Arabuluculuk Etiği Ders Notları

Download Report

Transcript Arabuluculuk Etiği Ders Notları

ARABULUCULUK ETİĞİ
ARABULUCULUK ETİĞİ
• Etik kavramı; ahlaken doğru insanların sergilemesi
ve bağlı kalması gereken standartların ve belirli
görevlerin varlığını akla getirir. Etik, İyi ve kötü
hakkında, neyin doğru ve yalnış olduğu arasında
ayrımlar yaratabilir. Bu ahlaki yükümlülükler
hukuken ve herkes için geçerli kanun maddeleri
(ceza kanunu uyarınca cinayetin engellenmesi) ile
düzenlenmiş olabileceği gibi çoğunlukla toplum
tarafından yada aile gelenekleri ve değerleri (her
zaman doğruların söylenmesi gerektiği,şiddetten
kaçınılması gibi) ile oluşmuş olabilir.
ARABULUCULUK ETİĞİ
• Kürtaj, ötenazi, yeni doğum teknolojilerinin
geliştirilmesi, dünya ticareti, nezaket kuralları
ve benzeri meselelerde; hangi davranışın
ahlaki olarak doğru olduğu ile ilgili insanlar
arasında, topluluklar ve ülkelerin kendi
içlerinde, kuşkusuz uyuşmazlıklar
yaşanabilmektedir.
ARABULUCULUK ETİĞİ
• Hukuk mesleği öteden beri etikle yakın ilişki
içindedir. Görev ve yetkilerin belirlendiği etik
ilkeler ve mesleki görgü-davranış kuralları ile
avukatlar tarafından uyulması gereken mesleki
davranışların standartlarını bir çok uluslararası
belgede tanımlanmış ve iş hukuku
düzenlemelerinde de kendine yer bulmuştur.
ARABULUCULUK ETİĞİ
• Hukuk mesleği üyeleri için, bir avukatın etik
ilke ve kurallara uyması, mesleki saygınlığın
yaratılması ve korunmasında kuşkusuz önemli
bir yer teşkil eder ve mesleki özen ve
becerinin yüksek seviyede tutuluduğunun
doğrular.
• Başta kamu yararının korunması için uyulması
gereken etik kuralların uygulayıcısı olmak iyi
bir hukukçu olunduğuna işarettir.
ARABULUCULUK ETİĞİ
• Mesleki etik ve kamusal etiğin getirdiği zorunluluklar
(gereklilikler) arasındaki bağlantı aynıdır. Örneğin bir
avukatın başka bir avukata tavır ve davranışlarında
olağan beklenti; nezaket ve görgü kurallarına uygun
çerçevesinde kalmasıdır.
• Avukatlar, gecikmelere sebep olan uygunsuz
münakaşaları destekleyici nitelikteki bu kavgalardan
kaçınmalı, hukuk mesleği haricinde de birçok kesim
tarafından beklenilen nezaket kuralları standardını
yansıtmalıdırlar. Mesleki etik kurallarının ihlali, disiplin
cezalarının uygulanması hatta meslekten ihraca yol
açabilmektedir.
ARABULUCULUK ETİĞİ
• Arabuluculuğun yeni-modern anlaşıyla değerlendirilmesi sonucu
arabulucuk etiği ortaya çıkmıştır. Dünyada arabuluculuk odaklı
çalışan bir dizi organizasyon arabuluculuk etik kuralları
yayınlamışlardır.(ya da etik kurallarla yürütülmektedir.) Bu etik
kurallardan hiçbiri tek başına belirleyici olmadığından tahmin
edileceği üzere arabulucuların hangi kurallarla bağlı olacağı
hususunda da görüş ayrılıkları bulunmaktadır. Farklı
örneklendirmeler ile arabulucuların takip edecekleri arabuluculuk
meslek etik ve kurallarının özünü yaratma imkanı doğmaktadır. Bu
örneklendirmeler; nelerin arabuluculuk etiği olarak kavranması
gerektiğinin, etik uygulamaların arabuluculuk anlamındaki
potensiyel etkilerinin neler olacağının, bu ilke standartlarının
uygulamada ve arabuluculuk yöntemlerinin geliştirilmesinde ne gibi
etikler yaratacağının kavranmasına olanak sağlayacaktır.
Arabuluculuk Etiğinin Tanımlanması
Sorunu
• Arabuluculuk faaliyetleri yürütürken etik
ikilemlerin ortaya çıkabileceği genel olarak kabul
görmüş olsa da asıl zorluk arabuluculuk etiğinin
ne olduğunun tanımlanmasıdır. Bu hususta, çeşitli
arabuluculuk davranış kuralları kabul edilmiş
bazıları benimsenerek yerleşmiştir. Ancak
arabuluculuk etiğinin uygulanmasına ve
gelişmesine hizmet eden şeyin ne olduğu
sorusuyla dile getirilen endişelerin yanında
arabuluculuk etiğinin tanımlanmasında da çok
sayıda teorik ve uygulamaya ilişkin zorluklar
bulunmaktadır.
Arabuluculuk Etiğinin Tanımlanması
Sorunu
• Arabulucu rolünün tanımını yapmadan arabuluculuk
etiğinin ne olması gerektiği belirlenemeyeceğinden bu
husus teorik sorunların başında yer alır. Fakat ya
arabulucunun rolünün ne olduğu ile ilgili ortak bir
kanıya varılamazsa? Genel olarak; arabuluculuğu bir
nevi ilişki kurma ve güçlendirme faaliyeti olarak görülür
çünkü, etik davranış kurallarının temelinde yatan
“arabulucu, tarafların kendi iradeleriyle
davrandıklarından emin olmalıdır.” Düşüncesi
belirleyicidir. Ancak, diğer taraftan arabulucunun rolü
daha etkin bir adaleti sağlamak olarak tanımlandığında
arabuluculuk etiğinin temeli daha fazla zaman ve
maliyet gerektirecektir.
Arabuluculuk Etiğinin Tanımlanması
Sorunu
• Arabuluculuk etiğinin tanımlanmasında ikinci
teorik güçlük etik kavramı ile ilişkilidir. Bir
arabulucu için etik ikilem olarak görülen bir
durum diğer bir arabulucu için etik ikilem
yaratmayabilir. Şunu sorgulamak gerekir; bir
arabulucu süreç içindeki rolünü nasıl
görmektedir ve arabulucu etik ikilem
sorunsalının içinde bulduğunda kendisini nasıl
konumlandıracaktır.
Arabuluculuk Etiğinin Tanımlanması
Sorunu
• Arabuculuğun kendi içinde çok karmaşık bir uygulama olması
sebebiyle genel davranış kurallarının belirlenememesi üçüncü teorik
güçlüğü yaratır. Arabuluculuk çok esnek bir süreç olduğundan
önemli ölçüde farklı bakış açılarına gore değişkenlik gösterir. Taraflar
arabuluculuk sürecinin ilerletilmesinde etkili bir role sahip midir?
Avukatlar sürece dahil olacak mıdır? Uyuşmazlık tarafları farklı
kültürlerden mi gelmektedir? Arabulucunun geçmiş deneyimi nedir?
Arabuluculuk tarafların kendi özgür iradeleri ile yürütebildikleri ve
ileriye taşıdıkları bir süreç olarak tanımlandığı takdirde olacaktır?
Hiç bir arabuluculuk kuralı tarafların kendi iradeleriyle süreci özgür
bir biçimde yürütmelerine engel olmamalıdır. Arabuluculuk davranış
kuralları uyuşmazlığın tarafların uygun bulduğu şekilde çözülmesi
için onları koruyan bir bariyer görevi görmelidir.
Arabuluculuk Etiğinin Tanımlanması
Sorunu
• Arabuluculuğun meslek olarak konumu ile ilgili fikir
ayrılıkları dördüncü teorik güçlüğü oluşturmaktadır. Tarihsel
süreçte, arabulucular kendi meslek gruplarından olan kişiler
tarafından seçiliyordu ki bu durum beraberinde etik
kuralların uygulanması zorunluluğunu da kendi içinde
barındırıyordu. Birçok arabuluculuk uygulayıcısı ve
akademisyeni arabuluculuk etik kurallarının
düzenlenmesinin arabuluculuk mesleğinin statüsünü
güçlendirdiği kanısındadır ve bu yönde çalışmaktadırlar.
Arabuluculuk etik kuralları, arabuluculuk kurallarına gore
arabuluculuğun daha esnek bir şekilde yürütülmesine
imkan tanımaktadır. Ayrıca gerçek profösyonellerin dolaylı
olarak kaybına ve dışarıdan gelen dayatmalara maruz
kalınmasını önlemektedir.
Arabuluculuk Etiğinin Tanımlanması
Sorunu
• Arabuluculuk etiğinin asli amacının ne olduğu
sorusu ise sonuncu teorik güçlüğün
merkezindedir. Arabuluculuk etik
davranışlarının özünde bulunması gereken
dört hususa dikkat çekmektedir: otonominin
muhafaza edilmesi, aydınlatılmış onam,
arabuluculuğun tarafsızlığı.
Arabuluculuk Etiğinin Tanımlanması
Sorunu
• Başka bir deyişle arabuluculuk etik kurallarının bu dört amacı
gerçekleştirdiği iddia edilemez çünkü bu amaçlar da kendi
aralarında daima çatışacaktır. Örneğin; arabuluculuk etik ilkesi genel
kurala uygun olarak tarafların süreci kendi iradeleriyle belirleme
özgürlüğünü serbest bırakmalıdır. Ancak bu durum arabuluculuk
faaliyeti sonucunun adaletli bir biçimde sonuçlanmasından
arabulucunun kaygı duymayacağı anlamını taşımalı mıdır? Eğer
cevap evet olacaksa; bu durumda arabuluculuk problemli hale
gelecektir çünkü bilgi eksikliği ve güç dengesizliğinden dolayı
adaletsiz bir çözüm meydana geldiğinde arabulucu hiçbir eylemde
bulunamayacaktır. Ancak diğer taraftan arabulucu hakkaniyetin
sağlanmasını kaygısını taşırsa bu durumda da bu arabulucuğun
tarafsızlığı-nötürlüğü amacına aykırı nitelik taşıyacaktır.
Arabuluculuk Etiğinin Tanımlanması
Sorunu
• Ek olarak; arabulucular için tutarlı ve uygun etik
kuralların yürütülmesi; iletişimsel çalışmalara yeni
bir yaklaşım getirilmesi tartışmalarını da
içermelidir, sonucuna varmışlardır. Şuan ki
mevcut durumda etik ve arabulucuğu algılayış
biçimimizle, etik kuralların merkezinde
konumlandırılan etik amaçlar birbiriyle
bağdaşamaz, sonucuna varılmaktadır. Etiğin
oluşumu ve gelişimi üzerinde ayrıntılı ve ciddi bir
şekilde durularak tartışılmadan, etik kuralların
uygun şekilde yürütülmesi başarısızlıkla
sonuçlanmaya mahkum olacaktır.
Uygulama Güçlükleri
• Uygulama güçlükleri, etik kuralları kimin
koyacağı, bu kuralların kimlere uygulanacağı
ve bunların nasıl uygulanacağı ve icra
edileceğini belirleme hususlarını kapsar.
Uygulama Güçlükleri
• Etik kural tasarılarıyla ilgili en çok tartışılan
uygulama güçlüğü, bu kuralları kimin koyacağı
hususu etrafında yürümektedir. Arabuluculuk
şu an itibariyle kendini-düzenleyen bir
uzmanlık olmadığı için, ortada etik kuralları
açıkça ortaya koyacak yetkili bir oluşum yoktur.
Dahası, uzmanlık ideolojisinin karmaşıklığı
dikkate alındığında, böylesi bir oluşumun
ortaya çıkması tartışmalı bir biçimde arzu
edilmemektedir.
Uygulama Güçlükleri
• Sonuç olarak öyle görünmektedir ki, eğer bir çalışma
alanında ya da ülkedeki arabulucuları düzenleyecek etik
kurallar ortaya konulacaksa, kamu siyasası yapanlar ile
bunun başlaması zorunludur. Bu gerçeklik arabulucular
için bir rahatsızlık ve endişe sebebi olmaktadır. Bu
konudaki endişeler sadece uzmanlaşma sürecine idari
yetkililerce tecavüz edilmesi hususundan ibaret
olmayıp, aynı zamanda bu yetkililerin arabuluculuk
sürecinin merkezinde yer alan değerleri açıkça
aksettirecek ölçütlerin belirlenmesinde problemlerinin
olmasından da gelmektedir.
Uygulama Güçlükleri
• Etik kuralları kimin koyacağıyla ilgili olan bir diğer mesele
ise, bu kuralların kimlere uygulanacağıyla alâkalıdır. Farklı
arabuluculuk biçimlerinin (örn., istihdam versus aile) farklı
etik standartları olacak mıdır? Mahkemece-Tayin Edilen
arabulucular, özel arabuluculardan farklı standartlara mı
tabi olacaktır? Bir etik kural evrensel olarak uygulanabilecek
midir? Arabuluculuk uygulaması edimlerinin arka planına
bakılmaksızın tüm arabuluculara ve onların karşı karşıya
kaldıkları durumların çoğuna uygulanabilecek davranış
standartlarının olduğuna dair güçlü iddialar söz konusu
olabilir. Diğerleri ise farklılaşıp ayrık arabuluculuk
biçimlerinde ve arabuluculuğun mahkeme ile birlikte
yürütüldüğü hâllerde farklı değerlerin ve etik kuralların
geçerli olacağını iddia edebilirler.
Uygulama Güçlükleri
• Yorumu hak eden son uygulama güçlüğü bir etik kuralın
nasıl icra edileceği ile ilgilidir. Şayet arabuluculuk
birleşik bir kendini-düzenleyen uzmanlık olarak ortaya
çıkmıyorsa, icra etme yükümlülüğü muhtemelen
mahkemelere ve idareye kalacaktır. Stulberg’ün işaret
ettiği üzere, böylesi bir sistemin ortaya konulması ve
gerçekleştirilmesinin bedeli çok fazla olabilir ve bu da
muhtemelen mahkemelerce arabuluculuğun sunduğu
düşünülen yararın ortadan kalması anlamına gelebilir.
Şu hâlde, alternatif, bir yaptırım düzeneğini haiz
olmayan bir etik kurala sahip olmaktır, ancak bunun
yararlılığı ve etkinliği büyük oranda tartışmalı olacaktır.
En Uygun Etik Yanıt
• Arabulucu davranışını düzenleyen hâlihazırdaki
sistemler arabuluculuğu daha ziyade profesyonel
bir boyut üzerinden ortaya koymaya eğilimlidir.
Esas itibariyle arabulucu birliklerince ortaya
konulan kurallar ya da ilkeler, arabulucunun bir
parçası olacağı bir uzmanlığı düzenleyen davranış
kurallarıyla desteklenecektir. Hukukçu arabulucu
sadece yasal uzmanlığının etik kurallarıyla değil,
aynı zamanda, uygulanabilir olan belirli bir dizi
arabuluculuk standartlarıyla da bağlı olacaktır.
En Uygun Etik Yanıt
• Arabuluculuk etiğinin nihaî görüntüsü net değildir.
Tüm arabuluculuk biçimlerinde karşılaşılacak etik
sorunların genel karakterini kapsayacak evrensel
bir kurala ulaşmak için çabalara devam
edilmelidir. Belirli arabuluculuk biçimleri için
geliştirilecek daha özel düzenlemeler olabilir.
Kendilerine danışanlar için hareket eden hukukçuarabulucular ve hukukçular, arabuluculuk etiği
kuralları ile hâlihazırda kendi mesleklerinin etik
kuralları arasında olabilecek potansiyel
çatışmalara karşı dikkatli olmalıdırlar.
Aile Arabuluculuğu
• “Aile arabulucuğu”; işbirlikçi, problem çözücü
yöntemlerle uzman arabulucunun tarafsız
üçüncü kişi sıfatıyla, arabuluculuğa başvuran
kişilerin karşılıklı anlaşarak çözüm bulmalarına
yardımcı olmak amacıyla yürüttüğü faaliyetler
olarak düzenlenmiştir.
• Verilen karar, tatminkar bir bilgi ve tavsiye
neticesinde taraflarca gönüllülük esasına
dayalı olarak verilmelidir.
Boşanma ve aile arabulucuları için
uygulama modeli standartları:
• Boşanma ve aile arabuluculuğu sürecinde
tarafsız üçüncü kişi olarak arabulucu, aile
üyelerinin kendi istekleriyle anlaşmalarını
destekleyerek uyuşmazlık çözümünü
bulmalarına yardımcı olur. Arabulucu, aile
üyelerinin kendi anlaşmalarına ulaşabilmeleri
için, taraflar arasında iletişimi kurar, tarafların
birbirlerini anlamasını ve kendi ortak
çıkarlarına konsantre olup problemlere yaratıcı
çözümler getirmelerini sağlar.
Boşanma ve aile arabulucuları için
uygulama modeli standartları:
• Arabuluculuk; işbirlikçi ve rızaya dayalı bir
süreç olarak tanımlanmıştır. Arabulucu, uzman
ve tarafsız üçüncü bir kişi olarak, uyuşmazlık
yaşayan tarafların uyuşmazlığın tamamını veya
bir kısmını, karşılıklı anlaşmayla kendi istekleri
doğrultusunda çözebilmelerine yardımcı
olmaktadır. Arabulucu bunu yaparken taraflara
hiçbir çözüm yolunu dayatamaz-empoze
edemez.
Boşanma ve aile arabulucuları için
uygulama modeli standartları:
• Arabuluculukta; süreç, ilişki ve içerik yönetimi
becerisi arasında karşılıklı etkileşim vardır.
Arabulucu bu becerileri arabuluculuk
sürecinde, devamlı ve çoğu zamanda eş
zamanlı olarak kullanılır.
ETİK İLKELER I: GİZLİLİK
• Uyuşmazlık çözüm sürecinde gizliliğin korunması çok
önemlidir. Gizlilik; tarafların samimi beyanlarda
bulunmalarına, uygulayıcının uyuşmazlık konusu hakkında
tam bir keşif yapabilmesine ve uygulayıcının taraflarca kabul
edilebilirliğinin sağlanmasına yardımcı olur.
• Ancak gizliliğin korunmayacağı bazı durumlar olabilir. Bu
gibi durumlarda uyuşmazlık çözümü uygulayıcısı,
uyuşmazlık çözüm sürecinde gizliliğin hangi durumlarda
korunmayacağı hususunda tarafları bilgilendirmelidir. Bu tür
durumlar hariç; uygulayıcı, sürecin dışına herhangi bir
bilginin ortaya çıkmasına-sızmasına neden olacak tüm
girişimlere direnmelidir.
• Süreç içinde gizliliğin korunacağı konusunda uygulayıcının
verdiği söze-taahhüde ayrıca itibar edilmelidir.
ETİK İLKELER I: GİZLİLİK
• A. Aile arabuluculuğunda, arabulucu aksi taraflarca
kararlaştırılmadığı veya kanunlarda belirtilmediği
sürece, arabuluculuk sürecinde edinilen tüm bilgilerin
gizliliğini korumakla yükümlüdür.
• B. Arabulucu, taraflardan birinin diğerine (muhtemelen
ölüm olasılığı yada müessir fill doğurabilcek) şiddet
içeren tehditlerde bulunması halinde, durumu tehdit
alan tarafa ve yetkili birimlere açıklamalıdır.
• C. Arabulucu bir tarafla özel olarak oturumlar
yürütüyorsa; bu oturumlardan önce henüz bilgi
edinilmeden, özel görüşmelerdeki gizlilik yükümlülüğü
hususunda tartışılmalı ve anlaşmaya varılmalıdır.
Gizlilik İlkesi
• Gizlilik: Arabulucu tarafların gizliliğin korunmasıyla ilgili
makul beklentilerini karşılmakla yükümlüdür.
• Gizlilikle ilgili tarafların makul beklentisi arabulucu
tarafından karşılanmalıdır. Tarafların gizlilikle ilgili
beklentileri, arabuluculuk şartlarına (mahiyetine) ve
tarafların yapmış oldukları anlaşmaya dayanır.
Taraflarca kendisine izin verilmiş yahut kanun veya
kamu düzenince gerekli görülmüş olmadıkça arabulucu,
tarafların gizli kalacağına inandığı hiçbir konuyu ifşa
etmeyecektir.
Gizlilik İlkesi
• Arabulucu kendisinden talep edilen arabuluculuğa ilişkin
bilgi ve belgeleri arabuluculuğa taraf olmayan kimselerle ve
taraf temsilcileriyle, doğrudan veya dolaylı olarak, kendi
insiyatifine dayalı olarak paylaşamaz. Ancak aşağıda sayılı
durumlar hariç tutulmuştur;
• a)Tarafların arabuluculuk sözleşmesinde yazılı onayının
bulunması,
• b) Yargılama sürecinin bu tür bir açıklamayı zorunlu kıldığı
durumlarda, yetkili kişiler tarafından emredildiğinde ya da
mevzuat ve kanuna göre açıklamanın yapılması
gerektiğinde
• c)Tanımlayıcı bilgi içermeyecek biçimde araştırmalar veya
eğitim için
• d) Bilginin saklanması, insan yaşamı veya güvenliği için
gerçek ya da potensiyel tehdit oluşturacağı durumlarda.
Etik İlkeler II: Tarafsızlık İlkesi
• Arabulucu, arabuluculuğu tarafsız bir şekilde yürütmelidir.
• A. Arabulucu, herhangi bir tarafın yanında yer aldığı
görünümü verecek davranışlardan kaçınmalıdır.
• B. Arabulucu, tarafların kişisel özellikleri, geçmişleri ve
arabuluculuk görüşmelerinde gösterdikleri performansları
dolayısıyla bir önyargı geliştirmemeli ve taraf tutmaktan
kaçınmalıdır.
• C. Arabulucu, arabuluculuk sürecinin mümkün olduğunca
süratle devamını temin etmek için, makul sebepler
olmaksızın tarafların veya temsilcilerinin arabuluculuk
görüşmelerini geciktirmelerini önlemek için gereken çabayı
göstermelidir.
Davranış Modeli Standartları
Tarafsızlık İlkesi
• Arabulucu; söz ve eylemleri ile de destekleyerek arabuluculuk sürecini
tarafsız olarak yürütmekle görevlidir.
• Arabulucu, katılımcılarla veya uyuşmazlık hal ve şartlarıyla ilgili
önyargılarını katılımcılara açıklamalıdır.
• Arabulucu, katılımcılardan birisiyle geçmişte kişisel veya mesleki bir ilişkide
bulunmuşsa, bu durumu tüm katılımcılara açıklayacak ve ancak tüm
katılımcıların rıza göstermeleri halinde arabuluculuk sürecine devam
edebilecektir.
• Aşağıdaki hal ve şartların oluşması halinde arabulucu; arabuluculuk
hizmeti vermeyi reddedecek veya arabulucuktan çekilecektir:
•
a)Katılımcılardan biri, arabulucunun uyuşmazlık konularında
(içeriğinde) veya diğer katılımcıya karşı tarafsız olamayacağı
algısında/kanaatinde ise yada;
•
b)Bizzat kendisi, tarafsız olmadığı şüphesi uyandıracak bir nedenin
oluşabileceği inancındaysa
• Arabulucu, katılımcılarla kurduğu yeni ilişkilerde de, tarafsızlık ilkesine
uygun olarak hareket etmelidir.
TARAFSIZLIK İLKESİ
• Arabulucu, arabuluculuk sürecini tarafsız bir
biçimde yürütmelidir.
•
Arabulucunun tarafsızlığı kavramı arabulucuk
sürecinin merkezinde yer almaktadır. Arabulucu
sadece tarafsız kalabileceği, hiçbir tarafa iltimas
geçmeyeceğine inandığı konularda arabuluculuk
görevini yapmalıdır. Arabulucu, arabulucuğu
tarafsız bir şekilde yürütemeyeceğine kanaat
getirdiği takdirde, hangi aşamada olursa olsun
arabuluculuk sürecinden çekilmek zorundadır.
Davranış Modeli Standartları
Tarafsızlık İlkesi
•
•
•
•
•
•
Arabulucunun katılımcılarla tarafsız bir ilişki kurması onun görevidir. Tarafsızlık, hiç bir
tarafa iltimas geçilmemesi ya da sözde ve eylemde önyargılı olunmaması olarak
tanımlanır.
Yukarıdaki açıklamalara karşın; arabulucu, katılımcıların önerdiği anlaşmanın ne kadar
gerçekçi ve ortak çıkarları karşılar nitelikte olacağını dikkate alarak bu süreçten
etkilenecek kişilerin (özellikle de zayıf olanların) ihtiyaçlarının ne ölçüde karşılanacağını
değerlendirmeli, mevcut duruma ışık tutmalı ve katılımcılara yardımcı olmalıdır.
Katılımcılardan birisinin veya tamamının, arabulucunun tarafsızlığı konusunda şüpheye
düşmeleri; arabulucunun görevden çekilmesi için yeterli bir sebep oluşturmamakla
birlikte böyle bir durumun varlığı halinde, arabulucu katılımcılara diledikleri zaman
arabuluculuk sürecini sonlandırabileceklerini hatırlatmakla yükümlüdür.
Arabulucu, aracılık edeceği konularda ve/veya önyargılı olduğu her halde, bu durumun
oluşturabilceği veya neden olabileceği çıkar çatışmalarını, gerçek veya öngörülen
ihtilafları katılımcılara açıklamalıdır. Bu açıklama, herhangi bir menfeat çatışmasının veya
olası bir önyargının oluşmaya başladığının arabulucu tarafından farkedildiği anda
yapılmalıdır.
Araculucu veya arabulucu ile beraber çalışan kişilerin, katılımcılardan biri veya birkaçı
ile arasında, mevcut veya geçmişte kişisel veya mesleki herhangi bir ilişki olması halinde
bu durum katılımcılara açıklanmalıdır. Bu hususta taraflar tamamen bilgilendirilmeden
ve açıkça rızalarını ortaya koymadıkları sürece arabulucu arabulucuk faaliyetlerinden
imtina etmelidir.
Arabulucu, arabuluculuk faaliyetleri sırasında yanlızca taraflardan birine yönelik mesleki
bir hizmet sunamaz.
MESLEKİ YETERLİLİK
• Arabulucu süreci yönetecek mesleki yeterliliğe ve deneyime
sahip olmalıdır.
• A. Aile arabuluculuğu görevinin etkin bir şekilde yerine
getirilebilmesi için, arabulucu mutlaka:
•
• Konusunda bilgili,
• Bir uzman arabulucu ise örneğin aile arabulucusu ise aile içi
şiddet, çocuk istismarı ve ihmali konusunda eğitim ve
öğretim görmüş ayrıca aile içi çatışmaların ebeveynler,
çocuklar ve diğer aile üyeleri üzerindeki psikolojik etkileri
konusunda farkındalığı-bilgi sahibi olan,
• Arabuluculuk süreci hakkında özel eğitim ve öğretim almış
biri olmalıdır.
MESLEKİ YETERLİLİK
• Aile arabulucuları; bu kanun uyarınca faaliyetlerini
vicdanlı, gayretli, etkili bir şekilde yerine getirmelidirler.
• Aile araculuculuğu rolü üstlenen üye, içinde bulunduğu
somut olayda yeterli mesleki donanıma sahip olduğunu
garanti etmekle yükümlüdür.
• Aile arabulucuları arasında eğitim ve öğretim farklılığı
bulunduğu takdirde arabulucu kendi mesleki uzmalık ve
yetkinliğini aşan hizmetleri vermekten kaçınmalıdır.
• Aile arabulucuları, devam eden eğitimlere katılarak,
mesleki becerilerinin güncel ve etkili olmasını temin
etmelidir.
MESLEKİ YETERLİLİK
• Arabulucu, ancak tarafların makul beklentilerini
karşılayacak gerekli niteliklere sahip olması koşuyla
arabuluculuk görevini ifa edebilir.
•
Taraflar, arabuluculuk niteliklerinden memnun olması
koşulu ile herhangi bir kişiyi arabulucu olarak seçilebilirler.
Yine de genelde etkin bir arabuluculuk için eğitim ve
tecrübe gereklidir. Eğer bir kimse kendisini arabulucuk
görevi için uygun görüyor ve kendisini göreve uygun olarak
lanse ediyorsa, bu durumda tarafların ve toplumun
beklentilerini karşılayacak doğrultuda yeterli ve etkin bir
arabuluculuk süreci gerçekleştirmeyi de vaad ediyor
demektir. Mahkeme bağlantılı veya diğer zorunlu
arabuluculuk formlarında, atanmış arabulucunun gerekli
eğitim ve deneyime sahip olması zorunludur.
Aile Arabuluculuğuna İlişkin Özel
Model Standartları
• Aile arabulucusu, makul koşullarda
bilinebilecek mevcut ve müstakbel
menfeat/çıkar çatışmalarını taraflara
açıklamalıdır. Bilgilendirilmelerine ragmen
taraflarlar kamu düzenini ihlal etmediği sürece
arabulucudan sürece devam etmesini talep
edebilirler.
• Arabuluculuk faaliyeti devamında veya
sonrasında ortaya çıkan menfeat çatışmaları
da sürece etki edeceğinden, bu durumların
oluşması da önlenmelidir.
Aile Arabuluculuğuna İlişkin Özel
Model Standartları
• 1.Arabulucu kendisi tarafından da bilinen, bir menfeat
çatışması/ilişkisi olarak algılanabilecek, arabulucunun
mesleki kararlarını olumsuz yönde etkileyebilecek ve
katılımcıları istismar riski altına sokma ihtimali olan,
katılımcılarla arasındaki tüm mevcut ve müstakbel
bağlantı veya ilişkiyi mümkün olan en kısa sürede
katılımcılara açıklamalıdır.
• 2.Arabulucu, her iki taraf da rıza göstermediği sürece,
uyuşmazlık konusu ile ilgili yahut arabuluculuk
sürecinin bütünlüğünü tehlikeye atacak herhangi bir
konuda, tarafalardan biri ile mesleki bir ilişki içine
girmez. (örneğin avukatlık, yasal danışmanlık gibi).
Uygulama Modeli
• Arabulucu, menfeat çatışması yaratabilecek her
türlü eylemden kaçınmalıdır. Tarafların istismar
edilme riskinin yüksek olduğu ya da kendi mesleki
karar sürecini olumsuz etkileyebilecek ilişkilerin
tarafı haline gelmemelidir. Kültürel olarak kabul
gören durumlar bu kapsam dışında tutulmuştur.
Ancak yine de arabulucu, yakın arakadaşlarının,
akrabalarının, ortaklarının, süpervizörlerinin veya
öğrencilerinin içinde yer aldığı arabuluculuk
süreçlerini dikkatle ve tedbirli yürütmelidir.
Arabulucular için Davranış Modeli
Standartları
• Arabulucu katılımcılarla arasındaki, kendisi
tarafından bilinenebilecek tüm mevcut ve
müstakbel bağlantı veya ilişkiyi mümkün olan
en kısa sürede açıklamalıdır. Bu hususta
arabulucunun katılımcıları bilgilendirmesinden
sonra katılımcılar arabulucunun görevi
üstlenmesini birlikte talep etmedikçe
arabulucunun faaliyeti sona erer.
Arabulucular için Davranış Modeli
Standartları
• Menfeat çatışması; arabulucunun tarafsızlığı hakkında olası
kuşku duyulmasına sebep olan bağlantı ve ilişkilerdir.
• Menfeat çatışması sorusuna yönelik temel yaklaşım, özgür
irade kavramı ile açıklanabilir. Arabulucu, makul şartlarda
kendisi tarafından bilinebilecek ve arabulucunun
tarafsızlığın hakkında kuşku uyandırabilecek bütün mevcut
ve müstakbel çatışmaları açıklamakla yükümlüdür.
Arabulucu menfeat çatışması hakkında tarafları
bilgilendirmesine ragmen tarafların tümü birlikte
arabuluculuk sürecinin devam etmesine karar verdikleri
takdirde, arabulucu, arabuluculuk faaliyetlerine devam
edebilir. Ancak menfaat çatışması, arabuluculuk sürecinin
bütünlüğünü bozacak derecede ciddi şüpheler içeriyorsa,
arabulucu sürece devam etmeyi reddetmelidir.
Arabulucular için Davranış Modeli
Standartları
• Arabulucu, arabuluculuk sürecinde ve
devamında menfaat ilişkisi bulunduğu
görünümü vermekten kaçınmalıdır. Arabulucu
tarafların rızası olmadıkça, taraflardan biriyle
benzer(ilgili) bir konuda profosyonel bir ilişki
kuramayacağı gibi, arabuluculuk sürecinin
meşruluğunun sorgulanmasına sebep olacak
herhangi ilgisiz-farklı bir konuda da hizmet
veremez.
Davranış Modeli Standartları
• Arabuluculuk sürecine devam edilmesi, bir veya
daha fazla tarafın zarar görmesine veya önyargı
geliştirmesine ihtimal verdiği durumlarda
arabulucu, arabuluculuk sürecine ara vermek
veya arabuluculuğu sonlandırmakla yükümlüdür.
• Arabulucu, arabuluculuk müzakerelerinin taraflar
için artık bir fayda sağlamadığı kanaatinde olduğu
durumlarda, arabuluculuk sürecine ara vermek
veya bu süreci sonlandırmakla yükümlüdür.
Davranış Modeli Standartları
• Arabulucuların, arabuluculuk süreci için
yetkin-yeterli bilgi birikimine sahip olduğu
kabul edilir. Arabulucular, mesleki bilgi ve
tecrübelerini; toplumu arabuluculuk
konusunda eğitmek, arabulucuğu herkes
tarafından ulaşılabilir kılmak, suistimalleri
(kötüye kullanmaları) düzeltmek için
kullanmakla yükümlü olup, kendi mesleki bilgi
ve tecrübelerini de daima geliştirmelidirler.
Davranış Modeli Standartları
• Arabulucunun öncelikli amacı tarafların kendi
rızalarıyla anlaşmaya varmalarını sağlamaktır.
Arabulucunun bu rolü, onu diğer müvekkil-vekillik
ilişkilerinden ayıran en önemli özelliğidir.
Profesyonel danışmanlık hizmeti ile arabulucuk
rollerini birbirinden ayırmak problemli bir konu
olsa da arabulucu bu rolleri birbirinden ayırmak
için gereken çabayı göstermelidir. İşte bu sebeple
arabulucu, taraflara profesyonel danışmanlık
hizmeti vermekten kaçınmalıdır.
Davranış Modeli Standartları
• Yukarıdaki hükümlerin genel niteliğini sınırlamaksızın;
“aile hukuku arabuluculuğu”; bir avukat tarafından
gerçekleştirildiğinde aşağıdaki fiilerden bir veya birden
fazlası içerir. Buna gore avukat-aile arabulucusu;
•
• Katılımcıları içinde bulundukları hukuki süreçle ilgili
bilgilendirmek
• Katılımcılara mahkemenin konu ile ilgili olası eğilimi
hakkında tavsiyede bulunmak
• Arabuluculuk sonucunun kaydedildiği bildirimler yerine
katılımcılarla arasında arabulucuk anlaşması hazırlamak
• Hukuki tavsiyede bulunmakla görevlidir.
Arabulucular için Davranış Modeli
Standartları
• Arabulucu, nitelikli-etkin bir arabulucuk süreci
temin etmek ve tarafların kendi aralarında
karşılıklı saygıyı teşvik etmek için çalışmalıdır.
Boşanma ve Aile Arabulucuları için
Uygulama Modeli Standartları:
• Arabulucu, çocuk yetiştirme felsefesi ve
ebeveynlerin diğer kararları üzerinde kültürel
ve dini farklılıkların etkisine karşı duyarlı
olmalıdır.
•
Arabulucu, aile içi şiddet içeren durumun
farkına varmalı ve arabuluculuk sürecinin
uygun şekilde devamı için, gerekli önlemleri
almalıdır.
Uygulamada Etik İkilemler
• Etik tartışılan bir konu haline geldiğinde, asıl
mesele terim olarak etiğin ne anlama
geldiğininin tutarlı ve iyi bir kavrayışla
belirlenmesi olmalıdır. Arabuluculuk
bağlamında bu soruna yaklaşım;
arabulucuların karşılaştıkları ikilemlerin
hangilerinin etik ikilem olduğunun tespit
edilmesi olmalıdır.
Uygulamada Etik İkilemler
• Arabuluculuk bağlamında “etik ikilemlerin” ne olduğu
hakkında en kapsamlı değerlendirme Bush tarafından
yapılmıştır. Bush’a gore; “Arabulucu olarak bir duruma
ilişkin davranışınızın yerinde ve doğru olup olmadığı
konusunda ciddi şüpheleriniz varsa yani arabulucu
olarak hangi davranış biçiminin doğru ve uygun
olduğundan emin olamadığınız halleri, genel olarak etik
ikilem olarak tanımlamıştır. Buna gore; bir değerin
korunması için yapılan eylem (gösterilen tutum) başka
bir değere zarar veriyorsa ve arabulucu bu hususta bir
karar vermek zorundaysa arabulucunun etik ikileme
düştüğü varsayılır.
Uygulamada Etik İkilemler
• Arabulucuların dokuz farklı durumda etik
ikilemle karşılaştıkları sonucu
değerlendirilmektedir. Örneğin; en tipik etik
ikilemlerden biri, arabulucuların kendi mesleki
yeterliliği (uzmanlık) alanları dışında
çalışmalarının kendilerinden beklenildiği
durumlarda yaşamaktadırlar. Peki kendi
uzmanlık alanı dışında bir beceri gerektiren
durumlarda arabulucu ne yapmalıdır?
Uygulamada Etik İkilemler
• Örnek1: Ev sahibi ile kiracı arasında yürütülen arabulucuk
sürecinde “normal” görünen kiracı, arabulucuya;
boynundaki alıcıdan gelen seslerin bazen kafasını
karıştırdığını bu sebeple kira ödemelerinde geciktiğini
bunun
sorumlusunun da komite (küçük siyasi gizli
komite gibi) olduğunu
söyler. Gerçek bir tıbbi
implantının olmaması kiracının akli melekelerinin yerinde
olmadığına işarettir. Böyle bir durumda, akıl hastalığı teşhisi
koymak üzere eğitimi olmayanarabulucu güven teşkil eden
bir öneri geliştirmeli midir? Öyleyse arabulucu, uzmanlık
alanı dışında kalan konuları kapsam dışında tutarak riski
bertaraf edebilir ancak diğer yandan taraflardan birini
yetkisiz bırakma riskini alır.
Uygulamada Etik İkilemler
• Arabulucuların yaygın olarak düştükleri diğer
bir etik ikilem ise ararbuluculuk faaliyetleri
sırasında tarafsızlıklarını korumaya çalıştıkları
durumlarda ortaya çıkar. Bir arabulucu nasıl
tarafsız kalmayı başarabilecektir? Bush
arabulucunun tarafsızlığını tehlikeye atan
durumları aşağıdaki örneklerlerle
açıklamaktadır;
Uygulamada Etik İkilemler
• Örnek2: Diğer bir örnekte; taraflardan biri
arabulucunun site yöneticisidir. Diğer taraf bu konuda
açıkça bilgilendirilmiş buna ragmen bu kişinin herhangi
bir itirazı olmamış, arabulucuk sürecine devam etmek
istemiştir. Ancak arabulucu, bu kişinin, şuan bu ilişkiden
şüphelenmemesine karşın ilerleyen oturumlarda,
kendisiyle site yöneticisi arasındaki ilişkiden rahatsız
olmaya başlamasından ve şüpheci bir tutum
sergilemesinden endişe etmiştir. Burada soru şudur;
Taraflar bilmesine ve kendisiyle çalışmayı talep
etmesine karşı arabulucu yine de önceki- mevcut
ilişkiden dolayı arabulucuğu reddetmeli midir? Eğer
böyle yaparsa tarafları ileride yaşabilecekleri muhtemel
pişmanlıklardan korumuş olacak ancak tarafların süreç
üzerindeki kontrollerinin önemli bir unsuru olan
diledikleri arabulucu ile çalışma özgürlüğünden (irade
özgürlüklerinden) onları yoksun bırakmış olacaktır.
Uygulamada Etik İkilemler
• A. Mesleki yeterlik sınırları içinde kalınması
•
1. Tanısal yeterlilikte eksiklik oluştuğunda
•
(a) Şiddet geçmişini tanımlamakla ilgili
•
(b)Zihinsel yetersizliği tanımlamakla ilgili
•
2.Asli yetersizlik ve beceri yetersizliği
olduğunda
Uygulamada Etik İkilemler
• B. Tarafsızlığın Korunması
•
1.Taraflarla veya avukatlarla ilişkilerden dolayı
•
(a) Taraflar bilgilendirildikten sonra ve itirazlardan
feragat edilmesiyle
•
(b) Arabuluculuk faaliyetinden sonra ilişkiler
doğduğunda
•
(c) Sınıfsal veya grup ilişkileri oluştuğunda
•
2. Arabulucukta taraflardan birine kişisel tepki
verilmesi
•
(a) Antipati duyulması
•
(b) Sempati duyulması
Uygulamada Etik İkilemler
• C. Gizliliğin Korunması
•
1.Dışardan gelen bir etmenle
•
(a)Şiddet veya suç iddiasının raporlanması
•
(b) Mahkemeye tebliğ edilmesi yada merciye
bağlanması-sevk edilmesi
•
(c) Taraf avukatları ile iletişime geçilmesi
•
2. Taraflar Arasında
•
(a) Açıklamalar “bilgilendirilmemiş çözümleri”
önlüyor ise
•
(b) Açıklamalar “bilgilendirilmemiş” kördüğümleri
çözüyor ise
Uygulamada Etik İkilemler
• D. Aydınlatılmış Onamın Temini (Bilgilendirilme
sonucu taraf rızalarının temini)
•
1.Bir tarafın olası tehditi-cebiri halinde
•
(a) Diğer tarafça
•
(b) Bir tarafın kendi avukatı tarafından
•
(c) Arabulucunun “ikna” ölçüsüyle
•
2.Taraflardaki kısıtlılık durumu
•
3.Tarafların cehalet-bilgisizlik durumu;
•
(a) arabulucu tarafından bilinen gerçek
bilgilerde
•
(b) arabulucu tarafından bilinen
hukuki/uzmanlık gerektiren bilgilerde
Uygulamada Etik İkilemler
• E. Özgür iradenin korunması/Yönlendirici olmaktan
kaçınılması
•
1.Taraflara bir çözüm önerisini empoze etmek, cazip
hale getirmek
•
(a) taraflardan birinin isteği ile
•
(b) Arabulucunun kendi insiyatifi ile
•
2.Taraflarca getirilen çözüm önerisine arabulucunun
itirazı
•
(a) çözüm hukuki olmadığı için
•
(b) çözüm güçsüz olan taraf için adaletsiz bir durum
yaratıyorsa
•
(c) Çözüm mantıksız ve akla yatkın değilse
•
(d) Çözüm üçüncü bir kişi için adaletsiz bir durum
yaratıyorsa
Uygulamada Etik İkilemler
• F.Arabuluculuğun Hukuki Danışmanlık ve Rehberlik
işlerinden ayrılması
•
•
1. Taraflar uzman görüşüne ihtiyaç duyduğunda
•
(a) terapötik bilgilere
•
(b)hukuki bilgilere
•
2.Mesleki yargısını bildirmesi için baskı yapıldığında
•
(a) terapötik görüşü hakkında
•
(b)hukuki görüşü hakkında
•
3. Tarafladan biri terapiste veya avukata ihtiyaç
duyarsa
Uygulamada Etik İkilemler
• G. Tarafların Arabuluculuk Sürecinden Zarar
Görmelerini Önlemek
•
1.Arabuluculuk kötü olan durumu daha da
kötü hale getirebilir
•
2.Arabuluculuk hassas bir konunun ortaya
çıkmasına neden olabilir
•
3.Arabuluculuk “zarar verici bir inançgüven” oluşturabilir.
Uygulamada Etik İkilemler
• H. Arabuluculuk sürecinin taraflarca suistimal
edilmesi
•
1. Taraflardan biri bir bilgiyi gizlerse
•
2. Taraflardan biri yalan söylerse
•
3. Tarflardan birinin bilgi toplamak için veya
•
4. Zaman kazanmak için sürecin içinde
bulunması
•
5. Taraflardan birinin gözdağı vermeye
kalkışması
Uygulamada Etik İkilemler
• I.Çıkar çatışmalarının işlenmesi
(handling=kotarılması,yürütülmesi)
•
1. Mahkeme veya bağlı olduğu (sevk
edildiği ) merciiyle ilişkilerden doğan
•
2.Avukatlar ve diğer meslekten olanlarla
ilişkilerden doğan
ETİK İKİLEM
• Çoğu arabulucu veya benzer danışmanlık hizmeti veren
kişi, içinde bulunduğu etik ikilemin, felsefi tartışmalarla
bağlantısını kavrayabilcek bir felsefe veya etik (ahlak)
felsefesi bilgi birikimine sahip değildir. Bu onların
arabuluculuk eğitimlerinin bir parçası değildir, ancak
daha once aldıkları eğitimin bir parçası olabilir.
Arabulucular çoğu zaman düştükleri ikilimlerde kesin
bir yargı-bakış açısı oluşturmaktan kaçınmakta ve bu
sebeple kararlarını mevcut mesleki bilgeliklerine veya
kendi önyargılarına ve değerlerine gore vermektedirler.
Aile arabulucuları, etik üzerinde analitik yaklaşım
yerine geleneksel yaklaşımla çalışmayı tercih
etmektedirler.
ETİK İKİLEM
• Gibson arabulucuların üzerinde durması ve anlaması
gereken etik felsefelerini üç grupta tanımlamıştır:
faydacı teoriler, erdem teorileri, deontolojik (ahlaki)
teoriler. Faydacı teori şu inanç merkezi içindedir; “bizim
yararı maksimize zararı minimize edebilceğimiz
davranış doğru olandır.” Erdem teorisi;“etik davranışın
ne olduğu bu davranışı yapan kişinin
özelliklerine/karakterine gore belirlenmelidir.”
demektedir. Ahlak teorisi ise yapılan “davranışın
değerinin” etik veya etik olmayan davranışı belirlediği
görüşünü savunmakatadır. Ahlak teorisi; hak-temelli,
görev-temelli teori olarak da adlandırılabilir.
ETİK İKİLEM
• “Arabulucuk etik tartışmalarının en önemli noktası
(vurgu) insanların karşılıklı bağımlı(bağlı) olduğu
gerçeğidir ve aslında bütün dünya topluluklarının
birbiriyle karşılıklı bağımlılık/bağlılık içinde olduğu hızla
daha bilinir hale gelmiştir. Bütün uyuşmazlık
çözümlerinde ihtiyaç duyulan uluslar arası üç temel
ilkeye (saygı, özen, süreçte hakkaniyet) vardır. Buna
dayanarak şu sonuca varabiliriz; Bireylerin toplum ve
diğer bireyler üzerindeki hak ve yükümlülükleri
üzerinde duran “Etik” dışarıda bırakıldığında da,
arabuluculu ve sürecin niteliğinde dürüstlük, saygı,
özen ve şartlarda adalet varsa etik prensiplerin
varlığından bahsedilebilir.