JEOKİMYA-MADEN BAZI TANIMLAR

Download Report

Transcript JEOKİMYA-MADEN BAZI TANIMLAR

İZOTİP KRİSTAL
BİRİM FORMÜLLERİNİN YAPISI VE UZAY
GRUPLARI EŞİT, KOORDİNASYON
POLİEDERLERİNİN ŞEKİLLERİ VE ATOMSAL
İLİŞKİLERİ EŞİT VEYA BENZER OLAN
KRİSTALLERDİR. ÖRNEK: NaCl, PbO, MgO
(PERİKLAS).
İZOMORFİ KRİSTAL
İZOTOP KRİSTALLERİN KİMYASAL YAPILARI
VE DOLAYISIYLA BÜNYELERİ, BİRBİRİNE
ÇÖZELTİ KRİSTALLERİ OLUŞTURACAK KADAR
ÇOK YAKIN İSELER, BUNLARA “İZOMORFİ”
KRİSTALLER DENİR. ATOMLAR BUNLARDA
KARŞILIKLI OLARAK YER DEĞİŞTİRİRLER. BU
YER ALMA YA %100 OLUR YA DA KESİKLİ
OLABİLİR. SICAKLIK YÜKSELDİKÇE BU
ÖZELLİK ÇOĞALABİLİR.
DİADOHİ
BİR ELEMENT BAŞKA BİR ELEMENTİN YERİNİ
ALIYORSA, BU YER ALMA İŞLEMİNE
DİADOHİ
DENİR.
İZOMORFİYE KARŞILIK OLARAK
KRİSTALLERDEKİ ELEMENTLER
BİRBİRLERİNİNYERİNİ ALMAZLAR, SADECE
BİRİSİ DİĞERİNİN YERİNİ ALIR. BU OLAYIN
OLABİLMESİ İÇİN, İYON VEYA ATOM
ÇAPLARININ BİRBİRLERİNE YAKLAŞIK
OLMASI LAZIMDIR. ELEKTROSTATİK
DENGENİN MUHAFAZA EDİLMİŞ OLMASI
GEREKİR. DİADOHİ, BİLHASSA ATOM
SAYILARI 1, 8 (1+8), 18 (1+18), 32 (1+32)
KADAR FARKLI OLAN ELEMENTLER ARASINDA
GENELLİKLE MEYDANA GELİR.
M TANE A-ATOMUNUN YERİNİ GENE
AYNI SAYIDA B-ATOMU ALMIŞSA BUNA
“MONOMER DİADOHİ”
DENİR.
M TANE A-ATOMUNUN YERİNİ N
TANE B-ATOMU GİRİYORSA, BUNA
DENİR.
“POLMER DİADOHİ”
POLİMER DİADOHİDE DEĞERLİK
FARKLI OLUP, ELEKTROSTATİK
DENGE BOZULUR. BUNDAN DOLAYI
1’DEN FAZLA ATOM ARASINDA
DİADOHİ OLABİLİR.
BİRDEN FAZLA ELEMENT ARASINDA
GERÇEKLEŞEN DİADOHİYE
“BAĞLANTILI DİADOHİ”
DENİR.
BAĞLANTILI DİADOHİ: BU DURUMDA YER
DEĞİŞTİREN ELEMENTLER AYNI ELEKTRİK
YÜK DEĞERDE DEĞİLSE, ARADAKİ FARK
İKİNCİ BİR DİADOH ELEMENT TARAFINDAN
KAPATILIR.ÖRNEĞİN PLAJİOKLAZLARDA
Na+1 ve Si+4 yerini Ca +2 Al+3 ALARAK
ELEKTROSTATİK DENGE SAĞLANIR.
İDEAL ÇÖZELTİ
BİR MADDE ÇÖZÜCÜ İÇİNDE ATOMLARINA VEYA
İYONLARINA AYRILARAK ÇÖZÜLEBİLİYORSA BU
İDEAL BİR ÇÖZELTİDİR. YANİ ANYON VE
KATYONLARINA AYRILIYORSA BU İDEAL BİR
ÇÖZELTİDİR.
TUZLAR SU İÇERİSİNDE TAMAMEN
İYONLAŞIRKEN, BAZI BİLEŞİKLER DE ÖRNEĞİN
ŞEKERDE OLDUĞU GİBİ, MOLEKÜLLERİNE
AYRILIRLAR, VE SULU ÇÖZELTİLERİ
OLUŞTURURLAR. BU İYON VE MOLEKÜLLER SU
İÇİNDE TIPKI GAZ MOLEKÜLLERİ GİBİ DÜZENSİZ
BİR HAREKET HALİNDEDİRLER.
ÇÖZELTİ KARŞIT YÜKLÜ İYONLARIN BİRBİRİNİ
ÇEKEMEYECEKLERİ KADAR SEYRELTİK İSE,
İYONLAR BİRBİRLERİYLE BİRLEŞMEDEN SU
İÇİNDE ADETA YÜZERLER. ÇÖZELTİDEKİ
İYONLARIN SAYISI YÜKSELTİLECEK OLURSA
BELİRLİ BİR SINIRDAN SONRA İYONLAR
BİRBİRİNİ ÇEKEREK, BİRLEŞİRLER VE İYON
DURUMLARINI KAYBEDEREK BİLEŞİK HALİNE
GEÇERLER
BUNA GÖRE BU BİLEŞİKLER SU İÇİNDE
ANCAK BELİRLİ ORANA KADAR
ÇÖZÜNEBİLİRLER. HER BİLEŞİK İÇİN
FARKLI OLAN BU ÇÖZÜNME SINIRINA O
BİLEŞİĞİN
“ÇÖZÜNME SINIRI”
DENİR.
KOLLOİDAL ÇÖZELTİ
MADDELER ÇOK KÜÇÜK PARÇALARA AYRILARAK
SUDA YÜZERLER. BU İDEAL ÇÖZELTİDEN
FARKLIDIR. BU ÇÖZELTİLER KOLLOİDAL
ÇÖZELTİLERDİR.
KOLLOİDAL ÇÖZELTİLER, İRİ SÜSPANSİYONLARA
GEÇİŞ GÖSTERİRLER. SÜSPANSİYONLARDA TANE
DAHA BÜYÜKTÜR.
KOLLOİDAL ÇÖZELTİLERDEKİ KÜÇÜK TANELER,
ENERJİ VEREREK YÜZEYLERİ ÇOK DAHA KÜÇÜK
TANELER HALİNE GEÇMEYE ÇALIŞARAK, JELLERİ
HASIL EDERLER. BU YÜZDEN STABİL
DEĞİLDİRLER.
KOLLOİDAL ÇÖZELTİLERİN ÜST TARAFLARI
İYONLARLA KAPLIDIR.
HİDROFİL
HİDROFOB
SU MOLEKÜLLERİ İLE KAPLI OLANLARA
HİDROFİL DENİR.
İYONLARLA KAPLI OLANLARA DA
HİDROFOB ÇÖZELTİLER DENİR.
CEVHER MİNERALLERİ VE
GANG MİNERALLERİ
BİR VEYA BİRDEN FAZLA KİMYASAL
OLARAK FARKLI VEYA BENZER
MİNERALLERDEN OLUŞMUŞ
KENDİSİNDEN METAL ELDE
EDİLEBİLECEK MİNERAL TOPLULUĞUNA
(CEVHER) DENİR. HER CEVHER
GENELLİKLE İKİ ANA MİNERAL
GRUBUNDAN
BUNLAR,
OLUŞUR.
1. CEVHER MİNERALLERİ,
2. GANG MİNERALLERİ
CEVHERDE METALLERİ İHTİVA EDEN VE O
METALİN KENDİSİNDEN ELDE EDİLDİĞİ
MİNERALE CEVHER MİNERALİ DENİR.
GANG MİNERALLERİNİN METAL İHTİVA
EDİP ETMEMESİ PEK ÖNEMLİ DEĞİLDİR.
BİR ÇOK PB VE ZN YATAĞINDA SİDERİT
(FECO3) VARDIR. FAKAT, BU AZ OLUP
KULLANILMAZ. BU DURUMDA, BU BİR
GANG MİNERALİDİR. GANG MİNERALİ
DAMARLARDA TEŞEKKÜL EDER.
MİNERAL AGREGATI VE JELİ
BİR TEK MİNERAL VEYA ÇEŞİTLİ MİNERALLER
BİRBİRLERİNİN BÜYÜMELERİNİ ENGELLERLER. O
ZAMAN, TEK KRİSTAL YERİNE MİNERAL
TOPLULUKLARI OLUŞUR. BU MİNERALLER
NADİREN İDİYOMORFTURLAR. GENELLİKLE
HİPİDİYOMORF VE KSENOMORFTURLAR.
BUNLARA,
“MİNERAL AGREGATI”
DENİR.
KRİSTALİN BİR HAL ALMAYARAK SULU
ÇÖZELTİLERDEN ÇÖKELEN, AMORF BİR HALDE
VE BÖBREK, ÜZÜM ŞEKLİNDEKİ
KARIŞIMLARADA
“JEL”
DENİR.
JEOLOJİK TERMOMETRE
MADEN YATAKLARINDA OLUŞUM VE
BAŞKALAŞIM SICAKLIĞINI BULDUĞUMUZ
MİNERAL OLUŞUMLARINA “JEOLOJİK
TERMOMETRE” ADINI VERİRİZ.
BU TERMOMETRENİN, TİPİMORF MİNERAL,
PARAJENEZ, ŞEKİL, RENK, YAPI VE DOKU
İLE İLİŞKİLERİNİ BİLİYORUZ.
JEOLOJİK TERMOMETRE OLARAK
KULLANILAN MİNERALLERİN ÖZELLİKLERİ
ÇOK OLMAKLA BERABER, ERİME NOKTASI,
AYRIŞMA, MODİFİKASYON DEĞİŞİKLİKLERİ
VE ÇÖZELTİ KAPANIMLARI EN
ÖNEMLİLERİNDENDİR.
TİPİMORF VE ARSIZ
MİNERALLER
TİPİMORF MİNERALLER
BAZI MİNERALLER, SINIRLARI ÇOK DAR
FİZİKOKİMYASAL ŞARTLARDA OLUŞURLAR.
BUNLARA “TİPİMORF MİNERALLER” DENİR.
DİĞER YANDAN, BAZI MİNERALLER ÇOK GENİŞ
FİZİKOKİMYASAL ŞARTLARDA OLUŞTUKLARI
HALDE, BU ŞARTLARIN ÇEŞİTLİ KISIMLARINDA
RENK, BİLEŞİM, ŞEKİL VS. ÖZELLİKLERİDE
DEĞİŞİM GÖSTEREBİLİR. O ZAMAN DA
BUNLARA TİPİMORF DENİR.
TİPİMORF KRİSTALLER, BAZI MADEN
YATAKLARI VEYA BAZI SICAKLIK VE
BASINÇLAR İÇİN KARAKTERİSTİKTİRLER.
TİPİMORF MİNERALLER, MADEN YATAKLARININ
OLUŞUMLARININ AÇIKLANMASINDA YARARLI
OLABİLİRLER VE JEOLOJİK TERMOMETRE İLE
YAKIN İLİŞKİLERİ VARDIR.
ARSIZ MİNERALLER
BAZI MİNERALLER ÇOK GENİŞ ŞARTLARDA
OLUŞURLAR. BUNLARA “ARSIZ MİNERALLER”
DENİR.
PSEUDOMORFİ VE PARAMORFİ
MADEN YATAKLARINDA, BAZI MİNERALLER
KENDİLERİNE ÖZGÜ OLAN, BİLİNEN
GEOMETRİK DIŞ ŞEKİLLERİN HARİCİNDE
BULUNABİLİRLER. BU DURUM, BİR
MİNERALİN ÇOK ÇEŞİTLİ SEBEPLERLE DAHA
ÖNCEDEN OLUŞMUŞ BİR MİNERALİN
YERİNİ ALMASI İLE MEYDANA GELİR.
EĞER A İLE B ARASINDA KİMYASAL
YAKINLIK VARSA BUNA
“PSEDUOMORFİ”
DENİR.
PSEUDOMORFİ ORTAMIN FİZİKOKİMYASAL
KOŞULLARINI GÖSTERİR. ÖRNEK: KAOLİN
VE ORTOKLAZ VERİLEBİLİR. BOZUNMA İLE
ORTOKLAZ YERİNE KAOLİN OLUŞUR.
A İLE B MİNERALİ ARASINDA KİMYA AYNI
KALARAK STRÜKTÜREL FARKLILIK
OLUŞUYORSA BUNA DA
DENİR.
“PARAMORFİ”
ORTAMDA P VE T’NİN DEĞİŞTİĞİNİ
GÖSTERİR. ÖRNEK:  VE  KUVARS.
KAMUFLAJ: CLARK SAYISI KÜÇÜK ATOMLARIN
BÜYÜK OLAN ELEMENTLERİN YERİNİ ALMASIDIR.
MESELA Ga TABİATTA BİLEŞİK OLUŞTURMAZ.
YALNIZ Al’UN YERİNİ; AL BİLEŞİKLERİNDE ALIR.
AYNI ŞEKİLDE Cd ÇOK SIK OLARAK ZnS İÇİNDE YER
ALIR.
KAMUFLAJIN DERECESİ, YERİ ALINAN VE YER
ALAN ELEMENTİN İYON ÇAPLARININ VE
KİMYASAL KARAKTERLERİNİN BİRBİRLERİNE
YAKINLIK DERECELERİNE BAĞLIDIR.
A) KAMUFLAJ: YER DEĞİŞTİREN ANA VE İZ ELEMENTLER
AYNI İYON YARIÇAP VE VALENS DEĞERİNDEDİRLER
(ÇİZELGE 3.4).
B) YAKALAMA (CAPTURİNG): YER DEĞİŞTİREN ANA VE İZ
ELEMENTLER FARKLI İYON YARIÇAPI VEYA VALENS
DEĞERİNDEDİRLER (ÇİZELGE 3.5).
C) YAKALANMA (ADMİSSİON): KÜÇÜK ELEKTRİK YÜK
DEĞERLİ VEYA BÜYÜK İYON ÇAPLI BİR ESER ELEMENTİN,
DAHA YÜKSEK ELEKTRİK YÜKLÜ VEYA KÜÇÜK İYON
YARIÇAPLI BİR ANA ELEMENTİN
YERİNİ ALMASI OLAYIDIR. Li+1 un Mg+2 YERİNE GEÇMESİ
VEYA F-1 İN O-2 YERİNE GEÇMESİ BİLİNEN EN TİPİK
ÖRNEKLERDİR.
SORPSİYON: BİR MADDENİN DİĞER BİR MADDE
TARAFINDAN KENDİNE BAĞLANMASI OLAYINA GENEL
OLARAK SORBSİYON DENİR. ADSORBSİYON, GAZLARIN
VEYA SIVILARIN BAŞKA BİR KATI VEYA SIVI
MALZEMENİN DIŞ YÜZEYİNE YERLEŞMESİ DEMEKTİR.
İYON DEĞİŞİMİ :KİL MİNERALLERİNİN FAZLA
NEGATİF YÜKLERİ SONUCU KENDİ
KATYONLARINI ,DEĞİŞEBİLİR BİR BİÇİMDE
GEVŞEK TUTMA YETENEĞİ SONUCU OLUŞAN BİR
YER DEĞİŞTİRME OLAYIDIR.ZEOLİTLERİN
SULARIN TEMİZLENMESİNDE KULLANILMASI BU
ÖZELLİĞİ SEBEBİYLEDİR.
SUKSESYON
(KRİSTALLEŞME YAŞ SIRASI)
FİZİKOKİMYASAL ŞARTLARA GÖRE
MİNERALLER, ZAMAN SIRASINA GÖRE
KRİSTALLEŞME GÖSTERİRLER Kİ, BU OLAYA
“SUSSESYON” DENİR.
JENERASYON (NESİLLENME)
BAZI MİNERALLER FARKLI YAŞLARDA
BİRKAÇ DEFA TEKRARLANABİLİR Kİ BUNA
“JENERASYON” (NESİLLENME) DENİR.
SİNJENETİK
BİR CEVHER İÇİNDE BULUNDUĞU KAYAYLA
AYNI ANDA OLUŞMUŞSA, AYNI ADRESE AİT
İSELER BUNA “SİNJENETİK” DENİR.
EPİJENETİK
CEVHER İÇİNDE VEYA YANINDA BULUNDUĞU
KAYAÇTAN ZAMANA BAĞLI OLARAK, DAHA
SONRA GELMİŞ VE YERLEŞMİŞ İSE BUNA
“EPİJENETİK” DENİR.
ENDOJEN
CEVHERLEŞME YAN KAYACIN KENDİ
BÜNYESİNDEN İLERİ GELİYORSA, YANİ
CEVHER KAYACIN KAYACIN KENDİSİNDEN
OLUŞMUŞ PRİMER VEVEYA SECONDER
ZENGİNLEŞME İSE, CEVHERLEŞME
ENDOJENDİR.
EKSOJEN
CEVHER KAYACA DIŞARIDAN GELMİŞ İSE,
YANİ KÖKENİ ANA KAYACIN KENDİSİ DEĞİL
İSE, CEVHERLEŞME EKSOJENDİR.
HEM CEVHERLEŞME VE YAN KAYACIN OLUŞUM
ZAMANLARI HEM DE CEVHERİN KÖKENİ GÖZ
ÖNÜNDE TUTULURSA, 4 ANA TİPTE
CEVHERLEŞMEDEN SÖZ EDİLİR.
SİN-ENDO
EPİ- ENDO
SİN-EKSO
EPİ-EKSO
SİNJENETİK VE ENDOJENETİK OLUŞUMLARA,
ULTRABAZİK VE BAZİK KAYAÇLAR İÇİNDE
KRİSTALİZASYON DİFERANSİYASYON İLE
OLUŞMUŞ KROMİT, PLATİN,
TİTANOMAGNETİK VE İLMENİT YATAKLARI
ÖRNEK OLARAK VERİLEBİLİR.
SİNJENETİK VE EKSOJENETİK
OLUŞUMLARA, MAGMATOJEN SEDİMANTER
SÜLFİT YATAKLARI GÖSTERİLEBİLİR.
EPİJENETİK-ENDOJENETİK YATAKLARA
VERİLECEK EN İYİ ÖRNEK, LATERAL
SEGREGASYON İLE ZENGİNLEŞME,
YERALTISUYU VE SIZMA SULARI İLE
ZENGİNLEŞMEDİR.
EPİJENETİK-EKSOJENETİK YATAKLARA DA,
HİDROTERMAL DAMARLAR, METASOMATİK
OLUŞUMLAR, İMPREGNASYONLAR VE
REJENERASYON YATAKLARI ÖRNEK OLARAK
VERİLEBİLİR.