holistik bakım

Download Report

Transcript holistik bakım

HOLİSTİK (BÜTÜNCÜL)
BAKIM
Öğr. Gör. Dr. Nazike DURUK
Pamukkale Üniversitesi
Denizli Sağlık Yüksekokulu
Hemşirelik Esasları
• Bakımda bütüncül yaklaşım, kültürel, dini,
etik değerlerdir.
• Günümüzde bütüncül sağlık görüşü;
bireyin fiziksel, mental, ruhsal, sosyokültürel bir varlık olduğunu ve her bireyin
diğerlerinden ayrı nitelik taşıdığını kabul
etmektir.
• Geleneksel hastalık kavramlarında ise insanın
bir bütün olarak ele alınmadığı, sadece hasta
olan organına ve hastalığına yoğunlaşabildiği idi.
• İlk defa Hipokrat akıl ile bedenin birbirini
etkilediğini savunmustur. Daha sonra 1926
yılında Kuzey Afrikalı J.Chiristian Smits "holistik"
kavramını ortaya atmıştır. Holistik görüş felsefi
bir anlam taşır ve "bütüncül görüş" anlamına
gelir.
• Hemsirelik, kuram ve modellerini geliştiren
kuramcı hemşirelerden Martha E.
Rogers’a (1914) göre hemşirelik;
• "bireylere bütüncül yaklaşımı savunan,
insanın gelişim ve doğasını inceleyen
humanist bir bilimdir."
Rogers bu bağlamda insan için beş
kavrarsal çerçeve geliştirmiştir
• 1. Bir bütün olarak insan: insanı,
hemşirelik bakımı alan psikolojik, fizyolojik
ve sosyal sistemlere sahip birey olarak,
diğer bir değişle sistemlere sahip bir
makine gibi görmek hatadır.
• Solunum sistemi, dolaşım sistemi, sinir vb.
sistemler yaşayan sistemler olarak
tanımlanamaz.
• İnsan bütün parçalarının toplamından daha
öte bir bütündür.
• Bu bütünlükten dolayı bireyin yaşamı;
yaratıcı, değerlendirici ve dinamiktir.
• 2. Açık sistem olarak insan: Birey ve çevre,
sürekli olarak birbirleriyle enerji ve madde alışverişi içindedir.
• Çevre, bireyin dışındaki her şeyin bir bütünlüğü olarak
tanımlanır.
• Çevre ve insan arasındaki enerji ve madde alışverişi her
ikisinin de “açık sistem" özelliğinde olduğunu gösterir.
• İnsan, bu enerji ve madde alışverişi ile çevresine uyum sağlar.
• Bu da Roy'un "uyum kuramı" ile paralellik göstermektedir.
• 3. Hayatın tek yönlü ve geri dönüşsüz
olması: Bu varsayıma göre birey, hiçbir
zaman daha önceki durumuna ve yaşantısına
dönemez.
• 4. Bireyin özgün bütünselliği: Bireyleri
tanımlayan ve bütünselliği yansıtan onların
kendi özellikleri, nitelikleri, yaşam biçimleri ve
yaşam düzenleridir.
• Bireyin yaşam biçimi, onu tanımlar ve özgün
bütünselliğini yansıtır.
• 5. İnsan, soyutlama, hayal kurma, konuşma
düşünme ve duygusallık yeteneğine
sahiptir: Dünyadaki canlı varlıklardan sadece
insan, evrenin genişliğini kavrayabilen, düşünen
ve hissedebilen tek varlıktır.
• Bu kavramsal modeldeki birbirleriyle ilişkili
elementler, birey ve çevresidir.
• İnsan, bu beş varsayımı temel olarak kullanarak,
yaşam biçimini, bütünselliğini, devamlılığını,
dinamikliğini ve yaratıcılığını uyumlu hale getirir.
• İnsan, kendi bireyselliğini sürdürür ve çevresinden
ayrı soyutlanamaz.
• Birey, hemşirelik hizmetinin bir alıcısı olduğundan,
onun yaşam süreci ve biçimi, hemşirelik
uygulamalarının odak noktasını oluşturur.
• Imogine King, hemşireliğin kavramsal
çerçevesinde insana yönelik olarak beş
kavram üzerinde durmuştur.
• 1. Insan: King insan için üç özellik tanımlar;
insan tepki veren bir varlıktır.
Sosyal bir varlıktır.
Zaman uyumu vardır.
• King ayrıca insanın bu özelliklerinden başka,
 Algılama
 Düşünme
 Duyumsama
 Seçme
 Amaç oluşturma
 Amaca ulaşmak için araç seçebilme
 Karar verme
gibi yeteneklerinden de söz eder.
• King'e gore insan, kendi yaşamını ve
sağlığını etkileyen kendi algılarına göre,
kişiler arası ilişkiler yoluyla sosyal sistem
içinde işlev görür.
•
2. Sosyal sistem: Sosyal sistemi bireyler
oluşturur. Bu sistem içinde davranış örüntüleri,
otorite ve farklı yaş grupları vardır.
•
Sosyal sistem içinde yasayan insanların
davranış biçimlerini o sistemin standartları ve
gelenekleri belirler.
• Örneğin; Eskimo ve bazı Kızılderili
kavimlerinde, yaşlıların yalnız ölmesi için
yerleşim alanı dışına çıkarıp yalnız
bırakılması gibi.
•
3. Kisilerarası ilişkiler: Kişiler arası ilişki
en az iki insan ya da grup arasında belli
bir amaç için etkileşimdir.
•
Hemşirelikte kişiler arası ilişki; algılama,
karar verme, girişim, tepki, etkileşim ve
işin yapılmasına dayanır.
•
4. Saglık: Sağlık, yaşam boyu
organizmanın dinamik durumudur. Bu
durum, günlük yaşamda bireyin iç ve diş
streslere karşı, tüm kaynaklarını başarılı bir
biçimde kullanarak devamlı uyum
sağlaması ile gerçekleşir.
•
5. Algılama: Her bireyin görüş biçimidir.
Görmek istenilen şey, bildiklerimizden ve
neyi görmek istediğimizden etkilenir.
• Insan ve çevre etkileşimi: Roy'a göre çevre
"tüm koşullar, durumlar, çevredeki etkiler,
gelişmeler, bireylerin ya da grupların
davranışlarıdır".
• Roy, insanın çevresiyle sürekli etkileşim
halinde olduğuna inanır.
• Insan, hem çevresinden etkilenir, hem de
çevresini etkiler, çevresinden bilgi ve enerji
alır verir, yasayan bir sistemdir.
• Bireyin çevresiyle olan sürekli etkileşimi içten ve
dıştan gelen değişikliklere karakterizedir.
• Bu değişiklikler önemli ya da önemsiz olumlu ya da
olumsuz olabilir.
• insan değişen dünya içerisinde bütünlüğünü
sürdürmeli ve değişikliklere uyum yapmalıdır. Birey,
içten ve dıştan gelen özelliklerini denge halinde
tutmalıdır.
• Birey, ancak bu şekilde uyum yapilabilir
• Birey içinde bulunduğu ortama psikolojik,
fizyolojik, sosyal yönden uyum yapmaya
çalışır.
• Bunlardan biri tam olmazsa, denge bozulur.
• Bireyin doğuştan getirdiği bazı uyum
mekanizmaları vardır. Örneğin, lokositlerin
vucudu bakterilere karşı koruması gibi.
• Bazı uyum mekanizmaları da edinseldir
• Örneğin, bir yarayı temizlemek için antisepitklerin
kullanılması.
• Bireyin iç ve diş çevredeki değişikliklere uyum sağlama
yeteneği vardır.
• Ancak bireyin bu uyum sağlama yeteneğinde sınırlılıkların
bulunduğunu belirtmektedir
• Bu sınırlılıkları getiren faktörler arasında, bireyin geçmiş
deneyimleri, olayın algılanışı, olaya bakış açısı gibi özellikler
yer almaktadır.
• Uyum süreci bireyin iç ve diş uyaranlara yanıt verdiği süreçtir.
• Birey ve sağlık: Roy'a göre sağlık, bireyin değişikliklere
sürekli olarak uyum, fiziksel, psikolojik ve sosyal bütünlüğünü
devam ettirme surecidir.
• Sağlık ve hastalık, bireyin tüm yaşamı boyunca kaçınılmaz bir
durumdur ve bu durum hemşireliği ilgilendirmektedir.
• Başa çıkma mekanizmaları yetersiz olursa, sonuç hastalıktır.
• Birey sürekli olarak uyum yapıyorsa sonuç sağlıktır. Birey bir
uyarana uyum yaptıkça, bir başka uyarana karşı daima cevap
vermeye hazırdır.
• Uyum: Birey bulunduğu ortama fiziksel,
sosyal ve psikolojik olarak uyum yapar,
bunlardan biri tam olmazsa denge bozulur.
• Roy, bireyin iç ya da dış dünyada oluşan
değişikliklere uyum yapabilmesinde, iki
faktörün önemli olduğunu tanımlamıştır.
Cevresel değişikliklerin derecesi
Bireyin baş edebilme durumu
• Çevresel değişiklikler, ısının değişimi, çevrenin kirlenmesi
gibi durumlardır.
• Çevresel değişimler, bireyin uyum yeteneklerini harekete
geçirir.
• Bireyin baş edebilme durumu, onun uyum yeteneklerini
harekete geçirir.
• Bireyin baş edebilme durumu, onun uyum düzeyini gösterir.
• Her karşılanan uyaran için, bireyin uyum boyutları farklıdır.
Roy'un uyum modelinin sekiz temel ilkesi
1. Birey biyolojik, psikolojik, sosyal yönleri ile bir
bütündür ve bu bütünlüğü korumaya çalışır.
2. Birey açık sistemdir. Değişen çevre ile sürekli
etkileşim halindedir. Bu etkileşme, iç ve dış
uyaranların değişimlerine uyumu gerektirir.
3. Birey uyum için doğuştan ya da edinsel uyum
mekanizmaları kullanır.
4. Sağlık ve hastalık, bireyin yaşamının kaçınılmaz
bölümleridir.
5. Birey çevre değişimlerine, olumlu tepki verecek bir şekilde
uyum sağlamalıdır.
6. Bireyin uyumunu etkileyen faktörler; bireyi baş edebilme
durumu ve çevresel değişiklikierin (bir virusun varligi, isi
degisimleri vb.) derecesidir.
7. Bireyi olumlu cevaba götürecek bir uyaranın, bireyin uyum
alanı içine düşüp düşmemesi, uyum davranışlarını etkiler.
8.Birey dört uyum türüne sahiptir; fizyolojik gereksinimler,
benlik (kendilik) kavramı, rol işlevi, karşılıklı dayanışma.
Bu dört alanda bütünlüğünün tehdit altında olması, bireyin
uyum çabasını gerektirir. Bu dört özellik, birbirine bağlıdır.
Hepsinin bütünleştirilmiş şekli, bireyin bağımlılık bağımsızlık
dengesini oluşturur.
• Hemşirenin, her bir uyum türünde değişiklikle
başetme, ortaya konulan davranışları anlaması için,
doğru bilgilere sahip olması gerekir.
• Hemşire bilimsel bilgisine dayanarak, hastanın uyum
ya da uyumsuzluğu hakkında karar verir.
• Bu kararı hasta ile birlikte verir.
• Roy, hastanın olayla başetmede başarısız
olduğunu fark edecek ilk kişinin hemşire
olduğunu belirtir.
• Uyumlu ve uyumsuz davranışların hemşire
tarafından anlaşılması ve uygun biçimde
desteklenmesi gerekir.
• Hastayı etkileyen uyaranları anlamak hemşire
için çok önemlidir.
• Çünkü hemşirelik aktiviteleri direkt olarak bu
uyaranları değiştirmeye yöneliktir.
• ikinci düzeydeki değerlendirme hemşirenin,
uyum sorunlarının tanımlanmasına yardım
eder.
• Hemşirelik sürecinin bu aşamasına, sıklıkla
hemşirelik tanısı denir.
HASTA KABUK VE
TABURCULUK
SÜRECİ
HASTANIN HASTANEYE KABUL
EDİLMESİ
• Hastaneye kabul, akut bir hastalığın teşhis ve
tedavisi için olduğu gibi kronik bir hastalığın
tedavisi ya da doğum için de olabilir. Hastaneye
yatış hasta ve hasta ailelerinin anksiyete ya da
kriz yaşamalarına neden olabilir.
• Hastane ortamında olma, hastalıkla ilgili korku
ve endişe, kendisine ne yapılacağını, iyileşip
iyileşmediğini bilmeme hasta ve ailesi için
anksiyete nedeni olmaktadır.
• Hasta kabulünde, sağlık çalışanlarının ilk
karşılaşmada sergilediği tavır ve iletişim
kurma biçimi bu endişe ve korkuyu
yatıştırmada önemli bir rol oynar.
Hasta Kabulündeki Amaçlar
Şunlardır.
Hastanın endişesini gidermek ve hastayı iyi
karşılamak
Hastanın kimlik bilgileri ve şikayetleri ile ilgili
ön bilgileri almak
Hastanın kurum oryantasyonunu sağlamak
 Hastanın tanı ve tedavisinin en kısa zamanda
başlamasını sağlamak
Hastanın özel eşyalarının güvence altına
alınması için uygun önlemleri almak
HASTA KABUL ÇEŞİTLERİ
• Planlı Hasta Kabulü
Bireyin yaşamını ve hayati fonksiyonlarını
etkileyen ciddi bir tehlike olmadığı zaman
yapılan kabul işlemidir. Hastaneye
kabul tarihine hasta ve hekim birlikte
karar verir.
Hastaya yapılacak işlemler için hastanın
kendisinden veya yasal vasisinden yazılı onay
alınır.
• Acil Hasta Kabulü
Yaşamı tehdit eden, acil müdahale gerektiren
durumlarda yapılan hasta kabulüdür. Acil
kabullerde ilgili formlar hastanın durumu iyi
ise hasta tarafından ya da aile üyeleri/
yakınları tarafından doldurulur.
Uygulanacak işlem için yazılı onay alınır.
HASTA KABUL İŞLEMLERİ
• Hastaneye kabul işlemi, hastanede tedaviye
gerek duyan hekimin, üzerinde hasta adı,
soyadı, tanısı, kabul edileceği servisin yazılı
olduğu bir belgeyi imzalaması ile başlar.
Kabul Ofisi’nde çalışan tıbbi sekreter hastanın
hastaneye kabul işlemlerini yapar. Bu süreç,
servise hemşire tarafından hastanın kabulü ve
odasına yerleşmesi ile son bulur.
• Hastanın kabulü sırasında tıbbi ekibin
sorumlulukları birbirinden farklı ve birbirini
tamamlar niteliktedir. Bu sorumluluklar şu
şekilde sıralanabilir.
Hasta Kabulünde Hekimin
Sorumlulukları
Hekim, tıbbi tedavinin başlatılmasından
doğrudan sorumludur. Ayrıca hekim;
• Anamnez alma,
• Fiziksel muayene yapma,
• Tedavi,
• Tanı testlerini yazılı olarak belirleme gibi
tedaviye yön verecek girişimleri planlama
sorumluluğuna sahiptir.
• Hastanın servise kabulü ile tıbbi tedavisi
başlar. Her hastanın tıbbi tedavisi kendine
özgüdür. Bu nedenle tedavi planı hekim
tarafından gerçekleştirilerek gerekli
istemler hasta dosyasına kayıt edilir.
Hasta Kabulünde Tıbbi Sekreterin
Sorumlulukları
Tıbbi sekreter hastaların hastaneye kabul ve
dosya işlemlerini yapma ile tıbbi, idari ve
istatistiksel dökümanları hazırlama bilgi ve
becerisine sahip kişidir. Tıbbi sekreterin
sorumlulukları şunlardır;
•
•
•
•
Hasta randevularını düzenlemek,
Hastaya yatış ile ilgili ön bilgi vermek,
Hasta dosyasını açmak,
Hastaya kurum içinde kullanacağı tanıtım kartı
hazırlamak,
• Hasta dosyasının hasta kabulden servise
transferini sağlamak,
• Hasta kayıtlarını tutmak,
• Taburculuk sırasında hasta çıkış
evraklarını hazırlama,
• Hastanın taburculuk işlemlerinin ardından
hasta dosyasının uygun şekilde
arşivlenmesi ve güvenli şekilde
saklanmasını sağlamaktır.
Hasta Kabulünde Hemşirenin
Sorumlulukları
• Sağlık kuruluşunda,
hasta bireyin ilk karşılaştığı
kişilerden birisi hemşiredir.
• Hemşire, hastanın
kabulünden başlayarak
bakımı ve taburculuğa
hazırlanmasında anahtar
rol oynar.
• Hasta kabulünde
hemşirenin sorumlulukları
beş başlık altında
toplanabilir.
a. Hasta Kimliğinin Saptanması
• Hasta kimliğinin doğru bilinmesi karışıklıkları ve
yanlışlıkları önlemeye yardımcı olur. Dosyada
olan ve ayrı ayrı amaçlar için kullanılacak tüm
kayıt formlarında hastanın kimlik bilgileri açık
olarak yazılmalıdır. Hastanın adı, soyadı, ev ve
iş adresi, ev-iş-mobil telefonu ve hastanın
herhangi bir yakınının telefon numarası ve ev
adresi kaydedilmelidir.
Hasta acil olarak gelmişse ve kimliği
saptanamıyorsa;
• Hastane yönetimi tarafından polise haber
verilerek, hastayı getiren kişilerden bilgi
almaya çalışılır.
• Hastanın üzerinde taşıdığı kimlik, cep
telefonu vb. araçların yardımıyla
yakınlarına ve kimlik bilgilerine ulaşmaya
çalışılır.
b. Fizik Muayene Yardım
• Fizik muayene, hastanın baştan ayağa tüm
sistemlerinin muayene eden kişinin
duyuları ile ya da çeşitli araçlar yardımı ile
muayene edilmesidir.
• Hemşire hasta kabulü sırasında hekim fizik
muayeneyi gerçekleştirirken, hasta ve
hekime yardım etmekten sorumludur.
Hemşire fizik muayene sırasında
şunlardan sorumludur:
• 1. Ortamın hazırlığını yapmak;
Gerekli araç ve gereci kullanıma hazır hale
getirir.
Oda sıcaklığı, paravan, ışık gibi fiziksel
çevre koşullarını ayarlar.
2. Hastanın hazırlığını yapmak;
Hastanın özel muayene giysisini
giymesine yardım eder.
Hastaya muayenenin özelliğine uygun
pozisyon verir, mahremiyeti sağlar.
Endişe ve gerilimi azaltmak ve iş
birliğini sağlamak için gerekli bilgileri
verir.
c. Tanışma ve Oryantasyon
• Hasta ve ailesi kliniğe geldiğinde çoğu zaman
hastalık ve hastane hakkında pek fazla bilgiye
sahip değildirler. Bu nedenle kendilerini
huzursuz hissederler ve korku duyarlar.
Hemşire, hasta ve ailesinin temel
gereksinimlerinden birinin kendini rahat
hissetmek ve kabul edilmek olduğunu bilmeli ve
gereksinim doğrultusunda hasta ve ailesini
karşılamalıdır.
• Tanışma aşaması karşılıklı iletişimin
başladığı ilk aşamadır. Olumlu diyaloğun
başlatılması ve sürdürülmesi hasta ve
ailesinin ortama ve tedaviye uyumunu
hızlandırır.
• Hemşire kendini tanıtarak oryantasyon
aşamasını başlatmalıdır. Bu arada hastaların
kendilerine isimleri ile hitap edilmesinden
hoşlandıkları, kendilerini isimleri kullanılınca
daha değerli hissettikleri unutulmamalıdır.
• Hemşire hastaya hastane düzeni, yatacağı
birimdeki sınırlamalar ve haklarından söz
etmeli, hastane yaşamına ilişkin diğer
sorumluluklar ve kendisinden beklenenleri
de anlatmalıdır.
• Anlatımlar yapılırken hastanın günlük
kullandığı dildeki kelimelerin
kullanılmasına dikkat edilmelidir.
• Benzer hastalığı olan hastalarla yeni gelen
hastanın tanıştırılması, hastaya hem
yalnız olmadığı duygusunu verir hem de
hastaneye olan uyumu kolaylaştırır.
• Hastanın hastaneye uyumunu
kolaylaştırmak için hastaya aşağıdaki
bilgiler verilmelidir.
 Odasını ve yatağının yeri
 Banyo ve tuvaletin yeri
 Çağrı zilinin yeri ve hangi durumlarda kullanılması
gerektiği
 Hemşire deskinin/odasının yeri, nöbetçi doktor
odasının yeri
 Hekimin vizit saatleri
 Kahvaltı ve yemek saatleri, varsa yemek salonunun
yeri
Ziyaret gün ve saatleri
Aile ve arkadaşları ile nasıl haberleşebileceği
Gazete ve dergileri nasıl temin edeceği
Dinlenme salonunu nasıl kullanacağı
Yanında bulundurması gereken kişisel eşyalar
(diş fırçası-macunu, su-çay bardağı, kaşık vb.)
 Eşyalarını üniteye nasıl yerleştireceği
• Hasta ve ailesine tüm bu bilgileri içeren bir
broşürün verilmesi oryantasyon açısından
yardımcı olur.
• Nöbet değişimlerinde nöbeti devralan
hemşire ile hastanın tanıştırılması
önemlidir.
d. Hasta Ünitesinin Düzenlenmesi
• Hastanın hasta ünitesinde kullanacağı yer kısıtlıdır.
Bu nedenle fazla eşyalar hasta ailesine teslim
edilmelidir. Özellikle değerli eşyalar (mücevher,
saat,para) hasta ailesine imza karşılığı teslim edilmeli
ya da güvenli bir yere (kasa) konulmalıdır.
• Hasta yakınlarının kıymetli eşyaları teslim almadığı
durumlarda hastane yönetimi eşyaları tutanakla
tespit ederek, güvenli bir şekilde emanete almak
durumundadır. Emanetler hasta taburcu olurken yine
teslim tutanağı ile hastaya iade edilir.
e. Hasta Bakımının Planlanması
• Hastayı değerlendirebilmek için bilgi toplamak
gerekir. Bu bilgiler gözlem ve görüşme yoluyla
toplanır. Bilgi toplama aracı olarak ‘Hasta Tanılama
Formu’ kullanılır. Bu form hasta servise alındıktan
sonra 24 saat içinde doldurulmuş olmalıdır.
Kurumlara göre değişiklik gösteren formlar hastanın
özgeçmişi, soy geçmişi, alışkanlıkları, alerjileri,
aktivite düzeyi, şuur durumu gibi bilgileri içerecek
şekilde olmalıdır.
• Elde edilen bilgiler doğrultusunda hasta bakım planı
planlanır ve uygulamaya başlanır. Hasta servise
kabul edildiği andan itibaren taburculuk planının da
başlatılması gerekir.
HASTANIN TABURCU EDİLMESİ
• Hastanede kalış süresi hastalığa ve hastaya
göre değişmekle birlikte genellikle hastalar
kendi bakımlarını evde sürdürebilecekleri
duruma geldiklerinde yani nekahat (iyileşme)
evresinde taburcu edilir.
• Hastanın hastaneden ayrılabilmesi ve bakımını
evde devam ettirebilmesi için sistemli bir
yaklaşımla hastanın hazırlanmasına
‘Taburculuk Planlaması’ denir.
• Amerikan Hemşireler Birliği (American Nurses
Association) ise taburculuk planlamasını;
• ‘Hastayı kendi kendine, aile üyeleri ya da
organize bir sağlık bakım sağlayıcısı
tarafından bakılmak üzere bir sonraki bakım
aşaması için hazırlamak ve bu aşama için
gerekli düzenlemelerin yapılmasına yardımcı
olmak için tasarlanmış bir süreç’ olarak
tanımlamıştır.
• Taburculuk planlaması hasta bakımının önemli
bir öğesidir. ‘Bakımın devamlılığı’ olarak
adlandırılan bu planlamada hastanın mümkün
olduğu kadar bağımsız olmasını sağlayacak
hizmetler sunulur.
Taburculuk planlamasının
amacı
• Hasta ve ailesine evde devam edilecek bakım
ve işlemleri öğretmek
• Hastanın evde bakımı sırasında yaşayacağı
korku ve endişeleri gidermek
• Evde hasta ve ailesi tarafından devam
ettirilecek bakım ve tedavinin eksiksiz
sürdürülmesini sağlamak ve hastanın hastalığı
üzerindeki denetimini arttırmaktır.
Taburculuk planlaması birçok
disiplinin içinde yer aldığı bir süreçtir
Taburculuk planlaması, yatış kararı
verildiği andan itibaren başlatılmalıdır
Taburculuk planlamasında hemşirenin
görevi, verilecek hizmetleri hasta için
en yararlı olacak şekilde koordine
etmektir.
TEŞEKKÜRLER