SOSYAL TABAKALA*MA

Download Report

Transcript SOSYAL TABAKALA*MA

Yrd.Doç. Dr. Nilüfer YÖRÜK KARAKILIÇ
SOSYAL TABAKALAŞMA
Tabakalaşma, toplumu oluşturan bireylerin
hiyerarşik sıralamasını ifade etmektedir.
 Her toplumun nüfusu hiyerarşik bir şekilde üst
üste tabakalar halinde dizilmiş durumdadır.
Toplumu oluşturan tüm bireylerin eşit olduğu ve
aynı imkanlara sahip olduğu bir toplum örneği
mevcut değildir.


İnsanlığın başlangıcından itibaren kaynaklar kıt,
oysaki ihtiyaçlar ve amaçlar sınırsızlık arz
etmektedir. Bu anlamda kıt kaynakları dağılımı
ve paylaşımı konusunda gücü elinde
bulunduran bireylerin lehine eşitsizlik
oluşmuştur.

Ekonomik(toprak, servet, para, mal, mülk),
sosyal( statü, mevki, makam, şan, şöhret),
siyasal(iktidar, araçları) ve bilgi(bilimsel bilgi,
felsefe, sanat bilgisi, teknik bilgi ve her türlü
enformasyon) kaynaklarının paylaşımında
eşitsizlik olgusu söz konusudur. Eşitsizlik
sadece sıraladığımız somut olgulara yönelik
gerçekleşmemektedir. Mesela insanların
derilerinin renginin farklılığı bir eşitsizlik
olmamakla beraber, sadece bir farklılıktır.

Fakat güçlü ve egemen bir beyaz derili kültürü
kendini merkeze alan ve üstün gören bir dünya
görüşü sonucunda siyah ya da diğer renkli
insanları aşağı görmek suretiyle kültürel bir
eşitsizlik algısını sürekli beslemektedir. Ancak
bu eşitsizliğin derece ve ölçüsü dönemden
döneme, rejimden rejime, düzenden düzene
farlılıklar taşımaktadır.

İnsan toplulukları yeryüzünde görülmeye
başladığından günümüze kadar her dönemde,
biyolojik, sosyo-kültürel ve ekonomik faktörlere
bağlı olarak çok sayıda eşitsizlik ve farklılıklar
ortaya koymuşlardır. Bu faklılıklardan bazıları
şunlardır: ırk, cinsiyet, renk, boy, ağırlık gibi
biyolojik kökenli olanlar, evlilik, zenginlik,
yoksulluk, soyluluk, güçlülük, kentlilik, köylülük,
işçilik, işverenlik, memurluk, yöneticilik gibi sosyokültürel kökenli olan eşitsizlik ve farklılaşma
alanlarıdır.

Sosyal ilişkilerin eşitsizlik üzerine kurulu
olmasının temelinde, sosyal farklılaşma
kavramı vardır. Bu kavram belirli bir toplum
içerisindeki karşılıklı sosyal etkileşim
sürecinden kaynaklanan, fertler, sosyal
kurumlar ve sosyal gruplar arasındaki her türlü
farklılığı ifade edebilmek için kullanılmaktadır.
Buna göre sosyal farklılaşmanın dört büyük
biçiminden söz etmek mümkündür.

Birincisi, fonksiyonel farklılaşmadır ki,
insanların yetenek düzey ve yönlerinin farklılığı
ile ilgilidir. Toplumlardaki her bir insanın farklı
bir iş yapmasına ve böylece dengeli bir
işbölümünün doğmasına, bu eşitsizliğin önemli
katkısı mevcuttur.

İkincisi, geleneksel farklılaşmadır. Bu
farklılaşma, toplum tarafından verilmiş olan
farklı durum ve şartlarda bireylerin nasıl
davranacaklarına dair kuralları, töre ve
gelenekleri var kılan bir sosyal farklılaşma
tipidir. Mesela, birçok toplumda gençlerin
yaşlılara saygılı davranması gereği gibi.

Üçüncüsü, kurumsallaşmış farklılaşma; mesela
ordudaki rütbe yani hiyerarşik sıra ve derece
farklılaşmasıdır. Dördüncüsü, rekabetçi
farklılaşmadır. Bir bireyin veya grubun
başarısının, diğerlerinin başarısızlığını
göstermesi bakımından ortaya çıkan bir
farklılaşma olarak bilinmektedir.

Tabakalaşma, bir toplumun mensupları
arasında, nesneler veya değerler şeklindeki
bütün imkan ve kaynakların eşitsiz ve farklı
olarak dağıtımıdır.
SOSYAL TABAKALAŞMA PIRAMIDI
Üst
tabaka
Orta tabaka
Alt tabaka
SOSYAL TABAKALAŞMA VE SOSYAL SINIFLAR

Her toplumun sosyal piramidi üst, orta ve alt
olmak üzere üç tabakadan meydana
gelmektedir. Ancak nüfusun çoğalması, kültür
seviyesinin yükselmesi, iktisadi faaliyetlerin
artması ve teknolojik gelişmelerin ilerlemesi,
kentleşme, iç ve dış göçlerin çoğalması, ferdi
hürriyetlerin ve gelişmelerin artması ile alt
kültürlerin çoğalması gibi sebepler dolayısıyla
toplumların kendi içindeki farklılaşmaları daha
belirgin bir hal almıştır.

Böylece, sosyal piramidi oluşturan her tabaka
içinde birtakım alt sosyal sınıflar oluşmuştur.
Toplumu meydana getiren bireylerin çoğu,
iktisadi, sosyo-kültürel yaşama tarzı, dünya
görüşü ve davranışları bakımından belli bir
farklılaşma ve başkalaşma sürecine maruz
kalmışsa, o toplumda sosyal sınıflar bir sosyal
olgu olarak ortaya çıkar.

Sosyal tabakalaşma terimi iki şekilde
kullanılmaktadır. Birincisinde, sosyal tabakalaşma,
daha geniş kapsamlı bir kavram olarak bireylerin
ve ailelerin sahip oldukları her türlü imkan ve
kaynakların düzeyi ile prestij, güç ve iktidar ilişkileri
bakımından toplumsal farklılaşmalarını
gösterirken, sosyal sınıf, daha dar ve özel bir
ifadeyle alt, orta ve üst şeklindeki tabakalaşmanın
yarattığı farklılaşmaların sonucunda ortaya çıkan
sosyal yapı durumunu ifade etmektedir.
İkincisinde ise, sosyal tabaka ile sosyal sınıf, eş
anlamlı kullanılmaktadır. Sosyal tabakalaşma
ile sosyal sınıflaşma kavramları, açık bir şekilde
tanımlanmamış olsa bile bu iki kavramın da
esas itibariyle insanların ve ailelerin toplum
içindeki sosyal statü ve konumlarını tayin etme
bakımından önemli bir rol oynadıkları
söylenebilir.

Bu çerçevede burada önemli olan çeşitli
faktörler bakımından farklılaşma ve eşitsizlik
durumlarıdır. Böyle olunca da önce çizilen
sosyal tabakalaşma piramidindeki tabakalar
kendi iççinde daha ayrıntılı olarak başka alt
tabakalara veya alt sosyal sınıflara ayrılabilir.
SOSYAL TABAKALAŞMA VE SOSYAL SINIFLAR
Üst-üst
Üst-orta
Üst-alt
Orta-üst
Orta-orta
Orta-alt
Alt-üst
Alt-orta
Alt-alt
SOSYAL SINIFLARI BELIRLEYEN
FAKTÖRLER

Toplumun üyesi olan her fert, sosyal
tabakalaşma sürecine bağlı olarak belli bir
sosyal sınıfın mensubudur. Sosyal sınıf, kişilerin
birçok sosyo-ekonomik ilişkilerini belirleyen
önemli bir değişkendir. Doğumdan itibaren belli
bir sosyal sınıfın mensubu olan her fert kendi
davranışlarının şekillenmesinde sınıfsal
durumundan soyutlanamaz.
Aynı geliri elde eden, aynı yaşam tarzına sahip,
aynı eğitim durumuna sahip ve bu hususlarda
birbirine yakın olmanın bilincine sahip bulunan
kimseler bir sosyal sınıfı meydana getiriler. O halde
sosyal sınıfı belirleyen dört temel kıstas mevcuttur.
Bunlar;
 1. Gelir seviyesi
 2. Yaşam tarzı
 3. Eğitim ve öğrenim durumu
 4. Sınıf bilinci

SOSYAL MOBILITE
Sosyal mobilite, sosyal değişme süreci içinde
bulunan toplum hayatında, fertlerin ve ailelerin
oturdukları coğrafi yerlerini, mesleklerini ve
tabakalaşma yapısındaki sosyal sınıflarını
değiştirme şeklinde gösterdikleri hareketlilik
halidir.
 Sosyal mobilite, genel olarak fertlerin ve sosyal
grupların sosyal yapıdaki yerlerinde herhangi bir
neden veya bir çok faktörden dolayı değişikliğin
olmasıdır.

Yükselme
Ekonomik, mesleki, siyasi
alanlarda ferdi bir yükselme
Dikey
Fertler
Düşme
Sosyal Mobilite
Türleri
Sosyal Gruplar
Yatay
Dkey anlamda
dikkate değer bir
değişme olmaksızın,
ülke, bölge, dil,
siyasi parti, aile,
meslek ve benzeri
konularda yatay bir
değişimin
gerçekleşmesi
Ekonomik, mesleki,
siyasi alanlarda ferdi
bir düşme
BATI TOPLUMLARINDA SOSYAL SINIFLAŞMA SÜRECI

Batı toplumlarında sanayi devrimine kadar
geçen zamanda iki sınıfsal ayrıma rastlıyoruz.
Feodal beyler ve toprağa bağlı köleler. Keskin
ve katı bir alt-üst tezatını yaşayan Batı
toplumları , feodalizmin son dönemlerinin bir
ürünü olan ve derebeylik düzeninin ortadan
kalkmasına neden olan burjuva sınıfının varlığı
ile sosyal yapılarında daha önce gözlenmeyen
büyük sarsıntılar geçirmeye başlamıştır.

Yeni oluşan bu burjuva sınıfı toplumsal
hiyerarşide üst konumda olan feodalite
beylerinin ayağını kaydırarak, ticari, teknik,
siyasi yeni bir toplumsal güç olarak meydana
çıkmıştır.
Batı toplumlarında geniş bir orta sınıfın
oluşmasını sağlayan başlıca faktörler;
 1. Paralı ekonomiye geçiş
 2. Teknolojik gelişmeler ve eğitimde fırsat
eşitliği
 3. Vergi politikaları ve sosyal güvenlik sistemleri
 4. Ekonomik gelişme ve milli gelirin büyüklüğü
 5. Ulaştırma ve iletişim imkanları

TÜRK TOPLUM YAPISI

Eski Türk toplum yapısı büyük ölçüde yaylak ve
kışlak denilen bir mülkiyet sistemi üzerine
kurulmuştur. Bu anlamda ikili bir sosyal
örgütlenmeye rastlanmaktadır. Bu yapının bir
yanı konarlık öte yanı göçerliktir. Her iki sosyal
örgütlenme, Türk toplumsal yapısının bir
medeniyet kurulmasına imkan hazırlamıştır.
Konar göçer bir yaşam tarzına sahip olan eski
Türklerde tarım, kışlaklarda, hayvancılık ise
yaylaklarda yapılmaktaydı.

Günümüz Türk sosyal tabakalaşmasına baktığımızda
ise, kalabalık bir alt sınıf varlığı görülmektedir. Bu
durumu düzeltebilmek için ilk olarak, bağımsız ve
üretken bir çiftçi sınıfı oluşturmak, ikinci olarak ülkenin
sanayileşmesin ve milli gelirinin büyütülmesini genele
yayabilmek, üçüncüsü, toplumun girişimcilik ruhunu
harekete geçirmek suretiyle istihdamı arttırmak,
dördüncüsü, kayıt dışı ekonomiyi önleyerek gelir dağılımı
ve vergi adaletini sağlamak , beşincisi, ülke
ekonomisinin gerektirdiği insan gücünün vasıflı hale
getirilebilmesi için araştırma ve geliştirmeyi önemseyen
bir üniversite reformu gerçekleştirmek gerekmektedir.
EĞITIMDE FIRSAT EŞITLIĞI VE EĞITIM YOLUYLA
SOSYAL MOBILITENIN SAĞLANMASI

Genel olarak iki tür eğitim sistemi mevcuttur.
Bunlardan birisi, ideolojik eğitim sistemi, diğeri
ise faydacı ve yaratıcı eğitim sistemidir.
İdeolojik eğitim sistemi, dayandığı ideoloji ve
siyasi düşünce ne olursa olsun, yönetici ve
egemen sınıfın tasarladığı insan toplum tipini
önceleyen, kendine hayat veren ideolojisinin
kalıpları içinde hareket eden bir nesi
yetiştirmek üzere yapılandırılmış eğitim
anlayışıdır.

Faydacı ve yaratıcı eğitim sistemi ise, eğitim
faaliyetlerine katılan kişilere gerekli gereksiz
birçok bilgi yüklemek yerine, onların yaşadıkları
hayata uyumlarını sağlayıcı ve yaptıkları
meslekleri daha etkili ve başarılı bir şekilde icra
etmelerine imkan verecek bilgileri vermeye
özen gösterir.
EĞITIMDE FIRSAT EŞITLIĞI
Eğitimde fırsat eşitliği konusunda dört değişik
anlayışın varlığından bahsedebiliriz.
 Birincisi, bütün fertlere bütün öğrenim
merdivenlerinin en yukarı basamağına kadar
çıkma konusunda hak ve imkan tanımak
şeklindedir.
 İkincisi, toplumdaki her çocuğa, belirli standarda
kavuşana kadar asgari ölçüde yeterli olabilecek bir
eğitimin sağlanması şeklindedir. Bu görüşe göre
herkes, belli seviyede eğitime devlet tarafından
zorunlu olarak tabi tutulmalıdır.


Üçüncüsü, fertlerin kendi yetenek ve
potansiyellerinin tamamından yararlanmaya
imkan verecek ölçüde eğitim fırsatları tanımak
şeklindedir. Bu anlayışın gerçekleştirilebilmesi
için herkesin yetenek ve becerilerinin tespit
edilmesi gerekmektedir.

Dördüncüsü, eğitimdeki fırsat eşitliği,
öğretimdeki maliyet ile elde edilecek hasılaya
göre sağlanabilecektir.
EĞITIMDE FIRSAT EŞITLIĞININ ÖNÜNDEKI
ENGELLER
1. Coğrafi ve demografik kıstas bakımından
fırsat eşitliği
 2. Sosyal kıstas itibariyle fırsat eşitliği
 3.Doğal kıstas bakımdan fırsat eşitliği
