BİLİM TARİHİ

Download Report

Transcript BİLİM TARİHİ

ORTAÇAĞ İSLAM DÜNYASINDA
BILIM
Mesudi (öl. 957) “Müslümanların Herodotos’u” olarak
bilinir. Tarihi olayları hanedan ve uluslara göre sıralama
esasına dayanan bir sınıflama geliştirip zamanındaki tarih
anlayışını değiştirmiştir.
Uzun gezilere çıkmış ve ömrünün son 10 yılında 30 ciltlik
Murȗcu’z-Zeheb ve Ma’âdinu’l-Cevher (Altın Çayırlar ve
Gümüş Madenler) adlı eseri yazmıştır. Bu eser,
İslamiyet’in doğuşundan Mesudi’ye kadar olan dönemi
anlatan tarihi bir kroniktir.
İbn Havkal (öl. 957) 943 yılında Bağdat’tan ayrılarak
bütün İslam ülkelerini dolaşmış olan ünlü bir gezgin ve
coğrafyacıdır. el Mesâlik ve’l Memâlik (Yollar ve Ülkeler)
adlı bir kitap yazmıştır. Bu eserde, özellikle Kuzey Afrika
ve İspanya hakkında çok detaylı tasvirlere yer vermiştir.
• Beyrûnî (973-1048) Türk kökenli bilgin. Batı dillerinde adı
Alberuni veya Aliboron olarak geçer. Astronomi,
matematik, doğa bilimleri, coğrafya, jeodezi (yer ölçümü) ve
tarih alanındaki çalışmalarıyla tanınır.
• Beyrûnî’nin, Gazneli Mahmud’un oğlu için hazırladığı elKânun el-Mesudi (Mesudi’nin Kânunu) adlı astronomi eseri
İslam Dünyasındaki en kapsamlı eserdir.
Hindistan’a yaptığı bir gezi sırasında geniş bir ovaya hakim
olan yüksek bir dağa çıkmış ve orada ölçtüğü ufuk alçalma
açısından yararlanarak Yer’in çevresinin büyüklüğünü
hesap etmiştir.
Yerin günlük hareketleri üzerinde durmakla birlikte,
Batlamyus’un yerin durağan olduğu görüşünü benimser.
Gök cisimlerinin konumlarını belirlemek için büyük
teleskoplar yerine, açı büyüklüklerinin okunduğu cetvellerin
çapraz çizgilerle taksimatlandırılması yöntemini önermiştir.
Kimya alanında da Dönüşüm Kuramı’nın doğru olmadığını
ileri sürmüştür.
Ayrıca, su kuyuları ve artezyenler, ilaçlar ve eczacılık,
metaller ve taşlar hakkında çalışmalar yapmıştır. Aynı
zamanda, Hint Kültür Tarihi üzerine yapıtları vardır.
İdrisi (1100-1166) Kendisinin önemli yapıtlar vermesi
dışında
İslam
coğrafyacılarının
eserlerinin
batıda
tanınmasına da aracılık etmiştir. Batıda Dreses olarak
bilinir.
İber Yarımadası, Fransa ve Güney İngiltere’ye kadar gitmiş,
Anadolu’yu 16 yaşında ziyaret etmiş ve gözlemleri hakkında
değerli bilgiler vermiştir.
1145’de Sicilya’da Norman Kralı 2. Roger’ın emrine girerek
hayatının geri kalanını onun Palermo’daki sarayında
geçirmiştir.
1154 civarlarında, gümüşten bir yer küre ve “Roger’ın
Kitabı” adlı eserlerini Kral’a takdim etmiştir. Bu kitap, 70
paftalık bir dünya haritası içerir ve o güne kadar bilinen
dünyanın mükemmel bir tasviridir. Eserinde İbn Havkal’den
büyük ölçüde yararlanmıştır.
İdrisi’nin Dünya Haritası - Tabula Rogeriana (1154)
Ortaçağ Batı İslam Dünyasında Bilim
Endülüs Emevileri
750 yılında, Abbasilerin Emevi Devletini yıkmasının
ardından, Endülüs Bölgesini denetimi altında tutan I.
Abdurrahman yeni bir emirlik kurarak, Abbasilerle siyasi
ve ilmi sahada rekabete başladı. Kurtuba (İspanyolca
Cordoba) yeni bir bilim merkezi oldu ve özellikle felsefe,
astronomi ve tıp alanında önemli bilginler yetiştirdi.
Endülüs uygarlık tarihini iki yönde etkiledi:
1- Aristo’yu yeniden gündeme getirerek, doğru bir şekilde
tanıtılması ve yaygınlaştırılmasını sağladı (İbn Rüşd
sayesinde)
2- Yunan ve İslam biliminin Batı’ya aktarılmasında bir
köprü görevi gördü. Buradaki Yahudi ve Hristiyan bilim
adamları Arapça eserleri Latince ve İbranice’ye aktardılar.
İbn Tufeyl (öl. 1186) Yaptığı girişimlerle Aristotelesçiliğin
yeniden canlandırılmasında önemli rol oynamıştır. Hayy ibn
Yakzan adlı felsefi romanında, ıssız bir adada büyümüş
olan bir çocuğun akıl ve sezgi yoluyla Tanrı’ya
ulaşabileceğini göstermiştir.
İbn Rüşd (1126-1198) Aristo’nun eserlerine yaptığı
yorumlarla Aristotelesçiliğin yeniden canlandırılmasında
önemli rol oynamış olan filozof ve hekim. Kelamcılarla
yaptığı tartışmalarda aklın yolunu tutmuş ve vahiy ile aklın
çatışmadığını aklın İlahi Hakikat’in bilgisine götüren
yollardan biri olduğunu savunmuştur. Bu görüşü maalesef
İslam Dünyasından çok Batı’da ilgi görmüştür. Yazdığı tıp
kitabında el-Külliyat fi’t-Tıb tıbbın bütün konularını biraraya
toplamıştır.
Maimonides (1135-1204) Cordoba’lı Yahudi asıllı hekimdir.
Matematik, astronomi ve felsefe alanında da çalışmalar
yapmıştır. Gazali’nin İslamiyet’te, Thomas Aquinas’ın ise
Hristiyanlık’ta yaptığı Skolastisizme benzer bir Yahudi
Skolastizmi geliştirmiştir. Yani, teolojik bir sistemi Aristoteles
Felsefesine bağdaştırmaya çalıştı.
Türklerin İslamiyet’e Giriş Döneminde Bilim
• Yaklaşık olarak M.S. 10 yy. dan itibaren İslamiyet’i
benimsemeye başlayan Türkler kurdukları devletlerde,
(özellikle Gazneliler, Karahanlılar) Türklerinin yanısıra
Acem ve Arap asıllı bilginleri de himaye ettiler.
• Gazneli Mahmud’un Sarayı’na bağlanan sanatçı ve
bilginler arasında şair Firdevsi Şahname (1010) ve
Beyruni (matematik ve astronomi alanında) en meşhur
olanlardır.
• Karahanlılar Dönemi’nde (840-1211) ise İslamiyeti
tanıtmaya ve anlatmaya yönelik çalışmalar dikkati çeker.
Kaşgarlı Mahmud’un Divânu Lugâti’t Türk (Türk Dili
Sözlüğü) 1074, Yusuf Has Hacib’in Kutadgu Bilig
(Mutluluk Bilgisi) 1069 ve Edip Ahmet Yükneki’nin
Atebetü’l-Hakâyık’ı bu dönemde Türkçe yazılmıştır.
Kaşgarlı Mahmud (1008-1074?) Türk dilbilimci.
Ünlü Divânu Lugâti’t Türk (Türk Dili Sözlüğü) adlı eseri,
Arapçaya karşın Türkçe’nin gücünü göstermek amacıyla
yazılmış olmakla birlikte önemli coğrafi bilgiler de içerir.
Esere eklenmiş olan harita, dairevi bir Dünya haritası olup
renklidir. Dünyanın çevresi Yunanlılarda olduğu gibi
çepeçevre bir denizle çevrelenmiştir. Haritanın merkezinde
Türk Hükümdarının oturduğu Balasagun şehri vardır.
Ayrıca, Türklerle ilişkide olan komşu halklarda verilmiştir.
Haritanın
tasarımında,
Biruni’den
etkilendiği
düşünülmektedir. Bu harita, Türkler tarafından çizilen ilk
dünya haritasıdır. Ayrıca, Kaşgarlı Mahmud’un eseri,
Türklerin kullandığı en eski takvim olan “On iki hayvanlı
takvim” hakkında da detaylı bilgiler içerir.
Kaşgarlı Mahmud’un Haritası
İbn Sina (980-1037) Batıda Avicenna olarak bilinir.
Felsefe, matematik, astronomi, fizik, kimya, tıp ve müzik gibi
konularda çalışmalar yapmıştır.
Matematiksel tanımlar ve duyarlı gözlem yapmanın
yollarıyla ilgilenmiştir. Fizik çalışmalarında, Aristoteles’in
hareket anlayışını eleştirmiş ve yanıldığını göstermiştir.
Mekanik çalışmaları çağının çok ötesindedir ve Newton’un
İkinci Kanunu’na öncülük etmiştir.
Asıl adını duyuran çalışmalarını tıp alanında yapmıştır. 5
Kitaptan oluşan ansiklopedik eseri el Kânun fi’t-Tıb (Tıp
Kanunu) Batı’da 16. yy. ve Doğu’da 19 yy. başlarına kadar
ders kitabı olarak okutulmuştur. Tarihte ilk defa tıp ve
cerrahiyi iki ayrı disiplin olarak ele almıştır.
İbn Sina ve dostları
Uluğ Bey (1394-1449)
15 yy. sırasında Türkistan, Timur’un desteğiyle bilim
adamlarının toplandığı ve çeşitli kurumların açıldığı bir
şehir oldu. Ölümünden sonra, torunu olan Uluğ Bey,
Semerkand’ı bir bilim merkezi haline getirmişti.
Astronomi
ve
matematik
alanında
çalışmıştır.
Semerkand’da kurduğu medrese ve gözlemevi bilim tarihi
açısından çok önemlidir.
İslam Biliminin Gerileme Nedenleri
• 1- Ekonomik ve sosyal yapıdaki gerileme
• 2- Doğudaki steplerden gelen Moğol ve Türk istilaları
• 3- Eğitim alanındaki giderek artan bir şekilde din ve
felsefenin çatıştırılması
• 4- Bilimsel gelenek yetersizliği
• 5- Bilimin kurumsallaşamamış olması
• 6- Özel çabaların usta – çırak ilişkisini aşamaması
• 7- Dinsel ağırlıklı (teolojik) öğretime, doğa bilimleri ve
matematik eğitimden daha çok önem verilmesi.