Türkiye’ de Enerji ve Geleceği

Download Report

Transcript Türkiye’ de Enerji ve Geleceği

Türkiye’ de Enerji ve Geleceği

KISALTMALAR

• • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • •

ETKB : Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı DPT : Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı EPDK : Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ÖİB : Özelleştirme İdaresi Başkanlığı TUİK : Devlet İstatistik Enstitüsü MTA : Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü DSİ : Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü EİE : Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü TEİAŞ : Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi TEDAŞ : Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi TKİ : Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu EÜAŞ : Elektrik Üretim Anonim Şirketi GAP : Güneydoğu Anadolu Projesi BM (UN) : Birleşmiş Milletler AB (EU) : Avrupa Birliği OECD : Organization for Economic Cooperation and Development / Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı IEA : International Energy Agency UCTE : Union for the Coordination of Transmission of Energy / Elektrik İletimi Koordinasyon Birliği YPK : Yüksek Planlama Kurulu MAKDEP : Mini Enerji Kaynaklarını Değerlendirme Projesi BM-İDÇS : Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi STK : Sivil Toplum Kuruluşu

KISALTMALAR

• • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • •

DEK / TMK : Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi WEC : World Energy Council UNIDO : United Nations Industrial Development Organization HES : Hidroelektrik Santral PDHES : Pompa Depolamalı Hidroelektrik Santral YİD : Yap-İşlet-Devret Yİ : Yap-İşlet İHD : İşletme Hakkı Devri BHP : Brüt Hidroelektrik Potansiyel TYHP : Teknik Yapılabilir Hidroelektrik Potansiyel EYHP : Ekonomik Yapılabilir Hidroelektrik Potansiyel CCS : Carbon Capture and Storage CO2-eşdeğer : CO2 ve CO2 cinsinden diğer sera gazlarının toplamı ÇEP : Çevre Eylem Programı IPCC : Intergovernmental Panel on Climate Change İDÇS : İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi KP : Kyoto Protokolü UNDP : United Nations Development Programme UNFCCC : United Nations Framework Convention on Climate Change ÇED : Çevresel Etki Değerlendirmesi AID : Alt Isıl Değeri Sm3 : Standart m3 = 1.05 m3

IGCC : Entegre Gazlaştırma Kombine Çevrim (Integrated Gasifi cation Combined Cycle) CCP : Carbon Capture Processing

ENERJI BIRIMLERI

• • • • • • • • • •

kW : kilowatt = 10,000 watt MW : Megawatt = 10,000 kW GW : Gigawatt = 10,000 MW TW : Terawatt = 10,000 GW kWh : kilowatt – saat (10,000 watt-saat) GWh : Gigawatt – saat (10,000,000 kWh) TWh : Terawatt – saat (10,000,000,000 kWh) Kep : kilogram petrol eşdeğeri TEP : ton petrol eşdeğeri MTEP : Milyon ton petrol eşdeğeri

ÇEVRİM KATSAYILARI

ÖZET BİLGİ

• Petrol ve Doğalgaz dışındaki kaynak arayışı artmaktadır. Kömür, nükleer ve yenilenebilir enerjiye yönelim artarak devam etmektedir. İyi tarafı; karbon salınımı azalacak. Kötü tarafı: savaşlar artacak, ülkeler enerjisiz kalacak. • Temmuz 2008 de 147USD/varil olan petrol fiyatı Aralık 2008 de 40USD/varil’ e gerilemiş. Tahminler ve senaryolar alt-üst olmuştur. • Fosil yakıtların tüketimi, karbon salınımı nedeni ile global tepkide artış yaşanmaktadır.

• 2009 Kopenhag toplantısı ile birlikte 2012 sonrası için stratejinin belirlenmesi gündemde.

• Dünya piyasasının serbestleştirilmesi ve piyasallaştırılması sebebi ile kısa vadede kazanç getiren yatırımlar ön plana çıkmıştır. Kötü tarafı, uzun vadeli ve çevreci yatırımları gölgede bırakmasıdır.

• Türkiye birincil enerji tüketimi yıllık ortalama 2,8% oranında bir artışla 2007 yılı sonu itibariyle 107.625 milyon ton petrol eşdeğerine, elektrik enerjisi tüketimi ise yıllık 4,6% oranında bir artışla

191,6 milyar kwh

’e ulaşmıştır. 2008 yılı sonunda bu değer

198 milyar kWh

’ tir.

ÖZET BİLGİ

• • • • • 2007 yılında, Türkiye’ de birincil enerji kaynakları üretiminin kömür %54’ünü, petrol %8 ini, doğal gaz %3 ünü, yenilenebilir kaynaklar %17’sini, ticari olmayan yakıtlar (odun, hayvan ve bitki atıkları) ise %18’ini oluşturmaktadır.

Dünya Enerji Raporu’nun verilerine göre, 2008 yılında dünyadaki enerji tüketiminin 0,9% ’unu gerçekleştiren Türkiye’de, enerji tüketimi krize rağmen 2007 yılına göre 1,2% oranında arttı.

2008’de enerji tüketimindeki en büyük artış, 5,9% ile Orta-doğu bölgesinde yaşandı. Kuzey Amerika’da 2% ’lik bir düşüş yaşanırken, Çin’de kullanılan her tür enerjide artış görüldü ve ülkenin dünya çapındaki tüketim payı 17%’nin üzerine çıktı. Dünyanın ispatlanmış petrol rezervleri 1.258 milyar varil seviyesinde. Bu da 2008 tüketim rakamlarına göre yeterli durumda.

42 yıl

yetiyor. Aynı hesap ile gaz rezervleri

60 yıl

, kömür rezervleri ise

122 yıl

Gelişmiş ülkelerde enerji tüketimi 1,3% oranında düştü. En büyük düşüş 2,8% ile ABD’de görüldü. Bu düşüş, ABD için 1982’den beri en önemli azalma olarak kayıtlara geçti.

ÖZET BİLGİ

• • • • • • Elektrik satış fiyatı 12,6 cent/kWh olarak gerçekleşmiştir. Aynı dönemde, sanayide elektrik satış fiyatı ABD’de 6,6 cent/kWh, Kore’de 5,9 cent/kWh, İsviçre’de 9,7 cent/kWh olmuştur.

Türkiye'de 2008 yılında 32.3 milyon ton petrol tüketilirken, 2007 yılına göre 5.8% oranında artış kaydedildi. Türkiye bu rakamlarla, dünya petrol tüketiminin 0.8%’ini gerçekleştirmiş oldu. Küresel petrol tüketimi ise 0.6%’lık düşüş ile son 10 yıldır ilk kez azalmış oldu.

2008 yılında Türkiye'de 36 milyar metreküp doğalgaz tüketildi. Buna göre, Türkiye’de doğalgaz tüketimi geçen yıla oranla 2.5% artmış oldu. Türkiye 2008 yılında, dünyadaki doğalgaz tüketiminin 1.2%’sini gerçekleştirmiş oldu.

Dünyada doğalgaz tüketimi 2008’de 2.5% miktarında arttı. Bu artış, son 10 yılın ortalamasından daha az. Tüketimde en büyük artış, yıllık 15,8% ile Çin’den geldi. Global olarak doğalgazın toplam enerji tüketimindeki payı ülke bazında ortalama 24.1% oldu. Türkiye, toplam enerji arzında, petrole 30.9% ve doğalgaza 31.5% bağımlıdır.

Türkiye’nin özellikle önümüzdeki 12 yıllık kritik dönemde (2009-2020) ihtiyaç duyduğu dev boyuttaki (her yıl ortalama 20 milyar kWh) ilâve elektrik üretim kapasitesi ihtiyacına, sadece özel sektör tarafından sınırlı kaynaklarla gerçeklestirilen yatırımların cevap verebilmesinin mümkün olmadığı görülmektedir.

ÖZET BİLGİ

• Ulkemizdeki iletim hatlarının uzunluğu yaklaşık 922,000km’ dir.

• Elektrik sistemimizdeki iletim kayıpları uluslar arası performans değerlerine uygun olarak 3%- 3,5% düzeyindedir. • Strateji Belgesi’ne göre Türkiye’nin elektrik daağıtımı şebekesi 21 dağıtım bölgesine bölünmüş ve bunlardan 20’sinin sahibi olan TEDAŞ özelleştirme programına alınmıştır.

• Dağıtım bölgelerinin özelleştirilmesinde İşletme Hakkı Devri (İHD)’ ne dayalı Hisse Satış Modeli uygulanmaktadır.

• Türkiye Dağıtım sistemi kayıpları uluslararası Standard değerleri toplam %9 olup ,2007 itibarı ile ülkemizde %14.5 seviyesindedir.

• Türkiye’ de kişi başı elektrik tüketim miktarı 2640kWh/yıl olup bu değer ABD’de 13,250, Yunanistan’da 5 50 ve Almanya’da 6 900 kWh tir.

• 2006’ da yayımlanan AB Entegre Uyum Stratejisi belgesinde çevre alanında genel çevre hizmetlerini sağlamaya yönelik yatırım ihtiyacı 59 milyar Avro olarak öngörülmektedir.

ÖZET BİLGİ

• Dünya çapında yenilenebilir enerji 2008’de büyüme gösterdi. Rüzgar enerjisi üretimi %29,9, güneş enerjisi üretimi ise %69 arttı. Bu artışlar, son 10 yılın ortalamasından daha yüksek oldu. ABD’nin rüzgar enerjisi üretimi kapasitesi yüzde 49,5 artarak, dünyanın en büyük rüzgar enerjisi üretim kapasite rakamı olarak Almanya’yı geçti.

• Dünyadaki kömür üretiminin 0,5%’ini gerçekleştiren Türkiye'de 2008 yılında kömür üretimi 12,6% oranında artış gösterdi. Kömür tüketiminde ise 2,3% oranında bir düşüş görüldü. • Dünyadaki hidroelektrik enerji tüketiminin 1%’ini gerçekleştiren Türkiye'de hidroelektrik enerji tüketimi 7,3% oranında düşüş gösterdi. • Elektrik enerjisi üretiminde doğalgazın payı 49,6% ‘ya yükselmiştir. Buna karşılık doğalgaz tüketimimizin sadece 2.4%’ ü kendi üretimimiz ile karşılanabilmiştir. Tüketimin %56’ı elektrik üretiminde, %22’si konutlarda, kalan %22’side sanayide kullanılmıştır.

• Türkiye’ deki elektrik fiyatlarının yüksek olmasının ana nedeni, termik santrallerin 80.9% pay ile üretimdeki baskınlığıdır.

ÖZET BİLGİ

• “Yüksek Maliyetli Çevre Yatırımlarının Planlanması Projesi” sonuçlarına göre, Direktif kapsamına giren Türkiye’deki mevcut tüm yakma tesisleri için gerekli finansman ihtiyacı, projede çalışılan değişik senaryolara göre, 1.53 - 1.88 milyar euro olarak tahmin edilmiştir.

• BM tarafından yayınlanan raporlara ve istatistiki verilere göre, Türkiye iklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesinin Ek-I listesinde yer alan gelişmiş ülkelerin 1990-2006 yılları arasındaki CO2-eşdeğer (CO2 ve CO2 cinsinden diğer sera gazlarının toplamı) olarak ifade edilen sera gazı emisyonları %95 artışla,

birinci sıradadır.

• Türkiye’ de CO2 salınımı 2006 itibarı ile 331.76m ton olmuştur. Bu değerin 259m tonu enerji sektörüne aittir. Bu değer, yaklaşık 3milyar EUR’ luk bir karbon ticareti demektir.

ÖZET BİLGİ

• 2008 yıl sonuna kadar EPDK’ya yapılan 426 adet 26 554.80 MW gücündeki doğal gaz yakıtlı, 68 adet 22 923.90 MW gücündeki ithal kömür yakıtlı santral başvurusu, enerjide dışa bağımlılığın daha da artacağını teyit etmektedir.

• Petrolde % 93 oranındaki dışa bağımlılığın süreceği, öte yanda, yeni doğal gaz yakıtlı santral projeleri nedeniyle, önümüzdeki yıllarda ciddi talep artışlarının olacağı ve doğal gazda bugün % 97 olan dışa bağımlılık oranının; daha da artacağını söylemek mümkündür.

• 48.000 MW’lik rüzgara dayalı elektrik üretim kapasitesinin, EİE verilerine göre işletmede olan bölümü 333.35 MW,inşa halindeki bölümü ise 142.80 MW’dir.

• Halihazırdaki kapasitesi 500 MW olarak hesap edilen, yeni sondajlarla 2 000 MW’ye çıkması beklenen jeotermale dayalı elektrik üretim kapasitesine karşılık lisans alan yatırımların kurulu gücü yalnızca 94.4 MW’dir.

Teknoloji Kömür: Pulvarize Kömür: Akışkan Yatak Kömür: Gazifikasyon Dogal Gaz Nükleer Rüzgar - Onshore Rüzgar - Offshore Dalga Teknolojisi Jeotermal Solar: Termal Solar: Fotovoltatik

ÖZET BİLGİ

Yaklaşık Enerji Üretim Bedelleri Elektrik Üretim Maaliyeti USD/kWh

$4,08 $4,24 $5,22 $6,98 $3,75 $6,03 $8,97 $10,76 $2,00 $25,00 $33,00

Elektrik Üretim Maaliyeti EUR/kWh

2,72 € 2,83 € 3,48 € 4,65 € 2,50 € 4,02 € 5,98 € 7,17 € 1,33 € 16,67 € 22,00 €

Dünya Birincil Enerji Tüketimi

Dünya’ da Petrol

• 2007 yılı sonu itibarı ile, (BP verilerine göre) dünya üretilebilir ham petrol rezervleri 1237.9 milyar varildir. Bu rezervlerin 61%’i Orta Doğu bölgesindedir.

• Küresel petrol üretimi 0,4% oranında artarak günde 81,8 milyon varile ulaştı. OPEC üreticileri arasında kayda değer artışlar Katar ile Irak tarafından gerçekleştirildi. OPEC dışındaki ülkelerde ise 2008 yılında üretim 2007 yılına göre 2% oranında düşüş gösterdi. • Toplamda daha az tüketim olmasına rağmen, ortalama petrol üretimi %0,4 veya günde 380,000 varil arttı. Bunun sebebi, çoğunlukla OPEC üretim artışları idi. Yılın son aylarındaki üretim kısıtlamalarına rağmen, ortalama OPEC üretimi günde 1 milyon varil arttı. Bu artışın hepsi Orta Doğu’dan geldi. Suudi Arabistan üretimini günde 400.000 varil, Irak ise günde 280.000 varil artırdı.

• Özellikle ABD ve Avrupa’daki üretim düşüşü ile, OECD ülkelerinin üretimi %4’lük oranla 750.000 varil azaldı. Rusya petrol üretimi, 1998’den beri ilk defa azaldı. İngiliz petrol üretimi ise günde %6,3 oranla 94.000 varil azaldı. İngiltere, son 30 yılın en düşük üretim rakamına ulaşmış oldu.

Dünya’ da Doğal Gaz

• Rezervlerin % 25.2’si Rusya’da, % 15.7’si İran’da ve % 14.4’ü Katar’ dadır.

• Dünyada doğalgaz tüketimi 2008’de %2,5 miktarında arttı. Bu artış, son 10 yılın ortalamasından daha az. Tüketimde en büyük artış, yıllık %15,8 ile Çin’den geldi. Global olarak doğalgazın toplam enerji tüketimindeki payı ülke bazında ortalama %24,1 oldu. • Rusya sadece gaz rezervlerinin yoğunluğu nedeniyle değil, Türkmenistan, Özbekistan ve Kazakistan ile imzaladığı uzun erimli gaz alım anlaşmaları sayesinde de, dünya gaz piyasalarının en etkin oyuncusu konumunu giderek pekiştirmektedir. İran, Katar ve Libya’ya da stratejik işbirliği öneren Rusya, resmen olmasa da, bir “Gaz OPEC’i” oluşturma yolunda, fiilen önemli mesafe almış durumdadır.

Dünya’ da Kömür

• Dünya kömür rezervi, 2007 yılı sonu itibarı ile, 847.5 milyar tondur.

• 2007 yılı kömür tüketiminin 41.3%’ ünü Çin, 18.1%’ini ABD, 6.5%’ini Hindistan, 3%’ ünü Rusya gerçekleştirmiştir. AB tüketimi 317 milyon ton petrol eş değeri ile, toplamın % 10’udur.

• Çin, 1.29 milyar ton üretimle, dünya kömür üretiminin 41.1%’ ini gerçekleştirirken, ABD dünya üretiminin 18.7%’ sini, Hindistan 5.8%’ini, Rusya ise 4.7%’ sini gerçekleştirmiştir.

Dünya’ da Nükleer

• 2007 yılında nükleer enerji tüketimi 622 milyon ton petrol eşdeğeri olmuştur. Bu değer, bir önceki yıla göre 2%’ lik bir azalmayı ifade etmektedir.

• 2007 yılında, nükleer enerji tüketiminde 2006 yılına göre AB’de 5.7%, OECD ülkelerinde 2.9% oranında azalma gözlenirken, eski Sovyet ülkelerinde 2.6% oranında artmıştır. Bu artış oranı Çin’de 2.3%, Güney Kore’de 5.2% olmuştur.

• Nükleer santrallardan ticari olarak elektrik üretimi 50 yıldan beri devam etmektedir.

• Dünyada 31 ülkede ticari olarak işletilmekte olan 439 nükleer reaktörün toplam kapasitesi yaklaşık 371,000 MW’ tır. Nükleer güç dünya elektrik talebinin yaklaşık %16’sını karşılamaktadır.

• Fransa elektrik tüketiminin 79.1%’ini, İsveç ve Ukrayna 46.7%’ sini, Kore 37%’sini ve Japonya 27.8%’ ini nükleerden temin etmektedir.

Dünya’ da Hidroelektrik Enerji

• 2007 yılında hidroelektrik üretim, bir önceki yıla göre % 1.7 oranında artarak 709 milyon ton petrol eşdeğeri olarak gerçekleşmiştir.

• Küresel olarak henüz 33%’ü kullanılan hidroelektrik enerjisi potansiyelinin, elektrikteki payı 17% civarındadır.

• Tüketimde en yüksek payı % 15.4 ile Çin alırken, Brezilya (% 11.9), Kanada (% 11.7) ve Norveç (% 4.3) onu takip eden ülkeler olmuştur.

• Bir önceki yıla göre daha düşük kapasite kullanan ülkeler arasında; Yunanistan (- % 49.7), Çek Cumhuriyeti (- % 23.5), Ukrayna (- % 21.3) ve Türkiye (-% 19.8) sayılabilir.

Dünya’ da Rüzgar

• Rüzgar, hidroelektrikten sonra bel bağlanmış olunan ikinci kaynaktır. • “Offshore” projeleri, türbin kapasitelerinin büyümesine neden olmuştur. Bugün 5 MW kurulu gücündeki türbinler pazardadır.

• Elektrik sistemi içinde yüksek rüzgâr potansiyeline (% 20) yer vermiş ülkeler kesikli üretimin şebekelerindeki yarattığı sistem problemleri nedeniyle sıkıntı yaşamaktadır. Bu alanda yeni konseptlere ve önlemlere ihtiyaç duyulmaktadır. • Rüzgar enerjisi üretimi %29,9, güneş enerjisi üretimi ise 69% arttı. Bu artışlar, son 10 yılın ortalamasından daha yüksek oldu. ABD’nin rüzgar enerjisi üretimi kapasitesi 49,5% artarak, dünyanın en büyük rüzgar enerjisi üretim kapasite rakamı olarak Almanya’yı geçti.

Dünya’ da Güneş

• Kısa dönemde Kristal Silikon teknolojili Fotovoltatik sistemlerin üstünlüğü mevcut. Orta vadede ise ince film teknolojisinin ön plana çıkışı olması muhtemel. • Mevcut anahtar teslim fiyatlar 3.0-3.5EUR/watt iken bu fiyatın 2020 itibarı ile 1EUR/Watt ve 2030 yılında 0.5EUR/Watt’ a düşmesi öngörülmektedir. • 2007 yılı itibarı ile PV uygulamalar 2,826 megawatts (MW) a ulaşmıştır. Bu değer, 2006 yılına göre 62% daha fazladır. Bu 17milyar USD’ lik Pazar demektir.

• Dünya’ da en çok kullanan ülkeler Almanya 1,328 MW (47%), Ispanya 640 MW, Amerika 220 MW, Japonya 230 MW.

Dünya’ da Güneş

Dünya’ da Biokütle

• Biyokütle önümüzdeki dönemde dünyanın en önemli ve sürdürülebilir enerji kaynağı olmaya adaydır. Ancak potansiyel statüsünden kaynak statüsüne geçebilmek için modern teknoloji desteği şarttır.

Dünya’ da Jeotermal

• Jeotermal enerji, %90 kapasiteyle çalışabilen ve dünyadaki jeolojik aktivitelerin olduğu bölgelerde yoğunlaşmış baz yük santralleri olarak ciddi avantajlar sağlamaktadır. Buna karşın global katkısıoldukça düşüktür.

• Çevreci teknolojiye sahip olup, 200 C sıcak buhar ile çalışan ve 8000saati geçen çalışma performansı ile enerji üretim maaliyeti en düşük santrallerden biridir.

• Jeotermal yatırımların en büyük sorunu, uygun sıcak su buharı kaynaklarının tespit edilmesinde yaşanan 1’ e 1 civarına yaklaşanan Exploration maaliyetleridir.

Geleceğin Yakıtı - Hidrojen

• Doğada serbest halde bulunmamaktadır.

• Şu anki teknoloji ile üretim, depolama, dağıtım süreçlerinde ciddi sorunlar söz konusudur.

• Bugün için hidrojen, konvansiyonel yakıtlarla rekabet edecek konumda değildir.

• Ulaştırmada güvenilir bir yakıt olabilmesi için çok köklü dönüşümlere gereksinim vardır.

DÜNYA ENERJİ SEKTÖRÜNDE BEKLENEN GELİŞMELER

• Petrol, önümüzdeki yıllarda da en çok kullanılan enerji kaynağı olma özelliğini koruyacaktır.

• Venezuella, S. Arabistan ve son olarak da Türkmenistan’da yapılan yeni keşifler, dünya doğal gaz rezervlerini arttıran umut verici gelişmeler olmuştur.

• Doğal gaz önümüzdeki 20–30 yılda petrolden liderliği alacak ve dünyanın en önemli kaynağı olacaktır.

• LNG pazarı uzak enerji pazarlarına enerji ikamesi imkâı vereceği için yükselen bir pazar olacak ve teknolojideki gelişmeler ve taşıma maliyetlerindeki azalma bunu teşvik edecektir.

• Dünya genelindeki kullanımda, doğal gazın e çok kullanıldığı sektör, sanayi sektörüdür. Elektrik sektöründe ise, diğer fosil yakıtlara göre daha düşük olan maliyeti ve daha düşük karbon içermesi nedenleriyle, doğal gazın payı artmaktadır.

DÜNYA ENERJİ SEKTÖRÜNDE BEKLENEN GELİŞMELER

Dünya kömür kaynakları hem potansiyel açısından yeterli olması ve hem de dünya genelinde geniş ve dengeli dağılımı nedeniyle hakim enerji kaynaklarından birisi olarak, önümüzdeki yıllarda da yerini koruyacak.

• Kömürde yatırım maaliyetleri çevreci teknolojilerin gerekliliği yüzünden artacak. • Bilinen üretilebilir petrol rezervlerinin ömrü 41.6, doğal gaz rezervlerininki 60.3, kömürünki ise 133 yıl olarak verilmektedir. Ancak recovery factor (kurtarım faktörü) nedeni ile bu rezervlerin ömrü uzatılacaktır. • 3 temel strateji gündemdedir. İlki, CO2’ nin azaltılması, diğeri, karbondioksitin “yakalanması ve depolanması” (CCS) yöntemi ve sonuncusu santral verimlerinin arttırılmasıdır.

• MIT raporuna göre, Metan gazı, CO2’ e göre 25 kat daha zararlı yapıdadır ve küresel ısınmada daha etkilidir.

DÜNYA ENERJİ SEKTÖRÜNDE BEKLENEN GELİŞMELER

• Güneş pili ile elektrik üretimi şu anda dünyadaki en pahalı teknoloji olmasına rağmen maliyetler düşme eğilimi göstermektedir.

• Güneş pilinin çok yönlü avantajları olup şebekeyle bağlantısı birçok uygulamanın gerçekleşmesini sağlamıştır. • Diğer alternatif yakıtlar arasında; biyoyakıtlar, gazdan sıvı eldesi (Gas-to Liquids), yakıt hücreleri, kömürden sıvı yakıt eldesi ve bioyakıttan sıvı eldesi gibi yöntemler sayılabilir.

• Gazdan sıvı eldesinden, teknolojinin yardımı ile daha temiz dizel (mazot), LPG ve nafta eldesi anlaşılmalıdır. Dizele yönelik artan talep dikkate alındığında, bu seçenek, hem emisyonları azaltan, hem de daha kolay taşınan bir alternatif oluşturmaktadır.

DÜNYA ENERJİ SEKTÖRÜNDE BEKLENEN GELİŞMELER

Alternatif Yakıtlar Fiyat Kıyaslaması (1000USDvaril-gün kapasite)

DÜNYA ENERJİ SEKTÖRÜNDE BEKLENEN GELİŞMELER

Dünya nüfusunun halen % 25’i (1,6 milyar insan) modern enerji hizmetlerinden yoksundur. Bu husus gelecekte küresel gerilimlerin artması için önemli nedenlerden birisi olabilecektir.

• Küresel ekonomik krize paralel olarak yaşanan ve özelleştirmenin bayraktarlığını yapan İngiltere ve ABD gibi ülkelerde, batma noktasına gelen özel şirketlerin devlet tarafından “kurtarılmasını ” sağlayan politikalar, piyasalarda istikrar ve güvenliği sağlamak için serbestleştirme ve özelleştirmenin tek ve en etkin yol olduğu tezlerini temelden sarsmış durumdadır.

• Referans senaryolarda yaklaşık 100 USD/varil’lik bir değerin ön kabul olarak alınmaş olması hususu ile, Aralık 2008 ortalarında 40 USD/varil civarında seyreden fiyatlar birlikte dikkate alındığında, özellikle nükleer rönesans söylemlerinin yeniden değerlendirilmesi gündeme gelecektir.

• Belirsizlik ortamı; fizibil olan yerli kaynaklara daha çok yatırım yapılmasını ve dengeli bir enerji karışımı için daha dikkatli ve uzun vadeli planların yapılmasını gerekli kılmaktadır.

DÜNYA ENERJİ SEKTÖRÜNDE UZUN VADELİ BEKLENTİLER

• 2005 – 2030 yılları arasında, dünya enerji talebinin yaklaşık 50% artması beklenmektedir.

• Gelişmekte olan OECD dışı ülkelerde talep artışının 85% olarak gerçekleşeceği, buna karşın OECD ülkelerinde bu artışın 19% düzeyinde kalacağı tahmin edilmektedir.

• Çin’in enerji tüketiminin 2017’de ABD’yi geçmesi beklenmektedir. 2030’da ise, Çin’in enerji tüketiminin, ABD’den 32% daha fazla olacağı öngörülmektedir.

• Fosil yakıtlar en az 2030 yılına kadar enerji sektöründeki hâkimiyetlerini korumaya devam edecektir.

• Uluslararası Enerji Ajansı’ nın 2008 sonlarında yayınladığı “Geleceğe Bakış” Raporu verilerine göre, 2007 – 2030 arasında, küresel ölçekte, toplam 26.3 trilyon dolarlık enerji yatırımı gereksinimi vardır.

DÜNYA ENERJİ SEKTÖRÜNDE UZUN VADELİ BEKLENTİLER

Dünya Birincil Enerji Talebi (Referans Senaryo)

DÜNYA ENERJİ SEKTÖRÜNDE UZUN VADELİ BEKLENTİLER

Dünya petrol fiyatlarının, 2030’lara kadar, görece yüksek bir seyir izlemesi beklenmektedir. Dönemin (2005 – 2030) ortalarına doğru üretimindeki arz artışı (Azerbaycan, Brezilya, Kanada, Kazakistan, ABD) ve bunun piyasaya arzı nedeniyle, fiyatların bir miktar rahatlayacağı öngörülmektedir.

DÜNYA ENERJİ SEKTÖRÜNDE UZUN VADELİ BEKLENTİLER

• Dünya doğal gaz tüketiminin 2005 yılındaki 2.95 trilyon metreküplük seviyesinden, 2030’da 4.47 trilyon metreküpe erişeceği tahmin edilmektedir.

• Doğalgaz’ ınsanayide ve elektrik üretiminde, önümüzdeki dönemde kilit rol oynaması beklenmektedir. 2030 yılında, doğalgazınen çok kullanılacağı alt sektörün 43%’lük pay ile sanayi olacağı öngörülmektedir.

• Elektrik üretiminde, daha verimli yakıt olması ve karbon yayması nedeniyle, en çok tercih edilen yakıtın doğal gaz olması beklenmektedir.

• 25% rezerv sahibi olması ve civar ülkeler ile anlaşma yapmış olması sebebi ile Rusya, en avantajlı konumdadır. • LNG, uzun vadede avantajlı konuma geçecektir. Afrika ve Orta Doğu ülkelerinde LNG üretimi ağırlıklı olmak üzere, gaz üretiminin toplam miktarının 2005 – 2030 arasında 595 milyar metreküp artacağı tahmin edilmektedir.

DÜNYA ENERJİ SEKTÖRÜNDE UZUN VADELİ BEKLENTİLER

• Dünya elektrik tüketiminin 2005 yılındaki 17.3 trilyon kilowatt-saatlik miktarından 2015’de 24.4, 2030’da ise 33.3 trilyon kilowatt-saate erişeceği tahmin edilmektedir.

• Elektrik üretimindeki artışın en çok kömür ve doğal gazla karşılanması beklenmektedir.

• CO2 salınımının, 2005’deki 28.1 milyon tonluk seviyesinden, 2015’de 34.3, 2030’da ise, 42.3 milyon tona erişmesi beklenmektedir.

DÜNYA ENERJİ SEKTÖRÜNDE UZUN VADELİ BEKLENTİLER

Dünya Enerji Kaynaklı CO2 Emisyonları (2005-2030, milyar metrik ton)

TÜRKİYE ENERJİ POLİTİKASI

Enerji Bakanlığı’ nın ana enerji politika ve stratejileri:

• • • • • • • • • • • Stratejik petrol ve doğal gaz depolama kapasitesinin arttırılması, Kaynak ve ülke çeşitlendirilmesi, Yerli kaynakların kullanımı ve geliştirilmesine öncelik verilmesi, Farklı teknolojilerin kullanımı, geliştirilmesi ve yerli üretimin arttırılması, Ülkemizin enerji ticaret merkezi olma potansiyelinden en iyi şekilde yararlanılması, Talep yönetiminin etkinleştirilmesi ve verimliliğin arttırılması, Yakıt esnekliğinin arttırılması (üretimde alternatif enerji kaynağı kullanımına olanak sağlanması), Orta Doğu ve Hazar petrol ve doğal gazının piyasalara ulaştırılması sürecine her aşamada katılım sağlanması, Enerji sektörünün, işleyen bir piyasa olarak şeffaflığı ve rekabeti esas alacak şekilde yapılandırılması, Bölgesel işbirliği projelerine katılım ve entegrasyon, Her aşamada çevresel etkileri göz önünde bulundurmak şeklinde özetlenmektedir.

TÜRKİYE ENERJİ POLİTİKASI

Sektörü düzenlenmek amacıyla birbiri ardına çıkarılan kanunlar ve yeni düzenlemeler şöyledir:

• • • • • • • • • • • 1. 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu- 3 Mart 2001 2. 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu-18 Nisan 2001 3. 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu - 20Aralık 2003 4. Elektrik sektörü Staratejisi (2004) 5. 3213 sayılı Maden kanununda 5177 say􀃕l􀃕 de􀃕i􀃕iklik kanunu -5 Haziran 2004 6. 5307 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu- 02 Mart 2005 7. 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına

ilişkin Kanun - 18 Mayıs 2005

8. 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu - 2 Mayıs 2007 9. Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu- 13 Haziran 2007 10. 5710 sayılı Nükleer Güç Santrallarinin Kurulması ve işletilmesi ile Enerji

Satışına ilişkin Kanun- 21 Kasım 2007

Bu düzenlemelerle igili olarak çok sayıda yönetmelik ve tebliğ çıkarılmıştır. Ayrıca Enerji Stratejisinin yenilenmesi için yeni bir Enerji Stratejisi taslağı hazırlanmıştır.

TÜRKİYE ENERJİ ARZ VE TALEBİ

• Kömür ve hidrolik enerji yerli üretimde önemli pay teşkil etmektedir.

• Doğal gaz son yılların hızla büyüyen enerji kaynağı olarak tüketimde vazgeçilmez bir yere oturmuştur.

• 2007 yılında doğalgaz enerji tüketiminde 31.5% ile en büyük payı alan enerji kaynağı haline gelmiştir.

TÜRKİYE ENERJİ ARZ VE TALEBİ

TÜRKİYE ENERJİ ARZ VE TALEBİ

Enerji Tüketiminin Sektörel Dağılımı

TÜRKİYE ENERJİ ARZ VE TALEBİ

Birincil Enerji Üretimi ve Tüketimi

TÜRKİYE ENERJİ ARZ VE TALEBİ

Enerji Talep –Üretim- İthalat ve İhracatının Gelişimi

TÜRKİYE ENERJİ ARZ VE TALEBİ

Türkiye Üretiminin Kamu ve Özel Sektör Olarak Gelişimi (GWh)

ENERJİ SEKTÖRÜNDE SATINALMALAR (2008)

KAYNAKLAR BAZINDA ENERJİ

KAYNAKLAR BAZINDA ENERJİ

Elektrik Talebi (GWh) ve Kurulu Güç Grafiği (1975-2008 arası)

KAYNAKLAR BAZINDA ENERJİ

Kömür & Linyit

• • • • Üretilen kömürün toplam birincil enerji tüketimindeki payı, 2000 yılında %15,5 iken 2007 yılında %13,6 seviyesine gerilemiştir. Sebebi: artan doğalgaz ithalatı!

Taşkömürü üretimi: Türkiye Taş Kömürü Kurumu Genel Müdürlüğü(TTK) Linyit Üretimi: Özel Sektör ve Türkiye Kömür İşletmeler Kurumu Genel Müdürlüğü (TKİ). 2007 yılında 41% üretim TKİ tarafından gerçekleştirilmiştir. Özel sektör 11%’ ini, 48%’ i EÜAŞ’ a devredilen Sivas-Kangal, Afşin-Elbistan (açık işletme) ve Çayırhan (kapalı işletme) sahalarında yapılmıştır. Asfaltit üretimi: Ruhsatları TKİ’ ye ait olan sahalarda özel sektör tarafından rödovans karşılığı yapılmaktadır.

• Yeni sondaj çalışmaları ile birlikte; Afşin havzasında 5milyar ton tesbit edilmiş, Trakya havzasında 485milyon ton, Konya Karapınar havzasında 550milyon ton, Soma Manisa havzasında 100milyon ton rezerv tesbiti yapılmıştır.

KAYNAKLAR BAZINDA ENERJİ

• Yerli kaynaklarımız içerisinde önemli bir yere sahip olan linyit yataklarına ülkemizin hemen hemen bütün bölgelerinde rastlanmaktadır. Bilinen linyit varlığının en önemlilerini Afşin-Elbistan, Muğla, Soma, Tunçbilek, Seyitömer, Konya, Beypazarı ve Sivas havzaları oluşturmaktadır.

• Linyit rezervlerimiz alt ısıl değerlerine göre; 1000-1500 kcal/kg %55, 1500-2000 kcal/kg değere sahip linyitlerimizin %16’lık pay aldığı görülmektedir.

• Kalan %20; 2000-3000, %4; 3000-3500, %2; 3500’in üstü kcal/kg alt ısıl değerli rezervler olarak dağılmıştır. 2007 yılı sonuna göre toplam linyit rezervi 11 milyar ton civarındadır.

• Taşkömürü ise daha çok karadeniz bölgesinde olup, yaklaşık 20milyon ton rezerv olduğu tahmin edilmektedir. Türkiye genelinde toplam taşkömürü rezervinin 1.3milyar ton olduğu tahmin edilmektedir. Taşkömürü üretimimiz yıllık sadece 2.5milyon ton’ dur.

KAYNAKLAR BAZINDA ENERJİ

Linyit Rezervlerinin Kalori Guruplarına Göre Dağılımı

KAYNAKLAR BAZINDA ENERJİ

• Türkiye’ de Linyit üretimi 2007 yılında 72,1 milyon ton, ortalama AID 1854 kcal/kg.

• Türkiye’ de üretilen taşkömürünün ortalama AID 4423 kcal/kg.

• Tüketilen (ithal edilen) taş kömürünün ortalama AID ise 6070 kcal/kg.

• 2007 yılında enerji talebinin karşılanmasında 90% oranında fosil yakıtlar kullanılmaktadır. Fosil kaynaklardan doğalgaz’da 98%, petrolde 94%, kömürde 49% oranında dışa bağımlı durumdayız.

KAYNAKLAR BAZINDA ENERJİ

Taşkömürü Üretim ve Tüketim Dengesi (bin ton)

KAYNAKLAR BAZINDA ENERJİ

Linyit Üretim ve Tüketim dengesi (bin ton)

KAYNAKLAR BAZINDA ENERJİ

KAYNAKLAR BAZINDA ENERJİ

KAYNAKLAR BAZINDA ENERJİ

KAYNAKLAR BAZINDA ENERJİ

KAYNAKLAR BAZINDA ENERJİ

• Kömür, 3 farklı şekilde çıkarılır. Açık işletme, Kapalı işletme ve Tuvönan (hiçbir işlem yapılmadan). • Linyit yıkama teknolojisi Amerika, Avustralya ve Avrupa’ da gelişmiştir. Türkiye bu teknolojiden faydalanmayı arttırmış ve 2007 yılında toplam yıkanan linyit tonajı 31milyon ton’ a ulaşmıştır. • Linyit ön kurutma tesisi kurulması durumunda bu verimliliğin %2-3 daha arttırılması mümkün olabilmektedir.

• Kömüre dayalı santrallerin 90%’ dan fazlası toz (pülverize) kömür yakan teknolojiler olup Dünya verimlilik ortalaması 34% dolayındadır. Bu teknolojilerde kömür önce yakılır daha sonra temizleme işlemi yapılır.

• SOx emisyonlarını, 90-97% oranında Baca Gazı Arıtma teknolojisi ile; NOx emisyonlarını 90% oranında SCR (Selective Catalytic Reduction) teknolojisi ile; uçucu madde emisyonlarını 99% oranında Elektro Statik Filitreler ile tutmak mümkündür.

KAYNAKLAR BAZINDA ENERJİ

Pülverize Kömür Yakma teknolojisinde bitümlü kömüre dayalı Nordjylland (Danimarka) ultra super-kritik santralinde 47% verimliliğe ulaşılmıştır.

• Linyite dayalı ultra-super kritik teknoloji ile en yüksek verimliliğe 43% ile Niederaussem (Almanya) Santrali’nde ulaşılmıştır.

• Ülkemizde Çan Termik santrali hariç diğer tüm santraller 28%-36% arasında değişen verimlilikle pülverize kömür yakma teknolojisine sahiptir.

Akışkan Yatak Teknolojisi ile yakma ve temizleme işlemi birlikte uygulanmaktadır. Akışkan yatağa kireç taşı ekleyerek SOx emisyonlarının tutulması mümkün olabilmektedir.

• Çan 18 Mart Termik Santrali 42% verimlikle Akışkan yataklı teknolojiye sahiptir.

KAYNAKLAR BAZINDA ENERJİ

AKIŞKAN YATAĞIN AVANTAJLARI:

• • • • • • Yatak içindeki küçük yüzey alanı üzerinden, yüksek derecede ısı transferi sağlanmasına bağlı olarak kazan boyutlarında küçülme sağlanır. 850 deceredeki düşük yanma sıcaklığı; kömürün yanmasını kolaylaştırırken, NOx oluşumunu önlemekte, yüksek sıcaklık korozyonunu azaltmakta, ve düşük uçuculuktaki alkali bileşiklere bağlı olan zararlı kalıntıların birikimini minimize etmektedir.

Yataktaki yüksek türbülans, yanmayı kolay başlatma ve sonlandırma olanağı sunmaktadır.

Güvenilir ekipmanlar kullanarak tam otomatik başlatma ve işletme mümkündür.

Yanma odası yüzeyinde ‘‘sıcak noktaların’’ oluşma ihtimali çok düşüktür. Yataktaki karışım mükemmel olduğundan , ızgaralı kazanlarda görülen yanmamış veya eksik yanmış kömür kalması ihtimali yoktur.

KAYNAKLAR BAZINDA ENERJİ

Izgara sistemi olmadığından , ızgara aralıklarından düşen kömür kaybı yoktur. • Yatakta hareketli parçalar olmadığı için bakım gerektirmez. • Sistemde kullanılan tüm motorlar hız kontrol cihazları ile otomatik olarak kontrol edildiğinden, elektrik tüketimi optimum düzeydedir. • Panolardaki PLC sistem sayesinde işletmenizin buhar dalgalanmalarına çabuk uyum gösterilmekte , yani ani buhar çekişlerine çabuk cevap verilebilmektedir. • Çevre bakanlığının müsaade ettiği baca gazı emisyon sınır değerleri Akışkan Yataklı Kazan ve Ek Donanımları vasıtasıyla rahatlıkla sağlanabilmektedir. Yanma odasına kireçtaşı beslenmesiyle SOx’in yanma odasında tutulması ile yüksek desülfürizasyon verimi ve düşük SO2 emisyonu (%90-95 tutma verimi) sağlanmaktadır. • Ayrı bir desülfürizasyon sistemlerine gerek olmaması nedeni ile daha az yerleşim alanına ihtiyaç vardır.

KAYNAKLAR BAZINDA ENERJİ AKIŞKAN YATAĞIN DEZAVANTAJLARI:

• Birim yatırım maliyetlerinin yüksekliği • Yanma odası (bazı durumlarda) siklon ve kül hatlarının ısı izolasyonları nedeniyle işletmeye alma süresinin daha uzun oluşu • Primer hava basıncının yüksek olması nedeni ile iç ihtiyaç elektrik tüketiminin yüksekliği

KAYNAKLAR BAZINDA ENERJİ

Description YATIRIMBEDELİ ( USD ) BİRİM FİYAT (USD/KW) TANIM YATIRIM BEDELI (USD) BIRIM FIYAT (USD/KW) TESLIM SURESI SOĞUTMA SUYU IHTIYACI YAKIT TUKETIMI (G/KWH) ALAN IHTIYACI

Termik Santral Yatırım Maaliyet Bigileri

135MW(CFB) 1×135MW 148.500.000,0 1.100,0 2×135MW 229.500.000,0 850,0

Including Civil Work (Insaat Dahil)

300MW (subcritical) 1×300MW 258.000.000,0 860,0 2×300MW 480.000.000,0 800,0 600MW (supercritical) 1×600MW 396.000.000,0 660,0 2×600MW 744.000.000,0 620,0

Excluding Civil Work (Insaat Haric)

135MW(CFB) 1×135MW 103.950.000,0 770,0 2×135MW 202.500.000,0 750,0 300MW (subcritical) 1×300MW 195.000.000,0 650,0 2×300MW 360.000.000,0 600,0 600MW (supercritical) 1×600MW 334.800.000,0 558,0 2×600MW 643.200.000,0 536,0 27 months 30 months 30 months 33 months 33 months 36 months 1×5 m3/s ~1×4.17 m3/s 2×5 m3/s ~2×4.17 m3/s 1×10m3/s ~1×8.33 m3/s 2×10m3/s ~2×8.33 m3/s 1×20m3/s~1×16.6

7m3/s 2×20m3/s~2×16.6

7m3/s 340,00 340,00 315,00 315,00 305,00 305,00 12.7 hm2 12.7 hm2 19.5 hm2 19.5 hm2 28 hm2 28 hm2

KAYNAKLAR BAZINDA ENERJİ

• Kömürün gazlaştırılarak elektrik üretimine yönelik Entegre Gazlaştırma Kombine Çevrim santrali çalışmaları 1970’ li yıllarda Amerika’ lılar tarafından başlatılmıştır. • IGCC santrallerinde yanma öncesi sülfür, cıva giderme gibi gaz temizleme işlemi yapılmaktadır. • Günümüzde Dünyada ikisi ABD, ikisi Avrupa’da (Ispanya (Puertollano), Hollanda(Nuon Power) olmak üzere verimlilikleri %40-45 arasında değişen 4 adet IGCC’ye dayalı demonstrasyon santrali mevcuttur.

• 600MW bir santrali soğutma uyu ihtiyaci yaklaşık 22m3/saniye’ dir.

KAYNAKLAR BAZINDA ENERJİ

• Son yıllarda üzerinde yoğun çalışılan alanlardan biri CO2 tutma ve depolama teknolojileri (Carbon Capture and Storage-CCS) alanı olup sıfıra yakın emisyonlu teknolojiler olarak adlandırılmaktadır. • Bu alanda biri yanma öncesi, ikisi yanma sonrası olmak üzere üç teknoloji mevcuttur.

• Yanma öncesi CCS; sözü edilen IGCC teknoloji ile birlikte ele alınmakta ABD’ de Futuregen projesi, Almanya’da RWE tarafından kurulmakta olan linyite dayalı 450 MW gücündeki santral olmak üzere birçok ülkede üzerinde çalışılmaktadır. • IGCC santraline CCS teknolojisi ilavesi, depolanan alanın üretim sahasına uzaklığına ve özelliğine göre ilave bir yatırım maliyeti getirmekte ve depolanmasının taşıdığı risk, yasal çerçeve yoksunluğu sorunları henüz çözümlenebilmiş değildir.

KAYNAKLAR BAZINDA ENERJİ

• Yanma sonrası CCS teknolojilerinden biri CO2’nin kimyasal çözücüler kullanılarak ayrıştırılması diğeri ise Oksijen ile Yanma (Oxy-Fuel Combustion) teknolojisidir. Oksijen ile yanma teknolojisinde hava yerine oksijen ile yanma sağlanmakta ve baca gazı içindeki CO2 daha yoğun olduğu için tutulmaya hazır (capture ready) hale gelmektedir.

• Almanya’da 30 MW termik kapasiteli oksijen ile yanma teknolojisine sahip bir demonstrasyon tesisi tamamlanmıştır.

• Doğrudan sıvılaştırma yöntemi ile ilk ticari tesis Çin’de iç Moğolistan’da 2008 yılında faaliyete geçmiştir. ABD, Avustralya, Kanada, Japonya, Almanya başta olmak üzere birçok ülkede bu alanda yoğun Ar-Ge ve demonstrasyon projeleri üzerinde çalışılmaktadır.

KAYNAKLAR BAZINDA ENERJİ

Petrol

• 2007 yılı sonu itibariyle teorik hesaplamalara göre; Türkiye’ de 979 milyon ton ham petrol rezervi bulunmaktadır. Ancak bu günün koşullarına göre toplam rezervin 167 milyon tonu (%17 ) üretilebilir niteliktedir.

• TPAO ülkemiz üretilebilir petrol rezervlerinin %72’sine sahiptir.

• Türkiye’de ham petrolün büyük bir bölümü Güneydoğu Anadolu bölgesinde üretilmekte olup, bir miktar üretim de Trakya bölgesinden elde edilmektedir.

• Yerli üretimin yaklaşık 72%’ si TPAO, geri kalanının büyük bir kısmı N.V.Turkse Perenco, Alaaddin Middle East ve Petroleum Exp. Med şirketi olmak üzere, diğer Türk ve yabancı firmalar tarafından gerçekleştirilmektedir.

• 2007 yılı Aralık sonu itibariyle 41 şirket 364,780 km2 alanda 391 adet ruhsat almış olup,bunun yarısı TPAO ve ortak şirketlere,diğer yarısı ise özel sektöre aittir.

KAYNAKLAR BAZINDA ENERJİ

Petrol Piyasasında Şirketlerin Payı (2007 itibarı ile)

KAYNAKLAR BAZINDA ENERJİ

Doğalgaz

• Ülkemizde petrol ve doğal gaz arama ve üretim çalışmaları TPAO ve özel sektör tarafından yürütülmektedir.

• BOTAŞ 15 Ağustos 1974 tarihinde Irak petrolünün Ceyhan’a taşınmasını gerçekleştirmek üzere, TPAO’ ya bağlı ortaklık olarak kurulmuştur.

• Türkiye’de doğalgaz 1970’ te Hamitabat ve Kumrular doğal gaz sahasında TPAO tarafından yapılan keşifle tesbit edilmiş ve 1976 yılında Pınarhisar Çimento Fabrikası’nda kullanılmaya başlanmıştır.

• İlk ithalar 18 Eylül 1984 yılında Rusya ile yapılan anlaşma ile birlikte yapılmıştır. 1986’ da anlaşma revize edilerek yıllık 6milyar m3 alım anlaşması yapılmıştır.

KAYNAKLAR BAZINDA ENERJİ

Doğalgaz Üretim - İthalat ve Tüketim Dengesi

KAYNAKLAR BAZINDA ENERJİ

Doğalgaz Satış Miktarları Doğalgaz’ ın sektörel Dağılımı

KAYNAKLAR BAZINDA ENERJİ

Doğalgaz ve LNG Alım Anlaşmaları

KYOTO

Kyoto Protokolü, küresel iklim değişikliğiyle mücadele etmek için, Birleşmiş Milletler’in 1997′de Japonya’nın Kyoto şehrinde düzenlediği çevre toplantısında katılımcı hükümetler tarafından kabul edilen bir anlaşmadır. • Protokole göre gelişmiş ülkelerin sera etkisi yaratan gazların salınımını 2008 – 2012 yılları arasında yüzde 5.2 düşürmelerini öngörmektedir.

• Birleşmiş Milletler verilerine göre, 2001′den itibaren 84 ülke anlaşmayı imzaladı, 34 ülke onayladı. En son Rusya’nın 18 Kasım 2004′te katılmasıyla 90 gün sonra 16 Şubat 2005 tarihinde protokol yürürlüğe girdi. • Türkiye, dünyanın en fazla sera gazı üreten 13. ülkesi. (2004 te 23. sıradaydık). 95% artış ile 1. sırada.

KYOTO

• Türkiye, Kyoto Protokolünün ülkelerin emisyon azaltım ve finansman taahhütlerinin bulunduğu Ek-B listesinde de yer almamaktadır. Bu nedenle, Türkiye’nin Protokol açısından herhangi bir yükümlülüğe sahip olmadığı gibi, Kyoto Protokolü ile getirilen mekanizmalarının uygulanmasında da yer almayacaktır. Bu süreç 2012 yılına kadar devam edecektir. • Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli, 1990 ile 2009 yılları arasında 1.4 °C ile 5.8 °C arası sıcaklık artışı tahmin etmektedir. Tahminlere göre, başarılı bir şekilde uygulanması durumunda Kyoto Protokolü bu artışı 0.02 ile 0.28 C arasında düşürebilecektir • Belirlenen seviyeden fazla salım yapacağını anlayan bir şirket bir şekilde başka yerlerden Karbon Kredisi bulmak zorundadır. Bu da Karbon ticaretini ve borsasını ortaya çıkarmıştır.

• Türkiye’ ye en belirgin zararı; klasik kömür santralleri yerine ileri teknoloji yani akışkan yatak santrallerini mecburi kılması ve yatırım maaliyetlerin yükselecek olmasıdır. Yerli linyitlerimizin çoğu, bu teknolojiye uygun değildir. • Sanayi ve elektrik üretim tesislerinin emisyon azaltması üç yolla olabilecektir, birincisi üretimi azaltmak, ikincisi üretime aynen devam edip diğer tesislerden emisyon hakkı satın almak ya da daha yeni teknolojilere yatırım yapmak olacaktır.

KYOTO

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI Genel Durum

• Türkiye, yeterli kaynaklara sahiptir. • Kömürden sonra enerji üretimi için ikinci büyük yerli kaynaktır.

• Toplam birincil enerji arzımızın yaklaşık 8%’ i yenilenebilir enerjiden karşılanmaktadır.

• Rüzgar ve Güneş’ in payı çok düşüktür. • 2007 yılı itibarı ile RES, GES ve Jeotermal enerjilerin toplam birincil enerji arzı içindeki payı sadece 1.5-2% civarındadır.

• Bu kaynaklarımızın kullanımının hızla geliştirilmesi beklentisine karşın 2030 yılında bile birincil enerji arzımızaza ancak 5% oranında bir katkı yapması söz konusu olacaktır.

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI Genel Durum

Yenilenebilir Enerjinin Payı

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI Genel Durum

Elektrik Üretiminde Kaynakların Payı – 2007 itibarı ile

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI Genel Durum

Elektrik Üretiminde Kaynakların Payı (2008 itibarı ile)

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI Genel Durum

Sektördeki Üreticilerin Dağılım Grafiği (2008)

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI Genel Durum

YE Arz Projeksiyonu - MW

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI Genel Durum • 2020’ de 15 000 MW hidro ve 10 000 MW rüzgar ve güneş kurulu gücünün ulusal şebekeye bağlanması hedeflenmektedir.

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI HES

Türkiye’nin brüt hidroelektrik potansiyeli 433 milyar kWh/yıl, teknik hidroelektrik potansiyeli 216 milyar kWh/yıl, ekonomik potansiyeli ise 150 milyar kWh/yıl dır.

• Türkiye teknik potansiyelinin %22’si,ekonomik yapılabilir hidroelektrik potansiyelinin ise %32’si ancak değerlendirilmiş bulunmaktadır.

• 2007 yılı sonu itibariyle Türkiye’de işletmede olan HES lerin toplam kurulu gücü 13 394,4 MW, bu ise Türkiye kurulu gücünün % 33 ünü oluşturmuştur.

• 2007’ de sadece 31,5 MW gücünde ilave potansiyel devreye alınabilmiştir (EPDK).

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI HES

HES Potansiyelinin Proje Durumlarına Göre Dağılımı

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI HES

• Türkiye geliştiremediği hidroelektrik potansiyelden dolayı her yıl, 7 8 milyar USD kaybetmektedir.

• Türkiye, 170 milyar kWh elektrik üretim kapasitesinin sadece 47.6 milyar kWh’lik bölümünü kullanabildiği için, her yıl yaklaşık 122.4 milyar kWh enerji üretebileceği suyu enerjisini almadan denizlere dökmektedir.

• 2006 yılında mevcut 13 062.7 MW kurulu gücündeki HES’lerden 44 244.2 GWh enerji üetilmişken bu üretim 2007 yılında 13 394.9 MW kurulu güçteki tesislerden 35 850.8 GWh te düşmüştür.

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI HES

Elektrik İsleri Etüt İdaresi (EIE) ve Devlet Su İsleri (DSİ) tarafından açılan ihalelerle çesitli asamalarda projeleri olusturulan büyük, orta ve küçük boy hidroelektrik santrallardan beklenen toplam elektrik enerjisi üretim kapasitesi 14 bin MW kurulu güç karsılığı güvenilir enerji olarak 30 milyar kWh/yıl’a yakın bir potansiyel görülmektedir.

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI HES

HİDROELEKTRİK SANTRALLERİN ÜSTÜNLÜKLERİ

• Öz kaynağımızdır, dışa bağlı değildir, yenilenebilir ve ucuz enerjidir.

• Temiz enerji kaynağıdır, CO 2 , SO 2 ve NO X gibi zararlı gaz emisyonu ve kömür cürüfu, kül ve dekapaj malzemesi gibi atık ve artıkları yoktur, çevreye zarar vermez.

• Diğer santrallerde arıza olması halinde HES'ler çabucak devreye girer ve elektrik sistemini ayakta tutar. • Pik güç talebini en ucuz ve uyumlu şekilde karşılar. • Frekans ve voltaj düzenler, kompansatör olarak çalışarak dengeleme yapar.

• Diğer santraller ile uyumlu ve ekonomik şekilde çalışır, ucuz ve kaliteli enerji sağlar.

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI HES

• Barajlar; akarsuların rejimini düzenler, sulama ve içme suyu temin eder, taşkınları önler, gezi yerleri ve piknik alanları oluşur, balıkçılık ve su sporları yapma olanağı sağlar, çok amaçlıdır. • Barajlar elektrik enerjisini su olarak depolar, istenildiği zaman kullanılmak üzere hazır tutar. • Termik santraller için yakıt temin ederken yapılan kazı ve taşımalar dolayısı ile de ayrıca ilave petrol tüketimi vardır, çevre kirletilmekte doğa tahrip olmaktadır.

• HES'lerde baraj, derivasyon, sulama yapısı, regülatör, iletim kanalı, enerji tüneli dolusavak, dipsavak gibi yapıların ömrü çok uzundur (100/200 yıl). HES 'lerde Turbin, generatör, şalt sahası ve yardımcı teçhizat gibi E/M ekipman ömrü ise 40/50 yıl kabul edilmektedir. Termik santrallerde ise bu ömür daha kısa olup, E/M ekipmanları 20/30 yılda bir defa yenilemek zorunludur.

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI HES

HES'lerin ilk yatırım bedelleri yüksek ve fakat üretim ve işletme maliyetleri düşüktür, uzun ömürlüdür. İlk yatırım bedelini kısa sürede geri öder. Santrallerin üretim maliyeti yakıt, personel ve işletme - bakım giderlerinden oluşmaktadır.

PERSONEL GİDERİ Hidroelektrik Santrallerde

0,065 cent/kWh Termik Santrallerde

0,261 cent/kWh

• Santrallerde; üretim için santralın kendisince harcanan elektrik enerjisi santral iç tüketimidir.

SANTRAL İÇ TÜKETİMİ Hidroelektrik Santrallerde

1.5% Termik Santrallerde

8%

• Petrol ve diğer krizlerden etkilenmez, elektrik fiyatında istikrar sağlar, güvenilir ve süreklidir.

• Su; akaryakıt, doğalgaz ve kömür gibi bir enerji üretimi ham maddesidir. Bu hammaddelerin elektrik enerjisine dönüştürülmesinde mekanik verim; termik santrallerde yaklaşık %50, hidroelektrik santrallerde %90'ın üzerindedir.

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI HES

Hidrolektrik santrallerde işletme sırasında kaza riski çok düşüktür. Termik santrallerde kaza riski yüksektir. Termik santrallerde yüksek basınçlı kızgın buhar kullanılmakta, emniyet sağlamak ve kaza riskini azaltmak için inşaat ve işleme döneminde pahalı önlemler gerekmektedir.

• HES' lerde su potansiyeli, türbinlerde dönme hareketine çevirilir. Türbinlerden geçen "su"dur. Sürtünmesi (yani kayıp) çok düşüktür. Dönüş hızı 150 ila 300 devir/dakika arasında olup yıpranma azdır. Termiklerde dönüş hızı 3000 devir/dakika olup, yüksek basınçlı kızgın buhar kullanılır, aşınma ve kayıplar yüksektir.

• Termiklerde dalgalanan güç talebine uyum sağlamak için kazanlar sıcak olarak tutulur bunun bir maliyeti vardır. HES'lerde ise su baraj da masrafsız olarak tutulur ve istenildiğinde çabucak enerjiye dönüşür.

• İnşaatında daha çok yerli işçi çalışır, istihdam yaratılır, işsizliğe çare olur.

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI HES

HES'lerde toplam yatırım bedelinin yaklaşık %75'i inşaat ve %25'i elektromekanik ekipmandır. Termiklerde toplam yatırım bedelinin yaklaşık %20‘ si inşaat, %80‘ i elektromekanik ekipmandır. Maaliyetler, santralin klurulacağı yere göre 1 – 1.5m USD/MW arası değişmektedir.

• Örnek olarak 500 MW kurulu gücündeki santral için kullanılan para aşağıda gösterilmiştir:

YERLİ GİRDİ ITHAL GİRDİ TOPLAM D.Gaz 80m USD 318m USD 398m USD HES 600m USD 150m USD 750m USD

HES için daha büyük bir yatırım yapılmakla beraber paranın % 80'i yurt içinde kalmakta, doğalgazlı santralde ise yerli girdinin 2 misli yabancı girdi kullanılmaktadır.

Yatırıma harcanan paranın büyük bir kısmı dışarıya gitmektedir.

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI HES

100 Yıllık Dönem İçin Ortalama kWh Maliyetleri

100 Yıl Toplam Üretim E/M Üretim Maliyeti Doğalgaz Linyit İthal Kömür Hidroelektrik İnşaat Ekipman

80 4x318

Yakıt İşletme Toplam

14 436

GWh

1 660 17 448 100x4 000 150 133 585 4x600 4x530 3x165 5 517 5 895 4 485 4 239 305 12 552 100x3 000 12 387 100x3 000 1 385 100x1 500

cent/kWh

4.362

4.184

4.129

0.923

Doğalgaz Linyit İthal Kömür Hidroelektrik İnşaat

20 Yıllık Dönem İçin Ortalama kWh Maliyetleri

20 Yıl Toplam E/M Ekipman Yakıt İşletme Toplam Üretim GWh

80 150 318 600 2 887 1 103 332 897 3 617 2 750 20x4 000 20x3 000 133 585 530 165 1 179 848 61 2 690 811 20x3 000 20x1 500

Üretim Maliyeti cent/kWh

4,521 4,583 4,483 2,7

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI HES

• Kullanılmayan ortalama yıllık hidroelektrik potansiyelimiz 81 721 GWh'dir, 1 kWh elektrik bedeli 7 cent kabulü ile;

Yıllık toplam kayıp

81 721 x 0.07x 10 6 = 5,6milyar USD • Yeni kanun taslağında, HES santralleri için ilk 10 yıl süre ile alım garantisi

7€cent/kWh

olarak öngörülmektedir. (yerli yatırım teşvikleri hariç) • Yerli üretim yapıldığı takdirde, Türbin için

1€cent/kWh

, jenerator ve güç elektronik ekipmanları için ise

0,8€cent/kWh

teşvik verilmesi planlanmaktadır.

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI RES

Türkiye, Avrupa’da rüzgâr enerjisi potansiyeli bakımından en zengin ülkelerden birisidir.

• Marmara ve Ege kıyıları e elverişli bölgelerden biridir.

• Ülkemizde bugünkü teknik koşullarda ortalama 7 m/s hızda, yılda 2.500 saat kullanma süresi ile kurulabilecek ekonomik rüzgar potansiyeli EİE tarafından hazırlanan Türkiye Rüzgâr Enerjisi Potansiyel Atlas’ ın (REPA) da 48.000 MW yani 120 milyar KWh düzeyinde olarak hesaplanmıştır. (iyi ve sıradışı tip rüzgarlar için) • Bu araziler Türkiye toplamının %1.30’una denk gelmektedir.

• Türkiye’de halihazırda şebeke bağlantılı rüzgâr santralarının toplam kurulu gücü 146.25 MW ulaşmış olup 2007 de 355 GWh enerji üretmiştir. 2007 de toplam 76,4 MW rüzgar santralı devreye alınmıştır. İnşaatı süren 276.9 MW ve tedarik anlaşması yapılan 579.7 MW rüzgâr santrali mevcuttur. 2009 itibarı ile toplam

475MW

gücünde RES santralleri faaliyete geçmiş olması beklenmektedir. • 2023 yılı itibarı ile 20,000MW RES kurulu gücü öngörülmektedir.

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI RES

Yıllık Rüzgar Dağılım Haritası – 70m

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI RES

1 Kasım 2007 tarihinde, yalnızca tek bir gün süreyle kabul edilen, 78 000 MW büyüklüğündeki rüzgâr santral lisans başvuruları ile inceleme ve değerlendirmede olan rüzgar projeleri toplam gücü 84,674 MW’a ulaşmıştır.

• Rüzgar santralleri yatırımının geri dönüş süresi 8-10 yılı bulabiliyor. Örneğin; 1MW kurulu gucu olan santralin, surekli calismasi durumunda, sene boyunca 24x365 = 8760, yaklasik 9 milyon kwsaat enerji uretmesi beklenir. Fakat ruzgar santrallerinde bu rakam ruzgarin hizina bolgedeki verime bagli olarak 2milyon kwsaat'de kaliyor. Devlet garantisi 8 cent varsayılırsa, yillik ureticiye getirisi 160 bin dolar oluyor. Şu anda 1MWlik bir santral yaklasik 1.2 milyon USD civarinda. Bu durumda amortizasyon 8/10 sene araliginda kaliyor. • Rüzgar santrallerinin maaliyetleri, bölgedeki rüzgar hızı ile doğrudan orantılıdır. Yatırım yapılacak yerin iyi analiz edilmesi gerekmektedir. Örnek olarak;

Rüzgar Hızı (mps) 7,15 8,08 9,32 Maliyet (USD) 0,048 0,036 0,026

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI RES

• Özetle; Yatırım maaliyeti 1m USD- 1.3m USD arasında değişmektedir.

• CSP tipi solar sistemlerde m2 basina CO2 kazancı yaklaşık 200kg/yıl dır. • Yatırım süresi, türbin siparişi verilecek üreticiye bağlı olarak 1.5 – 3 yıl arasında değişmektedir.

• Çıkması beklenen yeni Yenilenebilir Enerji Kanunu’ na göre Onshore RES için 8 €cent/kWh, Offshore için ise 12 €cent/kWh feed-in-tariff beklenmektedir. (10 yıl süre ile) • Yeni kanun, kanatlar için 0,6 €cent/kWh, Jeneratör ve Güç Ekipmanları için 0,8€cent/kWh, kule için 0,5€cent/kWh teşvik öngörmektedir.

• • • • • • • •

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI GES

Güneş enerjisi haritasına göre, Türkiye’ de güneş enerjisinin yapılabileceği 4,600km2 alan mevcuttur.

Toplam kapasite kullanıldığı takdirde, 56,000MW gücündeki doğalgaz santrali ile eşdeğer kapasitede üretim gerçekleştirebilir (380,000GWh) Türkiye, 2,640 saat güneşlenme süresi ile Avrupa’ da 2. sıradadır.

En yoğun güneş alan ve yatırıma müsait olan yerler, Türkiye’ nin güney ve batı kısımlarıdır. 1MW Solar santrali, inşaat süresi boyunca 33 kişiye, operasyon sürecinde ise 10 kişiye istihdam sağlar. Türkiye’ de güneş enerjisi sadece sıcak su üretimi için kullanılmaktadır. Enerji üretiminde kapasitemiz trajedik olarak 1MW’ a ancak yaklaşabilmiştir.

1MW PV için 20 dönüm araziye ihtiyaç duyulurken, CSP için gereken arazi 6-7 dönüm’ dür. Bugünkü maaliyet hesapları ile, Solar sistemlerden üretilen elektrik, yaklaşık 10 - 12$ cent/kWh maaliyeti ile üretilmektedir. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde düşen maliyet ve artan verim ile birlikte üretimin 6$ cent’ e düşeceği öngörülmektedir.

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI GES

Güneş Enerjisi Santralı Kurulabilecek Alanlar : GLOBAL GÜNEŞ RADYASYONU “1650 KWh/m 2 xyıl" DEĞERİNDEN BÜYÜK ALANLAR. GÜNEŞ ENERJİSİ POTANSİYELİ (teknik potansiyel)

380 MİLYAR KWh / YIL

TOPLAM 56000 MW KURULU GÜCE SAHİP DOĞALGAZ ÇEVRİM SANTRALİNİN ELEKTRİK ENERJİSİ ÜRETİMİNE EŞDEĞER

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI GES • 3 ana teknoloji mevcuttur.

1) PV (Fotovoltatik) 2) CPV (concentrator PV – toplayıcılı PV) 3) CSP (konsantre güneş santrali)

TEMEL GÜNEŞ ENERJİSİ UYGULAMALARI Güneş Pili (PV) Dağıtım Sistemi veya Lokal Kullanım Güneş Termal (CSP) Merkezi İletim Sistemi

DÜNYADA GÜNEŞ ENERJİ TEKNOLOJİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ I. JENERASYON II. JENERASYON GÜNEŞ HÜCRESİ SİLİSYUM AMORF MONO KRİSTAL ÇOKLU KRİSTAL YARI İLETKEN GALADYUM TANTAL GERMANYUM GALYUM İNTİYYUM İNCE FİLM III. JENERASYON ORGANİK TABANLI

MALİYET FAKTÖRLERİ ve FİYATLAR (AB ülkelerindeki uygulamalar için)

LOKAL SİSTEMLER (< 5 kW) Yatırım: 4 Euro Cent / W % 4 faiz oranı % 2 yıllık enflasyon % 1 Yıllık işletme ve bakım Servis ömrü: 20 Yıl SANTRALLAR (> 1 MW) Yatırım: 2.5 Euro Cent / W % 3 faiz oranı % 2 yıllık enflasyon % 1 Yıllık işletme ve bakım Servis ömrü: 20 Yıl FİYATLAR (Euro Cent / kWh): 20 yıllık amortisman için ALMANYA: 20 – 24, FRANSA: 21- 32, İTALYA: 18 – 27, DANİMARKA: 29 - 34 106

DİĞER UYGULAMALAR

SICAK BUHAR İLE AĞIR PETROLÜN ÜRETİLMESİ GÜNEŞ ENERJİSİYLE ÜRETİLEN BUHAR YÜKSEK YOĞUNLUKLU PETROL KUYUSUNA ENJEKTE EDİLİYOR. SICAK BUHAR İLE İNCELEN PETROL KOLAYLIKLA ÜRETİLEBİLİYOR BUHAR

SERACILIK

GÜNEŞ ENERJİLİ STADYUM FUTBOL KLÜPLERİ ELEKTRİK FAZLALARINI SİSTEME SATACAK ve İLAVE GELİR ELDE EDECEKLER

YOL ve PARK BAHÇE AYDINLATMA

HAVUZ ISITMA

YEMEK PİŞİRME MANGALI

TRAFİK IŞIKLARI AYDINLATMA

DOĞALGAZ ÇEVRİM SANTRALLARINA YÖNELİK H 2 ÜRETİMİ % 56’ DAN % 80 85’E VERİM ARTIŞI

SU POMPALAMA (TARIM SEKTÖRÜ)

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI JEOTERMAL

Türkiye’ nin jeotermal yataklarının 2/3’ ü Ege bölgesindedir.

• Dünyada jeotermal elektrik üretiminde ilk 5 ülke sıralaması, ABD, Filipinler, İtalya, Meksika ve Endonezya şeklindedir. Dünya jeotermal ısı ve kaplıca uygulamalarındaki ilk 5 ülke sıralaması ise Çin, İsveç, ABD, İzlanda ve Türkiye biçimindedir.

• Kapasite 2,000MW olup sadece 30MW realize edilebilmiştir. Denizli – Kızıldere 20MW ve Aydın Salavatlı santrali 10MW gücündedir. • EPDK tarafından 2008 yılında sadece 15MW lisans alınmıştır. 64MW ise inşaat aşamasındadır. İnşaat aşamasında olan santralleri Germencik 48MW, 7MW Kızıldere ve 10MW Simav Santralidir. • Yatırımların yavaş ilerlemesinin nedeni teknolojik altyapının yetersizliği, yüksek keşif bedelleri ve yeterli kaynakların tam anlamı ile tesbit edilmemiş olmasıdır. • EIE tahminlerine göre 2010 itibarı ile 455MW, 2013 yılı itibarı ile 550MW kapasitesinde Jeotermal santrallerinin faaliyete geçmesi öngörülmektedir.

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI JEOTERMAL

Türkiye’ de Jeotermal kaynaklarının tümüne yakını düşük entalpili, yani 160 derece altındadır. • Jeotermal enerji, tek başına sorunu çözen değil ancak tamamlayıcı bir yatırım türüdür.

• MTA, 6 Jeotermal sahayı 2007 yılında özel sektörün kullanımına açmıştır. 100MW elektrik üretilmesi hedeflenmektedir. Bu sahaların 4’ ü Aydın, 2’si Manisa’ dadır.

• Türkiye’ de Jeotermal rezervleri, bölgeye göre değişkenlik göstermekle birlikte, genelde 1000-2000metre’ lik sondaj çalışamaları sonucu bulunmaktadır.

• Jeotermal santral yatırım bedeli yaklaşık 1m USD/MW civarındadır ancak sondaj keşifleri ile birlikte bu rakam 2m USD/MW’ ı bulmaktadır.

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI JEOTERMAL

Jeotermal Rezerv ve Üretim haritası

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI JEOTERMAL

Öngörülen Kapasite Projeksiyonu