KARBONHİDRATLAR (CHO)

Download Report

Transcript KARBONHİDRATLAR (CHO)

Karbonhidratların alımı
Günde
ortalama 300
gram
CHO’ya
ihtiyac vardır
 Günlük
enerji
Lipid
%30
Protein
%15
CHO
%55
ihtiyacının
yaklaşık
1 gram
karbonhidrat
4 kcal verir
%
55
si
karbonhidratlarla karşılanır.
 Yetişkin günlük enerji enerji gereksinimi 2400 kcal.
 Özellikle beyin glikoz bağımlıdır (Beynin 1 saattaki
glukoz ihtiyacı 6 g kadar)
Karbonhidrat
Karbo = Karbon (Carbon,C)
Hidrat = Hidro (Hydro)
Yunanca’da su içerme)
CX(H20)Y
Büyük çoğunluğu güneş ışığı enerjisiyle
atmosferdeki
karbondioksidin
suyla
fotosentezi sonucu oluşan biyomoleküllerdir.
Karbonhidratlar;
 Özellikle yüksek-şiddetli egzersizlerde enerji sağlarlar,
 Yağ ve protein metabolizmasını düzenlerler,
 Sinir sistemi için acil enerji kaynağını oluştururlar,
 Kas ve karaciğer glikojenlerinin sentezlenmesini sağlarlar,
 Yapısal ve koruyucu elemanlar olarak fonksiyon görürler,
 İskelet eklemlerini kayganlaştırırlar ve hücreler arası
yapışmayı sağlarlar,
 Su ve elektrolitlerin vücutta tutulmasını sağlarlar,
 Kanın pıhtılaşmasını önlerler.
Basit şekerler (mono-disakkaritler)
 Hücrelere insülinin taşınması,
 Alım
fazla
olduğunda,
yağ
şeklinde
hücrelerde
depolanması,
 Kan glikoz seviyesini yükseltir.
Kompleks CHO (polisakkaritler)
 Yıkım için daha fazla süre gerekmesi,
 Kan glikozunda daha yavaş artış,
 Kan lipit seviyelerinde daha az etkiye sahip olması
KARBONHİDRATLAR
Basit karbonhidratlar
Monosakkaritler (max 6)
Polisakkaritler
Aldozlar
Ketozlar
Glukoz (6)
Galaktoz (6)
Riboz (5)
Eritroz (4)
Gliseroldehit (3)
Fruktoz (6)
Ribüloz (5)
Eritroloz (4)
Dioksiaseton (3)
Nişasta
Glikojen
Selüloz
Oligosakkaritler
Disakkaritler
Maltoz (glukoz+glukoz)
Laktoz (glukoz+galaktoz)
Sakkaroz (glukoz+fruktoz)
Monosakkaritler;
 Su ile daha küçük birimlere parçalanamadıkları için basit
şekerler,
monozlar
yada
tek
şekerler
olarak
adlandırılabilirler.
 Monosakkaritler
tatlıdırlar.
Bu
özellik
bileşimlerindeki
hidroksil gruplarından (OH) ileri gelir.
 Monosakaritler daha küçük moleküllere ayrılamayan tek ve
basit şekerlerdir. Karbon sayıları genellikle 3-7 arasındadır.
 Suda kolayca erirler ve gerçek çözelti oluştururlar.
Monosakkaritler;
Sindirime
uğramazlar.
Tek
molekülden
oluşmuşlardır.
Renksiz ve
kristal
yapıdadırlar.
Tatlıdırlar.
Suda
kolayca
çözünürler.
Galaktoz
FRUKTOZ
GLİKOZ
FRUKTOZ
Glikoz: Üzüm Şekeri (C6H12O6)
Glikozun Temel Özellikleri;
Fruktoz: Meyve şekeri (CH2OH)
 Serbest halde meyvelerde, pekmezde ve balda % 50
kadar diğer yarısıda glikozdur.
 Bazı disakkaritlerin yapısında bulunur.
Galaktoz: Süt Şekeri (CH2OH)
 Glikoza bağlı bir halde süt şekeri denen disakkarit
içinde bulunur.
 Süt
şekeri
(laktoz),
glikoz
ve
galaktozun
bileşiğidir.
 Galaktoz, laktozun hidrolizi ile elde edilir
Monosakkaritlerin gıda sanayinde kullanımları

Glikoz
ve
fruktoz
şurupları
tatlandırıcı olarak bilinir.
Bundan dolayı gıda sektöründe;
 Donma noktasının kontrolü,
 Parlaklık,
 Jel oluşumu,
 CHO kaynağı,
 Renk oluşturucu,
 Kıvam ve tatlılık verici
doğal
Disakkaritler;
 İki monosakkarit ünitesinin birleşmesinden meydana gelen
karbonhidrat bileşiğidir. Glukoz + fruktoz = sakkaroz
(sükroz).
 Beyaz renktedirler. Kuru sıcaklıkta renk kahverengi olur.
 Suda kolayca erirler, alkolde erimezler,
 Hidrolize
ortamda
bileşimlerindeki
monosakkaritlerin
özelliklerini gösterirler,
 Bitkilerde bulunurlar, çok tatlıdırlar,
 Sulu asitte hidrolize olarak yapı taşlarına ayrılırlar.
 Konsantre sakkoroz mikroorganizmaların çoğalmasını önler
%16-20
%99,6
%14-28
Oligosakkaritler;
 Bileşimlerinde 3-19 arası monosakkarit birimi bulundururlar.
 İnce
barsak
da
sindirilmeden
kalın
barsağa
geçerek
bakteriler tarafından fermente edilirler. Fermentasyon
sonucu gaz oluşur.
 En
önemli
bakterilerin
fizyolojik
çoğalmasını
etkileri,
barsaklarda
engelleyen
bifidobakterilerinin
çoğalmasını uyarmaktır.
 Günümüzde prebiyotikler olarakta adlandırılırlar.
 Kalın barsağın çalışmasını olumlu etkilerler,
 Kan lipitlerini düşürürler
pataojen
Polisakkaritler;
 Bileşimlerinde
20
den
fazla
monosakkarit
birimi
bulundururlar.
 Monosakkaritler
oksijen
köprüsüyle
uç-uca
eklenerek
polisakkaritleri oluştururlar. Aradaki bağa glikozit bağı
denir.
 Genelde nişasta ve nişasta olmayan şeklinde ikiye ayrılırlar.
 Tatları yoktur. Suda erimezler, iskele ve depo malzemesi
olarak görev yaparlar.
 Glikojen,
Selüloz,
polisakkaritlerdir.
Kitin
ve
Nişasta
en
önemli
Nişasta
 Bitkilerin
tanelerinde,
tohumlarında ve
yumrularında depo edilmiş granüller halinde
bulunurlar.
 Tanelerde bulunan nişasta Amiloz ve Amilopektin
şeklindedir.
Danaburnu
 Nişasta diyetin % 80-90’ını oluşturur.
Glikojen
 Birçok glikozdan oluşmuştur.
 Nişatanın amilopektin yapısı gibi birçok dallı bir
yapısı vardır.
 Sıcak suda erir.
 Glikojeni parçalayan enzimler
aracılığı ile
kolayca glikoza dönüşmektedir.
 Karaciğer, kaslar ve dokularda bulunur.
 Kuru mayalarda bulunur.
%2,6
%0,7 -1,0
Selüloz
 Yalnız bitkisel besinlerde bulunur.
 Lifler esas olarak selülozdan yapılmış.
 İnsan sindirim sisteminde selülozu sindirecek
enzim olmadığından sindirilemez ve enerji
olarak bir değer taşımaz.
 Dolgunluk verir ve barsak hareketlerini
kolaylaştırır.
 Besinlerden alınan selülozun büyük bir kısmı
değişikliğe uğramadan dışkı yoluyla atılır.
Karbonhidratların Vücuda Alınması
Günde yaklaşık 300 g karbonhidrat
nişasta (160 g),
sakkaroz (120 g) ,
laktoz (30 g) ,
glukoz ile fruktoz (10 g)
Karbonhidratların sindirimi
 Karbonhidratların bağırsaktan emilebilmeleri
için monosakkarid haline çevrilmeleri şarttır.
Glukoz , Galaktoz ve Fruktoz

Glukoz,
karbonhidrat
metabolizmasının
temel
maddesidir.
 Türü
ne
olursa
olsun
organizmaya
karbonhidrat sonunda glukoza çevrilir
giren
her
Karbonhidratların sindirimi
İnce
bağırsak
lümeni
içindeki glukoz ve galaktoz
aktif transportla,
fruktoz ise,
kolaylaştırılmış
diffüzyonla
ince bağırsak epitel
hücresi içine alınırlar ve
oradan kana geçerler
Karbonhidratların sindirimi
Enerjisi çok olan besinler alınır,
sindirilerek
barsaktan
emilebilecek
moleküler yapıya dönüştürülür ve emilir.
Vücutta metabolizma sonucu
CO2 ve H2O
gibi enerjisi düşük metabolitler halinde
vücuttan atılır. Böylece yaşam için
gerekli enerji sağlanır.
TEŞEKKÜRLER