KARNE KOKUSU - Öznur Sevener

Download Report

Transcript KARNE KOKUSU - Öznur Sevener

KARNE KORKUSU
ÖZNUR SEVENER (PSİKOLOJİK DANIŞMAN)

Ders notları tamamlanıp okul idaresine teslim
edildikten sonra notların derecesine bakılmadan bir
karne heyecanını tüm öğrenciler yaşarlar. Bazı
öğrenciler karnelerini alıp eve götürürlerken kaygı ve
korkuya düştüğü görülmektedir. Araştırmalarda bu
durumu pekiştirmektedir. Bu kaygı anne ve babanın
göstereceği tepkiden kaynaklanmaktadır. Ailelerin
tutumları da farklılıklar göstermektedir. Kimi aileler
katı durum sergilerken kimileri vurdum duymaz,
kimileri anlayışla, kimileri de aşırı kaygılı davranır.
Aileye göre
başarılı
öğrenci
Aileye göre
başarısız
öğrenci
Başarılı
öğrenciye
göre aile
Başarısız
öğrenciye
göre aile
Neşeli
Kolay uyar
Hırçın
Sosyal,
girişken
Mantıklı
İyimser
Durgun
Uysal
Öfkeli
Uyumsuz,
çekingen
Duygusal
Kötümser
Neşeli
Sosyal
Koruyucu
Arkadaşça
İyimser
İşbirlikçi
Huysuz
Sosyal
olmayan
Koruyucu
Arkadaşça
olmayan
Kötümser
Anlayışsız

1-) Karne alan çocuğun psikolojisi
nedir?
Okul çocuğu bir değerlendirme ve
sonuçla karşı karşıya olduğunun
bilincindedir. Bunun gerginliğini
yaşamaktadır. Sınav kaygısı yaşayan
çocuk gibi. Bu çocuk da bu dönemde
başarısız karne ile 'kötü evlat', 'aptal
çocuk' gibi birtakım değerlendirmelere
maruz kalacağı kaygısını yaşıyor.

Karne ve diploma, bir emek
sonucunda zahmetle elde ediliyor.
Aileler ve yakınlar da almış gibi
oluyorlar. Devamsızlığı olan, çalışmayan,
notlarından emin olmayan çocuk için
karne alma adeta bir kabus.

2-) Karne korkusu çocukta kendini
nasıl belli ediyor?
Karne korkusunun artması baskıcı ve
otoriter ailelerde yoğun olarak
yaşanmakta. Çocuk o baskıdan
korktuğu, çekindiği için yüksek kaygı
yaşıyor. Buna bağlı olarak karnede not
değiştirmeye hatta intihara varan
olumsuzluklar yaşamakta.

3 - Bu kabus kendini nasıl gösteriyor?
Çocuğun kapasitesi vasat, ailenin beklentileri çok
yüksekse sorun çıkıyor. Çocuk elinden geleni yapsa
da, çok başarılı olamadıysa aile bundan dolayı çocuğa
kızıyor, onu kınıyor. Bir başka durum da çocuğun
kapasitesi iyi ancak, aile ilgisizse ortaya çıkıyor. Bir de
kapasitesi olan ama bir şekilde tembellik yaptığı için
kötü not getiren ve bunun karşılığında ailesinden
tepki gören çocuklar var. Aileden istediği tebriği
alamayan, duygusal ihmale uğrayan çocuk, üzülür ve
güven problemi yaşar. Bu ilerde ortaya çıkacak
değişik sorunlara yol açar.

Notları kötü olan ve bu yüzden intihara
teşebbüs eden çocuklar da var.
Özellikle okul başarısızlığı, yalnızlık, arkadaş
ilişkilerinde başarılı olamama, küçük düşme gibi
sebepler intiharlar için tetikleyici oluyor.
Depresyon, manik depresif ve şizofreni gibi pek
çok ruhsal hastalığın ilk patladığı dönem, bu
dönem. İntihar teşebbüsleri, genellikle okul
dönüşü saatlerinde eve geldiklerinden bir süre
sonra ya da yolda oluyor.

İntihara teşebbüs eden çocukların
kaygıları neler oluyor?
'Ben bu karneyi anne ve babama nasıl
göstereceğim' diye düşünüyor. Yüksek
düzeyde başarısızlık kaygısı yaşayan
çocuk, baskıcı bir aile ortamında yaşama
sevincini yitirme noktasına geliyor.

Çocuk hakarete uğruyorsa, gururu
inciniyor. Henüz benlik, kimlik duygusu
oturmadığı için, intihara kadar giden
davranışları gösteriyor. Maalesef her yıl
karne dönemlerinde bunu yaşıyoruz.
KARNE NEYİN GÖSTERGESİDİR?

Karne aslında çocuğun başarısından
ziyade derslerindeki bazı eksikliklerinin
olduğunu göstermek için öğrenciye ve
veliye verilen bir uyarı belgesidir.
Çocuğun, ilgi, yetenek, zeka ve hayat
okulundaki başarısının bir göstergesi
değildir. Ünlü fizikçi Einstein’ı deli diye
okuldan kovmamışlar mıydı?

Karne öğrenciye verildiği gibi aynı
zamanda aileye de verilmektedir. Karne,
ailenin bir senelik ana-babalığının nasıl
olduğunu da göstermektedir.

Ailelerin en büyük sorumluluğu hayatı
seven, insanları seven, sorumluluk
almayı seven,başarının peşinde koşan
kendini gerçekleştirme basamaklarını
hızla çıkan bir çocuk yetiştirmektir.

Anne-babalar çocuğunun
başarısızlığından şu araştırmaları
yapmalı şu soruları kendilerine
sormalılar
Anne-babalar çocuğunun başarısızlığından
şu araştırmaları yapmalı şu soruları
kendilerine sormalılar
Çocuğun
işitme ve görme
problemi var mı ?
Dikkatini
Algılaması
,zeka seviyesi ne?
yönleri daha iyi
(matematik mi sözel mi
,pratik zekası mı
ön planda

toparlayabiliyor mu?
Hangi
Çocukla
yıl boyu ne
kadar ilgilendik?
Çocukla
iletişim kurarken "kalk dersini
yap,fazla tv izleme ,bilgisayara aşırı
takılma,sokakta çok kalma" şeklinde hep
emir mi verdik?






1) Çocuğun işitme ve görme problemi var mı ?
2) Dikkatini toparlayabiliyor mu?
3) Algılaması ,zeka seviyesi ne?
4) Hangi yönleri daha iyi (matematik mi sözel
mi ,pratik zekası mı ön planda? )
5) Çocukla yıl boyu ne kadar ilgilendik?
Çocukla iletişim kurarken "kalk dersini yap,fazla
tv izleme ,bilgisayara aşırı takılma,sokakta çok
kalma" şeklinde hep emir mi verdik?


Şunu unutmamalıyız ki; karne, çocuğun başarısı
olduğu kadar aynı zamanda öğretmenin ve siz anababaların da başarısıdır. Çünkü, yapılan bilimsel
araştırmalar, çocuklardaki okul başarısızlığının en
önemli nedenlerinden birinin de uygun olmayan aile
ortamını göstermektedir.Çocuğun gereksinimi olan
aile içindeki mutlu ve huzurlu ortam
sağlanmalıdır.Ana babanın mutsuz olduğu,
beklentilerin farklı olduğu bir ortamda çocuğun
mutluluğunu beklemek ne kadar doğru olur.

*Çocuğun karnesindeki notlarının düşük
olmasında babanın evden uzakta olması
veya babanın ilgisizliği büyük önem
taşımaktadır. Çocuk-anne ilişkisi bir
zaman sonra duyarsız hale gelmektedir.
Bu noktada baba otoritesine ihtiyaç
duyulmaktadır. Ancak baba otoritesi
azarlayan değil, destekleyen olmalıdır.
Yani babanın ilgisi ve kontrolü çok
önemlidir.

*Aile içindeki huzursuzluk çocukların
karnelerini olumsuz yönde
etkilemektedir. Çocuğun gereksinimi
olan aile içindeki mutlu ve huzurlu
ortam sağlanmalıdır. Ana-babanın
mutsuz olduğu bir ortamda çocuğun
mutluluğunu beklemek ne kadar doğru
olur. O açıdan karneyi elinize aldığınızda
birazda bu açıdan bakmaya çalışın.

*Çocuğunuzda dikkat bozukluğu veya
dikkat eksikliği diye adlandırılan bir
problem söz konusu olabilir. Bu durum
çocuğun dersi dinlemesini ve ders
çalışmasını engellemekte ya da
azaltmaktadır. Öğretmen aile işbirliği
yapılarak durumun farkına varılmalıdır.

*Çocuğa çok küçük yaşlarda ufak tefek
sorumluluklar verilmelidir ki çocuk okul
çağına geldiği zaman ders çalışma
sorumluluğunu alabilsin. Bu konuda
ana-babalar bazen çok koruyucu
olabilmektedir.

*İlköğretimin sonlarına ve lise yıllarına
doğru ergenlik döneminden dolayı,
çocuklarımız geçici bir sorumluluk
eksikliği yaşayabilmektedir. O güne
kadar karnesi çok iyi gelen çocuğun
birden bire karnesinde düşük notlar
belirlemeye başlayabilir. Bunun
ergenliğe ilişkin bir dönem olduğu
bilinmeli ve çocuğa ona göre
yaklaşılmalıdır.

*Kendisiyle barışık ve kendisine güvenen
çocukların karneleri, genellikle öğretmeni ve
aileyi mutlu eder. Bu çocukların annebabalarının, çocuklarının kapasitelerini
zorlamadıkları ancak destekledikleri, küçük
yaşlardan itibaren çocuklarına sorumluluk
vermeye başladıkları, aile içi huzursuzlukların
çok fazla yaşanmadığı, notlar düştüğü zaman
çocuğu azarlamak yerine iletişim kurmayı
seçtikleri ve çocuklarına nitelikli zamanlar
ayırdıkları gözlenmektedir

*İlköğretim altıncı sınıfta ve lise birinci
sınıflardaki çocuklarımız geçici bir uyum
dönemi yaşadıklarından dolayı bu uyum
dönemleri karnelerine
yansıyabilmektedir. Çünkü yeni bir
ortama girmekte ve derslerine değişik
öğretmenler gelmektedir. Özellikle bu
sınıflarda okuyan öğrencilerin aileleri bu
konuları da göz önünde
bulundurmalıdırlar.

*Başarısızlığa yol açan nedenleri birlikte
belirlemeye çalışın. Başarısızlığın
kökeninde aile hayatının düzensizliği, TV
izleme, anne baba geçimsizliği
bulunabildiği gibi, okul hayatı, fizyolojik
rahatsızlık, zihni kapasite ya da
duygusal sorunlardan kaynaklanabilir.

. Çocuğunuzun karnesiyle ilgili
duygularınızı,çocuğunuzun kişiliğini
incitmeden net bir şekilde anlatın. Onun
başarılı olabilmesi için onun arkasında
olduğunuzu ona hissettirin.

. Kesinlikle çocuğunuzu suçlayıp yargılamayın.
3. Ona kesinlikle tembel,tavuk,geri zekalı gibi
isim,lakap takmayın.
4. Seni kaportacıya işçi olarak göndereceğim,
okuldan alacağım gibi tehditler savurmayın.

. Onu eleştirip, emirler vermeyin.
6. Çocuğunuzu arkadaşlarıyla,kardeşleriyle,
komşularınızla kıyaslamayın. O herkesten
farklı kendine benzeyen bir bireydir
unutmayın.
7. Çocuğunuzu kesinlikle aşağılamayın hele
arkadaşlarının yanında buna hiç kakışmayın.
Onun kendine olan güven duygusunu
zedelemiş olursunuz.

8. Çocuğunuza devamlı cezalandırma,
bağırma gibi davranışlarla yaklaşmayın.
9. Çocuğun kendi karnesiyle ilgili anlattıklarını
dinleyin. Onun düşüncelerine önem verin.
10. Her ana-babanın çocuklarıyla ilgili bazı
beklentileri vardır. Bunları onunla konuşun.

11. Çocuğunuzun karnesi zayıf olabilir. Ona açık bir
kapı bırakın, kendini affettirebilmesi için bir yol
gösterin.
12. Çocuğunuzun ders başarısızlığının giderilebilmesi
için beraber çözüm yolları arayın.
13. Çocuğunuzun zayıfı var diye ona yaz tatilini zehir
etmeyin, dinlenmesine fırsat verin. Ancak
eksikliklerini gidermek için onunla beraber uygun bir
plan yapın ve bunu uygulayın.

14. Çocuğunuza karnesinin iyide olsa
kötüde olsa sizin onu seveceğinizi ve
onun arkasında olduğunuzu ona
hissettirin.
SÖZ
Çocuktan başarı beklerken
onun kapasitesini de bilmek gerekir.
Yersiz kıyaslamalar
olumsuz sonuçlar doğurabilir.

Karne almadan önce veya sınavlar
öncesinde çocuklarımızı rahatlamalıyız
onları anlamsız bir yarışın içine
sokmamalıyız. İyi puan alırsa, karne çok
iyi olursa değerli, yoksa değersiz gibi bir
anlayışla onlara yaklaşmamalıyız

Başarıların yanında başarısızlıklarında
olabileceğini onlara anlatmalı ve kabul
ettirmeliyiz. Engellere ve zorluklara
dayanma gücü kazandırmalıyız.Aşırı hırs
ve başarı tutkusunun insanı bir çok
değerden uzaklaştırabileceğini
anlatmalıyız. Başta ebeveynler olarak
bizleri buna inanması gerekir.
söz
Unutmayın ki hatalar ,
gelecekteki başarıların
altyapısını oluşturur.
Tabi ki ders alınırsa...

1. Öncelikle, başarısızlığın utançla
karşılandığı ortamda, güçlüklerin
üstesinden gelinemez. Bunu bilmemiz
gerekiyor. Ana-babaların bu konuda
yapabilecekleri ilk şey, çocuğun
başarısızlığını aile içinde utanç verici bir
durum değil de, çaba gösterince
aşılacak bir engel olarak kabul edildiğini
anlamalarını sağlamağa çalışmaktır.

2. Karnedeki başarısız notlara dayanarak
çocuğunuzu hiçbir zaman katı bir dille
suçlamayın. Onlara lakap takmayın,
eleştirmeyin, alay ederek aşağılamayın. Yine
aynı şekilde kardeşleri veya komşu çocukları
ile asla kıyaslamayın. Fiziksel şiddet gibi
davranışlardan kesinlikle kaçının. Onların iki
haftalık tatilini kısıtlamayın. Çocuğunuzun
karnesiyle ilgili duygularınızı, çocuğunuzun
kişiliğini incitmeden açık ve sade bir şekilde
anlatın.

kardeşi, arkadaşı ve komşu çocukları ile
kıyaslamayın. Bu çocukların hoşuna
gitmeyen bir davranıştır. Çünkü her
çocuğun kapasitesi farklıdır.
Çocuğunuzu olduğu gibi kabul edin ve
onların kapasitesi dışında,
başaramayacağı şeyleri beklemeyin.
Başardığı işleri örnek gösterip, diğerini
de başarabileceğini belirtin.

4. Çocuğunuza her zaman güvendiğinizi
ve yanında olduğunuzu hissettirin.
Zaman zaman, "ben sana güveniyorum,
eminim bunu da başaracaksın..." gibi
Destekleyici cümleleri kullanın.

5. Onun var olabilecek sorunları ile
yakından ilgilenin. Kendinizi onun yerine
koymaya veya onun yaşında
yaşadıklarınızı hatırlamaya çalışın.
Çocuğunuzun karnesiyle ilgili
duygularını dikkatle dinleyin. Bu konuda
kendi beklentilerinizi ifade ederek
çocuğunuza kendini affettirme yolunu
gösterin.

6. Neden okuması gerektiğini anlatın. Geçer
not almak için değil, öğrenmek için çalışması
gerektiği üzerinde durun. Bilgilerini okul dışı
yaşamda da kullanabileceğini anlatın. Onu
tatil döneminde, başarısız derslerini
düzeltmesi için birlikte çözüm üretmeye teşvik
edin. Birlikte bulduğunuz çözüm yolları için
harekete geçin. Aynı şekilde çözüm yollarının
işleyip, işlemediğini izleyin. Kısacası birlikte
amaç belirlemeye çalışın.

7. Boş zamanlarını etkin bir biçimde
değerlendirmesi için teşvik edin.
Alternatifleri belirleyin ve seçeneklerden
yararlanması için onu yönlendirin.
Gerektiğinde ilgileri doğrultusunda
birlikte bir şeyler yapın. Maça gidin,
tiyatro ve sinemaya gidin. Ama bilsin ki
derslerini de yapması gerekmektedir.

8. Siz ana-babalar ders çalışma ile ilgili
çocuğunuza örnek olun. Unutmayın ki
sizler çocuğunuz için en önemli
örneklersiniz.

9. İyi notlarının yanında zayıf notlar
almasının da normal olduğunu ve bu
durumu çalışarak durumunu
düzeltebileceğini açıklayın.

10. Paniğe kapılmadan başarısızlığın
nedenlerini araştırın. Çocuklarınızla
birlikte ortak çözüm arayın. Onlara
güvenerek, yakın ilgi göstererek olumlu
özelliklerini destekleyin

11. Siz ana-babalar her şeyden önce
çocuğunuzu tanımalısınız. Ona
güvenmelisiniz. Karnedeki notlarının
sizlerin onlara sevgi düzeyinizi belirleyen
rakamlar olmadıklarını hissettirmelisini.

12. Okul ve öğretmenlerle ilgili
görüşlerinizi çocuğun yanında
tartışmayınız

Ancak pes ettiğinizde yenilmişsiniz
demektir. Başarı kadar
başarısızlıklar da doğaldır.
Bu durumu kabul ettiğinizde sorunlara
daha uygun çözümler bulabilir, daha
uygun önlemler alabilirsiniz.
Her başarısızlık daha sonraki başarılar
için bir yol göstericidir, bir uyarıdır.

Kendi kendinizin en iyi dostu olun derslerinde
istediği başarıyı gösteremeyen bir öğrenci ?çok
aptalca hatalar yaptım , derslerimi
başaramadım , ben başarısız bir öğrenciyim ?
gibi öğrencinin kendisini kötü hissetmesine
neden olabilecek ifadeler yerine ?bazı hatalar
yaptım ve bunları düzelteceğim, derslerimde
iyi bir sonuç bekliyordum ancak ikinci dönem
çalışarak daha iyi bir sonuç elde edeceğim, bu
dönem istediğim başarıyı gösterememiş olmam
benim başarısız bir öğrenci olduğumu
göstermez? gibi daha umut dolu ifadeleri
kullanabilirler.
öğrencilere

Her başarısızlık yeniden
değerlendirmeyi gerektirir. Bu
değerlendirme de eksiklerinizi
görmenizi, eksikleri gidermek için
yeni planlamalar ve çalışmalar
yapmanızı sağlayarak sonuçta
başarıya ulaşmanızı sağlar.eğer
eksiklerimizi göremezsek , tekrar
aynı durumla karşılaşabiliriz.
Sorumluluğu üzerinize alın .
Sorgulama yapmak için ilk yapılması
gereken , sorumluluğu üzerinize
almaktır.
Derslerinde başarılı olan öğrenciler
ile başarısız olan öğrenciler üzerinde yapılan
bir araştırmada başarılı öğrencilerin
başarılarından dolayı kendilerini sorumlu
hissettikleri, başarısız olan öğrencilerin ise
sorumluluğu kendi dışlarında aradıkları
bulunmuştur. İyi bir sorgulama ile derslere
hazırlık döneminde hangi alanlarda
eksiklerinizin olduğunu tespit edebilir ve bu
eksiklerinizi gidererek başarılı olabilirsiniz.

söz
söz
Karne "kötüyse“ bu her zaman
çocuğun başarısız,kötü olduğu
anlamına gelmez.
Okul yönetiminin ve öğretmenlerin
tavrı nasıl olmalı ?

Her çocuk aynı zekâ özelliğine sahip
olmadığı için öğretmenin hoşgörülü
olması lazım. Öğrencinin başarılı olduğu
noktaları deşifre ederek başarısız olduğu
noktaları aşması yolunda destek
vermesi gerekir.
ÖĞRETMENLERE
ÖNERİLER


1-Öğrencilerinizi kolejlere ya da Anadolu
liselerine hazırlamak yerine, onları yaşama
hazırlayın ve öncelikle öğrenmeyi sevdiriniz.
2-Öğrencilerinizi ayrı ayrı tanıyarak, onları
farklı sosyo- ekonomik ve kültürel
dünyalardan gelen, farklı potansiyellere sahip
bağımsız bireyler olarak kabul
ediniz.değerlendirmelerinizi bu ölçülere göre
yaptığınız takdirde “kıyaslama” yanılgısına
düşmezsiniz.



3-Öncelikle davranış bozukluğu veya uyum
sorunu gösteren öğrencilerinizin sorunlarıyla
meşgul olunuz. Ancak bu takdirde sınıfınızda
başarılı bir öğrenme ortamı oluşturulabilir.
4-Öğrencilerinize yönelttiğiniz “beklenti
düzeylerinizin” farklı olmamasına, çeşitli
etkenlere bağlı olarak onlara değişik
yaklaşımda bulunmamaya özen gösteriniz.
şunu biliniz ki sözlü olmasa da beden dilinizle
tüm davranışlarınız öğrencilerin tamamı
tarafından dikkatle izlenmekte ve
değerlendirilmektedir.


5-Başarısız öğrencilerinizin başarabileceği bir “konu”
ya da “etkinlik” bulunuz. Başarması ve arkadaşlarıyla
paylaşması için onu destekleyiniz.başardıktan sonra
da övgü ve takdiri ihmal etmeyiniz. Burada önemli
olan çocuğa “başarının tadını” aldırmaktır. “başarılmış
eylem” bireyi yeni başarılar için motive eder. Bunun
için tetiğin bir biçimde çekilmesi gerekir.
6-Başarısız öğrenciyi, sınıf içinde aşağılamak ve
dışlamak onu hiçbir şekilde başarıya yöneltmez. Tam
tersine “başarısızlık kaygısı”nın pekişmesini sağlar.