İ C R A V E İ F L A S H U K U K U

Download Report

Transcript İ C R A V E İ F L A S H U K U K U

İCRA VE İFLAS
HUKUKU
Muzaffer AYDIN
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi
Tetkik Hakimi
İcra İflas Hukukunu, Cebri İcra Hukuku veya
Takip Hukuku olarak da tanımlayabiliriz. Cebri
icra, borçların Devlet kuvveti yardımı ile (zorla)
yerine getirilmesidir.
 Kural olarak borçlar kendiliğinden yerine
getirilir. Ancak her zaman borçlular borçlarını
kendiliğinden yerine getirmez. Bu durumda
alacaklı alacağına kavuşması için devletin
yetkili yargı organlarına başvurur.

İCRA
TEŞKİLATI
(ORGANLARI)
A)ASIL ORGANLAR
İcra Dairesi
 İcra Mahkemesi
 Yargıtay’ın icra-iflas işleri ile görevli Hukuk
Daireleri (6.HD., 8. HD., 12.HD., 16.HD.,
17.HD., 23.HD.)

B)YARDIMCI ORGANLAR


Genel Mahkemeler
Cumhuriyet Savcılığı
İCRA DAİRESİ
İcra teşkilatının en önemli unsuru icra
dairesidir. İcra dairesi, icra işlerinde birinci
derece görevlidir. İcra dairesi bağımsız olup,
yaptığı işlemlerden dolayı her daire ve
makam ile doğrudan doğruya muhabere
edebilir. İcra dairesi, İcra Hakiminin daimi
gözetimi ve denetimi altında ise de, İcra
Mahkemesine bağlı bir organ değildir. Her
Asliye Mahkemesinin yargı çevresinde yeteri
kadar icra dairesi bulunur. İcra dairesinin
başında bir icra müdürü vardır.
İCRA MAHKEMESİ (İİK. m.4)
İcra Mahkemeleri , icra ve iflas dairelerinin işlemlerinin
, bu işlemlere karşı yapılacak şikayetler ve itirazlar
sonucu , kanuna ve hadiseye uygunluklarını
denetlemek ve bu kanun ile veya özel kanunlar ile
kendisine verilmiş icra ve iflas hukukuna ilişkin diğer
işlere bakmak üzere , icra dairelerinin üzerinde
kurulmuş tek hakimli özel mahkemelerdir.
İcra mahkemesinin takip hukukuna yönelik kararları kural olarak
maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez ise de genel hükümlere
göre inceleyip sonuçlandırması gereken istihkak davaları ve İİK.
nun 89/4. maddesine dayalı olarak açılan tazminat davaları
sonucunda verdikleri kararlar ile ihalenin feshi isteminin reddine
yönelik kararları maddi anlamda kesin hüküm teşkil eder ve yalnızca
bu karaları hakkında yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilebilir.
Maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyen icra mahkemesinde
karara bağlanan bir husus, daha sonra genel mahkemede bir dava
konusu yapılabilir. İcra mahkemesi kararları sadece o takip konusu
hakkında, takip hukukuna özgü bir etkiye sahiptir. Ancak, aynı
taraflar hakkında ve aynı konuda verilen icra mahkemesi
kararlarından, kesinleşmesi koşulu ile önceki tarihli karar sonraki
karar açısından kesin hüküm sonuçlarını doğurur.
İCRA MAHKEMESİNİN YETKİSİ
İcra ve iflas dairelerinin işlemlerine karşı yapılacak itiraz ve
şikayetleri incelemeye bu icra ve iflas dairesinin bağlı olduğu
icra mahkemesi yetkilidir. Bu yetki kamu düzeninden olup
kesin yetki niteliğindedir ve mahkemece kendiliğinden göz
önüne alınmalıdır. Yasada, koşulların oluşması halinde m.
79/2 (Talimatla haciz) ve m. 360 (Hacizli malların talimatla
satışı) bu husustaki yetkiyle ilgili istisnalardır.
 Ancak asıl icra dairesince yazılan haciz talimat yazısının
genel nitelikte olmayıp da nokta haczi biçiminde olması
halinde, talimat icra dairesince yapılan haciz işlemine yönelik
şikayetleri incelemeye de haciz talimatını yazan asıl icra
dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesi yetkilidir. Bu durumda
İİK. nun 79. maddesi uygulanmaz.

Ortaklığın giderilmesi kararına dayalı
yapılan satışlar

Ortaklığın satış suretiyle giderilmesi sonucu
yapılan satışlar ile ilgili görev hususu olup anılan
satışlarla ilgili ihalenin feshine yönelik şikayetleri
incelemeye sulh hukuk mahkemesi görevlidir.
(HMK. m. 322/2) Satışın icra memuru tarafından
yapılmış olması yukarıda da açıklandığı gibi icra
müdürünün sulh hukuk mahkemesi satış memuru
sıfatı ile bu satışı yapmış olması nedeniyle anılan
yetki kuralını değiştirmez. Satışa hazırlık
işlemlerine yönelik itiraz ve şikayetlerde sulh
hukuk mahkemesince incelenir.
6183 Sayılı Kanun uyarınca yapılan
satışlar
6183 Sayılı Kanunun 99. maddesi gereğince
gayrimenkul ile ilgili ihalenin feshi gayri menkulün
bulunduğu yerin İcra Hakimliğinden şikayet yolu
ile istenebilir. Menkul mallara ilişkin ihalenin
feshinde ise, 2576 sayılı kanunun 6/b maddesi
gereğince Vergi Mahkemeleri görevlidir.
SGK’ nun 6183 Sayılı Kanuna göre yaptığı
takipler
nedeniyle
doğan
ihtilafların
çözümlenmesinde alacaklı Sigorta Müdürlüğünün
bulunduğu yer İş Mahkemesi görevlidir.
İCRA MAHKEMESİ KARARLARININ
TEMYİZİ
I-İcra Mahkemesinin Hukuk İşlerine İlişkin
Kararlarının Temyizi (İ.İ.K. m.363-366).
İcra Mahkemesinin kararının temyizinde ilk
önce İ.İ.K. m. 363-366’daki hükümler, bunun
dışındaki hallerde ise, H.U.M.K. m.427444’deki (İ.İ.K. m.363-366’ya aykırı düşmeyen)
genel temyiz hükümleri uygulanır
II-İcra Mahkemesinin ceza işlerine ilişkin
kararlarının temyizi (İ.İ.K. m.353-354)




HUMK.nun aksine İcra Mahkemesinin hangi
kararlarının temyiz edilebileceği, İ.İ.K. m.363’de
18 bent halinde tahdidi olarak sayılmıştır.
İcra Mahkemesinin kararının konusu olan alacak,
mal veya hakkın tutarının veya değerinin İİK.
m.363’ te öngörülen miktarı geçmesi şarttır.
Temyiz süresi, İcra Mahkemesi kararının tefhim
veya tebliğinden itibaren 10 gündür. (363).
İcra Mahkemesi kararının temyizi, satıştan başka
icra işlemlerini durdurmaz . (364/3).


KARAR DÜZELTME
İcra Mahkemesi kararlarının onanmasına veya
bozulmasına ilişkin Yargıtay 12. HD. kararlarına karşı
10 gün içinde karar düzeltme yoluna gidilebilir.(366/2).
YARGILAMANIN İADESİ
Kural olarak İcra Mahkemesi kararlarına karşı
yargılamanın iadesi yoluna başvurulamaz. Ancak, İcra
Mahkemesinin ihalenin feshi talebinin reddine, İİK 89/4
tazminatına ilişkin kararları ve istihkak davası
sonucunda verdiği kararları maddi anlamda kesin
hüküm teşkil ettiğinden bu kararlara karşı
yargılamanın iadesi yoluna başvurulabilir.
ŞİKAYET

Şikayet, icra ve iflas dairelerinin işlemlerinin
kanuna ve hadiseye uygun olup olmadıklarının
denetlenerek, bunların iptali veya düzeltilmesi ile
bir hakkın yerine getirilmemesi veya sebepsiz
sürüncemede bırakılması halinde bu hakkın yerine
getirilmesinin sağlanması için başvurulan takip
hukukuna özgü özel bir yoldur. Şikayet medeni
usul hukuku anlamında bir kanun yolu (temyiz,
karar düzeltme gibi) olmadığı gibi, bir dava da
değildir.
Şikayetin Konusu
Kanunun hallini yargılamaya bıraktığı haller
dışında, İcra ve iflas dairelerinin her türlü işlemleri
şikayetin konusunu oluşturur. Şikayet konusu
yapılacak işlemler icra memurunun olumlu
işlemleri (haciz, satış vs.) olabileceği gibi, bir işin
yapılmaması, talebin yerine getirilmemesi veya
sürüncemede bırakılması gibi olumsuz işlemleri
de şikayetin konusunu teşkil eder. İşlemden
kastedilen somut olay karşısında icra dairesinin
davranış biçimidir. İcra memurunun sırf düşünce
açıklaması veya muhtemel bir davranışı, şikayet
konusu yapılacak bir işlem olarak kabul edilemez.
ŞİKAYET SEBEPLERİ




1- İşlemin kanuna aykırı olması: İcra memurunun bir kanun hükmünü yanlış veya
noksan uygulaması veya hiç uygulamaması olup burada kastedilen kanun ibaresinden
yalnızca İcra ve İflas Kanunu değil bütün kanun, tüzük ve yönetmelikleri anlamak
gerekir.
2- İşlemin hadiseye uygun olmaması: İcra müdürünün yaptığı işlemin hadiseye
(olaya) uygun olmaması, kanunun icra müdürüne taktir yetkisi tanıdığı durumlarda söz
konusu olur. İcra memurunun taktir yetkisi kanunda açıkça belirtilebileceği gibi (m.
114/2), kanun hükmünün yazılışından veya amacından anlaşılır. (m. 96, 97, 99)
3- Bir hakkın yerine getirilmemesi: İcra memurunun kanun tarafından takibin
taraflarına veya ilgili olan 3. kişilere tanınan bir hakkın yerine getirilmesi için görevi
gereği yapması gereken bir işi veya işlemi yapmayı reddetmesi veya yapmaması
halinde bu işlem şikayet konusu yapılabilir. Örneğin haciz talebini yerine getirmemesi,
takip talebini kabul etmemesi, ihalede bütün şartlar gerçekleştiği halde en çok artırana
satışı yapmaması veya 3. kişi tarafında dosyaya yatırılmak istenen paranın kabul
edilmemesi gibi.
4- Bir hakkın sebepsiz sürüncemede bırakılması: İcra müdürünün tarafları talebi
üzerine veya kendiliğinden yapması gereken bir işi, kanunda o iş için bir süre
öngörülmüş ise bu sürede, böyle bir süre öngörülmemiş ise uygun bir sürede haklı bir
neden olmaksızın yapmaması halinde bu şikayet nedeni gerçekleşmiş olur.
Şikayetin Tarafları
Şikayet medeni usul hukuku anlamında bir dava olmayıp
takip hukukuna özgü bir yol olup, şikayet eden ve şikayet
olunan (karşı taraf) olmak üzere iki tarafı vardır. Müdahale
söz konusu olmaz.
 1- Şikayet eden: Şikayet yoluna icra müdürünün
işleminden zarar gördüğünü ileri süren herkes başvurabilir.
Şikayet yoluna başvurulabilmesi için şikayet konusu işlemin
iptali veya düzeltilmesinde şikayette bulunanın korunmaya
değer hukuki bir yararının bulunması ve o işlemin doğrudan
doğruya kendi hukuki durumuna ilişkin olması ve zararına
bulunması gerekir. Bir başka deyişle şikayet edebilmek için,
hukuken himaye edilmiş olan menfaatleri ihlal eden kişi
durumunda bulunmak gerekir.

2- Şikayet olunan (karşı taraf): Her ne kadar şikayet icra
dairesinin işlemine yönelik olması nedeniyle, şikayetin karşı
tarafı icra dairesi gibi gözükse de şikayetin karşı tarafı,
şikayet konusu işlem lehine olan takibin diğer tarafı
(alacaklı veya borçlu) veya üçüncü kişidir. İcra müdürlüğü
şikayette hasım olarak kabul edilemez. Hakim gerek
görürse şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinden
açıklama isteyebilir. (m. 18/3)
 Şikayet medeni usul hukuku anlamında bir dava olmayıp,
hasmın yanlış gösterilmesi veya hiç gösterilmemiş olması
reddini gerektirmez. Doğru hasma tebligatla şikayet
sonuçlandırılmalıdır. Şikayet konusu işlem lehine olan
hasım gösterilmemiş olsa bile şikayetin yasal hasmı olması
nedeniyle kararı temyiz hakkı vardır.

ŞİKAYET SÜRESİ
1-Şikayet süresi kural olarak yedi gün olup;
şikayet konusu işlemin öğrenildiği tarihten başlar.
Şikayet konusu işlem şikayette bulunana tebliğ
edilmiş ise süre tebliğ tarihinden başlar. Ancak
tebliğ tarihinden daha önce öğrenmiş ise öğrenme
tarihinden
başlayacağı
tabidir.
Şikayetçinin
bildirdiği öğrenme tarihi esas olup bu tarihin aksi
karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir.
Beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanı
ile ispat edilemez.
2- Süresiz şikayet:Şikayet süresinin yedi gün
olduğuna ilişkin genel kuralın iki istinası olup, bu
iki halde şikayet süreye tabi değildir;
a)Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya
sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı
yapılacak şikayet süreye tabi değildir.
b)Kamu düzenine aykırı olan işlemlere karşı
yapılacak şikayet süresizdir.
Yargıtay içtihatları ile süresiz şikayet nedeni olarak kabul edilen
işlemlere örnekler verecek olursak;
– İlama aykırılık nedenine dayalı şikayet süresizdir.
– Takip ehliyeti bulunmadığına ilişkin şikayet süreye tabi değildir.
– Taraf ehliyetine (husumet) yönelik şikayet süresizdir.
– Yabancı para alacağının Türk Lirası karşılığının takip talebi ve ödeme
(icra) emrinde gösterilmemiş olması nedenine dayalı şikayet süresizdir.
– Ehliyetsizlik kamu düzeni ile ilgili olup süresiz şikayet nedenidir.
– Ölü kişi hakkında takip yapılamaz. Bu konudaki şikayet süresizdir.
– Gayrimenkul ile ilgili haczin kaldırılması talebi süreye tabi değildir.
– Takip talebine aykırı düzenlenen ödeme (icra) emrine yönelik şikayet
süresizdir.
– Üst sınır (limit) ipoteğinde, ipotek limitinin aşıldığı yönündeki şikayet
süreye tabi değildir.
– SGK emekli maaşının haczine yönelik şikayet süresizdir.
–
Gerek süreye bağlı, gerekse süresiz
şikayet, icra takibi sonuçlanıncaya
kadar mümkündür. Takip
sonuçlandıktan (kapandıktan) sonra,
artık o takibe ilişkin bir işleme karşı
şikayet yoluna başvurulamaz.
YARGILAMA USULÜ

İcra
Mahkemesinde
uygulanır.(İİK. m. 18/1).
Basit
Yargılama
Usulü
Şikayet bir dilekçe ile yapılabileceği gibi, şikayet beyanının icra
mahkemesince zapta geçirilmesi suretiyle sözlü de yapılabilir.
 Şikayet üzerine icra mahkemesi kanunda aksine bir
düzenleme yok ise duruşma açılmasına gerek olup olmadığına
karar verir. Duruşma açılmasına karar verir ise ilgilileri
duruşmaya çağırır, gelmeseler bile yargılamaya devam ederek
gereken kararı verir. Duruşma yapılmasına karar verilmişse
artık taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapılmalıdır.
Usulüne uygun tebligata rağmen taraflar gelmezlerse o zaman
yokluklarında yargılamaya devam edebilir. HMK. nun 150.
maddesi şikayet hakkında uygulanmaz.

BASİT YARGILAMA USULÜ
(HMK 316-317-318-319-320-321-322)
HMK 319. maddesine göre, İddianın genişletilmesi veya
değiştirilmesi yasağı dava açılmasıyla; savunmanın
genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı cevap
dilekçesinin mahkemeye verilmesiyle başlar.
HMK 320/1. maddesine göre, Mahkeme, mümkün olan
hâllerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya
üzerinden karar verir.
İCRA HUKUKUNUN BÖLÜMLERİ



İlamlı İcra
Alacaklının elinde borçlusuna karşı alınmış bir mahkeme ilamı
yada ilam niteliğinde bir belge bulunmalıdır.
İlamsız İcra
Yalnız para ve teminat alacakları için yapılabilir. Kira bedelinin
ödenmemesi ve kira süresinin bitmesi hallerinde, kiralanan
taşınmazların ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin takipler
istisnadır.
Rehnin Paraya Çevrilmesi Yolu ile Takip
Rehinli alacaklı, kural olarak, doğrudan ilamlı veya ilamsız
icra yoluna ya da iflâs yoluna başvuramaz. Kanunda
belirtilen istisnalar dışında önce rehnin paraya çevrilmesi
yoluna müracaat zorunluluğu bulunmaktadır. Rehnin paraya
çevrilmesi yoluyla takip ilamlı ve ilamsız takip olarak ikiye
ayrılmaktadır.
İLAMSIZ İCRA

GENEL HACİZ YOLU

KAMBİYO SENETLERİNE MAHSUS HACİZ YOLU

KİRALANAN TAŞINMAZLARIN İLAMSIZ İCRA YOLU
İLE TAHLİYESİ
Kira bedelinin ödenmemesi nedeniyle
 Kira süresinin bitmesi nedeniyle

İLAMLI İCRA


PARA ALACAKLARI
İCRASI
KONUSU PARADAN
İLAMLARIN İCRASI






HAKKINDAKİ
BAŞKA
BİR
İLAMLARIN
ŞEY
OLAN
Taşınır teslimi
Taşınmazların tahliye ve teslimi
Bir şeyin yapılmasına veya yapılmamasına ilişkin ilamların
icrası
İrtifak hakkına ilişkin ilamların icrası
Çocuk teslimi hakkındaki ilamların icrası
Çocukla kişisel ilişki kurulması hakkındaki ilamların icrası
İLAMLI İCRA

İlamlı icra takibine konu edilebilecek ilamlar:
Hukuk Mahkemesi İlamları
 Ceza Mahkemesi İlamları
 Yargıtay İlamları
 Tam yargı davaları sonucunda verilmiş olan
idari yargı ilamları
 Sayıştay ilamları
 Hakem Kararları

KESİNLEŞMEDEN İCRAYA KONULAMAYAN İLAMLAR











Taşınmazın aynına ilişkin ilamlar
Aile ve şahsın hukukuna ilişkin ilamlar
Hakem kararları
Yabancı mahkeme kararlarının tenfizine ilişkin ilamlar
Sayıştay ilamları
Vergi mahkemesi ilamları
Ceza mahkemesi ilamlarının tazminata ve yargılama giderlerine
ilişkin hüküm fıkrası
Türk Ticaret Kanununun 35/4 ve 36.maddelerinde düzenlenen tescil
ve tescile itiraza ilişkin mahkeme kararları
Menfi tesbit davasının kabulü halinde ,borçlu lehine hükmedilen
tazminat ve ilamdaki fer’i alacaklar davacı borçlu tarafından ancak
menfi tesbit ilamının kesinleşmesi ile icraya konulabilir.
Kira tesbit ilamları
İstihkak davasının kabulüne dair ilamlar
İLAM NİTELİĞİNDEKİ BELGELER
İİK. m. 38 uyarınca Mahkeme huzurunda
yapılan sulhlar, kabuller ve para borcu ikrarını
havi re'sen tanzim edilen noter senetleri, istinaf
ve temyiz kefaletnameleri ile icra dairesindeki
kefaletler,
ilamların
icrası
hakkındaki
hükümlere tabidir.
 İİK’nun da belirtilmediği halde bazı belgelerin
ilam niteliğinde olduğu özel kanunlarında
belirlenmiştir.

İcranın Geri Bırakılması
(İİK. madde 33)

İlamda hüküm altına alınan borç, icra emrinin
tebliğ tarihinden önce veya sonra borçlu
tarafından alacaklıya ödenmiş olabileceği gibi,
alacaklı ile borçlunun borcun ertelenmesi veya
icranın geri bırakılması konusunda anlaşmaları
veya ilama konu alacağın zamanaşımına
uğramış olması mümkündür. Bu durumda
borçlu
icra
mahkemesine
başvurarak
hakkındaki icra takibinin devamına veya
sonuçlanmasına engel olabilir.


Bu müessese ilamsız icra takibindeki borca itirazdan farklı olup,
madde de belirtildiği şekli ile icranın geri bırakılması talebidir.
Diğer bir ifade ile madde de itiraz terimi de kullanılmış olması
karşısında icra emrine itiraz olarak adlandırılabilir. İlamsız icradan
farklı olarak borçlunun icra emrine yönelik bu itirazı icrayı
durdurmaz ve itiraz icra dairesine değil icra mahkemesine yapılır.
Yetkili mahkeme, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin bağlı
olduğu icra mahkemesi olup, itiraz buraya yapılmalıdır.
İİK’nun 33. maddesinde düzenlenen icra emrine itiraz yolu yalnız
mahkeme ilamına dayalı icra takiplerinde değil, ilam hükmünde
olan belgelere dayalı ilamlı icra takiplerinde de uygulanır.
İtirazın Süresi
İcra emrinin tebliğinden önce ancak hüküm
tarihinden sonraki dönemde gerçekleşen
nedenlere dayalı olarak itfa, ihmal (erteleme)
ve zamanaşımı itirazlarının, icra emrinin
tebliğinden itibaren 7 günlük sürede icra
mahkemesine yapılması gerekir.
 Ancak ilama aykırılık nedenine dayalı yapılan
başvurular süreye tabi değildir.

Yapılması

İcra emrine itiraz başvuru harcına tabi olup, itiraz
harcın yatırıldığı tarihte yapılmış sayılır.

İİK.nun 41. maddesi göndermesi ile 65. madde
uyarınca gecikmiş itirazda bulunulabilir.

İcra emrine itiraz mutlaka dilekçe ile yapılmalıdır. İcra
mahkemesine sözlü olarak yapılan itiraz geçersizdir.
REHNİN PARAYA ÇEVRİLMESİ
YOLU İLE TAKİP


REHNİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLU İLE İLAMSIZ
TAKİP
 Taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız
takip
 İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip
REHNİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLU İLE İLAMLI
TAKİP
 Taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı
takip
 İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip
İCRA TAKİBİNİN AŞAMALARI

TAKİP TALEBİ

ÖDEME EMRİ VEYA İCRA EMRİ

HACİZ

PARAYA ÇEVİRME(SATIŞ)

PARALARIN PAYLAŞTIRILMASI
HACİZ
 Haciz
talebi
 Haczin yapılması
 Haczedilemeyen mal ve haklar
 Haczin konusu
 İstihkak iddiası
HACZEDİLEMEYEN MAL VE HAKLAR (m.82-83)



İcra ve iflas hukukunun amacı, alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamaktır. Bu
nedenle, kural olarak borçlunun bütün mal ve hakları haczedilir. Ancak bir kısım
mal ve hakkın ise ya kısmen ya da tamamen haczi mümkün değildir.
Haczedilmezliğe ilişkin hükümler İcra iflas kanununun 82 ve 83. maddelerinde
düzenlenmiştir. Ancak bunların dışında, ayrıca bir kısım mal ve hakların ise maddi
hukuka ve genel hukuk kurallarına göre haczi mümkün değildir.
Haczedilemeyen mallar ve haklar hakkındaki hükümler, ilamsız icrada (m.82,83),
ilamlı icrada (m.41) ve ihtiyatî hacizde uygulanır. Fakat, haczedilemeyen şeyler
yalnız cüz'î (ferdi) İcrada değil, aynı zamanda küllî icrada (iflâsta) da söz
konusudur. İİK m.184'e göre, müflisin haczi caiz olmayan malları iflâs masasına
girmez
Haczedilmezlik şikayeti kural olarak 7 günlük süreye tabidir. Ancak Devlet malının
haczine yönelik 1. bende dayalı haczedilmezlik şikayeti kamu düzeninden olup
süresizdir. Bunun yanında özel kanunlar ile haczedilemeyeceği hüküm altına
alınan hak ve alacakların haczinde ise, haczedilmezliğe ilişkin hüküm emredici
nitelikte ve kamu düzeni ile ilgili ise şikayet süresiz olup, bunun dışında 7 günlük
süreye tabidir.
HACZEDİLEMEYEN MAL VE HAKLAR
1) Devlet Malları Haczedilemez


Hangi malların devlet malı sayılacağı ve haczedilemeyeceği,
5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi Ve Kontrol Kanunu esas alınarak
belirlenir. Genel bütçeli kamu idarelerinin mallarının Devlet malı
olduğu tartışmasızdır. Özel bütçeli kamu idarelerinin mallarının da
Devlet Malı olarak kabulü gerekir.
Genel ve özel bütçeli kamu idarelerinin dışında düzenleyici ve
denetleyici kurumlar, sosyal güvenlik kurumları ve mahallî
idarelerin malları 5018 sayılı yasa uyarınca Devlet malı
kapsamında
değildir.
Bunların
mallarının
haczedilip,
haczedilmeyeceği konusunda özel kanunlarına bakmak gerekir.
Özel kanunlarında hacze engel bir düzenleme yok ise malları
haczedilebilir.
Mahalli İdareler

— İl Özel İdareleri:
5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu’nun 7. maddesinin son fıkrası uyarınca;
“İl özel idaresinin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde edilen gelirleri,
vergi, resim ve harçları, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen
kullanılan malları haczedilemez.”

— Köy:
Köy Kanununun 8. maddesi uyarınca köyün orta malları, Devlet malı gibi
korunacağı hüküm altına alınmış olduğundan, köy orta malları
haczedilemez.

— Belediyeler:
5393 sayılı Belediye Kanununun 15/son maddesi uyarınca “Belediyenin
proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu
hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen
vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez.” Bu maddeye göre
haczedilemezlik şikâyetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu
hizmetinde fiilen kullanılması zorunludur.
Özel Kanunlarına Göre Haczedilemeyen Mal ve Haklar

— Finansal Kiralama Konusu Mallar:
3226 sayılı Finansal Kiralama Kanununun 19.
maddesinde; Kiracının iflası veya icra takibine
uğraması halinde, Finansal kiralama konusu malların
takibin dışında tutulmasına veya iflasta tefrikine ilgili
memurca karar verileceği, bu karara karşı yedi gün
içinde
icra
hâkimliği
nezdinde
şikâyette
bulunulabileceği öngörülmüştür. Aynı kanunun 20.
maddesinde ise, kiralayanın borcundan dolayı finansal
kiralama konusu malların haczedilemeyeceği hüküm
altına alınmıştır.
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanunu:

5510 sayılı yasanın 93.maddesine göre: “Bu Kanun
gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve
ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık
sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu Kurum
nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir,
aylık ve ödenekler; 88 inci maddeye göre takip ve tahsili
gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez.
Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin
haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati
bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir.”

5510 sayılı yasanın 93.maddesi hükmü kamu düzeniyle
ilgili olup bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK.
nun 16/2. maddesi uyarınca süresizdir.
 Avukatlık Kanunu:
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 164/son
maddesi uyarınca avukatlık ücreti, avukata ait
olup, iş sahibinin borcu için takas ve mahsup
edilemez, haczedilemez.
sayılı Çiftçi Mallarının Korunması
Hakkında Kanun:
 4081
22. madde uyarınca “Korunma sandığının mevcudu
Devlet malı hükmündedir. Korunma gelirleri ve
korunma sandığındaki paraya haciz konamaz.”

— 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu: 203.
madde uyarınca aile yardımı ödenekleri, 207. madde
uyarınca doğum yardımı ödeneği ve 208. madde uyarınca
ölüm yardımı ödeneği haczedilemez.

— 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel
Kanunu: 143. madde uyarınca askeri öğrencilere verilen
harçlıklar, 154. madde uyarınca subay ve astsubaylara
verilen aile yardımı ödenekleri, 176. madde uyarınca subay
ve astsubaylara verilen doğum yardımı ödeneği, 177.
madde uyarınca subay ve astsubaylara verilen ölüm
yardımı ödeneği haczedilemez.
İİK 82/2 (6352 SY ile yapılan değişiklik)
“ Ekonomik faaliyeti, sermayesinden ziyade
bedenî çalışmasına dayanan borçlunun
mesleğini sürdürebilmesi için gerekli olan
her türlü eşya”
haczedilemez.
Malların kıymetinin fazla olması durumunda, bedelinden
haline münasip bir kısmı, ihtiyacını karşılayabilmesi amacıyla
borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılır.
“3. Para, kıymetli evrak, altın, gümüş, değerli
taş, antika veya süs eşyası gibi kıymetli şeyler
hariç olmak üzere, borçlu ve aynı çatı altında
yaşayan aile bireyleri için lüzumlu eşya; aynı
amaçla kullanılan eşyanın birden fazla olması
durumunda bunlardan biri,”
Haczedilemez.
“4- Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin
geçimi için zaruri olan arazi ve çift
hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer
eklenti ve ziraat aletleri; değilse, sanat ve
mesleki için lüzumlu olan alet ve edevat ve
kitapları ve arabacı, kayıkçı, hamal gibi
küçük nakliye erbabının geçimlerini temin
eden nakil vasıtaları, “
Haczedilemez.


5- Borçlu ve ailesinin idareleri için lüzumlu ise borçlunun
tercih edeceği bir süt veren mandası veya ineği veyahut üç
keçi veya koyunu ve bunların üç aylık yem ve yataklıkları,
haczedilemez.
 6- Borçlunun ve ailesinin iki aylık yiyecek ve yakacakları ve
borçlu çiftçi ise gelecek mahsul için lazım olan tohumluğu,
haczedilemez.
 7- Bu bentte de 4.bentte geçimini çiftçilikle sağlayan
borçlular hakkındakine paralel bir düzenleme yapılmış olup,
o bentte yapılan açıklamalar burası için de aynen geçerlidir
8-Borçlar Kanununun 510 uncu maddesi uyarınca haczolunmamak üzere
tesis edilmiş olan kaydı hayatla iratlar, haczedilemez.
 9- Memleketin ordu ve zabıta hizmetlerinde malul olanlara bağlanan
emeklilik maaşları ile bu hizmetlerden birinin ifası sebebiyle ailelerine
bağlanan maaşlar ve ordunun hava ve denizaltı mensuplarına verilen
uçuş ve dalış tazminat ve ikramiyeleri,
 Askeri malullerle, şehit yetimlerine verilen terfi zammı ve 1485 numaralı
kanun hükmüne göre verilen inhisar beyiye hisseleri, haczedilemez.
10- Bir muavenet sandığı veya cemiyeti tarafından hastalık, zaruret ve ölüm
gibi hallerde bağlanan maaşlar, haczedilemez.
 11- Vücut veya sıhhat üzerine ika edilen zararlar için tazminat olarak
mutazarrırın kendisine veya ailesine toptan veya irat şeklinde verilen
veya verilmesi lazım gelen paralar, haczedilemez.

12- Borçlunun haline münasip evi haczedilemez.
Borçlunun haline uygun evi haczedilemez. Bir meskenin
borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz
anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin
ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki “aile” terimi, geniş
anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan,
bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar.
Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul
ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için
zorunlu ögeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler,
maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve
sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir
meskende ikamet etmesini gerektirmez.





Henüz mesken olarak kullanılabilir durumda bulunmayan
taşınmaz meskeniyet şikâyetine konu edilemez.
Borçlunun taşınmazda müşterek veya iştirak halinde malik
olması meskeniyet şikâyetinde bulunmasına engel değildir.
Borçlunun meskeniyet şikâyetine konu ettiği mahcuzun
mutlaka tapuda kayıtlı olması zorunlu değildir.
Taşınmazda kendisinin oturması da zorunlu değildir. Borçlu
evini kiraya vermiş olabilir.
Meskeniyet şikâyetinde bulunma hakkı borçluya ait olup,
borçlu tarafından 3.kişiye satılan taşınmazız satış işlemi
hakkında tasarrufun iptaline karar verilmesi halinde, icra
takibinde borçlu sıfatı olmayan tasarrufun iptali ilamının
davalısı 3.kişinin meskeniyet şikâyetinde bulunma hakkı
yoktur.
Borçlu evini ipotek etmiş ise meskeniyet iddiasında
bulunamaz. Bu durumda borçlunun meskeniyet
iddiasından önceden feragat ettiğinin kabulü gerekir.
Ancak zorunlu ipotek kurulmuş ise bu ipotek
meskeniyet şikayetine engel değildir. Örneğin;
-Mesken kredisi
-Zirai kredi
-Esnaf kredisi vs.
 Haciz tarihinde ipotek konusu borcun ödenmiş olması
halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz
hakkında meskeniyet şikâyetinde bulunulabilinir.

82/13- Öğrenci bursları haczedilemez.
 82/son- Borcu haciz konusu malın satış
bedelinden doğmuş olması:
Bu maddenin 2, 3, 4, 5, 7 ve 12 numaralı bentlerine
dayalı
olarak
haczedilmezlik
şikâyetinde
bulunulabilmesi için takibe konu borcun bu
malların satış bedelinden kaynaklanmaması
gerekir. Borç bu malların satış bedelinden
kaynaklanıyor
ise
borçlu
haczedilmezlik
şikâyetinde bulunamaz.

Kısmen Haczi Caiz Olan Şeyler
(İİK. md.83)
Maaşlar, tahsisatlar(ödenekler) ve ücretler:
Borçlunun maaşı ve ücretinden, kendisinin ve
ailesinin geçinmesi için gerekli olan miktar dışında
kalanı haczedilebilir. Ancak haczolunacak miktar
maaş veya ücretin ¼’ünden aşağı olamaz. Diğer
bir ifade ile maaş ve ücretin en az ¼’ü haczedilir.
Borçlunun maaşının fazla olması veya kira geliri
vb. gibi başka gelirlerinin olması halinde ¼’ün
üzerinde haciz yapılabilir.
İşçi aylıkları konusunda 4587 Sayılı İş Kanunun 35.
maddesi ile özel bir düzenleme yapılmıştır. Buna göre
işçilerin aylık ücretlerinin dörtte birinden fazlası
haczedilemez. Nafaka borcu alacaklılarının hakları
saklıdır.
Burada 83. maddeden farklı olarak,
haczedilebilecek miktar en fazla ¼ olabilir. Borçlunun
maaşına ek olarak ödenen ikramiyeler de maaştan
sayılır. Ancak kıdem tazminatı, izin ücreti, ihbar
tazminatı gibi ücretten sayılmayan diğer bütün işçi
gelirlerinin haczi mümkündür.
İSTİHKAK İDDİASI

Borçlunun elinde bulunan ve haczedilen
taşınırın kendisine ait olmayıp üçüncü bir
kişiye ait olduğunu veya üçüncü kişi lehine
rehin hakkı bulunduğunu olduğunu ileri
sürmesi veya üçüncü bir kişinin haczedilen
malın kendisine ait olduğunu veya mal
üzerinde rehin hakkı olduğunu iddia etmesi
hallerine istihkak iddiası denir.
 Haczin öğrenilmesinden itibaren 7 günlük
sürede istihkak iddiasında bulunulması gerekir.
İSTİHKAK DAVASI



İstihkak iddiasına itiraz edilmesi halinde icra müdürü istihkak
iddiası hakkında bir karar verilmek üzere dosyayı icra
mahkemesine gönderir.İcra mahkemesi dosya üzerinde veya
gerek görürse duruşma açmak suretiyle yapacağı inceleme
sonucunda, takibin devamı veya taliki kararlarından birini verir.
Üçüncü şahıs takibin devamına ilişkin kararın, karar yüzüne karşı
verilmiş ise tefhiminden, yokluğunda verilmiş ise, tebliğinden
itibaren 7 günlük süre içinde istihkak davası açmak zorundadır.
Bu süre içinde istihkak davası açmaz ise alacaklıya karşı istihkak
iddiasından vazgeçmiş sayılır.
Üçüncü kişinin bu prosedürü beklemeden haczi doğrudan icra
mahkemesine istihkak davası açması da mümkündür.
İSTİHKAK DAVASI

İstihkak davası , genel hükümlere ve basit
yargılama usulüne göre görülür.
Görevli
mahkeme İcra Mahkemesidir. İstihkak davası,
icra takibinin yapıldığı icra dairesinin bağlı
olduğu icra mahkemesinde, haciz talimat yolu
ile yapılmış ise talimat icra dairesinin bağlı
olduğu icra mahkemesinde(İİK. m.79/2) ve
genel yetki kuralı gereği davalının (alacaklının)
ikametinin bulunduğu icra mahkemesinde
açılabilir. Diğer bir ifade ile bu üç yerden
birinde istihkak davası açılabilir.
PARAYA ÇEVİRME(SATIŞ)

Satış talebi

Satışa hazırlık işlemleri

İlanlar

İhale

İhalenin Feshi
İhalenin Feshi Davası
İhalenin feshi icra mahkemesinden istenebilir. Hem taşınırların hem de
taşınmazların açık artırma yolu ile yapılan satışlarının feshi istemi bu
maddeye göre olur. Pazarlık yolu ile satışın iptali genel mahkemelerden
istenebilir.
 İhale bedelinin ödenmemesi nedeni ile icra müdürlüğünce ihalenin
kaldırılmış olması, bu maddeye göre ihalenin feshi davasının açılmasına
ve sonuçlandırılmasına engel değildir.
 Satış, ortaklığın giderilmesi kararına dayalı olarak yapılmış ise fesih
istemi sulh hukuk mahkemesine yapılmalıdır. Bu durumda satışın icra
müdürünce yapılması sonucu değiştirmez. İcra müdürü bu durumda sulh
hukuk mahkemesi satış memuru sıfatıyla ihale işlemlerini yapmaktadır.
 Yetkili mahkeme ise satışı yapan icra dairesinin veya sulh hukuk
mahkemesi satış memurunun tabi bulunduğu yer icra mahkemesi veya
sulh hukuk mahkemesidir. Satış talimat yolu ile yapılmış ise, talimat icra
dairesinin veya satış memurluğunun tabi olduğu icra mahkemesi veya
sulh hukuk mahkemesi yetkilidir. (m. 360)





İhalenin feshine ilişkin şikayet görevsiz veya yetkisiz icra mahkemesi veya
mahkemeye yapılırsa, icra mahkemesi veya mahkeme evrak üzerinde inceleme
yaparak başvuru tarihinden itibaren en geç on gün içinde görevsizlik veya yetkisizlik
kararı verir. Bu kararlar kesindir.
HUMK.nun 193. maddesi gereğince görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi
üzerine ve kararın kesin olması nedeniyle bunun tebliğinden itibaren yasal 10 gün
içinde şikayetçinin yeniden dilekçe vermesi veya yeniden çağrı kağıdı tebliğ ettirmesi
gerekir. Aksi takdirde dava açılmamış sayılır.
HUMK. nun 193. maddesi uyarınca ihalenin feshini isteyen şikayetçi(borçlu vs.) ile
ayrıca takip alacaklısının ve ihale alıcısının da icra takibinin sürdürülmesinde ve
borçlunun açtığı ihalenin feshi davasının sonuçlandırılmasında hukuki yararları
bulunduğu gözönüne alındığında adı geçenlerin yetkili mahkemede davayı takip
hakları vardır.
İcra mahkemelerince verilen kararlar kural olarak. maddi anlamda kesin hüküm teşkil
etmediğinden bu kararlara karşı yargılamanın iadesi yoluna başvurulamaz. Ancak,
icra mahkemesinin ihalenin feshi talebinin reddine ilişkin kararları maddi anlamda
kesin hüküm teşkil ettiği için bunlara karşı yargılamanın iadesi isteminde
bulunulması mümkündür.
İhalenin Feshini İsteyebilecek
Olanlar
İhalenin feshini, satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve
pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler isteyebilir.
 Haciz alacaklısı kural olarak ihalenin feshini isteyemez. Ancak tapu
sicilinde lehine haciz şerhi olan alacaklı, tapu sicilindeki ilgili sıfatı ile
ihalenin feshini isteyebilir. Taşınır üzerinde haczi bulunan alacaklı ise
ancak kendi takip dosyasından satış istemiş olması halinde taşınır
ihalesinin feshini talep edebilir. Satış talebinin şikayet konusu ihaleden
önce olması gerekir.
 İcra takip borçlularından her biri borçlu sıfatı ile ihalenin feshi talebinde
bulunabilir. Satışa konu taşınmaz veya taşınırın maliki olması gerekmez.
 Müflis İ.İ.K.nun 191. maddesi gereğince iflas masasına giren mallar
hakkında tasarruf hakkını kaybeder. Bu mallar için tasarruf yetkisi iflas
masasına geçer ise de müflisin ihalenin feshi davası açmasında hukuki
yararı olduğundan dava açabilir.






Taşınmazın tapu kaydında, lehine haciz şerhi, ipotek şerhi, irtifak hakkı
şerhi bulunanla ile tapu siciline şerh verilmiş alım, önalım ve geri alım
hakkı sahipleri tapu sicilindeki ilgili sıfatı ile ihalenin feshini isteyebilirler.
Yine taşınmazın diğer hissedarları da, tapu sicilindeki ilgili sıfatı ile
ihalenin feshi talebinde bulunabilirler.
Tapu kaydında lehine ihtiyati haciz şerhi bulunan şikayetçinin, ihtiyati
haciz kararı hükümsüz kalmadığı sürece tapudaki ilgili sıfatı
bulunduğundan ihalenin feshini istemeye hakkı vardır.
Tapuya şerh olunan harici satış sözleşmesinin veya satış vaadi
sözleşmesinin tarafı ve tapuya şerh verilmek koşulu ile taşınmaz
üzerindeki muhtesat sahipleri ihalenin feshini isteyebilecek tapudaki
ilgililerden sayılır.
Yine tasarrufun iptali ilamın davalısının tapudaki ilgili sıfatı
bulunmaktadır.
Ancak tapu sicilinde lehine ihtiyati tedbir şerhi olanın tapudaki ilgili sıfatı
bulunmadığından ihalenin feshini isteyemez.
İhalenin feshini isteyebilecek son grup ise pey sürmek suretiyle ihaleye
katılanlardır. Bundan çıkan ilk sonuç alıcının ihalenin feshini talep
edebileceğidir. Alıcının yanında ihaleye katılarak pey sürenlerde fesih
talebinde bulunabilirler.
 İhale bedelini yatırmamak sebebi ile ihalenin feshine sebep olan alıcı, iki
ihale bedeli arasındaki farktan sorumlu olacağından, İİK.nun 133/2.
maddeye göre yapılan ihalenin feshini isteyebilir.
 İhalenin feshini isteyebileceklerin, ihalenin feshini talep edebilmeleri için
ileri sürdüğü yolsuzluk neticesinde kendi menfaatinin zarar gördüğünü
ispat etmelidir. Diğer bir ifade ile hukuki yararı bulunmalıdır. Örneğin
mevcut bir mükellefiyetin satış ilanında gösterilmemesi taşınmaza
rağbeti azaltıcı değil artırıcı bir yanlışlık olup bu nedenle borçlunun
menfaati zarar görmeyeceğinden, borçlu anılan yanlışlık nedeniyle
ihalenin feshini talep edemez. Bunun yanında malın muhammen
bedelinin altında satılmış olması halinde, bu neden ihalenin feshini
gerektirmekle beraber, ihalenin feshini isteyebileceklerin herhangi bir
fesih nedenine dayalı olarak ihalenin feshini istemelerinde hukuki
yararları vardır.

İhalenin Feshi Başvurusu ve
Başvuru Süresi





Yurtiçinde bir adres göstermek koşuluyla İcra Mahkemesinden şikayet yoluyla
ihalenin feshi istenmelidir. Bu hüküm şikayet için gerekli (dava şartı) niteliğinde
olup dilekçede bu husus eksik bırakıldığı takdirde başka bir araştırmaya
gidilmeksizin istemin reddine karar verilmelidir.
Davacı asılın kendisini vekille temsil ettirmesi halinde dahi anılan maddede
belirtilen bu koşulun tamamlanması zorunludur.
İhalenin feshi istemi yazılı olabileceği gibi sözlü de olabilir. Sözlü başvuru, icra
mahkemesince tutanağa geçirilir.
Fesih istemi Medeni Usul hukuku anlamında dava olmayıp “şikayet” niteliğindedir.
Bu itibarla karşı tarafın yanlış gösterilmesi veya hiç bildirilmemiş olmasının sonuca
etkisi yoktur. Hasım yanlış gösterilse veya hiç gösterilmese bile dava
reddedilmeyip doğru hasım davaya dahil edilip tebligat yapılmak suretiyle
yargılamaya devam edilmesi gerekir.
Ortaklığın giderilmesi ilamı nedeniyle yapılan satışlar, bütün hissedarları
ilgilendirdiğinden ihalenin feshi davasında alıcı ile birlikte hissedarların tamamının
hasım olarak gösterilmesi zorunludur.




Öte yandan ihalenin feshine ilişkin şikayet başvuru harcına tabi olup, şikayet
harcın yatırıldığı tarihte yapılmış sayılır.
İhalenin feshi talebinde, borçlunun şikayetçi olması durumunda, karşı taraf
alacaklı ve alıcı, alacaklının şikayetçi olması halinde, karşı taraf, borçlu ve alıcı,
alıcının şikayetçi olması halinde, karşı taraf, borçlu ve alacaklı, ihalenin feshini
isteyebilecek ilgililerden birinin şikayetçi olması halinde ise karşı taraf borçlu,
alacaklı ve alıcı olarak gösterilmelidir. Ortaklığın giderilmesi yolu ile yapılan satışta
ise bütün hissedarlar hasım olarak gösterilmelidir. İcra müdürü hasım olarak
gösterilemez.
İhalenin feshi davasına müdahil olarak katılmak mümkün değildir.
İhalenin feshi davası açılmış olması satış bedelinin ödenmesine engel değildir.
Dava açılsa bile, alıcı, satış bedelini derhal veya 130 uncu maddeye göre verilen
süre içinde nakden ödemek zorundadırlar. İhale kesinleşmedikçe yatırılan satış
bedeli alacaklıya ödenmez.İcra müdürü, ödenen ihale bedeli ile ilgili olarak,
ihalenin feshine yönelik şikayet sonucunda verilecek karar kesinleşinceye kadar
parayı bankalarda nemalandırılır. İhalenin kesinleşmesi ile birlikte, satış bedelini
neması ile birlikte alacaklıya öder.






İhale tarihinden itibaren yedi günlük şikayet süresi içinde fesih davası açılmaz ise
ihale kesinleşir. Kesinleşme için bir yıllık süre beklenmez. Dava açılırsa davanın
sonucu beklenir. Ret kararının kesinleşmesi ile ihale kesinleşir.
Yine ihalenin feshi davası açılması halinde, taşınmazın alıcı adına tescili için
tapuya yazı yazılmaz.
İhalenin feshi kural olarak ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde istenebilir.
Şikayet süresi hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re’sen gözetilmelidir.
İlgililerin ihalenin yapıldığı ana kadar yapılan işlemlerdeki yolsuzlukları en geç
ihale günü öğrendikleri kabul edilir.
Ancak, kendisine satış ilanı tebliği gerekip de, satış ilanı tebliğ edilmeyen ve
usulsüz tebliğ edilen ilgili açısından şikayet süresi ihaleyi öğrendiği tarihten başlar.
Öte yandan satılan malın esaslı vasıflarında hatanın veya ihaleye fesat
karıştırıldığının daha sonra öğrenilmesi halinde şikayet süresi esaslı vasıflardaki
hatanın veya ihaleye fesat karıştırıldığının öğrenildiği tarihinden başlar. Yalnız,
ihale tarihinden itibaren bir yıl geçmesi ile artık hiçbir şekilde ihalenin feshi
istenemez. Yani bu istisnai nedenlerle en geç bir yıla kadar ihalenin feshi talep
edilebilir. Bir yıllık süre mahkemece re’sen gözetilmelidir.
İhalenin Feshi Nedenleri

Maddede
ihalenin
feshi
nedenleri
sayılmamıştır. Sadece, ihalenin Borçlar
Kanunu’nun 226. maddesinde yazılı, satış ilanı
tebliğ edilmemiş olması, satılan malın esaslı
niteliklerindeki hata ve ihaledeki fesat
nedeniyle
ihalenin
bozulabileceğine
değinilmiştir.
 İhalenin bozulma nedenleri gerek doktrinde ve
gerekse Yargıtay uygulamasında aşağıdaki
gibidir:
Artırmaya Hazırlık Aşamasındaki Hatalı İşlemler
1.





Açık artırmaya hazırlık işlemlerinin kanuna aykırı yapılmış olması ihalenin feshi
nedenlerinden biridir. Artırmaya hazırlık işlemleri, kıymet taktir işlemleri, satış
ilanları ve satışın tebliği gibi işlemlerdir. Bu konudaki fesih nedenlerine örnekler
verecek olursak;
– Satış ilanının tebliği gereken ilgiliye, satış ilanının tebliğ edilmemiş yada usulsüz
tebliğ edilmiş olması başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Ancak şikayetçi
yalnızca kendisine satış ilanı tebliğ edilmediği veya usulsüz tebliğ edildiği nedeni
ile ihalenin feshini isteyebilir. Diğer ilgililere satış ilanı tebliğ edilmediği veya
usulsüz tebliğ edildiği nedeni ile ihalenin feshini talep edemez.
– Satış ilanının vekil yerine asile tebliği başlı başına ihalenin feshi sebebidir.
– Satış ilanının bir aylık süreye uygun olmaması tek başına ihalenin feshi
nedenidir.
– Satışın kıymet takdirinin esas alındığı tarihten 2 yıl sonra yapılmasının başlı
başına ihalenin feshi sebebi sayılır.





– Kıymet takdiri işlemine karşı şikayet yolu ile İcra Hakimliğine başvurmayanlar,
kıymet takdirinin usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshini talep edemez.
Ancak, kıymet takdirine itiraz üzerine mercice verilen kararlar kesin olmakla
beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde İcra Tetkik Merciinin kararı
ihalenin feshi istemi sırasında incelenir. Taşınmazın kıymet takdirine yönelik
itirazın incelemesiz reddi ihalenin feshi nedenidir.
– İİK. nun 106 ve 110. maddeleri uyarınca haczin kalkmış olmasına rağmen
yapılan ihalenin feshi gerekir.
– İcra Müdürlüğünce satış öncesi yapılan işlemlere ilişkin şikayetlere dair verilen
kararlar kesin olduğundan ihalenin feshi aşamasında ileri sürülebilir. Ayrıca
kıymet taktirine itiraz dışında satış ilanının ve şartnamesinin usulüne uygun
düzenlenmediği hususundaki iddialar da daha önce şikayet konusu yapılmasa bile
ihalenin feshi davasında dinlenmesine engel teşkil etmez.
– Takibin iptaline karar verilmesi ihalenin feshini gerektirmez.
– İİK. nun 100. madde ile ilgili bilgilerin toplanması fesih sebebi olarak kabul
edilemez.
2.










İhalenin Yapılması Sırasındaki Hatalı İşlemler
İhalenin nasıl yapılacağına ilişkin öngörülen yasal şekil şartlarına uyulmaması ihalenin
feshini gerektirir. Örneğin;
– İhalenin ilanda belirtilen yerden başka yerde yapılması,
– İhalenin ilanda gösterilen saatlere uyulmadan yapılması,
– Satış bedelinin muhammen bedelin birinci artırmada % 60, ikinci artırmada % 40’ı ile
paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını karşılamaması ve var ise ayrıca da rüçhanlı
alacağın üzerinde olmaması
– İhalede tellal bulunmaması,
– Ekonomik bütünlük arzetmeyen birden fazla taşınır veya taşınmaz malın birlikte
satılması,
– Satılan malların satış bedeli dosya alacağını karşıladığı halde satışa devam edilmesi,
– İpotekli taşınmazlar aynı malike ait olması halinde, borca yeter miktarda taşınmazların
satışının gerçekleşmesine rağmen, diğer ipotekli taşınmazların satışının yapılması,
– İdari tatil günü satışın yapılması,
Gibi nedenler ihalenin feshi nedenleridir. Bunun yanında, mesai saati dışında öğlen tatili
aşamasında satış işleminin gerçekleştirilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığından, bu
nedenle ihalenin feshine karar verilemez.
3.
İhaleye Fesat Karıştırılmış
Olması
İİK. nun 134/2. maddesi göndermesi ile uygulanması gereken Borçlar
Kanunun 226. maddesi uyarınca kanuna veya ahlaka (adaba) aykırı
şekilde ihaleye fesat karıştırılmış olması ihalenin feshi nedenidir.
 İhaleye katılımın engellenmesi, ihalenin amacına ulaşmasını ve malın
gerçek değerine satılmasını, ihalenin sağlıklı ve normal şartlarda
yapılmasını engelleyici dürüstlük kuralları ile bağdaşmayan her türlü
davranışlarda bulunulması ihaleye fesat niteliğindedir.
 Örneğin, alıcının ilk ihalede teklif ettiği bedeli yatırmayarak ihalenin
düşmesine neden olması ve aradan geçen 1 yılda taşınmazın değer
kazandığı da düşünülürse bu defa aynı işlemin tamamlanması için daha
düşük bedel teklif etmesi iyi niyetle bağdaşmayıp ihaleye fesat
karıştırıldığını göstermektedir.

4.

Alıcının Taşınmazın Önemli Nitelikleri
Hakkında Hataya Düşürülmüş Olması
Satış ilanında ve şartnamede taşınmazın önemli
özelliklerinin (yüzölçümü gibi) gerçeğe uygun
gösterilmemesi nedeniyle alıcının hataya düşürülmüş
olması ihalenin feshi sebebidir.
Yargılama Usulü ve Karar




İİK. nun 134/2. maddesi gereğince ihalenin feshi isteminin mutlaka duruşmalı olarak
incelenmesi zorunludur. Hakim duruşma açılmasına karar vermeli, ancak, taraflar
gelmese dahi yargılamayı sonuçlandırmalıdır. İhalenin feshi davalarında HUMK.
nun 409. maddesi hükmü uygulanmaz.
İhalenin feshi istemi icra mahkemesince basit yargılama usulüne göre incelenir.
Taraflar ihalenin feshi nedeni olarak dayandıkları maddi vakıaları tanık dahil her
türlü delille ispatlayabilir. Mahkeme mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapabilir.
Tarafların bildirdiği her türlü delili toplar ve değerlendirerek gereken kararı verir.
Hakim kendisi de re’sen delil toplayabilir ve tanık dinleyebilir.
İhalenin feshi davasından feragat mümkündür. Ancak, ihalenin feshi istemine ilişkin
şikayetlerde tarafların tamamının kabulü sonuç doğurabilir.
Mahkeme yapacağı inceleme sonucunda, şikayetin reddine veya kabulüne karar
verir. Şikayetin reddine karar vermesi halinde, şikayetçiyi ayrıca ihale bedelinin %
10’ u oranında para cezasına mahkum eder. Ancak bunun için şikayetin esasa
ilişkin nedenlerle reddedilmiş olması gereklidir. Şikayetçinin ihalenin feshini
isteyebilecek kişilerden olmaması , şikayetin sürede olmaması, dilekçede adres
bildirilmemesi gibi usule ilişkin nedenlerle ret kararı verilmesi halinde şikayetçi
aleyhine para cezasına hükmedilemez.





İhalenin feshi talebinin reddine ilişkin karalar, dava konusu malın tahmini değerinin, İİK. nun
363. maddesinde öngörülen temyiz sınırının üzerinde olması halinde temyizi kabildir. Bu
yöndeki kararlar davanın tarafları yönünden maddi anlamda kesin hüküm teşkil eder.
Ret kararının kesinleşmesi ile ihale kesinleşir. Satış bedeli alacaklıya ödenir ve taşınmazın alıcı
adına tescili için tapuya yazı yazılır.
Mahkemece ihalenin feshine yönelik şikayetin kabulüne karar verilmesi ile ihale feshedilmiş
olur. Bu kararın temyizi de ret kararında olduğu gibidir. Ancak ihalenin feshine yönelik karar
maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyeceğinden, bu kararlar aleyhine yargılamanın iadesi
yoluna gidilemez.
İhalenin feshi kararı yalnız şikayetçi açısından değil, bütün ilgililer yönünden sonuç doğurur.
Fesih kararının kesinleşmesi ile ihale ile alıcıya geçen mülkiyet, geçmişe dönük olarak son
bulur ve ihale konusu malın mülkiyeti yeniden borçluya döner. İhalenin feshi kararından önce
taşınmaz alıcı adına tescil edilmiş ise, fesih kararının kesinleşmesi ile icra müdürünce
taşınmazın borçlu adına tescil edilmesi için yazı yazılır. Ancak alıcı tarafından taşınmaz üçüncü
kişiye satılmış ise bu durumda tescil yazısı yazılamaz. İcra mahkemesince de ihalenin feshi ile
birlikte tapu iptal ve tescile karar verilemez. Üçüncü kişilerin iyi niyetle kazandıkları haklar
etkilenmez.
Fesih kararının kesinleşmesi ile alıcının ödemiş olduğu satış bedeli neması ile birlikte alıcıya
geri ödenir. Alıcı tarafından ihale nedeniyle ödenen KDV, damga vergisi ve tapu harçları iade
edilir. Ancak ihalenin feshedilmiş olması tellaliye harcının iadesini gerektirmez.
6183 Sayılı Yasaya Göre Yapılan
İhalelerin Feshi

6183 Sayılı Kanunun 99. maddesi gereğince taşınmaz
ile ilgili ihalenin feshi taşınmazın bulunduğu yerin İcra
Hakimliğinden şikayet yolu ile istenebilir.

Taşınır mallara ilişkin ihalenin feshinde ise, 2576 sayılı
kanunun 6/b maddesi gereğince Vergi Mahkemeleri
görevlidir.
PARALARIN PAYLAŞTIRILMASI
Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını
tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi
alacaklıların bir sıra cetvelini yapar.
Sıra cetvelin tebliğinden itibaren yedi gün
içinde her alacaklı takibin yapıldığı yer
mahkemesinde ilgililer aleyhine dava açarak
itiraz edebilir.
Dava basit usulde görülür.
İtiraz alacağın esas ve miktarına olmayıp
yalnız sıraya ise icra mahkemesine şikayet
yolu ile başvurulur.
KAMBİYO SENETLERİNE
MAHSUS HACİZ YOLU

Kambiyo senetlerine özgü yol ile takip,
alacaklının ancak bir kambiyo senedine
dayanması halinde yapılabilir. Kambiyo
senetleri,
Türk
Ticaret
Kanununda
düzenlenmiş olup, bunlar
poliçe, emre
muharrer senet (bono) ve çektir. Bu senetlerin
kambiyo senedi olabilmesi için Türk Ticaret
Kanununda düzenlenen unsurların( şekil
şartlarının) tam olması gerekir. Aksi halde adi
senet niteliğinde olurlar ve bunlara dayalı
olarak kambiyo senetlerine özgü yol ile takip
yapılamaz.
BORCA-İMZAYA İTİRAZ
ŞİKAYET

Takip talebinde alacaklı tarafından haciz yolunun seçilmiş olması
halinde, takip talebi ekinde sunulan senedin kambiyo senedi
vasfında olduğunu ve vadesinin geldiğini gören icra müdürü,
borçluya (veya borçlulara) kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile
takibe ilişkin örnek 10 numaralı ödeme emri gönderir. Ödeme
emrine ayrıca takip dayanağı senedin bir sureti de eklenir.

Borçlu, 5 günlük sürede borca ve kambiyo senedindeki imzanın
kendisine ait olmadığı yolundaki itirazını bir dilekçe ile icra
mahkemesine
bildirir. Bu itiraz satıştan başka icra takip
muamelelerini durdurmaz.
Borçlu takip dayanağı senedin kambiyo senedi vasfında
bulunmadığı ve alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip
hakkının bulunmadığını iddia ediyorsa, bu yöndekini şikayetini
ödeme emri tebliğinden itibaren beş günlük sürede şikayet yolu
ile icra mahkemesine bildirmelidir.

REHNİN PARAYA ÇEVRİLMESİ
YOLU İLE TAKİP

Taşınır Rehninin Paraya Çevrilmesi

İİK.nun 150/h maddesi gereğince alacağı taşınır
rehni ile güvence altına alınmış olan alacaklının
alacağı veya rehin hakkı ya da her ikisi bir ilamda
yahut ilam niteliğindeki bir belgede (İ.İ.K. md. 38)
tesbit edilmiş ise ilamların icrasına dair hükümlerin
uygulanması mümkündür. Alacaklı böyle bir
belgeye dayanmıyor ise, taşınır rehninin paraya
çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi yapabilir.
İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ


Takip talebi ile birlikte alacaklı tarafından ibraz edilen
ipotek akit tablosunu alan icra müdürü, ipotek akit
tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva
ettiğini ve alacağın muaccel olduğunu anlarsa,
borçluya ve taşınmaz üçüncü şahıs tarafından
rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti 3. şahsa
geçmiş ise ayrıca bunlara birer ipoteğin paraya
çevrilmesi yolu ile ilamlı takibe ilişkin örnek 6 nolu icra
emri gönderir.
Takip dayanağı ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız
bir para borcu ikrarını ihtiva etmemesi halinde, icra
müdürü, borçluya ve varsa taşınmaz maliki üçüncü
kişiye, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız
takibe ilişkin örnek 9 nolu ödeme emri gönderir.