Temel Analiz - WordPress.com

Download Report

Transcript Temel Analiz - WordPress.com

TEMEL ANALİZ
HİLAL KARATAŞ
130611110
Hisse senedi yatırımlarının performansını
etkileyen ekonomik, sektörel ve ortaklıkla
ilgili unsurları dikkate alarak, hisse
senedinin gerçek değerini bulmaya ve
bulunan gerçek değeri piyasa fiyatları ile
karşılaştırarak alım-satım kararını vermeye
yarayan analiz yöntemi "Temel Analiz"
olarak adlandırılır. Temel analiz, hisse
senedinin gerçek değerini bulmak amacı ile
yapılır. Temel analize göre, hisse senedinin
piyasa fiyatı gerçek değerinin altında
olduğunda alış, üstünde olduğunda ise satış
kararı verilir.
Bu yaklaşım , hisse senedinin fiyatını etkileyen
karlılık , likidite , finansal yapı , dağıtım
kanalları , yönetim becerisi , rekabet ,
ekonomik tahminler gibi temel olguların ve
bunların o hisse senedinin fiyatını nasıl
etkilediğinin analiz edilmesiyle hisse senedinin
yatırım değerinin ya da gerçek değerinin
belirlenmesine dayanır. Temel analizci bir hisse
senedinin cazibesini hiçbir zaman piyasanın
değişebilir standartlarıyla ölçmez , fakat
kendisinin yatırım yapmaya değer gördüğü
fiyatı belirler ve daha sonra bu fiyatı piyasa
fiyatlarıyla karşılaştırır.
Temel analiz , ekonomi-endüstri-firma analizi
olarak üç aşamalı bir analizdir. Ekonominin
önümüzdeki dönemlerdeki eğiliminin
belirlenmesinden sonra endüstri kollarının bu
gelişmelerden nasıl etkileneceği ve buna bağlı
olarak firmaların gelecekteki nakit akımlarının
tahmini yapılır. Gerçek değerin
hesaplanmasında temel varsayım, firmaların
gelecekte sağlayacağı nakit akımlarının
bugunkü değere indirgenmesidir.
Aslında üç aşamalı değerleme sürecinde iki
yaklaşım vardır. Birincisi yukardan aşağıya üçlü
analiz , diğeri ise aşağıdan yukarıya üçlü analiz.
Yukarıdan aşağıya üçlü analizde önce makro
ekonomik değişkenler kullanılarak ekonomik
analiz , daha sonra endüstri kolu analiz ve son
olarak da spesifik olarak firma analizi yapılır.
Aşağıdan yukarıya üçlü analizde ise tam
tersine önce firma analizi sonra endüstri
analizi son olarak da ekonomi analizi yapılır.
Burada tercih analizciye bağlıdır.
Temel analiz çok sayıda verinin birlikte ele alınıp
incelenmesini gerektiren oldukça zahmetli bir
analiz tekniğidir. Bireysel yatırımcıların
genellikle, bütün bu değişkenleri takip edip ve
inceleyip yatırım kararı vermesi zordur.
Herkesin bir iş hayatı,aile hayatı ve sosyal
hayatı vardır. Genellikle bu tür zahmetli
analizlere pek vakitleri olmaz , arkadaş çevresi
ya da banka ya da aracı kurumlardan aldığı
tavsiyeler ya da ekonomi finans dergilerindeki
bilgilere dayanarak yatırımlarını yönlendirirler.
Haftalık ekonomi ve finans dergileri ile günlük
gazetelerin finans sayfalarında verilen bazı
bilgiler yatırımcıya ekonomideki temel veriler
ve borsanın hareketliliği konusunda önemli
ipuçları sunabilir. Ayrıca, Merkez Bankası,
Devlet İstatistik Enstitüsü vb. kuruluşların web
sitelerinden de yatırımcıların temel ekonomik
göstergelere ulaşması mümkündür. Para arzı ,
enflasyon beklentileri , faiz oranlarındaki
gelişmeler , hükümetlerin mali ve parasal
konulardaki politikaları vb. konularda bilgi
sahibi olmak düzenli olarak bu tip haberleri
takip etmekle mümkün olabilecektir.
Bilindiği gibi , hükümetlerin mali ve parasal
politikaları o ülkenin ekonomisinin tümünü
etkilemekte ve bu etki sonucunda oluşacak
ekonomik şartlar o ekonomi içinde yaşayan
endüstri kollarını ve firmaları etkisi altına
alacaktır.
Örneğin , yeni vergilerin konulması , vergi
oranlarının artması gibi mali politikalar
bireylerin tasarrufa ya da tüketime
yönelmeleri konusunda etkili politikalardır.
Ayrıca , hükümetlerin bütçe harcamaları
konusundaki politikaları da ekonomiyi direkt
olarak etkilemektedir.
Hükümetlerin parasal konulardaki politikaları da
mali politikalarda olduğu gibi , önemli
ekonomik değişimlere neden olmaktadır.
Örneğin sıkı para politikası dönemlerinde fon
arzı daralacağından ve faiz oranları
yükseleceğinden tüketim azalacak ve aynı
zamanda sermaye maliyeti artacağından
yatırımlarda da daralma olacaktır. Görüldüğü
gibi hükümetlerin para politikaları da
ekonomideki daralmanın ya da genişlemenin
bir nedeni olarak ortaya çıkmaktadır.
O halde , öncelikle ekonomik analiz yapmak ve
önümüzdeki dönemlerde ekonominin gidişatı
konusunda bir takım bulgulara ulaşmak ve
daha sonra da bu bulgular çerçevesinde hangi
endüstri kollarının bu değişmelerden nasıl
etkileneceğinin analizini yapmak daha doğru
olacaktır. Son olarak , hem ekonomik hem de
endüstri analizlerinin sonuçlarına göre
firmanın finansal analizini yapmak ve bütün
koşulları göz önünde bulundurarak firmanın
geleceğe ait nakit akımlarını tahmin etmek
analizciye daha güvenilir sonuçlar yaratacaktır.
TEMEL ANALİZ
• EKONOMİK ANALİZ
• SEKTÖR ANALİZİ
• FİRMA ANALİZİ
1- EKONOMİK ANALİZ
Yatırım analizlerinin başlangıç noktası makro
ekonomik analizdir. Ekonominin sağlıklı bir şekilde
tahlili ve geleceğe ilişkin öngörüler kişisel
yatırımların yönünü belirler. Ekonominin sağlıklı
bir şekilde gelişmesi , şirketlerin
performanslarının artmasına yol açacağından ,
hisse senedi yatırımcıları yüksek getiri
beklentisine girebilirler. Ayrıca olumlu gelişmeler
tahvil ve bono fiyatlarının düşmesine yol açabilir.
Buna karşılık ekonomik daralma şirket karlarını
azaltarak hisse senedi fiyatlarının düşmesine ve
faizlerin yükselmesine yol açabilir.
İyi bir ekonomik analiz için doğru bilgiler iyi bir
şekilde tasnif edilmeli ve olaylar geniş bir
perspektif içinde değerlendirilmelidir. Bu tür
değerlendirmede önce global ekonomi
değerlendirilmeli daha sonra ulusal ekonomiye
ilişkin analizler yapılmalıdır.
GLOBAL EKONOMİ
Son yıllarda birçok araştırmacı dünyayı tek bir Pazar
olarak değerlendirmekte , ulusal ekonomileri bu
pazarın alt piyasaları olarak görmektedirler. Ulusal
ekonominin performansı büyük ölçüde ABD ve
diğer gelişmiş ekonomilere bağlıdır. Özellikle ABD
dünya ekonomisinin çok önemli bir bölümünü
temsil ettiğinden , ABD’nin ekonomik
performansının yakından izlenmesi gerekir.
Menkul kıymet borsaları uluslar arası politik
olaylardan da çok fazla etkilenmektedir. 1991
yılında Körfez krizi başladığında tüm dünya
borsaları düşmüştür. Yine, 1997 yılında
uzakdoğu ülkelerinde başlayan kriz tüm dünya
ülkelerini olumsuz yönde etkilemiştir. Buna
karşılık , 1999 yılında ABD ekonomisinde
başlayan canlılık , diğer ülkelerin ekonomilerini
de olumlu yönde etkilemiş ve borsaların
yükselmesini sağlamıştır.
Globalleşen ve artık paranın sınır tanımadan
aktığı dünyada , belki de ilk yapılması gereken
analiz , ulusal sınırların dışında diğer
ekonomilerdeki durumun incelenmesidir.
Böylece , yatırımcının portföyünü ülkeler
arasında nasıl çeşitlendirebileceği konusunda
da karar vermesine yardımcı olacaktır.
ULUSAL EKONOMİ
Ulusal ekonominin performansı bir borsanın
sistematik riskini etkileyen temel etkendir.
Menkul kıymet borsalarının gelişmesi , o ülkenin
GSMH’daki gelişmelerine bağlıdır. Milli gelir
arttıkça endeksin genel seyri yükselecektir. Ancak
ülkenin zaman zaman karşılaştığı dar boğazlar
borsa üzerinde olumsuz etkiler göstermektedir.
Enflasyonun yükselmesi , dış ticaret açığının
ortaya çıkması veya dış borç ödemelerindeki dar
boğazlar zaman zaman borsayı krizlere
sürüklemektedirler.
Ulusal ekonominin performansı bazı makro
ekonomik göstergelere bakılarak tahmin edilir.
Bu göstergeler iyi bir şekilde yorumlandığında
piyasaların geleceğine ilişkin ciddi öngörüler
yapmak mümkündür. Ancak gelişmekte olan
ülkelerin ekonomik performanslarını etkileyen
en önemli etkenlerden biri de o ülkenin politik
istikrarıdır. Türkiye’de seçim dönemleri bütçe
disiplini bozulduğundan , enflasyonist baskılar
artmakta ve bu durum borsa performansını
olumsuz yönde etkilemektedir.
Bir ülkede bakılması gereken başlıca makro
ekonomik göstergeler şunlardır:
• Gayri Safi Milli Hasıla
• İstihdam
• Enflasyon
• Faiz oranı
• Bütçe açığı
• Döviz kuru
• Döviz rezervi
Ancak Türkiye gibi kaynak sorunu olan ülkeler için şu
göstergelere de bakılması gerekmektedir:
• Yabancı Sermaye
• Özelleştirme
Ekonomik analizde dikkate alınması gereken en
önemli konulardan biri de enflasyondur.
Bilindiği gibi , enflasyon nominal faiz ile gerçek
faiz arasında bir farka neden olmaktadır.
Enflasyon ne kadar yüksekse bu fark da o
derece yükselecektir. Öte yandan , enflasyon
oranlarındaki beklenmeyen değişmeler ,
yatırımcıların ve firmaların geleceğe ait tahmin
yapmalarını ve planlamalarını güçleştirir. Bu da
, firmaların yatırım yapmasını ve büyümesini
engelleyecektir.
2012* 2013** 2014 2015
GSYH (Milyar $, Cari Fiyatlarla)
Kişi Başına Milli Gelir (GSYH, $)
GSYH Büyümesi (1)
İşsizlik Oranı (%)
Turizm Gelirleri (Milyar $)
Cari İşlemler Dengesi (Milyar $)
Cari İşlemler Dengesi / GSYH (%)
786
10.497
2,2
9,2
25,7
-47,8
-6,1
823
10.818
3,6
9,5
29,0
-58,8
-7,1
867
11.277
4,0
9,4
31,0
-55,5
-6,4
928
11.927
5,0
9,2
32,0
-55,0
-5,9
*Gerçekleşme
** Gerçekleşme Tahmini
2014-2016 Orta Vadeli Program, Kalkınma Bakanlığı – 08/10/2013)
(1) Sabit fiyatlarla yüzde değişimi göstermektedir.
2016
996
12.670
5,0
8,9
34,5
-55,0
-5,5
Yıllık Büyüme Oranları
Kişi Başına Düşen GSYH
CDS PRIMLERI (22.11.2013)
* CDS primi yükseldikçe, algılanan risk düzeyi artmaktadır.
Türkiye’nin CDS primleri çoğu Avrupa ülkesi ile kıyaslanmayacak
derecede düşüktür.
AB Tanımlı Bütçe Açığı / GSYH (%)
Türkiye'nin Küresel Mal İhracatındaki
Payı
Dış Ticaret Hacmi/GSYH (%)
Aylara Göre İhracat ve İthalat, Milyar
Dolar
İZLENMESİ GEREKEN DİĞER
EKONOMİK GÖSTERGELER
• Aylık Enflasyon oranı
• İç ve Dış Borç
• Devletin Borç Faizleri
• Borçlanma Faizleri
• Dışarıdan Kredi Bulma Olanakları
• Maliye Politikası
• Para Politikası
• Toplanan Vergiler
• İhracat ve İthalat Rakamları
• Turizm gelirleri
2-SEKTÖR ANALİZİ
Genel ekonomik analizlerin ardından yatırım yapılması
düşünülen sektörlere ilişkin analizler yapılır. Bu
analizlerin yapılmasından maksat, hangi sektörün veya
sektörlerin karlı olduğunun belirlenmesidir. Sektör
seçiminde dikkate alınması gereken temel konular,
özelleştirme, savaş tehdidi, konjonktürel dalgalanmalar
yeniden yapılanma süreci, dış ticaret uygulamalarında
beklenen değişimler gibi konulardır. Sektörlerin gelişme
trendleri ile ekonominin gelişme trendi arasında önemli
bir ilişki olmasına rağmen bazı durumlarda farklı
sonuçlar da ortaya çıkabilmektedir. Ekonominin gelişme
dönemlerinde bazı sektörlerde gerileme ortaya
çıkabilmektedir. Bunun sebepleri; teknolojik eskime,
moda ve talepte yaşanan daralma gibi sıralanabilir.
SEKTÖR HAYAT EĞRİSİ
Ürünlerin de insan ömrü gibi bir hayat eğrileri
vardır. Ürünler gelişir , büyür , olgunlaşır ve yok
olur. Geçmiş yıllarda çok önemli olan sektörler
artık bugün yok olmuş onların yerine yeni
sektörler ortaya çıkmıştır.
Bir ekonomide ürün ve hizmetlere yönelik rekabet,
ekonomik faaliyetler, kaynaklara ulaşım ve pazarın
bu ürün ve hizmetlere yönelik tepkileri , sektörün
hayat eğrisini şekillendirmektedir.
Sektör Hayat Eğrisi
2500
Satışlar
2000
1500
1000
500
0
1
3
5
7
9
11 13
15 17
19
21 23
25 27
29
31 33
35 37
39
41 43
45 47
49 51
53
55 57
Aşamalar
59 61
63
65 67
69 71
73
75 77
79 81
83
85 87
89 91
Sektör hayat eğrisi görüldüğü gibi beş ana
aşamadan oluşur.
• Oluşma
• Büyüme
• Genişleme
• Olgunluk
• Gerileme.
• OLUŞMA : yeni ürünlerin ve buna bağlı olarak
yeni endüstri kollarının doğması şeklinde
tanımlanabilir. Endüstri oluşma döneminde iken
hangi firmaların bu aşamayı başarılı olarak
geçeceği konusundaki belirsizlik çok yüksektir.
• BÜYÜME : Firmaların malları için ciddi bir Pazar
başarısı kazanmaları onların büyüme dönemine
geçtiğini gösterir. Firmalar satış ve karlılıklarını
artırmaya başlamıştır. Ancak bu dönemde
firmalar ortaklarına kar payı dağıtmayıp kazandığı
tüm parayı yeni yatırımlara yöneltmektedirler.
• GENİŞLEME : Bu dönemdeki firmaların satışları
ve karları azalan bir hızda artmaktadır. Artık
pazardaki firma sayısı artmış , rekabet
hızlanmıştır. Yatırımları azalan firmaların kar
dağıtma potansiyelleri artmıştır. Firmaların
büyüme beklentilerinin azalması hisse senedi
fiyatlarının düşmesine de yol açabilecektir.
• OLGUNLUK : Bir firma olgunluk dönemine
ulaştığında , fabrika ve demirbaş gibi temel
yatırımlarını tamamlamıştır. Bu dönemde kar
dağıtım oranları %40-50 gibi oldukça yüksek
bir düzeye ulaşmıştır.
• GERİLEME : Pazarın gereksinimlerini
karşılayamayan veya yeniliklere kendilerini
uyduramayan sektörler sonunda gerileme
dönemine gireceklerdir. Bazen bir sektörün
gerileme dönemine girmesi , sadece belirli
ülkelerde olabilir. Örneğin , ABD’de tren yolu
taşımacılığı ve ulaşımı gerileme dönemine
girmiş olmasına rağmen , Avrupa’da hala
olgunluk dönemini sürdürmektedir.
Yatırımlarda önemli unsurlardan birisi de gelişen
sektörleri saptamaktır. Sektör analizini yaparken
aşağıdaki unsurlara da bakmak gerekir:
• Sanayinin Yapısı
• Rekabet Koşulları
• Ürün Hayat Eğrisi
• Yasal Düzenlemeler
• Arz - Talep İlişkileri
• Satışların Büyüme Potansiyeli
• Finansal Yapı
• Girdilerin Temini
•
•
•
•
•
Karlılık oranları
Büyüme oranları
Kar dağıtım oranları
Ekonomik dalgalanmadan etkilenme oranı ,
Hammadde kullanımında dışa bağımlılık
derecesi ,
• Sektördeki teknolojik gelişme ,
• Sektörel rekabet
3-FİRMA ANALİZİ
Şirket analizlerinin yapılmasındaki temel
faktörler, şirketin geçmiş dönemlerdeki
performansları ve mevcut döneme ait verileri
incelenerek gelecek hakkında tahminlerde
bulunmaktır. Böylece söz konusu şirketin hisse
senetlerine yatırım yapılıp yapılmayacağı
kararı daha sağlıklı bir şekilde verilecektir.
Temel analizin en önemli kısmı firma analizidir.
İzlenmesi gereken çok sayıda şirket vardır. Bu
şirketlerle ilgili çok sayıda bilgi , rapor , haber ,
finansal tablo vardır.
Firma analizi iki aşamada yapılır.
1- Firma ile ilgili bilgilerin değerlendirilmesi,
2- Finansal analizler.
1.1-FİRMA İLE İLGİLİ BİLİNMESİ GEREKENLER













Kuruluş tarihi
Şirketin yönetimi
Şirketin ana sözleşmesi
İlk ortaklık yapısı
Hisse senetlerinin tür ve özellikleri
Ürettiği ürün ve servisler
Halka açılma tarihi
Halka açılma oranı
En büyük ortaklar
Şirketin diğer yatırımları ve mensup olduğu grup
Şirketin kendini yenilemek için patent, know-how gibi satın alma veya
araştırma gibi konulara yönelip yönelmediği
Pazarlama stratejisi ve dağıtım kanalları
Şirket hakkında basında yer alan haber ve yorumlar
1.2-BULUNDUĞU SEKTÖRDEKI YERI:
•
Sektördeki firma sayısı
•
Şirketlerin pazar payları
•
Ürettiği ürün ve hizmetlerin diğer şirketlerin
ürün ve hizmetlerinden farkları
•
Bulunduğu sektöre göre firma büyüklüğü
•
Diğer firmalara göre ortaklık yapısı
•
Bulunduğu sektördeki diğer firmaların hisse
senetlerinin performansları.
1.3-ŞİRKETİN PAZARDAKİ DURUMU
•
Menkul değerlerin piyasadaki durumu ve ihraç miktarları
•
Şirketin mali tabloları
•
Temettü dağıtım oranları, yöntemleri ile bedelli ve bedelsiz
sermaye artırımları
•
Hisse senedinin ortalama işlem hacmi
•
IMKB 30 veya 100 endeksinde bulunup bulunmadığı
•
Yabancı yatırımcılar tarafından talep edilip edilmediği
•
Büyük spekülatörler tarafından ilgi duyulup duyulmadığı
2- FİNANSAL ANALİZ
Finansal analiz firma analizinin ikinci aşamasıdır. Bu
bölümde firmanın tüm finansal tabloları iyi bir
şekilde analiz edilip yorumlanmaktadır. Firmanın
bilanço , gelir tablosu , satışların maliyeti tablosu ,
fon akım tablosu , nakit akım tablosu , kar dağıtım
tablosu ve özkaynak değişim tablosu
incelenmelidir. Finansal analiz genellikle şu
yöntemlerle yapılır.
• Yatay Analiz
• Trend Analizi
• Dikey Analiz
• Oran Analizi
TREND ANALİZİ : Trend analizi ile firmanın
gösterdiği gelişmeler yıllar itibariyle görülür.
Bu analize yatay yüzde analizi de denir. Bu
yöntemde birbirini izleyen dönemlere ait
finansal finansal tablolarda yer alan kalemlerin
temel alınan finansal tablo kalemlerine göre
gösterdiği artış veya azalışlar yüzde olarak
hesaplanır. Bu analizde seçilen temel yılın her
bakımdan firmanın faaliyetlerini yansıtacak
normal bir yıl olması, mümkün olduğunca
geçmiş yılları kapsaması ve enflasyon etkisinin
de dikkate alınması gerekir.
DİKEY ANALİZ : Dikey analiz ile finansal
tablolarda bulunan bir kalemin toplam veya
grup içindeki oransal büyüklüğü analiz edilir.
Bu analiz yöntemi , firmalar arası
karşılaştırmalar veya firmanın sektör içindeki
yerini belirleme açısından veya firmanın
finansal yapısında meydana gelen değişiklikleri
izleme açısından yararlı bir araç niteliğindedir.
ORAN ANALİZİ : Oran analizi ile finansal
tablolarda yer alan tutarların nispi ilişkileri
incelenerek firmanın finansal durumu
konusunda bilgi edinilir.
Anlamlı sonuçlar verecek olan finansal tablo
kalemleri birbirleriyle oranlanır. Daha sonra ,
bulunan sonuçlar geçmiş yıl sonuçlarıyla ,
benzer firma oranlarıyla , genel standartlarla
karşılaştırılarak firmanın finansal durumu
yorumlanır.
Çok sayıda oran hesaplamak mümkündür , ancak
bunlar arasında sıkça kullanılan belli başlı
oranlar şunlardır ;
1-Likidite Oranları
Cari oran: Döner Varlıklar/KVYK
Likidite Oranı: Döner Var.-Stoklar/ KVYK
Nakit Oranı: Hazır değ.+Menk.Kıymetler/ KVYK
2-Faaliyet Oranları
Alacak devir hızı: Net satışlar/ Ort.ticari alacaklar
Stok devir hızı: Satışların maliyeti/ Ort. Stoklar
Stok Devir süresi: 365 / stok devir hızı
Aktif Devir hızı: Net satışlar / Aktif toplamı
3-Finansal Yapı Oranları
Yabancı kaynak oranı: Toplam yabancı kaynaklar
/ Pasif toplamı
Öz kaynak oranı : Öz kaynaklar / Pasif toplamı
KVYK Oranı : KVYK/ Pasif toplamı
UVYK Oranı : UVYK/ Pasif toplamı
4-Karlılık Oranları
Brüt Kar Oranı: Brüt satış karı/ Net satışlar
Faaliyet Karı Oranı: Faaliyet karı/ Net satışlar
Net Kar Oranı: Dönem net karı/ Özkaynaklar
Özkaynak Karlılık Oranı: Dön. Net Karı/ Özkayn.
Aktif karlılık oranı: Dönem karı/ aktif toplamı
5-Borsa Performans Oranları
Fiyat-Kazanç Oranı: Toplam borsa değeri/ dönem
net karı
Piyasa değeri/defter değeri: Toplam borsa
değeri/ Özkaynaklar
Hisse başına kar: Dönem net karı/ Hisse senedi
sayısı
Bu oranlar hesaplanarak firmanın finansal yapısı
hakkında bilgi sahibi olunur.
Analizdeki temel finansal tablolar ;
• Bilanço ,
• Gelir Tablosu ,
• Satışların Maliyeti Tablosudur.
Yardımcı finansal tablolar ise ;
• Fon Akım Tablosu ,
• Nakit Akım Tablosu ,
• Kar Dağıtım Tablosu ,
• Öz kaynaklar Değişim Tablosudur.
Temel analiz, bir ya da diğer dövizin hareketinin rastgele olmadığı
önermesine dayanır, eğer "etkiyi" biliyorsak "tepkiyi" de tahmin
edebiliriz. Bu nedenle temel analistler, gözlerini sürekli ekrana
kilitleyerek alım satım yapacak ve ilgilendikleri dövizin geçmişteki
hareketlerine daha az dikkat edeceklerdir. Bir dövizin asıl değerini
belirleyen faktörleri ve değerlerini arz ve talebe dayalı olarak
saptayacaklar. Eğer arzda azalma varsa, talep ise artıyorsa veya aynı
kalıyorsa, dövizin değeri de artacaktır ya da tam tersi
gerçekleşecektir.
Daha somut bir örnek vermek için şöyle diyebiliriz: Bir forex temel
analisti, bir ülkenin parasına ait arz ve talep seviyesinin yanı sıra,
ihracat ve ithalat rakamları, hükümetin stabilitesi ve popülaritesi ile
ülkenin ekonomik göstergeleri üzerine de çalışacaktır. Analist, bu ve
diğer faktörlere bağlı olarak dövizin direnci hakkında belirli bir
yargıya varacak ve ortalama bir işlemci için akılcı bir yatırım olup
olmadığı konusunda fikir sahibi olacaktır.
Temel analiz yapacak olan yatırımcının yol haritası şu şekilde
özetlenebilir:
• Ekonomik takvimi takip edip önemli ekonomik verileri
izlemek ve beklentileri yorumlamak, hangi verinin piyasaya
nasıl etki edebileceğini öngörmek.
• ABD ve Avrupa'daki ekonomik gelişmeleri ve gündemi
izleyerek piyasanın algısının nasıl olduğunu hissetmek.
• Gündemin piyasaya nasıl etki edebileceğini analiz etmek.
(Örnek olarak; Avrupa'daki borç krizine bağlı
Yunanistan'daki görüşmeler, ABD'de borç tavanı ile ilgili
tartışmalar, FED faiz kararı vb.)
• Son olarak da, bu bilgiler ve analizler ışığında, yatırım
enstrümanını ilgilendiren konularda detaya inmek. (Örneğin
ilgilendiğiniz parite USDJPY ise, tüm genel analizlerinize ek
olarak, Japonya Merkez Bankası'nın açıklamalarını ve
müdahalelerini takip etmek, ekonomik takvime Japonya'nın
verilerini de eklemek gerekir.)
•
•
•
•
•
TEMEL VE TEKNİK ANALİZ YÖNTEMLERİNİN
KARŞILAŞTIRILMASI
Temel analiz teknik analiz ile karşılaştırıldığında oldukça
zahmetli bir analiz tekniğidir.
Temel analizin yapılabilmesi için iyi ekonomi ve finans
bilgisine sahip bir ekibe ihtiyaç duyulmaktadır.
Temel analiz sonucunda elde edilen sonuçların yatırımcılar
tarafından kullanılabilmesi, bu kişilerin ekonomi bilgi
düzeylerine bağlı olacaktır.
Teknik analizin temel mantığı “ tarih tekerrürden ibarettir”
düşüncesidir. Ancak etkin piyasalar açısından bu pek de
doğru bir mantık değildir. Dolayısı ile teknik analiz etkin
piyasa hipotezine tamamıyla ters düşmektedir.
Temel analiz konusunda getirilen en önemli eleştirilerden
birisi, hisse senetleri değerlerinin hesaplanması konusunda
tam bir birlikteliğin olmamasıdır.
KAYNAKÇA
CANBAŞ , S. , Finansal Pazarlar , Beta Yayıncılık ,1997
CEYLAN , A. , Sermaye Piyasası ve Menkul Değer Analizi , Ekin Kitabevi ,
2004
KARAN , B. , Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi , Gazi Kitabevi , 2001
KARAŞİN , G. , Sermaye Piyasası Analizleri , Sermaye Piyasası Kurulu
Yayınları , 1987
KONURALP , G. , Sermaye Piyasaları Analizler , Kuramlar ve Portföy
Yönetimi , Alfa Yayıncılık , 2001
http://www.ekonomi.gov.tr/files/Ekonomik_Gorunum.ppt , 12.12.2013
http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=13584 , 12.12.2013
http://kanalfinans.com/temel-analiz-egitimi/ , 12.12.2013
http://www.tuik.gov.tr/UstMenu.do?metod=temelist , 12.12.2013
http://www.ekonomist.8m.net/m11.html , 12.12.2013
http://forexhocasi.com/temel-analiz-verisikullanimi-ornegi
http://www.acikders.org.tr/course/view.php?id=22
http://www.trademasterfx.com.tr/bilgie%C4%9Fitim/analiz-yoentemleri/temelanaliz.aspx
http://www.akademiktisat.net/calisma/sermaye_pi
yasasi/sermaye_piyasa_analiz_adinc.htm