türkiye`de su politikaları

Download Report

Transcript türkiye`de su politikaları

TÜRKİYE’DE
SU POLİTİKALARI
Dr. Aslıhan Kerç
SUEN (Türkiye Su Enstitüsü)
Proje Geliştirme ve Uygulama Koordinatörü
Sunum İçeriği
1. Türkiye’de Su Politikaları ile İlgili Kurumlar
2. Türkiye’de Su Politikalarının Genel İlkeleri
– Ulusal Çerçeve
– Uluslararası Su Politikası
– Su ile İlgili Mevzuat
3. Türkiye’de Suyun Kullanım Alanları ve Su
Politikaları
– Tarımsal Sulama
– Kentsel Su Kullanımı
– Enerji Üretimi İçin Su Kullanımı
4. Türkiye’nin Sınıraşan Sular Politikası
– 3 Aşamalı Plan
– Uluslararası Anlaşma ve Sözleşmeler
1. TÜRKİYE’DE SU POLİTİKALARI İLE
İLGİLİ KURUMLAR
•
•
•
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI
– SYGM
– SUEN
– DSİ
– MGM
GIDA TARIM VE HAYVANCILIK
BAKANLIĞI
– Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar
Genel Müdürlüğü (TAGEM)
– Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü
(TİGEM)
– Tarım ve Kırsal Kalkınmayı
Destekleme Kurumu (TKDK)
– Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel
Müdürlüğü
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR
BAKANLIĞI
•
•
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI
– Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü
– Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin
ve Denetim Genel Müdürlüğü
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
– Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI
SAĞLIK BAKANLIĞI
TURİZM BAKANLIĞI
BELEDİYELER
– Su ve Kanalizasyon İdareleri
ÜNİVERSİTELER
•
TÜBİTAK
•
•
•
•
•
–
BTYK
2. TÜRKİYE’DE SU POLİTİKALARININ
GENEL İLKELERİ
ULUSAL SU POLİTİKASI
• Sürdürülebilir yönetim ilkesi
• Havza bazlı yönetim anlayışı
• Katılımcı su yönetimi anlayışı
• Su miktarı ve kalitesinin korunması
• Kamu yararının gözetilmesi
• Ekosistemin korunması
ULUSLARARASI SU POLİTİKASI
• Suyun hakça, akılcı ve optimum kullanımı
• Kıyıdaş ülkeler ile faydanın paylaşımı ilkesi
• Mansap ülkelere ciddi zarar vermeme ilkesi
Yüzeysel ve Yeraltı Su Kaynaklarını
Korumaya Yönelik Mevzuat
• Su Kanunu Taslağı
• Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği (R.G. 08.01.2006,
Sayı: 26047)
• İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik
• (R.G. 29.06.2012, Sayı: 28338)
• İçme Suyu Elde Edilen veya Elde Edilmesi Planlanan
Yüzeysel Suların Kalitesine Dair Yönetmelik (R.G.
29.06.2012, Sayı: 28338)
• Tehlikeli maddelerin su ve çevresinde neden olduğu
kirliliğin kontrolü yönetmeliği (R.G. 26.11.2005,
Sayı: 26005)
• Su Havzalarının Korunması ve Yönetim Planlarının
Hazırlanması Hakkında Yönetmelik (R.G. 17.10.2012,
Sayı: 28444)
Yüzeysel ve Yeraltı Sularını Korumaya
Yönelik Mevzuat
• Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği (R.G. 31.12.2004,
Sayı: 25687)
• Toprak Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği (R.G.
08.06.2010, Sayı:27605)
• Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği (R.G.
17.05.2005, Sayı: 25818)
• Yüzme Suyu Kalitesi Yönetmeliği (R.G. 09.01.2006,
Sayı: 26048)
• Durgun Yerüstü Kara İç Sularının Ötrofikasyona Karşı
Korunmasına İlişkin Tebliğ Taslağı
• Yeraltı Sularının Kirlenmeye ve Bozulmaya Karşı
Korunması Hakkında Yönetmelik (R.G. 07.04.2012,
Sayı: 28257)
3. TÜRKİYE’DE SUYUN KULLANIM
ALANLARI VE SU POLİTİKALARI
Türkiye’de Suyun
Sektörel Dağılımı
Sektörlere göre yıllık su
kullanım miktarı
(milyar m3)
TARIMSAL SULAMA
TÜRKİYE’NİN TOPRAK KAYNAKLARI
Tarım alanı
28,05
milyon ha
Sulanabilir alan
25,75
milyon ha
Kuru tarım alanı
7,25
milyon ha
Sulanabilir alan hedefi
8,50
milyon ha
Sulanan alan
5,50
milyon ha
TÜRKİYE’NİN SU KAYNAKLARI
DSİ Sulamalarında
Kullanılan
32
milyar m 3
İçme suyunda Kullanılan
7
milyar m 3
Sanayide Kullanılan
5
milyar m 3
(DSİ )
Yüzeysel ve Yeraltı Kaynaklı Sulamalar
• Sulama alanlarının yaklaşık %83’ü yerüstü,
%17’si yeraltı su kaynaklarıyla sulanmaktadır.
• Türkiye’de işletmede olan baraj sayısı 272
(sulama ve enerji amaçlı)
• YAS Sulamaları : DSİ, Kamu, Sulama
Kooperatifleri (en büyük kısmı).
• Entegre sulama ve enerji projeleri
- GAP
GAP kapsamında planlanan enerji projelerinin %75’i,
sulama projelerinin %29’u tamamlanmıştır.
Su ve Toprak Kalitesi
• Tarımsal sulama için ayrılan miktar gıda güvenliği
açısından önemlidir.
• Tarım alanlarından kaynaklanan kirliliğin su
kaynaklarına taşınımı sonucunda su kalitesinin
etkilenmemesi için tedbirler alınmalıdır.
• AB Nitrat Direktifi’nin (Tarımsal Kaynaklardan Gelen
Nitratların Sularda Sebep Olduğu Nitrat Kirliliğinin
Önlenmesi Direktifi, 1991) ulusal mevzuata
uyumlaştırılmasının ardından yüzeysel ve yeraltı su
kaynaklarında ve toprakta, tarımsal kaynakların
neden olduğu bitki ve besin maddesi kirliliğinin
azaltılması için çalışmalar sürdürülmektedir.
Sulama politikalarının öncelikleri
• Sulama sistemlerinin modernleştirilmesi,
• Katılımcı bir sulama yönetimi anlayışının
geliştirilmesi  Sulama Birlikleri
Çiftçi katılımı ve yerinden yönetim, özdenetim,
işletme ve bakım giderlerinde azalma (personel
giderleri, enerji giderleri, bakım ve onarım giderleri),
daha adil su dağıtımı, sorunların yerinde çözümü.
• Gıda güvenliğinin sağlanması.
İklimle uyumlu sürdürülebilir üretim teknikleri,
sulama altyapısı, su kalitesi ve sulama kaynaklarının
denetimi, havzaların su potansiyeli uygun ürün
deseni
KENTSEL SU KULLANIMI
• Artan nüfus ve kentleşme  İçme ve kullanma suyu
temini, kentsel atıksu arıtımı problemleri
• Belediyelere ait toplam 326 atıksu arıtma tesisi
bulunmaktadır (39 fiziksel, 199 biyolojik, 53 ileri
biyolojik, 35 doğal arıtma sistemi)
•Belediye kanalizasyon şebekeleri ile nüfusun
%73’üne hizmet verilmektedir.
•Sanayi işletmelerinin ancak % 9’unda arıtma tesisi
bulunmaktadır.
http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=10752
Suyun Fiyatlandırılması
Suyun temini ve fiyatlandırılması kamusal olarak yapılıyor,
henüz özelleştirme yok.
Nüfusu 100 000’den büyük şehirlere su temini  DSİ
Nüfusun daha az olduğu yerlerde  yerel yönetimler
•Büyükşehir belediyelerinde abone tipine ve tüketim
miktarına göre fiyatlandırma yapılabiliyor.
•Yatırımlar, ihtiyaç duyulan geliştirme ve rehabilitasyon
çalışmaları ancak devlet destekli olarak
gerçekleştirilmektedir.
•Türkiye'deki belediye düzeyinde fiyatlandırma
uygulamaları, SÇD'nin gerektirdiği tam maliyeti karşılama
ilkesini henüz yerine getirememiştir.
ENERJİ ÜRETİMİ İÇİN SU KULLANIMI
• Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının verilerine göre
Türkiye 2009 senesi itibariyle enerji ihtiyacının %76’sını
ithal etmektedir.
• Önümüzdeki dönemde Türkiye’deki enerji politikasının
belirleyici özelliği dışa bağımlılığın azaltılmasıdır.
• Yerli enerji kaynaklarının başlıcaları hidroenerji ve
linyitken; petrol, doğalgaz ve iyi kalitede kömür çok
büyük oranda ithal edilmektedir.
• Türkiye’de üretilen enerjinin %40’ı barajlar ve
hidroelektrik santrallerden sağlanmaktadır .
Türkiye’de Su
ve Enerji
Politikaları
•
•
•
•
•
Yenilenebilir bir enerji
kaynağı olarak görülen su,
uzun vadede Türkiye’nin
elektrik enerjisi talebini
karşılamak için azami
ölçüde değerlendirilecektir.
Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığının 2023
hedefleri:
Elektrik üretimde
yenilenebilir kaynakların
payını %30’a çıkarmak,
Doğalgazın payını %30’a
düşürmek,
Kalan %30’luk ihtiyacı da
kömürden, %10
nükleerden sağlamak
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 20102014 Stratejik Amaçlar
• Yerli kaynaklara öncelik vererek kaynak çeşitliliğini
sağlamak. 2023’e kadar yerli kaynakların tamamını,
yenilenebilir kaynakları ise azami ölçüde
değerlendirmek.
• Teknik ve ekonomik olarak değerlendirilebilecek tüm
hidroelektrik potansiyelin 2023 yılına kadar elektrik
enerjisi üretiminde kullanılması hedeflenmektedir.
• Serbest piyasa koşullarına tam işlerlik kazandırmak ve
yatırım ortamının iyileşmesini sağlamak amacıyla özel
sektörün enerji üretim ve dağıtımındaki etkinliğini
arttırmak.
Hidroelektrik Santrallerin Avantajları
• Karbon salınımı olmadığı için çevre dostudur,
• Yerli kaynak olması sayesinde enerjide dışa
bağımlılığı azaltır,
• Rezervuar kapasitesi olan santraller enerji
üretiminin yanı sıra nehir akışının
düzenlenmesini sağlayarak taşkın riskini önler,
kurak dönemlerde su ve enerji ihtiyacını karşılar,
• Yatırım masraflarının yüksek olmasına rağmen,
işletme maliyeti düşük olduğu için ucuz enerji
kaynaklarıdır
HES Karşıtı Toplumsal Tepkilerde Öne
Çıkan Hususlar
• «Su Kullanım Hakkı Sözleşmeleri» ile suların 49 yıllığına
özel şirketlere tahsis edilmesi,
• Santral inşası sırasında ve sonrasında doğaya verilen
tahribat nedeniyle ekolojik dengenin bozulması tehlikesi
(Nehre çok az su bırakılması, kimi örneklerde suyun kendi
yatağından alınarak borularla uzağa taşınarak başka bir nehir
yatağına bırakılması; aynı nehir kolu üzerine kısa aralıklarla birden
çok santral yapılması, biyoçeşitliliğin etkilenmesi)
• Projeler hazırlanırken teknik ve ekonomik faydanın
yanında çevresel, sosyal farklılıkların ve ekosistem
servislerinin yeterince göz önüne alınmaması,
• ÇED raporlarının yetersizliği,
• Yerel halkın sürece dahil edilmemesi, suyla doğrudan
bağlantılı ekonomik, sosyal ve kültürel hayatın süreç
içinde yok olması korkusu ve zorunlu göç
4. TÜRKİYE’NİN SINIRAŞAN SULAR
POLİTİKASI
Temel İlkeler:
• Su bir çatışma kaynağı yerine, bir işbirliği unsuru
olmalıdır.
• “Uluslararası” (international) ya da “paylaşılan”
(shared) ifadeleri yerine, “sınıraşan sular” terimi
benimsenmiştir.
• Türkiye, suların kullanımı konusuna kıyıdaş ülkeler
arasında çözüm aranmasını destekler; sınıraşan
sulardan doğan anlaşmazlıkların çözümü için üçüncü
tarafların müdahalesini desteklemez.
• Sınıraşan sular hakça (equitable), akılcı (reasonable)
ve etkin (optimum) bir şekilde kullanılmalıdır.
Türkiye’nin Sınıraşan Sular Politikası
Temel İlkeler:
• Hakça (equitable) kullanım, sınıraşan nehir sularının
kıyıdaş ülkeler arasında eşit dağılımı anlamına gelmez.
Türkiye, suyun faydalarının paylaşımını destekler.
• Suların tahsisi ve kullanımında doğal hidrolojik ve
meteorolojik şartlar dikkate alınmalıdır.
• Bir sınıraşan nehir sisteminde her kıyıdaş ülke kendi
topraklarındaki sulardan yararlanmak için egemenlik
hakkına sahiptir.
• Türkiye, enerjisi üretimi ve tarımsal sulama için su
kaynaklarından faydalanmak zorundadır. Bu faydalanma
eylemi sırasında çevreye ve aşağı kıyıdaş ülkelere
“önemli zarar vermeme” ilkesini benimsemiştir.
Türkiye’nin yukarı kıyıdaş (memba) olduğu
nehir havzaları
• Fırat-Dicle Havzası
• Çoruh Havzası
• Kura-Aras Havzası
Türkiye’nin aşağı kıyıdaş (mansap) olduğu
nehir havzaları
• Asi Havzası
• Meriç Havzası
FIRAT-DİCLE HAVZASI
ÇORUH VE KURA-ARAS
HAVZALARI
MERİÇ HAVZASI
ASİ HAVZASI
Fırat-Dicle Havzası
•
•
•
•
1980’li yıllardan itibaren büyük baraj ve sulama
projelerini içeren sosyo-ekonomik unsurları da
barındıran GAP ile birlikte “SU” Türk Dış Politikasında
sıklıkla gündeme gelmeye başlamıştır.
Fırat-Dicle ile ilgili Türk Dış Politikası:
İki nehir tek bir havza oluşturur.
İki nehrin toplam su potansiyelinin kıyıdaş 3 ülkenin
ihtiyaçlarını karşılamaya yeterlidir.
Fırat ve Dicle suları hakça, akılcı ve optimal olarak
kullanılmalı, «suların paylaşımı» yerine «faydaların
paylaşımı» prensibi benimsenmelidir.
Nehir sularından faydalanma sırasında diğer kıyıdaş
ülkelere «ciddi zarar» verilmemelidir.
Fırat-Dicle Havzası
• Türkiye, su potansiyelinin üç eşit miktarda taksimi yerine,
su ihtiyaçlarının teknik esaslara göre saptanarak taraflar
arasında su tahsisi yapılmasını savunmaktadır.
• Türkiye, kıyıdaş ülkelerle bilgi paylaşımı ve işbirliğine
hazır olduğunu her platformda dile getirmektedir.
• Türkiye, 3. tarafların müdahalesini desteklememektedir.
• Türkiye havzadaki problemlerin çözümü için “3 aşamalı
plan” ın uygulanmasını önermiştir.
Fırat-Dicle Havzası
Üç Aşamalı Plan
Fırat-Dicle sularının akılcı, hakça ve optimum kullanımı
için üç ülke tarafından yapılması gereken ortak
çalışmaları içermektedir.
1984 yılında Türkiye tarafından Suriye ve Irak’a
sunulmuştur.
• Birinci aşama: havzadaki su kaynaklarının envanter
çalışması,
• İkinci aşama: kıyıdaş ülkelerin su ihtiyaçlarının
belirlenmesi,
• Üçüncü aşama: su ve toprak kaynaklarının
değerlendirilmesi ve geliştirilmesi.
Meriç Nehri Havzası
• Bulgaristan: yukarı kıyıdaş; Yunanistan: ara kıyıdaş;
Türkiye: aşağı kıyıdaş
• Temel sorun: Taşkın olayları. Havzadaki nehir rejimini
etkileyen en önemli faktör Bulgaristan’daki baraj
işletmeleri. Kış aylarında Bulgaristan’daki baraj
kapaklarının açılması Edirne’de taşkınlara neden oluyor,
yaz aylarında su sıkıntısı ve kuraklık yaşanıyor. (1993’te
Türkiye Bulgaristan’dan 1 ay süresince metreküpü 12 Cent’ten su
satın almıştı)
• 3 ülke arasında konuyla ilgili üçlü anlaşma mevcut değil.
Sorunların çözümü için 3 kıyıdaş ülkenin işbirliği gerekiyor.
Bulgaristan üçlü anlaşmalar yerine sadece ikili zeminde
anlaşmalar yapmak istiyor.
AB Su Çerçeve Direktifi’nde (SÇD)
Sınıraşan Sular ve Türkiye
• SÇD, AB’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler
çerçevesinde işbirliğine gidilmesini talep ediyor. Bu
sözleşmeler şunlar:
– Sınıraşan Suyolları ve Uluslararası Göllerin Korunması ve
Kullanılması Sözleşmesi (Helsinki Sözleşmesi)
– Sınıraşan Boyutta Çevresel Etki Değerlendirilmesi Sözleşmesi
(Espoo Sözleşmesi)
– Çevresel Konularda Bilgiye Erişim, Karar Alma Sürecine Halkın
Katılımı ve Yargıya Başvuru Sözleşmesi (Aarhus Sözleşmesi)
• Türkiye bu üç sözleşmeye de taraftar değil. AB’ye tam
üyelikle birlikte değerlendirecek.
Türkiye’nin 1997 BM Çerçeve
Sözleşmesi’ne İlişkin Tutumu
BM Uluslararası Suların Ulaşım Dışı Amaçlarla
Kullanımına İlişkin Çerçeve Sözleşmesi (1997)
Türkiye sözleşmeye red oyu veren 3 ülkeden biri.
Yürürlüğe girmesi için 35 ülkenin onayı gerekiyor. 30
ülke onayladı.
Türkiye’nin karşı olmasına sebep maddeler:
• - 16-23. Maddeler: Bildirim yükümlülüğü
• - 33. Madde: Anlaşmazlıkların çözümü mekanizması
Kıyıdaş ülkelere tek taraflı olarak Uluslararası Adalet
Divanı’na başvurma hakkı veriyor.