Anatomiye giriş-1

Download Report

Transcript Anatomiye giriş-1

(rembrandt)-the-anatomy-lecture-of-dr-nicolaes-tulp
GİRİŞ
Anatomi terimi, eski Yunanca Ana (=içinden) veTome (Temnein=kesmek) kelimelerinin birleşmesiyle oluşmuştur. Keserek ayırma,
parçalama anlamına gelmektedir. Anatomi teriminin Latince’deki
karşılığı dissection’dur. Günümüzde, kadavranın bölgelere
ayrılması ve bu bölgelerin kesilerek incelenmesi yöntemi için
genel bir ifade olarak disseksiyon terimi kullanılmaktadır.
Anatomi geniş anlamda vücudun normal şeklini, yapısını; vücudu
oluşturan organları ve bu organlar arasındaki yapısal, görevsel
ilişkileri inceleyen bilim dalıdır. Şekil bilim anlamına gelen
morfoloji kavramı da canlıların şekilsel olarak incelenmesini
belirtir. Bir görüşe göre anatomi terimi morfoloji ile özdeş olarak da
kabul edilir.
Anatomi insan vücudunun normal yapısını ve bunu oluşturan
çeşitli organları ve bunlar arasındaki ilişkiyi inceleyen bir bilim
dalıdır. Normal yapı nedir denildiği vakit normal olarak kabul
ettiğimiz bir ölçünün bilinmesi lazımdır fakat en küçük
topluluklarda bile fertlerin birbirlerinden çok farklı oldukları
görülmektedir. Bütün dünyayı düşündüğümüz zaman bu farkların
ne kadar çok olduğunun görmekteyiz. Anatomist’lere normal
yapının ne ve nasıl olduğunu belirtmek gibi zor bir görev
düşmektedir. Toplum ve fertler arasında gördüğümüz en önemli
farklar cinsiyet farkı, yaş ve ırk farklarıdır.
Cinsiyet farkı;Canlıların çoğu erkek ve dişi olmak üzere 2 cinse
ayrılırlar.
Yaş farkı; İnsan vücudu ve çeşitli organlar arasındaki nisbi
büyüklük ve yapı bakımından görülen bu farkların en önemlileride
yaş farklarıyla ilgilidir. Yeni doğmuş coçuklarda karaçiğer bütün
karın boşluğunun 2/3 nü kapsarken yetişkinlerde bu oran takriben
1/8 e kadar düşer.
Irk farkı; İnsanlar ait oldukları ırk'larla ilgili olarak çeşitli farklar
görülmektedir.
Anatomi tarihi tarih öncesine uzanmaktadır. Bilgilerimize göre
İbraniler insan vücudunu inceleyen ilk toplumdu. Yalnız birkaç
kemik, tendon ve damarlardan oluşmuş bilgiye sahip oldukları
sanılmaktadır.
Hippocrates (M.Ö. 460-370) İnsan
kadavrasında ilk diseksiyonu yapan bilim
adamı olarak bilinen Hippokrat en iyi
düzeyde yürüttüğü hasta-hekim, hekimhekim ve hekim-toplum ilişkilerini
özetlediği Hekimlik Andı bugün bile
güncelliğini sürdürmektedir. (Primum
nihil nocere-önce zarar verme) sözü ünlü
olmuştur.
Aristotle (M.Ö. 384-322)“
Anatome" kelimesini kullanan ilk
bilim adamıdır.
Herophilus (M.Ö. 375-280)
Aleksandrae mektebinde ilk hakiki
disseksiyonu gerçekleştiren bilim
adamıdır.
Galen (A.D.131-201);
Maymunda disseksiyon
yapmayı gerçekleştiren bilim
adamıdır.
(A.D.= Anno Domini
Milattan sonra manasına
gelen latince kelimeler).
Daha sonra Anatomik araştırmalar
Dini inançlar yüzünden hemen
hemen 12 asır boyunca yasaklandı.
Nihayet M.S.13 yüzyılda Mondino
(1275-1321) Papa 8.Benifacio'nun
müsadesiyle 2 insan kadavrasında
disseksiyon yaptı. Şu sözü ünlüdür
"Et non credat aliquis per solam
vivam vocem aut scripturam hanc
disciplinam habere posse quina
hinc requisitur visus et tactusÖğrenmek için dinlemek ve okumak
yetmez, görmek ve işlemek'te
gereklidir"
Anatomi bilim dalına çizimleriyle hizmet etmiş kişi
olarakta Leonardo da Vinci (1452-1519) yi
görmekteyiz.
Modern Anatomi öğrenimi
Andreas Vesalius'la (15141564)başlar. İtalya'nın Pedua
Üniversitesinde Anatomi
Professörü olan Vesalius'un "De
Humani Corporis Fabrica" eseri
çok ünlüdür.
Henry Gray 1859 yılında o zamana kadar birikim yapmış Anatomi
bilgisini kitabında toplamış (Gray's Anatomy)böylece yeni baskıları
klasik kitaplar arasında yerini almıştır.
Yurdumuzda Anatomi;
1-Medrese Dönemi (1205-1816); Kayseride Gevher
Nesibe Sultan Hastanesi ve Giyasüddin Tıp Mektebi
görülmektedir.Buralarda İbni Sina (M.S.980-1037) gibi
üstadların eserleri okutuluyordu.
2-Şanizade Dönemi (1816-1827); Şanizade Mehmet Ataullah
efendi yazdığı Teşrih (Anatomi) 1816 kitabının fazla etkisi
olmamıştır.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde
19. yüzyılın önde gelen
hekimlerinden Şanizade Ataullah
Efendi'nin mezarı, İzmir'in Tire
ilçesindeki belediye mezarlığında
viran halde bulundu
3-Tıphane ve Cerrahhane-i Amire Dönemi (18271839); Şehzadebaşında Tulumbacı konağında açılmış
tır. Öğretim fransızca'dır. Kadavra öğrenime girmemiştir.
Model planş ve resimler kullanılmaktadır. Bu dönemde
kişi olarak Osman Saib Efendiyi görmekteyiz.
4-Tıbbiye-i Adliye-i Şahane Dönemi (1839-bugün) ll.Mahmut
döneminde okul Galatasaray Lisesine taşındı. Dr.Bernard Viyana'dan
getirtildi ve Türkiye de ilk kadavrada disseksiyon Abdülmecit'in izniyle
Dr.Bernard ve yardımcısı Dr.Spitzer tarafından yapıldı 1841.
Daha sonra şu Anatomistleri sırasıyla görüyoruz. Palelog efendi, Davut
Efendi, Callias Efendi, Aristidi Bey, Mazhar Paşa(1845-1920); Teşrih
Atlası,İlmi Teşrih Tevsifi ve Usul-u Teşrih gibi eserleri vardır.
Bilim ve tekniğin gelişmesi ile Anatomi bilim dalı birçok
bölümlere ayrılmıştır:
1. Makroskopik Anatomi (Gross Anatomi): İnsan yapısını gözle
görülebilen şekliyle inceleyen anatomi dalıdır. Bu amaçla kullanılan
temel eğitim aracı, ilaçlanarak doku özelliklerinin uzun zaman
kalıcılığı sağlanan ölü insan vücududur (kadavra). Modeller, yazılı
gereçler (kitap, atlas, poster gibi), video görüntüleri ve bilgisayar
programlarından da eğitimde geniş ölçüde yararlanılmaktadır.
Bilgisayarlı eğitim, bazı eğitim kurumlarında kadavranın yanında
en yaygın kullanılan yöntem halini almıştır. Üç boyutlu görüntülerin
elde edilmesi önemli bir avantajıdır.
2. Mikroskopik Anatomi (Histologia): Vücudu oluşturan
organlardan özel teknikler ile alınarak boyanan doku örneklerini
mikroskop altında inceleyen bilim dalıdır. Histoloji kelime olarak
eski Yunanca’daki histos (=doku) ve logos (=bilim) sözcüklerinden
oluşmuştur ve doku bilimi anlamına gelir. Mikroskop, gözle
görülemeyen varlıkları değişen oranlarda büyüterek
görülebilmelerini sağlayan en önemli eğitim aracıdır.
3. Sitoloji: Histolojinin bir bölümü olarak da kabul görmekte
olan hücre bilimidir. Hücreyi oluşturan yapıların ayrıntılı olarak
incelenmesini temel alır.
4.Gelişimsel Anatomi (Developmental Anatomy): İnsan
vücudunun şekillenmeye başladığı ilk andan ölümüne kadar
geçirdiği evreleri ve normal yapısal değişiklikleri inceler. Çeşitli
alt başlıklara ayrılabilir:
A-Doğum Öncesi Dönemi Anatomisi (Embryologia): Dişi ve erkek
eşey hücrelerinin birleşmesi ile şekillenen zigot oluşumundan
doğuma kadar olan dönemi incelemeyi temel alır. Bu dönemi de
embriyo ve fötus dönemi anatomisi olarak ikiye ayırmak
olanaklıdır. Teknolojik gelişmeler, bazı hastalıkların doğumdan
önce saptanabilmesini ve tedavisini sağlayabilmekte olduğundan
fötus anatomisinin önemi giderek artmaktadır.
B-Çocukluk Dönemi Anatomisi (Child Anatomy): Doğumdan
itibaren puberte dönemi sonrasına kadar süren gelişimi inceler.
C-Erişkin Dönemi Anatomisi (Adult Anatomy): Erişkin insan
vücudunun yapısını inceler. Klasik ders kitaplarında verilen bilgiler
erişkin insan vücudu temel alınarak hazırlanmıştır.
D-Yaşlılık Dönemi Anatomisi (Geriatric Anatomy) : Yaşlı
insanlardaki normal yapısal değişiklikleri inceler.
5. Patolojik Anatomi: Makroskopik ya da mikroskopik olarak insan
dokusunun normal olmayan yapısını inceler.
Öğrenim yöntemlerine göre anatominin alt grupları:
Anatomi eğitiminde temel amaç öğrencinin kendisine gereken bilgiyi en
etkili yolla elde etmesi ve bunu verimli bir şekilde değerlendirmesidir.
Amaca ulaşabilmek için gereken bilginin değişik yollarla verildiği farklı
öğretim yöntemleri kullanılır. Bu yöntemlere göre de anatomi bir takım
alt dallara ayrılır.
Sistematik Anatomi (Anatomia Systematica): Organizmayı organ
topluluklarından oluşan sistemlere ayırıp, incelemeyi esas tutar. Bu
öğretim modelinde bir sistem içindeki organlar ve doku grupları belirli
bir sırayla öğretililir.
Bölgesel Anatomi (Anatomia Topographica-Anatomia Regionalis):
Vücut bölgelere ayrılarak buralarda yer alan doku ve organlar dıştan içe
incelenir.
Karşılaştırmalı Anatomi (Anatomia Comparativa): Çeşitli hayvanlar
ve hayvanlarla insanlar arasındaki benzer organları kıyaslama yaparak
inceler.
Cerrahi Anatomi (Anatomia Chirurgica): Cerrahi uygulamaları
dikkate alarak organizmayı topografik olarak inceleyen anatomi dalıdır.
Klinik Anatomi (Anatomia Clinica): Sistematik, topografik ve cerrahi
anatomiyi kapsayan bilgilerin klinikte canlı insan üzerinde uygulamasını
yapan anatomi dalıdır.
Yüzeysel (Surface) Anatomi: Canlı üzerinde organları elle, gözle veya
radyolojik, endoskopik olarak inceleyen daldır.
Kesitsel Anatomi (Radyolojik Anatomi): Günümüzde teknolojinin
gelişmesiyle ortaya çıkan ve önemi giderek artan bir topografik anatomi
şeklidir. Çeşitli hastalıkların tanısında kullanılan yeni yöntemlerden
bilgisayarlı tomografi (CT), nükleer manyetik rezonans görüntüleme
(NMRI), pozitron emisyon tomografisi (PET) ve sintigrafide, vücudun
değişik açılardan ve birkaç milimetrelik ince dilimlere ayrılması ile
Estetik (Plastik-Artistik) Anatomi: Çeşitli durumlarda vücudun dış
şeklinde oluşan değişiklikleri ve nedenlerini inceleyen daldır; daha çok
ressam ve heykeltraşları ilgilendirir.
Spor Anatomisi: Spor eğitimi verilen kurumlarda özellikle hareket
sistemini oluşturan yapıların incelenmesine dayanan bir daldır.
Ölü organ ya da dokularla ilgili çalışmalar ölü anatomisi (necro
anatomi); yaşayan insanla ilgili çalışmalar da canlı anatomisi (living
anatomy) başlıklarında toplanabilir.
Anatomik pozisyon
Vücudun kısımlarını kolayca tarif etmek, bu parçaların
birbiriyle olan ilişkisini tam ve doğru olarak anlatmak için
vücudun değişmez, standart bir biçimdeki pozisyonu kullanılır.
Buna anatomik duruş (anatomik pozisyon) denir. Buna göre
ayakta duran, başı dik, ayakları bitişik, kolları vücudun iki
yanında sarkık, avuç içleri açık ve öne doğru bakan bir
insanın durumu esas olarak alınır
• Ayakta ya da sırt üstü (supine) yatan,
• Yüz bize dönük,
• Gövde ve baş dik,
• Kollar yanlarda aşağıya sarkık ve avuç içleri öne
bakan,
• Topukları ve ayak başparmakları bitişik, bir
duruş pozisyonunu anlamalıyız.
Bundan başka vücudun bir çok
parçası vücuttan geçtiği
tasarlanan hayali bir takım
düzlem ve eksenlerle ilgili olarak
tarif edilirler.
Düzlemler:
1.Planum medianum (orta
düzlem): Vücudun ortasında
yukarıdan aşağıya geçen düzlem
olup vücudu sağ ve sol eşit iki
yarıma böler.
2.Planum sagittale (sagital
düzlem): Herhangi yukarıdan
aşağı geçen ve median düzleme
paralel olan düzlemdir.
3.Planum frontale
veya coronale (frontal
veya coronal düzlem):
Median plana dik açılı
ve yukarıdan aşağıya
geçen ve vücudu önarka olmak üzere
bölen düzlemdir.
4.Planum
transversale veya
horizontale
(transversal veya
horizontal düzlem):
Enine geçen herhangi
bir düzlem olup diğer
düzlemlere dik
açıdadır.
Anatomide Eksenler
1) Axis verticalis;
Baştan ayaklara doğru
düşey inen, ve yere dik
inen eksendir.
2) Axis sagittalis;
Önden arkaya, veya
arkadan öne doğru, ve
yere paralel olan eksendir.
3) Axis transversalis;
Sağdan sola veya soldan
sağa doğru, ve yere paralel
olarak uzanan eksendir.
İnsan organizmasını oluşturan
organların durumunu kolayça
tarif edebilmek için bazı yön
terimleri kullanırız.
Anterior
ön
posterior: arka
ventral:
ön, karın tarafı
dorsal:
arka, sırt tarafı
superior: üst
inferior:
alt
medialis: orta düzleme yakın
lateralis: orta düzlemden uzak,
dışyan
dexter:
sağ
sinister:
sol
superficialis: yüzeysel,
deriye yakın
profundus: derin
internus:
iç
externus:
dış
Aşağıdaki yön terimleri daha
ziyade kol ve bacaklarda kullanılır.
proximalis:
gövdeye yakın
distalis:
gövdeden uzak
plantaris:
ayak tabanına doğru
palmaris:
avuç içine doğru
Anatomide Temel Eklem Hareketleri;
Anatomide Temel Eklem Hareketleri;
Flexion/Extension
Fleksiyon (Flexion)
Eklemi oluşturan kemikler
arasındaki açının önde (veya
arkada) azaltılması şeklinde
yapılan harekettir.
Ekstensiyon (Extension)
Fleksiyon durumundaki
bir eklemin tekrar eski
durumuna döndürülmesidir
(eklemin gergin hale
gelmesi).
Eklemin normal konumundan
daha fazla bir açılmayla
gerilmesine hiperextension
denir
Anatomide Temel Eklem Hareketleri;
Abduction/Adduction
Abdüksiyon (Abduction)
Alt ve üst extremitelerin
gövdeden, el ve ayak
parmaklarının ise el veya
ayağın orta hattından
uzaklaşması hareketidir.
Addüksiyon (Adduction)
Extremite ve parmakların
abduction öncesi konumuna
geri getirilmesidir.
Adduction hareketinin
devam ederek eklemin nötral
konumunu geçmesine ise
hiperadduction denir
Anatomide Temel Eklem Hareketleri;
Flexion/Extension
Flexion ve Extension hareketleri;
TRANSVERS EKSEN etrafında yapılır.
Anatomide Temel Eklem Hareketleri;
Abduction/Adduction
Abduction ve adduction hareketleri;
SAGITTAL EKSEN etrafında yapılır.
Anatomide Temel Elem Hareketleri;
Rotation
Rotasyon (Rotation)
Dönme hareketidir. Orta
hatta doğru yapılana medial
(iç) rotation, dışa doğru
yapılan dönme hareketine
ise lateral (dış) rotation adı
verilir.
Ön kolda radius kemiğinin
kendi uzun ekseni etrafında
ve hemen yanında bulunan
ulna kemiği üzerinde
dönerek yaptığı hareket de
rotation’dur. Ancak bu iki
kemik arasında yapılan içe
dönme hareketine pronation,
dışa dönme hareketine ise
supination adları verilir.
Anatomide Temel Eklem Hareketleri;
Rotation
Medial ve lateral rotation hareketleri;
VERTICAL EKSEN etrafında yapılır.
Anatomide Temel Eklem Hareketler;
Circumduction
Sirkumdiksiyon
(Circumduction)
Ekstremitelerin distal
uçlarının daireye benzer bir
şekil çizmesi sırasında
yapılan harekettir. Bu
hareket sırasında şu ana
kadar anlatılan tüm
hareketler ardışık olarak
yapılmaktadır.
Dış bükey eklem yüzü küre
şeklinde olan eklemlerde
görülür. Articulatio coxae
(kalça eklemi) ve Articulatio
humeri (omuz eklemi) bu
hareketin yapılabildiği en
tipik eklemlerdir.
Anatomide Temel EklemHareketleri;
Eversion/Inversion
Eversiyon (Eversion)
Ayak bileği ekleminin
ayak tabanı dışa bakacak
şekilde çevrilmesi
hareketidir.
İnversiyon (Inversion)
Ayak bileği ekleminin
ayak tabanı içe bakacak
şekilde çevrilmesi
hareketidir.
Anatomide Temel Ekelme Hareketleri;
Protrusion/Retrusion
Protrüzyon (Protrusion)
Mandibula’nın (çene
kemiği) öne doğru
uzatılması
Retrüzyon (Retrusion)
Mandibula’nın (çene
kemiği) arkaya doğru
çekilmesi
ANATOMİK
YAPILARIN
TANIMLANMASI
KULLANILAN ÖNEKLER VE SONEKLER:
İÇİN
Tıbbi terimlerin anlamsal olarak değiştirilmesini önekler; gramer
yapılarının değiştirilmesini sonekler sağlamaktadır. Bu eklerin bir
bölümü Grekçe bir bölümü de Latince kökenlidir. Bu eklerin
kullanılması ile çok sayıda bileşik sözcük türetilmiş olur.
Öneklerin anatomi terminolojisinde yaygın bir kullanım alanı
vardır. Soneklerin kullanımı ise daha çok hastalıklar, tanı ve
tedavi yöntemleri ile ilgili terminolojide görülür.
Anatomi terminolojisinde sık kullanılan örnekler:
Ante- ön, önde bulunan
retro-arka, arkada bulunan
intra- iç, içinde bulunan
extra-dış, dışında bulunan; ayrıca, fazla
sub- alt, altta bulunan
supra- üst, üstte bulunan
super- normalin üstünde, aşırı, fazla
infra- alt, altta bulunan; öte,
ötesinde bulunan
hyper- üst, üzerinde, yukarısında;
aşırı, fazla
inter- ara, arasında bulunan
hypo- alt, altında, aşağısında; eksik
ultra- uzakta
mega- aşırı büyük, aşırı geniş
epi- üst, üstünde, yakınında
macro- büyük, iri
circum- çevresinde
micro- minik
peri- etrafında, ilerisinde
pyo- cerahat, irin ile ilgili
endo- içinde
pyro- ateş, ısı ile ilgili
ecto-dışında
pseudo- yalancı, sahte
pre- öncü, önce, önünde
post-sonu, sonrası, arkası
uno- bir
Anatomi ile ilgili isimlerin kısaltılması:
bi- iki
tri- üç
tetra- dört, dört kat
quadri- dört, dört kat
mono-bir, tek
multi- çok, birden fazla
a., aa. : - arteria, arteriae, atardamar,
atardamarlar
m., mm. : - musculus, musculi, kas, kaslar
n., nn. : - nervus, nervi, sinir, sinirler
r., rr.: - ramus, rami, dal, dallar
v., vv : - vena,- venae, toplar damar, toplar
damarlar
Kemiklerin görünüşlerinde kullanılan Lâtince ve Türkçe
terimlerin anlamları
Aditus (Ağız - Girek) : Bir boşluğun içine girilecek yer.
Ala (Kanat ) : Kanata benzeyen çıkıntı.
Antrum (Antrum): Mağara manasına olup içi hava dolu ve duvarları
mukoza ile örtülü kemik boşluğu.
Canalis (Kanal): Çevresi kapalı ince uzun yol.
Condylus (Lokma - Kondil) : Yuvarlak pürtüksüz ve üzeri eklem
kıkırdağı ile ürtülü çıkıntı.
Crista (ibik - Krista) : Kemiklerde dik ve sarp kenar.
Eminentia (Çıkıntı) : Büyük toparlak çıkıntı.
Epicondylus (Lokmaüstü - Epikondil) : Bir toparlak eklem çıkıntısı
üzerindeki daha küçük bir çıkıntı.
Foramen (Delik) : Bir boşluğu başka bir boşluğa birleştiren delik
veya
bir kanalın ağzı.’
Fossa (Çukur): Kemik üzerinde girinti halinde çukur
Fovea - Fossula (Çukurcuk)
Hiatus (Yarık) : Çatlak şeklinde oluk veya yarık.
Labium (Dudak) : Kalınca kenarların kıyıları.
Lamına - Lamella (Lam - Lamel) : ince ve düz kemik yaprağı.
Lingula - (Dilcik): küçük dile benzeyen çıkıntılar.
Linea (Çizgi) : Dar uzun ve basık küçük kabartı.
Meatus (Mea) : Kısa yol veya yolağzı
Processus (Çıkıntı - Processus) : Uzunca çıkıntı.
Sinüs (Sinüs) : İçerisi
mukoza ile kapalı kemik içindeki boşluk
(sinüs anatomide, boşluk, çıkmaz ve çukurluk anlamına, başka
oluşumlar için de kullanılmaktadır).
Spina (Diken) : Ucu sivri çıkıntı.
Squama (Skuama) : Sedef kabuğuna benzeyen kemik bölümü
Sulcus (Oluk) : Uzunluğuna girinti.
Trochlea (Makara) : Makara yüzüne benzeyen çıkıntı.
Tuber (Tümsek) : Yumru şeklinde çıkıntı.
Tuberculum (Tüberkül) : Yumrucuk şeklinde çıkıntı.
Tuberositas (Pürtük - tüberozitas) : Üzerinde pürtükler olan yer.
Uncus (Çengel) : Çengel biçiminde çıkıntı.
ANATOMİDE SIK KULLANILAN DİĞER BAZI TERİMLER: (KISA ANATOMİ
SÖZLÜĞÜ)
angulus – açı
abdomen – karın
antebrachium - önkol
abductio - uzaklaşma
ansa - kavis, halka
aberrant - anormal yerleşim gösteren
antrum - mağara, kovuk
absorbtion – emilme
apertura - ağız, açıklık
accessorius - ilave, eklenti
aponeurosis - yassı kiriş
acetabulum - sirke tası
arcus - kemer, yay
acusticus - işitme ile ilgili
arteria - atardamar
acutus - keskin, kısa süreli
articulatio – eklem
adaptatio – uyum
ascendens - yükselen
adductio - yaklaşma
auris – kulak
aditus - ağız, açıklık
axilla - koltuk altı
afferens - getiren
biceps - iki başlı
ala – kanat
brachium - kol
anastomosis - ağızlaşma
brevis – kısa
bulla - kese, kabarcık
bursa - su kesesi
calcaneus - topuk kemiği
canalis – kanal
caput - baş
capsula – kapsül
carpus - el bileği
cartilago – kıkırdak
cavum - boşluk, oyuk
cavitas - boşluk, oyuk
cephalus - baş, kafa
cerebellum – beyincik
cerebrum - beyin
cervix – boyun
costa - kaburga
circulatio – dolaşım
circumferentia – çevre
collum – boyun
columna - sütun
corpus - cisim, gövde
coxa - kalça
cranium- baş (iskelet)
crista - ibik şeklinde kenar
crus – bacak
diameter - çap
diaphragma - ikiye ayıran, bölen
digitus – parmak
ductus - kanal, tüp
efferens – uzaklaştıran, merkezden götüren,
erector – dikleştirici
facies - yüz, dış yüzey
fascia - zar, örtü
femur - uyluk, uyluk kemiği
fibula - baldır kemiği
foramen - delik
mandibula - alt çene
fossa – çukur
maxilla - üst çene
fovea- sığ çukur
musculus – kas
ganglion - sinir düğümü
nervus – sinir
gaster - mide
nasus - burun
genu – diz
obliquus- eğik
glandula - bez
obtusus - keskin olmayan
mpressio – iz
optic, opticus- görme ile ilgili
incisura - çentik
orbita - göz çukuru
insertio - yapışma yeri
orificium - açıklık, ağız
lamina - levha, tabaka
os – kemik
labium - dudak, kenar
pecten - tarak, dişli yapı
larynx - gırtlak
pelvis – leğen
ligamentum- bağ
porus- açıklık geçit
margo - kenar
orbita - göz çukuru
septum - ara duvarı, bölme
orificium - açıklık, ağız
serratus - dişli
os – kemik
sinus - girinti, boşluk
pecten - tarak, dişli yapı
soma - vücut, gövde
pelvis – leğen
spina – diken
porus- açıklık geçit
substantia - madde, cevher
processus – çıkıntı
sulcus- oluk
protuberantia - yumru
sutura- dikiş
quadriceps - dört başlı
synovia- eklem sıvısı
ramus - dal
tarsus - ayak bileği
recessus - girinti, çıkmaz
tectum - tavan, çatı
regio - bölge
tendo- kiriş
teres – yuvarlak
urina – idrar
thorax - göğüs kafesi
uterus - rahim
trochlea – makara
vagina - kılıf, kın
truncus - gövde
vena - toplardamar
tuber - tümsek, çıkıntı
ventriculus – karın
tuberculum - tümsekcik
vertebra - omur
tuberositas - engebeli çıkıntı
vertex - tepe noktası
turcicus - Türklerle ilgili
vestibulum - giriş, antre
umbilicus – göbek
unguis - tırnak