Bel Ağrısı

Download Report

Transcript Bel Ağrısı

BEL AĞRILARI
RTM

İnsanların %80’inden fazlası hayatlarının
bir döneminde bel ağrısı çekerler.

En sık 30 – 50 yaşlar arasında görülür.

Kadın ve erkeklerde aynı oranda rastlanır
BEL AĞRISI RİSK FAKTÖRLERİ






Hareketsiz iş ve
yaşam düzeni
olanlar(Büro işi vb.)
Ağır kaldıranlar,
eğilme-bükülme
hareketini yanlış
yapanlar
Uzun süreli araç
kullananlar(Şoförler
vb.)
Doğuştan belinde
kayma olanlar
Fazla kilolular
Zayıf bel ve karın
kasları olanlar






Vücut mekaniği ve
duruşu bozuk olanlar
Ortası çukurlaşmış
yataklarda uyuyanlar
Hamileliğin son
aylarında olanlar
Yüksek riskli sporlarla
uğraşanlar(Halter,
kürek vb.),
Sigara içenler(Sigara
disklerin beslenmesini
bozar)
Ruhsal ve duygusal
gerginlik yaşayanlar
(Stres, Depresyon)
ANATOMİ
M. Erektör spinalis
 M. İliocostalis:
 M. Longissimus:
 M. Spinalis:
Sinirleri: Servikal, torakal ve
lumbal spinal sinirleirn ramus
dorsalisleri
Fonksiyonları: İki taraflı
kasıldıklarında omurgaya
ekstansiyon, tek taraflı
kasıldıklarında ise lateral
fleksiyon yaptırırlar.
M. Transversospinalis:
• M. Semispinalis
• M. Multifidi:
• M. Rotatores
Sinirleri: Spinal sinirlerin ramus
dorsalisleri
Fonksiyonları:Başa ve omurgaya
ekstansiyon yaptırırlar, omurgayı
karşı tarafa döndürürler.
M. Oblikus eksternus ve
internus abdominis ve M.
Transversus abdominis:
Fonksiyonları: Gövdenin
fleksiyonu, ekstansiyonu,
yana doğru dönmesi ve
lateral fleksiyonunda
görev alırlar.
 M. Rektus Abdominis:
Fonksiyonu: Gövdeye
fleksiyon yaptırır.
Gövdenin dik durmasına
yardımcı olur.
 Sinirleri: Son 6 torakal
spinal sinirin ve 1. lumbal
spinal sinirin ramus
ventralisleri.

Bel bölgesi sinirleri 3 kaynaktan gelir:

Sinuvertebral sinir
Posterior rami.nin medial dalı
Otonom pleksus.

Bu sinirler bel ağrısına neden olurlar.


Bel omurları zengin bir sinir ağına
sahiptir.
 Sinir dokusuna sahip olmayan
yegane doku omurlar arasındaki
disklerin iç anulus fibrozus ve
nukleus pulposuslarıdır. (Bu konuda
herkes tarafından kabul
edilmemektedir.)



1.
2.
3.
Omurgaya sinirlerini veren nöronlarda
hasar meydana getirebilecek kuvvetler
bu sinirlerin normal fonksiyonlarını
bozabilirler.
Bel omurlarında 3 tip kuvvet bu sinir
hasarını başlatarak ağrıya neden olabilir:
Gerilme
Kompresyon
Vibrasyon



Artmış gerilme kuvveti sinir içi basıncı
artırarak buradaki kesit alanını daraltır ve
kan akımında bozulmaya neden olur.
Sinir kılıfı daha geçirgen hale gelerek
sonuçta protein sızıntısına yol açar
Na iyon kanalları gerilmeye karşı
duyarlıdır ve sinir gerilmesi ile beraber
uygunsuz aksiyon potansiyelleri ortaya
çıkar.



Spinal stenoz,disk hernisi veya tümöre
bağlı sinir yaralanmalarında kompresyon
önemli yer tutar.
Ani gelişen kompresyon travmatik
kazalarda görülürken, kompresyon
yaralanmalarının çoğu uzun sürede
gelişen dejeneratif nedenlere bağlıdır.
Sinirlere olan basınç mekanik olarak
hücreiçi mekanizmalarda bozulmalara yol
açar, burada kan akımını veya sinir
hücresinde miyelinizasyonu bozarak
harabiyete neden olur.



Vibrasyona mesleki olarak maruz kalmak
omurga problemleri için risk faktörüdür
(otobüs şöförleri).
Yenilenmeye uğrayan sinir tomurcukları
vibrasyona duyarlıdır ve kolayca
uyarılabilmektedir.
Vibrasyonun hücre yapısı veya
salgıladıkları nöropeptid metabolizması
üzerinde etkileri olduğu düşünülmektedir.
KAS İSKELET SİTEMİNE AİT NEDENLER
1.
2.
3.
4.
5.
Akut veya kronik bel zorlanması
Postür anomalileri
Disk herniasyonu
Miyofasial ağrı sendromu
Fibromiyalji
DEJENERATİF NEDENLER






Osteoartroz
Faset eklem hastalığı
Dejeneratif spondilolistezis,spondilolizis
Dejeneratif disk hastalığı(spondiloz)
Diffüz idiopatik skeletal hiperostozis
Spinal stenoz
TRAVMATİK NEDENLER
1.
2.
3.
4.
Lomber strain-sprain
Fraktür ve dislokasyonlar
Spondilolizis
Spondilolistezis
KONJENİTAL VEYA GELİŞİMSEL
NEDENLER
1.
2.
3.
4.
5.
6.
Transizyonel vertebra
Spina bifida
Faset tropizmi
Hemivertebra, blok vertebra
Skolyoz
Displastik spondiloliztezis
İNFLAMATUAR HASTALIKLAR
1.
2.
Ankilozan spondilit
Romatoid artrit
ENFEKSİYONLAR
1.
2.
3.
4.
Akut Piyojenik vertebral spondilit
Diskitis
Epidural abse
Kronik enfeksiyonlar
a)Brusella
b)Tbc
5.
Osteomiyelit
METABOLİK NEDENLER
1.
2.
3.
Osteoporoz
Osteomalazi
Paget hastalığı
NEOPLASTİK NEDENLER
1.
2.
Benign: Menengiom, hemangiom,
nörinom
Malign: Multipl miyelom, metastazlar
ZEHİRLENMELER
1.
Ağır metal zehirlenmeleri
İÇ ORGANLARA AİT NEDENLER
1.
2.
Üst genito-üriner sistem hastalıkları
Gastro-intestinal sistem hastalıkları
DAMARLARA AİT NEDENLER
1.
2.
Abdominal aort anevrizması veya
diseksiyonu
Renal arter trombozu
PSİKOJENİK NEDENLER
POSTOPERATİF VE BİRDEN
FAZLA BEL OPERASYONARI
TANI
Hikaye
Fizik muayene




İnspeksiyon
Palpasyon
Eklem hareket açıklığı ölçümü
Alt ekstremite muayenesi
(kalça,diz,ayak bileği)


Nörolojik muayene
Bazı özel testler
İleri incelemeler
İnspeksiyon
Yürüyüş paterni (bacak boyu farkı, antaljik yürüyüş, hareket kısıtlılığı)
Hastanın genel vücut yapısı, postürü ve deformiteleri (skolyoz)
ön
arka
yan
Palpasyon
1.
Prosessus spinosus
2.
Faset eklemler
3.
Sakroiliyak eklemler
4.
Krista iliaka
5.
Myofasial ağrı (tetik nokta)
6.
Fibromyalji sendromu (hassas nokta)
7.
Periferik nabızlar
Eklem Hareket Açıklığı
Fleksiyon
Normal fleksiyon ( 40- 60)
el parmak-zemin mesafesi
Schober testi
10 cm
15 cm
15 cm
21 cm
Eklem Hareket Açıklığı
Sağa ve sola rotasyon (3- 18)
Ekstansiyon ( 20-35)
Lateral fleksiyon (30-35)
Alt ekstremitenin muayenesi
Kalça, diz ve ayak bileği eklem muayeneleri
Bacak boyu
Bacak çapları
(atrofi >1-2 cm)
standart uzaklık diz üzerinden 15 cm.,
diz altından 10 cm.
Nörolojik muayene
Lomber disk hernileri: %98 L4-5 ve L5-S1 seviyesinde
L5, S1 seviyesi bulguları:
Ayak bilek dorsifleksiyon 
Ayak başparmak dorsifleksiyon 
Ayak bilek plantar fleksiyon 
Ayak duyu 
Daha üst seviye disk herni bulguları:
patella refleksi 
Quadriseps gücü 
Psoas gücü 
Kas gücü
Topukta yürüme (L4 ve L5)
Parmak ucunda yürüme (S1 ve S2)
Çömelip kalkma (L2-S1)
Harmstring (L5-S1)
Quadriseps (L2-L4)
Kas atrofileri
Refleks
Patella (L3, L4)
Aşil (L5, S1)
Duyu muayenesi
Dokunma ve ağrı (pinprick > dokunma,ısı)
Sinir traselerinin karşılaştırılması
Hipoestezi / hiperestezi, paresteziler, yanma, sızlama
Alt ekstremitelerin nörolojik muayenesinde barsak ve
mesane fonksiyonlarının değerlendirilmesi de önemlidir.
S1 segmenti
(en sık)
Ağrı: Uyluk ve bacağın arkasına yayılır
Uyuşukluk: Bacağın arkası ve 5. parmaktadır
Aşil refleksi: Azalır veya alınmaz
Motor güçsüzlük: Plantar fleksörlerdedir
L5 segmenti
Ağrı: Uyluk ve bacağın lateraline yayılır
Uyuşukluk: Bacağın laterali ve 3. orta parmaktadır
Refleks: Değişiklik yoktur
Motor güçsüzlük: Ayak bileği ve parmak dorsifleksörlerindedir
L4 segmenti
Ağrı: Uyluk ve bacağın önünde yayılır
Uyuşukluk: Bacağın önü ve başparmaktadır
Patella refleksi: Azalır veya alınmaz
Motor güçsüzlük: Başparmak dorsifleksörlerindedir
DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN DURUMLAR
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
Başlangıç yaşı >50 ile <20
Malignite öyküsü
Nedeni açıklanamayan kilo kaybı
İmmunsupresyon durumları, KORTİZON kullanımı
İstirahatte azalmayan veya geçmeyen bel ağrısı
Akut idrar retansiyonu, gaita inkontinans veya anal
tonusta kayıp
Süvari yaması şeklinde duyu kaybı
Alt ekstremitelerde ilerleyici kuvvet kaybı
Yüksekten düşme, trafik kazası gibi şiddetli
travmalar
Laboratuarda sedim >25 mm/saat, direkt
radyografide omurgada çökme veya kemik
harabiyeti görülmesi
KAS-İSKELET SİSTEMİNE AİT NEDENLER
1.Akut veya kronik bel zorlanması
(Lomber strain-sprain):

Bel zorlanması,lumbosakral omurganın mekanik
zorlanmaya maruz kalması sonucu oluşur.

Sprain ligamanın, strain kasın yaralanma veya aşırı
kullanma sonucu hasara uğramasıdır.

Bel zorlanmasında her zaman sebebi belirlemek
mümkün olmayabilir.

Esas yakınma bel ağrısıdır, ağrı genellikle alt
ekstremiteye yayılmaz.

Travmadan birkaç saat sonra ağrı şiddetlenebilir.

Çevre kaslardaki refleks kasılmalar bel
hareketlerinin kısıtlanmasına yol açar.

Fleksiyon ve ekstansiyon ağrılıdır. Genel olarak
ağrı aktivite ile artar, istirahatle azalır.

Muayenede önemli bir bulguya rastlanmaz. Bel
bölgesinde genellikle palpasyonla ağrı vardır.

Refleksler, duyu, motor bulgular ve diğer nörolojik
belirtiler normaldir.

Kontrollü fiziksel aktivite: Tedavinin esas amacı
aktiviteyi sınırlamaktır. Yatak istirahati mümkün
olduğunca kısa olmalıdır. Akut ağrı azalır azalmaz
hastanın fizik aktivitesi arttırılmalıdır.

Nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlar ve kas
gevşeticiler kullanılabilir

Fizik tedavi uygulamaları: Sıcak, soğuk ve
elektroterapi

Ağrılı dönemde kısa süreli korse kullanımı ağrının
ve kas spazmının azalmasını sağlar.
2.Postür anomalileri:

En sık ağrı nedeni belde lordozun artmasıdır
(Hiperlordoz).

Lordozu lumbosakral açı belirler. Sakrumun üst
kenarına çekilen çizgi ile yere paralel çizilen çizgi
arasındaki açıdır ve normalde 30 derecedir.

Açı arttıkça omurganın sakrum üzerinde
kaymasına ve lordozun artmasına yol açar.
Böylece çevre yapılarda zorlanma olur ve bel
ağrısı meydana gelir.
A)
Hiperlordoz: En sık nedenleri arasında:
* Hatalı duruş pozisyonu
* Şişmanlık,
* Karın kaslarının zayıflığı sayılabilir.
Hiperlordozda Ağrı Nedenleri:
1) Anterior longitudinal ligament (ALL) zorlanması
2) Faset eklemlerin birbirine yaklaşmasıyla eklem
yüzlerine binen yükün artması
3) Diskin posterior aralığının daralması
4) İntervertebral aralığın daralması.
B) Lordozda düzleşme: Lumbosakral açı 
Nedenleri:
* Öne eğilmiş olarak uzun süre oturma
* Aşırı fleksiyon egzersizi yapma
Fizyolojik lordoz kaybolunca belin şok absorban
etkisi azalır ve bel travmaya açık hale gelir.
3.Bel fıtığı (Disk hernisi)
* Akut, kronik veya tekrarlayan bel ağrısının
sık ama iyi prognozlu bir nedenidir.
* Anulus fibrozusta bir yırtık olması, nukleus
pulposusun spinal kanala taşması ve genellikle
sinir kökü veya spinal kordu sıkıştırması ile ortaya
çıkan tablodur.

En sık nedeni öne eğilerek yapılan
tekrarlayan zorlamalardır.

20 ile 40 yaşlar arasında

Erkek > Kadın

Genelde Posterior Longutidinal
Ligamentin zayıf olduğu arka-yan
bölümde gelişir.

En sık L4-5 ve L5-S1 seviyelerinde
olur
1. Disk bulging(bombeleşme): Disk
materyalinin normal sınırlarının ilerisinde
bombeleşmesidir. Anulus fibrozus
normaldir. Spinal stenoz oluşmadıkça
veya nöral dokular etkilenmedikçe
semptom vermez.
2. Disk protrüzyonu: Zayıflamış ve yırtılmış
anulus fibrozusun içinde disk materyalinin
arkaya doğru yer değiştirmesidir. PLL
sağlamdır
3. Ekstrüde disk: Anulus fibrozusun
tamamen yırtılması sonucu disk
materyalinin yer değiştirmesidir. PLL
yırtılmıştır
4. Sekestre disk: Yer değiştiren disk
materyali serbest fragman şeklinde
diskten tamamen ayrılmıştır.
BEL FITIĞI OLUŞUMU

Belde ve etkilenen sinir kökünün anatomik
dağılımına uygun olarak bacağa yayılan
ağrı vardır.

Ağrı oturmakla, ayakta durmakla,
öksürmekle, ıkınmakla, omurganın öne
eğilme hareketi ile artar. Yatmakla, lomber
lordozun desteklenmesiyle, omurganın
arkaya hareketi ile hafifler.

Orta hatta gelişen disk protrüzyonları
belirgin bir radikülopati yapmaksızın bel
ağrısına neden olabilir.

Büyük orta hat disk herniasyonları iki
taraflı radikülopatiye veya kauda ekuina
sendromuna yol açabilir.

L5-S1 lateral
disk hernisi
(Lateralden S1
köküne,
intervertebral
foramende L5
köküne bası)
• Muayene sırasında
sıklıkla belde kas
spazmı olduğu,
lomber lordozun
kaybolduğu, belde
eklem hareket
açıklığının azaldığı
görülür.
• Bel fıtığı sinir kökü
lateralinde ise hasta
karşı tarafa lateral
fleksiyona getirilince
ağrısı azalır, Fıtık
medialde ise aynı
tarafa lateral
fleksiyonda ağrı azalır.

Hastalar etkilenen bacağını fleksiyonda
tutar ve mümkün olduğunca o bacağına
az yük vermeye çalışarak antaljik yürüyüş
yaparlar.

Muayenede DBKT ile sinir kökü duyarlılığı
saptanabilir.

Hastalarda aynı zamanda alt ekstremitede
duyu ve refleks değişiklikleri meydana
gelebilir.

Bel fıtığı olan bir hastada direkt grafiler
tamamen normal olabilir.

En önemli tanı araçları Bilgisayarlı
Tomografi (CT) ve Manyatik Rezonans
Görüntüleme (MRI)’dır ve bu yöntem ile
disk dokusunu da içercek şekilde
yumuşak dokular rahatlıkla görülebilir.

Fıtığa ait radyografik bulgular hastanın
hikayesi ve muayene bulguları ile beraber
sinir kökü basısını işaret ederse değer
taşır. Şikayeti olmayan kişilerde bile CT ve
MRI anormallikler izlenebilir.

Bel fıtığı olan hastaların büyük çoğunluğu
konservatif tedaviden yararlanır.

Şiddetli ağrılı durumda iken ilk birkaç gün
uygun pozisyonda yatak istirahati gerekebilir.

İlaçlar ile ağrısı kontrol altına alınamayan
hastalarda Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
programı uygulanarak daha sonra hızla
egzersiz programına geçilir.

Kauda ekuina sendromu ve ilerleyici nörolojik
bulguları olan hastalarda zaman
kaybedilmeden acilen cerrahi girişim gerekir.
4.Miyofasiyal ağrı sendromu: Tetik
noktalar, gergin bantlar ve yorgunluk ile
karakterize olan akut veya kronik bölgesel
ağrı sendromudur.

Her bir kas için karakteristik olan alanda
ağrı ve lokal hassasiyet vardır. Etkilenen
kas bölgesi palpasyonla sert ve hassastır.

Bel ağrısına neden olan miyofasiyal ağrı
sendromlarından başlıcaları; gluteus
medius sendromu, gluteus maksimus
sendromu, kuadratus lumborum
sendromu ve piriformis sendromudur.

Tanı klinik ile konulur, laboratuar bulgusu
yoktur.

Miyofasiyal ağrı sendromunun tedavisinde
ağrı siklusunun kırılması amaçlanır.

Tetik noktalara lokal anestezik veya SF
injeksiyonu veya kuru iğneleme, tetik
nokta içeren kasın gerilmesi ve ardından
sprey uygulaması gibi yöntemler
uygulanabilir.
5. Fibromiyalji: Boyun ve omuzlarda daha çok
olmak üzere yaygın vücut ağrıları, yorgunluk,
tutukluk, hassas noktalar, uyku bozukluğu ve
psikolojik bozukluklarla karakterize bir
hastalıktır.
 Tanı kriterleri;
1. En az 3 ay devam eden yaygın ağrılar
2. 18 hassas noktanın (oksiput, alt servikal,
trapezius, supraspinatus, 2. kot, lateral
epikondil, gluteal bölge, büyük trokanter, diz) en
az 11’inde hassasiyet olması
 Laboratuar bulguları normaldir.
 Tedavide; hasta eğitimi, bilişsel davranış
tedavisi, fizik tedavi ajanları ve antidepresan
içeren medikal tedavi verilir.
1.Osteoartroz (spondiloz) Omurga gövdesinde ve
omurlar arası disklerde görülen dejeneratif
değişikliklerdir.
•
Yaşın ilerlemesiyle birlikte disklerde sıvı kaybı
olur, disk dejenere olur, şok absorban özelliği
ortadan kalkar.Omurlara binen yükü
karşılayabilmek için osteofitler gelişir. Subkondral
skleroz ortaya çıkar.
•
Disk aralığı daraldığı için faset eklemlere binen
yük artar ve faset artrozu meydana gelir.

Esas şikayet bel bölgesindeki ağrıdır. Ağrı
uyluk veya kalçaya yayılabilir.

Hareket ile ağrı artarken, istirahat ile
azalır.

Bel hareketleri kısıtlanabilir.

Röntgende disk aralığında daralma,
subkondral skleroz, osteofitler, vakum
fenomeni görülebilir. Yan grafilerde nöral
foramende daralma saptanır.
•
Radyolojik incelemede;
• Lordoz kaybı
• Disk aralığında daralma
• Subkondral skleroz
• Osteofitler
• Vakum fenomeni
görülebilir.

Hastaların şikayetleri dejenerasyon
derecesi ile doğru orantılı değildir.

Tedavide hastalara spondilozun geri
döndürülemeyeceği ifade edilmelidir.

Ağrı ile gelen hastaların hareketlerini
kısıtlamak gerekir. Fizik Tedavi ve
Rehabilitasyon programı uygulanarak
ağrılı dönemin geçmesinden sonra bel ve
karın kaslarını güçlendirici egzersizler
önerilmelidir.
2.Faset eklem
hastalığı:
• Faset eklemler
süperior ve inferior
artiküler prosesler
arasındaki
sinovyal, kapsüllü
eklemlerdir.
•
Disk
dejenerasyonu
faset eklemlere
binen yükü
artırır(normalde
aksiyel yükün %20
sini taşır), faset
eklemlerde
dejenerasyon
başlar.
• Ağrı çoğunlukla bel bölgesindedir, bazen
kalça veya dize kadar yayılabilir ve radiküler
ağrıyı taklit eder. Hiperekstansiyon, rotasyon
ve aktivite ile artar. Yakınmanın olduğu tarafa
eğilme ağrıyı artırır.
• Nörolojik kayıp olmamasına rağmen, ağrı
nedeniyle güçsüzlük, dermatomlara
uymayan duyu bozuklukları olabilir.
•
•
•
•
Lomber oblik grafide faset
eklemlerde dejenerasyon
görülebilir.
Diagnostik faset blokları tanıda
değerlidir.
Tedavide nonsteroid
antiinflamatuvar ilaçlar, Fizik
Tedavi ve Rehabilitasyon
programı yanında güçlendirme
ve fleksiyon egzersizlerinden
yararlanılır.
4 haftalık tedaviye rağmen
şikayeti geçmeyen hastalarda
faset eklem blokajı uygulanabilir
3.Spondilozis/spondilolistezis:

Nöral arkın pars interartikülarisindeki
kemik defektine spondilozis, bir
vertebranın diğerinin üzerinde öne veya
arkaya yer değiştirmesine
spondilolistezis denir.

Spondilozis en sık L5 seviyesinde,
daha az sıklıkla L4 seviyesinde
görülür. Bilateral olursa
spondilolistezise yol açabilir.
Spondilolistezis: 5 tipe ayrılmıştır ve
farklı nedenlere bağlıdır
1) Displastik: Spondilolistezisin tek
doğumsal tipidir. Üst sakrum fasetinde
veya alt L5 fasetinde doğumsal gelişim
defekti vardır. L5, S1 üzerinde sublukse
olur
2) İstmik: Lezyon pars interartikularistedir.
En sık görülen tiptir.
3) Dejeneratif: Uzun süreli intersegmental
instabilite veya disk ve faset
eklemlerdeki dejeneratif değişiklikler
sonucu gelişir.

4) Travmatik: Pars interartikülarisden çok
diğer posterior elemanların (faset, lamina,
pedikül) fraktürü nedeniyle olur.
5) Patolojik: Malignansi,primer kemik
hastalığı veya infeksiyona bağlı olarak
posterior elemanlardaki patolojik
değişiklikler neden olur.

Bu sınıflandırmaya bazen altıncı olarak
postoperatif veya iatrojenik
spondilolistezis eklenir.
Spondilolistezis derecelendirmesi
Grade1: %0-25 öne kayma
Grade 2: %25-50 kayma
Grade 3: %50-75 kayma
Grade 4: %75’ ten fazla öne kayma
 Kayma derecesi ile hastanın ağrı şiddeti
arasında bir bağlantı yoktur.
 Bel ağrısının yanında bacak ağrısı da
olabilir. Duyu ve kuvvet kaybı görülmesi
nadirdir. Hastalarda genellikle lomber lordoz
artmıştır ve palpasyonla basamak belirtisi
vardır. Bazen hafif kas spazmı ve
hassasiyet oluşabilir.
 Eklem hareketleri genellikle tamdır. Lomber
lordoz artışı, hamstringlerdeki gerginlik, diz
ve kalça eklemindeki fleksiyon deformitesi
nedeniyle ördekvari yürüyüş gelişir.Gerçek
bir disk herniasyonu nadirdir, genellikle disk
dejenere olurken kayma ile birlikte
psödoherniasyon bulgusu oluşur.
•
Spondiloliziste lezyon
yeteri kadar büyük ise
genellikle lezyonu
lokalize etmek için
herhangi bir planda
çekilmiş lomber
omurga grafileri yeterli
olur. Eğer lezyon tek
taraflı ise sadece oblik
grafilerde görülür.
(İskoç köpeğinin
boynunda kırılma)
•
•
•
Spondilolisteziste öne
kayma en iyi lateral
grafilerde görülür.
MRI ile spondilolistezise
eşlik eden kök
tutulumları görülebilir.
Segmental instabiliteyi
belirlemek için
lumbosakral omurganın
fleksiyon ve
ekstansiyonda grafileri
çekilir. Normal
omurgada dinamik
vertebral kayma 3
mm.den daha az
olmalıdır
 Tedavinin amacı sinir köklerine basının azaltılması,
gövde kaslarının ve özellikle karın kaslarının
güçlendirilmesi, lomber lordozun azaltılması ve
postürün iyileştirilmesidir.
 1 ve 2. derece listeziste konservatif tedavi verilir.
 Travmadan sonra gelişen listezis’de 10-12 hafta
süreli vücuda uygun yapılmış korse ile
immobilizasyon önerilir.
 Uzun süren bel ağrılı hastalarda karın kasları
güçlendirilir, bel fleksiyon egzersizleri verilir.
Uygun tedavilere rağmen,
 Hastanın şikayetleri iyileşmiyorsa,
 %50 nin üzerinde kayma varsa,
 İlerleyici postural deformite varsa,
 Hastada yürüme bozukluğu gelişirse…
Cerrahi girişim gerekebilir.
 Cerrahi olarak segmental füzyon, nörolojik defisit
varsa laminektomi yapılır.
4.Dejeneratif disk hastalığı
5.Diffüz idiopatik skeletal hiperostozis
(DISH, Forestier Hastalığı):
 Vertebral kolonun, özellikle alt ve orta
torasik bölgesini ön ve yan bölümlerinde,
ligaman ve tendon yapışma yerlerinde
osteofitlere benzeyen yeni kemik
oluşumları ile karakterizedir,
 40 yaşında görülür,
 En büyük etken aşırı zorlanmalardır,
 En sık şikayetler sırtta devamlı ağrı ve
tutukluktur. Omurgada ankiloz yoktur, bu
nedenle omurga ve gögüs hareketlerinde
kısıtlanma yoktur.
 En sık rastlanan laboratuar bulgusu
hiperglisemidir.
 %35 oranında HLA B27 (+)’ dir.
•
•
Tanıda; direkt grafilerde
4 veya daha fazla
komşu vertebra
korpusunun
anterolateral yüzü
boyunca kemikleşmeler
görülmesi önemlidir.
Tedavisinde nonsteroid
antiinflamatuvar ilaçlar
ve fizik tedavi programı
uygulanır. Hastalarda
zorlayıcı egzersizlerden
kaçınılmalıdır.
6.Spinal stenoz:
Spinal kanalın doğumsal,
gelişimsel veya edinsel
olarak daralmasıdır.
•
2 tipi vardır.
1.Santral stenoz; Spinal
kanalın daralması,
2.Lateral stenoz;
intervertebral foramenin
daralmasıdır.
• Nöral foramenin %50
daralması halinde
semptomların ortaya çıktığı
görülür.

Lomber stenozun başlıca semptomu nörojenik
klodikasyodur. Bu yürüme ve ayakta durmayla
ortaya çıkan ve oturma veya çömelme ile azalan
bacaklarda intermittan ağrı ve/veya uyuşma ve
parestezidir.

Vakaların yaklaşık %90’ında bel ağrısı
yakınmasını takiben başlayan tek veya iki taraflı
bacak ağrısı vardır.

Akut kauda equina sendromu nadirdir.

Omurganın özellikle ekstansiyonda EHA kısıtlıdır.

Belin ekstansiyonu veya omurgada yüklenmeye
yol açan durumlarda yakınmalar artar, belin
fleksiyonu veya omurgada yüklenmenin azaldığı
durumlarda yakınmalar azalır.
Nörojenik klodikasyo ve vasküler klodikasyo arasındaki farklar
Kriter
Vasküler
Nörojenik
Sabit
Değişken
Ayakta durarak
Oturarak- fleksiyonda
Yokuş yukarı yürümek
Ağrılı
Ağrısız
Bisiklete binmek
Ağrılı
Ağrısız
Kramp, gerginlik
Hissizlik, acı, kesilme
Nabazan
-
+
Üfürüm
+
-
Parlak, tüylenme azalmış
Normal
Atrofi
Nadir
Sıklıkla
Zayıflık
Nadir
Sıklıkla
Bel ağrısı
Seyrek
Sık
Omurga hareketlerinde
kısıtlanma
Seyrek
Sık
Klodikasyo mesafesi
Ağrının geçmesi
Ağrının tipi
Cilt

Hastalar öne eğik olarak yürümeyi
tercih ederler, bu hastalarda belde
fleksiyon postürü gelişmiştir.

Yokuş veya merdiven çıkmak (fleksiyon
postürü), yokuş veya merdiven
inmekten (ekstansiyon postürü) daha
kolaydır.

Muayenede öne eğik postür (simian
duruşu) dışında genelde önemli bir
bulgu yoktur.

Klinikte stoop testi pozitiftir. Hasta 5 dak.
yürütüldüğünde ağrı veya kramp
nedeniyle durmak zorunda kalır ve ağrıyı
azaltmak için öne eğilirse test pozitif
kabul edilir.

Muayenede tanı için kullanılan diğer test
spinal falen testidir. Hasta ayakta dik
pozisyonda bel ekstansiyona getirilerek 1
dak. tutulur. Belden kalçalara ağrının
yayılması ve öne eğilme ile hastanın
şikayetlerinin azalması halinde sonuç
pozitif kabul edilir.

Direkt lumbosakral grafiler spinal kanal darlığını
göstermez, eşlik eden patolojiler saptanabilir.

Miyelografi tanı için altın standart kabul edilmiştir.
Miyelografide spinal kanalın ön-arka çapının
ölçümü tanı için esas alınmıştır. Ön-arka çap<10
mm ise kesin stenoz,10-12 mm ise rölatif stenoz
denir (N:12-15mm)

Spinal stenoz tanısı için CT ve MRI yöntemleri
daha çok kullanılmaktadır. CT ve MRI hem
santral hem lateral kanalın direkt olarak
görüntülenmesini sağlar. MRI ek olarak yumuşak
dokuları da görüntüler.
•
Hafif ve orta semptomlu hastalarda konservatif tedavi
ilk seçenektir (Egzersiz, ağrı kesici ilaçlar, epidural
steroid enjeksiyonları). Kalsitonin ile analjezi
sağlanabilir ve yürüme mesafesi artırılır.
•
Epidural steroid enjeksiyonununda kısa süreli olarak
ağrıda azalmaya yol açtığı gösterilmiştir.
•
Önerilen egzersizler; fleksiyon egzersizleri, aerobik
egzersizler, alt ekstremiteyi güçlendirme ve germe
egzersizleridir.
•
Konservatif tedavi yaklaşımının başarısız kaldığı
şiddetli ağrılı hastalarda cerrahi tedavi uygulanır.
Cerrahi yaklaşım laminektomi ile stenotik segmentin
dekompresyonuna dayanır.
1.
2.
3.
4.
Lomber strain-sprain
Fraktür ve dislokasyonlar
Spondilolizis
Spondilolistezis
3. KONJENİTAL NEDENLERE BAĞLI BEL AĞRILARI
1.Transizyonel vertebra: Normalde 5 olan
lomber vertebra sayısı doğumsal olarak 4 veya
6 olmasıdır.
 Sakralizasyon: L5 vertebra sakruma değişik
ölçülerde birleşmiştir. L5 tümüyle sakruma
kaynaşmış olabileceği gibi tek taraflı olarak da
transvers proses sakrumla eklemleşebilir.
Lumbal vertebra sayısı 4 olmuştur.
 Lumbalizasyon: S1 vertebra lumbal vertebra
özelliğini almıştır. Lomber vertebra sayısı 6
olmuştur.
 Ağrı yakınması genellikle 18 yaşından sonra
ortaya çıkmaya başlar ancak her zaman da
bulgu vermeyebilir. Travmalar ağrıya neden
olabilir. Ağrı hareketle artıp istirahatle azalır.
Motor, duyu, refleks muayeneleri normaldir.
Hemisakralizasyon
Sakralizasyon
Hemilumbalizasyon
2.Spina bifida: Bir vertebrayı meydana
getiren arkustaki doğumsal birleşme
hatasıdır. Daha çok S1’de görülür. Sakral
üçgen alanında küçük spinöz proçesler
arasındaki boşluklar veya sakral veya
lomber proçeslerin herhangi birinin
bulunmaması spina bifidayı düşündürür.
3.Faset tropizmi: Eklem fasetlerinin
karşılıklı duruşlarındaki doğuştan
bozukluktur. Normalde ağrı nedeni değildir
ama özellikle eklemde gelişen anormal
rotasyon hareketlerinin devamı ile ağrı
oluşmaktadır.
4. Hemivertebra-blok vertebra:
5.Skolyoz: Omurganın frontal plandaki 10
dereceyi aşan eğriliğine denir. Yapısal
(fikse) veya kompansatuardır. Adam testi
de denilen öne eğilme testi uygulanır.
Eğilince skolyoz kayboluyorsa
kompansatuar, kaybolmuyorsa yapısaldır.
6. Displastik spondiloliztezis
1.Ankilozan spondilit:
 Özellikle sakroiliak eklemleri ve omurgayı
tutan kronik inflamatuvar bir hastalıktır.
 15-40 yaş erkeklerde sinsi başlangıçlı bel
ağrısı ve giderek artan sabah tutukluğu
 Hastalarda bacaklara yayılan gluteal
bölge ağrısı sıktır ve yanlışlıkla siyatalji ile
karışabilir.
 Ankilozan Spondilit’de spondilodiskit
gelişebilir ve yatak istirahati ile düzelen
yeni başlangıçlı omurgada lokalize bir
ağrıya yol açabilir.



Omurga tutulumu normal lomber lordozun
kaybolmasına ve lomber omurganın
düzleşmesine yol açar.
Torasik omurga tutulumu kostovertebral
eklemlerde hareketin azalmasına sebep
olur, göğüs genişlemesi ve buna bağlı
solunum fonksiyonları azalır.
Omurgadaki eklem ve ligamanların
ankilozundan dolayı esneklik kaybolur.


Muayenede lomber omurga hareketleri
genellikle kısıtlıdır, erken dönemde lomber
lordoz azalır. Lomber omurganın fleksiyon ve
ekstansiyon hareketlerinin kısıtlanmasını
belirlemede Schober testi yararlıdır.
Sakroiliyak eklem hassasiyetini saptamada
sakroiliyak eklem kompresyon testlerinden
faydalanılır.
Hastalığın ilerlemesi ile lomber lordoz
kaybolur, dorsal kifoz artar, göğüs ön duvarı
düzleşir, karın öne doğru çıkar,
anterofleksiyon postürü gelişir.

Hastalığa özel laboratuar bulguları yoktur. Aktif
dönemde sedimentasyon hızı ve CRP sıklıkla
yükselmiştir. Ankilozan Spondilit’li hastaların
%90’ında HLA B27(+)’tir.

Sakroileit genellikle çift taraflıdır ve en erken
ortaya çıkan radyografik bulgudur.

Ankilozan Spondilit’de omurlarda tipik radyolojik
görünüm kareleşmedir.

Anulus fibrosusun ve spinal ligamanların
kalsifikasyonu ile omur cisimleri arasında bilateral
simetrik sindesmofit adı verilen köprüleşmeler
olur (marjinal sindesmofit).
Sindesmofitler
Ankilozan Spondilit tedavisinde kullanılan
ilaçlar 4 grupta sınıflandırılabilir:

1.grup tedavi: Nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlar

2.grup tedavi: Düşük doz steroid tedavisi

3.grup tedavi: Hastalık seyrini değiştiren ilaçlar
(Sulfasalazin, Methotrexate gibi)

4.grup tedavi: Biyolojik ajanlar
Ankilozan Spondilit’de Egzersiz Tedavisi




Omurga ve periferik eklemlere hareket açıklığını
koruma egzersizleri;
Sırt ekstansör kaslarını güçlendirme egzersizleri;
Göğüs hareketlerini korumak için solunum
egzersizleri;
Vücut postürünü korumaya yönelik olarak postür
egzersizleri önerilmelidir.
2.Romatoid artrit:


Omurgada en sık servikal bölgeyi tutar.
Nadirende olsa faset sinovitine bağlı bel
ağrısı görülebilir.
1.Akut Piyojenik vertebral spondilit:
• Vertebral osteomyelitte en sık neden solunum
yollarından giren stafilokoklardır.
•
Yaşlılarda kaynak genellikle genitoüriner sistemdir ve
etken gram(-) mikroorganizmalardır.
•
Patojenler vertebra korpusuna spinal arter yoluyla ulaşıp,
buradan disk aralığına ve komşu vertebraya atlarlar.
•
Hematojen vertebral osteomyelitte %45 oranında en sık
lomber bölge tutulur.
•
•
•
•
Lokalize ağrı vardır, hareketle ve geceleri artar,
istirahatle ve analjeziklerle rahatlamaz. Palpasyonla
ağrı ve adele spazmı vardır.
Direkt grafilerde erken dönemde end platede
düzensizlik, disk aralığında daralma görülür. İleri
dönemde skleroz oluşur.
Laboratuarda en sık gözlenen sedimentasyon hızı
artıştır. Lökositoz sık değildir.
Tedavide istirahat ve uygun antibiyotik gerekir.
2.Diskitis
3.Epidural abse
4.Kronik enfeksiyonlar:
a) Brusella:
 Brusella infeksiyonları çoğunlukla
asemptomatiktir. Kuluçka dönemi 10 gün - 3 hafta
sürebilir.
 Brusella infeksiyonunda ateş, terleme, başağrısı,
Karaciğer ve Dalak büyümesi, Lenfadenopati,
güçsüzlük ve anemi başlangıç semptomlarıdır.
 Septik artrit, Santral Sinir Sistemi tutulumu,
osteomiyelit ve omurga tutulumu geç
komplikasyonlardır.
 Paravertebral adele spazmı ve lokal sırt ağrısı
olur.




Radyolojik olarak spondilit
gelişen vakalarda vertebral
kareleşme ve disk aralığında
daralma saptanır, vertebral
füzyon gözlenebilir.
Epifizit gelişmesi sonucu
vertebraların üst-ön
köşelerinde güve yeniği gibi
erozyonlar görülebilir.
Vertebra gövdesinde santral
lokalizasyonlu destrüktif alan
saptanabilir.
Direkt grafinin normal olduğu
erken dönemde sintigrafi
olumlu sonuç verebilir. BT ve
MR destrüksiyonu erken
dönemde saptamada
kullanılabilir.
b) Tüberküloz:

Özellikle gelişmemiş ülkelerde omurga Tbc bel ve
sırt ağrısının önemli nedenlerinden biridir.

Pott veya Mal de Pott hastalığı da denilir.

Omurgada en sık alt torakal-üst lomber bölgeleri
tutar.

İnfeksiyon vertebra korpusunun ön kenarında
diskus intervertebralise yakın yerinden başlar,
ardından diske geçer ve vertebralar arası aralık
daralır.

Erken devrede sırt ağrıları, paravertebral kas
spazmları ve buna bağlı hareket kısıtlılığı, geç
dönemde ise gibbus deformitesi, yer değiştiren
soğuk abse ve parapleji gelişir.

Hastada omurlar üzerinde hafif vurmayla bile
şiddetli ağrı olur.

Ateş, terleme, kilo kaybı gibi sistemik belirtiler
ile birlikte gece hastayı uyandıran sırt-bel ağrısı
tüberkülozu düşündürmelidir.
•
•
•
Radyolojik incelemede
erken bulgu disk aralığının
daralması ve
osteoporozdur, daha sonra
vertebra gövdesinde
harabiyet, bir ya da iki
vertebrada çökme ve buna
bağlı kamburluk (gibbus
deformitesi) görülür.
Kemiklerdeki harabiyete
rağmen omurgada füzyon
görülmez.
Tbc spondilitli vakaların
yarısından çoğunda soğuk
abse görülür (torakal ve
servikal bölgelerde daha
sık).
Spondilitis tüberkülozu (Mall de Pott):
Lezyon L4 ve L5 vertebraların
destrüksiyonuna yol açmış , abse ve
destrüktif dokular spinal kanala ileri
derecede bası oluşturmuştur
6.Osteomiyelit:
1. Osteoporoz: Düşük kemik kitlesi ve kemik
dokusunun mikromimarisinin bozulması sonucu
kemik kırılganlığının ve kırık olasılığının artması
ile karakterize sistemik bir iskelet hastalığıdır.
•
Genellikle asemptomatiktir.
•
En önemli klinik bulguları, ağrı, boy kısalması,
omurgada şekil bozukluğu ve kırıklardır.
•
Ağrı, sırt ağrısı tarzındadır ve genellikle postür
bozuklukları, ligamanlarda gerilme ve kronik
omurga kırıkları nedeniyle oluşur.
•
Ani gelişen omurga kırıklarında şiddetli ağrı
yanında kas spazmı da vardır.




2. Osteomalazi:
Kemik matriksinin mineralizasyon yetersizliği ile
karakterizedir.
Hastalar pelvis, omurga, kaburga veya alt
ekstremitelerini içeren yaygın ağrıdan yakınırlar.
Antaljik veya ördekvari yürüyüşe neden olan
proksimal kas zayıflığı olabilir
3. Paget Hastalığı:
 Tutulmuş alanlarda yeni kemik
oluşumunun artması ile karakterizedir.
 Pelvis, lomber vertebra, sakrum, femur,
kraniyum, dorsal vertebra ve kostalar en
çok tutulan bölgelerdir.
 Kırık riski artmıştır.
 Deforme omurga nedeni ile sinir
dokusunun sırt, bel ve bacaklarda şiddetli
ağrıya olabilse de omurganın Paget
hastalığı genellikle ağrısızdır.
1.
2.
Benign: Menengiom, hemangiom, nörinom
Malign: Multipl miyelom, metastazlar
Omurganın primer tümörleri nadirdir.
Metastatik tümörleri daha sık görülür.
Vertebraları en sık tutan kanserler
*Prostat ca,
*Meme ca,
*Möbrek tümörleri,
*Jinekolojik tümörler ve
*Lenfomadır.
• Kansere bağlı bel ağrısı olan hastalar
•
•
•
•
•
genellikle 50 yaş üzerindedir.
Yatak istirahati semptomları rahatlatmaz.
1 aydan daha uzun süredir devam eden
semptomları vardır.
Hastalar siyataljiden veya kas
kuvvetsizliğinden yakınırlar. Kilo kaybı
bulunabilir.
Muayene’de bulgular nonspesifik ve
değişkendir.
Kanserden şüphelenilen hastalarda
Lenfadenopati’ye bakılmalıdır. Rektal veya
meme muayenesi tanıya yardımcı bulgular
verebilir.
• Direkt grafilerde litik veya blastik
lezyonlar ve kompresyon fraktürleri
saptanabilir.
• CT, MRI ve miyelografi korddaki hasarın
derecesini saptamada veya cerrahi
planlamada yardımcıdır.




Omurga metastazlarındaki trajik komplikasyon
olan kauda ekuina sendromu acil müdahale
gerektirir. Tedavide gecikme geriye dönüşü
olmayan nörolojik hasarlara yol açabilir.
Steroidler geçici olarak semptomlarda
rahatlama meydana getirebilir.
Radyoterapi hızlı bir şekilde tümörü küçültmek
ve kord basısını rahatlatmak için
kullanılmaktadır.
Cerrahi dekompresyon ve stabilizasyon
Radyoterapi öncesi ve sonrasında omurga
çökmesini engellemek için kullanılabilir.

1.

1.
2.

1.
2.


9) ZEHİRLENMELER:
Ağır metal zehirlenmeleri
10) VİSSERAL NEDENLER:
Üst GÜS hastalıkları
GİS hastalıkları
11) VASKÜLER NEDENLER:
Abdominal aort anevrizması veya
diseksiyonu
Renal arter trombozu
12) PSİKOJENİK NEDENLER
13) POSTOPERATİF VE MULTİPL BEL
OPERASYONARI
HASTA EĞİTİMİ
DİSK İÇERİSİNDEKİ BASINÇ
HASTA DURUŞ ŞEKİLLERİ
Bel ağrısı olan hastaların %80-90’ında kısa
sürede kendiliğinden iyileşme olur.
 Bu sürede yapılacak olan:

 Yatak
istirahati
 Fizik tedavi ve rehabilitasyon programı
 Ağrı kesici ve antiinflamatuvar ilaçlar
 Kas gevşeticiler kullanılarak normal aktivitelere
daha erken dönülebilir.

Kronik bel ağrılı hastalarda uzun süreli ilaç
kullanımından kaçınılmalı, gerektiğinde
analjezikler belirli dönemlerde, belirli
sürelerde kullanılmalıdır.

Antidepresanlar kronik bel ağrılı
hastalarda yaygın olarak kullanılmaktadır.

Antidepresanlar depresyon tedavisinde
kullanılandan daha düşük dozlarda
kullanıldığında analjezi oluştururlar.

Soğuk uygulama

Yüzeyel sıcak uygulama

Derin ısıtıcılar

Elektroterapi uygulamaları

Traksiyon uygulamaları

Masaj tedavisi gibi çeşitli tedavi yöntemleri ağrı
ve kas spazmını azaltarak daha erken günlük
yaşama dönülmesine yardımcı olurlar.

Soğuk (kriyoterapi):

Akut bel ağrılı hastalarda ağrı ve kas spazmını azaltır

Lokal metabolik aktiviteyi azaltır

Kas iğciği aktivitesini azaltır

Sinir iletimini yavaşlatır.
* Reynaud fenomeni ve aşırı cilt duyarlılığı olanlarda
kullanılmamalıdır.

Sıcak (termoterapi) fizyolojik etkileri:







Vazodilatasyon
Ağrı eşiğinde artma
Kas iğciği uyarılmasında azalma
Konnektif dokuda kollajen liflerin elastikiyetinde artma
Doku iyileşmesinde hızlanma
Ağrının azalması
Travma sonrasındaki bel ağrılı hastalarda, duyu
bozukluğu veya dolaşım bozukluğu olan hastalarda
sıcak tedavisi uygulanmamalıdır.



Elektroterapi: Akımların etkisiyle analjezi
gelişir, kas kontraksiyonu sağlanır, eklem
hareket açıklığı ve kas gücü artar, kas
atrofisi gecikir.
Traksiyon: Sürekli ve aralıklı olarak
uygulanan traksiyon omurgadaki
yüklenmeleri azaltarak semptomları
iyileştirir. Omurların birbirinden
uzaklaşması ile basınç ortadan kaldırılır
ve sinir basısına ait semptomlar azalır.
Omuriliğe bası olduğunda çok ciddi
komplikasyonlara neden olabileceğinden
traksiyon dikkatle kullanılmalıdır.

Korse ve destekler:
1) Bel hareketini kısıtlamak
2) Karın bölgesinden destek sağlamak
3) Postürü düzeltmek amacıyla kullanılır.

Sert korselerin uzun süreli kullanımı kaslarda zayıflığa
neden olur ve önerilmez. Ağrının azalmasından sonra
korse çıkartılarak egzersizlere başlanmalıdır.

Postürü iyi olmayan ve karın kasları zayıf olan şişman
hastalarda korse kullanımı yararlı olabilir.

Omurga kompresyon fraktürü olan, birden fazla
seviyeli dejeneratif Osteoartriti olan ve egzersiz
yapamayan yaşlı hastalar da korseden yarar görür.
Egzersiz tedavisinin amaçları:
1.
Ağrıyı azaltmak
2.
Zayıf kasları güçlendirmek
3.
Kontrakte kasları germek
4.
Hipermobil segmentleri stabilize etmek
5.
Hipomobil segmentleri mobilize etmek
6.
Spinal yapılara mekanik stresi azaltmak
7.
Postürü düzeltmek

Bel ağrılı hastalarda sıklıkla fleksiyon,
ekstansiyon ve germe egzersizleri
uygulanmaktadır.



Fleksiyon egzersizleri:
İntervertebral foramenleri ve faset eklemleri
açmak
Gergin kalça fleksörlerini ve bel ekstansörlerini
germek
Abdominal ve gluteal kasları güçlendirmek için
yapılır.
***********************************************************

Ayakta durma pozisyonunda:


Lordoz artar ve dejeneratif süreç hızlanır
Fleksiyon egzersizleri ile bu lordoz ve buna bağlı olarak
omurgadaki zorlayıcı kuvvetlerin etkisi azalır
Ekstansiyon egzersizleri:
1) Bel kaslarını güçlendirmek
2) Endurans ve mobiliteyi iyileştirmek için
uygulanır.
*********************************************************
Ekstansiyon egzersizleri ile lomber lordoz
korunurken aynı zamanda:
1. Omurlar arasındaki diskler ve ligamanların
üzerinde basıncı azaltır.
2. Periferdeki semptomları bel bölgesinde
lokalize eder.
3. Postural ağrı ve yorgunluğu azaltır.

1.
2.
3.
4.
5.
6.
Ekstansiyon egzersizleri ;
Akut disk herniasyonlu hastalarda
Multipl bel operasyonlu hastalarda
Cerrahiye bağlı skar dokusu nedeniyle
fleksiyonu kısıtlı hastalarda
Spondilolistezisli hastalarda
Faset eklem lezyonlu hastalarda
Spinal stenozlu hastalarda
uygulanmamalıdır.

Germe egzersizleri:
1.
Eklem hareket açıklığını arttırır
2.
Kısalan kaslarda gerilmeye neden olur
3.
Bel bölgesi ve alt ekstremitede mobiliteyi
arttırır
4.
Kas spazmını azaltır
5.
Diskin ve faset eklemlerin beslenmesini
kolaylaştırır.