Slayt 1 - Dindersi.tk

Download Report

Transcript Slayt 1 - Dindersi.tk

8.SINIF
ÖĞRENME ALANI: İNANÇ
ÜNİTE: KAZA VE KADER
HAZIRLAYAN
TALİP ORHAN
2008
ALLAH HER ŞEYİ NİÇİN BİR ÖLÇÜYE GÖRE
YARATMIŞTIR?

Allah evrende yarattığı her varlığı belirli bir ölçü içinde, özenle
yaratmıştır. Bu nedenle Allah'ın yarattığı varlıklarda güzellik, uyum ve
denge vardır. Bu konudaki ayetlerden bazıları şöyledir:
"... Her şeyi yaratan ve bir ölçüye göre düzenleyen Allah'tır" (Furkan
suresi, 2)
"...Onun katında her şey bir ölçü (miktar ) iledir.(Rad suresi, ayet 8)
" Biz her şeyi bir ölçüye göre yarattık" (Kamer suresi, ayet 49)
Allah, evrendeki yarattığı her varlığa yapacağı işe uygun yapı, biçim,
özellik ve yetenek vermiş; onların yaratılışını bir takım amaç ve
hikmetlere dayandırmış, boş ve yersiz hiçbir şey yaratmamıştır. Bu
konuda Yüce Allah Kur'an'da şöyle buyurmaktadır:
"Biz gökleri yeri ve ikisi arasındakileri bir oyun ve bir eğlence olsun diye
yaratmadık. Biz onları hak ve hikmetle yarattık." (Duhan suresi, 38-39.
ayetler)
"Güneşi ışıklı, ayı da parlak kılan, yılların sayısını ve hesabını bilmeniz
için aya evreler koyan Allah'tır. Allah, bunları boş yere yaratmamıştır. O,
ayetlerini düşünen bir toplum için ayrıntılı olarak açıklıyor." (Yunus
suresi, 5)
ALLAH HER ŞEYİ BİR ÖLÇÜYE GÖRE
YARATMIŞTIR
KADER:Allah’u Tealanın ezelden ebede kadar, olacak
şeylerin yerini zamanını Nasıl olacağını bilip öylece
takdir etmesidir. Takdir ettiği olayların yeri ve zamanı
gelince meydana gelmesine de kaza denir
Allah’ın ilim, irade ve tekvin(yaratma) sıfatları vardır. O,
her şeyi bilir ve dilediğini dilediği zaman yaratabilir. İşte
kaza ve kadere inanmak, Allah’ın ilim, irade ve yaratma
sıfatlarına inanmak demektir. Bu nedenle Allah, bütün
evreni ve içindeki varlıkları belirli bir plân, ölçü içinde
yaratmıştır. O evrende meydana gelecek en küçük
olayları bile bildiği için, onun bilgisi ve iradesi dışında
hiçbir şey olmaz. İşte Allah’ın ezeli olan ve her şeyi
kuşatan bilgisi ile çizdiği plan ve programa, ortaya
koyduğu ölçüye kader, zamanı gelince de bu programın
bütün ayrıntıları ile gerçekleşmesine de kaza denir.
Kader, Allah’ın varlıkları yaratırken ölçüp biçerek
yaratması, onlara değişik özellikler takdir etmesidir.
Allah tarafından takdir edilen bu özelliklerin hiçbiri
Değişmez ve bunlar mükemmel bir ölçüye göre
yaratılmıştır. Allah ateşe yakıcılık Özelliği , suya donma
ve buharlaşma özelliği, canlılara büyüme,gelişme,
beslenme, ölüm özellikleri, cansız maddelere
atomlardan, atomlara proton,nötron ve elektronlardan
meydana gelme özelliği, güneşe ısı ve ışık verme,
yeryüzüne depremlerle dinamiğini koruma özelliği takdir
etmiştir
.
İnsanı yaratırken , ki göz, iki kulak , bir kalp iki böbrek
takdir etmiştir. Bunların Hepsinde bir ölçü ve uyum vardır.
İnsana düşen Allah’ın takdir ettiği özellikleri
kullanarak tabiata takdir edilen özelliklere uygun bir
yaşam sürmektir.
‘’ Biz her şeyi bir kadere (ölçüye ve düzene göre)
göre yarattık.’’ (kamer:49)
‘’Sen Allah’ın yasasında (Sünnetullah) hiçbir
değişiklik bulamazsın…..’’ (Fatır:43)
“Onun katında her şey bir ölçüye göredir.”
Rad Suresi 8
"Göğü Allah yükseltti ve mizanı
(dengeyi ) O koydu.Sakın dengeyi
bozmayın.“
Rahman 7-8
"O Allah ki seni yarattı , seni düzgün ve
dengeli kılıp ölçülü bir biçim verdi.“
İnfitar 7
Bir baba oğluna isim takdir eder, elbise ,yiyecek takdir eder,
bazen onu bir mesleğe yönlendirerek meslek takdir eder.
Bazen de çocuğunun sağlığına dikkat etmeyerek Ömür boyu
hastalığa mahkum eder. İnsanlar kendileri ile ilgili bir takım
kararlar Verip takdirlerde bulunabilir. Dinini seçebilir, iyi veya
kötü çalışkan veya tembel Olabilir. Bazen içkili araba kullanan
birisi hiç tanımadığı birine çarparak onu ömür boyu sakat
bırakıp tekerlekli sandalyeye mahkum eder kaderini belirler.
Bir zalim Ülke yöneticisi savaş kararı alır milyonlarca
çocuk,genç ve yaşlı insanın kaderini etkiler Onları
açlığa,sakatlığa ve ölüme mahkum eder. Ülkeyi yöneten
insanların yanlış yönetim Ve tutumları bir ülke halkının
kaderini değiştirip onları fakirliğe mahkum edebilir.Bunun
tersi de olabilir. İyi bir yönetici ülkenin kötüye giden talihini
değiştirip o ülke halkını mutlu edebilir.
İnsanlar bütün bu takdirleri Allah’ın kendilerine
vermiş olduğu cüzi iradeyi kullanarak yaparlar.
İnsanlar tarafından yapılan takdirler değişebilir,
değiştirilebilir. Belki bugün bazı kanser türlerine
yakalanan insanın kaderi ölüm olabilir fakat ileriki
yıllarda kanserin tedavisinin bulunmasıyla artık
kansere yakalanan insanların ölüm, kaderi
olmayacaktır. Eğer Allah kanser mikrobunu
yaratırken tedavi edilecek özellikte yarattıysa
insanlar bu tedaviyi mutlaka bulacaklardır.
İnsanların kendi iradelerini kullanarak yaptıkları
Hataları kaderim böyleymiş diyerek Allah’a havale
etmeleri Allah’a yapılmış büyük bir iftiradır.
MÜMKÜN KADER
KAVRAM HARİTASI
KADERE İMAN
CÜZİ İRADE
DİN,
İYİ VE KÖTÜ
OLMAK,
TEMBEL VE
ÇALIŞKAN
OLMAK,
SAĞLIĞINI
KORUMAK
ÖZGÜRLÜK
SORUMLULUK
MUTLAK
KADER
KÜLLİ İRADE
KAZA VE KADER
CİNSİYET,
IRK,
ANNE-BABA,
NE ZAMAN
NEREDE
DOĞACAĞI,
ÖLÜM
CENNET
HAYIR VE ŞER
CEHENNEM
EVRENİN YASALARININ TEMEL İŞLEVİ
NEDİR?
Bu yasaların temel işlevi evrendeki düzeninin
korunması ve sürekli olmasını sağlamaktır.
Evrendeki bütün olaylar bu yasalara göre
hareket eder.
EVRENİN YASALARININ TEMEL ÖZELLİKLERİ
NEDİR?
Evrenin yasaları;.evrenseldir, gözlem ve deneye
dayanır.Ölçülebilinir ve sonuçları test edilebilir.
2.1)FİZİKSEL YASALAR
FİZİKSEL YASA NE DEMEKTİR?
Evrendeki yasalardan biri fiziksel yasalar,
Fiziksel yasalar, maddenin oluşumu, yapısı,
hareketi, değişimi ve maddeler arası ilişkileri
ile ilgili yasalardır.
FİZİKSEL YASALARIN ÖZELLİKLERİ
NEDİR?
Bu yasalar, evrenseldir, deney, gözlem ve
araştırmalar sonucu ortaya konulmuştur. Her
varlık bu yasaların sınırları için işlevlerini
sürüdürler.
FİZİKSEL YASALARA ÖRNEK:
Suyun kaldırma kuvveti, suyun buharlaşması,
hava basıncı, yerçekimi vb. konular fiziksel
yasalarla ilgilidir. Örneğin; “Su deniz seviyesinde
ve belli bir basınç altında 100 C derecede
kaynar”,”Isıtılan metaller genleşir”, Serbest
bırakılan cisimleri düşme hızı, ağırlıkları ile
doğru orantılıdır.” gibi yasalar fiziksel yasalardır.
Yağmurun yağması, gecenin ve gündüzün,
mevsim ve yılların oluşması, ısınan suyun
buharlaşması gibi olaylar Allah'ın koyduğu
fiziksel yasaların bir sonucudur.
FİZİKSEL YASALARIN YARARLARI NELERDİR?

Allah, yeryüzünde yaşamın mümkün olabilmesi
için, varlıklar arasındaki düzeni sağlayan fiziksel
yasaları koymuştur. Evrensel olan bu yasalar;
doğal dengeyi korur, evrendeki ölçülü yaratılışın
devamını sağlar. Böylece evrende yaşama
ortamı oluştururlar. Kur'an'da geçen "Allah,
yeryüzünü sizin için bir döşek, gökyüzünü de bir
tavan yaptı. Gökten su indirerek onunla size
rızık olan çeşitli ürünler çıkardı" (Bakara suresi,
22) ayeti fiziksel yasalarla evrendeki yaşama
ortamının oluşturulması arasındaki ilişkiyi
açıklar. Ayrıca fiziksel yasalar dayalı olarak
gelişen teknolojik ürünler insan yaşamını
kolaylaştırır.
İLGİLİ AYETLER
"Onun varlığın delillerinden biri de
denizde dağlar gibi yüzen
gemilerdir" (Şura 32)
"Gece ile gündüzü birbiri ardınca
getiren Allah'tır" (Furkan 62)
"Güneş ve ay belirli bir hesaba göre
hareket etmektedir." (Rahman 5)
2.2)BİYOLOJİK YASALAR
BİYOLOJİK YASA NE DEMEKTİR?
Biyoloji, canlıların doğması, gelişimi, üremesi,
canlılığın devam etmesi, canlılığın sona ermesi
gibi yaşayış evrelerini, yapı ve işlev bakımından
canlıların özelliklerin inceleyen bilim dalıdır.
Biyolojik yasalar biyoloji bilimin, canlıların
oluşumu, gelişimi, üremesi ve canlılık
özellikleriyle ilgili koyduğu yasalardır.
BİYOLOJİK YASALARIN ÖZELLİKLERİ
Biyolojik yasalar, fiziksel yasalar gibi evrenseldir, deney,
gözlem ve araştırmalar sonucu ortaya konulmuştur.
Evrendeki biyolojik yasalar Allah'ın çizdiği bir kaderdir.
Yüce Allah Kur'an'da bazı biyolojik yasalara dikkat
çekmekte, canlıların yapısı, büyümesi, üremesi, gelişmesi,
korunması gibi konularda bilgiler vermektedir. Bu konularla
ilgili ayetlerden bazıları şunlardır:
"Biz rüzgârları aşılayıcı olarak gönderdik ve gökten su
indirdik de onunla su ihtiyacınızı karşıladık..." (Hicr 22)
"Yeryüzüne bakmazlar mı? Orada her güzel çiftten nice
bitkiler yetiştirdik." (Şuara 7)
"Allah her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karın
üstünde sürünür, kimi de iki ayağı üstünde yürür. Allah
dilediğini yaratır. (Nur 45)
"Size tohumlar bitkiler( ağaçları) sarmaş dolaş olmuş bağlar,
bahçeler yetiştirmek için üst üste yığılıp sıkışan bulutlardan
şırıl şırıl akan sular indirdik" (Nebe 14-16)
İLGİLİ AYETLER
“(Ey insanlar!)Biz sizi basit bir sudan
yaratmadık mı?İşte o suyu, belli bir
süreye kadar sağlam bir yere
yerleştirdik
biçimlendirdik…”(Mürselat 20-30)
“O, insanı alaktan (embriyodan)
yarattı.”(Alak 2)
2.3)TOPLUMSAL YASALAR
TOPLUMSAL YASA NE DEMEKTİR?
İnsanın özelliklerinden biri de sosyal bir varlık
olmasıdır. Bu nedenle toplum halinde yaşar.
Toplumsal yasalar; toplumsal oluşum, gelişim,
değişim ve çözülme ile ilgilidir. Yaşam ve insan
ilişkilerini konu edinir.
TOPLUMSAL YASALARIN ÖZELLİKLERİ NELERDİR?
Sosyal bilimlerin alanıdır. İnsanlar tarafından
oluşturulur. Neden sonuç ilişkisi vardır ve
evrenseldir. Toplumsal yasalar da Allah'ın çizdiği
bir kaderdir.
ÖRNEKLER

"İnsanlar arasında eşitliğin olmadığı
toplumlarda bunalım ve karmaşa dönemleri
yaşanır"
"İnsanları eğitmeden hiçbir toplumsal,
ekonomik ve siyasi gelişmeyi uzun süreli
gerçekleştirmek mümkün değildir"
"Gelir dağılımının adil olmadığı toplumlarda
toplumsal barış bozulur"
"Kuraklık sonucu insanlar açlık ya da susuzluk
tehlikesiyle karşı karşıya kalabilirler. Bu
durumda açlık ve susuzluklarını
giderebilecekleri başka yerler arayıp bularak
varlıklarını sürdürebilecekleri yeni yerlere göç
ederler" vb toplumsal yasalara örnektir.
İLGİLİ AYETLER
“…Sen Allah’ın yasasında hiçbir
değişiklik bulamazsın.Sen Allah’ın
yasasında asla bir sapma da
göremezsin.”(En’am 99)
“…Allah, bir topluluk kendi
nefislerinde olanı değiştirmedikçe
onların durumunu değiştirmez…”(Ra’d
11)
3)İNSANIN İRADESİ VE KADER
İNSANIN KADERLE İLGİLİ BAZI
ÖZELLİKLERİ
Evrende her varlığın bir kaderi olduğu gibi,
insanın de kendi özgü bir kaderi vardır. İnsanın
kaderi, iyilik ve kötülük işleyecek bir yapıda
yaratılması, kendisine akıl ve irade gücünün
verilmiş olmasıdır. Bu nedenle kader konusu,
insanın akıl, irade sahibi, özgür ve sorumlu bir
varlık olması ile yakından ilgilidir.
Akıl; İyi ile kötü, doğru ile yanlış arasında tercih etme
yeteneğidir. Düşünme eylemi aklın doğal bir ürünüdür. İnsan,
akıllı ve düşünen bir varlıktır. Aklı ve düşüncesi ile iyiyi
kötüden, doğruyu yanlıştan, faydayı zarardan ayırt eder.
Çevresinde olup bitenleri anlar ve değerlendirir. İnsanın akıllı
bir varlık olarak yaratılması onun kaderidir.
İrade ise, seçmek, istemek, yönelmek, tercih etmek ve karar
vermektir. Diğer bir ifadeyle irade; insanı iki şeyden birini
yapmayı tercih etmeye ve tercin ettiği şeyi yapmaya
yönlendiren güçtür. Allah, insana seçme ve seçtiğin yapma
gücü vermiştir. İrade insanın özgür bir şekilde hareket
etmesini sağlar. İnsan, aklı ile iyiyi kötüden ayırt eder; iradesi
ile de herhangi bir iş yapmaya ya da yapmamaya serbestçe
karar verir. İnsanın seçme ve seçtiğini yapma gücünün olması
onun kaderidir.
3.1)İNSNAIN ÖZGÜRLÜĞÜ VE SORUMLULUĞU
 Özgürlük:
Herhangi bir sınırlama, zorlama ve kısıtlama
ve kısıtlama olmadan düşünceleri ifade etme, iyi veya
kötü yönde davranma demektir. İnsanı diğer
varlıklardan ayıran temel özelliklerden biri de seçme
özgürlüğüne sahip olmasıdır. İnsanın eylemlerinde
özgür olması ve istediğini yapabilmesi onun kaderidir.
 Sorumluluk: Bir kimsenin üzerine aldığı, yaptığı ya da
yapmadığı bir işten dolayı gerektiğinde hesap vermek
zorunda olmasıdır. İnsan sorumlu bir varlıktır. İnsanı
diğer varlıklardan ayıran temel özelliklerden biri de
sorumlu olmasıdır. İnsanın sorumluluğu hür bir
iradeye; seçme ve seçtiğini yapma gücüne sahip
olmasının bir sonucudur. Bundan dolayıdır ki, Kur'an'a
göre insan kendi yaşayışından sorumlu tek varlıktır.
İnsanın özgür iradesiyle yaptığı her davranıştan
sorumlu olması onun kaderidir.

İnsanın eylemlerini iki kısımda ele alabiliriz. Bunlardan
birincisi zorunlu olan alandır. Örneğin, hangi anne ve
babadan, ne zaman, nerede dünyaya geleceğimiz
konusunda, irademizin bir etkisi yoktur. Ayrıca insan
olarak dünyaya gelmemiz, akıl ve özgür iradeye sahibi
olmamızda da bizim bir etkimiz yoktur. Bunlar insanın
iradesi ve gücü dışında, Allah'ın dilemesi ve yaratmasıyla
olur. Bu nedenle bunlardan sorumlu değiliz.

İkinci kısım ise, bizim etkili olduğumuz, tercihli alandır.
Burada kendi seçimimiz, irademiz etkilidir. Eğitimimizle
ilgili sorumluluklarımızı yerine getirmek, ahlâklı olmak, iyi
bir insan, iyi bir vatandaş olmak bizim elimizdedir. Bunun
aksine kötü huylu olma yolunu da seçebiliriz. Bunlardan
arasından seçim yapmak bizim kendi tercihimizdir. Bu
alan bizim sorumlu olduğumuz alandır. Çünkü burada
özgür irademizi kullanmaktayız. Bu da gösteriyor ki, insan
özgürlüğü oranında sorumludur.
3.2)İNSANIN ÇABASI:EMEK VE RIZIK
A.EMEK
EMEK NE DEMEKTİR?
Emek; bir işin yapılması için harcanan
beden ve kafa gücüdür. Diğer bir ifadeyle
emek; İnsanın bir amaca ulaşması, bir yarar
elde etmesi için zihinsel ve bedensel olarak
çaba sarf etmesi, gayret göstermesidir.
NİÇİN ÇALIŞMAK VE EMEK SARF ETMEK
ZORUNDAYIZ?
İnsan, barınma, beslenme, korunma gibi ihtiyaçlarını karşılayabilmesi
için çalışmak zorundadır. Ayrıca bilgili, kültürlü, görgülü bir insan olmak
için okuyup ilim öğrenmek, bilimsel araştırma ve incelemelerde
bulunmak, bu konularda başarılı olmak için de çalışmak gerekir. Bu gün
bilimsel ve teknik alanlarda yapılan, hayatımız kolaylaştıran pek çok alet
ve buluşlar çalışmakla gerçekleşmiştir.
BİZE NE KAZANDIRIR?
Hayatta mutlu ve başarılı olmanın temel anahtarı çalışmaktır.
Çalışan insan, kazancıyla kendisinin ve aile bireylerinin ihtiyaçlarını
karşılar. Böylece rahat, huzurlu ve onurlu bir yaşam sürerler. Gelirini
artırdığında yoksullara, düşünlere maddi yardımda bulunur. Yeni iş
alanları açmak suretiyle ülkesinin kalkınmasına yardımcı olur. Bu durum
insana mutluluk verir ve onu huzurlu kılar. Aynı zamanda Allah'ın
doğuştan verdiği yeteneklerimizi geliştirir. Böylece hem bedenen hem
de ruhen sağlıklı, başarılı bir birey haline getirir.
 DİNİMİZDE
ÇALIŞMANIN VE EMEK SARF
ETMENİN ÖNEMİ NEDİR?

Çalışmak Allah'ın bir emridir. Bu nedenle dinimizde çalışmak bir
ibadettir. Dinimiz insanların çalışmalarını, huzurlu ve onurlu bir hayat
sürmelerini ister. Kur'an, insanın ancak çalışarak birtakım şeyleri hak
edebileceğini, emeğinin karşılığını mutlaka göreceğini bildirmiştir. Konu
ile ilgili olarak Yüce Allah Kur'an'da şöyle buyurmaktadır: "İnsan ancak
çalıştığının karşılığına sahip olur. Onun çalışması şüphesiz görülecek ve
ona karşılığı tastamam verilecektir" (Necm 39-41)

Kur'an'ın emirlerini en iyi şekilde uygulayan peygamberimiz de çalışmış
ve zamanını en iyi ve en verimli şekilde planlamıştır. "İki günü birbirine
eşit olan ziyandadır, aldanmıştır" buyurarak, her türlü başarı ve gelişme,
ilerleme ve verimli olmak için zamanın en iyi bir şekilde kullanılmasının
gereğini ifade etmiştir. Dilenmeyi yasak eden peygamberimiz, Zekeriya
(as)'ın marangoz olduğunu, Hz. Davut'un da el emeği ile geçindiğini
söylemiştir. Bir sözünde "İnsan elinin kazandığından daha hayırlı bir
lokma yememiştir" buyurarak, çalışmanın önemini belirtmiştir.
B.RIZIK

RIZIK NE DEMEKTİR?
Rızık; Sözlükte; rızk, yararlanılması için
verilen bağış, nasip, gıda, yiyecek ve
faydalanılan şey demektir. Terim olarak ise,
canlıların ihtiyaç duyduğu ve yararlandığı
Allah tarafından sağlanan her türlü nimet
anlamına gelir. Rızık vermek canlıların her
türlü ihtiyacını karşılamaktır.
3.3)DÜNYA HAYATININ SONU:ECEL VE ÖMÜR
ECEL VE ÖMÜR NE DEMEKTİR?
İnsanın doğumundan ölümüne kadar
geçen sınırlı zaman dilimine "ömür" denir.
Ömrünü tamamlayan her varlığın yaşamı
sona erer. İşte ömrün bittiği, hayatın sona
erdiği zamana "ecel" denir. Ecel kelimesi
Kur'an'da ölüm vakti ve ömrün bitim anı gibi
anlamlarda kullanılmıştır.
YARATILAN HER VARLIĞIN BİR SONU VARDIR
Yaratılan her varlığın bir sonu vardır. Kur'an'da
her varlığın bir eceli, sonu olduğu şöyle
belirtilmiştir: "Biz gökleri, yeri ve ikisi
arasındakileri ancak hak ile ve belirli bir
süre(ecel) için yarattık." (Ahkaf 3)
 Yaşadığımız dünyanın ve evrenin de bir sonu
vardır. İşte bu günde dünyanın ömrünün
bitmesine, evrenin yok olmasına "Kıyamet", bu
olayın gerçekleşmesine de "kıyametin kopması"
denir. Kur'an, evrenin sonu olan kıyameti ecel
kavramıyla açıklamıştır

Ecel ve ömür kavramlarını kaderle kavramıyla
nasıl ilişki kurabiliriz?
Biraz önceki ayetlerden anlıyoruz ki, insanın eceli
değişmemektedir. Allah insanın ecelini ne öne almakta ne
de sonraya bırakmaktadır. Onun doğal ömrünü
tamamlaması ancak gerekli önlemlerin alınmasıyla
mümkündür. Bu açıdan insan ölümlerine neden olan
hastalıklar, trafik kazaları ve ölümler karşısında "Bu benim
kaderimdir, ne yapalım kader böyleymiş" diyerek önlem
almamak, tedavi olmamak, bunların nedenlerini
sorgulamamak dinimizce uygun değildir. İnsanın ecelinin
tamamlanmasına engel olan durumlar ortaya çıkarıldıkça ve
gerekli önlemler alındıkça insanın doğal ömrünü
tamamlayabilme olasılığı daha yüksek olacaktır. Gelişmiş
ülkelerde ortalama ömrün uzun, az gelişmiş ülkelerde daha
kısa olması buna delil olarak değerlendirilebilir. Bunun için
doğal ölümler dışında yangın, hastalık, trafik kazaları,
afetler sonucu meydana gelen ölüm olayları sorgulanmalı ve
bu konuda gerekli önlemler alınmalıdır.
4)TEVEKKÜL
(ALLAH’A GÜVENMEK)
TEVEKKÜL NE DEMEKTİR?


Tevekkül, Allah'a teslim olmak, güvenmek, dayanmak, bağlanmak ve
sığınmak demektir. Dini terim olarak ise, bir amaca ulaşmak için gerekli
olan her türlü önlemi alarak; elinden gelen tüm gayreti gösterdikten
sonra kalben Allah'a bağlanıp ona güvenmek, sonucu Allah'tan
beklemek demektir.
İnançlı insanın özelliklerinden biri de, yaptığı ve yapacağı işlerde Allah'a
güvenmesidir. Bilinçli bir Müslüman gücü oranında elinden gelen tüm
gayreti gösterdikten sonra sonucu ve başarıyı Allah'a bırakır. Çünkü
Allah'ın destek ve yardımı olmadan hiçbir şeyin gerçekleşmeyeceğini
bilir. Her şeyin sahibi olan Allah'ı dua ederek, ona güvenir.
Tevekkül kader inancının bir sonucudur.
 Gerçek anlamda tevekkül güzel bir davranıştır.
Allah Müslümanlara tevekkülü emretmiş,
tevekkül edenleri sevdiğini belirtmiştir. Konu ile
ilgili ayetlerden bazıları şunlardır:
"... İnananlar yalnız Allah'a güvensinler" (Ali
İmran 102)
"... Allah'a güven, doğrusu Allah kendisine
güvenenleri sever." (Ali İmran, 158)
"... Allah'a inanıyor ve teslim olmuşsanız, ona
güvenin" (Yunus suresi, ayet 84)
 Sevgili Peygamberimiz, devesini başıboş bırakıp,
tevekkül ettiğini söyleyen bir kişiye şu sözlerle
uyarmıştır: "Önce deveni bağla, sonra Allah'a
tevekkül et" (Tirmizi)

DOĞRU TEVEKKÜL ANLAYIŞI NEDİR?

Evrendeki olaylar bir düzen ve yasalar çerçevesinde, sebepsonuç ilişkisi içinde olmaktadır. İnsanlar akıl ve iradeleriyle
sebepleri bulabilirler. İnsan evrende geçerli olan yasaları
gözeterek, çalışır, çabalar, sebeplere sarılır, ondan sonra
Allah'a güvenir. Bir çiftçi tohum ekmeden ürün elde
edemez. Çiftçi tarlasını zamanda sürmeli, ekmeli,
gübrelemeli ve sulamalıdır. Sonra da bol ve iyi ürün
alabilmek için Allah'tan yardım dilemelidir. Çalışmadan
başarıya ulaşılamaz. Bir öğrenci önce derslerin devam
edecek, doğru, dürüst çalışacak, ödevlerini zamanda
yapacaktır. Sonra Allah'tan yardım isteyerek başarılı
olmasını dileyecektir. Kısaca gerçek anlamda tevekkül eden
kimse işinin gereğini yapar ve sonucu Allah'tan bekler.
DOĞRU OLMAYAN TEVEKKÜL ANLAYIŞI NEDİR?
İnsanın çalışmayı bırakıp, tembellik ederek,
kendisinin yapması gereken işleri Allah'a havale
etmesi, doğru bir tevekkül anlayışı değildir.
Örneğin bir öğrenci dersine çalışmadan "Ben
Allah'ın yardımına güveniyorum, Allah bana
yardım eder" diyerek sınava girmesi yanlış bir
düşüncedir. Çalışmadan, hiçbir çaba
göstermeden başarılı olmaya beklemek
tembelliktir, miskinliktir.
5)AYETE’L KÜRSİ
Bismillahirrahmanirrahim
Allahü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm.
Lâ te’huzühû sinetün ve lâ nevm.
Lehû mâ fis-semâvâti vemâ fil ard.
Menzellezî yeşfeu indehû illâ biiznihi.
ya’lemü mâ beyne eydîhim vemâ
halfehüm velâ yühîtûne bişey’in min
ilmihî illâ bimâ şâe vesia
kürsiyyühüssemâvâti vel ard. Velâ
yeûdühü hıfzuhumâ ve hüvel aliyyül
azîm.
ANLAMI
Allah... O'ndan başka İlah yoktur. Diridir, Kaimdir.
O'nu uyuklama ve uyku tutmaz. Göklerde ve
yerde ne varsa hepsi O'nundur. İzni olmaksızın
O'nun Katında şefaatte bulunacak kimdir? O,
önlerindekini ve arkalarındakini bilir. (Onlar ise)
Dilediği kadarının dışında, O'nun ilminden hiçbir
şeyi kavrayıp-kuşatamazlar. O'nun kürsüsü,
bütün gökleri ve yeri kaplayıp-kuşatmıştır.
Onların korunması O'na güç gelmez. O, pek
Yücedir, pek büyüktür.
ALLAH’IN KOYDUĞU DEĞİŞMEZ YASALAR (SÜNNETULLAH)
Sebep: Çürük bina yapılması
Sonuç: Depremde binanın yıkılması
• Beslenme
• Büyüme
• Gelişme
• Hareket
• Boşaltım
• Üreme
• Solunum
• Ölüm,ecel
• Hastalık
• Mikroplar
• Hücre bölünmesi
• Sindirim
Sebep: yetersiz beslenme,
Sonuç: hastalık
TOPLUMSAL YASALAR
• Yer çekimi
• Suyun kaldırma kuvveti
• Sürtünme
• Basınç
• Kütle
• Işığın kırılması
• Zıt kutuplar
• Donma
• Buharlaşma
• Genleşme
• Isı
• Işık
İlişkisine bağlıdır
BİYOLOJİK YASALAR
FİZİKSEL YASALAR
Sebep, sonuç
• Adalet
• Eşitlik
• Özgürlük
• Ahlak
• Din
• Yardımlaşma
• Dayanışma
• Hak,hukuk
• Aile
• Eğitim
• Kültür
• Üretim
• Çalışma,rızık
Sebep: Kültür yozlaşması
Sonuç:Mili,manevi değerlerin
zayıflaması
Toplumsal yasa:
Sebep: Din ve Ahlak eğitiminin ihmal edilmesi önemsenmemesi
Sonuç: Toplumda suç oranının, kargaşanın, boşanmaların, artması
Birlik, beraberlik, yardımlaşma ,sevgi ve saygının azalması
Sebep:Yanlış kriterle eş seçimi (parası, mesleği ,ünvanı vb. için)
Sonuç:Boşanma (Eş seçimi insanın değişmez bir alınyazısı değildir.)
ALLAH’IN
BELİRLEDİĞİ
ALAN
DEĞİŞTİRİLEMEZ
EVRENİN YASALARI
DİN
IRK
TEMBELLİK
CİNS
DOĞUM
AHLAK
ÖLÜM
SAĞLIK ANNE
ANNE
BABA
YÖNETİCİ
değişebilir
KÜLLİ İRADE
İNSANIN
ETKİLİ OLDUĞU
ALAN
DEPREM
KAR
YAĞMUR
ÇALIŞKANLIK
MESLEK
BAŞKALARININ
ETKLİ OLDUĞU
ALAN
BABA KAZANÇ
ÖĞRETMEN
KENDİ DEVLETİ VEYA
DİĞER DEVLETLERİN
ETKİLİ OLDUĞU
ALAN
TANIMADIĞI İNSANLAR
İNSAN SORUMLUDUR
Sorumlu değildir
DEĞİŞTİREMİYECEĞİ KADER
ÖLÜM
DEPREM
HASTALIK
ÜŞÜME DUYGUSU
ACIKMAK
DEĞİŞTİREBİLECEĞİ KADERİ
SİGARADAN ERKEN ÖLÜM
ÇÜRÜK BİNADA ÖLMEK
TEDAVİ OLAMADAN ÖLMEK
BANK ÜZERİNDE ÜŞÜYEREK ÖLMEK
AÇLIKTAN ÖLMEK
DOĞAL FELAKETLER
ÖNLEM ALINMADIĞI İÇİN ÖLMEK
EĞİTİM-ÖĞRETİM İHTİYACI
EĞİTİM-ÖĞRETİM İHTİYACININ ENGELLENMESİ