Emr-i Bil Ma`ruf
Download
Report
Transcript Emr-i Bil Ma`ruf
EMRİ BİL MARUF NEHYİ ANİL
MÜNKER
İLA-İ KELİMETULLAH
İSTANBULUN FETHİ
Allah Celle Celaluhu şöyle
buyurdu:
ُون
َ ُون إِ َلى ْال َخي ِْر َو َيأْ ُمر
َ َو ْل َت ُكن مِّن ُك ْم أُم ٌَّة َي ْدع
ُوف َو َي ْن َه ْو َن َع ِن ْالمُن َك ِر َوأ ُ ْو َل ِئ َك ُه ُم
ِ ِب ْال َمعْ ر
ُون
َ ْال ُم ْفلِح
Hayra (İslam’a) davet eden,
marufu emreden ve münkeri
nehyeden sizden bir grup
bulunsun. Felaha kavuşanlar
bunlardır. (Âl-i İmran 104)
ABDULLAH B. CERİR ra RASULULLAH sav in şöyle
dediğini anlatıyor.
• Hangi topluluk olursa olsun,içlerinde kötülük
yapan birini,o kötülükten güçleri yettiği halde,
alıkoymazlarsa,ölmeden evvel Allah onları umumi
bir azaba uğratır
Ebu Davut(melahim 17) ََكا ُنو ْا ال
ون
َ ُس َما َكا ُنو ْا َي ْف َعل
َ َي َت َنا َه ْو َن َعن مُّن َك ٍر َف َعلُوهُ َل ِب ْئ
• Bu hadisi şu ayetle destekleyebiliriz:Onlar
yaptıkları kötülükten birbirlerini
alıkoymazlardı.Yaptıkları şey ne kötüdür.
•
•
MAİDE 79
ُّون َواألَحْ َبا ُر َعن َق ْولِ ِه ُم اإلِ ْث َم
َ َل ْوالَ َي ْن َها ُه ُم الرَّ بَّا ِني
َ
ْ
ْ
ْ
ُ
َ
َ
َ
َ
ْْ
ْح
ُون
ع
ن
ي
ا
و
ن
ا
ك
ا
م
س
ئ
ب
ل
ت
س
ال
م
ه
ل
ك
ُّ
ِ
َ
َ
َ َ ِ
ُ ِ َوأ
Bir başka ayette ise şöyle buyruldu:
-Ne olurdu ?Onların alimleri ve din
bilginleri,günah söylemelerinden ve haram
yemelerinden kendilerini vazgeçirmeye
çalışsalardı ya. İşledikleri bu fiilleri ne kadar
kötü.
maide 63
Kıyamet günü bir adam getirilir,ateşe atılır,ateş içinde
Değirmen taşı gibi dönmeye başlar.Cehennem ehli
Etrafında toplanır,sen bize iyilikleri emreder, kötülüklerden
Sakındırmazmıydın?....
.kutubu sitte ( riya 2009)
Enes b. Malik Rasulullah (sav)ın şöyle
Buyurduğunu anlattı.
Miraca çıktığım gece ,birtakım insanlar
gördüm,
Dudakları makasla kırpılıyordu.-Bunlar
kimlerdir
Ya cebrail (as) diye sorduğumda cevaben
-Bunlar ümmetinden halka iyiliği
emredip,kendi nefisleri
ni unutanlardır.Bir de kuranı okuyup ona
uymayanlar
buhari müslim
1.İYİLİĞİN VE KÖTÜLÜĞÜN NE OLDUĞUNU
İYİCE BİLİNMELİ
2.GİZLİ HALLER ARAŞTIRILMAMALI
3.GÜCÜNÜN YETMEDİĞİ İŞLERE
KALKIŞMAMALI
4.SABIRLI OLUNMALI
5.İHLASLI OLUNMALI
• 6.YUMUŞAK BİR DİLLE İFADE KULLANILMALI
• 7.SABIRLA BU VAZİFEYE DEVAM EDİLMELİ TIPKI
HASTASINI İYİLEŞTİRMEYE ÇALIŞAN DOKTOR GİBİ
• 8.BİZZAT KENDİSİ YAPMALI VE ÖRNEK OLMALI
• 9.ÖĞÜT VERECEKSE ONU TENHADA KİMSENİN
OLMADIĞI YERDE YAPMALI
10. KİŞİ FASIK, ZALİM BİR HÜKÜMDAR DA
OLSA HAK SÖZ SÖYLEMEKTEN
KAÇINILMAMALI.
11.HER ZAMAN EDEBE RİAYET EDİLMELİ
12.KİŞİNİN ANLAYIŞI VE YAŞI GÖZ ÖNÜNDE
BULUNDURULMALI.
13.UMUMİ KONUŞULMALI
14.GEREKSİZ MÜNAKAŞADAN UZAK
DURULMALI.
15. HURAFE VE FUZULİ BİLGİDEN
KAÇINILMALI.
• Emri bil marufu terkedenlerin hali bir gemiye binen üç kişinin
hali gibidir……buhari şirket 6……..
Sahabi Hişam (RA) ve emribil marufu…..
BUNU BÖYLE BİLESİNİZ
• Namazı doğru düzgün kılınması konusunda
Rum diyarlarına gönderdiği ferman…
ِل َفإِ ِن
ِ ّ ِ ُون ال ِّدين
َ ون ِف ْت َن ٌة َو َي ُك
َ َو َقا ِتلُو ُه ْم َح َّتى الَ َت ُك
َّ ان إِالَّ َع َلى
ين
َ الظالِ ِم
َ ان َت َهو ْا َفلَ ع ُْد َو
Fitne tamamen yok edilinceye ve din(kulluk)
yalnız Allah için oluncaya kadar onlarla
savaşın.şayet vazgeçerlerse zalimlerden
başkasına düşmanlık yoktur.
Bakara suresi193
• Rasulullahın ‘’Hiç kimse
kendini küçük
düşürmesin sözü üzerine
sahabe sorar:Ya
Rasulallah kişi kendini
nasıl küçük düşürür?
•
kutubu sitte c.17
s.538
BUNCA ZAHMET NİYE
• Trabzon Rum İmparatorluğunu fethetmeye
giderken…..
‘’FATİH’İN İSTANBULU FETHETME AMACININ FERMANI
İMTİSALİ CAHİDU FİLLAH OLUPTUR NİYYETİM
DİNİ İSLAMIN MÜCERRED GEYRETİDİR GAYRETİM
FAZLI HAK VE HİMMETİ CÜNDÜ RİCALULLAH İLE
EHLİ KÜFRÜ SERTESER KAHREYLEMEKTİR NİYYETİM
ENBİYAU ,EVLİYA’YA İSTİNADIM VAR BENİM
LUTFU HAKTANDIR HEMEN ÜMİDİ FETHU VE NUSRATIM
NEFSİM VE MALIMLA NOLA KILSAM CİHANDA İCTİHAD
HAMDULİLLAH VAR GAZAYA SAD HAZERAN RAĞBETİM
EY MUHAMMED MUCİZATIN AHMEDİ MUHTAR İLE
UMARIM GALİP OLA EDAYI DİNE DEVLETİM
İSTANBULUN FETİH ÇALIŞMALARI EMEVİLER DÖNEMİNDEN
İTİBAREN BAŞLAR.ARAPLAR TARAFINDAN 7 KEZ,TÜRKLER
TARAFINDAN 6 KEZ KUŞATILMIŞ.RUMLARIN TEK KORKUSU
MÜSLÜMANLARIN GÜNÜN BİRİNDE SURLARI AŞMAYI BAŞA
RARAK KOSYANTİNİYYEYE GİRECEKLER.
M0LLA GÜRANİ HZ NİN SEBE SURESİNİN 15. AYETİNDE GEÇEN
BELDETÜN TAYYİBETUN KELİMELERİNİN EBCED HESABIYLA
857 YANİ MİLADİ 1453 YILINA TEKABÜL ETTİĞİ ORTAYA
ÇIKARILMIŞTIR.
YILDIRIM BEYAZIT 4 KEZ İSTANBULU KUŞATMIŞ ANCAK İÇ
KARIŞIKLIKLAR SEBEBİYLE MUVAFFAK OLAMAMIŞ,ANADOLU
HİSARINI YAPTIRMIŞTIR.5. KUŞATMAYI OĞLU MUSA ÇELEBİ
6. YI DA II. MURAD(FATİH SULTAN MEHMEDİN
BABASI)YAPMIŞ,BUNDAN 31 YIL SONRA FATİH ÖNCE RUMELİ
HİSARINI YAPTIRIR,ŞAHİ İSİMLİ TOPLARI EDİRNEDE DÖKTÜRÜP
60 MANDA 400 ASKER YARDIMI İLE İSTANBULA GETİRİRLER.
MANEVİ HAZIRLIK OLARAK OSMANLI
SINIRLARI İÇİNDE
BULUNAN ALLAH DOSTLARINI SAVAŞ
ESNASINDA DUALARIYLA
DESTEKLEMESİ İÇİN DAVET EDİLMİŞTİ
FATİH’İN HOCASI AKŞEMSEDDİN
HAZRETLERİNİN MANEVİ DESTEĞİ
BİZANS HALKININ KORKU VE DEHSET İÇİNDE
NE YAPACAĞINI BİLEMEMESİ
HACI BAYRAM-I VELİNİN HABERİ
EYYÜB EL ENSARİ HAZRETLERİNİN
İSTANBULUN FETHİ İÇİN 90 YAŞINDA GELMESİ
,ŞEHİT OLMADAN ONCEKİ ARZUSU
AKŞAMSEDDİN HAZRETLERİNİN MEZARI
BULMASI,
EYYUB-EL ENSARİ GİBİ DAHA 20 SAHABENİN
İSTANBUL SURLARININ ÇEŞİTLİ YERLERİNDE
KABİRLERİNİN BULUNDUĞU
100BİN KİŞİLİK ORDUYLA EDİRNEDEN
GELEREK
OK MEYDANINDA ÇADIR KURULMASI
28 MAYIS GÜNÜ PEYGAMBERİMİZİN
DOĞUM GÜNÜ
OLMASI SEBEBİYLE DUA VE
SELAVATLAR GETİRİLE
REK SABAHLANMASI
AKŞEMSEDDİNİN OĞLUNUN
ANLATTIKLARI
Peygamber Efendimiz hendekteki kayayı
parçalarken Bizans, İran ve Yemen'in fethedileceğini
müjdeleyince, Muaatib İbn-i Kuşeyr, ''Muhammed
bize İran'ın ve Bizans'ın saraylarını vaat ediyor,
onları alacağımızı söylüyor. Halbuki biz kendi
şehrimizi bile savunacak durumda değiliz. Korkudan
hendek kazıyoruz'' demişti.
İşte bu söz üzerine şu ayet nazil olmuştur.
''Ve o zaman münafıklar ile kalbinde hastalık
bulunanlar, meğer Allah ve Resûlü bize sadece
kuru vaatte bulunmuş, diyorlardı'‘
(Ahzab S.12.Ayet)
AKŞEMSETTİN’İN FATİH’E YAZDIĞI MEKTUP
“…Sonuçta Allah’ın yardımıyla biz buradan utanan ve
gücenen değil, ferahlayan mansur ve muzaffer olarak
dönen oluruz. İmdi, “Kul tedbiri alır, takdiri Allah’a
bırakır” hükmü her zaman geçerlidir. Neticede başarı
Allah’tandır. Ama elden gelen bütün gayret sarf
edilmelidir. Allah Rasülü ve ashabının sünneti de budur.
Hüzünlü bir halde iken biraz Kur’an okuyup yattığımda,
bir takım lütuflara ve müjdelere mazhar oldum ve teselli
buldum.
Bu söylediklerim sana boş söz gibi gelmesin. Gereğini
yapasın. Söylediklerim tamamen sizi sevdiğimizdendir.”
Fatih’in azim ve kararlılığı
َّ َّّللا إِن
َ َفإِ َذا َع َز ْم
ين
ِ ّ ت َف َت َو َّك ْل َع َلى
َ ِّللا ُي ِحبُّ ْال ُم َت َو ِّكل
bir kere de azmettin mi, artık Allah'a dayan. Muhakkak
ki Allah kendine dayanıp güvenenleri sever. (Ali-İmran 159)
ULUBATLI HASAN’IN ALDIĞI KILIÇ VE OK
DARBELERİNE NASIL DAYANIP
BURÇLARA BAYRAĞI DİKTİĞİ
ŞEHRİN ALTIN ANAHTARININ KİME
VERİLECEĞİ
KONUSUNDA TEREDDÜDE DÜŞMELERİ
AYASOFYADA İLK KILINAN NAMAZ
Zindanları boşaltması,din hürriyeti
• Osmanlı Devleti, son döneminde yaşlı ve yorgun haline rağmen; İslam
Âleminin hamisi, lideri, hür kalabilen son kalesi ve hilafetin merkezi
idi.İslam’ın cihad ve ilay-i Kelimetullah yükünü omuzlamıştı. Bu nedenle
İslam âleminde Osmanlı devletine karşı büyük bir sevgi ve teveccüh
vardı. Bu sevgi bağı, uluslar arası ilişkilerde Osmanlı için çok önemli bir
güç ve dayanak noktası idi. Avrupa Devletleri hem Osmanlının İslam
dinine hizmet ve cihad anlayışını, ila-i Kelimetullah aşkını ve fetihçİ
karakterini yok etmek; hem de İslam âlemindeki Osmanlı sevgisini
kırarak Osmanlıyı uluslararası arenada yalnızlığa itmek istiyorlardı. Onun
için İstiklal Harbinden sonra Türkiye Cumhuriyetinin bağımsızlığını
tanımak için ileri sürdükleri en önemli gerekçe;İslam dininden
uzaklaşılması, İslam âleminin lideri ve İslam’ın sancaktarı kimliğinin terk
edilmesi ve cihad aşkına sahip fetihçi karakterinin değiştirilmesi idi. Bu
nedenle; Avrupa devletleri Ayasofya Caminin ibadete kapatılması için
Ankara Hükümetine sürekli baskı yapıyorlardı.Ayasofya çok önemli idi.
Çünkü Ayasofya bir sembol, adeta bir bayrak idi. Eğer Ayasofya Camii
ibadete kapatılırsa hem Türkiye İslami kimliğinden uzaklaşmış olacak,
hem İslam âleminin sevgi ve teveccühü ortadan kalkacaktı .
• İngiliz murahhas heyeti reisi Lord Gürzon, çok mânidar
sözünü söyledi.Dedi ki:
"Türkiye İslâmî alâkasını ve İslâmı temsil rolünü kendi eliyle
çözer ve atarsa, bizimle hulûs birliği etmiş olur ve Hıristiyan
dünyasının hürmet ve minnetini kazanır; biz de kendisine
dilediğini veririz.”
Lozan Muahedesinden sonra, İngiltere Avam
Kamarasında, "Türklerin istiklâlini niçin tanıdınız?" diye
yükselen itirazlara, Lord Gürzon'un verdiği cevap: "İşte asıl
bundan sonraki Türkler bir daha eski satvet ve şevketlerine
kavuşamayacaklardır. Zira biz onları, mâneviyat ve ruh
cephelerinden öldürmüş bulunuyoruz….”İşte bu Lozan
görüşmelerinde Ayasofya’nın gündeme geldiğini yeniden
Kiliseye çevrilmesi isteğinin olduğunu bazı tarihçiler iddia
etmektedir.
•
•
•
•
•
•
Ayasofya bir gün, bir yatsı namazından sonra, sabahın ilk aydınlığında uyanmak üzere derin
bir uykuya daldı. O gece tuhaf rüyalar gördü... Kendisini bir matem havası içinde buldu...
Yüce Fatih, başını Akşemsettin'in dizine koymuş ağlıyordu... Gözyaşları gittikçe çoğaldı,
denizlere aktı, sular yükseldi. İstanbul bu suların içinde çırpınmaya başladı... Ayasofya sulara
gömüldü... Bu kabustan silkinerek uyandı... İçi korkuyla dolmuştu... Etrafına baktı, vakit
nerdeyse öğle olmuştu... Yüreğinde büyük bir acı hissetti...
Yüzyıllardan beri bir tek sabah namazını kaçırmamıştı... "Bu nasıl gaflet?" diye düşündü...
Nasıl uyanamamıştı? Neden minarelerinden ezan sesleri sabahın nurlarına karışmamışta?
Sultanahmet'ten utandı... ilk defa başını yere eğdi ve bir daha kaldırmadı...
Yüzyıllarca özlemini çektiği nura kavuştuktan sonra bir gün korkunç bir karanlığın içine
düşmek ona sonsuz bir acı verdi... Semalara yükselen ezan seslerini işittikçe kahroldu...
Sabretti....
Kendisini sadece bir taş yığını olarak görenlere, bir ruhu olduğunu nasıl anlatmalıydı? Acısını
nasıl dile getirmeliydi?.. Kim hissedebilirdi hissettiklerini?..
Hiç uyumadı.. Gündüzler sessiz, geceler ızdıraplı geçti... Her taşının gözeneğinde sızılar
duydu... Minarelerini göklere uzattıkça yardım diledi...
1464........ : İkinci Bosna seferi.
1466........ : İkinci Karaman seferi ve Konya’nın zabtı.
12 Temmuz 1470 : Eğriboz adasının fethi.
1470........ : Sadrâzam İshak Paşa’nın Karaman seferi.
1471........ : Alâiyye Beyliği’nin fethi, Silifke havalisinin fethi.
18 Ağustos 1472 : Kıreli zaferi.
11 Ağustos 1473 : Otlukbeli zaferi.
1474........ : İşkodra muhasarası
1475........ : Gedik Ahmed Paşa’nın Kırım seferi.
26 Temmuz 1476 : Boğdan’ın fethi.
1477........ : İnebahtı’nın muhasarası.
1478........ : Üçüncü Arnavutluk seferi
25 Ocak 1479
: Osmanlı-Venedik sulh andlaşması.
23 Mayıs 1480
: Rodos muhasarası.
11 Ağustos 1480 : Osmanlı donanmasının otranto limanını fethi
1452 karaman seferi
1453 Adaların fethi
1454........ : Birinci Sırbistan seferi.
1455........ : İkinci Sırbistan seferi.
26 Temmuz 1455 : Arnavutluk’ta Berat zaferi.
1456........ : Cenevizlilere âid Ege adalarının fethi.
13 Haziran 1456 : Üçüncü Sırbistan seferi.
15 Mayıs 1458
: Mora seferi, Atina’nın fethi.
1458........ : Sırbistan’ın fethi.
8 Kasım 1459
: Semendire’nin fethi
13 Nisan 1460
: İkinci Mora seferi.
1461........ : Amasra’nın fethi.
Temmuz 1461
:İsfendiyaroğullarının Osmanlıya dahili
15 Ağustos 1461 : Trabzon Rum İmparatorluğu’nun fethi
1461 midilli adasının fethi
1461…..eflakın fethi
İKYÜZ KALE ,YANİ ŞEHİR,ONYEDİ DEVLET ,İKİ İMPARATORLUK
31 YILLIK PADİŞAHLIK DÖNEMİ ,49 YAŞINDA VEFAT
• ح ْك َم ِة َو ْال َم ْو ِع َظ ِة ْال َح َس َن ِة َو َجا ِد ْلهُم ِبالَّ ِتي ِه َي
ِ ِّك ِب ْال
َ يل َرب
ِ ْاد ُع إِلِى َس ِب
ين
َ ض َّل َعن َس ِبيلِ ِه َوه َُو أَعْ َل ُم ِب ْال ُم ْه َت ِد
َ َّك ه َُو أَعْ َل ُم ِب َمن
َ أَحْ َسنُ إِنَّ َرب
NAHL S.125.’’Rabbinin yolunda ,hikmetle,güzel öğütle çağır,onlarla en
güzel şekilde tartış.Doğrusu Rabbin yolundan sapanları da bilir.O
hidayete erenleri de en iyi bilendir’’ Bilginin insanlar üzerinde
ortaya koyduğu tesiri silâh gücü ile temin etmek mümkün
değildir. Ölü kalpler ilim ve hikmetle ihya olur. Karanlıklar
kılıçla, süngüyle, top ve tüfekle değil, ancak güneşle ve
nurla izale edilebilir. Kılıçların, füzelerin, topların feth
edemediği kalpler, ilim ve hikmet ile feth edilir
SAPANCA MÜFTÜLÜĞÜ
AKÇAY KURAN KURSU