Transcript dosyayı indir
DUYUM – ALGI
“Orada olmayı” sağlayan bilişsel işlevler Prof Dr Süheyla ÜNAL
Duyum
Çevremizdeki enerji değişikliklerinin yani uyaranların sinir akımı haline dönüştürülerek beynimize ulaştırılmasına duyum denir Duyu organlarımızda belirli bir enerji türüne duyarlı olan reseptörler aracılığı ile kaydedilen uyaranlar lifler yoluyla nöron adı verilen sinir hücresine aktarılırlar
reseptör transdüksiyon Periferik SS SSS Uyaran Örn.Görme photon—photoreceptor—other retinal neurons— optic nerve/chiasm/tract—lateral geniculate nucleus— optic radiations—primary visual cortex
Duyunun algıya dönüştürülmesi
Nöronlar kendilerine aktarılan uyarıyı aksiyon potansiyeline dönüştürerek, paralel yollar aracılığı ile birincil duyusal kortekse iletirler Her bağlantı sadece bir duyu modalitesi taşır Her duyusal modalite farklı bir nöral sistem aracılığı ile birincil kaynağından sırasıyla spinal kord, beyin sapı, talamus ve serebral kortekse ulaştırılır
Duyunun algıya dönüştürülmesi
Unimodal alanlar multimodal duyusal bağlantı alanlarına projekte olur. Burada birden fazla duyu modalitesi birleştirilir.
– Görmede hareket, derinlik, şekil ve renk gibi birbirinden bağımsız değişkenler tek bir algıda birleştirilir
Duyunun algıya dönüştürülmesi
Uyaranların farkına varmamızı sağlayan primer duyu korteksleri ve asosiyasyon korteksleri; amigdala, hipokampus gibi limbik bölgeler ve ön insula, ön singulat, mediyal prefrontal gibi paralimbik bölgelerle ilişki içerisindedir
Duyunun algıya dönüştürülmesi
Amigdala içerden ve dışardan gelen uyarıların duygusal ve motivasyonel yükünü belirlemekte ve değerlendirmektedir Hipokampus bu değerlendirme sürecinde daha çok bağlamdan sorumludur Değerlendirme hiyerarşisinde daha üst seviyede mediyal ve orbital prefrontal bölgeleri, ön singulatı içeren paralimbik korteks yer alır. Bu bölgeler duygusal tepki verebilme becerisini düzenlemektedirler.
Duyunun algıya dönüştürülmesi
Bu değerlendirme bölgelerinden gelen bilgi ventral striatumda bir araya gelmekte ve buradan talamus aracılığı ile tekrar kortekse, ilgili asosiyasyon bölgelerine gönderilmekte, ayrıca dorsal bazal ganglionlar da bu süreci kontrol ederek talamus aracılığıyla davranışı etkilemektedir (Rolls 1994)
Bilgi İşleme Süreci
LONG TERM MEMORY Declarative Knowledge - Simple Facts - Context Schema Procedural Knowledge -Primitive Actions -High-Level Plans (RAPS) Simple Facts Central Executive WORKING MEMORY Visual Spatial Agenda Manager Phono logical
INPUT Perception/ interpretation Visual Auditory Eyes Ears Proprio Effectors
ATTENTION Plan Interpreter
OUTPUT/ACTION Motor Control Hands Feet Articulation Head Eyes
Gestalt psikolojisine göre algı
Beyin duyumları geçmiş yaşantıların ışığında ve sinir ağlarının düzenleyici mekanizmaları (seçme, çarpıtma, boşlukları doldurma gibi) doğrultusunda organize ederek dünya hakkında bazı varsayımlar geliştirir Bu varsayımlar arasında en olası tanım için maksimum olasılık ilkesine göre karar verir
Gestalt psikolojisine göre algı
Beyin en olası tanım için görüntü parçacıklarını “iyi bir şekil” oluşturacak şekilde bazı ilkeler doğrultusunda düzenler.
Bu görüşe göre “bütün kendisini oluşturan parçalardan daha öte bir şeydir” Gördüğümüz şey, nesnenin özelliklerinden çok, duyumların beyin tarafından düzenlenmesidir
Görmek, düşünmektir.
S.Dali
Algı... daima bir tasarımdır.
John Hartley
Algı
Algılarımız çevremizdeki dünyanın birebir kopyası değildir Zihnimizde yeni bir “dünya” kurarız Beyin temsilciler aracılığı iç dünyayı oluştururken, bazı kurallar kullanır
Kurallar
Gestalt kuralları Nesne, derinlik ve hareket algısı ilkeleri Sınıflandırma ilkeleri Bottom-up ve top-down işlemleme Mental temsilciler Varsayımlar/ İlluzyon bağlantıları
Şekil- Zemin Devamlılık Tamamlama Yakınlık Benzerlik Simetri Küçüklük Çevrelenme Anlamlı şekil
Gestalt kuralları
Şekil-Zemin ilişkisi
Algılayanın dikkatini yönelttiği alana göre şekil- zemin hızla yer değiştirebilir Bir uyarana dikkatimizi yönelttiğimizde diğerleri gürültü haline geçer
Optik akış
Bottom-up işlemleme
Duyusal reseptörlerden gelen uyaranlardan nesnenin şekli, yönelimi, boyutu ve hareketinin yönü, şekil-zemin arasındaki farklılığı gibi bilgilerin hızla ve kabaca taranmasıdır Aşağıdan yukarıya doğru gerçekleşir Şekil-zemin arasındaki farklılıkları belirlemek için görsel algının gruplandırmaya çalışır.
parça
larını
Uyarı Tarama Kuramı
Duyarlılık = uyarıyı saptama yetisi Tepki verme kriteri= İç dünyamızın uyarıya tepki verme durumu Eşik uyaranlar= Uyaranın algılanması için ulaşması gereken şiddet Uyaranların algılanma tarzları – “Hit”: uyaranın doğru olarak algılanması – “Yanlış alarm”: Olmayan bir uyaranın algılanması – “Kayıp”: Uyaran olduğu halde tepki verilmemesi
Top-down işlemleme
Parçaların gruplanmasını takiben dikkat süreci devreye girer ve nesnenin farklı özelliklerini saptamaya yönlenir Yüksek düzey bilişsel süreçlerdir Bilgi ve beklenti gibi psikolojik faktörlerden etkilenir
Algının özellikleri
Seçicilik Değişmezlik Örgütlenme Derinlik
Algıda değişmezlik
Şekil değişmezliği Büyüklük değişmezliği Renk değişmezliği Parlaklık değişmezliği
Algısal Örgütlenme
Duyu organlarımıza gelen uyaranları tek tek değil, anlamlı ilişkiler bütünü içinde algılarız.
Şekil-zemin algısı Gruplama Tamamlama
Algıda seçicilik=Dikkat
Hedefe fiksasyonun aktif kontrolü + hedef görev arasına giren göz hareketlerinin baskılanması – Hedef uyaranın seçilmesi- posterior parietal korteks ve V4 – Superior kollikulusun hedefte olmayan uyaranlara refleksif sakkadlarının inhibisyonu ile
Dikkati belirleyen etkenler
Uyaranın yapısına ilişkin etkenler – Şiddet ve büyüklük – Kontrast (zıtlık) – Hareket – Tekrar – Gariplik ve yenilik Algılayan bireyin özelliklerine ilişkin etkenler – İhtiyaçlar – Beklentiler – İlgiler – Öğrenme
Algı
Normal işleyen beyinde, iç ve dış uyaranlar çeşitli beyin bölgelerinde değerlendirilir ve bu değerlendirmeler ventral striatuma ulaşır Belli bir davranışın seçilmesi; planlanması, başlatılması veya önlenmesinde ve hedefe yönelik etkinlik için uyumlu bir işleyişi sağlar
Algı
Bu dengenin bozulması hem girdilerin anormal görüntülerinin ortaya çıkmasına neden olabilir hem de davranışın düzeninin, ahenginin bozulmasına yol açar
Gerçek
Gerçek Gerçekçi Zihinsel temsilciler Gerçekdışı Gerçekdışılık
Görünüm
„Fantazi“
Zihinde yapıl
Karar verme
Bellek ve imajinasyon, yaratıcılık, edinilmiş bilgiler, sonuçlar, duyumlar ve gerçekler yeni çözümler üretmek üzere karar verme süreçlerinde birlikte çalışırlar
Kavramsal katmanlar “Gerçek “ uyaranın taranması “İmaj” uyaranlarının taranması Algısal katmanlar Diğer uyaranların taranması
Algı ve imajinasyon
Algı- bottom up: Retina IT ? LGN (Talamus) … ? V1 V2 Frontal korteks V4 İmajinasyon- Top-down Frontal korteks V1.
? … ? IT V4 V2
Effects of imagery in areas specialized for high-level object recognition
FFA (fusiform face area) PPA (parahippo campal place area)
single-subject, non averaged fMRI signal (O’Craven & Kanwisher
İmajinasyon
Duyum olmaksızın mental imaj ve kavramların aktivasyonu Sorun ve güçlüklerle yüzleşme ve sorun çözme becerisi sağlar Yaratıcılık sürecini getirir Mental gücümüzü oluşturur
GÖRSEL ALGI-KOMPUTASYON KURAMI (Şekil tanıma) PRIMARY PROCESSING SECONDARY PROCESSING - RECOGNITION Visual Stimuli Descendant processing Primary sketch 2.5 D sketch 3D Representation texture movement color distance position gestalt geons depth form principles segmentation Processing modules
Algı bozuklukları
Gerçeklik hakkında uygun olmayan çıkarımlarda bulunma – Çevresel uyaranların değerlendirilmesinde yetersizlik – Duyusal bilginin yanlış yorumlanması – Bilişsel ve sosyal ipuçlarının yanlış yorumlanması – Dış uyaran yokluğunda iç temsilcilerin aktivasyonu – Varsanılar
Algı çarpıtmaları
İlluzyon Bütünleştirememe Derealizasyon Depersonalizasyon Makroskopi Mikroskopi
Yanılsama
Yanılsama
Varsanıların gelişimi
Limbik değerlendirme bölgelerinden ventral striatuma gelen girdilerin düzenlenmesinde bozulma olmasıyla ortaya çıkmaktadır. Şizofrenideki varsanılar, iki taraflı olarak unimodal, heteromodal asosiyasyon kortekslerinin, singulat ve parahipokampal bölgeler gibi paralimbik yapıların, hipokampus ve amigdala gibi limbik yapıların, ventral striatumun, talamik bölgelerin kendiliğinden etkinleşmesi ile ilişkili gözükmektedir Buna göre duygusal, motivasyonel yük taşıyan bu uyaranlar, yanlış değerlendirilmekte ve ‘varsanı’ olarak algılanmaktadır (Epstein ve ark. 1999).
Disinhibisyon modeli
‘Algıların inhibisyondan kurtulması’ (perceptual release theory) Varsanı olarak yaşanan kortikal etkinlik duyusal uyaranlarda azalma olması sonucunda ortaya çıkmaktadır Duyusal girdilerde azalma olması normal algılama sırasında etkin olan merkezi sinir sistemi yapılarının kendiliğinden faaliyet göstermeye başlamasına neden olabilir (Schultz ve Melzack 1991)
Disinhibisyon modeli
Görme özürlü kişilerin % 10-30’unun görme varsanıları olduğu bilinmektedir. Optik sinirde ve görme yollarında olan hasar varsanılara yol açabilmektedir (Lepore 1990) İşitme kaybı ile müzikal varsanılar arasında ilişki olduğu bilinmektedir (Berrios 1990)
‘Serebral iritasyon’ modeli
Bu model duyusal bellek ile ilgili bölgelerde anormal kortikal uyarılabilirliği ifade etmektedir Deneysel temporal lob uyarımı ile ortaya çıkan veya temporal lob epilepsisinde, migrende görülen kompleks görme varsanıları buna örnek gösterilebilir Varsanı sırasında hem disinhibisyon hem de iritasyon süreçlerinin etkin olabileceği düşünül mektedir (David 1999)
Bellek kaçakları
Varsanılar aralıklı olarak geri çağrılan, yanlış yorumlanan sözel bellek parçalarıdır (episodic memory retrieval) Bir çalışmada işitme varsanıları sırasında prefrontal, limbik ve temporal bölgelerde kanlanma artışı olurken, konuşmanın üretildiği bölgelerde kanlanma artışı olmadığı bulunmuş, bu sonuç iç konuşmayla ilgili bir süreçten çok bellek kaçaklarının varsanıları açıklayabileceği şeklinde yorumlanmıştır (Copolov ve ark. 2003)
İç konuşmaların monitorizasyonu
İç konuşmalar dışardan gelen konuşmalar gibi işitme korteksini etkinleştirmekte ancak kortikal ve sub-kortikal yapıları ilgilendiren bir işlevsel bozukluk nedeniyle kişinin kendini izleyebilme (self monitorization) yetisinde bir azalma ortaya çıkmakta ve ‘varsanı’ya neden olmaktadır.
Stephane ve ark. 2001
KAYNAKLAR
Ertuğrul A, Rezaki M. Varsanıların Nörobiyolojisi TPD 2005; 16(4): 268-275