Transcript 11.6. Ünite: Atatürk ve Cumhuriyet Dönemi Din Hizmetleri
Atatürk ve Cumhuriyet Dönemi Din Hizmetleri
11.6. Ünite: Atatürk ve Cumhuriyet Dönemi Din Hizmetleri / Konular 1. Diyanet İşleri Başkanlığı 1.1. Kuruluşu 1.2. Din Görevlileri 2. Dinî Yayınlar 2.1. Türkçe Tefsir ve Meal Çalışmaları 2.2. Türkçe Hadis Kitabı Çalışması 3. Hutbelerin Türkçe Okunması Okuma Metni: “Atatürk’ün Balıkesir Hutbesi”
11.6. Ünite: Atatürk ve Cumhuriyet Dönemi Din Hizmetleri / Kazanımlar 1. Atatürk’ün Diyanet İşleri Başkanlığını kurdurmasının amacını kavrar. 2. Din hizmetlerini yerine getiren din görevlilerinin yürüttükleri hizmetleri tanır. 3. Atatürk’ün Türk halkının dini daha iyi öğrenmesi için Türkçe meal, tefsir ve hadis kitabı hazırlatılması çalışmalarını başlattığını örneklerle açıklar. 4. Atatürk’ün hutbelerin Türkçeleştirilmesi uygulamasını başlatma nedenlerini açıklar.
HAZIRLIK ÇALIŞMALARI
Dinin toplumsal hayatta gözlenebilen yönlerine örnekler veriniz.
Din hizmetleri neleri kapsar? Örnekler veriniz.
Din hizmetlerini yürüten görevliler kimlerdir? Görevleri nelerdir?
1. Diyanet İşleri Başkanlığı
Osmanlılarda Şeyhulislamlık
Başlıca görev alanları: Din işleri Y argı, Eğitim-öğretim Vakıflar
Şeyhülislamlık, 1920 yılında Ankara'da kurulan Birinci Meclis Hükümeti'nde
" Şeriye ve Evkaf Vekâleti"
adıyla "Bakanlık" olarak yer almıştır.
Atatürk diyor ki; "Din ve mezhep herkesin vicdanına kalmış bir iştir. Hiçbir kimse, bir diğerini ne bir din ne de bir mezhebi kabul etmeye zorlayabilir.
Din ve mezhep hiçbir zaman politika aleti olarak kullanılamaz."
3 Mart 1924 tarihinde Halifelik ile birlikte kaldırıldı.
Şeriye ve Evkaf Vekâleti de Diyanet İşleri Başkanlığı kuruldu.
Din işleriyle ilgili bütün yetki ve görevler de bu kuruma devredildi.
İlk Diyanet İşleri Başkanı
Ankara Müftüsü Börekçizade
Mehmet Rıfat Efendi
Din Görevlileri
Başkanlığın en üst düzey görevlisi Diyanet İşleri Başkanıdır.
Başkan,
Başbakanın teklifi ve Cumhurbaşkanının onayı ile atanmaktadır. Teşkilatın tüm çalışmalarını kanunlar çerçevesinde düzenler, yürütür ve denetler.
Müftüler,
görevli oldukları il ve ilçelerde dinî hizmetlerin sağlıklı yürütülmesinden ve diğer din görevlilerinin verimli çalışmasından sorumludurlar.
Vaaz Vaiz
Vaaz Kürsüsü
Vaizin vaaz ettiği yere kürsü denir
Vaizler,
belirli yer ve zamanlarda dinî konular üzerinde konuşur, nasihat ederler. Cuma namazı, Bayram namazları öncesi Kandil gecelerinde halka vaaz ederek onları dinî ve ahlakî konularda bilgilendirirler.
Vaaz Kürsüsü
Mihrabda vaaz eden vaiz.
İmam-hatip,
Vakit, cuma ve teravih namazlarını kıldırırlar.
Cuma namazı öncesinde ve bayram namazları sonrasında hutbe okurlar.
Müezzin
Namaza çağrı olan ezanı usulüne göre okurlar. Namazların farzlarından önce kamet getirirler. Ramazanlarda mukabele okurlar.
Minarenin şerefesinde ezan okuyan müezzin
Müezzin Mahfili
İmam-Hatip, Müezzin, Kayyım
Dinî gün ve gecelerde uygulanmak üzere özel programlar hazırlarlar. Cami içinde toplumu din konusunda aydınlatırlar. İsteyen vatandaşlara Kuran öğretirler. Camilerin iç ve dış temizliğini yaparak ibadete hazır hale getirirler. Kendilerine görev verilmesi hâlinde cenaze işlerini de yürütürler.
2. 2. Dinî Yayınlar 2.1. Türkçe Tefsir ve Meâl Çalışmaları 2.2. Türkçe Hadis Kitabı Çalışması
“Kur’an’ın çevirilmesini emrettim. Hz. Muhammed’in hayatına ait bir kitabın çevirilmesi için de emir verdim.” (Atatürk)
"Türk, Kuran'ın arkasından koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var, bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım arkasından koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın."
Atatürk diyor ki;
Atatürk’ün isteği ile;
Diyanet İşleri Başkanlığı Tercüme görevini İstiklâl Marşı şairi
Mehmet Akif Ersoy'a,
Tefsirin yapılması görevini de
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır
'a verdi.
Hamdi Yazır, 1926 yılından 1938'e kadar hem dinî ilimlerden hem de fen ve matematik bilimlerinden faydalanarak
"Hak Dini Kur'an Dili"
adındaki tefsiri hazırladı.
Hadislerin Türkçe’ye Tercümesi
Ahmet Naim Efendi, Buhari'nin
"el-Camiu's-Sahih"
adlı kitabının ilk üç cildini Türkçeye tercüme etti.
Bu hadis kitabı;
"Sahih-i Buhari Muhtasarı Tecrit-i Sarih Tercümesi"
adıyla 1932 yılında yayınlandı.
3. Hutbelerin Türkçe Okunması
Atatürk diyor ki; “Camilerin mukaddes minberleri, halkın ruhi, ahlaki gıdalarına en yüksek, en verimli kaynaklardır. Minberden halkın anlayacağı dilde ruh ve beyne hitap olunmakla Müslümanların vücudu canlanır, beyni temizlenir, İmanı kuvvetlenir, kalbi cesaret bulur.”
Atatürk'ün kendisi de 7 Şubat 1923 tarihinde
Balıkesir'in Zağanos Paşa Camii'
etmiştir.
nde Türkçe bir hutbe okuyarak bu konuda da önderlik
1926 yılı sonundan itibaren hutbelerin dua kısmımın Arapça, öğüt kısmının ise sadece Türkçe olarak okunması kararlaştırılmıştır.