Porfirin Metabolizması: Hem ve Hemoglobin Sentezi Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD Porfirinler, porfirin halka sistemi içeren renkli maddelerdir Eritrositlerde bulunan ve kana kırmızı.

Download Report

Transcript Porfirin Metabolizması: Hem ve Hemoglobin Sentezi Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD Porfirinler, porfirin halka sistemi içeren renkli maddelerdir Eritrositlerde bulunan ve kana kırmızı.

Porfirin Metabolizması: Hem
ve Hemoglobin Sentezi
Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK
ADÜTF Biyokimya AD
2009
Porfirinler, porfirin halka sistemi içeren renkli maddelerdir
Eritrositlerde bulunan ve kana kırmızı rengini veren
hemoglobinin yapısında bulunan hem, önemli bir demirporfirin bileşiğidir
Hem, kasların kırmızı rengini veren
miyoglobin, sitokromlar, sitokrom oksidaz,
katalaz ve peroksidaz gibi enzimlerin
yapısında da bulunur
Hem biyosentezi
Hem biyosentezi için temel prekürsör, glisin amino asididir.
Hem sentezinde ilk reaksiyon ve son üç reaksiyon
mitokondride, diğerleri sitoplazmada gerçekleşir
Hem biyosentezi için ilk
reaksiyon, mitokondride
glisin ile süksinilKoA’nın, -amino-ketoadipat üzerinden aminolevülinat (ALA)
oluşturmak üzere
reaksiyonlaşmasıdır.
ALA sentaz, porfirin
biyosentezinde hız
belirleyici enzimdir
PLP
Mitokondride oluşan -aminolevülinat (ALA),
sitoplazmaya çıkar. Sitoplazmada, 2 molekül aminolevülinat (ALA), porfobilinojen (PBG) oluşturmak
üzere kondense olur. Reaksiyonu porfobilinojen sentaz
(ALA dehidrataz) katalizler
ALA dehidrataz, Zn2+ gerektiren sitozolik bir enzimdir; sülfhidril
grupları içerir; ağır metallerle inhibisyona çok hassastır. Kurşun
ile zehirlenmelerde ALA miktarı artar
Dört molekül
porfobilinojen,
üroporfirinojen I
sentaz (porfobilinojen
deaminaz) ve
üroporfirinojen III
kosentaz etkisiyle
hidroksimetilbilan ara
ürünü üzerinden
üroporfirinojen III
(ÜRO III) oluşturur
Üroporfirinojen III, üroporfirinojen
dekarboksilaz etkisiyle koproporfirinojen III’e
dönüştürülür
Koproporfirinojen III, mitokondriye taşınır ve
burada mitokondriyal bir enzim olan
Koproporfirinojen oksidaz, koproporfirinojen
III’den protoporfirinojen IX oluşturur
Mitokondride protoporfirinojen oksidaz
etkisiyle, protoporfirinojen IX’dan
protoporfirin IX oluşur
Aktivite için redükleyici ajanlara gereksinim
gösteren ferroşelataz, protoporfirin IX içerisine
demir yerleşimini katalizler ve böylece hem
molekülü oluşur
Succinyl CoA + Glycine

-Aminolevulinate
synthase
requires pyridoxal
phosphate
-Aminolevulinic acid

Fe2+
HEME
Protoporphyrin IX
Ferrochelatase
Pb-sensitive

Coproporphyrinogen III
MITOCHONDRIA
CYTOPLASM
-Aminolevulinic acid
(two molecules)
Aminolevulinic acid
dehydratase
zinc-containing enzyme

Pb-sensitive

Uroporphyrinogen III
Porphobilinogen
4 molecules
combine

Coproporphyrinogen III
Hem, ALA sentazın
feedback inhibitörüdür
Mitokondride oluşan hem, mitokondri dışında,
ribozomlarda sentez edilmiş olan globin ile birleşerek
hemoglobin oluşturur
İnsanlarda hem biyosentezinde görevli bazı enzimlerde
genetik defekt olması durumunda, porfiriyalar diye
bilinen bazı genetik hastalıklar ortaya çıkar
Kongenital eritropoetik porfiriya hariç tüm
porfiriyalar otozomal dominant kalıtılırlar
Porfirialarda defektli enzim gerisindeki porfirinler ve
prekürsörleri vücut dokularında ve vücut sıvılarında
birikir
Porfiriyalar, porfirinlerin ve prekürsörlerinin biriktiği
dokulara göre iki sınıfa ayrılabilir
Porfiriyalar, ortaya çıkışlarına göre de iki sınıfa
ayrılabilir
Porfirialarda biriken bileşiklerin toksik yapısına bağlı
olarak her bir porfiriyaya özgü semptom ve belirtiler
ortaya çıkar
Porfiriyalarda mide bağırsak yakınmalarından abdominal
ağrı, en sık belirtidir. Kabızlık, mide bulantısı ve kusma
olabilir
Porfiriyalarda otonom sinir sistemi anormallikleri olarak
taşikardi, hipertansiyon, terleme, idrar retansiyonu
gözlenebilir
Periferal nöropati, ekstremitede ağrı, duyuda azalma, kas
zayıflığı, paralizi, görme kaybı, felç, koma, ADH’un
uygunsuz salınımı belirtileri ile ortaya çıkabilir
Akut intermittant porfiriya, porfobilinojen deaminaz
aktivitesinde bozukluğa bağlı olarak ortaya çıkar. en sık
rastlanan porfiriya tipidir
Akut intermittant porfiriyada hem sentezi azalır; porfirinler
oluşmadığı için fotosensitivite olmaz
Laboratuvar bulgusu olarak idrarda ALA ve PBG artar.
Nonenzimatik kondensasyon ile idrarda az miktarda ÜRO
oluşur. Fekal porfirinler normaldir
Porfiriya variegata, protoporfirinojen oksidaz
aktivitesinde bozukluğa bağlı olarak ortaya çıkar.
PROTO ve KOPRO birikir; akut nörolojik atak ve
fotosensitivite gözlenir
Laboratuvar bulgusu olarak akut ataklarda idrarda
ALA ve PBG artar
Herediter koproporfiriya, koproporfirinojen
oksidaz eksikliğine bağlı olarak ortaya çıkar
Hastaların ancak 1/3’ünde fotosensitivite oluşur
Laboratuvar bulgusu olarak feçeste PROTO ve
KOPRO birikir
Porfiriya kutanea tarda, üroporfirinojen dekarboksilaz
aktivitesi düşüklüğüne bağlı olarak ortaya çıkar
Ağır karaciğer hastalığı, alkolizm ve bazı ilaçlar semptomları
başlatır; en sık görülen edinsel porfiriya türüdür; genelde
yetişkin döneme kadar görülmez. Deride mekanik hasar
oluşur; fotosensitivite gözlenir
Laboratuvar bulgusu olarak idrarda ÜRO ve 7 COOH’li
porfirinler artar
Kongenital eritropoetik porfiriya, ÜRO III kosentaz
aktivitesi düşüklüğüne bağlı olarak ortaya çıkar; tip III izomer
yerine ÜRO I ve KOPRO I artışı olur
Otozomal resesif kalıtılır; erken çocukluk döneminde
gözlenir
Aşırı fotosensitivite olur; porfirin depolanmasına bağlı olarak
dişler kahverengi olur; hemolitik anemi ve splenomegali
saptanır; prognozu kötüdür
Yoğun miktarda ÜRO ve KOPRO atımına bağlı olarak idrar
pembe kırmızı olur. Fekal porfirinler artmıştır. Kan porfirinleri,
normal değerin üzerine çıkar. Eritrositler, ÜRO ve KOPRO
içerdiklerinden flüoresan mikroskop altında flüoresans
verirler
Protoporfiriya, ferroşelatazda kısmi defekte bağlı
olarak ortaya çıkar
Fotosensitivite, çocuklukta başlar; güneş ışığı
altında yanıklar, kaşıntı, deride şişlik olur. Yüz ve el
sırtı en fazla etkilenen bölgelerdir
Laboratuvar bulgusu olarak yüksek miktarda
PROTO ekskrete edilir; eritrosit serbest
protoporfirinleri yüksektir; idrarda porfirin ve
prekürsörleri normaldir
Pb
zehirlenmesi,
porfirin
sekonder bozukluğa neden olur
metabolizmasında
ALA dehidrataz ve ferroşelataz aktiviteleri düşer.
Eritrosit Zn protoporfirini yükselir. İdrarda ALA artar;
PBG normaldir. Tanı için tam kanda Pb ölçümü
yapılmalıdır
Hem prekürsörlerinin idrardaki normal değerleri
şöyledir: PBG 0-2 mg/gün, -ALA 1,3-7,0 mg/gün,
üroporfirin < 40 g/gün, koproporfirin< 235 g/gün,
protoporfirin 60 g/gün
Kurşun zehirlenmesi, alkol zehirlenmesi, demir
eksikliği anemisi, karaciğer hastalığı hallerinde
porfirinüri gözlenebilir
Hemoglobinopatiler, anormal hemoglobinlerin
üretilmesiyle karakterize hastalıklardır
1) Hemoglobinin polipeptit zincirine bir veya daha fazla
amino asit eklenebilir, zincirden amino asit çıkabilir veya
zincirdeki amino asitler yer değiştirebilir
2) Globin zinciri üretiminde defekt olabilir; belli bir
globin zinciri türü üretilmez
3) Tip 1 ve tip 2’nin kombinasyonu olabilir
4) Herediter persistant fetal hemoglobinemi de
tanımlanmıştır; asemptomatiktir
Hb S, orak hücreli anemi ( Hb S hastalığı)
olarak tanımlanan hemoglobinopatinin ortaya
çıkmasına neden olur
Hb C, Hemoglobin C hastalığı olarak bilinen
hemoglobinopatinin ortaya çıkmasına neden
olur
Hb H ve Hb Bart, -talasemili hastaların
kanında saptanır
Hemoglobinin yıkılımı
Normal insan vücudunda
her gün eritrositlerin
parçalanmasıyla yaklaşık
6,5-7 gram kadar
hemoglobin
serbestleşmektedir
Eritrositlerin
parçalanmasıyla
serbestleşen hemoglobin,
retiküloendoteliyal sistemde
(RES) yani başlıca
karaciğer, dalak ve kemik
iliğinde yıkılır ve bilirubin
oluşturur
Heme Degradation
NADPH
HEME
O2
NADP+
Fe+3
(opens the porphyrin ring)
BILIVERDIN
NADPH
NADP+
BILIRUBIN
BILIRUBIN diglucuronide
BILE
Hemoglobinin hem kısmının yıkılmasıyla oluşan
bilirubin, indirekt bilirubin (ankonjuge bilirubin)
olarak bilinir.
İndirekt bilirubin, suda çözünmez, idrara geçmez ve
safra ile atılmaz. İndirekt bilirubin, liposolubldur;
membranlardan kolaylıkla geçerek dokulara diffüze
olabilir
İndirekt bilirubinin karaciğerde glukuronik asitle
konjugasyonu veya çok az oranda sülfatlanmasıyla
direkt bilirubin (konjuge bilirubin) oluşur.
Direkt bilirubin, suda çözünür ve safra ile atılır. Direkt
bilirubin normalde kanda bulunmaz veya çok az
bulunur; ancak safra ile atılımının engellendiği
durumlarda kanda artabilir ki kandaki düzeyi %1,5
mg’ı aştığında idrarda saptanır
Serum total bilirubin düzeyinin normal değeri
Doğumdan hemen sonra miadında doğan bebekte %0,44,0 mg arasında, prematüre bebekte %8 mg’dan düşük
Doğumdan üç gün sonra miadında doğan bebekte %1,010,0 mg arasında, prematüre bebekte %12 mg’dan
düşük
1 aylık bebekte %0,1-0,7 mg arasında
Erişkinde %0,2-1,0 mg arasında
Hiperbilirubinemiler
• Serbest (indirekt) bilirubin düzeyindeki artışlar
Yenidoğan sarılığı
Gilbert hastalığı
Crigler-Najjar sendromu tip I
Crigler-Najjar sendromu tip II
• Konjuge (direkt) bilirubin düzeyindeki artışlar
Kolestaz
Dubin-Johnson sendromu
Rotor sendromu
Yenidoğan sarılığında serum bilirubin düzeyi
48.saatte %10 mg değerine kadar çıkabilir ve 7-10
günde normal düzeye iner
Gilbert sarılığında serbest bilirubin düzeyleri %1,23,0 mg kadardır, %5 mg değerini nadiren aşar
Crigler-Najjar sendromu tip I, nadir görülür,
genellikle hayatın ilk 15 gününde ölümle sonuçlanır.
Serbest bilirubin düzeyi %20 mg’ı aşar ve bazen %50
mg’a ulaşır
Crigler-Najjar sendromu tip II’de serum bilirubin
düzeyi %6,0-20,0 mg arasında değişir
Kolestazda plazmada konjuge bilirubin artar ve
idrarla bilirubin atılır
Dubin-Johnson sendromunda plazma bilirubin
düzeyi %3,0-10,0 arasındadır ve karaciğerde melanin
benzeri bir pigment birikir
Rotor sendromunda Dubin-Johnson
sondromundakine benzer bulgular vardır, ancak
karaciğerde pigment birikimi olmaz