Bak ışıklar yandı O küskün kasabanın Yorgun kaldırımlarına Kederlerini gömdü Şehrin asri mezarlığına Başucuna isimsiz bir kazık Ayağında kıvılcımdan serviler. Son yudumu içti, kızıl kadehten şarabın Ve tövbe.

Download Report

Transcript Bak ışıklar yandı O küskün kasabanın Yorgun kaldırımlarına Kederlerini gömdü Şehrin asri mezarlığına Başucuna isimsiz bir kazık Ayağında kıvılcımdan serviler. Son yudumu içti, kızıl kadehten şarabın Ve tövbe.

Bak ışıklar yandı
O küskün kasabanın
Yorgun kaldırımlarına
Kederlerini gömdü
Şehrin asri mezarlığına
Başucuna isimsiz bir kazık
Ayağında kıvılcımdan serviler.
Son yudumu içti, kızıl kadehten şarabın
Ve tövbe etti kayalığın serserisi
Yakamozla soyundu, günahtan
Köpükten alıp gusülü,
Ezanla doğurdu şehri
Yeniden…
Yeniden doğdum ben
O nafile secdesinde iken
Sarhoşluğunu çaldım
Çirkefini salıp körfeze
O eğildi
Ben dikildim
Kaypak kahkalar attım
Yüreğimi hibe edip güneşe
Avuçlarımda öldü
Delikanlı Eylül türküleri,
Ben öldüm
Aşkı öldürürken...
Karanlığı kurşunladım
Işık sürüp namluya,Zühre söndü
Zühre söndü
Kandillerini yaktım şehrin
Bak ışıklar yandı
O küskün kasabanın
Yorgun kaldırımlarına
Karanlığımı gömdüm ben
Şehrin asri mezarlığına.
Şimdi ıslığımda
Kendimi astığım oynak türküler
Kaypak kahkahalar atıyorum
Köpük renkli kayalarda
Karanlığını kurşunluyorum
Aydınlatıyorum körleşen gözlerimi
Kahpe şiirler yazıyorum
Adını silip parşömenden
Unuttturuyorum kaleme
Zifri saklayıp sıvanaya
Dumanlışıyorsun her nefeste
Karışırken lacivert zamanlara.
Dimağımda yosun renkli boşluklar
İyot kokulu işgallere salıyorum ruhun
sen hallerini
Unutuyorum sevgili
Şehir alkol akşamlarında unuturken
beni...
Şiir ve Slayt : Tarık Tanış
Fotoğraflar : GeMLiK ‘’ Böyle batar şehrimde güneş ‘’