William Faulkner – Ses ve Öfke

Download Report

Transcript William Faulkner – Ses ve Öfke

AMERİKAN EDEBİYATI
Beyaz adam, kızılderili ve siyah adam
üçgeninde gelişen
“Yeni Dünya”nın yazın serüveni
AMERİKAN EDEBİYATI
•
•
•
•
•
•
Kızılderililer,
Yeni bir yurt arayan Avrupalılar,
Altına hücum edenler,
Öncüler,
İç savaş,
Özgürlük peşinde koşan kara
adamlar,
• Özgünlüğünü kazanan bir kültür.
ABD tarihi dönemleri
1 - Kolonileşme dönemi (1493-1775)
2 - Bağımsızlık Savaşı (1775–1783)
3 - Batıya genişleme (1789–1849)
4 - İç savaş (1861-1865)
5 - Dünya savaşları (1914-1945)
6 - Soğuk Savaş (1945-1990)
7 - Terörizmle Savaş (2001-
Kolonileşme dönemi (1493-1775)
Son Ağaç kesildiğinde, Son nehir kuruduğunda, Son
balık öldüğünde. Beyaz Adam; paranın yenmeyen
bir şey olduğunu anlayacak.
Keşif Gezileri Edebiyatı
Kolomb “Epistola” adı
altında 1493’te basılan
seyir defterinde gezinin
çarpıcı yanlarını anlatır.
http://www.youtube.com/watch?v=60MKSBT_wWM&feature=related
Keşif Gezileri Edebiyatı
Pocahontas
http://www.youtube.com/watch?v=9q1QF8G47oU
New England’da Sömürge Dönemi
William Bradford (1590-1657)
Bağımsızlık Bildirgesi'nin öncüsü
“Mayflower Sözleşmesi”'ni hazırladı.
Anne Bradstreet (1612-1672)
Bir Amerikalı tarafından
yayınlanan ilk şiir kitabı.
Demokratik Kökler ve Devrimci Yazarlar : 1776-1820
AMERİKA'NIN AYDINLANMASI
Benjamin Franklin (1706-1790)
Yazar, basımcı, yayıncı, bilim adamı ve diplomat
A.B.D. Anayasası'nın taslağının
hazırlandığı 1787 kongresinde
önemli rol oynadı.
Kurgusal Edebiyat (Roman ve Hikaye) Yazarları
İlk kurgusal edebiyat yazarları;
Charles Brockden Brown (1771-1810),
Washington Irving (1783-1859),
James Fenimore Cooper (1789-1851)
Onlar sayesinde Amerikan edebiyatı Amerika
Birleşik Devletleri kadar dışarıda da okunmaya
ve beğenilmeye başlandı.
James Fenimore Cooper (1789-1851)
http://www.youtube.com/watch?v=7tiKM4fxY1U
Romantik Dönem, Deneme Yazarları ve Şairler 1820-1860
Ralph Waldo Emerson (1803-1882)
Yazar ve Düşünür
•İyi yapılmış bir işin ödülü, onu yapmış olmaktır.
•İnsanlar ancak adaletle doyurulur.
•Hayatınızı cesurca kabullenin, başarıya
dönüştüğünü göreceksiniz.
•Arkadaş edinmenin tek yolu, arkadaş olmaktır.
•Eğitimin sırrı, çocuğa saygıyla başlar.
•Kendinizden başka kimse size barış getiremez
•Davranışlarından utanıp, sıkılma; hayatın tümü
bir denemedir.
•Bir tek düşmanı olan, her yerde onunla
karşılaşır.
•Uygarlığın gelişmesinde en büyük görev,
kadınların üstündedir.
Romantik Dönem, Deneme Yazarları ve Şairler 1820-1860
Henry David Thoreau (1817-1862)
"Sivil İtaatsizlik"
Romantik Dönem, Deneme Yazarları ve Şairler 1820-1860
Emily Dickinson (1830-1886)
Böyle ayrı durmalıyız,
Sen orada, ben burada,
Kapı azıcık aralık
Ki okyanuslar var,
Ve dua,
Ve o, soluk gıda,
Ümitsizlik!
Romantik Dönem, Kurgu
Edgar Allan Poe (1809-1849)
Kısa öykü tarzını iyileştirmiş ve dedektif
hikayelerini türetmiştir.
Romantik Dönem, Kurgu
Harriet Beecher Stowe (1811-1896)
Romantik Dönem, Kurgu
Herman Melville (1819-1891)
http://www.youtube.com/watch?v=a7dSTdHziMs
Gerçekçilik
Mark Twain 1835-1910
Savaştan önce
idealistler insan
haklarını ve özellikle
köleliğin
kaldırılmasını
savunuyorlardı;
savaştan sonra,
Amerikalılar
gelişmeyi ve kendi
kendini yetiştirmiş
adamı
idealleştirdiler.
Henry James (15 Nisan 1843 – 28 Şubat 1916)
Jack London (12 Ocak 1876 - 22 Kasım 1916)
“Martin Eden için neden biraz üzülmeyeyim? Martin Eden
bendim. Martin Eden bir bireyci idi, bense bir sosyalist. İşte bu
nedenden ben yaşamaya devam ediyorum ve işte bu nedenden
Martin Eden öldü.”
Stephen Crane (1871-1900)
Devrin tipik Amerikan romanlarından olanStephen Crane’den Maggie: A Girl of the
Streets (Sokak Kızı Maggie), Jack London'dan Martin Eden, ve daha sonra Theodore
Dreiser'den An American Tragedy (Bir Amerikan Macerası) ekonomik güçlerin ve
yabancılaşmanın zayıf veya saldırıya açık kimselere verdiği zararı anlatır. Twain'in
Huck Finn’i, London’un The Sea-Wolf’undaki (Deniz Kurdu) Humphrey Vanderveyden,
ve Dreiser'in fırsatçı Sister Carrie (Kızkardeşim Carrie)’si gibi ayakta kalabilenler,
şefkat, esneklik ve hepsinden önemlisi kişilik içeren ruhsal güçleri sayesinde
dayanabilmişlerdir.
MODERNİZM VE DENEYSELCİLİK: 1914-1945
BİÇİM KONUSUNDA DENEMELER
Ezra Pound (1885-1972)
T.S. Eliot (1888-1965)
Robert Frost (1874-1963)
Wallace Stevens (1879-1955)
William Carlos Williams (1883-1963)
DÜZ YAZILAR, 1914-1945: AMERİKAN
GERÇEKÇİLİĞİ
F. Scott Fitzgerald (1896-1940)
Ernest Hemingway (1899-1961)
William Faulkner (1897-1962)
SOSYAL FARKINDALIK ÜZERİNE ROMANLAR
Sinclair Lewis (1885-1951)
John Dos Passos (1896-1970)
John Steinbeck (1902-1968)
GÖL ADASI
Ey Tanrım, ey Venüs, ey Mercury, hırsızların koruyucusu
Son günlerimde, n'olursun, bir küçük tütüncü dükkânı ver bana,
Küçük, parlak kutularım olsun
tertemiz raflara dizilmiş
Yumuşak, kokulu tütünlerim de
Pırıl pırıl Virginia tütünü de
serilmiş altına parlak, cam tezgâhımın
Bir terazi ver bana, çok yağlı olmasın,
Orospular da damlasın ara sıra
İki çift lâf etmeye, saçlarını düzeltmeye ya da.
Ey Tanrım, ey Venüs, ey Mercury, hırsızların koruyucusu,
Bir küçük tütüncü dükkânını ödünç ver bana,
ya da hangi mesleğe yazarsan yaz
İnsana her zaman beyninin gerektiği
bu kahrolası yazarlık mesleğinden başka.
I. ÖLÜLERİN GÖMÜLÜŞÜ
Nisan en zalim aydır,
Gövertir Leylakları ölü toprakta,
Yoğurur anılarla istekleri, uyarır
Uyuşuk kökleri bahar yağmuruyla.
Kış, sıcacık tuttu bizi, örter
Toprağı unutkan karla, sürdürür
Kısır bir hayatı kuru köklerle.
Yaz şaşırttı bizi, Starnbersee'ye gelince
Deli bir sağnakla; sığındık sıra kolonlara,
Derken yeniden güneş…
Ve çocukluğumuzda, arşidüklerde kalırken,
Yeğenimgillerde, kızakla gezdirirdi beni,
Ve ben korkardım. Ama o, Marie, derdi,
Sıkı tutun Marie! Ve yamaçtan kayardık.
Dağlardaysan, orada özgür bulursun kendini.
Çoğu geceler okurum, kışın da güneye giderim.
Hangi kökler kavrar, hangi dallar bezer
Buradaki taş yığınını? Ey insanoğlu
Bunu bilemez, sezemezsin, çünkü bildiğin yalnız
Bir kırık putlar yığınıdır ki güneşte kavrulur
Ve ona ne ölü ağaç gölge, ne cırcırböceği erinç,
Ne de kuru taş su sesi verir. Yalnız
Burası gölge, altı bu kızıl kayanın,
(Sığın gölgesine bu kızıl kayanın),
Ve ben öyle bir şey göstereceğim ki sana,
Ne seni durmadan izleyen sabah ki gölgendir,
Ne kalkıp seni karşılayan akşam ki gölgendir,
Sana korkuyu göstereceğim bir avuç tozda…
Edward Estlin CUMMINGS
(Massachusetts, 1894-North Conway 1961).
HİÇ GİTMEDİĞİM BİR YERDE
hiç gitmediğim bir yerde, sevinçle ötesinde
her türlü yaşantının, kendi sessizliği var gözlerinin:
en ince kımıltında bir şey var içime gömen beni,
bir şey dokunamayacağım kadar bana yakın
kolayca açar beni en ürkek bir bakışın
parmaklar gibi kapamış olsam bile kendimi,
sen hep yaprak yaprak açarsın beni, Baharın
(dokunup ustaca, gizlice) açışı gibi ilk gülünü
ya da beni kapatmaksa isteğin, ben
ve hayatım kapanırız güzelce, birden
karın her yere özenle inişini
düşleyen yüreğince şu çiçeğin;
duyduğumuz hiçbir şey bu ülkede
erişemez gücüne sonsuz inceliğinin:
yapısının renkleriyle beni bağlayan,
öldüren, hiç durmadan, her nefeste
(bilmiyorum nedir bu sende olan, bu kapayan
ve açan; yalnız anlıyor içimde bir şey
gözlerinin sesini göllerden derin olan)
kimsenin yok, yağmurun bile, böyle küçük elleri.
Ernest Hemingway (1899-1961)
Çok sayıda roman, özellikle Hemingway'in The Sun Also Rises (Güneş
Gene Doğar) (1926) ve Fitzgerald'ın This Side of Paradise (Cennetin Bu
Yakası) (1920) adlı eserleri, Amerikalı sürgün yazar Gertrude Stein’ın
"kayıp nesil" olarak adlandırdığı savurganlık ve hayal kırıklığını dile
getirir. T.S. Eliot'ın etkileyici ve uzun şiiri "The Waste Land’de (Çorak
Ülke)" (1922), Batı uygarlığı, yağmura ihtiyaç duyan kasvetli bir çöl
olarak sembolize edilir.
Scott Fitzgerald (1896-1940)
John Steinbeck (1902-1968)
Eugene O'Neill (1888-1953)
Nobelli asi yazar: William Faulkner
(1897-1962). ABD'li romancı ve
öykü yazan William Harrison
Faulkner ABD'nin güney bölgesi
insanlarını anlatan roman ve
öyküleriyle tanınır
“İnsanlar sorunlara muhtaçtır, ruhu keskinleştirip
güçlendirmek için biraz yenilgi ve umutsuzluk
gerekir, demek istemiyorum ama yiğitliği ve metaneti
öğrenmek zorundasınız. Mutluluk sadece sebzelere
özgüdür…”
“Sadece tütünüm ve viskim olsun yeter, dünyanın en iyi romanlarını yazabilirim…”
32 yaşına geldiği 1929'da gençlik aşkı Estelle Oldham ile dünyaevine giren
William Faulkner'in bu evlilikten bir çocuğu oldu. Aynı yıl Sartoris adlı eseriyle
kayda değer bir başarı kazandı.
"... ben başarısızlığa uğramış bir şairim.
belki de her romancı önce şiir yazmak
ister, yazamadığını görür ve hikaye
yazmayı dener. Hikaye, şiirden sonra
en çok çaba isteyen edebiyat
formudur. Ve sanatçı hikaye yazma
işinde de çuvalladığında, ancak şiirde
ve hikayede çuvalladığında romanını
yazmaya başlayacaktır.”
Faulkner çeşitli romanlarında sözünü ettiği, aralarındaki ilişki kuşaklar
öncesine dayanan hayal ürünü birkaç aile ve tamamen hayal ürünü bir
peyzajdan oluşan Yoknapatawpha County’i yarattı. Merkezi “Jefferson”
olan Yoknapatawpha County, Oxford, Mississippi ve yakın çevresini
örnek almıştır.
William Faulkner (25 Eylül 1897 – 6 Temmuz 1962)
Bazı Eserleri
Roman: Askerin Ödülü (Soldiers Pay, 1926),
Sartoris (1929),
Ses ve Öfke (The Sound and The Fury,1929),
Döşeğimde Ölürken (As I Lay Dying, 1930),
Kutsal Sığınak (Sanctuary, 1931),
Ağustos Işığı (Light in Auguste, 1932),
Absalom, Absalom!(1936),
Yaban Palmiyeleri (The Wild Palms, 1939),
Bir Rahibeye Ağıt (Requiem for a Nun, 1951),
Tozun İçine Giren (Intruder in the Dust, 1948),
Köy (The Hamlet, 1940),
Kasaba (The Town, 1957),
Malikhane (The Mansion, 1959),
Yağmacılar (The Reivers)
Öykü: Go Down Moses (1942)
Oyun: Kuklalar (The Marionettes, 1920)
Şiir: Mermer Pan (The Marble Faun, 1924)
William Faulkner – Ses ve Öfke
Yazar çamurlu külotuyla ağacın
tepesindeki küçük bir kız imajı olan
basit bir fikirle yola çıktığını ve
bunun “Alacakaranlık” isminde kısa
bir öyküye dönüştüğünü söylemiştir;
fakat Caddy karakterini o kadar
sevmiştir ki bu kısa öyküyü bir
romana çevirmiştir.
http://www.youtube.com/watch?v=UFL7F1KT0AE&feature=related
William Faulkner – Ses ve Öfke
William Faulkner – Ses ve Öfke
William Faulkner – Ses ve Öfke
William Faulkner – Ses ve Öfke
http://www.youtube.com/watch?v=dyox__X6VpQ
William Faulkner – Ses ve Öfke
Benjamin’in ağlamaları,
haykırmaları, çığlıkları yaşanan
bütün trajediye, acının ağırlığına
karşı bir tepki gibidir.
William Faulkner – Ses ve Öfke
Quentin'in zamansız saati ile
Caddy'nin saatsiz zamanı arasında,
olan bitmeyen, mükemmel roman
William Faulkner – Ses ve Öfke
Öykünün sesi; parçalanmanın,
çöküşün, kaderin sesidir.
Benjy’nin sesi, saflığın ve
çaresizliğin sesi, çığlıktır.
Quentin umutsuzluğun
Jason öfkenin, hırsın
Caddy bencilliğin
Caroline sorumsuzluğun
Dilsey sabrın sesidir.