Transcript Slayt 1

1.3.2.1.MONARŞİ:
 Devlet başkanlığının irsi olarak intikal ettiği devlet şekli
olarak tanımlanmaktadır.
 Monarşik devlet şeklinde hakimiyetin kaynağı veya sahibi
bir kişidir. Bu kişi farklı yer ve zamanlara göre ; kral , şah,
hükümdar, imparator vb. adlar alabilir.
 Egemenliğin kaynağının kişiler olduğu tüm siyasi rejimler
aynı nitelikte değildir. Monarkın egemenliğinin
kazanılması ve sınırları bakımından monarşiler farklılık
gösterir.
1.3.2.1.1.KAZANILMASI BAKIMINDAN MONARŞİLER
2.1.İrsi ( soydan) monarşiler:
 Irsi ( soydan) monarşilerde, hükümdarlık hakkı, bir
aile ya da hanedana aittir. Bazen hükümdarlar,
kendilerinden sonra tahta çıkacak olanları
sağlıklarında belirlerler. Bazen de hükümdar ölünce
veraset sistemi uyarınca yerine aile (hanedan)
üyelerinden birisi geçer.
2.2.Seçimlik monarşiler:
Bu tür monarşilerde hükümdar saltanat hakkını seçimle
kazanır. Hükümdarı devletin ileri gelenleri seçer.
Ancak seçimli monarşi yine de bir monarşidir;
cumhuriyet değildir. Zira, seçilen kral, ömür boyu
görevde kalır ve genellikle o ölünce tekrar seçim
yapılmaz; çocuğu tahta çıkar. Böylece seçimli monarşi
irsi monarşiye dönüşür. Seçimli monarşi ender görülen
bir monarşi çeşididir.

Seçimli monarşinin uygulandığı durumlar;
 Tahta irsen geçecek bir kimsenin bulunmaması
 Tahta geçmeye hakkı olan birden fazla kimsenin
bulunması
 Hanedana mensup bir varis kalmaması.
Seçimli monarşiyi cumhuriyetten ayıran farklar;
 Seçilmiş hükümdar kendisini seçenlerin yani milletin,
cumhurbaşkanları gibi bir temsilcisi veya organı
değildir. Hakimiyet hükümdarın başkasından aldığı
bir hak olmayıp doğrudan doğruya kendisine ait asli
bir haktır.
 Hükümdar cumhurbaşkanları gibi belirli bir zaman
için değil, kaydıhayat şartıyla, yani ömür boyunca
seçilmiş olmasıdır.
1.3.2.1.2.SINIRLARI BAKIMINDAN MONARŞİLER:
1.3.2.1.2.1.Mutlak monarşiler:
 Mutlak monarşi, hükümdarın saltanat haklarının kanuni bir
sınırlandırmaya tabi tutulmadığı monarşi türüdür. Hükümdar
bütün iktidarı elinde toplar ve gücü onun yanında yer alan bir
organın, yani bir parlamentonun varlığıyla
sınırlandırılmamıştır. Ancak mutlak monarşiyi, despotizm ile
karıştırmamak lazımdır. Örneğin Osmanlı rejimi mutlak bir
hükümdarlıktır. (1299 – 1876 yılları arasında).
Monarşi ile despotizm arasındaki fark;
 Monarşi ile despotizm arasındaki fark;
 Monarşik bir hükümet tek kişinin, ama önceden
konulmuş ve tespit edilmiş kanunlara göre yönettiği
bir hükümettir.
 Despotizmde ise ; kuralı ve kanunu olmayan biri, her
şeyi kendi iradesiyle ve kaprisleriyle yönetir.
1.3.2.1.2.2. Meşruti monarşiler:
 Meşruti monarşi, hükümdarın saltanat haklarının
kanuni bir sınırlandırmaya tabi tutulduğu monarşidir.
Bu tür monarşide hükümdarın yanında, devlet
iktidarını onunla birlikte paylaşan ve en azından bir
kısmı halk tarafından seçilen bir organ, bir parlamento
vardır. Meşruti monarşide hükümdar devletin tek
organı değildir. Onun yanında parlamento gibi başka
organlar da vardır. Bu organların yetkilerini tespit eden
ise hükümdar değildir. Hükümdar da bu organlar da
yetkilerini anayasadan alırlar. Dolayısıyla meşruti
monarşilerde hükümdar dahil, her organın yetkisini
sınırlayan anayasa kuralları vardır.
 Avrupa’da 19.yydan itibaren mutlak monarşiler
yerlerini meşruti monarşilere bırakmışlardır.
Günümüzde Avrupa’da İngiltere, İspanya, Belçika,
Hollanda, Danimarka, İsveç ve Norveç’te meşruti
monarşi vardır.
1.3.2.2. CUMHURİYET
 Arapça’da toplu halde bulunma, kavim ve millet gibi
anlamlara gelen “cumhur” kelimesinden türemiş olan
“cumhuri” deyimi, Türkçe’de topluluğa ve halka ait
anlamına gelmektedir.
 Anayasa Hukuku bakımından “cumhuri devlet” ya da
“cumhuriyet” ise, hükümdarlıkla yönetilmeyen,
egemenliğin bir kişiye değil geniş bir kitleye ya da tüm
millete ait olduğu, devlet başkanının bir kitle
tarafından seçildiği yönetim şekli demektir.
 Dar anlamda cumhuriyet: Cumhuriyet monarşinin
tersidir.
 Geniş anlamda cumhuriyet: Cumhuriyet =
Demokrasidir.
Hangi anlayış doğru?
 Demokrasi bir devlet şeklinden ziyade bir rejimin
adıdır. Bundan dolayı demokrasi kelimesi Cumhurî bir
devlet için kullanılabileceği gibi Monarşik bir devlet
için de kullanılabilir ve demokratik olmayan
monarşiler olabileceği gibi demokratik olmayan
Cumhuriyetler de pekâlâ olabilir. Dolayısıyla
Cumhuriyet = demokrasi demek doğru olmayacaktır.
Bunu şu örneklerle kanıtlayalım;
 Almanya, ABD, Fransa, İtalya demokratik
cumhuriyetler iken İran ve Irak cumhuriyetlerinin
demokratik olduğunu söyleyemeyiz.
 Bu monarşi için de geçerlidir. Monarşiyle yönetilen
ülkeler de aynı zamanda demokratik olabilir.Örneğin;
Belçika, Hollanda, Danimarka, İsveç, Japonya gibi
demokratikliklerinden hiçbir şekilde şüphelenilmeyen
ve üstelik uzun zamandan beri demokratik rejimleri
kesintiye uğramamış olan bu devletler birer
cumhuriyet değil, monarşidir.
 Cumhuri devlette, egemenliğin sahibi milletin tamamı
olabileceği gibi, belli bir statüdeki insanlar da olabilir. Buna
göre cumhuriyetler “aristokratik” ve “demokratik” olmak
üzere ikiye ayrılır.
1.3.2.2.1. Aristokrasi ( Seçkinler Cumhuriyeti ) :
 Egemenliğin belli bir sınıf ya da statüdeki insanlara ait
olduğu cumhuriyete “aristokrasi” ya da “seçkinler
cumhuriyeti” adı verilmektedir. Bazen bu zümre
zenginlerdir, bazı yerlerde hakimlerdir, bazen
askerlerdir. Orta çağda kurulan Venedik Cumhuriyeti
ve Roma Cumhuriyetleri seçkinler cumhuriyetine
örnek gösterilebilir.
1.3.2.2.2. Demokratik Cumhuriyet ( Halk Cumhuriyeti )
 Egemenliğin milletin tamamına ait olduğu
cumhuriyete ise halk cumhuriyeti ya da demokratik
cumhuriyet adı verilmektedir. Günümüzde
cumhuriyetlerin çoğu demokratik niteliktedir.
1.3.2.3. TEOKRASİ:
 Teokratik devletlerde egemenliğin kaynağı Tanrıdır. Bu
tip devletler, çağımızda önemini kaybetmişlerdir. Ancak
günümüzde varlığını inatla sürdüren bazı tipler de
vardır. Mesela; Vatikan, Suudi Arabistan, İran gibi.
Teokratik devlet anlayışında hukuki düzen Tanrı
tarafından insanlara sunulan din kitaplarının sağladığı
düzendir. Bu düzeni değiştirmeye uğraşmak, Tanrı’nın
arzularını reddetmek demektir. Yönetenler, yönettikleri
insanlara değil, sadece Tanrı’ya karşı sorumludurlar.