz edildiği ve ödenmediği vakıalarını doğrulamaktadır. Bu beyanın yazılı olması şarttır, altı da imzalanmalıdır. Sadece kaşe basılması yeterli olmaz. Beyanda çekin muhatap bankaya ibraz edildiği tarihin de mutlaka yer alması gerekir. Bankanın beyanı çekin üzerine yazılır; çekin ön veya arka yüzünün kullanılmış olması fark yaratmaz. Beyanın altındaki imza, bankanın yetkili elemanınca atılmış olmalıdır.

Durumun Muhatap Bankanın Beyanı İle Tespiti

• • • TTK hükümlerine göre muhatap bankanın ödememe durumunu tespit eden beyanı yazma yükümlülüğü bulunmasa da, Çek Kanunu’nda böyle bir yükümlülük öngörülmüştür: “Hamilin talepte bulunması hâlinde, karşılıksızdır işlemi; çekin arka yüzüne tahsil için bankaya ibraz edildiği tarih, hesap durumu, bankanın yükümlülüğü çerçevesinde ödediği miktar ve ibraz eden gerçek kişinin adı ve soyadı yazılmak, bu kişinin tüzel kişi adına bedeli tahsil etmesi hâlinde bu husus belirtilmek ve bu kişi ile birlikte banka yetkilisi tarafından imzalanmak suretiyle yapılır. Banka tarafından ödenen miktar düşüldükten sonra karşılıksız kalan tutar açıkça belirtilir. Hamilin imzalamaktan kaçınması hâlinde, karşılıksızdır işlemi yapılmaz” (Çek Kanunu md. 3, f. 4).

“Kısmen veya tamamen karşılığı bulunmayan çekle ilgili olarak, talebe rağmen, karşılıksızdır işlemi yapmayan banka görevlisi, şikâyet üzerine bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” (Çek Kanunu md. 7, f. 4).

Durumun Takas Odasının Beyanıyla Tespiti

• Çekin kısmen veya tamamen ödenmemiş olduğu, bir takas odasının, çekin süresi içinde teslim edildiği halde ödenmediği tespit eden tarihli beyanıyla da sağlanabilir (belgeye bağlanabilir) (TTK md. 818, f. 2, md. 808). Zira çekin takas odasına ibrazı da yasal anlamda bir ibrazdır. Takas odasının beyanı da protesto ile aynı sonucu doğurur; ancak resmi belge niteliği taşımaz.

Başvuru Hakkının Kapsamı

• • (Hamil tarafından) ilk defa kullanılan başvuru hakkının içinde nelerin yer aldığı TTK md. 810’da düzenlenmiştir. Senet bedelini ödeyen bir başvuru borçlusunun, kendinden önce gelen başvuru borçlusuna başvurusu ise poliçeye ilişkin md. 726’ya gönderme yapılarak çözüme bağlanmıştır (TTK md. 818, f. 1, le bendi).

Düzenleyen, ayrıca TTK md. 810 dolayısıyla ödemek zorunda olduğu meblağdan başka ve ondan tamamen ayrı olarak, çek tutarının ödenmemiş olan kısmının % 10’u oranında bir ödemede daha bulunmak zorundadır (TTK md. 783, f. 3).

Hamilin Başvuru Hakkı

• TTK md. 810’a göre hamil şunları başvuru yoluyla talep edebilir: – Çek bedeli – İbraz gününden itibaren işlemeye başlayacak temerrüt (gecikme) faizi (ticari borçlara geçerli gecikme faizi oranı uygulanır) – Protesto veya eşdeğer tespitlerin yapılmasına ilişkin masraflar (posta masrafı, faks masrafı vs.) – Çek bedelinin % 03’ü oranında komisyon ücreti.

Ödeme Yapan Sorumlunun Başvuru Hakkı

• Hamilin başvurusu üzerine kendi isteğiyle ya da icra takibi veya dava sonunda ödeme yapan bir başvuru borçlusu ise, kendisinden önce gelen çek sorumlularından şunları talep edebilir (TTK md. 730, f. 1, l bendi; md. 726): – Ödemiş olduğu meblağ – Ödeme tarihinden itibaren hesap edilecek gecikme faizi – – Çek nedeniyle yaptığı masraflar Çek bedelinin % 02’si oranında komisyon ücreti.

ÇEKTE AVAL

• • Çekte aval, avalin şekli ve hükümleri bakımından poliçedeki ile aynıdır. Çünkü md. 701 ve 702’ye gönderme yapılmıştır (TTK md. 730, f. 1, g bendi). Esasen, aval yönünden çek ile poliçe arasında farklılık TTK md. 794, f. 2 hükmüyle yaratılmıştır. Söz konusu hükme göre aval, muhatap hariç olmak üzere, üçüncü bir şahıs yahut çek üzerinde imzası bulunan bir kimse tarafından verilebilir. md. 794, f. 2’nin bu açık ifadesiyle, çekte, muhatabın, herhangi bir başvuru borçlusu lehine aval verebilmesine imkan kalmamaktadır. Aradaki bu farkın nedeni çekte kabule yer verilmemiş olmasıdır.

Uygulamada çek dolayısıyla avale hemen hemen hiç rastlanılmaz.

ÇEKTEN CAYMA

• Çekten cayma, düzenleyenin muhatap bankaya vermiş olduğu ödeme yetkisini geri almasıdır (TBK md. 559; TTK md. 780). Çekten caymanın gerçekleşebilmesi için bazı şartların oluşması icap eder (TTK md. 799, f. 1). Diğer yandan, çekten cayılmamış olması da kanunen bazı sonuçlar doğurur (TTK md. 799, f. 2).

Caymanın Şartları

• • Çekten cayabilmenin ilk şartı TTK md. 796 düzenlenen ve çekte düzenleme günü olarak gösterilen tarihten itibaren hesaplanacak ibraz müddetinin geçmiş bulunmasıdır. Dolayısıyla ibraz süresi içerisinde yapılan bir cayma beyanı muhatap banka açısından bağlayıcı olmayacaktır. Tersine, bu beyana uyarak, süresi içerisinde ibraz edilen ve karşılığı bulunan bir çek bedelini düzenleyenin çekten cayma nedeniyle ödemeyen muhatap, hamile karşı sorumlu tutulabilecektir (Çek Kanunu md. 3, f. 7; md. 7, f. 5). İbraz süresi içinde çekten cayılamayacağı mutlaktır. Bu anlamda, çek düzenlenmesine yol açan temel ilişkideki sakatlıklar ya da kişisel defiler çekten caymaya neden olamaz.

Caymanın Şartları

• • • Ayrıca, şu iki halde ise düzenleyen ibraz süresi geçmiş olsa da çekten cayamaz.

Çekin, süresinde ibrazının mücbir sebepler yüzünden mümkün olmaması (TTK md. 711).

Çek düzenlenmesi ile birlikte muhatap banka nezdindeki karşılığın devredilmiş bulunması (TTK md. 818, f. 1, n bendi; TTK md. 733).

Caymanın Şartları

• İkinci şart, ibraz süresi içinde çekin ödenmek üzere muhatap bankaya ibraz edilmemiş olmasıdır. Nihayet muhataba verilen ödeme yetkisinden cayıldığından söz edilebilmesi için bir cayma beyanına ihtiyaç duyulur. Muhataba yöneltilmesi gereken ve karşı tarafa ulaşmakla hüküm ifade eden bir beyanla kullanılacak cayma hakkı, TTK md. 799 ile yalnızca düzenleyene tanınmıştır.

Caymanın Şartları

• • Bu açıdan cayma beyanının muhatap açısından bağlayıcı olabilmesi için, herhangi bir nedene dayanması şart değilse de, bu beyanın her türlü kuşkuyu önleyici bir açıklıkta yapılması ve cayılan çekin ayırıcı niteliklerinin de cayma açıklamasında gösterilmesi doğru olur. Öte yandan, cayma beyanının yapılabilmesi için mutlaka ibraz süresinin dolmasını beklemeye gerek yoktur. İbraz süresi içinde açıklanan cayma beyanı da, ibraz süresinin dolması ile birlikte hüküm ifade edecek ve muhatap açısından bağlayıcı nitelik kazanacaktır. Geçerlilik açısından cayma beyanı bir şekle tabi değildir. İspat açısından yazılı şekilde yapılması yararlı olur.

Caymanın Sonuçları

• • Bahsedilen koşullar karşılanarak, geçerli bir biçimde cayılmışsa, muhatap bu beyanla bağlı olduğundan artık çek bedelini ödeyemeyecektir. Banka aksine davranırsa, ödediği meblağı düzenleyenin hesabına borç olarak kaydedemez.

Buna karşın, ibraz süresinin geçmiş olmasına rağmen düzenleyen çekten caymamışsa, muhatabın çek bedelini ödeyip ödememe konusunda seçimlik hakkı vardır (TTK md. 799, f. 2). Muhatap banka, isterse çek bedelini ödeyebilecek ve bu durumda çekten caymayan düzenleyene karşı herhangi bir sorumluluğu olmayacak; isterse çek bedelini ödemekten kaçınabilecek, ancak bu ihtimalde de ibraz süresi geçildiği için hamile karşı herhangi bir sorumluluğu bulunmayacaktır.

• •

KEŞİDECİNİN ÖLÜMÜ, FİİL EHLİYETİNİ KAYBETMESİ VEYA İFLASINA KARAR VERİLMESİ HALLERİNİN ÇEKİN GEÇERLİLİĞİNE ETKİSİ

Çek bir defa geçerli olarak düzenlenip tedavüle çıkarıldıktan sonra, düzenleyenin kişisel durumunda veya mal varlığında ortaya çıkacak değişikliler senedin geçerliliğini etkilemez. Bu konu TTK md. 800’de açıkça ifade olunmuştur. “Çekin tedavüle çıkarılmasından sonra, düzenleyenin ölümü veya medeni haklarını kullanma ehliyetini kaybetmesi yahut iflası, çekin muteberliğine halel getirmez.” TTK md. 800’ün bu hükmü, çeke ilişkin işlemlerdeki güveni sağlamaya ve korumaya yöneliktir. Bu nedenle de anılan kural emredici hüküm niteliği taşımaktadır.

ÇEKTE ZAMANAŞIMI

• • Hamilin cirantaları, düzenleyen ve diğer çek borçlularına karış sahip olduğu başvuru hakları ibraz süresinin bitiminden itibaren üç (3) yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Çeki ödeyen ya da dava yoluyla kendisinden ödeme istenen diğer çek borçlularının başvuru hakları ise ödeme ya da dava tarihinden itibaren üç (3) yıl geçince zamanaşımına uğrar (TTK md. 814).

Çekte muhatap aleyhine dava açılması ve buna ilişkin zamanaşımı hakkında bir hüküm yoktur. Zira, çekte muhatap banka başvuru borçluları arasında yer almaz. Ancak, çek anlaşması ve karşılık bulunmasına rağmen muhatap banka çeki ödemezse, hamil düzenleyene veya cirantalara başvuracaktır. Bu durumda, düzenleyen nihai noktada çek anlaşması veya kredi anlaşmasına dayanarak sözleşmeye aykırılık ya da şartları oluşmuşsa haksız fiil hükümlerine göre banka aleyhine tazminat davası açabilir. Bu dava kambiyo hukukuna göre değil, Borçlar Hukuku esaslarına göre açılır.

ÇEKTE ZAMANAŞIMI

• • • Çekte zamanaşımının süresi, çekin ibraz süresinin bitimine göre tespit edilir; bu tarihten itibaren başlar (TTK md. 814, f. 1; md. 816, md. 817). İleri tarihli çeklerde de aynı esas geçerlidir. Bu hususta çekin ne zaman ibraz edildiğinin önemi yoktur.

Zamanaşımı süresinin hesaplanmasında, işlemeye başladığı ilk gün hesaba katılmaz (TTK md. 817). Zamanaşımı süresinin son günü bir resmi tatil gününe rastlarsa, süre tatili takip eden ilk iş gününün sonuna kadar uzar (TT md. 816). Aradaki tatil günleri hesaba dahildir. Zamanaşımını kesen veya tatile uğratan durumlar ortaya çıkmadıkça, zamanaşımı düzenleyenle birlikte diğer bütün borçlular için aynı anda gerçekleşir.

Çekler bakımından zamanaşımının kesilmesi hakkında özel hükümler öngörülmemiştir; bu hususta poliçelerde zamanaşımının kesilmesiyle ilgili hükümlere yollama yapmakla yetinilmiştir (TTK md. 818, f. 1, p bendi; md. 750); kesilmenin sonuçları da özel olarak belirtilmiştir (TT md. 730, f. 1, p bendi; md. 751).

ÇEKE UYGULANACAK POLİÇE HÜKÜMLERİ

• TTK’da çeke ilişkin özel hükümler, çeklerin düzenlendiği yer olan üçüncü kısımda yer almakta; buna karşın gereksiz tekrarlardan kaçınmak için de, poliçeyle nitelik ve özellik birliği gösteren konularda, poliçe hükümlerine yollama yapılmakta yetinilmiştir. Poliçeyle ilgili hangi hükümlerin doğrudan doğruya geçerli olacağı TTK md. 818’da tek tek ve ayrıntılı bir biçimde sayılmıştır (bkz. TT md. 818).