Türkiye`de İnternetin Aile İçi İlişkilere Etkisi

Download Report

Transcript Türkiye`de İnternetin Aile İçi İlişkilere Etkisi

İNTERNET’İN AİLE İLİŞKİLERİNE ETKİLERİ
Prof. Dr. Türksel KAYA BENSGHİR
TODAİE Öğretim Üyesi
Dr. A.Ramazan ALTINOK
Başbakanlık eDevlet Grubu Koordinatörü
TBMM
Bilişim ve İnternet Araştırma Komisyonu
5 Nisan 2012
SUNUM PLANI





Giriş
İnternet ve Aile İlişkilerinde Dönüşüm
2005 yılında Gerçekleştirilen Çalışma
 Ülkemizde Devletin Konuya Yaklaşımı
 İnternet ve Aile İlişkilerinin Yönetimi
 Ebeveyn Gözüyle İnternetin Aile İlişkilerine Etkileri
Üzerine Bir Araştırma Bulguları
Bu gün Neler Söylenebilir?
Öneriler
GİRİŞ

İnternet son on yılda günlük hayatımızı
etkileyen en önemli icatlarından birisi
olup,


yalnızca, teknoloji, bilim, ticaret, devletin
yapılanması ve hizmet sunum şeklini değil,
aynı zamanda sosyal alanı

ve dolayısıyla bu alanın önemli bir parçası
olan aile kurumunu ve ilişkilerini de
derinden etkilemektedir.
Sosyal Alanda Dönüşüm Ajanı

1990 öncesi


TV iken
Bugün

İnternet
Online Hane: bilgisayar ailenin bir parçası
1995 yılında ülke çapında yapılan “Aile ve
Televizyon” araştırmasında,



evlerdeki televizyon penetrasyon oranın %90
olduğu ve
TV’nin son on yılda Türkiye’de aile ilişkilerini
etkileyen önemli faktörden birisi olduğu tespit
edilmişti.
Bu araştırma ile

televizyonun artık bir aile bireyi olarak algılandığı
ve ülkemizde evlerin “elektronik hane” haline
geldiği sonucuna ulaşılmıştı.
.[1]
[1] Batmaz Veysel, Aksoy Asu T.C Başbakanlık, Aile Araştırma Kurumu, Türkiye’de Televizyon ve Aile, 1995, Ankara
Günümüzde


Bugün ise, televizyonun evlerimize ilk defa
girmesiyle yaşanan süreci andırır bir süreç
yaşanmaktadır.
Ancak, İnternetin televizyon gibi tek yönlü bir
iletişim yerine iki yönlü etkileşimli bir ortam
sunması ve üstelik bu etkileşimin zaman ve
mekan kısıtlığının ortadan kalktığı bir zeminde
gerçekleşmesi sosyal ilişkilerdeki dönüşümü
televizyonla kıyaslanamayacak ölçüde hızlı
gerçekleşmektedir.
Nüfus Yüzdesi Olarak
İnternetin Ülkemizde Gelişimi
http://www.google.com.tr/publicdata/explore?ds=d5bncppjof8f9_&met_y=it_net_user_p2&idim=country:TUR&dl=tr&hl=tr&q=internet+kullan%C4%
B1m%C4%B1#!ctype=l&strail=false&bcs=d&nselm=h&met_y=it_net_user_p2&scale_y=lin&ind_y=false&rdim=country&idim=country:TUR&ifdim=co
untry&tstart=639262800000&tend=1270414800000&hl=tr&dl=tr
Dönem
Nüfusa Oran
2001
% 5
2006
% 20’ ye
yakın
2007
% 30’ a yakın
2010
% 40
“elektronik haneler”den
“on-line hane” lere
Ülkemizde TV ile şekillenen
 “elektronik hanelerin”
İnternet ile şimdi de,
“online hane”lere
dönüşmekte olduğunu söyleyebiliriz.
İnternette E-İçerik Artıkça



Aile bireylerinin de bilgisayar başında geçirdiği
süreler artmakta;
Oyun ve eğlence içeriğinin yoğunluk kazandığı
siber dünya, özellikle çocuklar için bir cazibe
ortamı haline gelmekte;
Okul çağı çocukları, interneti


araştırma ve ödev aracı olarak kullanırken,
ağırlıklı olarak da oyun aracı olarak da
kullanmaktadır.
İnternet ve Dönüşüm

Sosyal Alanda Dönüşüm

Aile İlişkilerinde Değişim
Sosyal Alanda Dönüşüm
şu olguları beraberinde getirmektedir:






Sanal topluluklar oluşturma
Sosyal ilişkilerin “siber uzaya” taşınması
İletişimde değişim
Sosyal izolasyon
Akıllı cep telefonları ve internete erişim
kolaylığı
E-imza uygulamalarının artmasıyla
çalışanlarının işi eve taşımaları
Sosyal Alanı Tehdit eden Online Risklere
Örnekler

İstenmeyen içerik (Pornografik, yasal olmayan örgütlerin
propagandası vb)

Kişisel bilgilerin/şifrelerin çalınma riski

Kötü niyetli sanal (chat) arkadaşlıktan doğacak riskler




Pop-up ,Spam mail ve istenmeyen mesaj içerikleri
İnternette amaçsız uzun süre sörf yapma
İnternette uzun süre oyun oynama sonucu oluşan a-sosyal
kişilik
Evde iş yapan anneler, babalar ve giderek aile yaşamından
uzaklaşan ebeveyn ve çocuklar
Aile İlişkilerinde Değişim ile ilgili Görüşler




İnternet kullanımı aile ilişkilerini
zayıflatır/güçlendirir.
İnternet kullanımı aile içi çatışmalara neden
olur/aile içinde huzuru artırır.
İnternet kullanımı aile içi iletişimi azaltır/artırır.
İnternet ailenin kültürel düzeyini
yükseltir/düşürür.
Bütün bu gelişmeler, bizi şu sorulara
yöneltmektedir :

Toplumun temel çekirdeği konumunda bulunan ve
başta anayasalar olmak üzere, diğer yasal
metinlerle koruma altında bulunan
“aile kurumu”
teknolojik ve ağ’a çekilme kuşatmasından
nasıl etkileniyor?
?


Bu gelişmeler aile bireylerine saadet mi
getiriyor ? Yoksa,
var olan ilişkileri tehlikeye sokarak, aynı
çatı altında yaşayan ancak, birbirinden
kopmuş bireyler mi ortaya çıkarıyor?
Ebeveynler çocuklarına ne kadar zaman
ayırabiliyor?

Çağdaş yaşantının getirdiği koşullar
nedeniyle zaten aile bireylerine az
zaman ayıran çalışan anne ve babalar
bir de İnternete zaman ayırdıktan
sonra, eşlerine ve çocuklarına ne kadar
zaman ayırabiliyor?
Nesillerin, fikri ve ahlaki gelişimleri nasıl
etkileniyor?


İnterneti birey olarak, ebeyn olarak ve devlet olarak nasıl
yönetebiliriz?
İnternetin sunduğu imkanlardan faydalanmak ve
risklerinden korunmak için, internetle ilişkilerimizi
dengeli bir zemine nasıl oturtabiliriz?
Ülkemizde Devletin
Bu Konuda
Politikaları Neler?
Bu Sorulara Yanıt...


Bu çalışma, ortaya atılan bütün bu sorulara
cevap bulma iddiasında değildir.
Psikoloji, sosyoloji, bilişim, hukuk, asayiş,
kamu yönetimi gibi pek çok alanı ilgilendiren
ve disiplenler arası bir yaklaşımla ele alınması
gereken bu konu, geniş kapsamlı, uzun
soluklu bir çalışmayı gerekli kılmaktadır.
Ülkemizde bu konunun günümüzde
gerek devletin ve kurumlarının,
gerekse akademik dünyanın ilgisini
çekmeye başladığını görmekteyiz.
2005 yılında yaptığımız
çalışmanın bulgularına bakalım…
Çalışmanın amacı,


İnternetin aile ilişkilerini etkileyen online
riskler konusunda kavramsal bir çerçeve
çizmek,
Online riskleri yönetmede izlenebilecek bir
çözüm modeli sunmaktır.
METODOLOJİ
Çalışmada veriler,
Devletin konuyla ilgili strateji, politika, kanun ve
diğer resmi belgeleri inceleme
Litaratür incelemesi
1.
2.

Araştırma, rapor, akademik kaynaklar
Görüş alma- Görüşme Formu
3.
Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü
Alan araştırması – Anket
4.
1.
EBEVEYN GÖZÜYLE İNTERNETİN AİLE İLİŞKİLERİNE ETKİLERİ
ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA
yöntemiyle toplanmıştır.
METODOLOJİ –
Alan araştırması – Anket

Örneklem



Araştırmanın evreni olarak ülkemizde evinde ADSL
(geniş bant) İnternet bağlantısı bulunan aileler
olarak belirlenmiştir.
Örneklem ise kamuda yönetici, uzman veya
akademisyen olarak çalışan evli ve en az bir
çocuklu 100 kamu görevlisi olarak tespit edilmiştir.
Araştırmada 70 kamu görevlisine ulaşılmıştır.
Araştırmanın Amacı -Alan


İnternetin aile ilişkilerine etkileri
konusunda ailelerin farkındalık düzeyini,
İnternetin getirdiği online riskleri
yönetme modellerini ortaya
koymaktadır.
Alan Araştırmasında şu sorulara yanıt
aranmıştır:-1

Ailelerin İnternet kullanım profiline ilişkin olarak;




Aileler evde İnternete bağlı kaç bilgisayara sahip?
İnternete bağlı bilgisayarların evde hangi ortamda bulunmaktadaır?
Aileler ev ortamında hafta sonu dahil İnternete kaç saat süreyle
bağlanmaktadır?
İnternetin aile ilişkilerine etkileri bağlamında;



Aile üyelerinin birbirine ayırdıkları süreyi nasıl etkilemektedir?
Ebeveynlerin çocukları geleceğe hazırlama (yönlendirme, bilgiye
erişim, kişisel gelişim ve beceri kazanma) kapasitesini, gelir, eğitim ve
kültür düzeylerini nasıl etkilemektedir?
Aile içi huzuru (çatışmayı en aza indirme) nasıl etkilemektedir?
Alan Araştırmasında şu sorulara yanıt
aranmıştır:-2

Aile içi İnternet kullanım kalıplarına
ilişkin olarak;


Aile bireyleri, İnterneti ağırlıklı olarak hangi
amaçlar için kullanmaktadır?
Aileler online risklerden, hangilerini daha önemli
bulmaktadır?
Alan Araştırmasında şu sorulara yanıt
aranmıştır:-3

İnternetin riskleri konusunda farkındalık ve
bunların yönetimine ilişkin olarak;




Aileler, online riskleri yönetmede ne tür araçlara
başvuruyor?
Aileler, İnternetin istenmeyen negatif içeriği ile ilgili
olarak hangi tedbirleri almaktadır?
İnternette olumsuz içerikle karşılaşıldığında,hangi
mercilere başvurulmaktadır?
Aileler hangi online risklerle daha sık karşılaştılar?
Bulgular: Literatür
Araştırmasından Elde Edilen


İçişleri Bakanlığı Streteji Merkezi
tarafından yürütülen bir araştırmada
devletin ve ailelerin alması gereken önlemler
vurgulanmış (2005).
Ferhan Odabaşı tarafından, Eskişehir,
Kütahya ve Bursa’da ana-babaların İnternet’in
mali, güvenlik, eğitim ve sosyal yönleri
üzerinde bir alan araştırması yapılmıştır. Şu
bulgulara ulaşılmış:
Bulgular: Literatür –Ulusal
Araştırmasından Elde Edilen



İnternet’in çocukların araştırma becerilerini
arttıracağı fikrine ana-babaların % 93.6’sı
katılmaktadır. Yine ana-babaların % 69’u
İnternet kullanımının sınırlandırılmasına
taraftardır.
Ana-babalar Internet kafelerin güvenilir bir
yer olmadığına (%50) ve ancak % 10’u
İnternet’in çocuklar için faydalı yerler
olduğuna inanmaktadır.
Yine ev ortamında İnternet bağlantısının daha
güvenilir olacağına düşünülmektedir.
Bulgular: Literatür –Yabancı
Araştırmasından Elde Edilen-1

ABD-yapılan bir araştırma



Online sohbet ortamı deneyimi yaşlılarda %47 iken
gençlerde % 74 tür. 12-17 yaş grubunun %94’ü
interneti okul araştırmalarında kullanmaktadır.
Ana-babaların çoğu çocukların başarısı için
İnternet’in vazgeçilmez olduğunu söylemektedirler.
Anneler genellikle, sağlık bilgileri, dini
materyallerle ilgilenirken, babalar haberler, mali
bilgiler ve hobi siteleri ile ilgilenmektedirler.
Bulgular: Literatür –Yabancı
Araştırmasından Elde Edilen-2



ABD’de ailelerin %54’ü internet filtresi
kullanmaktadır.
Bu tedbire ilaveten evlerin % 73’ünde internete bağlı
bilgisayar evin ortak kullanılan alanlarında
bulunmakta, % 64’ü ise çocukların internet kullanımı
ile ilgili kurallar getirmektedir.
Ancak ana-babaların %62’si çocuklarının internet
kullanım alışkanlıklarını kontrol ettiğini düşünürken,
çocukların ancak % 33’ü ana babaları tarafından ciddi
olarak denetlendiklerine inanmaktadır.
Bulgular: Literatür –Yabancı
Araştırmasından Elde Edilen-3


Ebeveynlerin yarıdan fazlası (51%) çocukları online
iken nerelere bağlandıklarını veya kimlerle etkileşim
içine girdiklerini izleyecek yazılımların ya varlığından
veya bu yazılımların bilgisayarlarında bulunduğundan
haberdar değillerdir.
Ana-babaların %42’si çocuklarının chat odalarında
veya mesajlaşma programları aracılığıyla neler
okuyup yazdıklarını takip etmemekte ve online sohbet
programlarını kullanan çocukların kullandığı özel
jargonun ne anlama geldiğini ana-babalar genellikle
bilmemektedirler
BULGULARİnternetin Aile İlişkilerine EtkileriÜlkemizde Devletin Yaklaşımı

Ülkemizin Ulusal Politika ve Strateji Metinlerinde
Durum 2005



İnternetin aile ilişkilerine etkileri konusunda doğrudan ilgili
olan bir açılım yok. Genel olarak aileyi korumaya dönük
hedefler var.
Bu gün konu daha çok gündemde.
e-dönüşüm Türkiye Projesi

Bu proje çerçevesinde hayata geçirilen gerek KDEP 20032004 Eylem planında, gerekse 1 Nisan 2005’te yürürlüğe
konulan 2005 Eylem Planında İnternet’in sosyal yapı, aile
ilişkileri, çocuk eğitimi üzerindeki etkilerini araştırmaya
yönelik herhangi bir eylem tasarlanmamıştır.
Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel
Müdürlüğünün çalışmaları


Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel
Müdürlüğünün çalışmaları arasında
doğrudan İnternet ve aile üzerine
odaklanan yayın, rapor veya
araştırmanın henüz yer almadığı
görülmektedir.(2005)
Geçen sürede internet araştırılan konu
olmuştur.
BULGULAR-
Alan Araştırmasından Elde Edilen-1
Profil



Araştırmaya yanıt verenler ağırlıklı
olarak orta yaş grubunda yer almakta,
eşlerinin çoğunlukla çalışan,
bir çocuklu ve evde bir bilgisayara
sahip.
BULGULAR-
Alan Araştırmasından Elde Edilen-1
Profil
Yaş
F (70)
% (100)
35’ten az
23
46’dan fazla
Yanıt Yok
16
48
4
2
Aile içi konum
F (70)
% (100)
Anne
31
Baba
22
48
Eşin çalışma durumu
F (70)
% (100)
Çalışıyor
60
Çalışmıyor
42
28
Çocuk Sayısı
F (70)
% (100)
1 çocuklu
50
2 çocuklu
2’den fazla
35
18
17
Bilgisayar sayısı
F (70)
% (100)
1 bilgisayar
50
14
6
71
35-46
2 bilgisayar
Yanıt yok
69
6
2
69
40
26
24
20
9
BULGULAR-
Alan Araştırmasından Elde Edilen-2


Bilgisayarlar çoğunlukla çocuk odası ve
çalışma odasında bulunmaktadır.
Oysa, uzmanların çocuk odasında
İnternete bağlı bilgisayarların olmasının
sakıncalarından söz etmektedir.
BULGULAR-
Alan Araştırmasından Elde Edilen-2

Ev ortamında;
aile reisleri ve çocuklar haftada 20
saatten fazla internete bağlanırken,
eşler, ortalama 5 saat kadar
bağlanmaktadır.
İnternetin Aile Bireylerinin
Birbirlerine Ayırdıkları Sürelere Etkisi
%


Ayrılan süre
Yanıt yok
Artırdı
Azalttı
Etkilemedi
Fikrim
yok
Toplam
Eşine
3
2
25
65
5
100
Çocuklarına
6
5
25
61
3
100
Çocukların
Birbirlerine
38
2
22
32
6
100
Araştırmamızda denekler İnternetin aile bireylerinin birbirlerine
ayırdıkları sürelere etkisi olmadığı görüşünde. Ancak, azalttı
görüşünde olanların oranı artırdı diyenlerden daha fazla.
ABD de yapılan bir araştırma, gençlerin %64’ü İnternet’in aileye
ayırdıkları zamanı azalttığını belirtmektedirler
İnternetin Ebeynlerinin Çocukları
Geleceğe Hazırlama Kapasitelerine
Etkisi (%)
Yanıt yok
Artırdı
Azalttı
Etkilemedi
Fikri
yok
Toplam
Rehberlik
7
33
17
38
5
100
Ahlaki,
Milli,
Manevi
Değerler Verme
6
15
11
63
5
100
Bilgiye Erişim
6
82
4
6
2
100
Kişisel Gelişim
7
86
4
1
3
100
Kapasite
Çocuklara
Etme


Aileler bilgisayar ve İnternet teknolojilerinin çocuklarını geleceğe
hazırlamada çok önemli olduklarını düşünmektedirler.
İnternetin ebeyenlerinin çocuklara rehberlik etme, ahlaki ve milli
değerler verme kapasitelerini henüz etkilemediği görüşündeler.
İnternetin Aileye Sağladığı
Kazançları (%)
Kazanç
Yanıt yok
Artırdı
Azalttı
Etkilemedi
Fikri yok
Toplam
1-Maddi Refah
12
11
6
68
3
100
2-Eğitim/Kültür
düzeyi
8
72
3
14
3
100
3-Bilinçlendirme
7
82
3
6
2
100
4-Aile içi huzur
7
6
20
59
8
100


Aileler, İnternetin eğitim ve kültür düzeyini artırdığı
ve bilinçlenmelerini sağladığı düşünmekteler.
Buna karşın, aile reisleri aile içi huzurun ailenin maddi
refahının İnternet kullanımından etkilenmediğini
düşünüyorlar.
Aileler evde İnternete bağlı olmanın
sağladığı diğer faydaları ise şöyle
sıralamışlardır:




E-hizmet/ticaret fırsatı elde etme
İş takibini kolaylaştırma
Görüntülü/sesli iletişim kurma
Çocuğu sınama fırsatı elde etme
“çocuğu sınama fırsatı” faydası oldukça
dikkat çekici,


Aileler acaba İnternet ile çocuklarını
değerlendirmede yeni bir araç/ortam mı
sağladıklarını düşünüyorlar?
Bu görüş bize aileleri çocuklarını
yönlendirme işlevini bir tarafa bırakarak
“büyük birader” konumuna mı
geldiklerini düşündürmektedir.
“Büyük Birader” bizi izliyor...
Aile Bireylerinin İnterneti Kullanım
Amaçları
Aile Bireyi
Öncelikli Kullanım Amacı
1- Aile Reisi
1-Haber/Bilgilendirme
2-E-hizmet alma
3-Kişisel gelişim/eğitim
2- Eşi
1-Kişisel Gelişim/Eğitim
2-Bilgilendirme
3-Oyun Eğlence
3- Çocuk
1-Oyun-Eğlence
2-Kişisel Gelişim
3-Haber/Bilgi

Çocuklar interneti daha çok oyun amaçlı
kullanmaktadır.
Aileler önem sırasına göre,
online tehlike ve riskleri şöyle sıralıyor:

Sosyal tecrit(İnternette uzun süre oyun oynama sonucunda
oluşan asosyal kişilik)

İstenmeyen içerikten doğabilecek tehlikelerriskler
(Pornografik içerik ve kötü niyetli sanal sohbetten vb)

İnternet bağımlılığı
(İnternette amaçsız uzun süre sörf yapmaktan
kaynaklanan boşa harcanan zaman)
Aileler, İnternetin istenmeyen negatif
içerikler ile ilgili şu tedbirleri almaktadır:




Bilgisayara bağımlı donanım/yazılımlar kullanmak
(Bilgisayar kilidi, açılış şifresi, İnternete bağlantı şifresi
vb.) (% 57)
Aile içinde İnternete bağlanma ilkeleri koymak ve
denetlemek (% 40)
İnternet Explorer’ın güvenlik sisteminden
yararlanarak içerik kısıtlamaya gitmek (% 40)
Filtreleme (Family Fitler) ve Pop-up önleyici
yazılımlar kullanmak (% 34)
Aileler İnternet ile yaşadıkları olumsuzluklar
olduğunda şu mercilere başvurmaktadır:





Yargı yoluna başvurma (% 45)
Güvenlik güçlerine başvurma (% 30)
TBMM’ye Dilekçe, Valilik, Tüketici Derneği (%
22)
RTÜK (%15)
Aile Kurumu (%3)


Aile kurumunun konuyla ilgili etki alanını artırmak
gerek.
Yargı ve Güvenlik kurumlarının da bu konularda
bilinçli ve bilgili hale gelmesine gereksinim var.
Sonuç

Online riskler, bu gün internetin
toplumsal hayata daha yoğun nüfuz
ettiği gelişmiş ülkelerin sorunu gibi
görünse de bilgi toplumu olma yolunda
mesafe alan her düzeydeki ülkeler için
de potansiyel sorunlar olarak
durmaktadır.
Sonuç-2


İnternet gibi “ele avucu sığması” zor olan
varlığın doğuracağı riskleri tek bir aktörle (çoğu
zaman devlet eliyle) yönetilemez.
Çözüm, kurumlarıyla beraber başta devlet olmak
üzere diğer tüm aktörlerin (aile, ilgili sivil toplum
kuruluşları, özel kuruluşlar –bilişim sektörü- ve okul /
üniversite) internetin doğurduğu online riskleri
yönetmede sorumluluk alması ve katkıda
bulunmasıyla olanaklı görünmektedir.
İnternet ve Aile İlişkilerinin
Yönetimi


İnternet ve aile ilişkilerinin yönetiminde
yapılması gerekenleri birbirini tamamlayan iki
başlıkta toplayabiliriz. Bunlardan
birincisi,


konuyla ilgili tüm aktörlerin katılımını olanaklı kılan
kurumsal yapılanma modeli geliştirmek.
İkincisi,

tek tek tüm aktörlerin alabilecekleri fiziksel
önlemleri ortaya koymak ve bunları paylaşmak.
ÖNERİ:
İnternet ve Aile İlişkilerinin Yönetimi

Devlet kurum ve kuruluşları ile özel kuruluşlar


konuyla ilgili strateji geliştirme, politika belirleme ve
kaynak sağlamakla sorumlu olmalı aynı zamanda bu
alanda toplumun tüm kesimlerine rehber olma,
yönlendirme ve bilgilendirmede katkı sağlayıcı roller
üstlenmelidir.
Aile, STK’lar, okul-üniversite gibi aktörler de

rehber olma, yönlendirme ve bilgilendirmede katkı
sağlayıcı roller üstlenmelidir.
İnternet ve Aile ilişkilerini Yönetiminde
Yer Alabilecek Aktörler ve Rolleri
Bilgilendirme/
eğitim
Kaynak sağlama
(mali, yazılım,vb.
donanım
(K)
(S) (K)
(K)
(S)
(S) (K)
(K)
(K)
(K)
(K)
STK’lar
(K)
(K)
(K)
(K)
Aile
(K)
(K)
(K)
-
Rol/görev
Aktör/(taraf)
Politika strateji
geliştirme
Devlet
(kurum/kuruluş)
(S)
Özel (Bilişim
Sektörü)
(K)
Okul/
Üniversite
Rehber olma/
yönlendirme
(K)
ÖNERi


Aktörlerin “ağ yapılanma” modeli içinde taraf
olmaları sağlanmalıdır.
Öte yandan, önerilen bu örgütlenme modelinin
sağlıklı işlemesi de tek tek aktörlerin online
riskleri algılama ve çözüm üretmeye dönük
öğrenme süreçlerini uygulamaları “sosyal
yapılandırmacı” (social constructive) kuramına
dayalı bir yaklaşımla gerçekleştirmesine bağlıdır.
Bu yaklaşım,



bizi toplumun tüm bireylerinin online riskleri algılama ve
yönetmelerindeki başarısının farklı aktörlerin tek tek
kurallar, kısıtlamalar, yasaklar ve sınırlar koymasıyla
değil;
bireylerin toplum içinde “sosyal etkileşim” (social
interaction) yaratarak siber dünyanın gerçeklerini
algılayarak öğrenme sürecini yaşamasıyla olanaklı
olabileceği düşüncesine götürmektedir.
Bu öneri, online risklere çözüm bulmada taraf olan
aktörlerin tek tek “big brother” olmasını gereksiz
kılacaktır.
ÖNERi:
Devletin Alabileceği Önlemler


.
Kurumsal bir yapılanmaya gidilerek, aileyle
ilgili görevli mevcut kurumlarda konu ile ilgili
bir birim oluşturulabilir.
Böylece, hem yazılı materyal üreterek, hem
de hazırlanacak bir aile ve internet portalı ile
ebeveynlerin zararlı internet içeriği ile ilgili
sorularına interaktif cevap verecek ve onları
yönlendirebilecek bir yapı oluşturulabilir,
Öneri:
Ailelerin alabileceği önlemler-1



Öncelikle ebeveynlerin, özellikle internetin getireceği risk
unsurları ve bunlara karşı alınacak teknik tedbirler
(donanım, yazılım vb) konularında bilinçlenmeli ve
bilgilenmelidir.
Ailelerinde internetin taşıdığı risk unsurları konusunda
fikirlerini, çocuklarla samimi bir ilişki kurarak ve ikna edici
bir şekilde paylaşmalarında yarar vardır.
Çocuğa güvenilmediğini ima edecek tarzda yasakçı bir
yaklaşım yerine, riskli olan içeriğin neden riskli olduğu
çocuğa şimdi veya gelecekte ne gibi tehditler taşıdığını izah
ederek inandırmak en etkili metot olacaktır.
Öneri: Ailelerin alabileceği
önlemler_2

Çocukların bilgisayarlarının çocuk
odalarına değil, salona kurularak hem
aile bireyleriyle iletişimi kesmemeleri
sağlanabilir hem de zaman zaman
çocuğa eşlik ederek zararsız ve faydalı
kullanım konusunda yol gösterici rolü
oynanabilir.
Öneri: Ailelerin alabileceği
önlemler_3


Pop-up ve banner’ların sürüklediği
zararlı web sitelerinden korunmak üzere
“family filter” türü özel programlar
kullanılabilir.
İşletim sistemi ve web tarayıcılarla
gelen güvenlik ayarlarını kullanarak da
belli ölçüde zararlı içeriğin kontrol altına
alınabilir.
Bu gün neler söylenebilir?
Öncelikle neler oluyor buna bir bakalım….





Giderek dijital nesil (digital native) artıyor, ciddi
kuşak farkı yaşanıyor.
Y nesli iş ortamlarında ve karar merciinde giderek
daha fazla yer alıyor.
Ağ toplumu tüm bireyleri, kurumları içine alıyor,
ağın gücü hissediliyor.
Baudrillard belirtiği gibi, “gerçek” suretlerinisimulakr- yaratmaya devam ettiğimiz sürece,
elimizden kayıp gidiyor.
“Gerçek artık sürekli üretilen bir şey var olan şey
değildir”-hipergerçeklik
Y neslinin tipik özellikleri
nedir?






Yaşamdan yüksek beklentilere sahip,
Hızlı ve daha iyi yaşam beklentisinde,
Kişisel gelişimine çok önem veriyor,
Sürekli öğrenme ve yaratıcı olma peşinde,
Çok çabuk yol kat etmek istiyor.
X nesline göre daha yoğunbir teknolojik ortamda
doğduğu için teknoloji ile yukarıdaki özelliklere daha
kolay erişebiliyor.

Bu gerçekler bizi internet ve aile
ilişkilerini sorgulamada çözüm yollarının


Yasakçı, kontrol edici yaklaşımla değil;
Ağ toplumu dediğimiz bu dünyanın
gerçeklerini, simulakr tuzağına düşmeden
tüm bireylerin anlamasına yardımcı olacak
politika ve stratejilerden geçtiği
söylenebilir.
Teşekkür Ederim…