Transcript File
Bu Yazı Abdullah Osman İnal Tarafından Gerektiğinde Kullanılmak Amacıyla Yazılmıştır
Anlatım Biçimleri
Yazar duygularını, düşüncelerini,
öğrendiklerini, gözlemlerini, yaşadıklarını
paylaşmak amacıyla yola çıktığında yazının
biçimini de belirlermiş olur. Örneğin,
okurunu bir konuda bilgilendirmek isteyen
bir yazar o konu hakkında bilgileri
açıklayıcı anlatım ile verir. Böylece yazarın
amacı, anlatım biçimini de belirler.
Öyküleyici Anlatım
Amaç okuyucuyu olay içinde yaşatmaktır. Yazar
tasarladığı yada gözlemlediği bir olayı yer, zaman ve
kişiye bağlayarak aktarır. Okuyucu da olmuş olabilecek
bir olayda “olan ne, nasıl olmuş?” sorularına yanıt arar.
Temel unsurlar olay ya da olgu, yer, zaman ve
kişilerdir.
a) Açıklayıcı Öyküleme: Herhangi bir şeyi tarihsel
gelişimi içinde okura aktarmak, bu konuda onu
bilgilendirmektir. Tarih kitapları, gezi yazıları,
röportajlarda kullanılır.
b) Sanatsal Öyküleme: Okuru olayın içine çekmeyi,
içinde yaşatıp duygulandırmayı amaçlar.Öykü ve roman
türlerinde kullanımı yaygındır.
Örnek
1. Metin
Güneş iyice ısınmıştı; kürek çekerken ihtiyarın
sırtında ensesinden aşağıya doğru inen tel damarları
peyda ediyordu. “Yorgunluktan bitsem de perişan
olsam da…” diye düşündü, “Oturduğum yerde uyurum.
Oltanın ipini ayağıma sararım bir şey olursa beni
uyandırır. Bugün artık seksen beşinci gün iyi bir
vurgunun sırası çoktan gelip geçti.” Tam bu sırada olta
ipinin altında küpeşteye dayadığı tahta çubuklardan
birinin düştüğünü gördü.
―Hah! Oldu! Diye söylendi. Yavaşça kürekleri
bıraktı. Oltayı baş parmağı ile işaret parmağı arasında
tutarak yokladı. Hiçbir şey hissedilmeyen oltayı bütün
dikkatiyle oynatmadan tutuyordu. Birden bir titreme
oldu. Fakat ihtiyar ne olup bittiğini çok iyi biliyordu.
Örnek
2.Metin
Şehrin göbeğinden geçen büyük çayın
üzerindeki köprüyü aşıp hastanenin kapısına
vardıkları zaman ortalık epeyce ağarmıştı,
fakat soluklanacak zaman yoktu. İbrahim
arabayı bir kenara çekti, kapıyı çalmaya
cesaret edemediği için, kendiliğinden
açılacağı zamanı bekledi. Yavaş yavaş başka
köylü hastalar da sökün etti.
Örnek
3.Metin
… Akhisar cephesi, düşmanın ilk temasıyla ince
bir tülbent gibi yırtılmıştı. Bizans orduları beş
asırlık bir ayrılıktan sonra uzun bir yoldan tekrar
gelmişlerdi. Evleri yanmış, halkı göç etmiş
kasabamızda, Aydın’ın ıssız bir gecesinde,
kaldırımları döven Yunan süvarilerinin ayak
seslerini yatağımda doğrularak dinledim.
İstanbul surları önünden gemilere atlayarak,
şişkin yelkenlerle bir daha dönmeyecekmiş gibi
uzaklaşanlar, yeni bir hükümet, yeni bir ordu
halinde geri geliyorlardı. Felâket büyüktü.
Aylarca mücadeleden sonra Bursa düşmüştü.
Öyküleyici anlatımın özellikleri
Olay
Kişi Yer
Zaman ve
Anlatıcı
Öyküleyici
Anlatımın
Ortak
Öğeleridir
Olaylar
1.ya da 3.
Kişi
Ağzından
Anlatılabilir
Bir Olayın
Gelişimi
-Serim
-Düğüm
-Çözüm
Sergilenir
Varlıklar
Nesneler
Hareket
Halindedir.
Sanat
Metinleri
Öyküleyici
Anlatımla
Yazılır
ÖYKÜLEYİCİ ANLATIMIN KULLANILDIĞI BAŞLICA
METİN TÜRLERİ
G
E
Z
İ
Y
A
Z
I
S
I
H
İ
K
A
Y
E
R
O
M
A
N
A
N
I
D
E
S
T
A
N
R
Ö
P
O
R
T
A
J
T
A
R
İ
H
M
A
S
A
L
Betimleyici Anlatım (Tasvir Etme)
Amaç izlenim kazandırmaktır. Yani anlatan kişi,
görünüm ya da varlığı, okuyucunun zihninde sözcüklerle
canlandırmaktadır. Görme, işitme, tatma, dokunma ve
koklama duyularının kullanıldığı bir anlatımdır. Betimleyici
anlatım, amacına göre iki çeşittir.
a) Açıklayıcı Betimleme: Bu tür betimlemelerde amaç
bilgi vermektir.
Betimlenen varlık ya da nesne, tanıtıcı ve ayırıcı
özellikleriyle nesnel bir tutumla okuyucuya aktarılır.
Sözcükler genel olarak temel anlamlarıyla kullanılır.
Örnek: Dicle, Güneydoğu Anadolunun en uzun nehridir.
b)Sanatsal Betimleme: Temel amaç izlenim
kazandırmaktır. Gözlemlenen varlık ya da nesnenin anlatıcı
üzerinde bıraktığı etki yansıtılır. Anlatım öznel, dil sanatlıdır.
Örnek: Dicle kışın daha bir coşar, türküsünü dağlara
dinletir.
Örnek
1.Metin(Doğa Betimlemesi)
…Orada yumuşak sazdan henüz kesilmiş asma
dallarından yapılmış, yere serili döşeklere keyifle
uzandık. Başımızın üstünde kavaklar, kara ağaçlar
sallanıyordu. Yanımızda Nympháların mağarasından
kutlu bir su çağlaya çağlaya dökülüyordu. Güneşten
yanan ağustos böcekleri de gölgeli dalların arasında
koro halinde ötüyorlardı. Uzakta dikenli böğürtlen
çalılıklarında bir kurbağa avazı çıktığı kadar
bağırıyordu; tarla kuşları, sakalar ötüşüyor, kumru dem
çekiyordu. Sarı sarı arılar pınarın etrafında uçuşuyordu.
Her tarafta bereketli bir yaz kokusu, bir yemiş mevsimi
kokusu vardı. Ayak ucumuzda bal bal armutlar, iki
yanımızda da bal bal elmalar yuvarlanıyordu; eriklerin
yükünden dallar yerlere kadar eğiliyordu.
Örnek
2. Metin (Kent, Mahalle Betimlemesi)
Sabahın erken saatleri sardalye sokağında bir
büyü gibidir. Ortalığın ağarıp da güneşin
doğmasına yakın, sokağı saran grilik içinde her şey
zamanın zincirinden kurtulmuşçasına gümüş bir
ışığa asılıdır sanki. Sokak fenerleri teker teker
söner; arsaları bürümüş otlar yemyeşildir.
Balıkhanenin üstündeki oluklu saçlar platinleşmiş
ya da eski kalayların buğulu rengine bürünmüştür.
Sokak işten ve hareketten sıyrılmış sessizlik
içindedir. Sardalye imalathanelerinin direkleri
arasında çalkalanan dalgaların iç çekişleri işitilir.
Örnek
3. Metin (Hayvan Betimlemesi)
Yılanlarınki gibi yassı başlarının dörtte üçünü
gözleri ve ucu sivri gagaları kaplar. Göğsü,
gövde, ense ve sırt başları lacivert, sırt
üstleriyle açılmaya hazır duran kabarık, şişkin
kuyruk, yeşildir. Fakat bunlar, yalın kat, düz bir
mor ya da yeşil değil; menevişli öbek öbek,
perde perde koyulaşan, tıpkı usta kuyumcuların
eski ve değerli kadın saatlerinin mineli
kapaklarına yerleştirdikleri iç içe katmerleşen,
koyulaşan, canlı ve ağdalı yeşillerdir.
Örnek
4.Metin (İnsan Betimlemesi)
Sarı Mustafa’nın sarı, gür saçlarına, tombul
yapısına, sürekli gülen yüzüne karşılık, Kösenin
Yusuf buğday benizli seyrek sakallı ince yapılı
orta boylu düşünceli görünen biriydi. Dor Ali ise
iri yarı, esmer, kara bıyıklı, sağlam yapılıydı.
Huyları pek birbirine benzemese bile iyi
anlaşmışlar, iyi arkadaş olmuşlardı. Düzlükte
birbirine yardım ederek yaşayıp gidiyorlardı.
BETİMLEYİCİ ANLATIMIN ÖZELLİKLERİ
Bir
Görünüm
Varlık
Kişi
Olay
Göz
Önünde
Canlandırılır
Gözleme
Dayalıdır
Varlıklar
Ayırt
Edici
Yönleriyle
Tanıtılır
Öznel
Ya da
Nesnel
Bir
Anlatım
Kullanılabilir
Beş
Duyunun
Verilerinden
Yararlanılır
İzlenimler
Aktarılır
Genellikle
Sanatsal
Metinlerde
Kullanılır
Betimlemenin Kullanıldığı
Metin Türleri
Şiir
Gezi Yazısı
Röportaj
Hikaye
Roman
Coşku ve Heyecana Bağlı (Lirik)
Anlatım
Amaç duygulanımları ortaya çıkarmaktır. Bir
konuya duygularımızı ve coşkularımızı katarak
anlatmaya “duygusal” anlatım denir. Yazar ya
da şair okuyucuyu coşturan, heyecanlandıran,
bazen hüzünlendiren, bazen sevindiren, mutlu
kılan, ona acı ve hüzün veren bir yazıyla
okuyucuya duygulanımlarını yaşatabilir.
Örnek
1.Metin
Ne doğan güne hükmüm geçer
Ne hâlden anlayan bulunur
Ah, aklımdan ölümüm geçer
Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur
Cahit Sıtkı Tarancı
Örnek
2.Metin
Terk etmedi sevdan beni
Aç kaldım, susuz kaldım
Hayın, karanlıktı gece
Can garip, can suskun
Can paramparça
Ve ellerim, kelepçede
Tütünsüz, uykusuz kaldım
Terk etmedi sevdan beni
Ahmet Arif
Örnek
3.Metin
Çoklarından düşüyor da bunca
Görmüyor gelip geçenler
Eğilip alıyorum
Solgun bir gül oluyor dokununca
Behçet Necatigil
Örnek
4.Metin
Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol
Sallanmaz o kalkışta ne bir mendil ne de bir kol
Yahya Kemal Beyatlı
Coşku ve Heyecana Bağlı
Anlatımın Özellileri
Anlatım
Sanatsal
Ve
Özneldir
Coşkulandırır
Duyguları
Harekete
Geçirir
Sözcüklerin
Çoğu
Yan
Ve
Mecaz
Anlamlarında
kullanılır
Şiir
Türünde
kullanılır
Destansı (Epik) Anlatım
Amaç yiğitliğin, kahramanlığın anlatılmasıdır.
Hemen her kavmin ya da ulusun tarihinde
kimlik edinmek için mücadele ettiği büyük
savaşlarla, olaylarla dolu bir dönem vardır.
Destansı anlatım bu dönemlerdeki
kahramanlıkları anlatmak amacıyla
oluşturulmuştur.
Örnek
1.Metin
Düşman tutmuştu tepeleri
Düşmanın topu vardı
Antepliler düz ovada
Sıkışmışlardı
Düşman şarapnel döküyordu
Toprağı kökünden söküyordu
Düşman tutmuştu tepeleri
Akan Antep’in kanıydı
Düz ovada bir gül fidanıydı
Nâzım Hikmet
Örnek
2.Metin
Cihan harbinden beri ardı arkası gelmeyen bir cenk
için, ağzından bir şikayet sözü çıkmadan nesi varsa
hepsini veren Anadolu kadınları, erkekleri kan ve ateş
yerlerinde savaşırken uzak denizlerin kıyılarından orta
yaylalara doğru günlerce haftalarca çıplak ayakları,
giyimsiz sırtlarıyla kurşunları, top mermilerini taşıyor
Anadolu kadınları! Batıda, doğuda, kıblede bütün
cephelerin arkasında memleketi işleyen, tarlaları
yeşerten, sayısız yetim çocukları yetiştiren, büyüten
sensiz. Ey Anadolu kadını!
Hamdullah Suphi Tanrıöver
Örnek
3.Metin
Yediyordu Elif kağnısına
Kara geceden geceden
Sankim elif elif uzuyordu, inceliyordu
Uzak cephelerin acısıydı, gıcırtılar
İnliyordu dağın ardı yasla
Her bir heceden heceden
…………………
Kocabaş yığıldı çamura
Büyüdü gözleri büyüdü, yürek kadar
Örtüldü gözleri örtüldü hep
Kalır mı Mustafa Kemal’in Kağnısı bacım
Kocabaşın yerine koştu kendini Elifcik
Yürüdü düşman üstüne yüceden yüceden
Fazıl Hüsnü Dağlarca
Destansı Anlatımın Özellikleri
Olağan
Üstü
Olay
Ve
Kişiler
Anlatılır
Yiğitçe
Bir
Havası
Vardır
Eylemler
Ön
Plandadır
Sürekli
Hareket
Vardır
Tarihi
Konular
Ve
Kahramanlıklar
İşlenir
Etkileyici
Bir
Özellik
Taşır
Destansı Anlatımın Kullanıldığı
Metin Türleri
Şiir
Destan
Tiyatro
Hikaye
Roman
Emredici Anlatım
Yazarın amacı topluma yol göstermektir.
Yazar gözlemlediği olumsuzlukları, yanlışları
düzeltmek; kuralları öğretileri anımsatmak
istediğinde buyurucu anlatımı seçer. Bir
anlamda yazar okuyucuyu bir davranışı
gerçekleştirmeye zorlar. Yasalar ve
yönetmeliklerde bu anlatım tarzına girer.
Örnek
1.Metin
…
Kaldır başını kan uykulardan
Böyle yürek böyle atardamar
Atmaz olsun
Ses ol ışık ol yumruk ol
Karayeller başına indirmeden çatını
Sel suları bastığın toprağı dönüm dönüm
Alıp götürmeden büyük denizlere
Çabuk ol
Rıfat Ilgaz
Örnek
2.Metin
Kardeş senin dediklerin yok
Halay çekilen toprak bu toprak değil
Çık hele Anadolu’ya
Kamyonlarla gel, kağnılarla gel gayrı
O kadar uzak değil
Fazıl Hüsnü Dağlarca
Örnek
3.Metin
Ey, Türk Gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklalini ve Türk
Cumhuriyeti’ni muhafaza ve müdafaa etmektir…
Ey Türk istikbalinin evladı! İşte; bu ahval
şerait içinde dahi vazifen , Türk İstiklal ve
Cumhuriyeti’ni kurtarmaktır.
Mustafa Kemal Atatürk
Örnek
4.Metin
Madde 2: Hükümetler aşağıda belirtilen
ilkeleri göz önünde tutarak güçlü bir tüketiciyi
koruma politikası geliştirip kuvvetlendirmeli ve
idame ettirmelidir. Bunu yaparken her hükümet,
tüketicilerin korunması ve sosyal şartları ile
halkının ihtiyaçları doğrultusunda ve önerilen
tedbirlerin bedelini ve yararlarını idrak etmiş
olarak kendi önceliklerini tayin etmelidir.
(Birleşmiş Milletler Tüketici Hakları
Evrensel Beyannamesi)
Emredici anlatım
özellikleri
Dil, anlatımda
alıcıyı harekete
geçirme
işlevinde
kullanılır.
Emir, telkin
ve öneri
anlamı taşıyan
ifadelere
yer verilir.
Öğretici
Ve
açıklayıcı
yönleri de
vardır.
Cümlelerde emir
ve
gereklilik
kipiyle
çekimlenmiş
fiiller
hakimdir.
Açık
bir anlatım
kullanılır.
Öğretici Anlatım
Belirli bir konuda bilgi vermek amacıyla yazılmış
her çeşit metin bu guruba girer. BilimselDüşünsel eserler, ansiklopediler, biyografiler,
okul kitapları, kent tanıtım kitapları vb. bu
anlatımla oluşturulur.
Örnek
1.Metin
Verem basilleri güneş ışığıyla doğrudan
karşılaşmaları durumunda beş dakika içinde
ölmektedir. İç ortamlarda standart ısı ve nem
koşullarındaysa, basillerin % 60-71’inin 3 saat, %4856’sının 6 saat, %28-32’sinin 9 saat canlı kaldığı
gözlemlenmiştir. Oda havasının saatte 10 kez taze
hava ile değiştirilmesi, yaklaşık bir saatte damlacık
çekirdeklerinin hemen hepsinin ortamdan
uzaklaştırılması için yeterli olmaktadır. Bu nedenle
evlerde ve iş yerlerinde odaların yeterli genişlikte
güneş alan yerler olması ve buraların sabah ve akşam
olmak üzere günde iki kez havalandırılması
gerekmektedir.
Dr. Deniz Akgün
Örnek
2.Metin
Halide Edip Adıvar, 1884 yılında doğdu, Ocak
1964’te İstanbul’da öldü. Üsküdar Amerikan Kız
Koleji’ni bitiren yazar, Rıza Tevfik’ten felsefe ve
sosyoloji; Salih Zeki’den matematik dersleri aldı.
Çeşitli okullarda öğretmenlik yaptı.Müfettişlik
ve Darülfünun hocalığı görevlerinde
bulundu.Milli mücadele yıllarında öncü
yazılarıyla harekata destek oldu. Daha sonra
Anadolu’ya geçerek onbaşı ve çavuşluk rütbeleri
ile savaşa katıldı.
Öğretici Metinler
•
•
•
•
Ortak Yönleri
Bir konu hakkında
açıklama yapma, bilgi
verme, konuyu
aydınlatma amacıyla
yazılır.
Dil göndergesel işlevinde
kullanılır
Bilgiler örnek ve
tanımlarla pekiştirilir
Söz sanatları yan anlamlı
sözcük ve sözcük
grupları bulunmaz
Farklı Yönleri
Her biri farklı bir konu
işler
Okuyucu düzeyine göre
farklı zorluk
derecelerinde yazılır
Açıklayıcı Anlatım
Amaç öğretmektir. Yazar ele aldığı konu ile
ilgili okurun kafasındaki “ne, nedir, ne işe yarar,
ne zaman ortaya çıkmıştır, nasıl oluşmuştur,
gelişimi nasıldır?” sorularına yanıt oluşturur.
Hemen her çeşit konuya kolayca uygulanabilir.
Burada temel amaç bilgi vermek olduğu için
karşıt görüşlere yer verilmez. Fıkra, makale,
deneme, gezi, eleştiri, röportaj gibi yazı
türlerinde açıklayıcı anlatım kullanılır. Bilginin
tam verilmesi için tanımlamalardan
örneklemelerden karşılaştırmalardan ve sayısal
verilerden yararlanılabilir.
Örnek
1.Metin
Roman öncesi, romana uzanıncaya kadar değişik anlatı
türleri görülmüştür. Bunların ilki “mitolojik öyküler” dir.
Mitolojilerin ilk örnekleri, henüz gelişim aşamasındaki
insan soyunun en yaşamsal sorunlarını açıklayan ve
çeşitli ayinlerden, şölenlerden geçerek ortaya çıkan
kutsal anlatılardır. Doğa karşısında güçsüz ve bilgisiz
olan insan oğlu bir gün doğa güçlerini ve doğa
olaylarını bu mitler aracıyla anlatmaya ve açıklamaya
çalışmıştır. Yunanca “epos” sözcüğünden gelen
“destan”lar büyük kahramanlık öykülerini manzum
olarak anlatan en eski edebiyat türü olarak
değerlendirilir.
Örnek
2.Metin
Anlam bize bir şey anlatır, bir haber verir: “her kişi
ölümlüdür.” deyince karşımızdakine anlatmak
istediğimiz bir düşüncemiz vardır. Karşımızdaki bizim
dilimizi bilmiyorsa çeviririz, hatta işaretlerle anlatmaya
çalışırız. Bir sözün anlamını anladıktan sonra artık o
sözü unutsak da olur, biz başka türlüde onu
anlatabiliriz. Ama sanat eserlerindeki anlam, yalnız
şiirde değil herhangi bir sanat eserindeki anlam, o
eserde büründüğü şekilden başka hiçbir şeyle, hiçbir
sözle anlatılamaz. Belki bir şiiri, her hangi bir sanat
eserini anlamı için, yani bize duyurduğu, bize
düşündürdüğü şey için seviyoruz; ancak onun bize
duyurduğu, düşündürdüğü şeyi yalnız kendisi
duyurabilir, yalnız kendisi düşündürebilir.
Nurullah Ataç
Açıklayıcı
Anlatımın
özellikleri
Bilgi vermeyi
Öğretmeyi
amaçlar
Kesin
Yalın
Ve
Açık
İfadeler
Kullanır.
Öğretici yazılarda
Düşünce yazılarında
Kullanılır.
Tanımlama
Örnekleme
Açıklayıcı betimleme
Tanık gösterme
Benzetme
Karşılaştırma
Sınıflandırmadan
Yararlanılır.
Açıklamanın
Kullanıldığı
Metin
Türleri
Fıkra
Deneme
Makale
Röportaj
Eleştiri
Düşünceyi Geliştirme Yolları
a.) Tanımlama
b.) Örnekleme
c.) Tanık Gösterme
d.) Benzetme
e.) Karşılaştırma
Tanımlama
Bir varlığı ya da kavramı özel ve temel
nitelikleriyle kısaca ve açık olarak tanıtmaktır.
“…nedir ?” sorusunun yanıtı olan cümledir.
Örnek
Betimleme varlıkların nesnelerin ve olayların
sözcüklerle resmini çizmektir.(Betimleme nedir?)
Masal, öykü, roman gibi yazı türlerinde olayın
gerçekleşmesi evrelerinin sırasıyla bildirilmesine
öyküleme denir.(Öyküleme nedir)
Lirik şiir duygu ve düşüncelerin düş gücüyle
zenginleştirilip coşkulu bir dille anlatıldığı şiir
türüdür.(Lirik şiir nedir?
Örnekleme
Soyut düşüncelere somutluk katma,
görünürlük kazandırmadır. Örneklemeyle,
anlattıklarımızı okurun zihninde canlandırarak
daha anlaşılır kılarız.
Örnek
Genç Kalemler hareketi edebiyatımıza
özellikle dil konusunda yepyeni bir anlayış
getirmiştir. Türkçe kendi benliğine yavaş yavaş
dönmeye başlamış; halk, aydınların yazılarını
anlar duruma gelmiştir. 1910’lu yıllarda yazan
sanatçılardan bazıları halka inemezken Ömer
Seyfettin, Ziya Gökalp bunu
başarabilenlerdendir.
Tanık Gösterme
Düşüncelerimizi açıklarken başkalarının o
konudaki düşüncelerinden yararlanmaktır.tanık
göstermede tanıklığına başvurduğumuz kişinin
adı,görüş ve düşünceleri yazılır.
Örnek
Bir çağ, bir yaşam, bir sorun, bir konu, bir toplum
olayı edebiyata girmezse yok olur gider. İlle de yazarın
ya da sanatçının tanıklığı gerekir. “Bütün bunlar
yaşandı, bütün bunlar ülkede oldu.” demeleri. Yarının
insanları o yapıtları okuyacaklar, yaşayacaklar bu
günleri. Budur sanatçının gücü, çağının en güçlü
tanığı, yorumcusu olmasıdır. Yalnız bu kadar da değil.
Yargılayıcısı da… Hangi toplumda sanatçıya,
edebiyatçıya ters düşmüşse o çağın yöneticileri
gelecek kuşak önünde mahkum olmuşlardır. Hangi
zalim,insanları ezmişse, hangi acımasız kişi topluma
yanlış bir yön vermişse çağının yazarı, şairi, sanatçısı
onun yarınlara alnı damgalı bir kişi olarak bırakmanın
yolunu bulmuştur. Zola der ki: “Hükümetler
edebiyatçıya kuşku ile bakar; çünkü o ellerine
geçiremeyekleri bir güçtür.”
Benzetme
Bir varlık, olgu ya da düşünceyi daha
anlaşılır kılmak için bir başka varlık, durum, olay
ya da düşünceyle benzerlik ilişkisi kurmaktır.
Örnek
Yaşlı bir yazar için yeni bir dergi çıkartmak,
öğrencilik sıralarına yeniden oturmak gibidir.
Etrafını saran gençlerden yeni bir şeyler
öğrenmek, onun hem kalemini, hem ruhunu
,hem zihnini tazeler. Aldığı övgüler onu, bir
öğrencinin öğretmeninden alacağı bir “aferin”
kadar heyecanlandırılır.
Karşılaştırma
İki ayrık varlık, kavram ya da olgu arasındaki
benzeyen ya da benzemeyen yanları ortaya
koyma yoluyla gerçekleştirilen bir düşünceyi
geliştirme yoludur.
Örnek
Masallarda konu,olay ve kişiler gerçeğe
uymaz; olağanüstüdür. Kişiler normal
insanlardan üstün nitelikler taşırlar. Uçabilirler,
gelecekten haber verebilirler. Masallarda olayın
yeri ve zamanı da belirtilmez. Hikaye ise olay ve
kişileriyle benzer bir olayı, yer ve zaman
belirterek anlatan edebi eserdir. Gerçeğe
benzerlik, masallardan başlıca farkıdır
hikayelerin.
Tartışmacı Anlatım
Amaç yerleşmiş bir düşünceyi, kanıyı, duyguyu
değiştirmektir. Yazar değiştirmek istediği düşüncenin
yanlışlığını, nasıl olması gerektiğini güçlü kanıtlarla
ortaya koymaya çalışır. Paragraf genellikle, karşı
çıkılacak düşüncenin (antitez) aktarılması ile başlar.
Paragrafın giriş bölümünden sonra yazar, kendi
görüşünü (tez) açıklar ve diğer görüşe niçin karşı
çıktığını gerekçeleriyle birlikte ortaya koyar. Yazar
inandırıcılığı sağlamak için ağırbaşlı bir anlatım yerine
sohbete varan rahat bir anlatım kullanır.
Tartışma çok yaygın bir anlatım biçimidir. Bir
konferansta, söyleşi, ve eleştiride, röportajda,
makalede, fıkrada, denemede, bir avukatın
savunmasında kısaca düşünüş ayrılığını gidermek için
yapılan her türlü anlatımda kullanılabilir.
Örnek
1. Metin
Biz aydınlar, kendimize “halkçı” dediğimiz zaman
bile hatta belki en çok o zaman , halkı kendimizden
ayrı bir dünyada yaşayan dumanlı bir kalabalık sayarız.
Halk bizim inanmadığımıza inanabilir, bizim bayağı
dediğimize güzel, güzel dediğimize saçma diyebilir;biz
ağzımızın tadını biliriz, o bilmez. Oysa radyodan bazen
halkın bugüne kadar duymadığı bayağılıkları yayan;
gazete ve dergilerde düşünülmedik saçmalıklara
düşen; kitap kapaklarına, köşe başlarına, ev işlerine
umulmadık zevksizlikleri döşeyen bizleriz. Halk
Karagöz’ü yapmış, biz o cıvık operetleri; halk
alçakgönüllü ustalar yetiştirmiş, biz burnu Kafdağı’nda
üstatlar…
Sabahattin Eyüboğlu
Örnek
2. Metin
Bazıları sanıyor ki edebiyat da kimya ve benzeri
bilimler gibi bir uzmanlık dalıdır ve yalnız uzmanları
ilgilendirir. Bu kanaitin bilhassa ülkemizde
yaygınlaştığını görüyoruz. Örnek olarak söyleyelim:
Televizyonunun tutumu, edebiyatı, okullarda okutulan
edebiyat dersinden ibaret bilme gibi gözüküyor. Oysa
edebiyatın bir uzmanlık konusu olan tarafı vardır, bir
de herkesi ilgilendiren yanı. Herkes hatip olmaz; ama
her insan düzgün konuşma çabasını göstermek
zorundadır. Bu yüzdendir ki edebiyata aşina olmak,
kişiye kolay, rahat ve doğru konuşmasında yaralı
olacaktır.
Sezai Karakoç
Tartışmacı anlatımla oluşturulmuş
Metinlerin ortak özellikleri
Dil,
Göndergesel
İşlevinde
Kullanılır.
Düşünce
ve duygu
Kısa ve
Kesin
İfadelerle
Dile
Getirilir.
Yeteneğe
Bilgi ve
Deneyime
Göre bir
Anlatım
Yöntemi
Belirlenir.
Söyleşiye
varan
Rahat bir
Anlatım
Kullanılır.
Savunulan
Ve
Karşı çıkılan
Görüşlere
Yer verilir.
Kanıtlayıcı Anlatım
Yazarın amacı okuyucusunu ikna etmektir.
Bunun için sağlam deliller (belgeler, sayısal
veriler…) sunmalıdır. Düşüncelerini doğrulayan
örnekler göstermelidir.
Örnek
1. Metin
Dünyada didinerek para kazanmaya çalışanların
sayısı artmıştır. Geçen yaz başlarında Peter Kuhn ve
Fernando Lozanna adlı iki araştırmacının hazırladığı ve
ABD’nin resmi araştırma kuruluşu NBER tarafından
yayımlanan rapora göre, 1900’lü yılların başından
1970’li yıllara dek Amerika’da çalışma saatleri düşmüş,
ancak sonra hızla artmış. Özellikle 1970’li yıllarda
haftada elli saatten fazla çalışanların sayısında artış
gözlenmeye başlamış. Örneğin 25-54 yaş arası haftada
50 saatten fazla çalışanların oranı 1980’de 14.7 iken
2001’de bu oran yüzde 18.5 olmuştur. Yani kimileri yan
gelip ayağını uzatırken, didinerek para kazanmaya
çalışanların sayısı artmıştır.
Hurşit Güneş
Örnek
2.Metin
Tercüme ya, soluk bir fotoğraf, diyor kitap, yahut sadakatsiz
ama renkli ve canlı taklit. Tercüme bir yaratış bence. Şiir gibi,
deneme gibi, ama onlardan çok daha güç. Edebiyatçılar, hiç
olmazsa on büyük şair, on büyük romancı, on büyük tiyatro
yazarı üzerinde anlaşılabilirler, ama hangimiz on büyük
mütercim sayabiliriz? Evet, tercüme, sanatların en gücü; başka
bir iklimde, başka bir çağda doğan düşüncenin kendi
toprağımızda dirilmesi. Yalnız düşüncenin mi? Tercümede söze
teslimiyet, ihanetlerin en büyüğüdür. Georgigue (Georjik)
tercümesi De Lille’e (Dö Lil) Akademi’nin kapılarını açmış. Büyük
Frederik’e göre, asrın en orijinal eseri bu tercüme.Richelieu
(Riştiyö), De Lille’in akademiye giremeyecek kadar genç
olduğunu söyleyince üyelerden biri haykırmış “Çok mu genç ?
İki bin yaşında Virgile (Virjil) kadar yaşlı.” Chateoubriand
(Şatobriyan), Milton tercümesi üzerine otuz beş yıl çalışmış
yinede başarılı sayılmıyor tercümesi, ibret alalım.
Cemil Meriç
Kanıtlayıcı anlatımın özellikleri
İnandırma
Aydınlatma
Kendi
Görüşünü
Kabul Ettirme
Amacı
Edinilir.
Tanımlama
Açıklama
Önemlidir.
Örneklere ve Bazı sözcükler,
Sözcükler
Sözcük grupları
Farklı
Ve
Ve cümleler
Sözcük grupları Düşüncelere
Konudan
Sayısal verilere
Gerçek
Koparmamak
Tanık
Anlamalarında
İçin
Göstermeye
Kullanılır.
Tekrar
Başvurulur.
Edilir.
Dil Göndergesel İşlevde Kullanılır.
Anlatım
Türleri
Ortak Özellikleri
Farklı Özellikleri
-Dil
-Öğretici metinlerde
okuyucunun gerekli bilgi
birikimine sahip olması
gerekir.
-Açıklayıcı anlatımda
okuru ilgilendiği bir
konuda bilgilendirmek
esastır.
-Tartışmacı anlatımda iki
farklı bakış açısının
olduğu konular işlenir
-Kanıtlayıcı metinlerde
kendi görüşünü kabul
ettirme amaçlanır
Göndergesel
İşlevinde Kullanılır
-Sözcükler Gerçek
Açıklayıcı Anlamında Kullanılır
-Amaç Bilgi Vermektir
Metinler
-Tanımlama, Açıklama,
Tanık Gösterme, Sayısal
Tartışmacı Verilerden Yararlanma ve
Metinler
Örneklendirmeden
Yararlanılır
-Kesin Açık ve Anlaşılır
Kanıtlayıcı İfadelere Yer Verilir
-Sade Gösterişsiz Bir Dil
Metinler
Kullanılır
Öğretici
Metinler
Düşsel (Fantastik) Anlatım
Düş gücü gözlem ve yaşantılarımızı
kafamızda yeniden canlandırmaktır. Örneğin,
denizi hiç görmemiş birisi kafasında denizi
canlandıramaz. Ancak denizi bilen biri uzun süre
denizi görmese bile zihninde canlandırabilir.
Düşsel anlatım da çağrışımların hayal
gücümüzde serbestçe işlenmesi sonucunda
ortaya çıkan anlatım biçimidir. Fantastik, bilim
kurgu yazıları ve masallar düşsel anlatımla
oluşur.
Örnek
1.Metin
İşim gücüm budur benim
Gökyüzünü boyarım her sabah
Hepiniz uykudayken
Uyanır bakarsınız ki mavi
Deniz yırtılır kimi zaman
Bilmezsiniz kim diker
Ben dikerim
Orhan Veli Kanık
Örnek
2.Metin
Küçük Prens, çok yüksek bir dağa tırmandı. Şimdiye dek
görmüş olduğu dağlar, boyları dizlerine gelen üç yanardağdı.
Sönmüş yanardağı da tabure olarak kullanıyordu. “Bunun kadar
yüksek bir dağdan, bir bakışta bütün gezegeni ve bütün
insanları görürüm…” dedi kendi kendine. Ancak Sipsivri
kayaların tepelerinden başka bir şey göremedi. “Merhaba” dedi
rasgele. “Merhaba, merhaba, merhaba …” diye karşılık verdi
yankı. “Siz kimsiniz?” dedi Küçük Prens. “Siz kimsiniz? Siz
kimsiniz? Siz kimsiniz?” diye karşılık verdi yankı. “Benim dostum
olun, yalnızım” dedi. “Yalnızım yalnızım yalnızım …”diye karşılık
verdi yankı. “Ne garip bir gezegen!” diye düşündü o zaman.
“Kupkuru, sipsivri ve çok tuzlu. Hem insanlarında düş güçleri
yok. Kendilerine söyleneni yineliyorlar. Benim evimde bir
çiçeğim vardı, her zaman ilk önce o konuşurdu.”
Saint Exupery
Düşsel Metinlerin Ortak Özellikleri
Olay
Örgüsü
Vardır
Ama
Olaylar
Belli
Bir
Zamana
bağlanamaz
Varsayım
Abartma
Olağan
Üstülük
Ve
Hayal
Vardır
Mekanlar
Bilinen
Mekanlar
değildir
Varlıklar
kişileştirilir
Hayal
Gücünün
Sınırı
Yoktur
Daha
Çok
Haber
Kipi
Kullanılır
Yapı
Unsurları
Arasındaki
İlişki
Değişmez
Gelecekten Söz Eden Anlatım
Yazarın amacı geleceğe dair kaygılarını,
ümitlerini ortaya koymaktır. Bunun yanında
özlemini duyduğu bambaşka bir dünya kurup
okuru o dünyada da yaşatabilir. Genellikle
ütopyalar, bilim kurgu romanları, bilimsel
öngörüler gelecekten söz eden anlatımla
oluşurlar
Örnek
1.Metin
Güneş kentte özel mülkiyet yoktur ve yasaktır.
Herkes devlet adına üretir. Para geçerli değildir.
Üretilenlerden herkes ihtiyacı kadar alır. Bireyler
günde altı saat çalışır, geri kalan zamanlarını
sanat ve bilimle uğraşarak geçirirler. Yöneticiler
çok sıkı bir eğitimle yetiştirilir.
Thomas More
Örnek
2.Metin
Gençler!
Geleceğe güvenimizi güçlendiren ve
sürdüren sizsiniz! Siz almakta olduğunuz
eğitimle, bilgiyle insanlıktaki üstünlüğün, yurt
sevgisinin, düşünce özgürlüğünün en değerli
örneği olacaksınız. Ey yükselen yeni kuşak!
Gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu
yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz.
Behçet Kemal Çağlar
Örnek
3.Metin
Güzel günler göreceğiz çocuklar,
Güneşli günler
Göreceğiz…
Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar,
Işıklı maviliklere
Süreceğiz…
Nazım Hikmet
Gelecekten Söz Eden Metinlerin
Ortak Özellikleri
Yapıyı
Meydana
Getiren
Unsurlar
Arasındaki
İlişki
Değişmez
Belli
Gerçekleşmemiş
Bir
Tasarı
Kaynaktan
Ve
Çıkılarak
Düşünceler
Anlatım
Anlatılır
Gerçekleştirilir
Metinler
Varsayımla
Oluşturulur
Gelecekten Söz Eden Anlatımın
Kullanıldığı Metin Türleri
Şiir
Deneme
Tiyatro
Hikaye
Roman
Söyleşmeye Bağlı Anlatım
Amaç okuru canlı bir sohbetin içine
çekmektir. Söyleşmeye bağlı anlatımda yazar,
okuru sohbetin canlı tanığı yapar. Böylece okur
kendini sohbetin içinde bulur. Mülakat, röportaj,
tiyatro gibi yaz türlerinde kullanılır.
Örnek
1.Metin
(Çömleğin çalındığını öğrenen Euclio koşarak
sahneye gelir.) Euclio “Ah! Mahvoldum! Öldüm!
Boğazladılar beni! Nereye koşsam? Nereye koşmasam?
Tutun! Tutun onu! Ama kimi tutacaklar? Kim tutacak?
Bilmiyorum, bir şey görmüyorum, körcesine
yürüyorum. Nereye gidiyorum? Nerdeyim? Ben kimim?
Artık bilmiyorum, başım beynim perişan… Sizler, bana
sizler acıyın; yalvarırım size, ayaklarınıza kapanarak
yalvarırım, gelin benim imdadıma, onu kim aldıysa
gösterin, söyleyin bana(seyircilere) sen ne diyorsun?
İnanırım sana. Sen namuslu bir adama benziyorsun.
Örnek
2.Metin
Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve
biliyorsun asıl olan yürektir. Yürek sesi nedir
bilmeyenler ya da bilip de duymayanlar acıtsa
da içini, unutma yaşadığın sürece o yürek
varolacak seninle birlikte sen yeter ki koru
yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda
duygusunu. Elbet bitecek güneşe hasret günler
ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik
bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak
yüreğini.
Nazım Hikmet
Söyleşmeye Bağlı Anlatımla
Oluşturulmuş Metinlerin Özellikleri
Sohbet
Mülakat
Diyalog
Metinleri
Söyleşmeye
Bağlıdır
İç
Konuşma da
Söyleşmeye
dayalıdır
Karşılıklı
Konuşmalar
Bağlama
Ve
Konuşulan
Kişiye
Göre
Değişir
Söyleşmede
Jest
Ve
Mimikler
Önemlidir
Söyleşmeye
Bağlı
Anlatımda
Görme
Ve
İşitme
Önemlidir
Söyleşmeye Bağlı Anlatımın
Kullanıldığı Metin Türleri
Röportaj
Mülakat
Tiyatro
Hikaye
Roman
Mizahi Anlatım
Yazar yakaladığı çelişkileri yanlışları kendine
özgü bir üslupla aktarma amacı taşır. Sorunların
var olduğu yerde mizahi anlatım da vardır.
Yazar, çelişkiler sonucunda ortaya çıkan sorunu
sorgular, bunu okuruyla paylaşmak istediğinde
de mizahi anlatımı seçer.
Örnek
1.Metin
Nasrettin Hoca pazarda dalgın yürüyormuş.
Bu sırada ensesine bir tokat gelmiş. Hoca
tökezlemiş, birkaç adım sendelemiş, neyse
toparlanıp sinirli bir şekilde arkasına dönmüş.
Bir bakmış ki hocanın iki katı bir adam. Hoca
yutkunmuş ve “Bana sen mi vurdun?” demiş
adama. Adam “Ben vurdum ne olacak?” demiş.
Hoca “ Şakadan mı vurdun cidden mi?” demiş.
Adam “Ciddi vurdum, ne yapacaksın?” demiş.
Hoca “Aman aman, öyle olsun… Çünkü şakadan
hiç hoşlanmam da.” demiş.
Örnek
2. Metin
Cep delik cepken delik
Yen delik kaftan delik
Don delik mintan delik
Kevgir misin be kardeşlik
Orhan Veli Kanık
Örnek
3. Metin
Ömer efendi, kahvede arkadaşlarına askerlikte
nasıl kıdem aldığını anlatmaktadır:
- Tilafone etmişlerdir, fırganın garargahına vardım.
Gumandan beğin çadırına girdim. Temennayı çaktım.
- Negören Ömer efendi, dedi.
- Sen negören beğem, dedim.
- Seni imtihan edecez, gidemine goycaz, dedi.
- Goyun beğem, dedim. Çadırın direğine dürülü
hartayı indirdü, masanın üstüne yaydı.
- Bu ne ki? Dedi.
- Hartadır beğem.
- Ya şu gördüğün uzun kızıl çizgiler ne ki? dedi.
- Hudutlar beğem, dedim.
- Ee, aşk olsun Ömer efendi, sağa dedi.
- Ya şu mavi boyalı gısım nedir? dedi.
- Denizdir beğem, dedim.
- Eşkolsun Ömer efendi sağa, dedi.
- Bura nire? dedi, parmağınla göstertti.
- İstanbol’dur beğem, dedim.
- Ya şurası nire? dedi.
- Paristir beğem, dedim.
- İstanbol’dan Paris’e ne kadar vakitte geden?
dedi.
- Eşeğinen dört saatte varırık, emma yolda bir
ahbap çığar, gayfe meyfe ısmarlar, beş saatte giderim,
dedim
- Eşkolsun Ömer efendi sağa, dedi; galktı,
alnımdan şapadanak öptü. Beni gidemime koydular.
Meddah Sururi
Mizahi Metinlerin Özellikleri
Okuyucuda
Uyandırmak
İstenen
Etkiye
Göre
düzenlenir
Gülmeye
Neden
Olan
Karşılaştırmalar
Durumlar
Hareketlerden
Sözcük
Ve
Sözcük
Gruplarından
Yararlanılır
Ses
Taklit
Hareket
Konuşma
Önemlidir
Komik
Olan
Unsurlarda
Normalden
Sapma
Vardır
Mizahi Anlatımın Kullanıldığı
Metin Türleri
Deneme
Şiir
Fıkra
Tiyatro
Hikaye
Roman