Transcript Slayt 1

VEHBİCAN YILDIZ
6/A
622
KAYNAKÇA
http://tr.wikipedia.org/wiki/A%C4%9Fa%C3%A7
http://tr.wikipedia.org/wiki/Redwood_Ulusal_ve_Eyalet
_Park%C4%B1#Kaynak.C3.A7a
http://www.radikal.com.tr/fotogaleri/hayat/dunyanin_
direnen_en_yasli_10_agaci-1144103
http://enginsalli.blogcu.com/ormancilikta-dunyarekorlari/3545572
“World’s Ten
Oldest,Most Resistant
Trees”
Çevrelerinde nice devletler kurulmuş, kaç tane
kanlı savaşa tanık olmuşlar kim bilir... Yine de
zamanın yıpratıcılığına ve insanoğlunun
zulmüne direnebilmiş ve binlerce yıldır büyük
bir sabırla yerinden kıpırdamamış o ağaçlar;
adeta insanlığın yaptıklarına şahitlik
edercesine... Yaşları binlerle ifade edilen ve
dünyanın çeşitli yerlerine koruyucu bir tılsım
misali dağılmış o ağaçları tanımak ister misiniz?
Gelin o zaman dünyanın en yaşlı 10 ağacına
hep beraber bakalım...
4.841 yaşında olan ve ABD'nin California
eyaletinde ikamet eden bu dünya üzerindeki en
yaşlı canlının zamana direniş ruhu görenleri
hayrete düşürüyor. 1964 yılında araştırmacılar
tarafından birçok dalı kesilmiş olsa da,
günümüzde çevreciler tarafından gözleri gibi
bakılıyor
This tree is 4.841
years old and lives in
USA,California.
İran'da yer alan ve 4000 yıldır hayatta kalma
başarısını gösteren selvilerin en yaşlısı olan
Abarkuh, İran'ın milli simgelerinden biri olarak
kabul ediliyor.
Abarkuh is 4000 years
old cypress tree and it
is the national symbol
of Iran.
Dünyanın en yaşlı porsuk ağacı olma
unvanını elinde bulunduran Llangernyw
Yew, 4000 yıldır hayatta. Güney
Galler'de bir mezarlıkta ikamet eden
yaşlı ağaç, bronz çağından beri insanlığı
selamlamaya devam ediyor.
This tree is 4000
years old and
lives in a
cemetery in
South Wales.
Patagonya'da ikamet eden ve
coğrafyasının en eski selvi ağacı olan
Alerce, 3500 yıldır tüm doğal afetlere ve
insan müdahalelerine rağmen hala
hayatta.
Alerce is the
oldest cypress
tree of Patagonia
and 3500 years
old.
ABD'nin Florida eyaletindeki Senatör,
3500 yıldır ayakta olmasına karşın ne
yazık ki 2012 Mart ayında 26 yaşındaki
bir insan tarafından yakılınca neslinin de
sonuna gelmiş oldu. Oldukça üzücü olan
bu durum fazla bir söze de gerek
bırakmıyor ve insanoğlun yaşadığı
doğaya nasıl bir tutum içinde olduğunu
gözler önüne sermeye yetiyor.
Senator was 3500
years old but a 26
year old man
burnt it down in
March 2012.
Atlantik Orman’nın en yaşı sakini olan
by heybet ağacın türü Lecythidaceae
olarak geçiyor. Madagascar’dan
Güney Afrika Ormanlarına kadar
birçok akrabası olan Patriarca de
Floresta’nın doğum günü pastası
olsaydı eğer en az 3000 adet muma
ihtiyaç duyulacaktı.
Patriarca de
Floresta needs
3000 candles on
its birthday
cake.It is the
oldest tree of
Atlantic Forest
Yunanistan'ın Girit adasında yer alan ve
Akdeniz'deki yaşları 2 ile 3 bin yıl arasında
olduğuna inanılan zeytin ağacının gerçek yaşı
yine de tam olarak bilinemiyor.
This olive tree is in
Crete,Greece.Nobody
knows its age but
they guess it is
between 2000 and
3000.
2.170 yaşında olduğu tahmin edilen, ancak
rivayete göre de 7.200'lere ulaştığı da iddia edilen
bir Japon çamı olan Jhomon Sugi’nin şöhreti tüm
Uzakdoğu'yu kaplamış durumda.
Jhomon Sugi is a
Japanese pine tree.It is
2.170 years old.Some
people say it is 7200.
Sicilya’da Etna dağı eteklerinde ikamet eden Yaşlı
fındık ağacı’nın bir diğer ismi de “100 atın Ağacı”.
Yolunuz İtalya’ya düşerse, San D’Alfio’da
Linguaglossa yolu üzerinde bulunan bu 2500
yıllık fındık ağacına selam vermeden geçmeyin.
Old Hazelnut Tree is
in Sicily Island in
Italy.It is 2500 years
old.Its other name is
“100 Horses’ Tree”.
Bugün de yetişen en eski tür ağaç, ilk kez
160.000.000 yıl önce Jura döneminde ortaya
çıkmış olan Çin kökenli Gingko’dur (Gingko biloba).
1690 yılında Hollandalı Kaempfer tarafından
‘yeniden bulunan’ bu ağaç Avrupa’ya getirilmişti.
Yaklaşık 1100 yılından beri Japonya’da yetiştirilen
Gingko’ya Japonca’da ginkyo (gümüş kayısı) adı
verilmekteydi. Bugün iço olarak bilinir.
En genç Antik ağaç kategorisinde olan General
Sherman bir mamut ağacı. Boyu 83 metre olan
General’in en ise tam 31 metre. Sequoia Ulusal
Parkında yaşayan General’in yaşının yaklaşık
2,300 ile 2,700 olabileceği düşünülüyor.
General Sherman is
83 metres tall and its
width is 31 metres.It
is a mammoth tree
and can be 23002700 years old.
•
•
•
•
•
•
•
Ağaç, tek gövdesi bulunan, beslenmeyi ana ve yan köklerden alan en az 4-5 m boyundaki çok yıllık odunsu bitkidir.
Toprağa düşen tohumdan en önce fide meydana gelir. Fide bir yıl sonra fidan halini alır. Hücrelerinin çoğalmasıyla dal
ve yapraklar, gövde ve kök olarak üç parçadan ibaret bir ağacın küçük bir modeli olur. Her yıl ağacın dallarında ve köklerinde
yeni sürgünler çıkarken, gövdede de bir tane yıllık halka meydana gelir. Bu halkalar, ağacın enine büyüyerek
yaptığı odun tabakasıdır. Yağışı bol yıllarda, geniş bir halka; kurak geçen yıllarda ise, ince ve küçük bir halka meydana gelir. Bu
halkalardan ağacın yaşı kolayca anlaşılabilir.
Gövdesinden enine kesilen bir ağaç incelenecek olursa, en dışta kabuk, sonra yıllık halkaları meydana getiren hücre
tabakaları ve en içte de öz kısım görülür.
Bir ağacın gerçekten canlı olan biricik kısmı, kabuğun altında odunun yüzeyindeki ince bir hücre tabakasıdır. Buna katman
doku tabakası (kambiyum, soymuk) denir. Bu tabaka ağacı geliştiren ve büyümesini sağlayan tabakadır. Genç bir ağaca çivi
çakıldığında veya ağaç bir dal verdiğinde, çivinin ve dalın yerden yüksekliği hiç değişmez.
Bütün canlı varlıklar gibi ağacın da dokularının arasında devamlı bir su dolaşımı olur. Bu su dolaşımının sağlanabilmesi için
ağacın devamlı ve yeterli miktarda suya ihtiyacı vardır. Yetişkin birkayın ağacı, kuru ve sıcak bir günde 250 litre, küçük
bir ayçiçeği ise 1 litre su harcar. Okaliptüs ağaçları ise günde ortalama 400 litre su harcadıklarından bataklıkları kurutmada
faydalıdırlar.
Bazı büyük ağaç türleri ihtiyacı olan suyu 50 metrenin üzerinde bir yüksekliğe çıkmak mecburiyetindedir. Bu hadisede önemli
olan birinci kuvvet kılcallık olayıdır. Odun boruları demetlerinde 20 metreye kadar etkilidir. İkinci kuvvet ise, kök basıncıdır. Bu
basınç ile ağaçta su 30 metre kadar yüksekliğe çıkarılabilmektedir. Bir diğer önemli kuvvet de yapraklardan
suyunbuharlaşması (terleme) ile meydana gelen emme kuvvetidir. Buna kohezyon gerilimi de denir. Terlemenin
(transpirasyon) büyük kısmı gözeneklerle, az bir kısmı da diğer yüzeylerle sağlanır. Kohezyon kuvveti su moleküllerini birbirine
bağlar. Bu gerilim, suyun kopmayan bir sütun halinde yükselmesini sağlar. 100 metreye kadar etkilidir. Sekoya gibi yüksekliği
100 metreyi bulan dev ağaçlarda su tepelere kadar kohezyon kuvvetiyle yükselir.
Bir ağaç kendi besinini doğrudan doğruya toprak ve havadan güneş ışığı vasıtasıyla üretir. Bu, hiçbir canlı hayvan vücudunun
yapamadığı son derece karmaşık bir hadisedir. Yapraklardaki klorofil denilen yeşil madde sayesinde,
havanın karbondioksitinden, güneş ışığı altındafotosentez denilen olay sonucunda kendisi ve diğer canlılara faydalı besinleri
meydana getirir.
•
•
•
•
•
•
Her yaprak, kendini dışarıya karşı koruyacak çok etkili bir tabaka ile sıkı sıkıya örtülüdür. Hava, yaprakların altındaki çok küçük
deliklerdenstoma girebilir. Suyun buharlaşması da, yine bu deliklerden (por) sağlanır. Yaprak ihtiyaca göre bu delikleri açar
veya kapatır. Ağaç kabuğuçok etkili bir su geçirmeyici zırhtır. Bir ağaç, başından ayaklarına kadar, su buğusunun dışarı
sızmasına karşı sırlanmıştır.
Ağaçlar günlük hayatta çeşitli ve yaygın olarak kullanılırlar. Kağıt yapımından mobilya yapımına, meyvelerinin besin olarak
kullanımından süs ağaçlarına kadar, sayısız kullanım alanı vardır. Ormanlar ise, bir
memleketin iklimini ve ekonomisini etkileyecek kadar önemlidir.
Eski jeolojik devirlerde yaşamış, bugün nesli tükenmiş dev ağaçlara dünyanın bazı bölgelerinde nadiren rastlanabilmektedir.
Ağaçların boyları ve yükseklikleri bir hayli değişiklik gösterir. Boyları üç metreden yüz on metreye kadar; yaşları otuz-kırk
yıldan beş bin yıla kadar olan ağaçlara rastlanmaktadır. Dünyanın en yaşlı ve yüksek ağaçlarından olan ve ABD'de Sierra
Nevada Dağlarında bulunan sekoyalar(Sequoia) yüz on metre yüksekliğe ve 6-9 m çapa erişebilir. Bunların yaşları da dört bin
yılı bulmaktadır. Avustralya'da yüksek boylu ormanlar meydana getiren okaliptus ağaçları da yüz metreyi bulmaktadır.
Ağaçların yaşları bir hayli farklılıklar göstermektedir. Son yıllarda dünyanın en yaşlı ağacının higori çamının (Pirus aristata)
olduğu belirlenmiştir.
Ağaçların gelişmesi için en elverişli şart olan bol yağmur, tropik iklimlerde bolca görülür. Tropikal iklimlerde kurak bölgelerin
cüce bitkileri ağaç haline gelir.
Fırtınalar, seller, yıldırım, yangın gibi tabii afetler, usulsüz kesimler gibi insanların yaptığı tahripler, bitki hastalıkları, ağaçların
en büyük düşmanları olarak sayılabilir.
Redwood Ulusal ve Eyalet Parkı (İngilizce: Redwood National and State Park) Amerika
Birleşik Devletleri Kaliforniya eyaletinin kuzey kıyıları boyunca uzanan bir ulusal parkdır.
Park etkileyici uzun ağaçların bulunduğu orman ile kaplıdır. Parkta (1968 yılında
kurulmuş) Del Norte Sahili, 133.000 dönüm (540 km²) Jedediah Smith ve Prairie Creek
kombineleri ile Redwoods Eyalet Parkından (1920 lerden kalma) oluşmaktadır.
Tamamı Del Norte ve Humboldt ilçeleri içinde bulunan dört parkla birlikte, en az 38.982
dönüm kıyı şeridinde %45'i koruma altındaki Sekoya ağaçları bulunur. 2006 yılında 700
ila 800 yaşında olduğu değerlendirilen, 115,8 metre uzunluğunda Dünyanın en uzun
ağacı olan dev sekoya burada bulunmuştur. Ağaçların yanı sıra parkta diğer
yerli flora, fauna, mera, çayır ile nehirler ve dereler bulunmaktadır. Parkın 60 km.
uzunluğundaki sahil şeridi de parkın dikkat çekici unsurudur. .
Ulusal parkta, en çok Kuzey Deniz aslanı, Kral somon, Kuzey benekli baykuş, Kel kartal ve
soyu tükenme tehlikesi ile karşı karşıya bulunan Kahverengi pelikan dikkat çekmektedir.
Redwood Ulusal Parkı'ndaki sekoya ormanında sis
Ulusal Park UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almaktadır
• Yerli Amerikalılar bugün park alanında yaşamalarına rağmen,
yapılan arkeolojik araştırmalar neticesinde bölgeye yaklaşık 3.000 yıl önce
geldikleri görülmektedir. Günümüzde Yurok, Tolowa, Karok, Chilula ve
Wiyot yerli gruplarının bölge ile tarihsel bağı bulunmaktadır. 1852 yılında
yapılan nüfus sayımında, Yurok yerli halkının bölgede 55 köyde 2.500
nüfusu bulunduğu belirlenmiştir. Yerli halkın yaşamlarında tekne, ev ve
küçük köyler inşa etmek için bolca sekoya ağacı kullandıkları,
bol tahıl ürünü tükettikleri tespit edilmiştir. Binaların yapımında yan yana
konulmuş kalaslar deriyle birleştirilmiş, çatıya bakan ahşap kirişler oyulmuş
ve üst kısımdan bu çentiklere çatı kalasları bağlanmıştır. Uzaktan kuş
yuvasını andıran yapıların kapıları yuvarlak bir şekilde küçük olarak
yapılmıştır. Çatı ağaçları sık eğimli halde bağlanmıştır.
• Birleşmiş Milletler 5 Eylül 1980 yılında Redwood Ulusal Parkını UNESCO
Dünya Miras Listesine ekledi ve dünya mirası olarak belirledi.
Değerlendirme komitesi, parkta 4.500 yıllık 50Prehistorik arkeolojik alan
bulunduğunu kaydetti.
Dünyanın en uzun ağacı olan dev ’’sekoya’ nın ’’ Özellikleri
•
•
•
•
•
Lifli kabuklarında fazla reçine olmaması nedeniyle büyük sekoyalar yangına karşı
oldukça dirençli.
Tohum kozalakları çok küçük ve ancak bir yılda olgunlaşabiliyor.
En karmaşık ağaç tepeleri kıyıya en yakın ve fırtınalara en açık konumdaki
sekoyalarda görülüyor. Rüzgar veya yağmur, yeni dalların büyümesini tetikliyor.
Sekoya ana gövde ve dallardan ek gövdelerin yükselmesi sonucu bazen bir gövde
demeti oluşturabilecek şekilde büyüyebiliyor.
--Gölgeye dayanıklı olmaları ve sürgün verme yetenekleri sayesinde bazı
sekoyalar büyüklerinin gölgesinde onlarca yılı uykuda geçirebiliyor. Ama baskın
ağaç devrildiği ya da kesildiği anda, baskınlanmamış sekoya aniden büyümeye
başlıyor.
--Sekoyalara dair en şaşırtıcı nokta ise kabuğun hemen altındaki "kambiyum" adı
verilen canlı dokuya ışık vurduğunda sürgün verebilmeleri. Bir dalının kopması ya
da kesilmesi halinde bu yaradan yeni bir dal sürgün verip deli gibi büyümeye
başlıyor.
"General Sherman" en büyük sekoya olmasına karşın, en yaşlı olan değil. Çünkü
bazıları neredeyse 3200 yıl yaşayabiliyor.
Sahil Sekoyaları kadar uzun boylu olmasa da yaklaşık 2 bin yaşında olan
"General Sherman", dünyanın en büyük ağacı olarak kabul ediliyor. Yaşayan en
hacimli yaratık; toplam hacminin mavi bir balinadan 10 kat büyük olduğu
ölçülmüş.
•
Sahil Sekoyaları kadar uzun boylu olmasa da yaklaşık 2 bin yaşında olan
"General Sherman", dünyanın en büyük ağacı olarak kabul ediliyor. Yaşayan en
hacimli yaratık; toplam hacminin mavi bir balinadan 10 kat büyük olduğu
ölçülmüş.
•
Odunundan 5 milyar kibrit yapmak mümkün. Yaprakları mavimsi yeşil olan bu
ağacın kızıl kahverengi kabukları 61 cm kalınlığında ve ağırlığı 2030 ton.
Yeryüzünde yaşayan en hacimli varlık, Kaliforniya'nın Sequoia Ulusal Parkı'nda
bulunan, 85 metre yüksekliğindeki "Kaliforniya sekoyası". Ağacın gövdesinin çapı
(yerden 1.52 metre yükseklikte) 24.32 metre.
•
•
Sert ve nemli topraklarda, tam olarak güneşi gören tarafta yetişiyor. Çiçek
açması ise 175-200 yılı buluyor. Dünyada olgunlaşmasını bu kadar uzun sürede
tamamlayan başka bir bitki yok.
•
General Sherman" adı verilen en iri sekoya ağacı yaklaşık 84 metre
uzunluğunda, 32 metre çapında. Bu dev ağaçlar, 1000 ile 3000 yıl arasında
yaşıyor.
•
Dağ sırtlarıyla korunan araziler veya vadilerde yetişiyorlar.
•
Anavatanı Kuzey Amerika olan ve çam ağacı olarak da bilinen sekoyaların
(Sequoia gigantea) özelliği hızla büyümesi..
•
Onlar dünyanın en uzun ağaçları, kereste ve iş kaynağı, temiz suların bekçisi,
ormanlarda yaşayan sayısız türün sığınağı "sekoya"lar...
Redwood Ulusal Parki'nda Sekoya
ağaçları korusu
Yeryüzünde yaşayan en hacimli varlık, Sequoia Ulusal Parkında (Kaliforniya,
ABD) bulunan 85 metre yüksekliğindeki kaliforniya sekoyasıdır.
(Sequoiadendron giganteum) "General Sherman" adı verilen bu ağacın
gövdesinin çapı (yerden 1.52 m. yükseklikte) 24.32 metredir. Odunundan 5
milyar kibrit yapmak mümkündür. Yaprakları mavimsi yeşil olan bu ağacın
kızılkahverengi kabukları yer yer 61 cm. kalınlığındadır. 1968 de yapılan
resmi açıklamada bu ağacın ağırlığı 2030 ton olarak belirtilmiştir.
En yüksek Sahil Sekoyaları (Coast Redwoods) kadar uzun boylu olmasa da
,yaklaşık 2000 yaşında olan General Sherman, dünyanın en büyük ağacı
olarak kabul edilmekte, çünkü çok hacimli... bir çok Kızılağaçtan (Redwoods)
daha kalın. Yaşayan en hacimli yaratık; toplam hacminin mavi bir balinadan
10 kat büyük olduğu ölçülmüş.
General Sherman en büyük Sekoya olmasına karşın, en yaşlı olan değil. Bazı
Sekoyalar neredeyse 3200 yaşında. Ancak, General hala genç biri gibi
büyümektedir.
Meksikanın Onaxaca eyaletinde bulunan “Santa Maria del Tule” adlı Montezuma selvisinin
yerden 1.52 cm yükseklikte gövde çapı 34.1-34.4 m’dir. Etna Dağı (Sicilya, İtalya) üzerinde
bulunan ve 100 At Ağacı (Castagno di Cento Cavalli) adıyla anılan kestane ağacının
(Castanea sativa) gövde çapının 51 m olduğu 1972’de bildirilmiştir.
Botanik açıdan ağaçsı ot olarak sınıflandırılan Bambu sayılmazsa, dünyanın en hızlı
büyüyen ağacı 17 Haziran 1974’de Malezya’da Sabah’da dikildikten sonra 13 ayda 10.74 m
büyüyen bir “Albizzia falcata” dır. 30 metreyi en kısa sürede geçme rekoru 5 3/4 yılla Papua
Yeni Gine’de bulunan bir Okaliptüs ağacınındır.
En yavaş büyüyen ağaç, Kanada'da yerleşik bir Batı mazısıdır (Thuja occidentalis). 155
yıldan sonra, 10.2 cm yüksekliğe ulaşmıştır ve yılda ortalama 0.11 g'lık büyümeyle, sadece
17 g ağırlığında gelmektedir. Ağaç, Kanada Büyük Göller (Great Lakes) bölgesinde bir
uçurum kenarında bulunmaktadır.
Dünyanın bilinen en yüksek ağacı, günümüzde yalnızca Kaliforniya kıyılarında Oregon
sınırından Monterey’e kadarki şeritte yetişen sekoya’dır (Sequoia sempervirens).
Ölçülmüş en yüksek örnek Redwood Creek Grove’de (Humbolt County. Kaliforniya, A.B.D.)
1963 yılında Dr. Paul A. Zahl tarafından bulunan, 112.10 m yüksekliğindekidir. Gövde çapı
13.38 m olan ve “En Yüksek Ağaç” olarak anılan bu örnek yavaş yavaş kurumaktadır.
Weott yakınlarında Bull Creek ormanlarında sağlıklı biçimde büyümeye devam eden 110
metreden uzun sekoyalara rastlanmaktadır. Sekoyalar dışındaki türler içinde en uzunu
Quinault Parkı’nda (Washington, A.B.D.) bulunan bir Douglas çamıdır ve boyu 94.5 m
gelir.
İsveçli araştırmacılara göre dünyanın en yaşlı ağacı, İsveç’te hala ayakta olan 9 bin 550
yıllık bir köknar ağacı...
İsveç’teki Umeaa Üniversitesi araştırmacıları, yazılı açıklamalarında, “Bu büyüleyici İsveç’in
orta kesimlerindeki buluş, Dalara’daki Fulu dağında yapıldı. Bu çok büyük bir sürpriz, çünkü
bu köknar türünün bu bölgelerde daha geç bir dönemde yetiştiğini düşünüyorduk” denildi.
Bilim adamları, daha önce en yaşlı ağaçların Kuzey Afrika’daki 4 bin ya da 5 bin yıllık
köknarlar olduğunu düşünüyordu. Araştırma ekibinden Profesör Leif Kullman, bugüne
kadar dünyanın en yaşlı ağacının 2004’te kayıtlara geçirildiğini, bu sırada İsveçli
araştırmacıların bölgedeki türlerin sayımını yaptıklarını belirtti.
Profesör Kullman, keşiflerinin iklim değişikliğinin daha iyi anlaşılmasına olanak
sağlayacağını düşündüğünü de söyledi.
Hangi türün daha çok yaprağı olduğu konusunda,
zorluğundan ötürü, pek az çalışma yapılmıştır.
Bununla birlikte iri bir meşenin 250.000, bir
servinin ise 40 - 50 milyon yaprağı olduğu
söylenebilir.
Yakima yakınlarında (Washington A.B.D.) yetiştirilmiş bir Starkspur elma ağacına
Missori’deki bir fidanlık sahibinin ödediği 51.000 Dolar bir ağacı ödenmiş en yüksek fiyattır.
Dünyanın en geniş ormanı Sovyetler Birliği’nin kuzeyinde 55 derece kuzey enlemiyle Kutup
çemberi arasında kalan, iğneyapraklı ağaçlardan oluşmuş bölgededir. Ağaçlarla kaplı alanın
toplamı 1100 milyon hektardır (Dünya ormanlarının yüzde 25’i). Ağaçların yüzde 38’i Sibirya
lariksi’dir. Sovyetler Birliği topraklarının yüzde 34’ü ormanlıktır.
Dünyanın en ağır odunu OIea laurifolla’dan elde edilir. Bu türün kerestesinin özgül ağırlığı
1.49’dur ve metreküpü 1490 kilo gelir.
En hafif odun Küba’da yetişen Aeschynomene hispida’dan elde edilir. Özgül ağırlığı
0.044’dür ve bir metreküpü 44 kilo gelir. Balsa ağacının (Ochroma pyramidale)
yoğunluğu çok değişkendir. Bir metreküpü 40 ile 384 kilo arasında gelebilir. Şişe
mantarının yoğunluğu 240 kg/m3 tür.
45 Bambu türünden bazıları günde 91 cm’ye varan bir hızla (0.00003 km/saat)
büyüyebilir. Böylece üç aydan kısa bir sürede boyları 30 m’yi bulur.
Sarı gelincik (Papaver radicatum) ile kutup söğüdü (Salix arctica) 83 derece kuzey
enlemlerindeki topraklarda yetişebilmektedir.
Güney Afrika’da Ohrigstad yakınlarındaki Eko Mağaralarında bir yabani incir ağacının
kökleri yaklaşık 120 m derinliğe dek uzanmaktadır. 1950 yılında Strathclyde’daki bir
karaağacın köklerinin en az 110 metre boyunda olduğu bildirilmiştir.
Dünyanın en yüksek çiti Iskoçya’da bulunan Neikleour kayın çitidir. 1746’da dikilen çit
bugün budanmış haliyle 26 m yüksekliğindedir. 550 m uzunluğundaki çitin bazı ağaçları
30.5 m’yi geçer.
Dünyanın en yüksek porsuk ağacı çiti İngiltere’de Earl Bathurst Parkı’nda (Cirencester,
Gloucestershire) bulunandır. 1720 yılında dikilen çit 155 m uzunluğunda, 11 m
yüksekliğinde ve dibinde 4.5 m kalındığındadır. Bir günde budanabilmesi için 20 bahçıvan
gereklidir.
İrlanda’da Bir Şatosundaki şimşir ağacı çit 18. yüzyıldan kalmadır ve yüksekliği 10.7
metredir.