kader - Dindersi.tk

Download Report

Transcript kader - Dindersi.tk

8.SINIF
ÖĞRENME ALANI: İNANÇ
ÜNİTE: KAZA VE KADER
HAZIRLAYAN
TALİP ORHAN
2013
Kamer Suresi
49.ayet
Kulların
iradesi
Allah’ın
ilmi
Düzen
ölçü
Evrensel
Yasalar
Rabbimizin
Takdirleri
KADER
Külli
İrade
Akıl
Değişmez
özellikler
Ecel
Ra’d Suresi
8.ayet
Rızık
1. Canlılar ve bitkilerdeki yaratılış düzeni tesadüfi
olabilir mi?
2. Allah, insanın evreni incelemesini ve ondaki
uyum ve dengeyi düşünmesini neden istemiştir?
3. Güneş, Ay ve Dünya’nın hareketlerinde düzen
olmasaydı sonuç ne olurdu?
4. Allah’ın her şeyi bir ölçüye göre yaratmasıyla
ilgili
başka örnekler verebilir misiniz?
ALLAH HER ŞEYİ NİÇİN BİR ÖLÇÜYE GÖRE
YARATMIŞTIR?
Allah evrende yarattığı her varlığı belirli bir ölçü
içinde, özenle yaratmıştır. Bu nedenle Allah'ın
yarattığı varlıklarda güzellik, uyum ve denge vardır.
Bu konudaki ayetlerden bazıları şöyledir:
"... Her şeyi yaratan ve bir ölçüye göre düzenleyen
Allah'tır" (Furkan suresi, 2)
"...Onun katında her şey bir ölçü (miktar )
iledir.(Rad suresi, ayet 8)
" Biz her şeyi bir ölçüye göre yarattık" (Kamer
suresi, ayet 49)
ALLAH HER ŞEYİ NİÇİN BİR ÖLÇÜYE GÖRE
YARATMIŞTIR?
Allah, evrendeki yarattığı her varlığa yapacağı işe uygun
yapı, biçim, özellik ve yetenek vermiş; onların yaratılışını
bir takım amaç ve hikmetlere dayandırmış, boş ve yersiz
hiçbir şey yaratmamıştır. Bu konuda Yüce Allah Kur'an'da
şöyle buyurmaktadır:
"Biz gökleri yeri ve ikisi arasındakileri bir oyun ve bir
eğlence olsun diye yaratmadık. Biz onları hak ve hikmetle
yarattık." (Duhan suresi, 38-39. ayetler)
"Güneşi ışıklı, ayı da parlak kılan, yılların sayısını ve
hesabını bilmeniz için aya evreler koyan Allah'tır. Allah,
bunları boş yere yaratmamıştır. O, ayetlerini düşünen bir
toplum için ayrıntılı olarak açıklıyor." (Yunus suresi, 5)
ALLAH HER ŞEYİ BİR ÖLÇÜYE GÖRE
YARATMIŞTIR
KADER:Allah’u Teala’nın varlıkları
yaratırken vermiş olduğu özellikler, koyduğu
ölçülerdir. Takdir ettiği olayların yeri ve
zamanı gelince meydana gelmesine de
kaza denir
Allah’ın ilim, irade ve tekvin(yaratma)
sıfatları vardır. O, her şeyi bilir ve dilediğini
dilediği zaman yaratabilir. İşte kaza ve
kadere inanmak, Allah’ın ilim, irade ve
yaratma sıfatlarına inanmak demektir. Rmiş
Bu nedenle Allah, bütün evreni ve içindeki
varlıkları belirli bir plân, ölçü içinde
yaratmıştır. O evrende meydana gelecek en
küçük olayları bile bildiği için, onun bilgisi ve
iradesi dışında hiçbir şey olmaz. İşte
Allah’ın ezeli olan ve her şeyi kuşatan bilgisi
ile çizdiği plan ve programa, ortaya koyduğu
ölçüye kader, zamanı gelince de bu
programın bütün ayrıntıları ile
gerçekleşmesine de kaza denir.
Kader, Allah’ın varlıkları yaratırken ölçüp biçerek
yaratması, onlara değişik özellikler takdir etmesidir.
Allah tarafından takdir edilen bu özelliklerin hiçbiri
değişmez ve bunlar mükemmel bir ölçüye göre
yaratılmıştır. Allah ateşe yakıcılık Özelliği , suya
donma ve buharlaşma özelliği, canlılara büyüme,
gelişme, beslenme, ölüm özellikleri, cansız
maddelere atomlardan, atomlara proton, nötron ve
elektronlardan meydana gelme özelliği, güneşe ısı
ve ışık verme, yeryüzüne depremlerle dinamiğini
koruma özelliği takdir etmiştir
.
İnsanı yaratırken , ki göz, iki kulak , bir kalp iki
böbrek takdir etmiştir. Bunların Hepsinde bir ölçü
ve uyum vardır. İnsana düşen Allah’ın takdir ettiği
özellikleri
kullanarak tabiata takdir edilen özelliklere uygun
bir yaşam sürmektir.
‘’ Biz her şeyi bir kadere (ölçüye ve düzene göre)
göre yarattık.’’ (kamer:49)
‘’Sen Allah’ın yasasında (Sünnetullah) hiçbir
değişiklik bulamazsın…..’’ (Fatır:43)
“Onun katında her şey bir ölçüye göredir.”
Rad Suresi 8
"Göğü Allah yükseltti ve mizanı
(dengeyi ) O koydu.Sakın dengeyi
bozmayın.“
Rahman 7-8
"O Allah ki seni yarattı , seni düzgün ve
dengeli kılıp ölçülü bir biçim verdi.“
İnfitar 7
Bir baba oğluna isim takdir eder, elbise,
yiyecek takdir eder, bazen onu bir mesleğe
yönlendirerek meslek takdir eder. Bazen de
çocuğunun sağlığına dikkat etmeyerek Ömür
boyu hastalığa mahkum eder. İnsanlar
kendileri ile ilgili bir takım kararlar Verip
takdirlerde bulunabilir. Dinini seçebilir, iyi
veya kötü çalışkan veya tembel Olabilir.
Bazen içkili araba kullanan birisi hiç
tanımadığı birine çarparak onu ömür boyu
sakat bırakıp tekerlekli sandalyeye mahkum
eder kaderini belirler.
Bir zalim Ülke yöneticisi savaş kararı alır
milyonlarca çocuk, genç ve yaşlı insanın
kaderini etkiler Onları açlığa, sakatlığa ve
ölüme mahkum eder. Ülkeyi yöneten
insanların yanlış yönetim Ve tutumları bir
ülke halkının kaderini değiştirip onları
fakirliğe mahkum edebilir. Bunun tersi de
olabilir. İyi bir yönetici ülkenin kötüye
giden talihini değiştirip o ülke halkını
mutlu edebilir.
İnsanlar bütün bu takdirleri Allah’ın
kendilerine vermiş olduğu cüzi iradeyi
kullanarak yaparlar. İnsanlar tarafından
yapılan takdirler değişebilir,
değiştirilebilir. Belki bugün bazı kanser
türlerine yakalanan insanın kaderi ölüm
olabilir fakat ileriki yıllarda kanserin
tedavisinin bulunmasıyla artık kansere
yakalanan insanların ölüm, kaderi
olmayacaktır.
Eğer Allah kanser mikrobunu yaratırken
tedavi edilecek özellikte yarattıysa insanlar
bu tedaviyi mutlaka bulacaklardır.
İnsanların kendi iradelerini kullanarak
yaptıkları Hataları kaderim böyleymiş diyerek
Allah’a havale etmeleri Allah’a yapılmış
büyük bir iftiradır.
MÜMKÜN KADER
KAVRAM HARİTASI
KADERE İMAN
CÜZİ İRADE
DİN,
İYİ VE KÖTÜ
OLMAK,
TEMBEL VE
ÇALIŞKAN
OLMAK,
SAĞLIĞINI
KORUMAK
ÖZGÜRLÜK
SORUMLULUK
MUTLAK
KADER
KÜLLİ İRADE
KAZA VE KADER
CİNSİYET,
IRK,
ANNE-BABA,
NE ZAMAN
NEREDE
DOĞACAĞI,
ÖLÜM
CENNET
HAYIR VE ŞER
CEHENNEM
1. Kaderle düzen ve ölçü arasındaki ilişki nedir?
2. Evrendeki yasalar ifadesiyle neler
kastedilmektedir?
3. Fiziksel yasa ne demektir?
4. Fiziksel yasalar ile kader arasında ne tür bir
ilişki vardır?
5. Biyolojik yasa ne demektir?
6. Biyolojik yasalar ile kader arasında ne tür bir
ilişki vardır?
7. Toplumsal yasa ne demektir?
8. Toplumsal yasalarla kader arasında ne tür bir
ilişki vardır?
EVRENİN YASALARININ TEMEL İŞLEVİ
NEDİR?
Bu yasaların temel işlevi evrendeki düzeninin korunması ve sürekli olmasını
sağlamaktır. Evrendeki bütün olaylar bu yasalara göre hareket eder.
EVRENİN YASALARININ TEMEL ÖZELLİKLERİ
NEDİR?
Evrenin yasaları;.evrenseldir, gözlem ve deneye dayanır.Ölçülebilinir ve
sonuçları test edilebilir.
2.1)FİZİKSEL YASALAR
FİZİKSEL YASA NE DEMEKTİR?
Evrendeki yasalardan biri fiziksel yasalar, Fiziksel yasalar, maddenin oluşumu,
yapısı, hareketi, değişimi ve maddeler arası ilişkileri ile ilgili yasalardır.
FİZİKSEL YASALARIN ÖZELLİKLERİ NEDİR?
Bu yasalar, evrenseldir, deney, gözlem ve araştırmalar sonucu ortaya
konulmuştur. Her varlık bu yasaların sınırları için işlevlerini sürüdürler.
FİZİKSEL YASALARA ÖRNEK:
Suyun kaldırma kuvveti, suyun buharlaşması, hava basıncı,
yerçekimi vb. konular fiziksel yasalarla ilgilidir. Örneğin; “Su
deniz seviyesinde ve belli bir basınç altında 100 C derecede
kaynar”,”Isıtılan metaller genleşir”, Serbest bırakılan cisimleri
düşme hızı, ağırlıkları ile doğru orantılıdır.” gibi yasalar fiziksel
yasalardır.
Yağmurun yağması, gecenin ve gündüzün, mevsim ve
yılların oluşması, ısınan suyun buharlaşması gibi olaylar Allah'ın
koyduğu fiziksel yasaların bir sonucudur.
FİZİKSEL YASALARIN YARARLARI NELERDİR?
Allah, yeryüzünde yaşamın mümkün olabilmesi için,
varlıklar arasındaki düzeni sağlayan fiziksel yasaları
koymuştur.
Evrensel olan bu yasalar; doğal dengeyi korur,
evrendeki ölçülü yaratılışın devamını sağlar. Böylece
evrende yaşama ortamı oluştururlar. Kur'an'da geçen
"Allah, yeryüzünü sizin için bir döşek, gökyüzünü de bir
tavan yaptı. Gökten su indirerek onunla size rızık olan
çeşitli ürünler çıkardı" (Bakara suresi, 22) ayeti fiziksel
yasalarla evrendeki yaşama ortamının oluşturulması
arasındaki ilişkiyi açıklar. Ayrıca fiziksel yasalar dayalı
olarak gelişen teknolojik ürünler insan yaşamını
kolaylaştırır.
İLGİLİ AYETLER
"Onun varlığın delillerinden biri de
denizde dağlar gibi yüzen gemilerdir"
(Şura 32)
Gece ile gündüzü birbiri ardınca
getiren Allah'tır" (Furkan 62)
"
"Güneş ve ay belirli bir hesaba göre
hareket etmektedir." (Rahman 5)
2.2)BİYOLOJİK YASALAR
BİYOLOJİK YASA NE DEMEKTİR?
Biyoloji, canlıların doğması, gelişimi, üremesi, canlılığın devam etmesi,
canlılığın sona ermesi gibi yaşayış evrelerini, yapı ve işlev bakımından
canlıların özelliklerin inceleyen bilim dalıdır. Biyolojik yasalar biyoloji
bilimin, canlıların oluşumu, gelişimi, üremesi ve canlılık özellikleriyle ilgili
koyduğu yasalardır.
BİYOLOJİK YASALARIN ÖZELLİKLERİ
Biyolojik yasalar, fiziksel yasalar gibi evrenseldir, deney, gözlem
ve araştırmalar sonucu ortaya konulmuştur. Evrendeki biyolojik
yasalar Allah'ın çizdiği bir kaderdir.
Yüce Allah Kur'an'da bazı biyolojik yasalara dikkat çekmekte,
canlıların yapısı, büyümesi, üremesi, gelişmesi, korunması gibi
konularda bilgiler vermektedir. Bu konularla ilgili ayetlerden
bazıları şunlardır:
"Biz rüzgârları aşılayıcı olarak gönderdik ve gökten su indirdik de
onunla su ihtiyacınızı karşıladık..." (Hicr 22)
"Yeryüzüne bakmazlar mı? Orada her güzel çiftten nice bitkiler
yetiştirdik." (Şuara 7)
"Allah her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karın üstünde
sürünür, kimi de iki ayağı üstünde yürür. Allah dilediğini yaratır.
(Nur 45)
"Size tohumlar bitkiler( ağaçları) sarmaş dolaş olmuş bağlar,
bahçeler yetiştirmek için üst üste yığılıp sıkışan bulutlardan şırıl
şırıl akan sular indirdik" (Nebe 14-16)
İLGİLİ AYETLER
“(Ey insanlar!)Biz sizi basit bir sudan
yaratmadık mı? İşte o suyu, belli bir
süreye kadar sağlam bir yere
yerleştirdik biçimlendirdik…”(Mürselat 20-30)
“O, insanı alaktan (embriyodan)
yarattı.”(Alak 2)
2.3)TOPLUMSAL YASALAR
TOPLUMSAL YASA NE DEMEKTİR?
İnsanın özelliklerinden biri de sosyal bir varlık olmasıdır. Bu nedenle
toplum halinde yaşar. Toplumsal yasalar; toplumsal oluşum, gelişim, değişim ve
çözülme ile ilgilidir. Yaşam ve insan ilişkilerini konu edinir.
TOPLUMSAL YASALARIN ÖZELLİKLERİ NELERDİR?
Sosyal bilimlerin alanıdır. İnsanlar tarafından oluşturulur. Neden sonuç
ilişkisi vardır ve evrenseldir. Toplumsal yasalar da Allah'ın çizdiği bir kaderdir.
ÖRNEKLER
"İnsanlar arasında eşitliğin olmadığı toplumlarda bunalım
ve karmaşa dönemleri yaşanır"
"İnsanları eğitmeden hiçbir toplumsal, ekonomik ve
siyasi gelişmeyi uzun süreli gerçekleştirmek mümkün
değildir"
"Gelir dağılımının adil olmadığı toplumlarda toplumsal
barış bozulur"
"Kuraklık sonucu insanlar açlık ya da susuzluk
tehlikesiyle karşı karşıya kalabilirler. Bu durumda açlık ve
susuzluklarını giderebilecekleri başka yerler arayıp
bularak varlıklarını sürdürebilecekleri yeni yerlere göç
ederler" vb toplumsal yasalara örnektir.
İLGİLİ AYETLER
“…Sen Allah’ın yasasında hiçbir
değişiklik bulamazsın.Sen Allah’ın
yasasında asla bir sapma da
göremezsin.”(En’am 99)
“…Allah, bir topluluk kendi nefislerinde
olanı değiştirmedikçe onların
durumunu değiştirmez…”(Ra’d 11)
soru
“Evrende bir düzen olmasaydı ne
olurdu?”
yorumla
“Ona iki yolu (doğru ve eğriyi) gösterdik.” (Beled suresi, 10. ayet.)
3)İNSANIN İRADESİ VE KADER
İNSANIN KADERLE İLGİLİ BAZI ÖZELLİKLERİ
Evrende her varlığın bir kaderi olduğu gibi, insanın de
kendi özgü bir kaderi vardır. İnsanın kaderi, iyilik ve
kötülük işleyecek bir yapıda yaratılması, kendisine akıl ve
irade gücünün verilmiş olmasıdır. Bu nedenle kader
konusu, insanın akıl, irade sahibi, özgür ve sorumlu bir
varlık olması ile yakından ilgilidir.
Akıl; İyi ile kötü, doğru ile yanlış arasında tercih etme
yeteneğidir. Düşünme eylemi aklın doğal bir ürünüdür. İnsan,
akıllı ve düşünen bir varlıktır. Aklı ve düşüncesi ile iyiyi
kötüden, doğruyu yanlıştan, faydayı zarardan ayırt eder.
Çevresinde olup bitenleri anlar ve değerlendirir. İnsanın akıllı
bir varlık olarak yaratılması onun kaderidir.
İrade ise, seçmek, istemek, yönelmek, tercih etmek ve karar
vermektir. Diğer bir ifadeyle irade; insanı iki şeyden birini
yapmayı tercih etmeye ve tercin ettiği şeyi yapmaya
yönlendiren güçtür. Allah, insana seçme ve seçtiğin yapma
gücü vermiştir. İrade insanın özgür bir şekilde hareket
etmesini sağlar. İnsan, aklı ile iyiyi kötüden ayırt eder; iradesi
ile de herhangi bir iş yapmaya ya da yapmamaya serbestçe
karar verir. İnsanın seçme ve seçtiğini yapma gücünün olması
onun kaderidir.
3.1)İNSNAIN ÖZGÜRLÜĞÜ VE
SORUMLULUĞU
Özgürlük: Herhangi bir sınırlama, zorlama ve kısıtlama ve
kısıtlama olmadan düşünceleri ifade etme, iyi veya kötü yönde
davranma demektir. İnsanı diğer varlıklardan ayıran temel
özelliklerden biri de seçme özgürlüğüne sahip olmasıdır. İnsanın
eylemlerinde özgür olması ve istediğini yapabilmesi onun
kaderidir.
Sorumluluk: Bir kimsenin üzerine aldığı, yaptığı ya da yapmadığı
bir işten dolayı gerektiğinde hesap vermek zorunda olmasıdır.
İnsan sorumlu bir varlıktır. İnsanı diğer varlıklardan ayıran temel
özelliklerden biri de sorumlu olmasıdır. İnsanın sorumluluğu hür
bir iradeye; seçme ve seçtiğini yapma gücüne sahip olmasının
bir sonucudur. Bundan dolayıdır ki, Kur'an'a göre insan kendi
yaşayışından sorumlu tek varlıktır. İnsanın özgür iradesiyle
yaptığı her davranıştan sorumlu olması onun kaderidir.
İnsanın eylemlerini iki kısımda ele alabiliriz. Bunlardan birincisi zorunlu
olan alandır. Örneğin, hangi anne ve babadan, ne zaman, nerede
dünyaya geleceğimiz konusunda, irademizin bir etkisi yoktur. Ayrıca
insan olarak dünyaya gelmemiz, akıl ve özgür iradeye sahibi
olmamızda da bizim bir etkimiz yoktur. Bunlar insanın iradesi ve gücü
dışında, Allah'ın dilemesi ve yaratmasıyla olur. Bu nedenle bunlardan
sorumlu değiliz.
İkinci kısım ise, bizim etkili olduğumuz, tercihli alandır. Burada kendi
seçimimiz, irademiz etkilidir. Eğitimimizle ilgili sorumluluklarımızı
yerine getirmek, ahlâklı olmak, iyi bir insan, iyi bir vatandaş olmak
bizim elimizdedir. Bunun aksine kötü huylu olma yolunu da seçebiliriz.
Bunlardan arasından seçim yapmak bizim kendi tercihimizdir. Bu alan
bizim sorumlu olduğumuz alandır. Çünkü burada özgür irademizi
kullanmaktayız. Bu da gösteriyor ki, insan özgürlüğü oranında
sorumludur.
soru
1. Dinimiz emek ve çaba sarf etmeyi neden
önemsemektedir?
2. İnsanın emeği ile rızkı arasındaki ilişki nedir?
3. İslam dini, çalışmadan kazanmayı ve üretmeden
tüketmeyi neden hoş karşılamaz?
4. Temiz yoldan kazanmak, kazancı da gerekli ve
güzel yerlerde harcamak, emek ve rızık açısından
neden önemlidir?
3.2)İNSANIN ÇABASI:EMEK VE
RIZIK
A.EMEK
EMEK NE DEMEKTİR?
Emek; bir işin yapılması için harcanan beden ve kafa gücüdür.
Diğer bir ifadeyle emek; İnsanın bir amaca ulaşması, bir yarar
elde etmesi için zihinsel ve bedensel olarak çaba sarf etmesi,
gayret göstermesidir.
NİÇİN ÇALIŞMAK VE EMEK SARF ETMEK ZORUNDAYIZ?
İnsan, barınma, beslenme, korunma gibi ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için
çalışmak zorundadır. Ayrıca bilgili, kültürlü, görgülü bir insan olmak için
okuyup ilim öğrenmek, bilimsel araştırma ve incelemelerde bulunmak, bu
konularda başarılı olmak için de çalışmak gerekir. Bu gün bilimsel ve teknik
alanlarda yapılan, hayatımız kolaylaştıran pek çok alet ve buluşlar çalışmakla
gerçekleşmiştir.
BİZE NE KAZANDIRIR?
Hayatta mutlu ve başarılı olmanın temel anahtarı çalışmaktır. Çalışan
insan, kazancıyla kendisinin ve aile bireylerinin ihtiyaçlarını karşılar. Böylece
rahat, huzurlu ve onurlu bir yaşam sürerler. Gelirini artırdığında yoksullara,
düşünlere maddi yardımda bulunur. Yeni iş alanları açmak suretiyle ülkesinin
kalkınmasına yardımcı olur. Bu durum insana mutluluk verir ve onu huzurlu
kılar. Aynı zamanda Allah'ın doğuştan verdiği yeteneklerimizi geliştirir.
Böylece hem bedenen hem de ruhen sağlıklı, başarılı bir birey haline getirir.
DİNİMİZDE ÇALIŞMANIN VE EMEK SARF ETMENİN ÖNEMİ NEDİR?
Çalışmak Allah'ın bir emridir. Bu nedenle dinimizde
çalışmak bir ibadettir. Dinimiz insanların çalışmalarını,
huzurlu ve onurlu bir hayat sürmelerini ister. Kur'an,
insanın ancak çalışarak birtakım şeyleri hak
edebileceğini, emeğinin karşılığını mutlaka göreceğini
bildirmiştir. Konu ile ilgili olarak Yüce Allah Kur'an'da
şöyle buyurmaktadır: "İnsan ancak çalıştığının
karşılığına sahip olur. Onun çalışması şüphesiz
görülecek ve ona karşılığı tastamam verilecektir"
(Necm 39-41)
DİNİMİZDE ÇALIŞMANIN VE EMEK SARF ETMENİN ÖNEMİ NEDİR?
Kur'an'ın emirlerini en iyi şekilde uygulayan
peygamberimiz de çalışmış ve zamanını en iyi ve
en verimli şekilde planlamıştır. "İki günü birbirine
eşit olan ziyandadır, aldanmıştır" buyurarak, her
türlü başarı ve gelişme, ilerleme ve verimli olmak
için zamanın en iyi bir şekilde kullanılmasının
gereğini ifade etmiştir. Dilenmeyi yasak eden
peygamberimiz, Zekeriya (as)'ın marangoz
olduğunu, Hz. Davut'un da el emeği ile geçindiğini
söylemiştir. Bir sözünde "İnsan elinin
kazandığından daha hayırlı bir lokma yememiştir"
buyurarak, çalışmanın önemini belirtmiştir.
RIZIK NE DEMEKTİR?
Rızık; Sözlükte; rızk, yararlanılması için verilen
bağış, nasip, gıda, yiyecek ve faydalanılan şey
demektir. Terim olarak ise, canlıların ihtiyaç
duyduğu ve yararlandığı Allah tarafından
sağlanan her türlü nimet anlamına gelir. Rızık
vermek canlıların her türlü ihtiyacını
karşılamaktır.
yorumla
“Allah,
kimseye gücünün üstünde bir şey
teklif etmez. Herkesin kazandığı iyilik kendi
yararına, kötülük de kendi zararınadır.”
(Bakara suresi 286. ayet.)
soru
1. Ömür ve ecel ne demektir?
2. İnsanın eceli ve ömrü arasındaki ilişki nedir?
3. Dünyada yaşayan varlıklar yanında evrenin de
bir sonu var mıdır?
4. Dünya hayatının son bulması yok oluş mudur?
5. Dünya hayatının son bulması ahiret hayatının
başlaması hangi olayla gerçekleşecektir?
6. Dünya hayatının sonlu olmasının, insanın zamanı
iyi değerlendirmesine katkısı nasıl olur?
3.3)DÜNYA HAYATININ SONU:ECEL VE ÖMÜR
ECEL VE ÖMÜR NE DEMEKTİR?
İnsanın doğumundan ölümüne kadar geçen sınırlı
zaman dilimine "ömür" denir. Ömrünü tamamlayan
her varlığın yaşamı sona erer. İşte ömrün bittiği,
hayatın sona erdiği zamana "ecel" denir. Ecel kelimesi
Kur'an'da ölüm vakti ve ömrün bitim anı gibi
anlamlarda kullanılmıştır.
YARATILAN HER VARLIĞIN BİR SONU VARDIR
Yaratılan her varlığın bir sonu vardır. Kur'an'da her
varlığın bir eceli, sonu olduğu şöyle belirtilmiştir: "Biz
gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri ancak hak ile ve belirli
bir süre(ecel) için yarattık." (Ahkaf 3)
Yaşadığımız dünyanın ve evrenin de bir sonu vardır.
İşte bu günde dünyanın ömrünün bitmesine, evrenin
yok olmasına "Kıyamet", bu olayın gerçekleşmesine de
"kıyametin kopması" denir. Kur'an, evrenin sonu olan
kıyameti ecel kavramıyla açıklamıştır
tabloyu yorumlayınız
Ecel ve ömür kavramlarını kaderle kavramıyla nasıl ilişki
kurabiliriz?
Biraz önceki ayetlerden anlıyoruz ki, insanın eceli
değişmemektedir. Allah insanın ecelini ne öne almakta ne
de sonraya bırakmaktadır. Onun doğal ömrünü
tamamlaması ancak gerekli önlemlerin alınmasıyla
mümkündür. Bu açıdan insan ölümlerine neden olan
hastalıklar, trafik kazaları ve ölümler karşısında "Bu benim
kaderimdir, ne yapalım kader böyleymiş" diyerek önlem
almamak, tedavi olmamak, bunların nedenlerini
sorgulamamak dinimizce uygun değildir.
Ecel ve ömür kavramlarını kaderle kavramıyla
nasıl ilişki kurabiliriz?
İnsanın ecelinin tamamlanmasına engel olan durumlar
ortaya çıkarıldıkça ve gerekli önlemler alındıkça insanın
doğal ömrünü tamamlayabilme olasılığı daha yüksek
olacaktır. Gelişmiş ülkelerde ortalama ömrün uzun, az
gelişmiş ülkelerde daha kısa olması buna delil olarak
değerlendirilebilir. Bunun için doğal ölümler dışında yangın,
hastalık, trafik kazaları, afetler sonucu meydana gelen ölüm
olayları sorgulanmalı ve bu konuda gerekli önlemler
alınmalıdır.
4)TEVEKKÜL
(ALLAH’
A
GÜVENMEK)
TEVEKKÜL NE DEMEKTİR?
Tevekkül, Allah'a teslim olmak, güvenmek, dayanmak, bağlanmak
ve sığınmak demektir. Dini terim olarak ise, bir amaca ulaşmak
için gerekli olan her türlü önlemi alarak; elinden gelen tüm gayreti
gösterdikten sonra kalben Allah'a bağlanıp ona güvenmek,
sonucu Allah'tan beklemek demektir.
İnançlı insanın özelliklerinden biri de, yaptığı ve yapacağı işlerde
Allah'a güvenmesidir. Bilinçli bir Müslüman gücü oranında elinden
gelen tüm gayreti gösterdikten sonra sonucu ve başarıyı Allah'a
bırakır. Çünkü Allah'ın destek ve yardımı olmadan hiçbir şeyin
gerçekleşmeyeceğini bilir. Her şeyin sahibi olan Allah'ı dua ederek,
ona güvenir.

Tevekkül kader inancının bir sonucudur.
Gerçek anlamda tevekkül güzel bir davranıştır. Allah Müslümanlara
tevekkülü emretmiş, tevekkül edenleri sevdiğini belirtmiştir. Konu
ile ilgili ayetlerden bazıları şunlardır:
"... İnananlar yalnız Allah'a güvensinler" (Ali İmran 102)
"... Allah'a güven, doğrusu Allah kendisine güvenenleri sever."
(Ali İmran, 158)
"... Allah'a inanıyor ve teslim olmuşsanız, ona güvenin" (Yunus
suresi, ayet 84)
Sevgili Peygamberimiz, devesini başıboş bırakıp, tevekkül ettiğini
söyleyen bir kişiye şu sözlerle uyarmıştır: "Önce deveni bağla,
sonra Allah'a tevekkül et" (Tirmizi)
DOĞRU TEVEKKÜL ANLAYIŞI NEDİR?
Evrendeki olaylar bir düzen ve yasalar çerçevesinde, sebepsonuç ilişkisi içinde olmaktadır. İnsanlar akıl ve iradeleriyle
sebepleri bulabilirler. İnsan evrende geçerli olan yasaları
gözeterek, çalışır, çabalar, sebeplere sarılır, ondan sonra Allah'a
güvenir. Bir çiftçi tohum ekmeden ürün elde edemez. Çiftçi
tarlasını zamanda sürmeli, ekmeli, gübrelemeli ve sulamalıdır.
Sonra da bol ve iyi ürün alabilmek için Allah'tan yardım
dilemelidir. Çalışmadan başarıya ulaşılamaz. Bir öğrenci önce
derslerin devam edecek, doğru, dürüst çalışacak, ödevlerini
zamanda yapacaktır. Sonra Allah'tan yardım isteyerek başarılı
olmasını dileyecektir. Kısaca gerçek anlamda tevekkül eden
kimse işinin gereğini yapar ve sonucu Allah'tan bekler.
DOĞRU OLMAYAN TEVEKKÜL ANLAYIŞI NEDİR?
İnsanın çalışmayı bırakıp, tembellik ederek,
kendisinin yapması gereken işleri Allah'a havale
etmesi, doğru bir tevekkül anlayışı değildir. Örneğin bir
öğrenci dersine çalışmadan "Ben Allah'ın yardımına
güveniyorum, Allah bana yardım eder" diyerek sınava
girmesi yanlış bir düşüncedir. Çalışmadan, hiçbir çaba
göstermeden başarılı olmaya beklemek tembelliktir,
miskinliktir.
yorumla
Çalış!” dedikçe dinimiz, çalışmadın, durdun,
Onun hesabına birçok hurafe uydurdun!
Sonunda bir de “tevekkül” sokuşturup araya,
Zavallı dini çevirdin maskaraya!
Mehmet Âkif ERSOY, Safahat, s. 240.
Şiirde hangi tutum ve davranışların eleştirildiğini söyleyiniz.
5)AYETE’L KÜRSİ
Bismillahirrahmanirrahim
Allahü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm. Lâ
te’huzühû sinetün ve lâ nevm.
Lehû mâ fis-semâvâti vemâ fil ard. Menzellezî
yeşfeu indehû illâ biiznihi. ya’lemü mâ beyne
eydîhim vemâ halfehüm velâ yühîtûne bişey’in
min ilmihî illâ bimâ şâe vesia
kürsiyyühüssemâvâti vel ard. Velâ yeûdühü
hıfzuhumâ ve hüvel aliyyül azîm.
ANLAMI
Allah... O'ndan başka İlah yoktur. Diridir, Kaimdir.
O'nu uyuklama ve uyku tutmaz. Göklerde ve yerde
ne varsa hepsi O'nundur. İzni olmaksızın O'nun
Katında şefaatte bulunacak kimdir? O,
önlerindekini ve arkalarındakini bilir. (Onlar ise)
Dilediği kadarının dışında, O'nun ilminden hiçbir
şeyi kavrayıp-kuşatamazlar. O'nun kürsüsü, bütün
gökleri ve yeri kaplayıp-kuşatmıştır. Onların
korunması O'na güç gelmez. O, pek Yücedir, pek
büyüktür.
ALLAH’IN KOYDUĞU DEĞİŞMEZ YASALAR (SÜNNETULLAH)
Yer çekimi
Suyun kaldırma kuvveti
Sürtünme
Basınç
Kütle
Işığın kırılması
Zıt kutuplar
Donma
Buharlaşma
Genleşme
Isı
Işık
Sebep: Çürük bina yapılması
Sonuç: Depremde binanın yıkılması
BİYOLOJİK YASALAR
FİZİKSEL YASALAR
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Beslenme
Büyüme
Gelişme
Hareket
Boşaltım
Üreme
Solunum
Ölüm, ecel
Hastalık
Mikroplar
Hücre bölünmesi
Sindirim
Sebep: yetersiz beslenme,
Sonuç: hastalık
TOPLUMSAL YASALAR
İlişkisine bağlıdır
Sebep, sonuç
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Adalet
Eşitlik
Özgürlük
Ahlak
Din
Yardımlaşma
Dayanışma
Hak,hukuk
Aile
Eğitim
Kültür
Üretim
Çalışma, rızık
Sebep: Kültür yozlaşması
Sonuç:Mili,manevi değerlerin
zayıflaması
değiştirilebilir
Değiştirebileceğimiz
hiçbir şey
mutlak
kaderimiz
değildir
MUTLAK
KADER ALANI
EVRENİN YASALARI
SÜNNETULLAH
KÜLLİ İRADE
ECEL
DEĞİŞTİRİLEMEZ
KENDİMİZİN ETKİLİ
OLDUĞU KADER
ALANI
DİN
TEVEKKÜL
TEMBELLİK
Rızık
Allah’a
aittir.
Rızka
ulaşmak
için
çalışmak
gerekir.
Cüzi İrade
İnsan Sorumludur
SAĞLIK
ÇALIŞKANLIK
ANNE
AHLAK
Özgürlük
ve
sorumluluk
doğru
orantılıdır.
Özgürlük
arttıkça
sorumluluk
da artar
MESLEK
BABA
YÖNETİCİ
KAZANÇ
ÖĞRETMEN
BAŞKALARININ
ETKLİ OLDUĞU KADER
ALANI
TANIMADIĞI
İNSANLAR
«………..
Deveni
Bağla öyle
tevekkül
et.»
Hadisi
Şerif
İnsan
Sorumlu değildir
Kişi
Kısmen Sorumludur
MUTLAK KADER
ÖLÜM
DEPREM
HASTALIK
ÜŞÜME DUYGUSU
ACIKMAK
MUTLAK KADERİ DEĞİL
SİGARADAN ERKEN ÖLÜM
ÇÜRÜK BİNADA ÖLMEK
TEDAVİ OLAMADAN ÖLMEK
BANK ÜZERİNDE ÜŞÜYEREK ÖLMEK
AÇLIKTAN ÖLMEK
DOĞAL FELAKETLER
ÖNLEM ALINMADIĞI İÇİN ÖLMEK
EĞİTİM-ÖĞRETİM İHTİYACI
EĞİTİM-ÖĞRETİM İHTİYACININ ENGELLENMESİ
TEŞEKKÜRLER
HASAN POLATKAN ORTAOKULU
2013