deneysel araştırma - Prof. Dr. Serdar ÖZTÜRK

Download Report

Transcript deneysel araştırma - Prof. Dr. Serdar ÖZTÜRK

DENEYSEL ARAŞTIRMA
DOÇ. DR. SERDAR ÖZTÜRK
Deney
Pozitivist bilime en uygun araştırmalardan birisidir. Daha çok
doğa bilimlerinden kullanılır. Sosyal bilimlerde ise PSB’yi
benimseyenler sıkça kullanır.
Aslında gündelik hayatımızda deney yaparız, ama ne
yaptığımızın farkına varmayız. Bilgisayarımız çalışmadığında,
telefonumuz çalışmadığında pek çok kontrol gerçekleştiririz.
Örneğin cep telefonunuz çalışmadığında neler yaparsınız?
Düğmeye
yeterince
basmamak,
bataryanın
bitmesi,
telefonunuzun suya düşmesi, bataryanın gevşek takılması gibi
bir sürü neden olabilir. Siz, dolayısıyla aslında örtük bir
hipotezle işe başlıyorsunuz. Bataryayla ilgili hipoteziniz varsa,
bataryayı çıkarıp tekrar takıyorsunuz. Çalışırsa sonuç ile
hipotezini karşılaştırıyorsunuz. Ya da bataryanın tükendiğinden
şüpheleniyorsanız
başka
bataryayla
değiştirip
çalışıp
çalışmadığını kontrol ediyorsunuz.
Deney için araştırma soruları
Örnek sorulardan bazıları şunlar olabilir:
Tv’de şiddet içerikli çizgi film izleyen çocuklar izlemeyen
çocuklara göre şiddet içerikli davranışlar sergilemeye
daha mı meyillidir? Bir romanı okuyan insan ile o roman
üzerine çekilen diziyi izleyen insanın algısı arasındaki
benzerlikler veya farklılıklar nelerdir? Bu derse gelen
öğrenciler ile derse gelmeyen öğrencilerin toplumsal
araştırmaya yönelik bakışları arasında farklar var mıdır?
Varsa nelerdir?
Deneyler, çoğunlukla dar bir kapsamı ya da ölçeği olan
konular için en iyisidir. Bu nedenle bir deney için
ortalama 50-60 kişi iyi bir rakamdır.
Deneyler mikro araştırmalardır
Deneyler, karmaşık ve makro sorunların
çözümlenmesine olanak verecek denli kapsamlı değildir.
Bu nedenle deney yaparken konunun bu sınırlığını göz
önüne almak gerekir.
Deney yapılırken önceki deneylerden de yararlanılır.
Bazı durumlarda deneyler birbirini tekrar eden boyut
kazanır. Sadece küçük değişiklikler, ayarlamalar yapılır.
Bu nedenle deneysel araştırmalarda değişiklikler çok
azdır.
Deneyin Kısa Tarihi
Deneysel yöntem doğa bilimlerinden ödünç alınmış ve
psikolojide başlamıştır. 1900 lerden sonra psikolojide
yaygın kabul görmüştür. Laboratuvar ortamları
yaratılarak psikolojik deneyler yapılmıştır.
İkinci Dünya Savaşı’na kadar toplumsal araştırmaya
yerleşti. Bu dönemde dört eğilim deneysel yöntemin
büyümesini hızlandırmıştır. Bunlar, davranışçılığın ortaya
çıkışı, nicelleştirmenin yayılması, araştırma
konularındaki değişiklikler ve pratik uygulama.
1. Davranışçılığın ortaya çıkışı
Gözlenebilir davranışları veya zihinsel yaşamın
sonuçlarını ölçmeyi vurular. Hipotezlere katı ampirik
testler uygulamak için deneysel yöntemi savunur.
I. Dünya Savaşı sıralarında bir grup Amerikan
psikologun, bilinç hallerinin değil, davranışların,
gözlenebilir durumların incelenmesi gerekliliğini savunan
psikoloji kuramı akımıdır.
Bu yaklaşıma göre psikolojinin bilim haline gelebilmesi
için gözlenebilir, ölçülebilir fenomenlerin doğa
bilimlerinde kullanılan objektif ve bilimsel yöntemlerle
incelenmesi gerekir. Gerek yapısalcıların, gerekse
işlevselcilerin kullandıkları iç gözlem yönteminin
kullanılması bilime aykırıdır.
Davranışçılık
Davranışsal yaklaşım (U-D) psikolojisi olarak da bilinir.
Uyarıcının cinsi, şiddeti ve tekrarı ile davranışın türü,
kuvveti ve frekansı arasındaki ilişkiyi inceler. Ayrıca,
davranışı pekiştiren ödüllendirme koşullarını da ele alır.
Harvard Üniversitesi profesörlerinden B.F Skinner, bu
konudaki çalışmasıyla ün yapmıştır. Uyarıcı –davranış
psikolojisi organizmanın içinde olup biten biyolojik veya
bilişsel süreçlerle ilgilenmesi amacı çevredeki uyarıcı
koşullarla ortaya çıkan davranış arasındaki ilişkiyi
incelemektir. Organizmanın içindeki süreçlerle
ilgilenmediği için bu yaklaşıma “boş organizma” yöntemi
adını verenler de olmuştur. Öğrenme süreci, çevredeki
ödüllendirme koşullarıyla açıklanır.
Davranışçılık
U-D yaklaşımı gazete haberi olarak verilen Mehmetşah
Demirtaş’ın karısını ve iki çocuğunu öldürmesini, onun
içinde yaşadığı çevrenin ödüllendirme koşullarında arar.
Mehmetşah belirli bir toplumda yetişmiş ve belirli
ödüllendirmelerle koşullandırılmıştır. Karısını ve
çocuklarını öldürmek onun içinde bulunduğu koşullar
yönünden en ödüllendirici davranıştır. Cezaevindeki
dedikodu Mehmetşah’a karısının ne yaptığını bildiren kişi
veya kişilerin gözünde küçük düşmek bir erkek olarak
yaşamının sonuna kadar namusu lekeli olarak onursuzca
yaşamak seçeneklerinin yanında karısını öldürerek
namusunu temizlemek Mehmetşah Demirtaş’ın içinde
bulunduğu koşullar içinde en ödüllendirici öğrenilmiş
davranışlardır
2. Nicelleştirmenin yayılması
Toplumsal olguları sayılarla ölçme 1900 ile 1940
arasında büyüdü. Araştırmacılar toplumsal yapıları
sayılar olarak ifade edebilecek biçimde yeniden
kavramlaştırdı. Zihinsel yeteneğin IQ testiyle ölçülmesi
buna örnektir. Zeka testleri yaygınlaştı. Zihinsel
yetenekler puanlarla ölçüldü. Bu dönemde istatistik
bilimsel araştırmalarda fazla kullanıldı.
3. Araştırma konularındaki
değişiklikler
Araştırma konuları giderek daha mikro ve ampirik tarza
gitmeye başladı. İlk başlarda ampirik toplumsal araştırma
raporları araştırmaya katılan insanların adlarını da
içeriyordu. İlk denekler profesyonel araştırmacılardı.
Daha sonraki raporlar denekleri anonim olarak ele aldı
ve yalnızca eylemlerinin sonuçlarını bildirdi. Denekler
giderek üniversite öğrencileri ya da okullu çocuklar
arasından seçildi. Bu değişiklikler, araştırmacı ile
incelenen arasındaki mesafeyi giderek artırdı.
4. Pratik Uygulama
Uygulamalı amaçlar içinde gittikçe daha fazla deneysel
yöntem kullanıldı. Örneğin zeka testi uygulaması, I.
Dünya Savaşı sırasında ABD ordusu tarafından binlerce
erkeği farklı konumlarda gruplamak için benimsendi.
Taylor, deneysel yöntemin fabrikalarda kullanımını
savundu ve işçi verimliliğini artırmak için fabrika
koşullarını değiştirmek üzere yönetimle birlikte çalıştı.
Deneysel yöntemin tarihi
1950’ler ve 1960’lar boyunca, araştırmacılar deneysel
yöntemi kullanmayı sürdürdüler. Deneyler mantıksal
olarak daha katı hale geldi. 1970’lerde araştırmaları
değerlendirmek için metodolojik ölçütler daha fazla
kullanılır oldu.
Görece düşük maliyeti, mantıksal katılığı ve basitliği gibi
nedenler dolayısıyla deneysel araştırma halen devam
etmektedir.
Rastlantısal Atama
Karşılaştırmalar yaparken rastlantısal atamalar yaparız.
Örneğin elimizde 60 kişilik bir grup var. Bu grup ortak bir
konu etrafında karşılaştırılır. Diyelim grup ikiye ayrılır. Bir
gruba slaytla ders anlatılır. Diğer gruba klasik ders
anlatma yöntemi uygulanır. Sonra ikisi dersi anlayıp
anlamama temelinde karşılaştırılır.
Rastlantısal atama, gündelik anlamda değil, istatiksel ya
da matematiksel anlamda rastlantısaldır. Gündelik
konuşmada rastlantısal dediğimizde, düzensiz,
planlanmamış kazara gibi anlamlara gelir. Oysa olasılık
kuramında rastlantısal, her bir örnek olayın eşit seçilme
şansının bulunduğu bir süreci anlatır.
Rastlantısal atama nasıl yapılır
Araştırmacı yazı tura atmak, torbaya numaralar koymak
gibi tekniklerle rastlantısal bir süreç yaratır. Örneğin
sınıftaki 60 öğrenciyi iki gruba bölmek istiyoruz. İsimler
yazılıp bir torbaya konulup seçilebilir.
Birinci grup deney grubu, ikinci grup kontrol grubu
olabilir. Deney birinci gruba uygulanır, ikinci gruba
uygulanmaz. Sonuçlar karşılaştırılır ve hipotez test edilir.
Deney Tasarımı Mantığı
Deneylerin Dili: Deneysel araştırmada deneyin
uygulandığı insanlara denek denilir. Deneyin yedi
bölümü vardır. Her deneyde bu bölümler bulunmayabilir.
1. Müdahale ya da bağımsız değişken
2. Bağımlı değişken
3. Öntest
4. Sontest
5. Deney grubu
6. Kontrol grubu
7. Rastlantısal atama
Deney mantığı
Çoğu deneyde, bir araştırmacı bir durum yaratır ya da
devam eden bir duruma girer ve sonra onu değiştirir.
Müdahale, araştırmacının değiştirdiği şeydir. Terim tıptan,
bir doktorun hastalarına bir tedavi uygulamasından ileri
gelir. Doktor fiziksel ya da psikolojik bir koşula onu
değiştirmek için müdahale eder.
Müdahale bağımsız değişkendir ya da bağımsız
değişkenlerin bileşkesidir.
Örneğin şöyle bir hipotezimiz olsun: “Stres, sınavdaki
başarının düzeyini azaltır.” Bunun bağımsız değişkeni,
“stres”tir, “başarı düzeyi” ise bağımlı değişkendir. Hipotezi
test etmek için kişilere sorular sorulmaz, peki ne yapılır?
Grup, rastlantısal atamayla ikiye ayrılır. İlk gruba strestli
ortam, ikinci gruba rahat ortam yaratılır.
Uygulama
Sizler de bir hipotez geliştirip bağımsız ve
bağımlı değişkenleri bulun ve sonra nasıl
ölçeceğinizi düşünün. Düşünmekle
kalmayın yazın. Yazmakla kalmayın
paylaşın bizlerle.
Deney mantığı
Deney sırasında bağımlı değişken birden çok ölçülür.
Öntest, bağımlı değişkenin müdahale edilmeden önce
ölçülmesidir.
Sontest ise, bağımlı değişkenin deneysel duruma
müdahale edildikten sonra ölçülmesidir.
Öntest ve sontest ile ilgili örnekler veriniz.
Deneysel araştırmada müdahale edilen grup, deney
grubudur. Edilmeyen grup ise kontrol grubudur.
Deney yürütmenin basamakları
1. Deneysel araştırmaya uygun olan hipotez kurun.
2. Hipotezi test edecek bir deney tasarımına karar verin.
3. Müdahaleyi nasıl ortaya koyacağınıza ya da bağımsız
değişkene neden olacak bir durumu nasıl yaratacağınıza
karar verin.
4. Bağımlı değişkenin geçerli ve güvenir bir ölçüsünü
geliştirin.
5. Deneysel ortam yaratın, müdahale ve bağımlı
değişken ölçümlerinin bir pilot testini yürütün.
6. Uygun denekler ya da örnek olaylar belirleyin.
7. Denekleri rastlantısal olarak gruplara atayın ve
talimatları verin.
Deney basamakları
8. Tüm gruplar için bağımlı değişkenin öntest ölçümü için veri
toplayın. (Eğer seçilen tasarımda öntest kullanılıyorsa)
9. Müdahaleyi yalnızca deney grubuna uygulayın.
10. Bağımlı değişkenin sontest ölçümü için veri toplayın.
11. Deneyin gerçek amacı ve gerekçeleri konusunda denekleri
bilgilendirerek deney sonrası toplantı yapın. Deneklere neyin
gerçekleştirildiğini düşündüklerini sorun. Denekler deneyin
bazı yönleriyle ilgili olarak aldatıldıklarında deney sonrası
sorgulama yapmak çok önemlidir.
12. Toplanan verileri inceleyin ve farklı gruplar arasında
karşılaştırmalar yapın. Gerektiğinde hipotezin desteklenip
desteklenmediğini belirlemek için istatistik ve grafikler kullanın.
Klasik bir deney tasarımı
Deneyi yapan yeni işe alınmış 6 garsona birbirine özdeş 4
saatlik eğitim veriliyor. Rastlantısal olarak iki gruba
bölünüyor ve iki restorana gönderiliyor. Deneyin yapan
kişi, bir ay boyunca bütün denekler için bahşiş miktarını
kaydediyor (öntest puanı). Sonra, 1. restorandaki 3 deneği
(deney grubu) “yeniden eğitiyor”. Deneyi yapan, deneklere
bundan sonra kendilerini müşterilere önadlarıyla
tanıtmalarını ve yemeği götürürken 8-10 dakika sonra
müşterileri kontrol edip, “herşey istediğiniz gibi mi?” diye
sormaları talimatını veriyor (müdahale). 2. restorandaki
grup (kontrol grubu) kendilerini tanıtmadan veya yemek
sırasında müşterileri kontrol etmeden “kalıyor”. İkinci ay
boyunca iki grup için bahşiş miktarı kaydediliyor (‘sontest
puanı).
Deney Örnekleri
“Düşünceler ve Sosyal Baskı”da, Asch’ın (1955) boyun
eğme üzerine klasik deneyinde, görsel algılama
çalışması için erkek lisans öğrencilerinden bir grup
oluşturulmuştur. Yedi deneğe üzerinde dikey bir çizgi
bulunan bir kart gösterilmiş ve ardından ikinci bir karttaki
üç çizgiden hangisinin orijinaline uyduğunu göstermesi
istenmiştir. Gruptaki altı denek, araştırmacının
söylediklerine kanmış ve hatalı yanıt vermiştir. Tek
“doğru” yanıt veren denek ise, ortak karar bildirmiş olan
diğer deneklerin kurnazca baskısına maruz kalmıştır.
Deney Örnekler
Ekman ve arkadaşlarının (1987) çalışması, “Duyguların
Yüze Yansımasını Ayırt Etmek Konusunda Evrensel ve
Kültürel Farklılıklar”, birbirinden tümüyle farklı 10
toplumdan insanların, yüz ifadelerini kültürel açıdan
önemli ölçüde benzer biçimde değerlendirdiklerini tespit
etmiştir.
Gordun’un (1992) araştırması, “Depresyonlu Kadınların
Hemşireler Tarafından Tedavisi”, erkek terapistlerce
uygulanan geleneksel tedavinin ardından kadınlarda
sürekli eylemsizliğe ve kendilerine olumsuz rol
biçmelerine eğilimli olduğu varsayımını sınamak için
karşılaştırmalı bir tasarımdan yararlanmıştır. Bulgular,
hemşirenin yardımcı olduğu orta düzeyde depresyonlu
kadınlara sağaltıcı yarar sağladığı yönündedir.
Deney Örnekleri
Milgram’ın 1974’te kaleme alınan Otoriteye İtaat, sosyal
baskının otoriteye itaat yönündeki gücünü sorgulayarak,
Yahudi soykırımının nasıl yapılabileceğini ortaya
çıkarmayı amaçlamıştır. Denekler, bir bellek deneyinde
sordukları sorulara yanlış yanıt veren “öğrencilere”
şiddeti giderek artan elektrik şokları uyguluyor oldukları
düşüncesi içine sokulmuşlardır.
Muzaffer Şerif ve meslektaşları (1961), klasik bir alan
araştırması yapmışlardır. Bu araştırmada Amerikalı
ergenlik çağındaki erkek çocuklar, aralarında gelişen
ilişkilerin denetlenmesi ve araştırılması için yaz
kampında biraraya getirilmişlerdir.
Deney Örnekleri
Zimbardo ve arkadaşlarının (1974) yaptıkları
araştırmada, “Hasipte Olmanın Psikolojisi: Temel
Gereksinimlerden Yoksunluk, Güç ve Patoloji”, gönüllü
erkek öğrenciler iki rol-grubuna bölünmüşlerdir:
gardiyanlar ve mahkumlar. Üniversite binasının
bodrumundaki hayali bir cezaevinde mahkumlar
“kişiliklerinden uzaklaştırılmış” ve gardiyanlar
askerileştirilmiştir.
Deneyle ilgili filmler
Das Experiment (2010) filmi, 1971’deki bir deneyin abartılmış
halini anlatmaktadır.
Filmde ülke hapishanelerinden birinde psikolojik bir deney
gerçekleştirilmektedir. Hapishane bir deney laboratuarına
dönüştürülür ve dışarıdan seçilmiş denekler hapishaneye
gardiyanlar ve mahkumlar şeklinde yerleştirilir. En başta her
şey normaldir, denekler arasındaki ilişkiler dışarıdaki hayatın
bir devamı gibidir. Ancak roller benimsenmeye başladıkça ve
kimlikler kabul edildikçe mahkum ve gardiyan olarak ayrılmış
denekler arasında sorun çıkmaya başlar.
Gardiyanlar kendilerine verilmiş gücün etkisinde kalarak
kontrollerini kaybetmeye başlarlar. Karşılaştıkları ise gerçek
bir mahkum tepkisidir. Her şey bilim insanlarının istediği gibi
olsa da, bu deney bir süre sonra tamamen raydan çıkacaktır.
Dalga filmi
Die Welle - Dalga
2008
Rainer Wegner, öğrencilerinin ilgisizliği üzerine,
dikkatlerini çekmek için bir deney yapmaya karar verir:
Öğrencilerinden kendisini liderleri olarak kabul etmelerini
ve kendisine Mr. Wegner diye hitap etmelerini ister.
“Disiplin aracılığıyla güç” sloganını seçer, bir logo yaratır
ve gizli bir işaretle iletişim kuran bu gruba “The Wave”
adını verir. Grup giderek kontrolden çıkar ve kısa sürede
farklı boyutlara ulaşır.
Ödev
Bu iki filmi önümüzdeki ders için izleyin. Deneysel
yöntem açısından tartışın.