GÖKLER BİZİM KÖKLERİMİZ HAZIRLAYAN : AYÇA ACAR 8/A 519 İNKILAP VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ PERFORMANS ÖDEVİ GÖKTÜRK KAĞANLIĞI • Göktürkler veya Kök-Türkler (Çince: 突厥 pinyin: Tūjué; 552 744),

Download Report

Transcript GÖKLER BİZİM KÖKLERİMİZ HAZIRLAYAN : AYÇA ACAR 8/A 519 İNKILAP VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ PERFORMANS ÖDEVİ GÖKTÜRK KAĞANLIĞI • Göktürkler veya Kök-Türkler (Çince: 突厥 pinyin: Tūjué; 552 744),

GÖKLER
BİZİM KÖKLERİMİZ
HAZIRLAYAN
:
AYÇA ACAR 8/A 519
İNKILAP VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ
PERFORMANS ÖDEVİ
GÖKTÜRK KAĞANLIĞI
• Göktürkler veya Kök-Türkler (Çince: 突厥 pinyin: Tūjué; 552 744), Orta Asya ve Çin'de yaşamış Türk toplumu. Göktürkler
inanç ve düşünce yapılarına göre Göktanrı (Tanrı veya Tengri)
tarafından devlet kurma görevinin kendilerine verildiğine inanır ve
bu doğrultuda hareket ederlerdi. Bu yüzden kendilerini Göktürk
olarak tanımlamışlardır. Türk adı ilk kez Göktürkler dönemine ait
Orhun Yazıtları'nda geçmektedir.
• "Türk" adını siyasi olarak kullanan ilk Türk devletidir. Devletin ilk
önderi Bumin Kağan'dır. Bumin Kağan'ın kardeşi İstemi Yabgu
ülkenin batı kanadını yönetirdi. Göktürkler komşuları olan Çin,
Sasani (İran) ve Bizans İmparatorluğu ile askeri, siyasi ve
ekonomik ilişkiler kurdular. Doğu Göktürk Kağanlığı 630 yılında,
Batı Göktürk Kağanlığı ise 659 yılında Çin yönetimi altına girdiler.
SİYASİ TARİH
• Göktürk Kağanlığı 552 - 745 yılına kadar varlığını
sürdürdü. Çin'in Sien-pi kökenli Kuzey Zhou, Kuzey
Qi, Sui ve Tang hanedanları ile uzun süre
savaşmıştı.
• Kardeş kavgaları, iç savaşlar ve Çinliler ile olan
uzun savaşlar devletin yıkılmasına neden oldu. Yine
de Türk toplumu tarafından kurulmuş olan bu
Kağanlık Asya tarihinde kalıcı izler bıraktı.
• Göktürk Tarihi (552 - 745)
• I. Göktürk Kağanlığı (552–581)
• I. Göktürk Kağanlığı'nın Bölünmesi (581–603)
• Doğu Göktürk Kağanlığı'nın Çöküşü (603–630)
• Batı Göktürk Kağanlığı'nın Çöküşü (603–659)
• II. Göktürk Kağanlığı (681–745)
GÖKTÜRK KAĞANLIĞI(DOĞUBATI KAĞANLIĞI)
•
•
•
•
Göktürk Kağanlığı, VI.yüzyılın ortasında, Asya'nın doğusunda Çin devletinin, batısında Sasani-İran
devletinin sınırladığı İç Asya bozkırlarında, doğuda Avarlar, batıda Eftal / Ak Hunlar ile yapılan
mücadeleler sonucunda ortaya çıktı. İlk Kağanları doğu kanadını yöneten Bumin Kağan, batı
kanadını yöneten kardeşi İstemi Kağan'dır.
İli derleyen ve bu nedenle İliğ Kağan diye de adlandırılan Bumin Kağan'ın ölümünden sonra yerine
oğlu Ko-lo/Kara Kağan geçtiyse de iktidarı kısa sürdü. Bir yıl sonra Mukan Kağan devletin başına
geçti. Mukan Moğol soylu Kitanları yenerek Doğu Göktürk Devleti'nin sınırlarını Büyük Okyanus'a
kadar genişletti. Mukan'dan sonra tahta Ta-po/Taspar Kağan geçti. Ta-po, Budizmi kabul eden ve
Çin'i baskı altında tutan yönleriyle sivrildi.
Doğuda bunlar olup biterken batıdaki sınırlarını Kırım'a kadar genişleten İstemi Kağan öldü. Yerine
oğlu Tardu Kağan geçti. Tardu, 603 yılına kadar hükümdarlığını sürdürdü.
Doğuda Ta-po'nun ölümü üzerine tahta çıkan To-lo-pien (ya da sonraki adıyla Apa Tarkan) toyda /
kurultayda yapılan kengeş'te (müzakere) onaylanmadı. Yerine Ta-po'nun yeğeni Şa-po-lio / İşbara
Kağan ilan edildi. Çin politikalarının da tesiriyle batı kağanı Tardu, To-lo-pien'i destekledi.[kaynak
belirtilmeli] İşbara'nın Apa'nın annesini öldürtmesi[kaynak belirtilmeli] doğu ile batı arasındaki
ilişkileri bir daha düzelmemek üzere bozdu;[kaynak belirtilmeli] iki budun artık birbirlerine düşman
hale geldi.
GÖKTÜRK KAĞANLIĞI(DOĞUBATI KAĞANLIĞI)
• Tardu'nun ölümünden sonra Batı Göktürkleri, güçlerinin zayıfladığının bir göstergesi
olan, yabguluk ve şadlık adları altında Aşena ailesine mensup kişilerce yönetildikten sonra
630 yılında Çin egemenliğine girdi. Bundan sonra On Oklar adını alarak Türgiş boyunun
önderliğindeki boylar federasyonu şeklinde yüzyılın sonuna kadar Çin hakimiyetinde
kaldılar.
• Doğu Göktürk Kağanlığı ise, Şi-pi Kağan'nın 618'de ölümüne kadar benliklerini
korudular. Ondan sonra görülen Hie-li / İliğ Kağan Çin'in başkentini kuşattı ise de tutsak
alındı; esarette ölmesiyle I. Göktürk Kağanlığı tamamen yıkılmış oldu (630).
• Aynı tarihte Çin İmparatoru Tai-tsung kendisini Türklerin Gök Kağanı ilan ediyordu.
Hakanlığa bağlı Türk ve yabancı boylar etrafa dağılmaya başladılar, bunlardan bir kısmı
ise Çin'e sığındı. 50 yıl süren esaret hayatında Türk budununu toparlama çalışmaları ve
Çin'e karşı başkaldırma hareketleri (isyanlar) gözlenir. Bunların en ünlüsü 639'da GökTürk prensi "Kür Şad"'ın ihtilal denemesidir.
• 1. Göktürk Kağanlığının doğu kanadı yönetimi: Bumin, Kolo, Mukan, Tapo, İşbara (581582 bölünme - 587)
• 1. Göktürk Kağanlığının batı kanadı yönetimi: uzun ömürlü İstemi Yabgu, Tardu (Tardu
zamanında bölünme)
KUTLUK DÖNEMİ
• 681 yılında Aşena ailesinden Kutluk Kağan, Çin'in kuzeyine yerleşmiş Türk
boylarını yeniden toparlamayı başardı. Çin, Kitan ve Dokuz Oğuzlar / Uygurlar
ile yapılan savaşlar sonucunda Ötüken ormanında Göktürk Kağanlığı yeniden
güçlendi. Kutluk, ili (devleti/ulusu) yeniden derlediği için İlteriş (ili derleyen)
adını aldı. 692'de ölen İlteriş'in yerine kardeşi Kapgan/Kapağan (Günümüz
Türkçe karşılığı kapan=alan=Fatih) kağan oldu. Devlet kurulduğundan beri
kağanlık danışmanı olan Tonyukuk'un da bulunduğu Kitan'a Tatabilere,
Basmıllara, Çiklere, Azlara, Bayırkulara, Türgişlere/On Oklara (Batı Göktürk
budunu, Kitabelerde sürekli Türgiş Kağanı Türküm, budunum idi ifadeleri
bununla ilgilidir), Kırgız ve Dokuz Oğuzlara yapılan seferlerle II. Göktürk
Kağanlığı'nın sınırları Okyanus'tan Mâveraünnehir'deki Temir Kapığ
(Demirkapı)'ya kadar ulaştı. İpek Yolu'nun büyük bir kısmı denetim altına
alınmış oldu.
KUTLUK DÖNEMİ
• Kapgan'ın, Bayırkuların kurduğu bir pusuda öldürülmesi üzerine Göktürk
Kağanlığı'nın başına oğlu inel (ya da ünal) geçti.Ancak kutlukun oğlu bilge, inelin
kağanlığını kabul etmedi.Boy begleri(beyleri) bilgeyi kağan ilan etti.İnel kabul etmese
bile öldürüldü.Yeni kağan başa geçince kardeşi Kül Tigin'e ordunun komutanlığını
verirken, Tonyukuka vezirlik görevini verdi. Onun dönemi de amcası dönemindeki gibi
devletin egemenliğindeki boyların başkaldırılarıyla geçti. Çin'in desteklediği UygurKarluk-Basmıl bağlaşmasının Ötüken'e yönelik sürekli saldırıları, İpek Yolu'nun kilit
noktası olan Çungarya'nın Çin'in denetimine geçmesi ve batıda On Ok budununu
hakimiyetine alan Türgişlerin gün geçtikçe güçlenmesi neticesinde II. Göktürk
Kağanlığı çöküşe sürüklendi. Bilge Kağan'ın, danışmanı Tonyukuk'u ve küçük kardeşi
Kül Tigin'i kaybetmesinden sonra zehirlenerek[kaynak belirtilmeli] öldürülmesi üzerine
yerine geçen Tengri Kağan çocuk yaştaydı. Onun kağanlığına karşı gelen Ozmış da
ülkeyi toparlayacak güçte değildi. Nihayet Uygurlar 745'te Ötüken'e girerek Göktürk
Kağanlığına son verdiler.
İDARE VE ORDU
•
•
•
Devleti Kağan ünvanlı hükümdar yönetirdi. Kağan'da Bilgelik, Alplık ve Erdemlilik özellikleri
aranırdı. İl denilen ülkeyi bilgili, kahraman, özü sözü doğru, erdemli devlet başkanı yönetirdi.
Kağan'ın vazifeleri arasında savaş gücüyle devleti kurma ve düzene koyma, yeni alınan yerlere iskan,
töre yani kanunları düzenlemek, halkı doyurup giydirmek vardı.Ülke geniş bölge teşkilatı gereğince
Doğu ve Batı olmak üzere ikili devlet sistemine göre idâre edilirdi.
Kağanın eşine hatun denirdi.Kağandan sonra gelen en yüksek rütbe Yabguluktur'. Göktürkler, devlet
idaresinin en soylu, tecrübeli Türk boylarının elinde kalmasına dikkat etmişlerdir.Önceleri sayısı bir
olan Yabgu’ya, devlet genişledikçe ihtiyaç çoğalmış, Batı Türkistan gibi bölgelere de yenileri
atanmıştır. Şehzadelere Tigin veya Tegin, Şad; eşlerine de Konçuy adı verilirdi. Tiginler, genel valilik,
başkomutanlık gibi önemli memuriyetleri yaparlardı. Boy hükümdarına Kan (Han) denmektedir.
Tarkan, Çur, Apa, Tudun,Yıldıy büyük memuriyetlerdendir. Göktürk ordusu, yükselme döneminde
Asya’nın en güçlü askeri kuvvetiydi. Ordunun üçte ikisi süvari, biri de piyadeydi. Akınlarda ve
savaşlarda süratli hareket etmek esastı. Gece ve gündüz sıkı yürüyüşle yol alan ve atlarına nöbetle
binen Türk süvarisi, hiç ümit edilmedik anda, hiçbir haber alma şansı bırakmadan düşman ordusuna
saldırırdı. Savaşta düşman asker miktarı yüzbinleri bulursa, Türk ordusu kırdırılmazdı. Bozkır
taktiği ile ilk önce geri çekilinirdi. Merkez üssünden ayrılan düşman, vurkaç ve gerilla savaşı ile
yıpratılıp, ani baskınla yok edilirdi.Göktürklerin bayrak ve tuğlarının tepesinde altından yapılmış
kurt başlı heykel bulunurdu. Tuğ ile davul da bağımsızlık sembolleriydi. Göktürklerin başkenti
Ötüken’dir. Burası Orhun Irmağı ile Selenge Irmağı'nın Tarim kolu arasında, ormanlar içinde bitki
örtüsü ve suyu bol bir şehirdi. Ötüken’den başka Barshan, Çargelen-Çumgal, Çaldıvar, Atbaş,
Şirdakbeg, Nanageldi, Fergana, Yassıkugart, Çikircik başlıca Göktürk şehirleridir.
Göktürklerde karar, seçim, insan ve hayvan sayımı için ziyafetli devlet meclisi mahiyetinde Kenğeş
Meclisi toplanırlardı.
SANAT VE EDEBİYAT
•
•
Orta Asya'da yapılan araştırma ve kazılarda Göktürkçe yazılı eserler bulunmuştur. Para, taş ve ağaç
üzerine yazılan metinlerden, para ve taşlar üzerine yazılanlar günümüze kadar gelmiştir.İlk Türk
abidelerinde yazılara altıncı yüzyılda rastlanmıştır. Bunlar kısa metinlerdir. Elde kalan Bengü
Anıtları, Orhun Yazıtları veya 'Türük Bengü Taşları' da denen üç büyük yazıttır. Taşların üzeri
oyulmak suretiyle yazılmıştır. Bu yazıtlar; Göktürk Kağan'ı Bilge Kağan, Kül Tigin ve Vezir Bilge
Tonyukuk adlarına yazılıp, dikilmiştir. Yazıtlar kireç taşına yontularak yazıldığından zaman ve açık
havanın tahribatına maruz kalıp, bozulmuştur. Bu yüzden bazı satırları ve birçok kelimeleri
okunamaz durumdadır. Kül Tigin kitabesi, içlerinde en az tahribata uğrayanıdır.[kaynak belirtilmeli]
Orhun abidelerinin yazıldığı Göktürk alfabesi 38 harflidir.Türklerin milli alfabesi olan bu yazı
sisteminde 4 sesli, 9 birleşik, 25 de sessiz harf bulunmaktadır.Kelimeler birbirinden iki noktayla
ayrılır. Türklerin İslam dinini kabülünden önce yazılan Orhun abideleri, muhteva olarak Türk tarihi
ve kültürü bakımından önemlidir. Abidelerde; Türklerin yabancıların siyasetine alet olduğu
zamanlarda bozulduğu, devlet kademelerinde bilgili ve ehil olmayan kadronun iş başına getirildiği
zaman idare mekanizmasının iyi çalışmayıp, ahalide hoşnutsuzluk görüldüğü, yabancı kültürünün
Türk birliğini zedeleyip, şahsiyetini kaybettirdiği, hitabet sanatına uygun bir anlatımla
verilmiştir.Türk milletinin en zor şartlarda bile içinden kuvvetli şahsiyetler çıkıp, ülkeyi kurtarıp,
devleti yeniden kurup, güçlendirdiği anlatılan abidelerde, devlet tecrübesi yanında Türklüğün,
bağımsızlık fikrine yer verilmiştir.Ayrıca bu, kağanların millete hesap vermesidir
SANAT VE EDEBİYAT
• Bilge Kağan abidesinde bugünkü dille şöyle denmektedir:
• Türk Oğuz Beyleri, işitin! Üstte gök çökmedikçe, altta yer denizi delinmedikçe,
ilini töreni kim bozabilir.
• Ey Türk Milleti! Kendine dön.Seni yükseltmiş Bilge Kağanı’na, hür ve müstakil ülkene
karşı hata ettin, kötü duruma düşürdün.
• Milletin adı, sanı yok olmasın diye, Türk milleti için gece uyumadım, gündüz
oturmadım.Kardeşim Kül Tigin ve iki Şad ile ölesiyle bitesiye çalıştım...
• Bu kağanlık sadece Asya tarihini değil Türk siyasi tarihini ve aydınlatan anıtlar
bıraktı, Orhun yazıtları. Göktürkler'in Göktanrı olarak adlandırılan bir inanca
sahip oldukları tarih araştırmacıları tarafından dile getirilmektedir. Orhun
yazıtları bu görüşü doğrulamaktadır. Müslüman olmadan önce tarihte ilk kez
Türk adını devlet adı olarak kullanmış Göktürklerin dini Göktanrı diniydi
GÖKTÜRKLERİN KURULUŞ
MİTOLOJİSİ
• Çin yazılı kaynaklarına göre (550-557 yılın tarih kronikileri),
Göktürklerin kökleri Orta Asya Hunlar'dan gelir. Göktürklerde
hükümdar soyunun adı yazılı Çin kaynaklarına ve Türk sözlü
geleneğine göre Asen (Asena veya Zena) 阿史那 dir.Bu
kaynaklarda Göktürk Kağanlığını kuran Asena veya Zena ailesi
kendi tanımlamada dişi bir kurdun soyundan geldiği
anlatılmaktadır. Asena/Aşina/Zena/Aşına ailesinin, yalnız bir
erkek çocuk hayatta kalmak üzere, katliama uğramış olduğu
söylencesinde Göktürklerin erken tarihinde bir soyun topluca
kıyımının toplumsal bilinci etkilediği bilinmemektedir. [1], [2]
•
DEVLETİN DOĞU KANADINI
YÖNETEN İŞBARA
• İşbara'nın bir sözü:
• Size bağlı kalacak, haraç verecek kıymetli atlar hediye edeceğim. Fakat dilimizi
değiştiremem.Dalgalanan saçlarımı sizinkine benzetemem. Halkıma çin giysileri
giydiremem. Adetlerimizi, kanunlarımızı değiştiremem. İmkan yoktur.Çünkü bu
bakımlardan milletim fevkalade hassastır, adeta çarpan tek bir kalp
gibidir.Bizans elçisine verilen cevap:
• O Romalılar siz değil misiniz ki on dille konuşursunuz ve herkesi aldatırsınız?
Siz Romalılar niçin bizim elçilerimizi Kafkaslar üzerinden Bizans'a
götürüyorsunuz ve Roma'ya gidilecek başka yol yoktur diyorsunuz? Yani biz,
yollar geçilmez, her taraf arızalı, dağlık taşlık zannedelim de Roma
İmparatorluğuna hücum etmeyelim mi? Böyle düşüneceğimizi mi sanıyorsunuz?
Fakat biz Dinyeper nehrinin nerede bulunduğunu, Tuna'nın nereye aktığını iyi
biliriz.
GÖKTÜRKLERİN TÜRK
TARİHİNE KATKILARI
• Türk adını devlet isminde ilk defa Göktürkler
kullanmıştır.
• Göktürk alfabesini geliştirmişlerdir.
• Orhun hitabelerini miras bırakmışlardır
ORHUN YAZITLARI
• Göktürk Kitabeleri ya da Orhun Yazıtları, Türklerin bilinen ilk
alfabesi olan Göktürk Alfabesi ile Göktürkler tarafından yazılmış
yapıtlardır.Bilge Kağan ve Kül Tigin anıtlarını Yollug Tigin
yazmıştır, Yollug Tigin aynı zamanda Bilge Kağan'ın yeğenidir.
• Yazıtlar, 1889 yılında Moğolistan'da Orhun Vadisi'ndeki anıtlarda
saptanmıştır.Bu yazıtlar II.Köktürk devletine aittir. Yazılış tarihi
8. yüzyılın başlarına dayanmaktadır. 1893 yılında Danimarkalı
dilbilimci Vilhelm Ludwig Peter Thomsen tarafından, Rus
Türkolog Vasili Vasilyeviç Radlof'un yardımıyla çözülmüş ve aynı
yılın 15 Aralık günü Danimarka Kraliyet Bilimler Akademisi'nde
bilim dünyasına açıklanmıştır.
• Örnek:
• "tunga tigin yoghinda kiri ölürtimiz."
KEŞİF VE ÇÖZÜMLEME
TARİHÇESİ
• Orhun harfleriyle yazılan yazıtlardan 13.yüzyıl Moğol tarihçisi Cüveyni (Ebü'lMuzaffer Alâúdîn Atâ‘ Melik bin Bahâiddîn Muhammed el-Cüveynî), Tarih-i Cihangüşa
adlı yapıtında söz etmişti. Çin kaynakları da kitabelerin dikilişini bildirmekteydi. Yine de
bu durum 18. ve 19. yüzyıllara kadar bilim dünyasının bilinmeyeni olarak kalmalarına
engel olamadı. İlk olarak Rus çarı I. Petro'nun emriyle Sibirya bitki örtüsünü incelemek
için görevlendirilen bitki bilimci Messerschmidt ve kendisine rehber olarak verilen İsveçli
tutsak subay Strahlenberg, 1721 yılında Yenisey vadisinde bu yazı ile yazılmış Kırgızlara
ait mezar taşlarını içeren Yenisey Yazıtları'ndan bir tanesini keşfetti. Bir yıl sonra
tutsaklığı son bulan Strahlenberg İsveç'e dönüşünde bu inceleme ile ilgili izlenimlerini
kitap haline getirip Stockholm'de yayınladı. Böylece Orhun yazısı bilim dünyasının
dikkatini çekmiş oldu. Orhun yazıtlarından iki yüzyıl öncesine ait Yenisey Yazıtları'nın
tamamına yakını bu süreçte ortaya çıkarıldı. Nihayet 1889 yılında Rus bilgini Yadrintsev,
sonradan Bilge Kağan ve Kül Tigin anıtları olduğu anlaşılan Orhun Yazıtları'nı bulmuş,
bunun üzerine 1890 yılında Heikel başkanlığında bir Fin heyeti, bir yıl sonra da ünlü
Türkolog Radloff'un başkanlığında bir Rus heyeti bölgede incelemelerde bulunmuştur. Rus
ve Fin heyetleri, anıtların fotoğraflarını alarak kitap halinde yayımlamışlar; bu yayınlar
sayesinde yazıtların okunması süreci hız kazanmıştır. Sonunda Danimarkalı dil bilimci
Thomsen 1893 yılında Orhun yazısını çözmeyi başarmıştır.İlk çözdüğü kelime de Tanrı
olmuştur. Yazının çözülmesinden sonraki süreçte Thomsen ve Radloff anıtların metni ve
çevirisi üzerinde yarışa girmişlerdir. Yazıtlar, yazıtlarda kullanılan yazı ve dil üzerindeki
çalışmalar günümüzde de devam etmektedir. Yazıtların hem dil hem de yazı bakımından
özgün metni ile günümüz Türkçesine çevirisini Prof. Dr. Muharrem Ergin (1971)
YAZITLAR HAKKINDA NOTLAR
• Orhun Yazıtları, Göktürk İmparatorluğu'nun ünlü hükümdarı Bilge Kağan devrinden
kalma altı adet yazılı dikilitaştır. Moğolistan'ın kuzeyinde, Baykal gölünün güneyinde,
Orhun Vadisindeki Koşo Çaydam gölü Yakınlarındadır. Bu yazıtlardan Kül Tigin ve
Bilge Kağan yazıtları, Koşo Çaydam bölgesindeki Orhun Irmağı civarında; Bilge
Tonyukuk yazıtları ise, Kül Tigin ve Bilge Kağan yazıtlarından yaklaşık 360 km uzakta,
Tola Irmağı'nın yukarı yatağındaki Bayn Tsokto (Bayn Çokto) bölgesindedir. Bilge
Tonyukuk yazıtlarının, (Orhun Irmağı civarında olmamasına rağmen), Orhun yazıtlarıyla
birlikte düşünülmesi, anılması Kül Tigin ve Bilge Kağan yazıtları ile aynı döneme ait
olması ve aynı konuları içermesindendir. Yazıtlar Türk dili, tarihi, edebiyatı, sanatı, töresi
hakkında önemli bilgiler vermektedirler. Türk ve Türkçe adı, ilk kez Doğu Göktürkler
dönemine ait bu yazıtlarda geçmektedir. Kullanılan yazı dilinin olgunluğu ve zenginliği
Türkçe'nin daha eski tarihli yazılı eserlerinin de bulunduğuna kesinlik kazandırmaktadır.
• Yazıtların üçü çok önemlidir. İki taştan oluşan Tonyukuk, 720; Kül Tigin, 732; Bilge
Kağan, 735 yılında dikilmiştir. Kül Tigin yazıtı, Bilge Kağan'ın ağzından yazılmıştır.
Kül Tigin, Bilge Kağan'ın kardeşi, buyrukçu ihtiyar Tonyukuk ise veziridir. Anıtların
olduğu yerde yalnızca dikilitaşlar değil, yüzlerce heykel, balbal, şehir harabeleri, taş yollar,
su kanalları, koç ve kaplumbağa heykelleri, sunak taşları bulunmuştur.
KÜLTİGİN ANITI
• Yollug Tigin yazmıştır ve 3,35 metre yükseklikte, kireçtaşından yapılmış ve dört
cephelidir. Doğu-batı cephelerinin genişliği aşağıda 132, yukarıda 122 santimetredir.
Kuzey-güney cepheleri de aşağıda 46, yukarıda 44 santimetredir. Üst kısım kemer şeklinde
ve yukarıda beş kenarlı olarak bitmektedir. Anıttaki satırların uzunluğu 235
santimetredir. Yazıtın doğu yüzünde 40; güney ve kuzey yüzlerinde 13'er satır Göktürk
harfli Türkçe metin vardır. Batı yüzünde ise, devrin Tang İmparatoru'nun Kül Tigin'in
ölümü dolayısıyla gönderdiği Çince mesajına yer verilmiştir. Batı yüzde Çince yazılar
dışında yazıta sonradan eklenmiş Göktürk harfli iki satır bulunmaktadır. Yazıtın
kuzeydoğu, güneydoğu, güneybatı yüzlerinde de (pahlarda) Göktürk harfli Türkçe metinler
mevcuttur. Kültigin yazıtında Göktürk tarihine ait olaylar, Bilge Kağan'ın ağzından
nakledilerek birlik, bütünlük mesajı verilir. Yazıtın doğu, kuzey ve güney yüzlerinin
yazıcısı, Yollug Tigin, batı yüzünün yazıcısı ise, Tang İmparatoru Hiuan Tsong'ın yeğeni
Çang Sengün'dür. Kül Tigin yazıtının doğu yüzünde, bütün Türk boylarının ortak
damgası olduğu sanılan dağ keçisi damgasına; doğuya ve batıya bakan "tepelik"
kısımlarında ise, kurttan süt emen çocuk tasvirlerine yer verilmiştir. Yazıt, geçen yaklaşık
1300 yıllık süreç içinde önemli ölçüde tahrip olmuştur. Zira yazıtın doğu ile kuzey
yüzlerini birleştiren kısım yıldırım düşmesi sonucunda parçalanmıştır. Orijinalinde
kaplumbağa kaide üzerinde bulunan yazıt, bu kaidenin de parçalanması üzerine 1911
yılında, sunak taşından kesilen granit bir blok üzerine oturtulmuştur. Ayrıca bu anıt 732
yılında dikilmiştir.Kültigin yazıtında Göktürk tarihine ait olaylar,Bilge Kağan`ın
ağzından nakledilerek birlik,bütünlük mesajı verilir.
BİLGE KAĞAN AĞITIYANKILAR
• Bilge Kağan Yazıtı
• Çince kitabenin altından Türkçe kitabe devam etmektedir. Ancak Çince kitabe tamamen
silinmiştir. Bilge Kağan'ın ölümünden 1 yıl sonra oğlu tarafından yaptırılmıştır. Kitabede
Bilge Kağan ve yeğeni Yollug Tigin'in sözleri yer almaktadır. Bilge Kağan Kitabesi hem
devrilmiş, hem de parçalanmıştır. O yüzden tahribat ve silinti Bilge Kağan Kitabesinde
çok fazladır. Bu abidenin etrafında yine türbe enkazı, heykeller bulunmaktadır.
• Yankılar Orhun yazıtlarının bulunmasının ardından yazıtlar yorumlanmaya başlamış ve
1896’da Wilhelm Thomsen yazıtları “Muhammed dünyasının soluğunun henüz
ulaşmadığı Türk dili ve edebiyatının en eski anıtları” olarak tanımlamıştır [2] Ardından
kıyılarında prehistorik bir Türk halkının yaşadığı, eskiden varolmuş bir Orta Asya denizi
varsayımını ortaya atmış olup, Mazarine Kitaplığı’nda müdür yardımcılığı yapan Fransız
edebiyatçı Leon Cahun, Orhun anıtlarını eski Türklerin yüceltilmesinde kullanılan
formüllerin ilk defa ortaya çıktığı, Türk tarihçilerine Türk tarih tezini hazırlamalarında
ilham kaynağı olan dahası bugünkü Ortaöğretim ders kitaplarında rastlanılan [3] söyleme
son derece benzer Asya tarihine giriş adlı kitabını yayınlamıştır. [4]
RESİMLER
• GÖKTÜRK HARİTASI
ERGENEKON DESTANI
TASVİRİ
• ERGENEKON DESTANI TASVİRİ
ORHUN YAZITLARI
• ORHUN YAZITLARI
ORHUN YAZITLARI
• ORHUN YAZITLARI
Orhun (Göktürk)
Yazıtları’ndan Örnek
• Orhun (Göktürk) Yazıtları’ndan Örnek
Resimler
Bilge Kağan Anıtı
• Bilge Kağan - Bengü Taşı
Bilge Kağan Yazıtı - 2
Tonyukuk Yazıyı Doğu
Yüzü
Tontukuk Yazıtı - İkinci
Taş (Doğu Yüzü)
KAYNAKÇA
• İNTERNET
• www.bilgicik.com/tag/bilge-kagan/page...
• Ouyang Şiu, Yeni Tang Kitabı, C.215, Zatlar 140-I, Göktürk I
• Sima Kuang, Tsiçi Tunçien, C. 183