Kelime Uygulama Sunumu - 14 Bu sunumdaki kelimeler… • Barren • To behave • To believe • Belongings • Beloved www.ingilizceniz.net Barren… Anlamı: Çorak, verimsiz Örnek: In this region, the lower.

Download Report

Transcript Kelime Uygulama Sunumu - 14 Bu sunumdaki kelimeler… • Barren • To behave • To believe • Belongings • Beloved www.ingilizceniz.net Barren… Anlamı: Çorak, verimsiz Örnek: In this region, the lower.

Slide 1

Kelime Uygulama Sunumu - 14
Bu sunumdaki kelimeler…
• Barren
• To behave
• To believe
• Belongings
• Beloved

www.ingilizceniz.net

1

Barren…
Anlamı: Çorak, verimsiz
Örnek:
In this region, the lower slopes of
a mountain is not expected to be
completely barren.
(Bu bölgede, bir dağın eteklerinin
verimsiz olması beklenmez .)

www.ingilizceniz.net

2

To behave…
Anlamı: Davranmak,
muamele etmek
Örnek:
If you don't want your child to
behave aggressively, don't let him
or her see you behaving that way
either.
(Çocuğunuzun saldırganca
davranmasını istemiyorsanız,
onun, sizin de o şekilde
davrandığınızı görmesine izin
vermeyin.)

www.ingilizceniz.net

3

To believe…
Anlamı: İnanmak, güvenmek
Örnek:
Whether you believe in it or not
does not change its existence.

(Ona inanmanız ya da
inanmamanız, onun varlığını
değiştirmez.)

www.ingilizceniz.net

4

Belongings…
Anlamı: Bir kimseye ait olan
(eşya vs.)
Örnek:
I found this identity card in my
mother's belongings after she
died.
(Bu kimlik kartını (o) öldükten
sonra annemin özel eşyaları
içinde buldum.)

www.ingilizceniz.net

5

Beloved…
Anlamı: Aziz, sevgili
Örnek:
A photo shows a well-dressed
woman in a red coat lying dead
at the edge of a crater on the
dark side of the moon - beside
her beloved dog 'Poochie'.
(Bir fotoğraf, kırmızı ceketli iyi
giyimli bir kadının, ayın
karanlık tarafındaki bir
kraterin kenarında –sevgili
köpeği ‘Poochie’nin yanındaölü olarak yattığını gösteriyor.)

www.ingilizceniz.net

6

www.ingilizceniz.net

www.ingilizceniz.net

7


Slide 2

Kelime Uygulama Sunumu - 14
Bu sunumdaki kelimeler…
• Barren
• To behave
• To believe
• Belongings
• Beloved

www.ingilizceniz.net

1

Barren…
Anlamı: Çorak, verimsiz
Örnek:
In this region, the lower slopes of
a mountain is not expected to be
completely barren.
(Bu bölgede, bir dağın eteklerinin
verimsiz olması beklenmez .)

www.ingilizceniz.net

2

To behave…
Anlamı: Davranmak,
muamele etmek
Örnek:
If you don't want your child to
behave aggressively, don't let him
or her see you behaving that way
either.
(Çocuğunuzun saldırganca
davranmasını istemiyorsanız,
onun, sizin de o şekilde
davrandığınızı görmesine izin
vermeyin.)

www.ingilizceniz.net

3

To believe…
Anlamı: İnanmak, güvenmek
Örnek:
Whether you believe in it or not
does not change its existence.

(Ona inanmanız ya da
inanmamanız, onun varlığını
değiştirmez.)

www.ingilizceniz.net

4

Belongings…
Anlamı: Bir kimseye ait olan
(eşya vs.)
Örnek:
I found this identity card in my
mother's belongings after she
died.
(Bu kimlik kartını (o) öldükten
sonra annemin özel eşyaları
içinde buldum.)

www.ingilizceniz.net

5

Beloved…
Anlamı: Aziz, sevgili
Örnek:
A photo shows a well-dressed
woman in a red coat lying dead
at the edge of a crater on the
dark side of the moon - beside
her beloved dog 'Poochie'.
(Bir fotoğraf, kırmızı ceketli iyi
giyimli bir kadının, ayın
karanlık tarafındaki bir
kraterin kenarında –sevgili
köpeği ‘Poochie’nin yanındaölü olarak yattığını gösteriyor.)

www.ingilizceniz.net

6

www.ingilizceniz.net

www.ingilizceniz.net

7


Slide 3

Kelime Uygulama Sunumu - 14
Bu sunumdaki kelimeler…
• Barren
• To behave
• To believe
• Belongings
• Beloved

www.ingilizceniz.net

1

Barren…
Anlamı: Çorak, verimsiz
Örnek:
In this region, the lower slopes of
a mountain is not expected to be
completely barren.
(Bu bölgede, bir dağın eteklerinin
verimsiz olması beklenmez .)

www.ingilizceniz.net

2

To behave…
Anlamı: Davranmak,
muamele etmek
Örnek:
If you don't want your child to
behave aggressively, don't let him
or her see you behaving that way
either.
(Çocuğunuzun saldırganca
davranmasını istemiyorsanız,
onun, sizin de o şekilde
davrandığınızı görmesine izin
vermeyin.)

www.ingilizceniz.net

3

To believe…
Anlamı: İnanmak, güvenmek
Örnek:
Whether you believe in it or not
does not change its existence.

(Ona inanmanız ya da
inanmamanız, onun varlığını
değiştirmez.)

www.ingilizceniz.net

4

Belongings…
Anlamı: Bir kimseye ait olan
(eşya vs.)
Örnek:
I found this identity card in my
mother's belongings after she
died.
(Bu kimlik kartını (o) öldükten
sonra annemin özel eşyaları
içinde buldum.)

www.ingilizceniz.net

5

Beloved…
Anlamı: Aziz, sevgili
Örnek:
A photo shows a well-dressed
woman in a red coat lying dead
at the edge of a crater on the
dark side of the moon - beside
her beloved dog 'Poochie'.
(Bir fotoğraf, kırmızı ceketli iyi
giyimli bir kadının, ayın
karanlık tarafındaki bir
kraterin kenarında –sevgili
köpeği ‘Poochie’nin yanındaölü olarak yattığını gösteriyor.)

www.ingilizceniz.net

6

www.ingilizceniz.net

www.ingilizceniz.net

7


Slide 4

Kelime Uygulama Sunumu - 14
Bu sunumdaki kelimeler…
• Barren
• To behave
• To believe
• Belongings
• Beloved

www.ingilizceniz.net

1

Barren…
Anlamı: Çorak, verimsiz
Örnek:
In this region, the lower slopes of
a mountain is not expected to be
completely barren.
(Bu bölgede, bir dağın eteklerinin
verimsiz olması beklenmez .)

www.ingilizceniz.net

2

To behave…
Anlamı: Davranmak,
muamele etmek
Örnek:
If you don't want your child to
behave aggressively, don't let him
or her see you behaving that way
either.
(Çocuğunuzun saldırganca
davranmasını istemiyorsanız,
onun, sizin de o şekilde
davrandığınızı görmesine izin
vermeyin.)

www.ingilizceniz.net

3

To believe…
Anlamı: İnanmak, güvenmek
Örnek:
Whether you believe in it or not
does not change its existence.

(Ona inanmanız ya da
inanmamanız, onun varlığını
değiştirmez.)

www.ingilizceniz.net

4

Belongings…
Anlamı: Bir kimseye ait olan
(eşya vs.)
Örnek:
I found this identity card in my
mother's belongings after she
died.
(Bu kimlik kartını (o) öldükten
sonra annemin özel eşyaları
içinde buldum.)

www.ingilizceniz.net

5

Beloved…
Anlamı: Aziz, sevgili
Örnek:
A photo shows a well-dressed
woman in a red coat lying dead
at the edge of a crater on the
dark side of the moon - beside
her beloved dog 'Poochie'.
(Bir fotoğraf, kırmızı ceketli iyi
giyimli bir kadının, ayın
karanlık tarafındaki bir
kraterin kenarında –sevgili
köpeği ‘Poochie’nin yanındaölü olarak yattığını gösteriyor.)

www.ingilizceniz.net

6

www.ingilizceniz.net

www.ingilizceniz.net

7


Slide 5

Kelime Uygulama Sunumu - 14
Bu sunumdaki kelimeler…
• Barren
• To behave
• To believe
• Belongings
• Beloved

www.ingilizceniz.net

1

Barren…
Anlamı: Çorak, verimsiz
Örnek:
In this region, the lower slopes of
a mountain is not expected to be
completely barren.
(Bu bölgede, bir dağın eteklerinin
verimsiz olması beklenmez .)

www.ingilizceniz.net

2

To behave…
Anlamı: Davranmak,
muamele etmek
Örnek:
If you don't want your child to
behave aggressively, don't let him
or her see you behaving that way
either.
(Çocuğunuzun saldırganca
davranmasını istemiyorsanız,
onun, sizin de o şekilde
davrandığınızı görmesine izin
vermeyin.)

www.ingilizceniz.net

3

To believe…
Anlamı: İnanmak, güvenmek
Örnek:
Whether you believe in it or not
does not change its existence.

(Ona inanmanız ya da
inanmamanız, onun varlığını
değiştirmez.)

www.ingilizceniz.net

4

Belongings…
Anlamı: Bir kimseye ait olan
(eşya vs.)
Örnek:
I found this identity card in my
mother's belongings after she
died.
(Bu kimlik kartını (o) öldükten
sonra annemin özel eşyaları
içinde buldum.)

www.ingilizceniz.net

5

Beloved…
Anlamı: Aziz, sevgili
Örnek:
A photo shows a well-dressed
woman in a red coat lying dead
at the edge of a crater on the
dark side of the moon - beside
her beloved dog 'Poochie'.
(Bir fotoğraf, kırmızı ceketli iyi
giyimli bir kadının, ayın
karanlık tarafındaki bir
kraterin kenarında –sevgili
köpeği ‘Poochie’nin yanındaölü olarak yattığını gösteriyor.)

www.ingilizceniz.net

6

www.ingilizceniz.net

www.ingilizceniz.net

7


Slide 6

Kelime Uygulama Sunumu - 14
Bu sunumdaki kelimeler…
• Barren
• To behave
• To believe
• Belongings
• Beloved

www.ingilizceniz.net

1

Barren…
Anlamı: Çorak, verimsiz
Örnek:
In this region, the lower slopes of
a mountain is not expected to be
completely barren.
(Bu bölgede, bir dağın eteklerinin
verimsiz olması beklenmez .)

www.ingilizceniz.net

2

To behave…
Anlamı: Davranmak,
muamele etmek
Örnek:
If you don't want your child to
behave aggressively, don't let him
or her see you behaving that way
either.
(Çocuğunuzun saldırganca
davranmasını istemiyorsanız,
onun, sizin de o şekilde
davrandığınızı görmesine izin
vermeyin.)

www.ingilizceniz.net

3

To believe…
Anlamı: İnanmak, güvenmek
Örnek:
Whether you believe in it or not
does not change its existence.

(Ona inanmanız ya da
inanmamanız, onun varlığını
değiştirmez.)

www.ingilizceniz.net

4

Belongings…
Anlamı: Bir kimseye ait olan
(eşya vs.)
Örnek:
I found this identity card in my
mother's belongings after she
died.
(Bu kimlik kartını (o) öldükten
sonra annemin özel eşyaları
içinde buldum.)

www.ingilizceniz.net

5

Beloved…
Anlamı: Aziz, sevgili
Örnek:
A photo shows a well-dressed
woman in a red coat lying dead
at the edge of a crater on the
dark side of the moon - beside
her beloved dog 'Poochie'.
(Bir fotoğraf, kırmızı ceketli iyi
giyimli bir kadının, ayın
karanlık tarafındaki bir
kraterin kenarında –sevgili
köpeği ‘Poochie’nin yanındaölü olarak yattığını gösteriyor.)

www.ingilizceniz.net

6

www.ingilizceniz.net

www.ingilizceniz.net

7


Slide 7

Kelime Uygulama Sunumu - 14
Bu sunumdaki kelimeler…
• Barren
• To behave
• To believe
• Belongings
• Beloved

www.ingilizceniz.net

1

Barren…
Anlamı: Çorak, verimsiz
Örnek:
In this region, the lower slopes of
a mountain is not expected to be
completely barren.
(Bu bölgede, bir dağın eteklerinin
verimsiz olması beklenmez .)

www.ingilizceniz.net

2

To behave…
Anlamı: Davranmak,
muamele etmek
Örnek:
If you don't want your child to
behave aggressively, don't let him
or her see you behaving that way
either.
(Çocuğunuzun saldırganca
davranmasını istemiyorsanız,
onun, sizin de o şekilde
davrandığınızı görmesine izin
vermeyin.)

www.ingilizceniz.net

3

To believe…
Anlamı: İnanmak, güvenmek
Örnek:
Whether you believe in it or not
does not change its existence.

(Ona inanmanız ya da
inanmamanız, onun varlığını
değiştirmez.)

www.ingilizceniz.net

4

Belongings…
Anlamı: Bir kimseye ait olan
(eşya vs.)
Örnek:
I found this identity card in my
mother's belongings after she
died.
(Bu kimlik kartını (o) öldükten
sonra annemin özel eşyaları
içinde buldum.)

www.ingilizceniz.net

5

Beloved…
Anlamı: Aziz, sevgili
Örnek:
A photo shows a well-dressed
woman in a red coat lying dead
at the edge of a crater on the
dark side of the moon - beside
her beloved dog 'Poochie'.
(Bir fotoğraf, kırmızı ceketli iyi
giyimli bir kadının, ayın
karanlık tarafındaki bir
kraterin kenarında –sevgili
köpeği ‘Poochie’nin yanındaölü olarak yattığını gösteriyor.)

www.ingilizceniz.net

6

www.ingilizceniz.net

www.ingilizceniz.net

7