Transcript İndir

İLERİ GELİŞİM PSİKOLOJİSİ
YETİŞKİN PSİKOLOJİSİ
Ders 5
Yrd. Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL
Çocuk ve Ergen Psikiyatristi
Hasan Kalyoncu Psikoloji
Lisans 2. Sınıf, 2013-2014
GENÇ YETİŞKİNLİKTE PSİKOLOJİK OLGUNLAŞMA
• Yetişkinlik =' "olgunluk" dönemi.
• Kişilik kuramlarına göre;
“Genç yetişkinlik sırasında gelişen bir
olgu”
“Bir tür ulaşılan plato ya da sonuncu
durum değil, bir oluşum süreci”
Olgunluğun psikolojik nitelikleri:
Sevecenlik,
cinsel duyarlılık,
sevme ve sevilme yetisi,
toplumsal olma yetisi,
başka insanlar yetiştirebilme yetisi, vb.
Olgun kişiler kim olduklarının, kişisel güçlerinin ne
olduğunun bilincinde olan kişilerdir.
Olgun kişi durağan değildir, sürekli değişim
ve yeniden uyum gösterir, kendini yeniler.
Olgunluk sonul bir ürün değildir, sürekli bir
oluşumun durmadan yenilenen sonucudur.
Olgunluk bireylerin, yaşamın gereklerine ve
zorunluluklarına başarılı bir biçimde uyum
sağlamaları ve bunlarla esnek bir biçimde başa
çıkabilmeleri için sürekli değişim gösterme
yeteneğidir.
Olgunlaşma süreci;
bizimle dünya arasında hiç bitmeyecek bir uyum
arayışıdır.
Olgunluğa ulaşmayı etkileyen faktörler:
toplumsal beklentiler,
bireyin yaşamının nesnel koşulları,
yeteneklerdeki bireysel farklılıklar
Maslow’a göre Olgunluk;
Toplumun bireyin insancıl gelişimine gizil bir engel
oluşturduğu yerde, "insancıl yönelimin egemenliğI”.
Aşağı ve yüksek düzeydeki gereksinmeler birbiriyle
etkileşir, fakat bireyi olgunluğa götüren gereksinmeler
yüksek düzeydeki gereksinmelerdir, yani "kendini
gerçekleştirme" ve "bilimsel anlayış"tır.
Kendini gerçekleştiren kişi aşağı gereksinmeleri aşmıştır;
özsaygı, başkalarına bağlılık, insancıl bir kişi olarak
büyümeye istekli olma özelliklerini gösterir.
Rogers’e göre Olgun Kişi;
Kendine güvenerek ve kendi yaşantılarını kabul
ederek tam bir işleyişe ulaşan kişidir, karşı karşıya
olduğu gerçekliğin tüm yönlerine uyum sağlama
gereksinmesini duyan kişidir.
Kendi çevresini oluşturur ve kendisini ve başkalarını
nesnel bir biçimde algılamaya yeteneklidir; bireysel
bir kimlik ve bütünleşmiş bir kişilik kazanmıştır;
kendi yaşam düzeyi için gerekli gelişim görevlerini
başarır ve şimdiki zamanla ve gelecekle başa çıkmak
için gerekli yetenek ve becerileri geliştirir.
Gordon W. Allport'a göre Olgun Kişiliğin
Özellikleri;
1) Geniş bir benlik duygusuna sahip olmak,
2) Başkalarıyla hem yakın ilişkilerde hem de genel
ilişkilerde sıcak bağlar kurmaya yetenekli olmak,
3) Temel bir duygusal güvenliğe sahip olmak ve
kendini kabul etmek,
4) Dış gerçeklikle bağlantı içinde, atılımla algılamak,
düşünmek ve eylemde bulunmak,
5) Kendini gerçekleştirmeye, içgörüye ve humor'a
yetenekli olmak,
6) Bütünleşmiş bir yaşam felsefesiyle uyum içinde
yaşamak.
Olgun kişiliğin bu ögelerinin temeli olumlu bir benlikkavramıdır.
Benlik-kavramı (self-concept), zaman içinde kendimiz
konusunda sahip olduğumuz görüştür.
Toplumsal etkileşime dayanarak gelişir.
Çevreden alınan geri bildirimlere dayanır.
Benlik-imgesi (self-image), bizim kendimize ilişkin ve biz bir
toplumsal durumdan diğerine geçtikçe değişen ve görece
geçici olan zihinsel resimlerdir.
Benlik-kavramı benlik-imgesi'nden çok daha bağımsız ve
kararlıdır
Benlik-kavramının davranışlarımız üzerindeki etkisi daha
önemlidir.
Ergenlikten genç yetişkinliğe geçerken benlikkavramında önemli değişimler görülmez,
kararlılık kazanılır.
Genç yetişkin temelde ergenlikteki aynı insandır.
Ancak genç yetişkinler, sorunlarla başa çıkmada
daha büyük bir yetenek ve dünyayla ilişkilerde
daha büyük bir kavrayış gösterirler.
Bu gelişmede cinsel rollerin öğrenilmesi çok önemli bir
etkendir.
Erkek ve kadın davranışlarında kültürel beklentilerin etkisi çok
büyüktür.
Ö̈rneğin kadınlara göre;
uygun" kadın davranışı; edilgin, duygusal, akıldışı olmalıdır
kendi yaşamları üzerinde erkekten daha az bir denetim
iradesi geliştirirler
özellikle erkeklerle yarışmak zorunda oldukları alanlarda
başarılarını beceri ve akıllarından çok "şans"a bağlarlar
Ancak günümüzde genç yetişkinler bu yargıları
aşabilmitir.
Olgunlaşma Yönleri
Robert W. White yetişkinliğe geçiş yıllarında
olgunlaşmanın beş doğrultusu olduğunu söyler:
1.
2.
3.
4.
5.
Ego kimliğinin yerleşmesi
Kişisel ilişkilerin özgürleşmesi
İlgilerin derinleşmesi
Değerlerin insancıllaşması.
Özen ve bakımın genişlemesi.
1. Ego kimliğinin yerleşmesi
Genç yetişkinliğin temel özellikleri genellikle ergenlikte
ulaşılan zihinsel olgunluğa dayanır.
Piaget'in gelişim kuramı çerçevesinde, soyut işlemler
(formal operations) dönemi zihin gelişiminin en üst
düzeyidir.
Soyut işlemlerle ergen ilk kez soyut düzeyde düşünebilir,
varsayımlar kurabilir, akıl yürütebilir.
Bu yetenek aracılığıyla kendisinin kim olduğunu ve evren
içindeki yerini belirleyebilir.
İnsan olarak, toplumun bir üyesi olarak, evrenin bir
yaratığı olarak bütünleşmiş bir benlik duygusuna
ulaşabilir.
Kendisini soyut olarak "bir başkasının bakış
açısından” görebilir.
Cinsel, toplumsal, siyasal ve ahlaki açıdan kim
olduğuna ilişkin duygusunu, belirtileri "süreklilik",
"bütünlük" ve "bütünleşme” olan soyut bir kimlik
duygusu içinde bütünleştirmeye yetenekli olmaya
başlar.
Ergen zihinsel gelişimi ile kimlik sorununu
çözebilecek karmaşıklığa ulaşmıştır. Ancak
zihinsel olarak bu düzeye ulaşmış olmak bu
sorunların tümünü çözmüş olmak anlamına
gelmez.
Bu sorunlar psikolojik ve toplumsal niteliktedir
ve büyük ölçüde kültür tarafından belirlenirler.
• Ergen genç yetişkinliğe yaklaştıkça bu sorunların
çözümlerini keşfeder.
• Genç yetişkinlikte kimliğe ilişkin en önemli sonuç, birey
ile toplumsal sistem arasında kurulan ilişkidir.
• White'a göre;
kimliğin kararlılık kazanması, yetişkin yaşamın görece
sürekli olan toplumsal rollerinin benimsenmesiyle olur.
Yetişkin rollerine katılma derinleştikçe, genç yetişkin
katılımının üslubu ve oynadığı rollerin bütünleştirilmesi
konusunda kararlar almaya başlar.
2. Kişisel ilişkilerin özgürleşmesi
White'ın belirttiği ikinci büyüme çizgisi, ilişkinin
diğer insanların gerçek doğasına gitgide daha
duyarlı duruma gelmesidir.
İnsanlararası ilişkiler, gitgide daha fazla biricikliği
içinde değerlendirilen tek bir kişiyle ilişkiye
dönüşmekte ve gitgide daha az kendi
gereksinmelerini, düşlemlerini yansıttığı bir ilişki
olmaktadır.
Eriksona göre;,
tek ve biricik olan bir başka kişiyle özgür olarak
ilişkiye girebilmek için, kişinin ilişkide kendisinin
kim olduğu konusunda gelişmiş bir kimlik
duygusu olmalıdır.
Gelişen kimlik duygusu, genç yetişkinlikte
kurulan ilişkilerdeki artan geçicilik ve süreklilikle
birlikte, başkalarının biricik oluşunu kendi
kimliğinin sağlam temelinden hareketle
keşfetmeye katkıda bulunur.
White’a göre;
Beklenmeyen etkileşimler önemlidir.
Bir başkasının beklenmeyen bir davranışı karşısında
şaşırdığımız zaman o insanın tek ve biricik oluşuna
daha fazla uyum sağlarız;
yine bunun gibi, bizden beklenmedik biçimde farklı
olan biriyle etkileşime girdiğimizde bu bizi kişilerin
tek ve farklı oluşu konusunda daha duyarlı kılar.
Beklenmedik etkileşimler kendimizi tanımamıza,
kişisel ilişkileri derinleştirmemize yardımcı olur.
3. İlgilerin derinleşmesi
Bu üçüncü büyüme çizgisi kişilerin ilgilendiği ve uğraştığı
etkinliklerde izlenebilir.
White'a göre;
genç yetişkinlik, ilgilerin derinleştiği ve girişilen işlerin
yürekten yapıldığı bir dönemdir.
Uğraşlar ve ilgiler mesleki ya da özel olabilir, ancak ortak
özellikleri gerçek bir başarı elde etme amacıyla yapılıyor
olmalarıdır.
Bir başka özellik, bireyin ilgi duyduğu alanla uğraşmaktan
yarar beklemeksizin zevk almasıdır.
Bir başka özellik, bireyin ilgi duyduğu alanla
uğraşmaktan yarar beklemeksizin zevk almasıdır.
Bireyin kendisine ilginç gelen bir etkinliği ele alması,
sadece o etkinlikten zevk duyması, bu zevkin de
ilgiyi derinleştirmesi biçiminde gelişen bir süreç söz
konusudur.
İlginin bu biçimde derinleşmesi sonuç olarak
kimliğin kararlılık kazanmasını ve buna bağlı olarak
meslek seçimini, başka hir insana duyulan
ilgiyi etkiler.
4. Değerlerin insancıllaşması.
Piaget ve Kohlberg tarafından
yapılan ahlak gelişimi çalışmaları,
genç yetişkinlerde üst düzeyde soyut ahlak felsefesi
gelişimi için yeterli gizilgücün var olduğunu göstermiştir.
Soyut bir ahlak felsefesi oluşturma yetisi bütün yetişkinlik
boyunca sürüp gidcr.
Genellikle toplumlarda daha alt düzeyde ahlaki yargılar
geçerli olduğu halde genç yetişkinler, yeni kazandıkları bu
yetiyi daha insancıl değerler geliştirme yönünde
kullanırlar.
Genç yetişkinler kendi kişisel deneyimlerini
değerler sistemine katar ve kimliğin gelişen
açıklık ve kararlılığını yansıtan kendi kişisel
değerler sistemini oluştururlar.
bu sistem, daha özgür ve derin ilişkiler kurdukları
insanlar aracılığıyla gelişen kişisel deneyimlerinin
bir sentezidir.
Daha insancıl değerler gelişir.
5. Özen ve bakımın genişlemesi.
Bu büyüme çizgisi kısmen değerlerin
insancıllaşmasını yansıtır.
Ayrıca diğer insanların durumlarına duyulan
duyguları da içerir. Bu eğilim, başkalarına gittikçe
artan bir sempati duymayı ve onların duyguları
konusunda derin bir özen geliştirmeyi içerir.
Bu özellikler sadece sevilen kişiye değil, yoksullara,
baskı altında olan, fiziksel ya da ruhsal rahatsızlıkları
olan kişilere de yöneliktir.
Kimmel’e göre;
bütün genç yetişkinler bu gizil-güçleri sonuna
kadar harekete geçirmez.
Kaynaklar:
Prof. Dr. BEKİR ONUR/ GELİŞİM PSİKOLOJİSİ