Katılımcıların, tarım çalışanlarının ve tarım işyerlerinin sorunları; sağlık, barınma, sosyal çevreyle ilişkiler, iş ve sosyal güvenlik vb.

Download Report

Transcript Katılımcıların, tarım çalışanlarının ve tarım işyerlerinin sorunları; sağlık, barınma, sosyal çevreyle ilişkiler, iş ve sosyal güvenlik vb.

Katılımcıların, tarım
çalışanlarının ve tarım
işyerlerinin sorunları; sağlık,
barınma, sosyal çevreyle ilişkiler,
iş ve sosyal güvenlik vb. gibi çok
boyutlu konular hakkında bilgi
edinmelerine yardımcı olmaktır.
Bu dersin sonunda katılımcılar;
• Tarım, Ormancılık ve hayvancılık
çalışanlarının çalışma ve sosyal hayat
koşullarını bütünsel ve çok boyutlu bir
bakış açısıyla belirleyerek, oluşturulan
faaliyet planı çerçevesinde iyileştirme
öngörüsüne sahip olurlar.
Tarım, Ormancılık ve Hayvancılık Faaliyetlerinde;
Meslek hastalığı riskleri
İş kazası riskleri
Zirai ilaçların, taşınması, depolanması ve kullanımı ile kişisel
koruyucuların kullanımı, muhafazası konularında iş sağlığı ve
güvenliği eğitiminin çalışanlara verilmesi,
Büyükbaş, küçükbaş, kümes hayvancılığı, arıcılık, ipek
böcekçiliği vb. den yakın çalışmanın getirdiği riskler,
Açık ortamda çalışmaktan kaynaklanan tehlikeler,
Çalışma, barınma ve beslenme ortamlarındaki haşeratla
mücadele,
İçme ve kullanma sularının kontrolü, gıda güvenliği
Tuvalet ve banyo gibi ortak kullanım alanlarının sağlık
koşullarına uygunluğu,
Atıkların Kontrolü,
İlgili mevzuat
TARIM MAKİNALARINDA İSG
TARIM MAKİNALARI
TARIMDA İŞ KAZALARI
Günümüz tarımında insan gücüne dayanan zor ve yorucu işlerin
büyük bir kısmı alet ve makineler tarafından kolayca yerine
getirilebilmektedir. Hızla gelişen teknoloji insanın işini
kolaylaştırmakla birlikte dikkatli olunmadığı takdirde ölümle
sonuçlanan kazalara neden olabilmektedir. Tarımda yaşanan
kazalar beş ana başlık altında toplanmaktadır ;
1-Tarım makinelerinin kullanımı esnasında oluşan kazalar
2-Traktör ve diğer motorlu araçların kullanımı esnasında oluşan
kazalar
3-Hayvancılık çalışmaları sırasında hayvanlardan kaynaklanan
kazalar
4-El aletlerinin kullanımı esnasında oluşan kazalar
5-Çeşitli iş tezgahlarının kullanımı esnasında oluşan kazalar
TARIM MAKİNALARI
TARIMDA İŞ KAZALARI
Gerçekleştirilen pek çok araştırma tarımda yaşanan
kazaların, gerek insan sağlığı açısından, gerekse
işletmeye getirdiği maddi kayıplar açısından ciddi
boyutlarda olduğunu ortaya koymakta ve bir çok ülkede
tarım, madencilikten sonra en tehlikeli sektörlerden biri
olarak kabul edilmektedir. Yapılan araştırmalarda
meydana gelen kazaların % 87’sinin tarım makinelerinden
kaynaklandığını, iş günü kaybının ortalama 15 gün
olduğu, traktör kazalarında 60 güne kadar çıkabildiği
belirlenmiştir.
TARIM MAKİNALARI
TARIMDA İŞ KAZALARI
Ülkemizde kaza istatistiklerine sadece karayollarında
meydana gelen ölümlü ya da yaralanmalı traktör kazaları
dahil edilmektedir. Tarla yollarında ve çalışma alanlarında
meydana gelen kazalar can kaybı olmadığı sürece
genellikle ilgili makamlara bildirilmemektedir. Bununla
birlikte gerçekleştirilen araştırmalarda ölüm oranının
özellikle traktörlerde oldukça yüksek değerlere ulaştığı
belirlenmiştir. Daha da önemlisi tarımda çalışan kişilerin
güvenlik konusunda büyük oranda eğitimsiz olduklarının
altı çizilmektedir.
TARIM MAKİNALARI
TARIMDA İŞ KAZALARI
Tarım makinelerinin tehlike açısından diğer tarımsal faaliyetler içerisinde en
riskli grup içinde bulunmasının iki ana nedeni bulunmaktadır.
1- Tarım makinelerinde yer alan düzenlerin çoğunlukla çok hızlı hareket
eden ya da yüksek dönü sayısına sahip parçalardan oluşması.
Örneğin biçme makinelerinde kesme işleminin optimum bir şekilde
gerçekleştirilebilmesi için bıçakların bağlı olduğu tamburların devir sayıları
çeşitli transmisyon düzenleri ile makineye hareketi sağlayan traktör kuyruk
mili devrinin yaklaşık dört katına kadar çıkarılmaktadır.
2- Makineleri oluşturan düzen ve parçaların büyük bir kısmının açıkta
çalışma zorunluluğunun bulunması.
Özellikle, biçme, parçalama, yolma ve sıyırma gibi hasat ve harman işlerini
yerine getiren makinelerde işleyici organların bitki ile temas halinde olma
zorunluluğu bu organların koruma altına alınmasını mümkün
kılmamaktadır. Bu da tehlike riskinin artmasına neden olmaktadır.
TARIM MAKİNALARI
TARIMDA İŞ KAZALARI
Araştırmalar tarımda yaşanan kazaların büyük
çoğunluğunun insan hatasından kaynaklandığını
ortaya koymuştur. Bu durumda tarımda çalışan ve
bu makineleri kullanacak kişilerin tehlikelerin
bilincinde olması ve bu konuda eğitimli olması son
derece büyük önem taşımaktadır .
TARIM MAKİNALARI
TARIM ALET ve MAKİNELERİNDE TEHLİKELİ NOKTALAR
a- Sıkıştırma Noktaları: Sıkıştırma noktaları, kayış-kasnak,
zincir-dişli ve dişli çarklar gibi hareket aktarım düzenlerinde yer
alır. Bunun yanı sıra bazı makinelerin besleme düzenlerinde de
sıkıştırma noktaları bulunmaktadır.
Bu tür düzenler genellikle yüksek hızla hareket ettiklerinden
giysilerin kol ağzı, etek gibi gevşek kısımlarının bu noktalara
kaptırılması ile ciddi yaralanmalar söz konusu olabilir.
Makine üreticileri bu tür düzenleri saçlarla kapatmak sureti ile
kısmen güvenlik sağlayabilmektedir. Besleme düzenlerinde ise
makinenin görevi engelleneceğinden koruma olanağı
bulunmamaktadır. Bu tür makinelerde alınabilecek en iyi önlem
dikkatli olmak, bu noktaların yerlerini bilmek ve makine tamamen
durdurulmadan bu düzenlere yaklaşılmaması olacaktır.
TARIM MAKİNALARI
TARIM ALET ve MAKİNELERİNDE TEHLİKELİ NOKTALAR
TARIM MAKİNALARI
TARIM ALET ve MAKİNELERİNDE TEHLİKELİ NOKTALAR
b- Sarma Noktaları: Açıkta dönen her makine parçası
potansiyel bir sarma noktasına sahiptir. Şaftlar, şaftların
birleştirilmesinde kullanılan bağlantı elemanları ve hasat
makinelerinin dövücü ve toplayıcı kısımları sarma noktalarının
görüldüğü temel düzenlerdir. Giysilerin gevşek kısımları, açık ve
uzun saçlar bu tür düzenlerde sıkıştırma noktalarında
olduğundan çok daha büyük risk oluşturmaktadır. Genellikle çok
hızlı dönen bu düzenler giysilerin yırtılmasına zaman kalmadan el
ya da ayakların üzerlerine sarılmalarına neden olabilir. Tarım
makinelerinde sarma noktasına sahip düzenlerin çok azı koruma
altına alınabilmektedir. Bu nedenle bu tür düzenlere yaklaşırken
çok dikkatli olunması, uygun giysilerin seçilmesi ve yine makine
tamamen durdurulmadan müdahale edilmemesi gerekir.
TARIM MAKİNALARI
TARIM ALET ve MAKİNELERİNDE TEHLİKELİ NOKTALAR
TARIM MAKİNALARI
TARIM ALET ve MAKİNELERİNDE TEHLİKELİ NOKTALAR
c- Kesme Noktaları: Kesme noktaları kesme işine hizmet
eden düzenlerde yer almaktadır. Tarım makinelerinde kesme
işlemi makaslama ve serbest kesme olmak üzere iki farklı türde
gerçekleştirilmektedir. Makaslama kesme işleminde kesme,
makasın kesme prensibine benzer şekilde bitki sapı birbirine
doğru yaklaşan iki keskin kenar arasında sıkıştırılarak, serbest
kesmede ise yüksek bir çevre hızıyla dönen (2100-2400
devir/dakika) bir bıçak yardımıyla bitki sapına vurularak (orakla
biçmede olduğu gibi) gerçekleştirilmektedir. Özellikle kesme
işlemini gerçekleştirmek amacıyla geliştirilmiş düzenler koruma
altına alınamadıklarından çok ciddi yaralanmalara hatta ölüme
yol açabilecek kazalara neden olabilmektedirler. Bu açıdan tarım
makinelerinin güvenlik açısından en riskli grubunu oluştururlar.
TARIM MAKİNALARI
TARIM ALET ve MAKİNELERİNDE TEHLİKELİ NOKTALAR
TARIM MAKİNALARI
TARIM ALET ve MAKİNELERİNDE TEHLİKELİ NOKTALAR
d- Çarpma Noktaları: Traktörün özellikle çekilir tip alet ve
makinelere yaklaşması sırasında traktörde yer alan bağlantı
elemanları ile alet ya da makinenin bağlantı kısımlarında karşılıklı
olarak çarpma noktaları ortaya çıkmaktadır. Tarım makineleri
kullanımında çok görülen ve el ya da ayak yaralanmalarına
neden olan bu noktalar özellikle makinelerin bağlanması
konusunda traktör operatörüne yardımcı olan kişileri risk altına
sokmaktadır.
Çarpma noktalarından korunmanın en pratik yolu traktörün alet
ya da makinelere yanaştığı durumlarda emniyetli bir açıklıkta
beklemek ve hareket tamamen durmadan müdahalede
bulunmamaktır.
TARIM MAKİNALARI
TARIM ALET ve MAKİNELERİNDE TEHLİKELİ NOKTALAR
TARIM MAKİNALARI
TARIM ALET ve MAKİNELERİNDE TEHLİKELİ NOKTALAR
e- Çekme Noktaları: Sarma noktalarında olduğu gibi dönerek
çalışan her düzen aynı zamanda potansiyel olarak çekme noktalarına
da sahiptir. Bu tür düzenler genellikle hızlı çalıştıklarından çok büyük
risk içerirler. Örneğin, 3,6 m/s hızla dönen besleme tamburlarına
sahip bir mısır silaj makinesinde makineye 60 cm uzaklıktaki bir
noktadan eliyle besleme yapan bir kişinin elini sıkışmadan bırakması
için karar verme süresi sadece 0.3 saniyedir. Bu sürede bırakamadığı
takdirde eliyle birlikte mısır sapı saniyede 48 cm yol alacak ve kişinin
yaralanması kaçınılmaz olacaktır. Bu tür düzenlerde özellikle çalışma
esnasında müdahalede bulunmaya kalkışmak son derece büyük risk
oluşturmaktadır. Zira, insanın reaksiyon süresi makineden kendini
kurtarmaya yeterli olmayabilir. Bu durumda izlenebilecek en iyi yol
makine tamamen durmadan asla müdahalede bulunmamak olacaktır.
TARIM MAKİNALARI
TARIM ALET ve MAKİNELERİNDE TEHLİKELİ NOKTALAR
TARIM MAKİNALARI
TARIM ALET ve MAKİNELERİNDE TEHLİKELİ NOKTALAR
f- Serbest Dönen Parçalar: Özellikle hasat işlemlerinde
kullanılan bir çok tarım makinesinde, çeşitli amaçlara hizmet
eden ve genellikle volan adıyla bilinen ağır ve hızlı dönen
parçalar bulunmaktadır. Bu parçalar makineye hareket iletimi
kesildikten sonra dahi sahip oldukları atalet momenti nedeniyle
yaklaşık 2-2.5 dakika daha dönmeye devam ederler. Dolayısıyla
çok yavaşlamış görünseler bile potansiyel olarak tehlike içerirler.
El ya da ayak yaralanmalarına neden olan bu organlar genellikle
kayış aracılığı ile çalıştırıldıklarından koruma altına
alınamamaktadır. Bu nedenle, bu tür düzenlere çok dikkatli
yaklaşılması, gerek çıkardığı sesleri, gerekse hareketini izleyerek
tamamen durduğuna emin olmadan müdahalede bulunulmaması
yerinde olacaktır.
TARIM MAKİNALARI
TARIM ALET ve MAKİNELERİNDE TEHLİKELİ NOKTALAR
TARIM MAKİNALARI
TARIM ALET ve MAKİNELERİNDE TEHLİKELİ NOKTALAR
g- Fırlatılan Cisimler: Yere çok yakın ve çok hızlı dönerek çalışan
biçme makineleri gibi bazı tarım makineleri çalışma organları arasına giren bitki
dışındaki sap, toprak parçası ya da taş gibi fazla ağır olmayan yabancı
materyalleri inanılmaz bir hızla çok uzak noktalara fırlatabilirler. Dolayısıyla
çalışmaları esnasında bu makinelerin arkasında bulunan kişiler çeşitli şekillerde
yaralanabilirler. Fırlatılan cisimlerin oluşturabileceği yaralanmalardan korunmak
için hangi makinelerin bu tür tehlike yaratacağının bilinmesi, mümkünse fırlatma
yönüne doğru koruyucular kullanılması, eğer makinenin yanında bulunmak
zorunlu ise emniyetli bir uzaklık seçilmesi yerinde olacaktır. Makine üreticileri
yukarıda da sözü edildiği gibi bazı kısımları koruma altına alabilmektedirler.
Bununla birlikte makinalar üzerinde korunsalar dahi tehlike potansiyeli olan
kısımların görsel uyarıcılarla belirtilmesi gerekmektedir. Bu uyarıcılar çeşitli
sembol ve yazılar olup standart hale getirilmişlerdir. Dolayısıyla dünyanın her
yerinde aynı anlamı ifade etmektedirler. Avrupa Birliği’ de uygulamaya koyduğu
MAKİNA EMNİYETİ DİREKTİFİ ile güvenli çalışma için yapılması gerekenleri
yasal zorunluluk altına almış, ülkemiz 1 Ocak 1996 da çıkardığı kanunlarla bu
anlaşmaya taraf olmuştur.
TARIM MAKİNALARI
TARIM ALET ve MAKİNELERİNDE TEHLİKELİ NOKTALAR
TARIM MAKİNALARI
TARIM ALET ve MAKİNELERİNDE TEHLİKELİ NOKTALAR
SONUÇ :
Teknolojideki gelişime paralel olarak gün geçtikçe gelişen ve farklılaşan
tarım alet ve makineleri bugün tarımda çalışan kişilerin vazgeçilmez bir
yardımcısı durumundadır. Bu alet ve makineleri kullanacak kişilere hem
kendilerine hem de işletmelerine zarar verebilecek çeşitli kazaların
önlenebilmesi açısından bazı görevler düşmektedir. Bu görevleri şu
başlıklar altında toplayabiliriz;
-Makinelere yaklaşırken dikkatli olmak,
-Kısa yoldan iş yapmaya kalkışmamak,
-Gereksiz riskler almamak,
-Güvenli olmayan uygulamalara kalkışmamak,
-Uyarılara dikkat etmek,
- Tehlikelerin bilincinde olmak.
Unutulmamalıdır ki; bir çok kazadan korunmak için makineye hareketi
kesmek, motoru durdurmak ve bütün parçaların durmasını beklemek gibi
basit önlemler yeterli olmaktadır.
TARIM MAKİNALARI
TARIM ALET ve MAKİNELERİNDE TEHLİKELİ NOKTALAR
SONUÇ :
Teknolojideki gelişime paralel olarak gün geçtikçe gelişen ve farklılaşan
tarım alet ve makineleri bugün tarımda çalışan kişilerin vazgeçilmez bir
yardımcısı durumundadır. Bu alet ve makineleri kullanacak kişilere hem
kendilerine hem de işletmelerine zarar verebilecek çeşitli kazaların
önlenebilmesi açısından bazı görevler düşmektedir. Bu görevleri şu
başlıklar altında toplayabiliriz;
-Makinelere yaklaşırken dikkatli olmak,
-Kısa yoldan iş yapmaya kalkışmamak,
-Gereksiz riskler almamak,
-Güvenli olmayan uygulamalara kalkışmamak,
-Uyarılara kulak asmak,
- Tehlikelerin bilincinde olmak.
Unutulmamalıdır ki; bir çok kazadan korunmak için makineye hareketi
kesmek, motoru durdurmak ve bütün parçaların durmasını beklemek gibi
basit önlemler yeterli olmaktadır.
TARIM MAKİNELERİNDE İŞ KAZALARI
TARIM ARABALARI
TARIM MAKİNELERİNDE İŞ KAZALARI
TARIM ARABALARI
TARIM MAKİNELERİNDE İŞ KAZALARI
TRAKTÖR YÜKLEYİCİ TEKLİKELERİ
•Yük çok yüksek
•Düzgün olmayan zeminde çok yüksek yük
•Traktör yüksek hızda iken yükleyicinin
kullanımı
•Yükleyicinin hızla düşmesi
•Yükleyicinin merdiven olarak kullanımı
•Yüksek yükleyici
TARIM MAKİNELERİNDE İŞ KAZALARI
TRAKTÖR YÜKLEYİCİ TEKLİKELERİ
TARIM MAKİNELERİNDE İŞ KAZALARI
Elevatör ve Helezonlu Götürücü Tehlikeleri
•Eğimli yerde yükseltilmiş elevatör
•Merdiven olarak kullanılan elevatör
•Danelerin elevatörü terk ettiği yerde operatörün ayağının
yakalanması
•Elevatör üzerinden kayan kişiler
•Hayvanlar tarafından hareket ettirilen elevatör
•Gerdirme yayları
•Elevatörün ağızlamasına klavuzluk edenler
•Bol elbiseler
•Dane deposu tarafından desteklenmeyen götürücüler
•Motorun uygun olmayan çalışması
•Çok yükseltilmiş elevatör
TARIM MAKİNELERİNDE İŞ KAZALARI
Elevatör ve Helezonlu Götürücü Tehlikeleri
TARIM MAKİNELERİNDE İŞ KAZALARI
Elevatör ve Helezonlu Götürücü Tehlikeleri
•Aşırı dane yükü
•Dane arabası içinde oyun oynama
•Dane üzerinde yürüme
•Elektirik hatları
•Kaldırma caraskalı
•Hidrolik hatlar
TARIM MAKİNELERİNDE İŞ KAZALARI
Balya Makineleri Tehlikeleri
•Şaft
•Giyim
•Makinenin pik up’ını besleme
•Bağlama mekanizması gerginliğini ayarlama
•Sökme ve takma
•Tarım arabalarında yolcu
•Makineyi yüksek hızda çalıştırma
•Tarım arabası ve römorkta düzgün olmayan yükleme
•Namlu sıralarında oynayan çocuklar
•Balya makinesi çalışırken parçalarını temizleme
TARIM MAKİNELERİNDE İŞ KAZALARI
Balya Makineleri Tehlikeleri
TARIM MAKİNELERİNDE İŞ KAZALARI
Balya Makineleri Tehlikeleri
TARIM MAKİNELERİNDE İŞ KAZALARI
Büyük Yuvarlak Balya Makineleri Tehlikeleri
•Makaralara girmiş otun çıkarılması
•Arka çıkış yakınında veya balyalama hücresi alanında
mekanik balya çıkış kapısı güvenlik kilidini kullanmadan
çalışmak
•Meyilli arazide balya çıkışı
•Eğimli yerlerde balya taşıma
•Yuvarlak balyanın durdurulması
•Kıskaçlı çatalı kullanmadan balyayı kaldırma
•Hidrolik kollar
•Uygun olmayan kayış gerginliği
TARIM MAKİNELERİNDE İŞ KAZALARI
Biçerdöver Tehlikeleri
•Giyim
•Merdiven veya platformdan düşme
•Haşpay düzeni
•Dane deposunda veya boşaltma helezonunda sıkışmış
işçi
•Biçerdöver çalışırken biçerdöver parçasını temizleme
•Trafikte sürüş
•Biçerdöver merdivenleri
•Kayış ve kasnakların ayarlanması
•Tozun görüşü engellemesi
TARIM MAKİNELERİNDE İŞ KAZALARI
Biçerdöver Tehlikeleri
TARIM MAKİNELERİNDE İŞ KAZALARI
Silaj Makinesi Tehlikeleri
•Tıkanmış makineyi temizlerken yediriciye
yakalanan işçi
•Şafta yakalanma
•Tıkanmış bıçak sistemine müdahalede el
kesilmeleri
•Kesici veya fırlatıcının ayarı sırasında
•Bıçakların bilenmesi
TARIM MAKİNELERİNDE İŞ KAZALARI
Ekim Makinesi Tehlikeleri
•Çizeğin(markör) işçi üzerine düşmesi
•Depoyu doldururken işçinin düşmesi
•Uygun güvenlik ekipmanının
kullanılmaması
•Karıştırıcıya kapılma
TARIM MAKİNELERİNDE İŞ KAZALARI
Santrifüj Gübre Dağıtıcı
Şaft
Diskler
Gübre fırlatma
Karıştırıcı
TARIM MAKİNELERİNDE İŞ KAZALARI
Pülverizatör Tehlikeleri
•Eğimli yerde kendi yürür pülverizatörün
çalıştırılması
•Bozuk platform veya merdiven
•Uygun KKD’ın yanlış kullanımı
•Pülverizatör bumunun tarla kenarı çitine takılması
•Toksik insektisiti dolduran operatör
•Yüksek yapıdaki pülverizatörün kamyona
yüklenmesiyle tekerlerinin yükleme sınırları dışında
kalışı
•Şaft
•Pülverizatör etrafında çocuklar
TARIM MAKİNELERİNDE İŞ KAZALARI
Pülverizatör Tehlikeleri
TARIM MAKİNELERİNDE İŞ KAZALARI
Pulluk Tehlikeleri
•Makine hidrolik kalkık vaziyette bırakılmış
•Otomatik geri getirmeli olanlarda tıkanma
olduğunda bunu temizlemeye kalkan operatöre geri
getirme mekanizmasının vurması
•Doğru ağırlıkla donatılmamış ekipman
•Traktör tekerlekleri doğru genişlikte ayarlanmamış
ve bu nedenle devrilme riski
ZİRAİ İLAÇLAR
ZİRAİ İALAÇLAR
ZİRAİ İLAÇLARIN ÇEŞİTLERİ
Etkiledikleri canlı grubuna göre :
1. İnsektisitler; böcekleri öldüren ilaçlardır.
2. Fungusitler; fungusları öldüren ilaçlardır.
3. Bakterisitler; bakterileri öldüren ilaçlardır.
4. Herbisitler; otları öldüren ilaçlardır.
5. Nematisitler; nemotodları öldüren ilaçlardır.
6. Akarisitler; akarları öldüren ilaçlardır.
7. Mollusitler; yumuşakçaları (salyangozları) öldüren
ilaçlardır.
8. Rodentisitler; kemirgenleri öldüren ilaçlardır.
9. Avisitler; kuşları öldüren ilaçlardır.
ZİRAİ İALAÇLAR
ZİRAİ İLAÇLARIN ÇEŞİTLERİ
Fiziksel şekillerine göre şöyle:
1. Toz ( Dust )
2. Islanabilir toz ( Wettable powder )
3. Eriyebilir toz ( Soluable powder )
4. Emülsiyon konsantre ( E.C )
5. Likit ( Solüsyon )
6. Likit konsantre ( L.C )
7. Akışkan ( Flawable ) (F )
8. Akışkan konsantre ( F.C )
9. Ultra low volume ( U.L.V. )
10. Gaz ilaçlar
11. Aerosol
ZİRAİ İALAÇLAR
ZİRAİ İLAÇLARIN DEPOLANMALARI
1 — Toz ilâçlar:
Bu gurup ilâçlar sıcağa ve soğuğa daha çok mukavemet
ettiklerinden çelik hangarlarda da depo edilebilirler. Fakat
depo tabanlarına takriben 20 cm. yükseklikte tahta
ızgaralar konulmalı, ambalajlar duvardan 20 cm. içer den
olmalı ve üst üste 10-15 ambalajdan fazla istif
edilmemelidir. Toz kükürtler depo edilirken toz ilâçların
muhafazası için ayrıca yangına karşı gerekli tedbirler
alınmalıdır.
Mümkünse toz kükürtler ayrı bir depoda muhafaza
edilmelidir. Bunlarda 7-8 çuvaldan fazla üst üste istif
yapılmamalıdır. Deponun havalandırma tertibatı
olmalıdır.
ZİRAİ İALAÇLAR
ZİRAİ İLAÇLARIN DEPOLANMALARI
2 — Islanabilir tozlar:
Bu gurup ilâçlar daha ziyade sıcaktan, soğuktan,
rutubetten ve basınçtan fazla etkilendiklerinden mümkün
olduğu kadar kârgir binalarda muhafaza edilmeli,
ambalajlar üst üste konduğunda en altta bulunan
ambalaja 150-200 kg. dan fazla ağırlık isabet etmiyecek
şekilde istiflenmelidir. Kontraplak veya fiber variller de
bulunan ilâçlar için bu tedbir gereksizdir. Toz ilâçlarda
olduğu gibi zemine ızgara konulmalı ve duvara temas
ettirilmemelidir.
ZİRAİ İALAÇLAR
ZİRAİ İLAÇLARIN DEPOLANMALARI
3 — Emülsion Konsentre ilâçlar:
Bu gurup ilâçlar ise muhafaza için daha çok itina isterler.
Deponun hararetini 4- 5° C ile + 35° C arasında tutmalıdır.
Emülsiyon ilâçların bir kısmının da alev alma dereceleri
düşük olduğundan ayrıca bu husus da dikkate alınmalıdır.
Deponun sıcaklığını + 5° C ile + 35° C arasında
tutmak mümkün değilse ilâçları kışı geçirmeleri için
müsait iklim ve depoların bulunduğu bölgelere
nakletmelidir.
ZİRAİ İALAÇLAR
ZİRAİ İLAÇLARIN DEPOLANMALARI
4 — Fumigantlar:
Bunların da fazla sıcaktan patlama tehlikesi olduğundan
mümkün mertebe serin yerlerde ve ayrı bölmelerde
muhafazası uygundur.
ZİRAİ İALAÇLAR
ZİRAİ İLAÇLARIN DEPOLANMALARI
5 — Herbisidler:
Serin ve rutubetsiz ortamlarda depolanmalıdırlar.
HAYVANLARDAN İNSANLARA
BULAŞAN HASTALIKLAR
(ZOONOZLAR) VE
KORUNMA YOLLARI
ZOONOZLAR
ZOONOZ NEDİR ?
• Doğal olarak omurgalı hayvanlardan
insanlara, insanlardan hayvanlara geçen
ve her yerde görülebilen hastalıklar
yada enfeksiyonlar
• FAO(GIDA VE TARIM ÖRGÜTÜ)/WHO
(DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ) ortak
uzmanlar grubu;
• enfekte edici özellik taşımayan
bakteriyel toksinler ve kimyasal zehirler
ZOONOZLAR
GENEL
Zoonozlar, ülkemizde ve dünyada, sık görülmesi, iş
gücü ve ekonomik kayıplara neden olması, bazanda
büyük salgınlar yaparak çok sayıda insanın
ölümüne sebep olması nedeniyle halen bir toplum
sağlığı sorunu olmaya devam etmektedir. Dünyada
150’den fazla zoonoz bilinmektedir.
ZOONOZLAR
TANIM
İnsan ve hayvanların müşterek hastalığına zoonoz
denir. Zoonoz, hayvanlardan insanlara
bulaşan hastalıklar diye de tanımlanabilir. Zoonoz
veya zoonotik hastalık daha kapsamlı olarak “doğal
koşullarda, vertebralı hayvanlarda, saprofit veya
patojen olarak bulunan, mikroorganizma, mantar ve
parazitlerin, değişik bulaşma yolları ile insanlara
geçmesi ile meydana gelen hastalıklar” olarak
tanımlanabilir.
ZOONOZLAR
ZOONOZLARIN ÖNEMİ
• Her yerde görülebilen hastalıklardır.
• Hayvanlar insan yaşamının ayrılmaz birer
parçasıdır.
• Fazla sayıda etken ile fazla sayıda
hastalık tablosu oluştururlar.
• Meslek hastalıklarının bir bölümünü
oluştururlar.
• Ekonomik önemleri vardır.
• Beslenme yönünden önem taşırlar.
ZOONOZLAR
ZOONOZLARIN ARTIŞ NEDENLERİ
Tanıya ait nedenler: Tıptaki ilerlemeler, özellikle
viral hastalıkların tanısının daha kolay
konmağa başlaması, başlıca tanısal nedendir.
ZOONOZLAR
ZOONOZLARIN ARTIŞ NEDENLERİ
İnsana ait nedenler:
i) Dünya nüfusunun artmasıyla birlikte artan protein
ihtiyacının karşılanması amacıyla artan hayvancılığa
paralel olarak zoonozlar artmıştır.
ii) Hayvancılıkla uğraşan insan sayısının artması,
zoonoz vaka sayısını artırmıştır.
iii) İnsanların; doğal afetler, iş, turizm v.b. gibi
nedenlerle yer değiştirmesi, zoonozların bir yerden
başka bir yere, bir ülkeden diğerine yayılmasına neden
olmuştur.
iv) Çevre kirliliğinin artması zoonozları artırmıştır.
v) Sulu tarıma geçilmesi ile birlikte vektörler ve
bunlara bağlı zoonozlar artmıştır.
ZOONOZLAR
ZOONOZLARIN ARTIŞ NEDENLERİ
hayvanlara ait nedenler:
Aynı barınakta çok sayıda hayvan yetiştirilmesi,
hayvan kaçakçılığı, canlı hayvan ve hayvan
ürünlerinin ihraç veya ithal edilmesi, veteriner ve
belediyelerin denetim yetersizliği, hayvanlara
gereken aşıların yaptırılmaması gibi bir çok
nedenlerle, zoonozlarda artış olmuştur.
ZOONOZLAR
ZOONOZLARIN ARTIŞ NEDENLERİ
Ekolojik nedenler:
Sulu tarıma geçiş sivrisinek, fareler ve
yumuşakçaların (zoonotik
hastalığa neden olan vektörlerin) artmasına, orman
içlerine kadar mesken, fabrika, yol, köprü vb.
yapılması, vahşi hayat ile evcil hayatın ilişkisini
artırmış, baraj, gölet, suni su yolları yapılması,
ormanların yakılması, yok edilmesi, buradaki
kemiricilerin yer değiştirmesi gibi bir çok ekolojik
faktörler, zoonozların artmasına neden olmuştur.
ZOONOZLAR
ZOONOZLARIN ARTIŞ NEDENLERİ
Ulaşımın etkisi:
Ulaşım araçlarının çeşitlerinin ve sayısının
artması, araçlarda gerekli önlemlerin alınmaması,
ülkeler arasında zoonozların yayılmasına neden
olmuştur.
ZOONOZLAR
ZOONOZLARIN ARTIŞ NEDENLERİ
Yetersiz eğitimin etkisi:
Hekimler, veterinerler ve bunların yardımcı
personellerinin, istenilen düzeyde bilgisinin
olmaması veya olanaklarının olmaması, korunmada
yetersizliği ortaya çıkarmıştır.
ZOONOZLAR
RİSKLİ GRUPLAR
Hayvan besleyenler, çiftçiler, veterinerler, hayvan
ürünleri üreten iş yerlerinde çalışanlar, ormancılar,
süs hayvanları besleyenler, laboratuvar işçileri,
sahada araştırma yapan jeolog, arkeolog, petrol
arayıcıları gibi kişiler, çöpçüler, lağım işçileri, pirinç
tarlalarında çalışanlar gibi bazı meslek gruplarında
çalışanlar ile çocuklar ve kadınlar zoonotik
hastalıklar için, yüksek riskli kişilerdir. Hekimlerin de
yüksek riskli kişiler olduğu unutulmamalıdır.
Özellikle, temas, inhalasyon, fekal-oral yolla bulaşan
zoonozlarda, çok dikkatli olunmalıdır.
ZOONOZLAR
ETKENLER
Bakteriyel zoonozlar:
Botulismus, Brusellozis, Salmonellosis,
Şigellozis, Şarbon, Tetanoz, Tüberkülozis, Veba,
Enterotoksijenik Stafilokokla besin zehirlenmesi,
Streptokokkozis, Erizipeloid, Klostridial besin
zehirlenmesi, Tularemi, Kolibasillozis,
Kamfilobakteriozis, Endemik tifüs (Fare tifüsü),
bubonik plak, Sodoku, Pasteurollozis,Yersiniozis,
Leptospirosisler (Weil), Vibrioparahemolitikuslar.
ZOONOZLAR
ETKENLER
Viral zoonozlar: Ebola hastalığı, Herpes simplex
ve simiae, Kuduz, Viral Hepatit A, Rotavirus
enteriti, Sarı ateş, İnek çiçeği, Maymun çiçeği,
Vaksinia, Newcastle hastalığı, nsefalomyokardititis,
Veziküler stomatit, Arjantin hemorajik ateşi, Batı At
Ensefaliti, Bolivya hemorajik ateşi, Doğu At
Ensefaliti, Japon B ensefaliti Kırım-Kongo-Hazara
hemorajik ateşi, Kyasanur Orman hemorajik ateşi,
Kore hemorajik ateşi, Lenfositik Koriomenejitis,
Lassa ateşi, Marburg hastalığı, Omsk hemorajik
ateşi, Rift vadisi ateşi.
ZOONOZLAR
ETKENLER
Klamidyal ve Riketsiyal zoonozlar:
Q ateşi, Riketsiyal çiçek, Kayalık dağlar ateşi,
Endemik Tifüs, Ornitozis/Psittakozis.
ZOONOZLAR
ETKENLER
Mikotik zoonozlar:
Aktinomikozis, aspergillozis, Blastomikozis,
Candidiazis, Kriptokokkozis, Dermatofitozis,
Maduramikozis, Nokardiozis, Rinosporoidozis vb.
ZOONOZLAR
ETKENLER
Paraziter zoonozlar:
i) Protozoon İnfeksiyonlar:
ii) Helmintik İnfeksiyonlar:
a) Trematodlar
b) Sestodlar
c) Nematodlar
ZOONOZLAR
BULAŞMA YOLLARI
Vektörlerle Bulaşanlar
i) Sivrisineklerle: Tularemi, Batı Nil ateşi, Batı, doğu ve
Venezuella at ensefalitleri,
Kaliforniya ensefaliti, Murray ve Rift vadisi ensefalitleri,
Sarı ateş ve Mayora ateşi.
ii) Karasineklerle: Fekal-oral yolla bulaşabilen tüm
zoonozlar, deri döküntüsü yapabilenlerin bir kısmı,
besin zehirlenmesi kliniğini veren tüm zoonozlar
karasineklerle bulaşabilirler. Fizik çevrenin iyi olmadığı
yörelerde karasineklerle
bulaşan zoonozlar sık görülür.
ZOONOZLAR
BULAŞMA YOLLARI
Vektörlerle Bulaşanlar
iii) Kenelerle: Boreliazis, ve Tularemi en belirgin
olanlarıdır.
iv) Pirelerle: Tularemi (Tavşan), Veba (Fare), Endemik
(Fare) tifüs başlıcalardır.
v) Bitlerle: Boreliazsis ve Tularemi en belirgin
olanlarıdır.
vi) Farelerle: Boreliazis, H. Nana, Fare ısırığı hastalığı
(Sodoku), Fare tifüsü, Pastörellozis, Salmonellozis,
Veba bulaştırırlar ve fekal-oral bulaşan zoonozları da
mekanik olarak taşırlar.
ZOONOZLAR
BULAŞMA YOLLARI
Besinlerle Bulaşanlar:
i) Sütle (çiğ) bulaşanlar: Bovin tipi Tüberküloz,
Brusella, Fare ısırığı hastalığı, Q ateşi,
ii) Yumurtayla bulaşanlar: Avian tipi Tüberküloz
başlıcalarıdır.
iii) Etle bulaşanlar: Bovin tipi Tüberküloz, Brucella,
Şarbon, Trişinellalar en fazla görülenleridir.
iv) Balıkla bulaşanlar
ZOONOZLAR
BULAŞMA YOLLARI
Temasla Bulaşanlar,
İnhalasyonla Bulaşanlar,
Kontamine Toz-toprakla Bulaşanlar,
Laboratuvarda Bulaşanlar,
İnsandan İnsana Bulaşanlar,
Isırılmayla Bulaşanlar,
ZOONOZLAR
BULAŞMA YOLLARI
Vertebralılarla Bulaşanlar
i) Atlar ve diğer tek
ii) İnekler ve sığırlardan,
iii) Kediler ve köpeklerden,
iv) Koyunlardan ve keçilerden,
v) Domuzlardan,
vi) Develerden,
vii) Kümes hayvanları ve diğer kuşlardan,
viii) Tavşanlardan,
ix) Balıklardan,
x) Maymunlardan,
xi) Yarasalardan,
xii) Kemiricilerden,
xiii)Vahşi hayvanlardan
ZOONOZLAR
Ulkemizde sıkca rastlanan bazı onemli zoonoz
hastalıklar sunlardır:
Kuduz,
Tuberkuloz (Verem)
Bruselloz (Malta humması),
Sarbon (Anthrax ),
Salmonelloz
ve Kist Hidatik.
ZOONOZLAR
KUDUZ
Bütün sıcak kanlı hayvanlarda ve insanlarda görülen
öldürücü viral bir hastalıktır.Hastalık,kuduza yakalanmıs
hayvanların özelliklede köpeklerin ısırmasıyla veya açık
yaralara salyalarının temasıyla diğer hayvanlara ve
insanlara bulaşır.İnsanlar kuduz şüpheli hayvanla temas
eder veya ısırılırsa,ısırık yeri bol sabunlu suyla yıkanarak
en yakın sağlık kurulusuna mutlaka başvurulmalıdır.
Belediye ekiplerine de haber verilmek sureti ile ısıran
köpeğin muşahedeye alınması sağlanır.İhbarı mecburi
hastalık olduğu için Tarım İl ve İlce Müdürlüklerine haber
verilir.Koruyucu önlem olarak, kedi ve köpeklere yılda bir
kez olmak üzere mutlaka kuduz aşısı yaptırmak gerekir.
ZOONOZLAR
TUBERKULOZ (Verem)
Verem mikrobunun insan,sığır ve kanatlı tiplerinin
insan ve evcil hayvanlarda oluşturduğu,kronik seyirli ve
bulaşıcı olan bu hastalık;çeşitli organ ve dokularda
tüberkel adı verilen, kendine has bozukluklar
Oluşturur.Veremli hayvanların etlerini yemek,sütlerini
içmek veya solunum yoluyla insanlara bulaşır.Hastalığın
hayvanlardan bulaşmasını önlemek için; Veteriner Hekim
kontrolünden geçmemiş etler ve iyi kaynatılmamış sokak
sütleri tüketilmemelidir.3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve
Zabıtası Kanunu’na göre ihbarı mecburi olup, bu hastalığa
yakalandığı tespit edilen hayvanlar tazminatlı olarak
kestirilir.
ZOONOZLAR
BRUSELLOZ (Malta humması)
Genellikle sığır ve koyunlarda görülen ve yavru
atmaya neden olan bu hastalık, insanlara da kolayca
bulaşır.İnsanda baş ağrısı,ateş ve halsizlikle kendini belli
eder.Hastalık teşhis ve tedavi edilmediği takdirde çeşitli
organlarda ciddi rahatsızlıklar,kısırlık ve sakatlıklar
oluşturur.İyi kaynatılmamış sokak sütleri ve bu tip
sütlerden elde edilen taze peynir,krema baslıca bulaşma
kaynağıdırlar. İhbarı mecburi olup,bu hastalığa
yakalandığı tespit edilen hayvanlar tazminatlı olarak
kestirilir.
ZOONOZLAR
SARBON (Anthrax)
Bütün dünyada sıkça görülen bulaşıcı ve öldürücü bir
hastalıktır.İnsanlara,hastalıklı hayvanlarla temas, enfekte
olmuş et,süt ve bunların ürünlerin tüketilmesi ile bulaşır.
Şarbon mikrobu derideki yaralardan girdiğinde çibanlar
(halk arasında kasap çibanı denir),solunum yoluyla
girdiğinde akciğer iltihabı ve ağız yoluyla girdiğinde ise
bağırsak enfeksiyonlarına neden olur.Hastalığın insanlara
bulaşmasını önlemek için etlerin ve diğer hayvansal
besinlerin sağlık kontrollerinin yapılması ve hayvanların
aşılanması gerekir. İhbarı mecburi olup,hastalığa
yakalandığı tespit edilen hayvanlar itlaf edilir.
ZOONOZLAR
SALMONELLOZ
Salmonella adı verilen bakterilerin yol açtığı,hayvansal
besinlerle ve bunlardan yapılan bulaşık gıda ürünlerinin
tüketilmesi ile insanlara geçen önemli bir zoonoz
hastalıktır. İnsanlarda septisemik barsak enfeksiyonları,
bulantı, kusma, karın ağrısı ve ishalle seyreder.
Hastalıktan korunmak için sağlık kontrolünden geçmemiş
hayvansal gıdalar tüketilmemeli ve besin hijyeni
kurallarına dikkat edilmelidir.
ZOONOZLAR
KİST HİDATİK
Hastalığın etkeni, köpeklerin ince barsağında yasayan ve
serit olarak isimlendirilen bir tur parazittir.Bu parazitlerin
yumurtaları ile bulaşık yiyecek ve içecekleri alan çift
tırnaklı hayvanlar ile insanların karaciğer akciğer ve diğer
organlarında değişik büyüklükte su keseleri meydana
gelmektedir. Hastalıktan korunmak için kopeklere düzenli
olarak antiparaziter ilaçlar verilmelidir.
ZOONOZLAR
RİSK GRUPLARI
• Tarım işçileri
• Hayvancılıkla uğraşanlar
• Veteriner hekimler
• Mezbaha işçileri
• Kasaplar
• Laboratuar çalışanları
• Sağlık personeli
• Kanalizasyon işçileri
• Balıkçılık ve avcılıkla uğraşanlar
• Hayvan ürünleri ile çalışanlar
• Gıda işi ile uğraşanlar
• Orman işçileri
ZOONOZLAR
MEVZUAT
• HAYVAN SAĞLIĞI VE ZABITASI
KANUNU
– Kanun Numarası : 3285
– Kabul Tarihi : 8/5/1986
– Yayımlandığı Resmi Gazete:
– Tarih : 16/5/1986
– Sayı : 19109
ZOONOZLAR
MEVZUAT
• Amaç:
– Madde 1 – Bu Kanunun amacı, hayvanlardan
ve hayvan maddelerinden insan ve hayvanlara geçebilen
hastalıklardan korunulmasını ve bulaşıcı hayvan
hastalıkları ile mücadele edilmesini sağlamaktır.
ZOONOZLAR
MEVZUAT
• 1991 yılında
– Sağlık Bakanlığı ile Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı arasında protokol
– Türkiye Zoonoz Milli Komitesi
ZOONOZLAR
MEVZUAT
Madde 41 – (Değişik: 27/12/1993 –
3951/1 md.)
– Bu Kanun hükümlerine göre ruam, sığır
tüberkülozu, sığır brusellozu, sığır vebası,
at vebası ve şap hastalıklarından dolayı
öldürülen veya kestirilen hayvanların
sahiplerine, Bakanlık bütçesinden …
belirtilen miktarlarda tazminat verilir.
HAŞERELERLE
MÜCADELE
HAŞERELERLE MÜCADELE
GENEL
Çevre sağlığının korunması, sağlıklı ve modern yaşam
ortamları sağlamak ve endirekt olarak sağlık problemlerini
ve ekonomik problemleri önlemek için haşerelerin
insanların yaşam alanlarında görülmesini ve üremesini
engellemek ve güvenli şekilde bir haşere yok etmeye
yönelik tedbirlerin tümünü içerir.
1- Fiziksel,
2- Biyolojik ve
3- Kimyasal mücadele
yöntemleri bulunmaktadır.
HAŞERELERLE MÜCADELE
MÜCADELE YÖNTEMLERİ
FİZİKSEL MÜCADELE :Kapan kurulması, kovuculardan
yararlanma, çöplerin kaldırılması, su birikintilerinin yok
edilmesi, pencerelere tel kafes,cibinlik, kapı altlarına eşik,
bina deliklerinin kapatılması, fayans, duvar ve kapı
pervazları gibi yerlerdeki çatlakların kapatılması, lağım
ızgaralarının sağlam olması, su ve gıda maddelerinin
muhafaza altına alınması gibi haşerenin yaşam
mahallerine girişini, beslenme ve barınmasını önleyici
tedbirlerdir ki çok önemli ve kalıcı önlemlerdir. Böcek
Bilimciye sorarsanız sizi rahatsız eden haşereye yönelik
daha geniş tedbirleri açıklayacaktır.
HAŞERELERLE MÜCADELE
MÜCADELE YÖNTEMLERİ
BİYOLOJİK MÜCADELE;
Eşeysel ve renkli tuzakların kurulması,Su birikintilerine
larva yiyen balık, sineklerin üreme yeteneğini bozan
formülasyonlar atma gibi tedbirlerdir.
HAŞERELERLE MÜCADELE
MÜCADELE YÖNTEMLERİ
KİMYASAL MÜCADELE (İLAÇLAMA) Dört şekilde
yapılabilir:
1-Üreme alanlarına larvasit uygulama; Özellikle kara
sinek ve sivri sineklerin ürediği yere yumurta ve larvalarını
(kurtçuk) öldüren larvasit etkili ilaçlar atarak üremeyi
durdurmaktadır, en etkili yöntemdir. İlacın cinsine ve
vasata göre bunlar 10 gün ile 2 ay kadar üremeyi
durdurur. Çöplükler, gübrelikler ve su birikintilerinde,
foseptik ve kanalizasyonlarda çok başarılı şekilde yaz
mevsimi boyunca periyodik olarak uygulanır. Burada en
son teknik olan böcek gelişim düzenleyiciler tercih
edilebilir.
HAŞERELERLE MÜCADELE
MÜCADELE YÖNTEMLERİ
2-Dinlenme ve barınma alanlarına yapılan kalıcı etkili
uygulamaları;
Spreyleme halinde satıhlara kalıcı etkisi 1-2 ay devam
eden ilaçlar metrekareye belli dozda düşecek şekilde
atılır. Ancak 15-20 gün süre zarfında silinmesi gerekir.
Zaman içinde ergin böceklerle yumurtasından çıkan
yavrular da ilaçla temas ederek tamamı yok olur. Dikkatli
ve dozunda atmak gerekir aksi halde kısa zamanda
bağışıklık gelişir ve ilaç etki etmez. Yanlış uygulamalar
başarısızlık nedenidir.
HAŞERELERLE MÜCADELE
MÜCADELE YÖNTEMLERİ
3-Hacimsel mücadele;
Karasinek ve sivrisinek gibi uçan haşerelerin yoğunluğunu
düşürmek için açık saha uygulamasıdır. Belli saatlerde
yapılmalıdır. İki ayrı şekilde uygulanır.
Termal Fog (Sıcak Sisleme):
Motorlu makinelerle bu sistem için üretilmiş ani etkili ilacı mazotla
karıştırıp sıcak duman içinde ilacın belli süre havada asılı kalarak
uçan haşerelerin yoğunluğunu düşürme de kullanılır. Ancak
uygulayan personelin mutlak eğitimli olması gerekir.
ULV (Soğuk Sisleme):
Motorlu makinelerle kalıcı veya ani etkili, havada buharlaşan tipte
ilaçları su ile seyrelterek atma işlemidir. Geniş ve malzeme yığılı
kapalı alanlarda ve bazı açık alanlarda uygulanır.
HAŞERELERLE MÜCADELE
MÜCADELE YÖNTEMLERİ
4-Jel ve yemlerle mücadele;
Jel yemlerin özel tabancasıyla hamamböceği
mücadelesinde kullanılmasıdır. Kimyasal etkisi ve hiçbir
riski yoktur mekanı boşaltma ve hazırlık gerektirmez kalıcı
etkisi uzun, kesindir. Yemler, kemirgen kontrolünde çok
kullanılır bunlara Rodentisit adı verilir. Mum blok, palet,
taneli ve macun halindeki zehirli yemlerdir. Herhangi birini
farenin barındığı, yuvalandığı yerlere koyarak mücadele
edilir. Sürekli ve %100 başarı istenirse "İSTASYON
SİSTEMİ“ nin kurulması en doğru yoldur.
İÇME ve KULLANMA
SULARI
İÇME VE KULLANMA SULARI
GENEL
Erişkin bir kişide kemiklerin %25‟i, Yağ dokusunun %45‟i,
Derinin %68‟i, Kanın %90‟ı ve tüm vücut ağırlığının
%63‟ü sudan oluşmaktadır. Su canlı vücudunda çok
önemli işlevleri bulunmakta olup bunlar sırası ile;
- Hücre ve dokuların yapılarının korunması
- Fizyolojik fonksiyonların yerine getirilmesi
- Hücre ve dokuların beslenmesi için gerekli unsurların
taşınması
- Hücre ve dokuların metabolizma artıklarının vücut dışına
atılması
- Vücut ısısının düzenlenmesi’dir.
İÇME VE KULLANMA SULARI
GENEL
İstirahat halinde bir kişide günlük su ihtiyacı yaklaşık
olarak 27 gr/Kg olup çeşitli durumlarda bu ihtiyaç miktarı
artmakta olup örneğin bedeni çalışma esnasında bu
miktar günlük 40-50 gr/Kg‟a kadar yükselebilmektedir.
Kişide fizyolojik su ihtiyacının yanı sıra kullanım suyu
ihtiyacı da önemli bir yer tutmaktadır. Dünya Sağlık
Örgütü tarafından kullanım suyu ihtiyacı ortalama kişi
başına 150 lt/gün olarak kabul edilmekte olup bu miktar
batı ülkelerinde günlük 500 lt/gün‟e kadar yükselmekte
olup diğer taraftan geri kalmış Asya ve Afrika bölgelerinde
bu miktar 50 lt/gün‟e kadar düşmektedir.
İÇME VE KULLANMA SULARI
GENEL
Dünyadaki toplam su miktarı 1 milyar 400 milyon km3 tür. Yani,
yeryüzünün % 70'i su ile kaplıdır. Bu suyun % 97.5’ini denizlerde
ve okyanuslardaki tuzlu sular oluşturmaktadır. Geriye kalan %
2.5’luk bölüm ise, tatlı su kaynağı olup çeşitli amaçlar için
kullanılmaktadır. Doğada bulunan su kaynakları bazı istisnalar
dışında içme ve kullanma ihtiyaçları için doğrudan doğruya
kullanmaya uygun değildir. Bu yüzden suların arıtma işleminden
geçirilmesi gerekir. Dere, göl, baraj, kaynak gibi yüzeysel su
kaynakları ve yeraltı sularından elde edilen ham su, içme suyu
arıtma tesislerinde özelliklerinin gerektirdiği arıtma işlemlerinden
geçirilerek, sağlık şartlarına ve Türk Gıda Kodeksi İçme ve
Kullanma Suyu Standart’larına uygun hâle getirildikten sonra
şebekeye verilmektedir.
İÇME VE KULLANMA SULARI
GENEL
İçme suları genel olarak;
İçme
Yemek yapma
Temizlik
Toplumun içme ve kullanma ihtiyaçları için kullandığı;
Şehir şebekeleri, kuyu, çeşme ve yine aynı amaçlarla
kullanılan dere, nehir ve göl suları içilebilir su olarak
tanımlanır. İçme ve çeşitli amaçlarla kullanılan, insan
sağlığı ile çok yakından ilişkisi olan, kısaca içme ve
kullanma sularının hepsine alimentasyon suyu denir. Bu
suyun miktarı (kent ve köy nüfusuna bağlı olarak)
günde kişi başına en az 150 L olarak hesap edilir.
İÇME VE KULLANMA SULARI
İÇME SUYU KALİTESİ
Suyun içme suyu olarak kullanılabilmesi için bazı kalite
koşullarını taşıması zorunludur. Bunlar;
Hastalık yapıcı mikroorganizmalardan arındırılması
Berrak, renksiz ve kokusuz olması
Belirli sertlik derecesinde ve yeterli derecede yumuşak olması
Sıcaklığı 15 C’tan aşağıda ve içiminin hoş olması
Aşındırıcı (agresif) olmaması ve fazla sert olmaması
Sağlığa zararlı kimyasal maddeler bulundurmaması
Vücut için yararlı bazı metal tuzları içermesi
Toksik etki veya kötü fizyolojik etki yapacak miktarda madde
içermemesi
Gibi kalite ölçütlerinin yanında, bol miktarda bulunması gerekir.
İÇME VE KULLANMA SULARI
İÇME SUYU KALİTESİ
Suyun kullanılacağı yere uygun olup olmadığına;
Suyun sertlik derecesine
pH derecesine
Bulanıklığına
Amonyak ve nitrat olup olmadığına
Bakılarak karar verilmelidir.
Bunun için de belli miktarda su örneğinin laboratuarda yukarıda
belirtilen özellikler bakımından analizleri yapılmaktadır. Analizde
elde edilen değerler Türk Gıda Kodeksi, Dünya Sağlık Teşkilatı
(WHO), Avrupa Birliği (EC) vb. kuruluşlarca belirlenmiş olan
"İçme Suyu Standartlarına" göre karşılaştırılmalıdır. Böylece
hayatın vazgeçilmez bir parçası olan suyun kalitesine karar
verilebilir.
İÇME VE KULLANMA SULARI
İÇME SUYU KALİTESİ
Saf sular doğada tam olarak bulunmazlar. Çünkü su iyi bir
çözücü olduğundan birçok maddeyi çözerek bileşimine alır.
Çözemediği maddeleri de süspansiyon ve emülsiyon halinde
taşır. Doğadaki sularda;
Erimiş tuzlar
Yabancı maddeler
Kimyasal bileşikler
Gazlar
Hastalık yapan veya yapmayan organizmalar
Kil, toprak
vb. bulunur.
Bu maddelerin bir kısmı gözle, tat ve kokularıyla anlaşılabilirken,
bir kısmı da mikrobiyolojik ve kimyasal analizlerle saptanır.
İÇME VE KULLANMA SULARI
İÇME SUYU KALİTESİ
Duyusal özellikleri
İçme suları;
Berrak,
Tortusuz,
Renksiz olmalıdır.
Çürük,
Yosun,
Küf,
Hidrojen sülfür,
Amonyak,
Bataklık
vb. kokuları bulunmamalıdır.
İÇME VE KULLANMA SULARI
İÇME SUYU KALİTESİ
a) Fiziksel özellikler:
1. Renk Pt/Co olarak 10 birim
2. Bulanıklık SİO2 veya Jackson Birimi 5 birim
İÇME VE KULLANMA SULARI
İÇME SUYU KALİTESİ
Kimyasal özellikler:
Litrede Miligram
Klorür
(Cl)
Sülfat
(SO4)
Kalsiyum
(Ca)
Magnezyum
(Mg)
Sodyum
(Na)
Potasyum
(K)
Alüminyum
(Al)
pH
250
250
100
50
175
12
0.2
5.5–8.5
İÇME VE KULLANMA SULARI
İÇME SUYU KALİTESİ
İstenmeyen maddeler:
Litrede Miligram
Nitrat (NO3)
Demir (Fe)
Mangan (Mn)
Bakır (Cu)
Çinko (Zn)
Florür (F)
Organik maddeler için sarf edilen oksijen miktarı
Amonyak (NH3)
Bor (B)
Nitrit (NO2)
Fenolik maddeler
45
0.3
0.05
1.5
3
1.5
3.5
0.05
0.31
0.05
0.02
İÇME VE KULLANMA SULARI
İÇME SUYU KALİTESİ
Zehirli maddeler:
Litrede Miligram
Arsenik (As)
Kadmiyum (Cd)
Siyanid (Cn)
Krom (Cr)
Civa (Hg)
Nikel (Ni)
Kurşun (Pb)
Antimon (Sb)
Selenyum (Se)
Pestisitler vb maddeler
Polisiklik Aromatik Hidrokarbonlar
0.01
0.003
0.01
0.05
0.001
0.02
0.01
0.005
0.01
0.00001
0.00002 0.02
İÇME VE KULLANMA SULARI
İÇME SUYU KALİTESİ
Radyoaktivite miktarı:
Alfa vericiler litrede en çok 1 picocurie
Beta vericiler litrede en çok 10 picocurie
İÇME VE KULLANMA SULARI
SERTLİK
Sertlik Çeşitleri
Sularda sertlik;
Geçici sertlik
Kalıcı sertlik
Toplam sertlik olmak üzere üçe ayrılır.
İÇME VE KULLANMA SULARI
SERTLİK
Geçici Sertlik (Karbonat Sertliği):Kalsiyum ve
magnezyum iyonlarının suda çözünmüş olan
bikarbonatlarından ileri gelir.
Suyun belirli bir süre kaynatılmasıyla sudaki
kalsiyum ve magnezyum iyonları, çöktürülerek
uzaklaştırıldığı için (CO2 ’de uçar ) geçici sertlik
adı verilmiştir.
İÇME VE KULLANMA SULARI
SERTLİK
Kalıcı Sertlik(Karbonat Olamayan Sertlik):Kalsiyum ve
magnezyum iyonlarının sülfat 4 (SO= ) , klorür (Cl- ) ve nitrat 3
(NO ) iyonlarının oluşturduğu tuzların meydana getirdiği sertliktir.
Bu tuzlar suda çözünmezler.Bunlar;
Kalsiyum sülfat 4 CaSO
Magnezyum sülfat 4 MgSO
Kalsiyum klorür 2 CaCl
Magnezyum klorür 2 MgCl
Kalsiyum nitrat 3 2 Ca(NO )
Magnezyum nitrat 3 2 Mg(NO ) ve kısmen de diğer bileşiklerden
meydana gelir.
Bu tür sertlik kaynatmayla giderilemez. Bunun için değişik
yöntemler kullanılır.
İÇME VE KULLANMA SULARI
SERTLİK
Toplam Sertlik(Sertlik Bütünü):Geçici ve
kalıcı sertliğin toplamına denir.
Toplam Sertlik= Geçici Sertlik+ Kalıcı
Sertlik
İÇME VE KULLANMA SULARI
SU DEZENFEKSİYONU METODLARI
Fiziksel metodlar:
Kaynatmak
Ultraviyole ışınlama
Basınçlı ısı
Kimyasal metodlar:
Klor
Kireç Kaymağı
Klor Dioksit
Iyot
Potasyum Permanganat
Ozon
İÇME VE KULLANMA SULARI
SU DEZENFEKSİYONU METODLARI
Kaynatmak :
Suyun 100 C‟de 10 dakika süre ile kaynatılması ile
içinde bulunan tüm mikroorganizmalar yok edilir.
Etkili bir dezenfeksiyon sağlamasına rağmen
ekonomik açıdan pahallı bir yöntem olması
dezavantajdır. Ayrıca kaynatma ile dezenfeksiyon
sonucunda suyun tat ve kokusunda bozukluk
oluşmaktadır.
İÇME VE KULLANMA SULARI
SU DEZENFEKSİYONU METODLARI
Ultraviyole Işınlama :
200-300 nanometre dalga boyunda ultraviyole
ışınlama ile sudaki tüm mikroorganizmalar tahrip
edilmektedir. Ultraviyole ışınlama ile dezenfeksiyon
pahallı bir yöntemdir. Ultraviyole ışınlama kalınlığı 7
cm‟ lik bir su tabakasına etkili olmaktadır. Ayrıca
ultraviyole ışınlama ile dezenfeksiyondan önce
suyun tat ve kokusunun düzeltilmesi gerekmektedir.
İÇME VE KULLANMA SULARI
SU DEZENFEKSİYONU METODLARI
Basınçlı Isı :
0.7-1 Kg basınç altında 105-120 C ısıda
uygulanmaktadır. Çok pahallı bir yöntem
olduğundan kullanımı yaygın değildir.
İÇME VE KULLANMA SULARI
SU DEZENFEKSİYONU METODLARI
Klor :
Klor ile dezenfeksiyon ucuz, kullanımı kolay ve yaygındır.
Gaz halinde “klorinatör” denen alet ile suya katılmakta
veya “klor tabletleri” şeklinde kullanılmaktadır. Klor‟un
sudaki dezenfektan etkisi 30 dakika içinde ortaya
çıkmaktadır. 1 lt suyun klor gereksinimi yaklaşık 1.7 mg
olup bu miktarın 1.2 mg‟ı organik maddelerin gereksinimi
geri kalan 0.5 mg‟ı ise suda devamlı olarak bulunması
gereken “serbest bakiye klor” dur. Son yıllarda yapılan
çalışmalarda klor ile dezenfeksiyon sonucu oluşan
trihalometan bileşiklerinin kanserojen etkiye sahip
oldukları bildirilmektedir.
İÇME VE KULLANMA SULARI
SU DEZENFEKSİYONU METODLARI
Kireç Kaymağı :
%25 aktif klor ihtiva eden kireç kaymağı su
dezenfeksiyonunda klor kadar etkili bir dezenfektan
madde olarak yaygın şekilde kullanılmaktadır. Toz
halinde bulunan kireç kaymağı özellikle ülkemizde
kırsal bölgelerde yaygın olarak kullanılan “ferdi
klorlama” nın ana çözeltisinin hazırlanmasında
kullanılmaktadır.
İÇME VE KULLANMA SULARI
SU DEZENFEKSİYONU METODLARI
Klor Dioksit :
Su dezenfeksiyonunda yeni yeni kullanılmaya
başlanan bir madde olup sıvı halde
uygulanmaktadır. Bakterisid ve virusid etkisi klor‟a
göre fazladır. Suyun dezenfeksiyonunun yanısıra
suyun renk, koku ve tadınıda düzeltmektedir. Klor ile
dezenfeksiyonda ortaya çıkan ve kanserojen olduğu
söylenen trihalometan bileşikleri klor dioksit ile
dezenfeksiyonda oluşmaz. Pahallı bir madde
olduğundan günümüzde ancak gelişmiş ülkelerde
kullanımı yaygındır.
İÇME VE KULLANMA SULARI
SU DEZENFEKSİYONU METODLARI
Iyot :
Zorunlu durumlarda su dezenfeksiyonunda
kullanılan bir maddedir. %2‟lik tentürdiyot‟un 2
damlası 1 lt suyu 30 dakikada dezenfekte
etmektedir. Sudaki organik madde miktarı çok fazla
olduğunda 1 lt suyun dezenfeksiyonu için 3-4 damla
kullanılır. Günümüzde kullanımı yaygın değildir.
İÇME VE KULLANMA SULARI
SU DEZENFEKSİYONU METODLARI
Potasyum Permanganat :
Zorunlu durumlarda özellikle kırsal bölgelerde
kullanılan bir dezenfektan maddedir. Sudaki
dezenfektan etkisi düşüktür. 1 lt suyun
dezenfeksiyonu için 500 mg Potasyum
permanganat gerekmektedir. Fazla miktarları
dezenfekte edilen suyun rengini olumsuz yönde
etkiler. En önemli özelliği Kolera vibriyonuna çok
etkili bir madde olmasıdır.
İÇME VE KULLANMA SULARI
SU DEZENFEKSİYONU METODLARI
Ozon :
Günümüzde gelişmiş ülkelerde kullanımı yaygın
pahallı bir dezenfektan maddedir. Klor‟a göre çok
etkili bir dezenfeksiyon sağlamaktadır. Özellikle
sporlu bakterilere ve virüslere karşı güçlü bakterisid
etkisi bulunmaktadır. Dezenfeksiyonun yanı sıra
suyun koku ve tadını da düzeltmektedir. 1 ton su
400 mg ozon ile yaklaşık 4 dakika içinde dezenfekte
edilebilmektedir.
GIDA GÜVENLİĞİ
GIDA GÜVENLİĞİ
YÖNETİM SİSTEMLERİ
ISO 22000:2005 Food Safety Management Standardı;
gıda imalatçı-üreticilerden, toptancı ve
Perakendecilere, paketleme ve üretim malzemeleri
üreticilerinden, ulaşım ve temizlik servislerine kadar gıda
tedarik zinciri içinde yer alan tüm firmalara uygulanabilen
bir standarttır. İnteraktif iletişim standardın en yenilikçi
özelliklerinden biri olup, tedarik zincirindeki taşeronlar ve
mal veya hizmeti alan müşteriyle sürekli ve açık iletişim
kurmayı talep ederek, risklerin kontrol altına alınmasını
amaçlamaktadır. Standardın yaklaşımı ve yapısı ISO
9001 (Kalite Yönetim Sistemi) ve ISO 14001 (Çevre
Yönetim Sistemi) ile benzerlik göstermektedir.
GIDA GÜVENLİĞİ
HACCP(Tehlike Analizi ve Kritik Kontrol Noktaları)
Gıda güvenliğinin sağlanmasında HACCP sistemi
bazı gıda güvenlik unsurları ile birlikte
yürütülmektedir. Bu nedenle HACCP planının
oluşturulabilmesi için operasyonel ön gereksinim
programlarının gerçekleştirilmesi gereklidir. Bu
programlar üretimin kontrol edilmesiyle doğrudan
ilişkili olmayan ancak; gıda güvenliğine etki eden
unsurların kontrol edilmesini sağlayan ve
HACCP’ i destekleyen temel uygulamalardır.
GIDA GÜVENLİĞİ
HACCP(Tehlike Analizi ve Kritik Kontrol Noktaları)
Eğitim süreci
Ürün güvenliğine etki edecek tüm çalışanlar, kişisel
hijyen, GMP, temizlik ve sanitasyon prosedürleri,
kişisel güvenlik ve HACCP programlarındaki rolleri
üzerine eğitim almalıdır.
Kişisel hijyen süreci
Ürün güvenliğine etki eden tüm çalışanlar ve üretim
alanına giren kişilerin, kişisel hijyen
kurallarına uymaları gereklidir.
GIDA GÜVENLİĞİ
HACCP(Tehlike Analizi ve Kritik Kontrol Noktaları)
Temizlik ve sanitasyon süreci
Ekipmanların ve araçların tüm temizlik ve
sanitasyon prosedürleri yazılmalı ve takip
edilmelidir. Sanitasyon takip formları
oluşturulmalıdır.
Bina / yapı inşa süreci
Kurulusun yerinin, sıhhi dizayn prensiplerine göre
belirlenmesi, inşa ve muhafaza edilmesi
gerekir. Çapraz bulaşmanın en aza indirilmesi
için, doğrusal bir ürün akışı ve trafik kontrolü
gereklidir.
GIDA GÜVENLİĞİ
HACCP(Tehlike Analizi ve Kritik Kontrol Noktaları)
Üretim ekipman akısını / yerleşimini oluşturma
süreci
Tüm ekipman, sıhhi dizayn prensiplerine göre satın
alınmalı ve montajları yapılmalıdır. Ayrıca; koruyucu
bakım ve muhafaza kartları her bir ekipman için ayrı ayrı
tutulmalıdır.
Su, hava ve enerji gibi temel girdilerin sağlanması
süreci
Bu temel girdilerin temini ve atıkları hijyen ve yasa
gereklerini karşılayacak şekilde yönetilmeli ve bu süreç,
diğer süreçler başlamadan işin en başında çözülmelidir.
GIDA GÜVENLİĞİ
HACCP(Tehlike Analizi ve Kritik Kontrol Noktaları)
Hammaddenin alınması, depolanması ve
dağıtımı süreci
Tüm maddeler ve ürünler, gıda güvenliğinin
sağlanması için sıcaklık ve nem gibi çevresel
faktörlerin ve sıhhi koşulların kontrol altında
tutulabildiği ortamlarda depolanmalı ve özelliklerine
uygun şartlarda (sıcaklık, nem, ambalaj tipi, vb.)
sevk edilmelidir.
GIDA GÜVENLİĞİ
HACCP(Tehlike Analizi ve Kritik Kontrol Noktaları)
Özellikleri (spesifikasyonları) belirleme süreci
Tüm gıda bileşenleri, ürünler ve ambalajlama maddeleri
için özelliklerin (ürün spekti)
yazılı olarak dokümante edilmiş olması gereklidir.
Kimyasal kontrol süreci
Fabrikada, gıdaya uygun olan kimyasal maddelerin satın
alınması ve uygun kullanımı sağlanmalıdır. Bu kimyasal
maddeler; temizlik ajanları, pestisitler, fumigantlar, vb.
olabilir.
GIDA GÜVENLİĞİ
HACCP(Tehlike Analizi ve Kritik Kontrol Noktaları)
Üretici kontrolü süreci:
Her bir sürecin etkili GMP ve gıda güvenlik programları
dahilinde olduğu konusunda, üretici güven vermelidir.
Bunlar, devam eden üretici garantisi ve üretici HACCP
sistemi doğrulamasının konularını oluşturmaktadır.
İzlenebilirlik ve geri çağırma süreci:
Tüm maddeler ve ürünler, bir ürün erişimi gerekli
olduğu takdirde, hızlı ve doğru izleme
ve geri çağırma prosedürlerinin uygulanabilmesi için
kodlanmış olmalı ve geri çağırma sisteminin
içinde bulunmalıdır.
GIDA GÜVENLİĞİ
HACCP(Tehlike Analizi ve Kritik Kontrol Noktaları)
Zararlı kontrolü süreci:
Zararlı kontrolü etkin bir şekilde uygulanmalıdır.
Hazırlanan operasyonel ön gereksinim programları;
İyi Tarım Uygulamaları (GAP), İyi Üretim
Uygulamaları (GMP), İyi Hijyen Uygulamaları
(GHP), İyi Laboratuar Uygulamaları (GLP),
İyi Veterinerlik Uygulamaları (GVP), İyi Dağıtım
Uygulamaları (GDP) ile desteklenmelidir.
GIDA GÜVENLİĞİ
İyi Tarım Uygulamaları
İyi Tarım Uygulamaları (GAP- Good Agriculture Practice)’
nın bir protokolü olan GLOBALGAP (EUREPGAP), 1997
yılında Avrupalı büyük perakendeci süpermarketlerin
(EUREPEuro Retailer Produce Working Group üyesi olan
marketler), satışa sundukları tarım ürünlerinin insan
sağlığına zararlı olmadığından emin olmak için bir araya
gelip kurdukları ve uygulamaya koydukları bir girişimdir.
Günümüzde tüm dünyada geçerli olan global bir standart
haline gelmiştir.
Avrupa’daki büyük perakendeci ve üreticilerin % 70-80’i
su anda GLOBALGAP (EUREPGAP)’e üye veya
kayıtlıdır.
GIDA GÜVENLİĞİ
İyi Tarım Uygulamaları
Bu amaçlar kapsamında GLOBALGAP;
• Tüketiciler açısından; gıda güvenliği ve insan sağlığı
ile ilgili riskleri azaltır. Gıdaların orijini ile ilgili
izlenebilirliği sağlar.
• Perakendeciler açısından; tüketici sağlığı ve ürün
güvenliği ile ilgili taşımış oldukları riskleri azaltır.
Tüketicilerin satın alma davranışlarında olumlu bir
değişme yaratır. Yasal düzenlemelerin karmaşıklığını
ortadan kaldırır.
• Üreticiler açısından da; rekabet gücünü arttırır ve
rekabeti daha adil hale getirir. Ürün kalitesinde artış
sağlayarak, uzun dönemde üretim masraflarını düşürür.
GIDA GÜVENLİĞİ
GMP (İyi Üretim Uygulamaları)
Gıdaların güvenliği ve besin değerini garanti altına alan
uygulama standartları olarak tanımlanabilen GMP, ilk kez
1967 yılında FDA (Food and Drug Administration)
tarafından gıda ürünleri için önerilmiştir. Açılımı “Good
Manufacturing Practice” olan “İyi Üretim Uygulamaları”,
gıda ürünlerinde kaliteyi sağlamak için hammadde,
üretim, ürün geliştirme, paketleme, depolama, dağıtım vb.
aşamalarda kesintisiz uygulanması gereken bir ön koşul
programıdır. Diğer bir tanımlamayla GMP, Ürünün iç ve
dış kaynaklardan kirlenme olasılığını önlemek veya
azaltmak amacıyla, kuruluşla ilgili iç ve dış şartlara ilişkin
koruyucu önlemler dizisidir
GIDA GÜVENLİĞİ
GHP (İyi Hijyen Uygulamaları)
“İyi Hijyen Uygulamaları” olarak ifade edilen GHP (Good
Hygene Practice), hijyenik gereksinimlerle ilgili olup,
gıda hijyeni, üretim tesislerinin hijyenik tasarımı ve
yapılandırılması, alet ve ekipmanların sihhi dizayn
prensibine göre yerleştirilmesi ve personel hijyeni
gibi süreçleri yönetmeyi amaçlayan bir uygulamadır.
GIDA GÜVENLİĞİ
GLP (İyi Laboratuvar Uygulamaları)
Açılımı “Good Laboratory Practice” olan ve “İyi Laboratuar
Uygulamaları ” olarak ifade edilen GLP, kalite güvence
sistemlerinin bütünleyici ögelerinden biri olup,
laboratuvar koşulları ve işleyişi konusundaki iyileştirme
çalışmalarının bir uygulamasıdır.
GIDA GÜVENLİĞİ
GVP (İyi Veterinerlik Uygulamaları)
“İyi Veterinerlik Uygulamaları” olarak ifade edilen ve
açılımı “Good Veterinary Practice” olan GVP, hayvansal
gıdanın hammaddeden başlayarak, tüketici sofrasına
kadar geçirdiği süreçlerdeki gıda güvenliğinin
sağlanmasına yönelik bir standarttır. Bu sistem içerisinde
zootekni ve yetiştiricilik, hayvan sağlığı (çevre kriterleri,
sağlıklı bitkisel yem, ilaç ve biyolojik maddeler, yemlikler
ve suluklar, zoonozlar), üretimde hayvan refahı, üretimde
hijyen, isletmede hijyen, ve dağıtımda hijyen konularını
kapsayan iyileştirme çalışmalarının bütünü bulunmaktadır.
GIDA GÜVENLİĞİ
GDP (İyi Dağıtım Uygulamaları)
Açılımı “Good Distribution Practice” olan İyi Dağıtım
Uygulamaları; hayvansal ve bitkisel hammaddeler ve
bunların islenmesi sonrasında elde edilen yarı mamul
veya mamul ürünlerin dağıtımında ürün güvenliğinin
tüketime kadarki süreçte bozulmadan korunması
gerekliliğini belirten destek bir uygulamadır. Ürünün
özelliklerine göre dağıtımda kullanılacak araç ve tasıma
sıcaklık nem vb. parametreleri önceden tanımlanmış ve
ilgili prosedür/ talimatlar yazılı olarak dökümante
edilmiş olmalıdır.
GIDA GÜVENLİĞİ
SSOP (Standart Sanitasyon Uygulama Prosedürleri)
SSOP (Sanitation Standard Operating Procedures), gıda
isletmelerinde sanitasyon koşullarının sağlanması yanında,
sağlıklı ve güvenli ürün elde edilmesi için hijyen koşullarının
tanımlanmasına yönelik yazılı prosedürlerdir. Bu kapsamda,
yönetim tarafından özel “hijyen kontrol” programları oluşturulmalı
ve yapılan hijyen kontrolleri kayıt altına alınmalıdır. Temizlik
maddeleri ve dezenfektanların gıda maddelerine herhangi bir
yolla bulaşmasının önlenmesi için; fabrika ortamındaki zemin,
uygulanan işlemle ilgili kanallar, duvarlar, gıda maddeleriyle
temas eden her türlü alet, makine ve ekipmanları kapsayan tüm
“gıda temas yüzey alanları”, gıdayı kontaminasyona karsı
korumak için düzenli olarak iyice temizlenmeli ve mikrobiyolojik
yönden kontrol altında tutulmalıdır
ATIKLARIN KONTROLÜ
ATIKLARIN KONTROLU
ATIK TÜRLERİNİN GRUPLANDIRILMASI
A - Genel Gruplandırma
Depolama, taşıma, geri kazanma ve
bertaraf yöntemlerinin farklı olması göz
önüne alındığında, kaynaklarına
bakılmaksızın, üretilen atıklar teknik açıdan
dört ana grup altında sınıflandırılabilirler :
ATIKLARIN KONTROLU
ATIK TÜRLERİNİN GRUPLANDIRILMASI
1- Evsel Nitelikli (Tehlikeli Olmayan)
Atıklar
Yasal olarak, Tehlikeli Atık sayılmayıp,
normal belediye hizmeti ile ayırma yolu ile
geri kazanılabilen, toplanıp, taşınıp evsel
çöp depolama sahalarında bertaraf
edilebilen, kompost yapılabilen veya
yakılabilen evsel veya endüstri kökenli
atıklar.
ATIKLARIN KONTROLU
ATIK TÜRLERİNİN GRUPLANDIRILMASI
2- Özel Atıklar (tehlikesiz/tehlikeli ara
kategori atıkları)
Yasal olarak evsel katı atık sınıfı dışında
kalan; ancak evsel atıklara göre farklı
yöntemlerle toplanması, taşınması,
işlenmesi ve bertarafı gereken atıklardır.
Yönetmelikte bu atıklar; tıbbi atıklar, atık
yağlar, tarama çamurları, jips, ve yakma
fırını külleri olarak verilmektedir.
ATIKLARIN KONTROLU
ATIK TÜRLERİNİN GRUPLANDIRILMASI
3- Tehlikeli Atıklar
Evsel ya da sanayi kökenli olabilen ve de
yasal olarak tehlikeli sınıfına giren,
toplanmaları, taşınmaları ve bertarafları için
ilave insan sağlığı ve çevre koruma
önlemleri alınan atıklar. Bu atıklar evsel atık
depolama tesislerinde bertaraf
edilmemelidirler.
ATIKLARIN KONTROLU
ATIK TÜRLERİNİN GRUPLANDIRILMASI
4- Radyoaktif atıklar
Araştırma, tıp ve teknoloji Uygulamalarından çıkan
radyoaktivite taşıyan atıklar. Bu atıkları, nükleer santraller
ve nükleer silahlarla ilgili çalışmalardan çıkanları Yüksek
Radyoaktiviteli ve araştırma merkezleri ve
hastanelerden çıkanlar ise Düşük Radyoaktiviteli
olarak iki alt gruba da ayrılabilirler. Bu atıkların bertaraf
edilecek miktarları, mümkün olduğunca, geri kazanma
yöntemleri ile azaltılmalıdır. Bu tür atıkların tehlikeli atık
depolama tesislerinden de daha fazla güvenlikli bertaraf
tesislerinde depolanmaları gerekmektedir.
ATIKLARIN KONTROLU
ATIK TÜRLERİNİN GRUPLANDIRILMASI
B. Kimyasal Gruplandırma
Genelde tehlikeli atık türü atıklar için uygun
olması açısından, Dünya Sağlık Örgütü
(WHO), Dünya Bankası ve Birleşmiş
Milletler Çevre Koruma Grubu (UNEP)
tarafından kullanılan bir katı atık
gruplandırması aşağıda verilmektedir :
ATIKLARIN KONTROLU
ATIK TÜRLERİNİN GRUPLANDIRILMASI
• İnorganik Atıklar
• Asidik ve bazik atıklar
• Siyanürlü atıklar
• Ağır metal içeren atıklar
• Asbest kalıntıları
• Diğerleri
ATIKLARIN KONTROLU
ATIK TÜRLERİNİN GRUPLANDIRILMASI
• Madeni Yağ Atıkları
• Kimyasal Kökenli Organik Atıklar
• Kirlenmiş klorlu solventler (Halojenler)
• Klorsuz solvent atıkları
• PCB'li atıklar
• Boya ve reçine atıkları
• Biosid ve Pestisidler
• Diğer kimyasal kökenli organik atıklar
• Biyolojik Kökenli Organik Atıklar
• Özel Atıklar (Büyük miktarlardaki az tehlikeli atıklar)
• Enfekte Atıklar
ATIKLARIN KONTROLU
TARIM, ORMANCILIK VE HAYVANCILIK SEKTÖRÜNDE
• Evsel Atık
• Tehlikeli Atıklar
• Kimyasal Kökenli Organik Atık
• Biyolojik Kökenli Organik Atık
• Enfekte Atıklar
oluşmaktadır.
ATIKLARIN KONTROLU
ATIK YÖNETİMİNDE ÖNCELİK SIRASI
Önleme
Kaynakta Azaltma
Yeniden Kullanım
Geri Kazanım/Geri Dönüşüm
Ön İşlem (Yakma dahil)
Bertaraf
ATIKLARIN KONTROLU
ATIKLARDAN KAYNAKLANAN SORUNLAR
İnsan Sağlığı:
Türkiye'de kontrolsüz olarak doğaya verilen sanayi
atıklarının olumsuz çevre etkileri yarattığı gözle
görülür hale gelmiştir. Zaman zaman kamuoyunun
ilgisi, özellikle görülür hastalıklar halinde,
sansasyonel haberlerle toplumda duyulmaktadır.
Genelde kaderci sayılabilecek bir toplum olan
Türk halkında yerel olarak ortaya çıkan
sistematik sağlık bozuklukları, konunun fazla
derinine inmeden, geçici çareler bulunarak tedavi
edilmeye çalışılmaktadır.
ATIKLARIN KONTROLU
ATIKLARDAN KAYNAKLANAN SORUNLAR
Hava kalitesi
Birçok düzensiz depolama sahasının yeri, hakim
rüzgar yönleri hesaba katılmadan seçildiği
için rüzgarlar vasıtasıyla yayılan kokulardan
yakınlarındaki yerleşimler kadar, uzağındaki
büyük yerleşim yerleri de etkilenmektedirler.
Sahalarda evsel atıklarla birlikte dökülen
tehlikeli atıkların bulunması, ayrıca içsel yanmadan
kaynaklanan duman canlıları ve etrafındaki
yerleşimleri etkilemektedir.
ATIKLARIN KONTROLU
ATIKLARDAN KAYNAKLANAN SORUNLAR
Yüzey suları
Sahaların çoğunda yüzey suları için drenaj
hendekleri bulunmadığından, yağmur sularının
sahaya düşmesi neticesinde saha üzerinden akan
sular yüzey sularına karışmaktadır. Bunun
sonucu olarak saha etrafında suni göllenmeler ve
etraftaki derelerde kirlilikler meydana
getirmektedir. Sanayi atıklarının mevcudiyetinden
dolayı artan kirlilik yükü ve bu sularda üreyen
canlılar etrafa zarar vermekte, sağlık, koku ve
estetik bakımından sular tehlike arz etmektedirler.
ATIKLARIN KONTROLU
ATIKLARDAN KAYNAKLANAN SORUNLAR
Yeraltı suları:
Sahalarda yeraltı suları drenaj tabakası ve saha
tabanında geçirimsiz örtünün olmaması sebebiyle
yağışlar sonucunda saha içerisine süzülen suların
daha derinlere inerek, yer altı sularına karışmaları,
saha etrafındaki yerleşimler kadar uzaklarındaki
yerleşimleri de etkilemektedir.
ATIKLARIN KONTROLU
ATIKLARDAN KAYNAKLANAN SORUNLAR
Toprak kirliliği:
Sahalarda evsel nitelikli atıklarla birlikte depolanan
sanayi atıklarının yarattığı sorunlar toprak kalitesi
ölçümlerinin mevcut bulunmaması nedeniyle
belirsizdir. Ancak bazı sahaların etrafında ekili
arazilerin fazla olması bu konuda potansiyel bir
tehlike arz etmektedir. Sanayi bölgeleri civarında
yapılan gelişigüzel dökümler nedeniyle yerel toprak
kirliliğinin mevcudiyeti bilinmektedir.
ATIKLARIN KONTROLU
ATIKLARDAN KAYNAKLANAN SORUNLAR
Bitki etkilenmesi:
Bazı sahaların etrafında ekili arazilerin olması da
yüzey sularının bitki kökleri tarafından emilmesine
sebep olmaktadır. Oluşan bu kirlilik yetişen ürünlere
yansımaktadır. Bundan başka kütle içerisindeki
bakteri ayrışmasından kaynaklanan gazların, saha
içindeki yangınların ve dumanın etraftaki bitkilere
zarar verdiği gözlemlenmiştir.
ATIKLARIN KONTROLU
ATIKLARDAN KAYNAKLANAN SORUNLAR
Hayvan etkilenmesi:
Civar sakinlerinin besi hayvanlarının sahalarda
başıboş bırakılması, sağlığı olumsuz yönde
etkilemektedir. Ayrıca sahanın mevcut yeraltı ve
yüzey sularını etkilemesi ve bu sular vasıtası ile
deniz ve göllere iletilen kirlilik de buradaki canlıları
olumsuz yönde etkilemektedir.
ATIKLARIN KONTROLU
MEVZUAT
2872 sayılı Çevre Kanunu
8. Madde - “Her türlü atık ve artığı
doğrudan ve dolaylı biçimde alıcı
ortama vermek, depolamak ve
benzeri faaliyetlerde bulunmak
yasaktır.”
ATIKLARIN KONTROLU
MEVZUAT
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu
7. Madde - “...katı atık yönetim planını
yapmak, yaptırmak; katı atıkların kaynakta
toplanması ve aktarma istasyonuna kadar
taşınması hariç katı atıkların ve hafriyatın
yeniden değerlendirilmesi, depolanması ve
bertaraf edilmesine ilişkin hizmetleri yerine
getirmek bu amaçla tesisler kurmak
kurdurmak...”
ATIKLARIN KONTROLU
MEVZUAT
5393 sayılı Belediye Kanunu 14.ve 15
Maddeleri
- “...katı atıkların toplanması, taşınması,
ayrıştırılması, geri kazanımı,ortadan
kaldırılması ve depolanması ile ilgili bütün
hizmetleri yapmak, yaptırmak...”
ATIKLARIN KONTROLU
MEVZUAT
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu (ÇTV)
97. Madde - “Kirleten öder prensibiyle atık
üreticilerinin atık yönetimi hizmetlerine
katılımı sağlanmaktadır.”
ATIKLARIN KONTROLU
MEVZUAT
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
181. ve 182. maddelerle, çevrenin kasten ve
taksirle kirlenmesine ilişkin cezalar
düzenlenmiş olup, sorumlulara hapis
cezasına varacak şekilde cezai yaptırım
öngörülmüştür.
ATIKLARIN KONTROLU
MEVZUAT
Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği (14.3.199120814) Meskun bölgelerde evlerden atılan evsel
katı atıkların, park, bahçe ve yeşil alanlardan
atılan bitki atıklarının, iri katı atıkların, zararlı atık
olmamakla birlikte evsel katı atık özelliklerine
sahip sanayi ve ticarethane atıklarının, evsel atık
su arıtma tesislerinden elde edilen (atılan) arıtma
çamurlarının ve zararlı atık sınıfına girmeyen
sanayi arıtma tesisi çamurlarının, toplanması,
taşınması, geri kazanılması, değerlendirilmesi,
bertaraf edilmesi ve zararsız hale getirilmesine
ilişkin esasları kapsamaktadır.
ATIKLARIN KONTROLU
MEVZUAT
Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği
(14.03.2005-25755) Tehlikeli atıkların üretiminden
nihai bertarafına kadar çevreyle uyumlu
yönetiminin sağlanması amaçlanmaktadır.
Tehlikeli atıkların toplanması, tesis içinde geçici
depolanması, ara depolanması, taşınması, geri
kazanılması, nihai bertarafı ile ithalat ve
ihracatına ilişkin yasak sınırlama ve
yükümlülükleri, alınacak önlemleri yapılacak
denetimleri, tabi olunacak hukuki teknik
sorumlulukları kapsamaktadır.
ATIKLARIN KONTROLU
MEVZUAT
Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği
(22.07.2005-25883)
Sağlık kuruluşlarının faaliyetleri sonucu
oluşan tıbbi atıklar ile bu atıkların
üretildikleri yerlerde ayrı toplanması, geçici
depolanması, taşınması ve bertaraf
edilmesine ilişkin esasları kapsamaktadır.
ATIKLARIN KONTROLU
MEVZUAT
Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği
(24.06. 2007-26562)
Evsel, endüstriyel, ticari ve işyeri olmasına
bakılmaksızın yurt içinde piyasaya sürülen
plastik, metal, cam, kağıt-karton, kompozit
ve benzeri malzemelerden yapılmış bütün
ambalajları ve bu ambalajların atıklarını
kapsamaktadır.
ATIKLARIN KONTROLU
MEVZUAT
Atık Pil ve Akümülatörlerin Kontrolü
Yönetmeliği (31.08.2004-25569) Pil ve
akümülatör ürünlerinin etiketlenmesi ve
işaretlenmesi, üretilmesinde zararlı madde
miktarının azaltılması, kullanıldıktan sonra
atıklarının evsel ve diğer atıklardan ayrı
olarak toplanması, taşınması, bertarafı ile
ithalat, transit geçiş ve ihracatına ilişkin
yasak, sınırlama ve yükümlülükleri, alınacak
önlemleri, yapılacak denetimleri, tabi
olunacak sorumlulukları düzenlemektedir.
ATIKLARIN KONTROLU
MEVZUAT
Bitkisel Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği
(19.04.2005-25791)
Bitkisel atık yağların toplanması, geçici
depolanması, taşınması, geri kazanılması,
bertarafı, ticareti, ithalat ve ihracatı ile transit
geçişine ilişkin yasak, sınırlama ve
yükümlülükleri, alınacak önlemleri, yapılacak
denetimleri, tabi olunacak hukuki ve cezai
sorumlulukları düzenlemektedir.