Materyal Alımı, Hastanın Analize Hazırlanması ve

Download Report

Transcript Materyal Alımı, Hastanın Analize Hazırlanması ve

Laboratuvarımızın altbirimleri

Biyokimya
 Hormon
 Hematoloji
 Kan İstasyonu
 İdrar
Biyokimyasal analizler için kullanılan
materyaller










Venöz kan, serum veya plazma
Arteriyal kan
Kapiller kan
İdrar
Feçes
BOS
Tükrük
Doku
Taşlar
Aspire edilen sıvılar
İstek formları
Hastanın ait bilgiler mutlaka okunaklı ve
doğru biçimde yazılmalı
 Hastaya ait klinik bilgilerin verilmesi
 Hastanın yattığı klinik veya bölüm belirtilmeli,
isteyen doktorun kaşesi ve imzası olmalıdır.
 Örneğin alınış saati
 İstenen analizler açık bir şekilde gösterilmeli
(İşaretlenmemiş, gelişigüzel işaretlenmiş)

Analizlerin hangi sıklıkla yapılması
gerekir?
Sayısal olarak anlamlı değişiklikler muhtemelen ne
kadar bir dönem içinde görülebilecektir. Örneğin serum
protein konsantrasyonunda anlamlı bir değişiklik için
en az 1 hafta geçmelidir.
 Sayısal olarak anlamlı dahi olsa beliren bir değişiklik,
tedavide değişiklik yapmayı gerektirecekmidir?
Örnek: Akut hepatitte transaminaz düzeyleri
Diüretik kullanılan bir olguda K konstrasyonu.

Örnek Alınması
Herhangi bir örnek alınmadan önce hastanın adı
ve soyadı doğrulamalıdır.
Minimum olarak örnek kabına hastanın ismi,
protokol numarası, servisi ve örneğin alınma tarih
ve zamanı etiketlenmelidir. Örnek alınmadan önce
disposıbl lastik eldiven takmalı, hasta bilinen bir
enfeksiyon hastalığına sahip ise özel önlemler
almalıdır.
Kan Örneği alınması
Analiz için kan venler, arterler ve
kapillerlerden alınabilir. Genellikle venöz
kan tercih edilmekle birlikte çocuklarda
kapiller kan ve kan gazı analizi için arteriyal
kan gerekli olabilir. Kan örneği almak için
bir enjektör veya vakumlu kan tüpü
kullanılır.
Venöz kan alımı

Vene girmeden önce hastanın aç olduğu
doğrulanmalıdır.
 Kan almadan önce 15 dakika süreyle hasta rahat
bir şekilde sırt üstü uzanmalı veya oturmalıdır.
 Girilecek intravenöz hat üzerinde hematom veya
yoğun skar var ise başka bir yerden kan
alınmalıdır. Mastektomi geçirmiş bir kadının diğer
kolundaki ven tercih edilmelidir. Cerrahi,
lenfostaza neden olarak kan içeriğini etkileyebilir.
Erişkinlerde venöz kan alınması için Antekubital
fossadaki medial kübital ven tercih edilir.
El sırtındaki veya ayak bileğindeki venler de daha
az arzu edilmekle beraber kullanılabilir. Fakat
diyabetiklerde ve sirkülasyonu zayıf olan kişilerde
buralardan sakınılmalıdır.
 Kemoterapiye uğrayan hastalar gibi pek çok İV
enjeksiyon gerektiren kişilerde hastanın tedavisi
için iyi venleri korumak amacıyla alternatif kan
alma bölgeleri tercih edilmelidir.


İV infüzyon yapılan bir hastada infüzyonun
yapıldığı damardan kan alınmamalıdır.Bu hem
hemodilüsyona hem de örneğin infüze edilen sıvı
içeriğinden etkilenmesine neden olur. Diğer
koldan alınan veya aynı koldan infüzyon
bölgesinin aşağısından alınan örnekler infüzyon
solüsyonunun içerdiği analitler dışında çoğu
testler için tatminkardır. Zorunluluk olarak açılmış
damar yolundan kan alınacaksa giden sıvı 3 dk
süreyle kapatılmalı, sonra kan alınmalıdır.

Delinecek ven palpasyon ile bulunmalıdır. Kan
alınacak bölgenin çevresi alkollü pamuk ile
temizlenmelidir. Bu işlem bölgeden dışarı doğru
sirküler bir hareket ile yapılmalı. Derinin havada
kurumasına müsaade edilmeli. Deride alkol
kalmamalı.Hemolize neden olabilir. Temizleme
solüsyonu olarak interferansa sebep olacağından
povidone-iodine’den sakınılmalıdır. Deri bir kez
temizlenince kan alma işlemi tamamlanıncaya
kadar dokunulmamalı.

Deri temizlendikten sonra turnike uygulanarak venöz
kanın kalbe dönüşü kısıtlanır. Turnike 1 dakikadan
daha fazla bağlı kalmamalıdır. Bu kısa zaman peryodu
içinde bile kanın içeriği değişir. Venlerdeki kan akışı
turnike ile kısıtlandığı zaman kapiller duvarlardaki
fitrasyon basıncı artar. Filtrasyon basıncının artması
sıvı ve düşük molekül ağırlıklı bileşiklerin kapiller
duvar vasıtasıyla geçmesine sebep olur. (Relatif
hemokonsantrasyon) Bu değişiklikler 1 dk içinde
hafif olmasına rağmen 3 dk sonra belirgin
değişiklikler meydana gelir.

Çekilecek kan volümü bilinmeli ve uygun sayıda
ve tipte tüp hazırlamalıdır. Uygun bir iğne
seçilmeli. Normal venli erişkinler için mutad
tercih 20 numaradır.
 Örneğin alınma zamanı, belirgin bir diurnal
varyasyona uğrayan kan bileşenleri için ve ilaç
tedavisini kontrol etmek için önemlidir. İlaç
verildikten sonra geçen zaman ilaç düzeyini
etkiler.

İlk olarak çekilen kanın içeriği dolaşan kanın
kompozisyonunu en iyi gösterir. Bu yüzden ilk
çekilen örnek kritik medikal kararlar için
kullanılacak testler için kullanılmalıdır (Ca gibi).
Turnike uygulandığı zaman daha sonra çekilen
kan küçük venler ve kapillerlerdeki içeriktir.
Venöz stazın daha büyük etkisini gösterir.İlk tüp
proteinde %5 artış gösterbilirken 3. tüp %10 artış
gösterebilir. Keza protein bağlı bileşiklerin
konsantrasyonları stazdan etkilenir.

Kan almadan önce yumruk yaparak pompalamadan
kaçınılmalıdır. Plazma laktat, K ve fosfatın artışına
sebep olabilir. Laktatın birikmesi ile kan pH’sının
düşmesi iyonize Ca da artışa sebep olur. İyonize Ca
turnike bırakıldıktan 10 dk sonra normale geri döner.
 Kan alınması ile ilişkili stres her yaştaki hastada etkilere
sahip olabilir. Kortizol ve GH’nun plazma
konsantrasyonları artabilir. Özellikle çocuklarda korku,
çabalama ve tutularak fiziki kısıtlama kan glukoz
konsantrasyonunda artışa yol açan adrenal uyarıya sebep
olabilir. Veya iskelet kası orijinli enzimlerin
aktivitelerinde artış meydana getirir.
Vakumlu kan tüpleri ile kan alma

Kullanımı kolay ve kontaminasyon ihtimali daha
az olduğundan enjektörlere tercih edilir.
 Vakumlu kan tüplerinin serum ayırma materyali
içeren ve içermeyen olmak üzere 2 ana sınıfı
vardır.
 Antikoagülanları ve koruyucuları içeren değişik
ilaveler kullanılabilir. Tapa rengi ilavenin tipini
gösterir.
 Vakumlu tüpler yaşlandıkça vakum yetersiz kalır
ve etkili çekme azalır. Az kan çekme özellikle
antikoagülanlı kan alındığı zaman önemlidir.
Kapiller kan alımı
Eğer sadece küçük bir kan volümü gerekli ise (kan
glukozu gibi) ven delinmesi gereksizdir. Bununla
birlikte deri delinmesi zaman alıcı ve daha fazla
enfeksiyon riskine sahiptir.
 Kapiller kan parmak ucu veya kulak memesinden elde
edilebilir.
 Enfeksiyon ihtimalini azaltmak için her seferinde
farklı bölgeler seçilmeli.
 Kan akımını uyarmak için parmağa masaj
uygulamaktan sakınılmalı. Çünkü o plazma ile aynı
kompozisyona sahip olmayan debris ve doku sıvısının
akışına neden olur.

Kapiller kan alımı

Kanın sirkülasyonunu düzeltmek için delmeden
önce parmak ucuna belli bir süre ılık uygulanmalı
 İlk damla silinmeli ve sonraki damlalar uygun
toplama tüpüne nazikçe alınmalı
 Pıhtılaşmayı önlemek için toplama hızla yapılmalı
 Hava kabarcıklarının girişinden sakınılmalı
Arterial kan alınması

Arterial kan alınması büyük maharet gerektirir ve
genellikle bir hekim veya özel olarak deneyimli
teknisyen veya hemşireler tarafından yapılmalıdır.
 Tercih edilen bölgeler bilekte radial arter, dirsekte
brakial arter ve kasıkta femoral arterdir.
 Kan gazı analizi için vakumlu kan tüpleri
kullanılmamalı. Tüpteki residüel hava hatalı
sonuçlara sebep olabilir.
 Arterial kan, kan gazı için alınmışsa şırınganın ucu
kıvrılmalı ve buza koyarak acilen laboratuvara
ulaştırılmalıdır. 15 dk içinde analiz yapılmalıdır.
Antikoagülan ve koruyucular
Birçok biyokimyasal test için serum kullanıldığından
kan boş tüpe alınır.
 Hemogram, Kan gazı, amonyak, laktat gibi bazı
testler için tam kan gerektiğinden kan antikoagülan
üzerine alınır.
 Kullanılan antikoagülan bazı testleri etkilediği için
analizi yapılacak parametreye uygun tüp
kullanılmalıdır.
 Başlıcaları: Heparin, EDTA, Sodyum florür, oksalat,
sitrat

Hemoliz
Eritrositlerin parçalanması ve hemoglobinin
örneğin sıvı kısmına salınımıdır. Serum veya
plazmanın kırmızımsı pembe renk almasına sebep
olur.
 Hemoglobin konsantarsyonu 20 mg/dL’yi aşarsa
serum hemolizin görünür bulgularını gösterir.
 Alınacak bazı önlemlerle kontrol edilebilecek bir
preanalitik değişkendir.

Hemolizde problem nedir?

Hemoliz AST/ALT, LDH, CK, bilirubin, Mg
ve K gibi test sonuçlarını etkiler.
 Bu analitlerin konsantrasyonu eritrositlerde
plazmadan daha yüksek olabileceğinden yanlış
olarak yüksek okunur.
 Dalga boyu okumalarını kullanan cihazlar kırmızı
renkten dolayı interferans verir.
 Dilusyonel etkiler
Hemoliz sebepleri





Kan alımı sırasında özensiz davranılması
Taşıma esnasında kaba hareket
Hematomlu bir venden kan alınması
Enjektörün pistonunun çok hızlı çekilerek
türbülansa neden olunması
Enjektörden vakumlu tüpe kanın zorla alınması
Hemoliz sebepleri





Antikoagülanlı tüplerin şiddetli karıştırılması
Enjektör üzerine iğnenin uygun olmayan tarzda
takılarak kanın köpürtülmesi
Uygun çapta iğnenin kullanılmaması
Kapiller kan alırken ilk damlanın silinmemesi
Venöz kan örneği elde ederken bölgenin aşırı
sıkılması
İdrar toplanması
Biriktirilecek idrar örneğinin tipi yapılacak olan teste
bağlıdır.
 Zamansız veya rastgele örnekler sadece birkaç
kimyasal test için uygundur.
 Genellikle idrar örnekleri 1,4, 12 ve 24 saat gibi daha
önceden belirlenen zaman peryodunda
biriktirilmelidir.
 Temiz, aç karına ve sabah erken alınan ilk idrar
genellikle en konsantre idrardır ve mikroskopik
inceleme, protein gibi içeriklerin anormal
miktarlarının tayini ve HCG gibi bileşiklerin tayini
için tercih edilir.

Zamanlı idrar örnekleri




Zamanlı örneklerin toplama peryodu kısa süreli
biyolojik varyasyonların etkisini minimuma indirecek
kadar uzun olmalıdır.
Toplamaya başlamadan önce mesane boşaltılmalı ve
bu idrar atılmalıdır. Bundan sonra zaman peryodunun
sonuna kadar tüm idrarlar biriktirilmelidir.
İdrar tüm toplama peryodu boyunca soğutucuda 4 oC
de depolanmalı.
Analitik işlemler ile alınan bileşiklerin
interferansından sakınmak için idrar toplamaya
başlamadan önce diyet ve ilaç alımı bakımından
talimatlar hastaya yazılı olarak verilmelidir.
İdrar koruyucuları





Genellikle bakterital etkiyi veya kimyasal
dekompozisyonu azaltmak veya içeriği çözünür hale
getirmek için kullanılırlar.
Diğer bir uygulama unstabil bileşiklerin atmosferik
oksidasyonunu azaltmak içindir.
Bazı örneklere analitik metodlar ile interferans
ihtimalinden dolayı koruyucu ilave edilmemelidir
İdrar örneklerinin korunmasında en tatminkar
koruyuculardan biri aldıktan sonra acilen soğutmadır.
Kimyasal koruma ile birlikte daha başarılıdır.
24h lik numuneyi korumak için asidifikasyon yaygın
olarak kullanılmaktadır. Özellikle Ca , steroidler ve VMA
tayini için. (10 ml HCl, 6 mol/L).
Örneklerin laboratuvara gönderilmesi
Örneğin hastadan alındıktan sonra analizine kadar
geçen sürede olan gecikmeler çeşitli analitlerin
düzeyinde değişmelere neden olabilir.
 Serum mümkün olan en kısa zamanda fakat
mutlaka 2 saat içinde hücresel elemanlardan
ayrılmalıdır.
 Laktat, amonyak ve kan gazı gibi hızlı değişim
gösteren analitler için örneklerin en kısa zamanda
ve buz içinde laboratuvara ulaştırılması
sağlanmalıdır.

Örneklerin laboratuvara gönderilmesi
Örneklerin gelişigüzel saatlerde “devamlı” olarak
gönderilmesi tüm analiz kümesinin sonuçlarının
bildirilmesinde gecikmeye ve gerçekten acil olan
analizlerin yapılamamasına neden olabilir.
 Gerçek bir klinik aciliyet halinde acil oluşu klinik
ayrıntı ile beraber istek formuna yazılmalı veya
laboratuvar önceden haberdar edilmelidir.
 Üzerine gelişigüzel bir acil kelimesi yazılmış ve
klinik ayrıntı hanesi boş bırakılmış bir örnek
genellikle acil değil olarak kabul edilir.

Örnek reddetme sebepleri






Örnek kayıp veya alınmamış
Yetersiz etiketleme
Hemoliz
Pıhtı
Yetersiz örnek miktarı
Diğer
Hasta başı analiz
Kliniklerde ve hastaların evlerinde uygulanır.
 Avantajı sonuçların hemen çıkmasıdır ve bu sıklıkla
tedavi için gereklidir.
 Klinik ve laboratuvar çalışanlarının aktif işbirliğini
gerektirir. Hastanenin laboratuvar birimlerinden
tamamen bağımsız olarak yürütülmemelidir.

Hata Kaynakları
1. Örnek alınmadan önce yapılan hatalar
 Testlerin seçiminde hata
 Acil işaretinin acil olmayan vakalarda kullanılması
 Hastanın aldığı ilaçlar ve gıdaların getirdiği
hatalar
 Prostat masajının oluşturduğu hata
Hata Kaynakları
2. Örnek alınırken yapılabilen hatalar
 Hemoliz
 Uzun süre devam eden venöz staz
 Enfüzyon yapılan koldan kan örneğinin alınması
 Tam kan, plazma, serum cinsinden uygun örnek
almamak
 Aç karına alınması gereken örneğin yeterli açlık
sağlanmadan alınması
Hata Kaynakları
3. Örneklerin laboratuvara ulaştırılmasında
yapılabilen hatalar
 Bekletilmiş örneğin gönderilmesi
 İstek formlarının tam olarak doldurulmaması
 Yanlış etiketleme
Hata Kaynakları
4. Sonuçların yorumlanmasında yapılan hatalar
 Bazı fizyolojik farklılıkları gözardı etmek
 Bölgesel farklılıklar olabileceğini gözardı etmek
 Başka laboratuvarların veya bölgelerin normal
değerleri ile kıyaslamak
5. İletişim Hataları
Vücut sıvılarının kompozisyonunu
etkileyen fizyolojik faktörler
Kontrol edilemeyen değişkenler (Değiştirilemez
etkenler)
 Kişisel değişimler (İntra-individual variations)
 Yaş
 Cinsiyet
 Irk
Kişisel değişimler

Birçok analitin konsantrasyonu gün içinde ritmik
değişiklere uğrar. (Diurnal varyasyon = Sirkadian
ritim)
 Bu değişiklerin nedeni postür, açlık-tokluk, uykuuyanıklık siklusleri, fiziksel aktivite ve strestir.
 Bazı analitler için %50 gibi yüksek oranlarda
olabilir. Örneğin demir ve kortizol düzeyleri sabah
yüksek öğleden sonra düşüktür.
Kişisel değişimler

Diurnal varyasyon gösteren analitler içinde
hormonlar da sayılabilir. Bu nedenle hormon testi
analizlerinde kanın alındığı saatin yazılması veya bu
testler için kanın belli bir saate kadar alınması büyük
önem taşır.
 Çeşitli analitlerin idrar ile atılımları gün içinde
değişim göstermektedir.
 Bazı analitlerin plazma konsantrasyonları ritmik
aylık değişim gösterirler.
 Bazı analit konsantrasyonlarında mevsimsel bazı
değişimler gözlenebilir.
Yaş





Yaşa bağlı değişimler kişinin seksüel gelişimine ve
kas kitlesindeki artışa bağlıdır.
Değişik yaş gruplarının referans değerleri farklılık
gösterir.
Kişiler yaş açısından 4 grupta incelenebilir:
yenidoğan, çocukluk, erişkin ve yaşlılık
Kronolojik yaş ile biyolojik yaş her zaman parelel
olmadığından gruplar arasında kesin bir sınır
çizmek zordur.
Erişkin döneme ait değerler diğer gruplar için
referans olarak kabul edilir.
Cinsiyet





Puberteye kadar kızlar ile erkekler arasında
belirgin bir fark yoktur.
Puberte sonrası erkeklerde kas kitlesindeki artış
nedeniyle kas kökenli enzimlerde artış olur.
Serum Üre, kreatinin ve ürik asit erkeklerde daha
yüksektir.
Hemoglobin, ferritin, demir, total kolesterol ve
HDL-kolesterol kadınlarda erkeklere oranla daha
düşüktür.
Cinsiyete bağlı değişikliklerin bir bölümü menapoz
sonrası ortadan kalkar.
Irk
Irka bağlı farklılıklar azdır ve bunları sosyo-ekonomik
ve çevresel faktörler sonucu oluşanlardan ayırt etmek
zordur.
 Siyah ırkta kas kitlesinin fazlalığı nedeniyle CK ve
LDK aktiviteleri yüksektir.
 Yine siyah ırkta gama globulinlerdeki yüksekliğe bağlı
serum protein konsantrasyonu daha yüksektir.

Kontrol edilebilir değişkenler







Postür
Egzersiz
Gebelik
Diyet
Kahve, sigara ve alkol kullanımı
İlaç alımı
Altta yatan medikal durumlar (Ateş, şok ve
travma, transfüzyon)
Postür




Kapiller hidrostatik basıncın artması sonucu damar
dışına sıvı kaçışı nedeniyle kan volümü ayaktayken
yatar pozisyona göre 600-700 ml daha azdır.
Bunun sonucu proteinler ve proteine bağlı taşınan
analitlerin düzeyleri artar (%8-10)
Birkaç günlük yatak istirahati sonucu total vücut
sıvısında azalmaya bağlı ekstraselüler sıvı volümü
azalır. Htc’de %10 kadar artış gözlenebilir.
Uzamış yatak istirahatinde ise sıvı retansiyonu olur.
Protein ve albumin düzeylerinde azalma görülür.
Kemiklerden Ca mobilizasyonu sonucu iyonize Ca artar.
Postür
Poliklinik hastalarının kan almadan önce 15
dakika kadar oturtularak dinlenmeleri sağlandıktan
sonra kanlarının alınması uygundur.
 Hastanın hastanede yatarken alınan sonuçları ile
daha sonra ayaktayken başvurduğunda elde edilen
sonuçlarının karşılaştırmasında uzun süreli yatak
istirahatinin test sonuçları üzerine olan etkilerini
göz önünde bulundurulmalıdır.

Egzersiz
Egzersiz birçok biyokimyasal parametrede değişime
neden olabilir ve etkisi süresi ve yoğunluğu ile
ilgilidir. Bu etkilerin önemli olup olmadığı egzersiz
aktivitesinden ne kadar süre sonra kan örneğinin
alındığına bağlıdır.
 Uzun süreli ağır egzersiz kan basıncının artmasına,
kapiller damarlardaki sıvının dokulara geçerek
plazma volümünün azalmasına neden olur. Protein
ve elektrolitlerde artış gözlenir.
 Kasda glukozun anaerobik yıkımı nedeniyle plazma
laktat miktarı artar.

Egzersiz
Lipidler üzerine etkisi: TG 12-24 saat sonra düşer, 72 saat
sonra normale döner. FFA artar, HDL ve Apo A-I artar,
Apo B azalır.
 Enzimler üzerine etkisi: CK 4. saatte pik yaparak 72.
saatte normale döner. LDH, Asit fosfataz, AST, Aldolaz
aktiviteleri artar. Enzimler 4-5 gün içinde normale döner.
 Ürik asit artar
 Hormonlara etkisi: En önemli değişiklik serbest T4
düzeylerinde olur. % 35 kadar artar ve 6-7 gün içinde
normale döner. Kortizol (%27-43), Epinefrin ve NE
(%200) artar. Kortizol 2 saate kadar normale dönerken, E
ve NE 10 dk içinde normale döner.

Gebelik





Gebelik birçok sistemde ciddi değişimlere neden
olan fizyolojik bir olaydır. Meydana gelen
metabolik, endokrinolojik ve hematolojik değişimler
nedeniyle test sonuçları bu faktörler gözönüne
alınarak değerlendirilmelidir.
Gebelikte plazma volümü %45 oranında artar.
Hormonal değişimler
Üre ve kreatinin azalır. Kreatinin klirensi artar. GFR
artışı ve böbrek eşiği azalması sonucu sıklıkla
glikozüri saptanır.
Serum TG, Kolesterol, FL ve FFA düzeyleri artar.
Albumin düzeyi azalır. ALP artar.
Diyet

Tokluk, özellikle serum glukoz, demir, trigliserid,
ALP (intestinal izoenzim) düzeylerinde önemli
artışa neden olur.
 Proteinden zengin diyet sonrasında serum üre,
fosfor, ürik asit konsantrasyonları 12 saat boyunca
yüksek kalabilir.
 Glukagon ve insülin salınımı artar.
 Mideden asit salınımına bağlı plazma Cl azalır,
buna artmış bikarbonat konstrasyonu eşlik eder.
Oluşan alkaloz sonucu iyonize Ca azalır.
Diyet





Yağdan zengin diyette serum ürat miktarı azalır.
Doymamış yağ asitlerinden zengin beslenme
hipokolesteolemik etki gösterir.
Plazma TG düzeyi sukrozdan fakir gıdalarla
beslenme sonucu düşer.
Karbonhidrattan zengin beslenme sonucu
kolesterol, LDL-K, TG ve protein konst. düşer.
Sadece sebze ile beslenenlerde Kolesterol, LDL-K
VLDL-K ve B12 vitamini düzeyi azalır.
Kahve, sigara ve alkol kullanımı
Kafein, nikotin ve alkol bazı biyokimyasal
parametrelerde değişime neden olur.
Kafein
 Adrenal medulladan katekolaminlerin salınımını
artırarak plazma glukozu hafif şekilde artırır.
 FFA ve lipoproteinlerin artışına neden olur.
 Plazma kortizol ve 5-HİAA düzeyleri de artar.
Nikotin
 Adrenalin salınımını artırdığından glukozda yaklaşık
10 mg/dl lik bir artış görülür. Glukoz toleransını bozar.
 Plazma laktat / piruvat oranı artar.
 Eritrosit sayısı ve karboksihemog. düzeyi yükselir.
 Serum B12 düzeyinde önemli derecede azalma olur.
 İmmun yanıtı etkileyerek Plazma IgA, IgG, IgM
düzeylerinde azalmaya, IgE’de ise artmaya neden olur
 Kolesterol, TG, LDL-K yüksek, HDL-K ise düşüktür.
 Erkeklerin sperm sayısı sıklıkla azalmıştır.
 Lipid peroksidasyonu yüksektir.
Alkol kullanımı






Tek bir orta doz alkol alımı laboratuvar testlerini
etkileyebilir.
Glikoneogenezi inhibe ederek hipoglisemi ve
ketonemiye neden olur.
Laktik asit ve ürik asit konsantrasyonlarını artırır.
Alkol alımını takiben Trigliserit düzeyi 12-14 saat
süreyle yüksek seyreder.
Erkeklerde plazma testosteronda hızlı bir
azalmaya yol açar.
Bazı enzim aktivitelerinde artış görülür.
İlaç kullanımı
Bazı ilaçları almaksızın bir hastanın hastanede
yatması imkansızdır. Kronik hastalıklı bireyler
sıklıkla devamlı ilaç alırlar.
 İlaçların analitler üzerine etkileri uzun süre ve
yüksek dozda alındıkları zaman daha belirgindir.
 Çoğu ilaçlar IM olarak verildiği zaman kas
irritasyonu sonucu kasdan seruma salınan
enzimlerin miktarını artırır. Bu aktivite artışları
tek bir enjeksiyondan sonra birkaç gün kalıcı
olabilir.

Laboratuvar ve Klinisyen
Laboratuvar sonuçlarının doğru biçimde
yorumlanabilmesi için normal kişilerde görülen
fizyolojik varyasyonların bilinmesi gerekir.
 Klinisyen örnek alma yönteminin alınan sonuçları ne
denli büyük oranda etkileyebildiğini daima akılda
tutmalı ve hastalarda karışma olmaksızın doğru ve hızlı
sonuç alınabilmesi için laboratuvarla işbirliği
yapmalıdır.

Bu amaca ulaşmak için
 Doğru biçimde ve tam olarak doldurulmuş istek
kağıtlarının kullanılması
 Alınan örneklerin doğru biçimde işaretlendiğine
dikkat etmesi
 Örneklerin doğru yöntemle doğru zamanda
alınmasına özen göstermesi
 Örneklerin laboratuvara derhal gönderilmesini
sağlamalıdır.

Hatalı olarak işaretlenmiş veya hatalı olarak
alınmış örneklere ait sonuçlara dayanan acil
tedaviler yanlış bir cerrahi yöntemle yapılmış bir
girişim kadar öldürücü olabilir.

Acil bir durum, kan örneklerinin alınması ve
işaretlenmesinde alışılagelen dikkat ve doğruluğun
azaltılmasını değil daha da artırılarak
uygulanmasını gerektirir.
SONUÇ
Laboratuvar sonuçlarına etki eden ve yanlış sonuç
alınmasına sebep olabilen birçok faktör
vardır.Yanlış sonuçlar sadece doktoru yanıltmakla
kalmamakta hastayı da maddi manevi zarara
sokmaktadır.Buna engel olmanın en önde gelen
yolu Klinik-Laboratuvar diyaloğu ve işbirliğidir.
Örneklerin alınmasından sonuçların doktora
ulaşmasına kadarki basamaklarda görev alan bütün
personel hizmetiçi eğitimi almalıdır. Örneklerin
alınması, etiketlenmesi, korunması ve laboratuvara
ulaştırılması basamakları titizlikle takip edilmelidir.
Beni sabırla dinlediğiniz için
teşekkür ederim