Transcript Kur`an

Kur’an’ı Anlamak Ve Hayat
Haline Getirebilmek
İnan, Tanı, Oku, Anla, Yaşa, Yaşat
Hedef: Dünya ve Ahiret Mutluluğu
İnsan Allah tarafından yaratılmıştır ve varlığını
Yaratıcı’ya borçludur. O, yaradılışı icabı kötü değildir,
fakat cehaleti sebebiyle bir şekilde kötülük
işleyebilmektedir. Bu yüzden insanın bilgi ve eğitime
ihtiyacı vardır.
ُ
‫ه‬
ْ
ُ
َ
ْ‫ن‬
‫ُون َشيْا َو َج َع َل َل ُك ُم‬
‫ُط‬
‫ب‬
‫م‬
‫م‬
‫ك‬
‫ج‬
‫ر‬
‫خ‬
‫ا‬
‫ّللا‬
ِ
َ ‫ون ا ُ َّم َها ِت ُك ْم ََل َتعْ َلم‬
َ
َ
ْ
ُ ‫َو‬
ِ
‫ُون‬
َ ‫ار َو ْاَلَ ْفدَ َة َل َعلَّ ُك ْم َت ْش ُكر‬
َ ‫ْص‬
َ ‫ال َّسمْ َع َو ْاَلَب‬
“Siz, hiçbir şey bilmezken Allah, sizi analarınızın
karnından çıkardı; şükredesiniz diye size kulaklar, gözler
ve kalpler verdi.” (Nahl, 16/78)
Dünyaya hiçbir şey bilmez halde gelen insan
hayatta kendisi için gerekli olan bilgileri sonradan
öğrenir. Bu ihtiyaca binaen vahiy ‘’İkra’’’ Oku’’ emriyle
başlamıştır.
İnsana rehberlik edilmesi, başkalarıyla münasebetlerini
düzenli biçimde sağlayacak değerlerin ona öğretilmesi
gerekmektedir. İşte bunlar eğitimle gerçekleşir. Bundan
dolayı yüce Allah, insanı yaratmakla yetinmemiş, ayrıca
ona kalemle yazmayı ve bilmediği şeyleri öğretip onu
Kur’an’la eğitmiştir.
Her çağın şaşmaz rehberi olan Kur’an, insanları
bilgilendirici ve eğitici ayetlerle doludur. Onun temel
amaçlarından biri de, insanı aklen ve ahlaken Allah’a
yöneltip onu kötülüklerden ve cahilce davranışlardan
alıkoymak, insanın dünya ve ahiret mutluluğunu
sağlamaktır.
Kur’anı Kerim göklere, dağlara, taşlara değil
insana inmiştir.
ْ‫صد ًعا من‬
َ ‫َل ْو َا ْن َ ْزل َنا ٰه َـذا ْال ُق ْ ٰرا َن َع ٰلى َج َبل َل َ َرا ْْي َت ُه َخاش ًعا ُم َت‬
ِ
ِ ِ
ٍ
ّٰ َ ْ َ
‫خشي ِة الل ِ ْه‬
“Eğer biz bu Kur'an'ı bir dağa indirseydik, muhakkak ki
onu, Allah korkusundan baş eğerek, parça parça olmuş
görürdün.” (HAŞR 21.)
َ َ َ َ َ َ ْ َ ْ َ َ َّ
َ ْ َ َ ٰ َّ
َ‫اْل ْرض َو ْالج َْبال َف َا َب ْي َن َا ْن َي ْحم ْل َن َها َو َا ْش َف ْْق َن ِم ْنها‬
‫ات و‬
‫ِانا عرضنا اْلمانة على السمو‬
ِ
ِ
ِ
ِ
ِ
ً ُ َ ً ُ َ َ َ ُ َّ ُ َ ْ ْ َ َ َ َ َ
‫اْلنسان ِانه كان ظلوما جهوْل‬
ِ ‫وحملها‬
“Biz emaneti, göklere, yere ve dağlara teklif ettik de
onlar bunu yüklenmekten çekindiler, (sorumluluğundan)
korktular. Onu insan yüklendi. Doğrusu o çok zalim, çok cahildir.”
(AHZÂB 72)
Kur’anı Kerim Allah tarafından kıyamete kadar koruma altına alınmıştır.
ْ َّ َ ُ ْ َ َّ
َ‫ْ َ َ َّ َ ُ َ َ ُ ن‬
َ
ْ ‫الذكر وِإنا له لحا ِفظو‬
ِ ‫ِإنا نحن نزلنا‬
“Kur an'ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz
koruyacağız.” (HİCR 9.)
Kur’anı Kerimin indirilişi bir rahmet ve şefkat tecellisidir.
َ ْ َ ْ
َ
ُ ُّ َ َ َّ َ ْ ُ َ ْ َ ُ َ ْ َ َ ٌ َ َ
ُّ
َ
‫ات ِإلى النو ِر ِْب ِإذ ِن ِرب ِهم ِإلى‬
ْ ‫الر ِكتاب أنزلناه ِإليك ِلتخ ِرج الن‬
ِ ‫اس ِمن ْالظلم‬
ْ َ
َ
َ
ْ ِ ‫اط الع ِز ِيز الح ِم‬
‫يد‬
ِ ‫ِصر‬
“Elif. Lâm. Râ. (Bu Kur'an), Rablerinin izniyle insanları
karanlıklardan aydınlığa, yani her şeye galip (ve) övgüye lâyık olan
Allah'ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır.” İBRÂHİM 1.)
Kur’anı Kerim Müminler için Şifa ve Rahmet kaynağıdır.
َْ ‫َو ُن َنز ُل م َن ْال ُق ْرآن َما ُه َو ش َفاء َْو َر ْح َم ٌة ل ْل ُم ْؤمن‬
ُ‫ين َو َْل َيزيد‬
ِِ ِ ً
ِ
ِ
ِ
ِ
ِ
َ َّ َ َ َّ
َ
‫الظ ِ ِاِلين إْل خسارْا‬
“Biz Kur’an’dan, mü’minlere şifa ve rahmet olan
şeyler indiriyoruz. Ama Kur’an, zalimlere ziyan artırmaktan
başka bir katkıda bulunmaz” (İSRÂ 82.)
Kur’an öğüt alınması gereken
َ
ْ bir kitaptır.
َ ْ
ٰ ْ ُ َ ْ َّ َ ْ َ َ
َ
َّ
ْ
ُ
ْ
َ
‫ولقد يسرنا القران ِل ِلذك ِر ف ْهل ِمن مد ِك ٍر‬
“Andolsun biz Kur'an'ı, anlaşılıp öğüt alınması
için kolaylaştırdık. O halde düşünüp öğüt alan yok mu?”
(KAMER 32)
Kuran okumayı, öğrenmeyi teşvik etmiş, bilenlerle
bilmeyenlerin
bir olmayacağını
belirtilmiştir
ْ َ
َ
َ
َْ ْ
َ ‫﴾ َخل َق اْل ْن َس‬١﴿ ‫اسم َ ب َك َّالذى َخل َق‬
َ‫﴾ ا ْق َ ْرا َو َر ُّبك‬٢﴿ ‫ان م ْن َعلق‬
ْ
‫ِاقرا ِب ِ ر‬
ِ
ِ
ٖ
ِ
ٍ
ِ
َ ْ َ ْ َ َ َ َ ْ ْ َ َّ َ
َ َ ْ َ َّ َ
َّ َ
َْْ
ُ
ْ
َ
﴾٥﴿ ‫اْلنسان ما لم يعل ْم‬
ِ ‫﴾ علم‬٤﴿ ‫﴾ ال ٖذى علم ِبالقل ِم‬٣﴿ ‫اْلكرم‬
"Yaratan Rabbinin adıyla oku. O, insanı pıhtılaşmış kandan
yarattı. Oku, insana bilmediklerini belleten, kalemle (yazmayı)
öğreten Rabbin, en büyük kerem
sahibidir." (Alâk, 96/1-5)
ُ ْ ُ ُ َّ َ َ َ َ َّ َ ُ َ ْ َ َ َ َّ َ َ ُ َ ْ َ َ َّ
ُ
َ
َ
َ
ْ
ْ
ْ
‫ين ْل يعلمون ِإنما يتذ ْكر أولوا‬
ْ ‫قل هل يست ِوي ال ِذين يعلمون وال ِذ‬
َْ ْ
َ
ْ ِ ‫اْللب‬
‫اب‬
(Ey Muhammed) De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Doğrusu
ancak akıl sahipleri bunları hakkıyla düşünür.” ( Zümer, 39/9.)
Kuran insanı cahillikten uzaklaştırmayı hedeflemiştir
ْ َ َّ َ ُ َ َ َ
َ‫ين‬
َ
ْ ‫فال تكونن ِمن الج ِاه ِل‬
“Sakın cahillerden olma!”
َ
َْ
َ‫ين‬
َ
ْ
َ
ْ
ْ ‫وأع ِرض ع ِن الج ِاه ِل‬
(El-Enam, 5/35)
“Cahillerden yüz çevir.” (Araf, 199)
Çünkü
Her fenalığın, küfrün, şirkin başı bilgisizlik ve cehalettir.
İlim sahibi olmayan kimse Allah’ı tanıyıp bulamaz.
Allah’ın büyüklüğünü, kuvvet ve kudretini idrak edemez.
Kalbine iyi ve güzel duyguları yerleştiremez.
İnsanlara faydası olmadığı gibi onlara zararı dokunur.
َ َ َ َ ْ ْ ُ َ َ ًّ ُ ْ َ ً َ ْ ُ ْ َ ً َ َ ُ ْ َ ً َ ْ َ
ُ‫ك‬
َ
ْ
ْ ‫أغ ِد ع ِاِلا أو متع ِلما أو مست ِمعا أو م ِحبا وْل تكن الخا ِْمسة فته ِل‬
Ya öğreten ol, Ya öğrenen ol,
Ya dinleyen ol,
Ya da ilmi seven ve destek olan ol.
Fakat beşincisi olma (bunların dışında
kalma) helâk olursun."
(Mecmeu'z-Zevâîd ve Menbeu'l-Fevâid, c. 1, s. 122.)
Peygamberimiz Her Vesile İle İlmin Üstünlüğüne Dikkat
Çekmiştir. Bir defasında Ebû Zer (r.a.)'a hitaben şöyle
buyurmuştur:
َ
َ
َ
ْ‫ َخ ْي ٌر ل َك ْم ْن أن‬،‫َيا َأبا َذ ْر! َْل ْن َت ْغ ُدو َف َت َع َّل َم َآي ًة ْم ْن ك َتاب الله‬
ِ
ِ
ِ
ِ
ٍ
ِ
َ
َْ ْ
َ
ْ
ْ
َ
ً
َ
َ
َّ
َ
ْ
ْ ْ َ َ َ َ َ َ ُ
َ
ُ
َ
ُ
َ
َ
َ
َ
‫ ْع ِمل ِب ِه أو لم‬،‫ وْلن تغدو ْف َتعلم بابا َ ِمن ال ِعل ِم‬.‫تص ِلي ِمائة ركع ٍ ْة‬
َْ َ ْ َ َ ُ ْ ْ ٌَْ ْ َْ ُ
َ
.‫ خير ِمن أن تص ِلى ألف ر ْكع ٍ ْة‬،‫يعمل‬
"Ey Ebu Zerr! Senin evden çıkıp Allah'ın kitabından bir ayet
öğrenmen, senin için yüz rek'at namaz kılmandan daha
hayırlıdır. Keza gidip ilimden bir bab (mevzu) öğrenmen -ki bu işle
amel edilsin veya edilmesin- senin için bin rek'at namaz
kılmandan daha hayırlıdır."
(İbn Mâce, Mukaddime, 16)
İlim Öğrenmek Herkese Farzdır
ُ ََ ٌ َ َ ْ ْ ُ ََ
ْ
ُ
‫طلب ال ِعل ِم ف ِريضة على ك ِ ْل مس ِل ٍ ْم‬
“İlim öğrenmek her Müslüman’a farzdır.”
(İbn Mace, Mukaddime, 17)
İnsanların en hayırlıları Kur’anı Kerime hizmet eden, öğrenen,
öğreten, bu hususta emek sarf edenlerdir.
َّ َ َ ْ ُ َ َّ َ َ ْ َ ُ َ
ُ‫مه‬
ْ ‫عل‬
ْ ‫خيركم من تعلم القرآن و‬
“Sizin en hayırlılarınız,
Kur’an’ı öğrenen ve öğretenlerinizdir.”
Bir Müslüman’ın öğreneceği ilk şeyin
Kur’an ve ilmihal bilgisi olması gerekir.
Makamı- mevkii, cinsiyeti, milliyeti ne olursa
olsun, İlmini hangi alanda yaparsa yapsın,
hangi sahanın mütehassısı olursa olsun
Müslümanlar için bu gerçek değişmez.
Kur’an okuyanına şefaat
edecektir
ْ
َُ ْ
ُ
َ
َّ
ُ
َ
َ
ْ
ْ
‫القيامة‬
‫اقرؤا القرآن ِفإنه يأتي ْيوم‬
ِ
ً َ
ْ
‫حاب ِ ْه‬
ِ ‫ش ِفيعا ْلص‬
“Kur’an okuyunuz. Çünkü
Kur’an, kıyamet gününde
kendisini okuyanlara şefaatçi
olarak gelecektir.”
َ
َّ َّ
َ
ُ
َ
َ
ْ
ٌ
ْ
‫إن الذي ليس في جو ِف ِه ش ي ْء ِمن القر ِآن‬
َ
ْ ِ ‫كالبيت الخ ِر‬
‫ب‬
ِ
“Kalbinde Kur’an’dan bir miktar
bulunmayan kimse harap ev gibidir.”
َّ‫َا ْكث ُروا م ْن ت َال َوة ْال ُْق ْ ٰران َفى ُب ُيت ُْك ْم َفإن‬
ِ ٰ ِْ
ُِ َِ ِ َّ ِ ْ
َِ
ُ‫ال َب ْي َت الذى ْل ُي ْق َرأ ْفيه ال ُق ْرا ُن َي ْق ُّل خ ْي ُره‬
ُِ
ِ َ ٰ ِ ِ
َ ُ ْ ََ
ُ
ُ
َ
َ
َ
ُّ
‫هل ِ ْه‬
ْ ‫ويكثر شره وي ِض‬
ِ ‫يق على ا‬
“Evlerinizde çok çok kuran-ı kerim
okuyunuz. Zira kuran okunmayan
evde hayır az, şer çok olur. O ev halkı
daima sıkıntı içindedir (huzursuzdur)”
(Muhtarul Ehadis, s. 27)
ُ َ َ ْ َ ُ َّ َ ُ ُ َ ً َ ْ ُ ْ َ َ ْ ُ َ ُ َ ُ ُ َ َ َّ َ ُّ َ َ
‫ياأيها ال ِذين آمنوا قوا أنفسكم وأه ِليكم ْنار َا وقودها الناس وال ِحجارة‬
َّ َ ُ ْ َ َ ٌ َ ٌ َ ٌ َ َ َ َ ْ َ َ
َ‫الل َه َْما أ َم َر ُه ْم َو َي ْف َع ُلو َن َما ُي ْؤ َم ُر ْو ْن‬
‫عليها مال ِئكة ِغالظ ِشداد ْل يعصون‬
“Ey iman edenler kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve
taşlar olan ateşten koruyun. O ateşin başında iri gövdeli, sert
yapılı Allah’ın kendilerine emrettiklerine isyan etmeyen ve emr
olunduklarını yapan melekler vardır.”
(Tahrim,66/6)
َ ْ ُ َْ ُ ُْ َ َ
َ ‫الت ْه ُل َكة َو َا ْحس ُنوا ا َّن‬
َّ
ُّ‫هللا ُي ِحب‬
ِ ِ
ِ ْ ‫وْل تلقوا ِباي ِديكم ِالى‬
ُ
َ‫ين‬
ْ
ْ ‫اِلح ِس ِن‬
“(Dünyaya dalıp da âhireti bir tarafa
bırakarak) kendi elinizle kendinizi
tehlikeye atmayın!”
(Bakara 2/195)
Erendimiz (sav) buyurdular ki:
“Kim kuranı öğrenir, okur, onunla amel
ederse, kıyamette anne ve babasına nurdan bir
taç giydirilir. Onun ziyası güneş misalidir. Anne ve
babasına iki hulle giydirilir ki dünya malı onun
yanında hiç kalır. Onlar: ne karşılığında bunlar bize
giydirildi? diye sorarlar. Onlara: Çocuğunuzun
kuran okuması sebebiyle” denir.”
(Et Terğib ve’t Terhib)
Eskiden her evde bir kuran mektebi vardı. Baba oğluna,
anne kızına, dede torunlarına kuran öğretme gayretinde
olurdu. Müslüman olup ta kuran okuma bilmeyenlerin
sayısı yok denecek kadar azdı.
Günümüzde öylemi?.....
Kurana saygı azaldıkça, evlerde kuran okunmamaya,
çocuklara öğretilmemeye başlayınca huzursuzluklar
çoğalmaya başladı. Ruhsal ve psikolojik bunalımlarımız
arttı. Bunun önüne geçilememektedir. Ekonomik refah
artmasına rağmen mutlu insanlar azalmaya devam
ediyor.
Evinde kuran sesleri olmayan, hanesinde kuranla amel
edilmeyen, kuranla feyizlenmeyen bir ev nasıl olur…?
“Bir evde kuran okunduğunda melekler
hazır olur. Şeytanlar, çekilip gider.ev halkına
genişlik ve huzur hasıl olur ve hayır çok, şer
az olur. Bir ve de kuran okunmadığında ise ,
orada şeytanlar hazır olur, melekler
bulunmaz. Ev halkına darlık (huzursuzluk)
gelir, hayır azalır ve şer çoğalır.”
(Ramuz’ul Ehadis s. 196, hadis 2.)
ُ ٌ َ َ ْ َ َ ْ ُّ
َ ٌ ْ َ َ َّ
ُ َْ
ٌ
َ
َ
ْ
ُ
َ
ْ
‫الغرباء ِفى الدنيا اربعة قرآن فى جو ِف الظ ِال ِم ومس ِجد ِْفى ن ِادى‬
َ‫َ ْ َ ُ َ ُّ ن‬
ٌ َ ْ َُ
َ ‫ف فى َْب ْي ٍت َْل ُي ْق َر ُء فيه َو َر ُج ٌْل‬
ٌ‫ص ِالح‬
‫قو ٍم ْل يصلو ِف ِيه ومصح‬
ِ ِ
َ ََ
ُ
ْ
ٍْ ‫مع قو ِم س‬
‫وء‬
Efendimiz buyurdular ki: “Dünyada garip olan
dört şey vardır. Zalimin ezberinde olan kuran,bir kavmi
çağırdığı halde içinde namaz kılınmayan mescit, bir
evde olup ta okunmayan kuran ve kötü bir kavm içinde
yaşamaya çalışan salih bir adam”
َ ْ َ َ ْ َ َ ٌ َ ُ ْ َ ْ َ َ َ َ َّ
َ َّ ُ َ َ ْ َ ُ َّ
ٌ
‫اضع اِلس ِجد غ ِرب ِفيما ب ْين قو ٍ َم ْل‬
ْ ِ ‫ِستة اشياء هن غ ِريب ِفي ِست ِة مو‬
ُّ َ ُ
َ ُ َ ْ ُْ َ
ُ‫يب في َم ْْنزل َق ْوم َْل ُي ْق َر ُؤو َن فيه َوا ْل ُق ْرأن‬
َ
ٌ
‫يصلن ِف ِيه واِلصصحف غ ِر‬
ِ
ِ
ٍ
ِ
ِ
َ ُ َ َ ٌ َ َ ُ َ َّ ُ َ ْ َ ْ َ
َ ْ ‫َغر ٌب في َج ْو‬
َ
‫ِف الف‬
‫اس ِق واِلراة الص ِال ْحة غ ِريبة ِفَي ي ِد رج ٍل ظ ِْال ٍم س ِي ِئ‬
ِ
ُ ُ ْ َ َ َّ َ َ ْ َ ٌ َ ُ َّ ُ ْ ُ ْ ُ ُ َّ َ ِ ُ ُ ِ ْ
‫يب ِفي ي ِد امرأ ٍة ر ِدي ٍة س ِي ْئ ِة الخل ِق‬
ْ ‫الخل ِق والرجل اِلس ِلم الص ِالح غ ِر‬
ْ‫ال إن ال َل ِه َْل َْي ْن ُظ ُر إ َل ْيهم‬
َ ‫يب َب ْي َن َق ْوم َْل َي ْس َم ُعو َن إ َْل ْي ِه ُث َّم َق‬
ٌ ‫َو ْال َع ِال ُم َغر‬
ٍ
ِ
َِ
ِ ِ
ِ
َ
ْ
َّ ‫َي ْو َم ال ِق َي َام ِة نظ َر‬
‫الر ْح َم ِة‬
Peygamberimiz (SAV): “6 şey 6 yerde gariptir”
1.
Mescid, namaz kılmayan insanların yanında;
2.
Mushaf, okunmayan evde;
3.
Kur’an, fasık kişinin kalbinde;
4.
Müslüman ve itaatli saliha kadın, kötü huylu, zalim bir adamın nikahında;
5.
Müslüman ve iyi huylu bir adam, kötü huylu ve itaatsiz bir kadının
yanında;
6.
Alim, kendisini dinlemeyen bir kavmin arasında gariptir.
Allah böyle kimselere kıyamet gününde rahmet nazarı ile bakmaz.” (Güzel
vaazlar, c.1,s.46)
‫الكر ِام‬
َ ‫مع ال َّس َفر ِة‬
َ ‫آن َوهُو ما ِه ٌر ِب ِه‬
َ ْ‫قرأ ُ القُر‬
َ ‫الَّ ِذي َي‬
‫آن وي َت َتعْ َت ُع فِي ِه َوهُو علي ِه‬
َ ْ‫يقرأ ُ القُر‬
َ ‫ والذي‬، ‫البرر ِة‬
َ
ٌّ ‫َش‬
‫اق له أجْ ران‬
“Kur’an’ı gereği gibi güzel okuyan
kimse, vahiy getiren şerefli ve
itaatkâr meleklerle beraberdir.
Kur’an’ı kekeleyerek zorlukla okuyan
kimseye de iki kat sevap vardır.”
َ ٰ ُ َ َ َ ً َ ْ َ َ ْ ْ ُ ْ َ ٰ ُ َ ْ َ َ ّٰ َّ
َ‫ين‬
ْ ‫اب اقواما ويضع ِب ِ ْه اخ ِر‬
ِ ‫ِإن الله يرفع ِبهذا لقر ِآن ال ِْكت‬
“Allah bu kitapla (Kuran) bazı kavimleri yüceltir,
diğer bazılarını da alçaltır.”
(Safvet’üt Tefasir 3/345)
Efendimiz bir hadislerinde kuran okuduğu halde okuduğu
kurana göre amel etmeyenleri kur’an’ın lanetleyeceğini
bildirmiştir:
ُ‫ُ َّب َتال َي ْل َع ُن ُه ْال ُق ْ ٰرأ ْن‬
ٍ ‫ر‬
“Nice kur’an okuyucular vardır ki kuran onlara lanet eder”
َّ ُ‫ ر ُج ٌل آ َتاه‬: ‫َل َح َسدَ إَلُّ في اث َن َتيْن‬
‫فهو يقو ُم ِب ِه‬
َ ، ‫رآن‬
َ ُ‫ّللا الق‬
َّ ُ‫ َور ُج ٌل آ َتاه‬، ‫ار‬
َّ
َّ
َ
‫ فهُو ُي ْن ِفق ُه آ َنا َء‬، ‫ّللا ماَل‬
‫ه‬
‫ن‬
‫ال‬
‫ء‬
‫ا‬
‫ن‬
‫وآ‬
‫يل‬
‫آنا َء الل‬
َ
َ
ِ
ِ
َّ
َ
‫النهار‬
‫ء‬
‫ا‬
‫ن‬
‫آ‬
‫و‬
‫ْل‬
‫ي‬
‫الل‬
َ
َ
ِ
ِ
“Sadece şu iki kimseye gıpta edilir: Biri Allah’ın
kendisine Kur’an verdiği ve gece gündüz onunla
meşgul olan kimse, diğeri Allah’ın kendisine mal
verdiği ve bu malı gece gündüz O’nun yolunda
harcayan kimse.”
Kur’an’ı gör, onunla ilişkini diri tut, ona
sahip ol, onu çocuklarınla geleceğe taşı, yaşa,
yaşat, çoğalt, hem kendi hayatını, hem aileni
Kur’an’la buluştur...
Neslimizi, Kur'an'la tanıştırmak,
konuşturmak, buluşturmak ve kaynaştırmak
hepimizin temel görevidir.
Kur'an'ı öğrenmek, bilmek, okumak ve sevmek
her Müslüman çocuğun ve gencin vazgeçilmez
hakkıdır.
Kur’an’ı okumak bir ibadettir. Manasını anlamaya
çalışmak da aynıdır. Onu kıraatten maksat, kulluk
ahkamını bilmek, kalplerdeki sıkıntı ve yalnızlığı
gidermek olmalıdır.
Kur’an, bu maksatla okunursa, okuyana şefaatçi
olur. Mushafa bakarak okumak sünnet olarak
telakki edilmiştir. İbadetten gözde nasip
almaktadır.
Kur’an, ilaç gibidir. Kim ne kadar miktar alırsa, o
derece tesirini görür.
Kurana
göre
hayat
yaşamak zorundayız.
َ
َ
َ
َ
َ
َ ُ ْ َ ُ ٰ ْ َّ ْ ْ َ ُ ْ َ ْ َ َ
ٌ ‫ش ْيط ًانا ف ُه َو ل ُه قر‬
ْ‫ين َوِا َّْن ُهم‬
ْ ‫ومن يعش عن ِذك ِر الرحم ِن نق ِيض له‬
ٖ َ َُ
َ
َ َ ُ َ ْ ََ
َ
ُّ
َّ
َ
ُ
َ
ُ
ْ
ْ
َّ
ُ
ُ
ْ
‫ليصدونهم ع ِن الس ٖب ِيل ويحسبون ا ْنهم مهتدون‬
“Kim Rahmân'ı zikretmekten gafil olursa, yanından
ayrılmayan bir şeytanı ona musallat ederiz. Şüphesiz bu
şeytanlar onları doğru yoldan alıkoyarlar da onlar,
kendilerinin doğru yolda olduklarını
َ sanırlar.” (Zuhruf 36,37)
ٰ َ َ َّ َ ْ َ ُ َّ ْ ْ َ ْ َ
َ
ْ
ُ
َ
‫اط مست ٖق ٍيم‬
ْ ‫وحى ِاليك ِان‬
ٍ ‫ك على ِصر‬
ِ ‫فاستم ِسك ِبال ٖذى ا‬
“Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Şüphesiz sen,
dosdoğru yoldasın. ” (Zuhruf 43)
Hz. Peygamber (a.s), Kuran’ın ve kendi sünnetinin tüm Müslümanlar için
örnek olduğunu şöyle belirtmiştir:َ
َ
َ ُ َ
َ
ُّ َ ْ
ُ ُ
َ
َ
ُ
ُ
َ
ْ
ْ
َ
َ
َ
.‫ وسن ْة رس ِول ِ ْه‬،‫اب الل ِ ْه تعالى‬
ْ ‫ ِكت‬:‫ن ت ِضلوا ما تمسكت ْم ِب ِهما‬
ْ ‫أمرين ل‬
ِْ
‫تركت ِفيك ْم‬
ْ
"Size iki şey bırakıyorum. Bunlara uyduğunuz müddetçe
asla sapıtmayacaksınız: Allah'ın Kitab'ı ve Resûlünün sünneti."
(Muvatta, Kader, 3)
Kur’an’ı okumayı ve ondaki hükümleri öğrenen ve onun emirlerine uyan her
iki dünyada da hidayete erer:
ُ ‫َم ْن َق َرأ‬
ُ‫فاس َت ْظ َه ُره َف َأ َح َّل َح َال َل ُْه َو َح َّر َم َح َر َام ُه ْأد َخ ُله الل ْه‬
ْ ‫القر َآن‬
ْ‫ج َبت‬
َْ ‫ َو َش َّف َع ُه في َع َش َرة م ْن أ ْهل َب ْيته ُك ُّل ُه ْم َق ْد َو‬،‫تعالى به ْال َج َّن َة‬
ِِ ِ
ِِ
ِ ٍ َ
ُ
َّ
.‫له النار‬
"Kim Kur'ân'ı okur, ezberler, helâl kıldığı şeyi helâl kabul
eder, haram kıldığı şeyi de haram kabul ederse Allah, o kimseyi
cennete koyar. Ayrıca hepsine cehennem şart olmuş bulunan
ailesinden on kişiye şefaatçi kılınır." (Tirmizî, Sevâbu’l-Kur'ân 13)
Kur’andan uzak hayat yaşayan insanlar
Toplumumuzda bazı insanların akla hayale gelmeyecek bir
şekilde kendi ailesinden olan insanları hunharca katlettiğini
üzülerek görmekteyiz.
Mardin’de kendi ailesinden 44 insanı anne karnındaki
çocuklarla beraber 47 insanın öldürülmesi.
Adana’da annesinin ninnilerle büyüttüğü evladının kendi
ailesinden 8 kişiyi öldürmesi.
Daha 11’inde olan bir kız çocuğunun kendi öz annesini
öldürmesi.
Üniversite eğitimi almış bir genç kızın kendi öz annesini
öldürmesi.
Görsel ve yazılı basından duyduğumuz böyle nice haberler var.
Bu haberleri analiz ettiğimiz zaman görmekteyiz ki, böyle suçları
işleyenler insani vasıflarıyla bu suçları işlememektedirler.
Merhum Mehmet Akif şu mısralarında, bu olayı şöyle
yorumluyor;
Beşerin derdine derman olur, ancak Kur’an,
Ona sarılmazsa eğer, canavardan da beterdir insan,
Allah’a dayan, say’e sarıl, hikmete ram ol,
Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol.
Toplumumuzda ortaya çıkan sıkıntıların önlenmesine
yönelik en büyük çaba Dinimizin doğru bir şekilde
insanlara aktarılmasıdır.
Toplumumuzda ortaya çıkan
sıkıntıların önlenmesine yönelik
en büyük çaba Dinimizin doğru
bir şekilde insanlara
aktarılmasıdır.
َ
ْ
ْ
ُ
ٰ
َ ْ َ
َ
ُ
َ
َ
ُ
َ
َ
ً ‫س َوالده ت‬
َ‫اجا َْي ْوم‬
َ
َ
َ
‫من قرأ القران َ وع ِمل ِب ِه ْال ِب‬
ِ
َُْ َ َ ْ
َّ
َ
ُ
ْ
ُ
ُ
ْ
َ
ُ
ْ
ْ
‫ؤ‬
‫س ِفى ْبي ِت‬
‫م‬
‫الش‬
‫ء‬
‫و‬
ْ
‫ض‬
‫ن‬
‫م‬
‫ن‬
‫س‬
‫ح‬
‫أ‬
‫ه‬
‫ال ِقيام ِة ضو‬
ِ
ِ
َِ
َّ ْ ُ ُّ َ َ َ َ ْ ُّ
َ
َ
َ
‫الدنيا فما ظنكم ِبال ِذى ع ِمل ِبهذا‬
Efendimiz bir Hadiste şöyle buyurmuştur :
“Kim kuran-ı okur ve onunla amel ederse, kıyamet günü
onun ana ve babasına ziyası güneşin ziyasından daha
parlak bir taç giydirilir. Sizden biriniz bu ameli işlediğini
zanneder misiniz?”
(Et-Terğib vet Terhib c.2, s.349, hadis 13.)
ّٰ ُ َ َ ْ َ َ ٰ ْ ُ َ ٰ َّ
َّ‫ااس َْت َط ْع ُت ْم َإن‬
ْ ‫الله َف َا ْْقب ُلوا َم ْأ َد َب َت ُه َم‬
‫ِإن هذا القران مأدبة‬
ِ
ِ
ّٰ ُ ْ َ َ ٰ ْ ُ ْ َ ٰ
َّ ‫النو ُر ْاِلُب ُين َوالش َْف ُاء‬
ُّ ‫الله ْاِلَت ُين َْو‬
ُ‫النافع‬
ِ
ِ ِ ‫هذا القران حبل‬
ِ َ ِ
ٌ َ َ َ َ َّ َ َ ْ َ ٌ َ ْ َ
ُ‫اة ِل ْن ا َّت َب َعه‬
ِ ِ ْ ‫و ِعصمة ِِلن تمسك ِب ِه ونج‬
Efendimiz bir Hadiste şöyle buyurmuştur :
“Gerçek bu kuran Allahın ziyafet sofrasıdır. Gücünüz
yettiği kadar onun ziyafetini kabul edin. Muhakkak ki
kur’an Allahın kopmaz ipidir. Apaçık nurdur. Faydalı bir
şifadır. Kur’an kendine yapışana tam bir koruyucudur.
Kendine uyana kurtuluş yoludur.”
َ ْ
ْ ُ ْ ‫َ ْ ُ ُ ُن‬
َ
َ
ْْ ‫طان َث َال ٌث َا ِْلَ ْسج ُد‬
ُ‫حص ٌن َو ِذ ْكر‬
ْ ‫الحصو ِللمؤ ِم ِنين ِمن الشي‬
ِ
ِ
ّٰ
ُْ َُ َ َ ٌ ْ
ٌ‫ن‬
ْ
ْ
ْ ‫الل ِه حصن و ِقراءة اقر ِآن حص‬
Kab’ul Ahbar şöyle demiştir:
“Şeytana karşı müminlerin 3 kalesi vardır. Cami bir
kaledir. Allah!ı zikretmek bir kaledir. Kuran okumak bir
kaledir.”
Kur’an okuyanın değeri dünyada yüksek olduğu gibi
kıyamette de derecesi yüksek olacaktır:
ُ َ ْ ُ َ َ ْ ‫ْ َ ْ َ ْ َق َ َر‬
َُ
ُ
ُ
ُ
َ
‫لصاح ِب القر ِآن؛ اقرأ وار و ِتل ْكما كنت ترِتل في‬
‫يقال‬
ِ
َ ْ َ َّ
َُ َْ
ْ
َ
َ
ْ
َ
ُّ
َ
َ
.‫آية ت ْقرؤها‬
ٍ ‫آخر‬
ِ ‫ فإن من ِزلتك ِعند‬،‫الدنيا‬
"Kur'ân'ı okuyup ona sâhip çıkan kimseye (âhirette):
"Oku ve (cennetin derecelerine) yüksel, dünyada nasıl ağır
ağır okuyor idiysen öyle oku. Zirâ senin makamın,
okuduğun en son âyetin seviyesindedir" denir.“ (Tirmizî, Sevâbu'lKur'ân 18)
ْ
ْ َّ
ْ
َ َْ
ُ
َ
ٰ
َ
َ
َ
ْ
َ
ُ
ُ
َ
َ
َ
‫ن ِجه ِة‬
ْ ‫اب ِم‬
ِ ‫ِإن اِل ِيت يوضع ِ ْف قب ِر ِ َه فْي َْأ ِت ِيه َم ْل ُِئكة ُ العذ‬
ُ
َ
َ
ْ
ْ ‫َرأ ِس ِه فيدفعها القر‬
‫آن‬
Efendimiz bir Hadiste şöyle buyurmuştur :
“Ölü mezara konunca başının tarafından kendisine
yaklaşan azap meleklerine okumuş olduğu kuran karşı
durur.”
Kur’an nurdur. Kalbimiz, Ahiretimiz, cennetimiz onunla
aydınlanacağı gibi dünyamızda onunla aydınlanacaktır. Zira insanı
karanlıklardan aydınlığa çıkaran kurandır.
Kur’an okumuşsan, dinlemişsen, hükmüyle amel
etmişsen kalbin onunla, gönlün onunla, kabrin onunla
aydınlanacaktır.